Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 OCAK 1987 HABERLER CUMHURtYET/7 Nurani, Sağlar ile görüştü A nkara (Cumhuriyet / İ Burosu) tran tslam Cumhuriyet Siyasi Ataşesi Ahmet Nurani, dün SHP Cenel Sekreterı Fikri Sağlar ile göruştü ve "Tiırk basınında" Iran'ın Turkiye'nin içişlerine kanştığı şeklinde yer alan haberlerm asılsız olduğunu söyledi. Fikri Sağlar bır saat süren görüşmeden sonra Nurani'ye, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan laiklik konusunda hassas olduklarını ve bu yolda hiçbir ödun vermeyeceklerini söylediğini belırtti. DIYDUK/GORDUK V4LÇIİV PEKŞEH Kime şikâyet edelim? Önceki gün lodos fırtınası yüzünden KadıköyKaraköy vapurlan işlemedi. Kadıköy'de oturanlar ve köprü üstündeki trafik yüzünden karşrya geçmek için genellikle deniz yolunu yeğleyenler, zorunlu olarak karadan ulaşmaya çabaladılar Avrupa yakasına.. Bu çabalama Fatih Sultan Mehmet'in Bizans'ı alabilmek için gırıştiği harekâttan bile daha çetın koşullarda gerçekleşti. Gemilerini karadan kalaslar üzerinde kaydırarak Haliç'e indirdiği bilinen ünlü padişahın hiç olmazsa kalas sıkıntısı yoktu ve gemilerin geçecegi yol üzerinde geçtt vermeyen yapılar henüz inşa edilmemişti.. İstanbullunun halini İstanbulluya uzun uzadıya anlatmaya ne hacet.. Ben "matrak" bir iki ömek vermekle yetineceğim sadece.. Bir ara Beşiktaş'ta bir at arabası ile yan yana ilerliyorduk. Arabanın kır renkli beygiri, sadece bir tek beygir gücünde olmasına karşın, kendi gücünü bile tam olarak kullanamıyor, büyük olasılıkla yarım ".. Şimdi istanbul'un cadde ve sokaklarına baktığımızda trafik ve ulaşım açısından görülen acı, ama gerçek manzaralar şunlar: 5 milyon nüfusun 2 milyonu otobüs, tren, vapur, mınibüs, dolmuş ve taksi gibi toplu taşıma araçlarına günde en az iki kez muhtaç oluyor ve böylece 4 milyon gitgel olayı meydana geliyor." "Bu sırada mevcut ulastırma taşrtlarının yetersizliğinin yanı sıra kullanılan yol ağlarının yetersizliği, ıskeleter ve peronların azlığı yüzünden 2 milyon istanbullu topluca ulaşırken birkaç bakımdan ciddi sorunla karşılaşıyor ve bir kişinin evinden işine, işinden evine gidip dönebilmek için harcadığı para en az 250 lirayı bulurken, harcadığı zaman 2 saati, kaybedilen işgücü değeri de saat ücretı 100 liradan günde 200 milyon lirayı, İstanbulluların en sağhksız ulaşım için cebinden çıkan para ise günde 450 milyon lirayı buluyor." "özel taşrt sahiplerinin karşrtlar tarafından işgal edilmesi yayaları bir kaç bakımdan zor durumda bırakıyor. Aşın işgal edilmiş yaya yollartnda güçlükle yüründüğü ya da yürünemediği için ayakkabıların eskimesi, yayalann üzerine çamur sıçraması ve bunlann temizlenmesi için harcama yapılması gibi, ilk bakışta görünmeyen masraflar meydana geliyor. Ve ne yazık ki, bu zorluklara bir de çogu zaman yayaların ölümü eklendiğinde sorunun hiç de küçük olmadığı ortaya çıkıyor." "Sorunlar elbette bu anlatılanlarla bitmiş degil. Konunun bir sağlık yanı var ki, bu da hiç hafife alınacak bir olay degil.. istanbul'un Karaköy, Eminönü, Aksaray, Taksim, Beşiktaş, Mecidiyeköy, Topkapı gibi bazı kavşaklarında ve anayollarda motortu taşıtlann egzozlarından çevreye yayılan zehirii gaztarın insanlara ve eşyalara verdiği zarar, motorlu taşıtlann pek çoğunda bulunan havalı kornaların ve bakımı yapılmamış egzozlann çıkardığı gürültünün ve yeter nkara (axx.) TBMM'deki kan bağışı kampanyasında 127 şişe kan toplandı. 45 parlamenterin kan bağışı yaptığı kampanyada, 82 şişe kan Meclis personeli ve basın mensuplarından alındı. Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Celalettin ÜnaU bir hafta süren kampanyada lopianan kanlann Hıfzıssıhha Enstitüsü'nde tahlillerinin yapıldığını ve hepsinin de "temiz" çıktığını söyledi. TBMM'de kan bağışı Yeniden askeri mahkeme önune çıkan polisUr (soldan sağa) Orhan Yaman, Engjtn Devran, Ümit Bavbek (yüzünü gizliyor), AU Can ötgenler ve Mehmet Yetiş. (Fotoğraf: DENİZ TEZTEL) 5 polisin Yargıtay'dan dönen davası askeri mahkemede Kadıköy Emniyet Amiri Bavbek işkenceden tekrar yargılanıyor keme'de yargılanmışlardı. 1. şubede başkomiser Ümit Bavbek ile komıser Mehmet Yetiş ve komiser muavini Ortıan Yaman "işkence ile adam öldurmek" suçundan 10 yıl g'er ay ağır hapıs cezasına çarptırılmışlar, Engin Devran ile Ali Can Özgenlcr ise "suçu işlediklerine Uişkin yeterli kanıt" bulunamadığı gerekçesiyle beraat etmışlerdı. 1 Nisan 1984 tarihinde verilen mahkumiyet karanndan sonra duruşma yargıcı Onyuzbaşı Naci Gürkan ile üyeyargıçönyıizbası Nuta Çetinkaya, "karardan sonra tehdit edildiklerini" bildirerek komutanlığa başvurmuşlardı. Bu arada Ümit Bavbek Kadıköy Emniyet amirliği görevine atanmıştı. Yenge ve yeğen katiline idam / stanbul Haber Servısi 9 yıl önce Kocasinan 'da yengeleri Seher ve Ayşe ile dört yaşındaki yeğeni Savaş'ı ölduren Cemil Kaya (34) ölum cezasına çarptırıldı, Cemil Kaya 10 senedir cezaevinde yattığını ve hiç ziyaretçisinin gelmediğini söyleyerek tahliye ısteminde bulundu. Hiç yüzünden cinayet T stanbul Haber Servisi A tçkıliyken kendisine söylenen söz yüzünden Talat Hoşgör adlı yedi çocuklu balıkçı, önceki gece Mustafa Kosif adlı muteahhiti dört kurşunla öldurdü. Hoşgör yakalandıktan sonra Anadoluhisarı'nda yıllardır balıkçılık yaptığını, bir kahvehaneye uğradığını, burada yıllardır tanıdığı Mazhar Taygun adlı sevdıği bir ağabeyine rastladığını söyledi ve "sarılıp ellerinden öpiiırn, o da benı yanaklarımdan öptü, o sırada Mustafa Kosif adlı müteahhıt de oradaymış, bizım opüşmemizı görünce 'şunlara bak kumrular gibi sevışıyorlar' dedi. Ben de kızdım bu lafa, içkinin de tesirı var. Silahı mı çekıim ve ateş ettint. Şimdi duşünuyorum da hiç yüzünden adam öldürdüm" dedi. Atatürk büstünü parçaladı / stanbul Haber Servisi Eyup Kemerburgaz tlkokulu öğretmenlerinden Ahmet Ruhi'nin, okuldaki Ataturk bustünü baltayla parçalayarak kaçtığı öğrenildi. Eyüp ilçesine bağlı Göktürk Köyü 'nde oturan ve Kemerburgaz tlkokulu'nda öğretmenlik yapan 38 yaşındaki öğretmenin önceki gün eline aldığı bir baltayla okul bahçesindekı Atatürk büstune saldırdığı behrtildi. Nevin Kaya ortaya çıktı M anisa (Cumhuriyet) "Tarikatçı kız" Nevin Kaya kocasından ayrılmak üzere Kula 'yı terk etmesinden 22 gün sonra Manisa'da ortaya çıktı. Kayıp olmadığını kanıtlamak için dün Manisa Emniyet tkinci Şube Mudürlüğüne arkadaşı Nazik Altbaş ile birlikte gelen Nevin Kaya bir süre anne ve babası ile goruştü, Kaya babasınm evine dönmeyeceğini, kendi inançlanna saygı duyan ağabeyi Halil Oğulkalmış'ın evinde kalacağını belirttı. Gazetecilerle resim çekilmemek koşuluyla görüşürken, "Ben yalnız aklım ve irademle İslamiyeti layıkıyla yaşamak arzusundayım" dedi. Yargıtay'ın bozma karanndan sonra, durusma başkam kıdemlı Albay Tahsin Ince, duruşma yargıcı kıdcmli Binbaşı Tuncay Gokçe ve uye yargıç Binbaşı Sajgı Nalbantoglu'ndan oluşan yeni heyetin baktığı davanın ilk oturumu dün yapıldı. llk oturuma 5 sanık ile avukatlan Tank Erkek, Zeki Hacubrahimoglu, müdahil avukatlar Atifla Coşkun, Bahri Bayram Belen, Ergin Cinmen ve oldürulen Mustafa Asnn HayrullahoJda bozulan 2 polisin yeniden yargılstanbul Haber Servisi Askeri lu'nun annesı Fevziye Haynıllahoglanmalarına baslandı. Yargıtay 3. Dairesi'nce "eksik lu ile kardeşi Vedat Hayrullahoğlu 14 Kasım 1982 tarihinde TKP uyesonışlarma" gerekçesiyle haklarınkatıldılar. daki 10 yıl g'er aybk mahkumiyet ka si olmak savıyla gözaltına alınan Sanıklann kimliklerinin saptanMustafa Asım Hayrullahoğlu'nu ran bozulan Kadıköy Emniyet Amiri masmdan sonra Askeri Yargıtay 3. "işkence ile öldurmek" savıyla 5 saÜmit Ba\bek ile 1 şubede görevli 2 Dairesi'nin eksik soruşturma nedenık tstanbul 2 Numaralı Askeri Mahpolis ve haklanndakı 'beraat'1 karan niyle bozma gerekçesi okundu. Daha sonra bozma kararına karşın görüşleri sorulan sanıklar ve avukatlan "bozmaya uvulmasını" istediler. öldürulen Mustafa Asım Hayrullahoğlu'nun annesi Fevziye Hayrullahoğlu "Sayın Mahkeme, Cumhuriyet hukumetindeyiz ve demokreside vaşıyoruz. Mahkeme suçlulara az bile ceza verdi. İdama mahkum etmeliydi. 34 yaşındaki ogkun 2 gun icinde güti. Adalel istiyorum" dedi Müdahil avukatlan Atilla Coşkun, Ergin Cinmen ve Bahri Bayram Belen, bozmaya karşı mahkemeye 9 sayfalık bir dilekçe verdiler. Dilekçeyi özetleyen avukat Cinmen, bozmaya uyulmasını, ancak mahkemenın "bozmadan sonraki serbestlik" ilkesini kullanarak, sanıklar hakkında TCY'nin 450/3. maddesi uyarınca ceza verilmesini istedi. Cinmen mahkemenin "işkence veya caoavarca hisle adam öldünne" suçundan sanıklar hakkında idam kararı vermesi gerektiğini vurgulayarak, dosr î v / i r / ) f î 0 W Oenel Baskanı Hüsamettin Cindoruk, yanın Adli Tıp Kurumu'na gönderil* \ 7 *** C ^ dün Türkîş veHaktşsendlkalangenelmermemesi gerektigıne degindi. Adli Tıp kezlerini ziyaret etti. Her iki sendikanm yeni yöneticilerini kutlama amacını güttüğu beürtilen ziyaretKurumu'nun bu davada taraf haliler araanda çahşma yaşamını ilgilendirtn konularda görüş akşverisinde buhtnuldu. Cindoruk, Türklş geldigiru, yürütme icinde bulunan ne GenelMerkezi'ndeyaptığı konuşmada, Türkİş'in demokratik rejimin teminatı olduğunu beürtirken, birtakım güçlerin davayı etkileme "Bugun ülkemizdeki çahşma banşı Türklş'in gösterdiği sabrm ve özenin bir sonucudur" dedi. Türk çalışmalan icinde olduğunu kaydelf Genel Bafkanı Şevket Yümaz da hükümetin uygulamalan ile çahşma banşmm ' 'b' 'sinin bile yerine den Cinmen, Yargıtay'ın dosyayı iyigetirilemeytceğini savundu. Haktş Genel Başkam Necati Çettk de Türkiye'de halen toplu pazarhk ce incelemediğinı belirtti. Cinmen, sanığın da beraat etmesı ve hür setuUkaahğın tartışma konusu olduğuna değinerek, "DYP ile iltri müştereklerimiz var"dedLilk davada S kullanan Dunışma Başyönunde oy kanı Kıdemli Albay Tahsin lnce'nin yeni mahkeme heyeti icinde yer aldığına da dikkati çekerek, mahkumiyet karan veren 2 yargıcın görevlerinden ahndığını ve tehdit edildiklerini vurguladı. Cinmen bu davada kış açısını göstermesi bakınunSümerbank'ın 29 fabrikasında çalışan 30 bin "degil yargıç guvencesi. kişi guvendan, çok dikkat çekicidir" diye işçi için Teksif ile işveren sendikası arasında cesinin ortadan kaldınldıgım" kaykonuştu. Teksif görilşmeci heyedederek, tehditler konusunda 1. Orsürdürülen toplusözleşme görüşmeleri tinden Marmara bölge temsilci du Komutanhğı'nın hiçbir şey yapuyuşmazlıkla sonuçlandı. si Av. Selçuk tkizoglu ise uyuş madığını öne sürdu. Yeni heyetin işimazlığın çahşma koşullan, iş ve nin zor olduğunu vurgulayarak şunlşSendika Servisi Sumer tıklan 10 toplanüya Kamulş işyeri değışikliği, fazla çahşma, lan söyledi: "Siz yargıçlann dahi bn bank'ın 29 fabrikasında çalışan Başkam ve Sümerbank Genel iş güvencesi gibi konulardan kay davada özgürce karar verecegine ina30 bin işçi için Teksif ile işveren Mudür Yardımcısı Ali Rıza Ernamıyoruz. Neticede sizden kahranaklandığını bildirdi. Ikizoğlu, sendikası Kamulş arasında sür can'ın yalnızca bir kez katıldığV Sümerbank'ta her işin bir tanı manbk bekliyoruz. tstenmeyen bir nı, bunun dışındaki göruşmelerdürulen toplusözleşme görüşmekarar verdifinizde başınıza meslekmının yapıldığıru, işlerin halen taşlannızın başına gelenler gelebilir. leri önceki gün uyuşmazlıkla so de karşılannda teknik bir heye1450 unvanla belirlendiğini, işve Bu nedenle Yargıtay'ın bozma karatin yer aldığıru bildirdiler. Teksif nuçlandı. Teksif yöneticileri işveren tarafının iş unvanını 4050'ye nna uyun. ama bozma gerekçesini Genel Başkan Yardımcısı Sait ren tarafının TlSK'in ilke kararindirmek, böylehkle işçi nakille yerine getirmeyin diyonız." Biirçin, "Havatında fabrika \üları doğrultusunda dayatmalan rıni kolaylıkla gerçekleştirmek zii gönnemiş insanlarla yiiriitüyüzünden görüşmelerin, henuz Dunışma, askeri savcı Atıf Perniyetinde olduğunu söyledi. İkiparasal konulara gelinmeden te len muzakerenin uyuşmazlıkla çin'in bozma konusundaki göruşlemel hükümlerde tıkandığını bil bitecegi başından belli idi. Bu, zoğlu, işveren tarafının 10 mad rini bildirmesi için 25 Şubat 1987 tadeye de karşı çıktığını öne sürdü. rihine ertelendi. dirdiler. Teksif ten bir yetkili yap hükümetin işçi meselelerine baMustafa Hayrullahoğlu'nu işkence sonucu öldürdükleri iddiasıyla 10 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan polisler, Yargıtay'ın karan 'eksik soruşturma' gerekçesiyle bozması üzerine yeniden askeri mahkeme önüne çıktılar. Müdahil avukatlar, önceki karan veren askeri yargıçlann tehdit edUdiğini anımsatarak, bozma kararına uyulmastnı ancak sanıklann daha ağır cezaya çarptmlmasını istediler. Avukatlar yargıçlara 'Sizden kahramanhk bekliyoruz' dediler. Sümerbank'ta uyuşmazhk beygir gücünde yol alıyordu. Bu hızıyla bile birkaç yüz beygir gücündeki Mercedes'leri, BMVV'leri zaman zaman sollayabiliyordu. Salıpazarı cıvannda da vasıtalar bir greyderie uzun süre yarıştılar. Sonuçta isyerlerine güç bela ulaşan birçok İstanbullu evinden işine gidebilmek için yaklaşık yarım işgünü yitirmişti. Akşam işinden evine dönüşte de dinlenme sürelerinden birkaç saatini feda etmek zorundaydı. Ben yine de halimize şükredip fazla yakınmamak taraftarıyım.. Duruma bakılırsa bir süre sonra bugünleri de mumla arayacağız gibi görünüyor. Turkiye'nin bir numaralı kenti İstanbul'un ulaşım sorunu hakkında neler söytenebilir? Hemalde şöyle şeyler diye düşünüyorum.. Birlikte okuyalım: "Istanbulluları da, istanbul'a gidip gelenleri de canından bezdiren trafik ve ulaşım düzeni bitkisel yaşamda.." şılaştığı sorun ise çok daha farklı ve acıklı.. Bu karmaşık ortamın sonucu olarak özel otomobiline binen herkes istanbul'un geçit vermeyen yollarıyla, parksızlıktan ve yaya kaldırımlanyta teknik altyapı noksanlığından sağında ve solunda seyahat eden başka bir otomobil sahibiyie ve elbette yaya ve trafik polisleriyle boguşur hale gelmiştir. Yanı sıra, kötü kullanılan meydanlar, geçit vermeyen kavşaklar trafiği tıkar olmuş, boylece özel otomobillerin hızlan da birçok cadde ve bulvarda yayalann hızına düsmüştür." "istanbul'da insanlar trafik ve ulaşım çilesinı sadece taşrtlara bindiklerinde degil, yürüdüklerinde de çekiyorlar. Ûrneğin istanbul'un 20 bin cadde ve sokağında günün belirli saatlerinde yaklaşık 4 milyon kişinin yürüdüğünü izliyoruz." "Zaten yetersiz olan yollann seyir ya da park halınde ta siz altyapı eksikliğinden kaynaklanan kötü trafik görüntüsünün etkilerı ve bunlann fayda maliyet sonuçları göz önüne getırildiğinde istanbullu hemşenlerımizın ne denli ağır bir yük altında olduğu korkunç bir gerçek olarak görülür." Yukarda tırnak icinde yazılanlan ne yazık ki, istanbul'un ulaşım sorunundan sorumlu belediye başkam Bedrettin Dalan'a biz söytemlyorduk. Ya kim söylüyordu? Bedrettin Dalan'ın kendisi, bir istanbul gazetesinde yazdtğı yazıyla İstanbullulara söylüyordu. Eskiden bu tür eleştirileri halk ve gazeteler yapar, belediye başkanlan da kendilerini savunmak için "..ceğiz, ...cağız"lı söylevier veririerdi. Şimdi artık elimizde bu olanak da yok. Belediye başkam kendi söylüyor, sonra hem kendi hem biz dinliyoruz.. Peki biz durumu kime şikâyet edelim şimdi?.. ANKARATAŞI Sorulan kime beğendireceğiz ? BUNDAN bir süre önce Beden Terbiyesi ve Şpor Genel Müdürü Şehap Sayın'ın yanıtlamasını istediğimiz dört soruyu yazılı olarak özel kalemine iletmiştik. Aradan geçen uzun süreye karşın, sorulara olumlu ya da olumsuz yanıtgelmeyince genel müdürün Özel Kalem Müdürü Talat Özvural'ı aradık. Arkadaşımız ile Talat Özvural arasındaki telefon görüşmesi şöyle gelişti: ' Talat Bey, Sayın Genel Müdüre göndermiş olduğumuz sorulann yanıtlannı henüz alamadık? ÖZVURAL Sayın Genel Müdürüm sormuş olduğunuz hiçbir soruyu cevaplamayacak. Sorulan yanrtlamayacağını resmi olarak bize ne zaman bildireceksiniz? ÖZVURAL Sıze böyle bır cevap da yazmayacağız. Efendim ben size resmi olarak başvurdum. Yanıt vermeniz gerekir olurhlu ya da olumsuz olarak. ÖZVURAL Sizin sorularınız resmi değil. Gazetenızin başlıklı kağıdına oturmuş yazmışsınız sorulan. Dilekçenizde, bır kere sayı numara yok. Bu bır Ikincisi genel evraktan geçmemış. Doğrudan bize getirmişsınız. Kusura bakmayın ama bir şey söylemek istıyorum. Aslında bu sorulara cevap verilmez. Bir kere Teftış Kurulu'na sunulan dosyalan sormuşsunuz Kusura bakma ama böyle soru olmaz." Sayın Talat Ozvural, sız de kusura bakmayın ama, hangi sorunun kime sorulacağını biz bilelim. Diğer yandan, ANAP hükümetınin programında var bürokrasiyi azaltmak. Size verdiğimiz, Sayın Genel Müdüre iletilmek üzere hazırlanmış sorulardır. Dilekçe degildir Kaldı kı, bugüne degın Sayın Genel Müdüre olsun, diğer kamu kuruluşlarına olsun gönderdiğimız yazılı sorularımız, ne genel evraktan geçmiştir, ne de üzerinde sayı ve numara vardır. Sorularımızı yanrtlamak için numaraya gerek yok Sayın Özel Kalem Müdürü ve Sayın Beden Terbiyesi Genel Müdürü... Nevşehir'de iki intifıar JKTevşehir (Cumhuriyet) J. y İntiharlara Nevşehir'den ikı olay eklendı. Nevşehır'in Eddik Mahallesi Yuceyol Sokak 'ta oturan Nevşehir llköğretım Ortaokulu 1. sınıf öğrencisı Fatih Çayırbıçen (12), evlerinın onunde bulunan bir demire kendını ıple asarak intıhar etti. Yakmları, öğrencınin karnesinde zayıfı olmadığını, ancak TV dizistnden etkilenmiş olabıleceğını soylediler. Nevşehir'e bağlı Gulşehır ilçesinın Hacılar koyunde oturan Hilmi Üncu (23), evde kımsenın bulunmadığı bir sırada ıple kendını tavana asarak intihar ettı. Ouartz Saatleri Satıs Sonrası Bakım ve Onanm Kursları Düzenledi Japon teknısyenlerı tarafından verılecek ve ılkı 1618 Şubat tarıhlerı arasında yapılacak olan 3 günlük kurs 1921 Şubat tarıhlerınde tekrarlanacaktır. Kursa ıştırak etmek ısteyen meslektaşlarımızın 10 Şubat Salı gunüne kadar 522 8523 numaralı telefondan Bayan Münevver Sormayın'a katılmak ıstedıklerı kursu bıldırmelerı rıca olunur. Başvuruların çokluğu halınde "muracaat oncelığı" gozetılecektır SAATÇİÜK TİCARET LTD. ŞTİ. Mımar Kemalettın Cad Ersoy Han 4/6 Sırkecı Istanbul Tel 522 8523 Telex 23480 Toy tr Modernleşen Türkiye "Artık oynamayacağım, kendimden utandım". Aldığı bilgisayar ile çılgınlar gibi uzun süre oyunlar oynayan 35 yaşındaki adam böyle diyordu Gerekçesini ise şöyle açıklıyordu "Oynamaktan büyük zevk aldığım oyunların programlannı 1415 yaşındaki çocukların hazırlayıp bulduklarını öğrenince komplekse kapıldım. Ufacık çocukların bulduğu oyunları oynuyormuşum meğerse. Demek bu kadar geriymişiz." Geçen günlerde Adli Sicıl ve İstatistik Genel Müdürlüğü : nün bilgi işlem merkezinin kuruluşu nedenıyle düzenlenen törene ve akşam Devlet Konukevi'nde verilen kokteyle katılan gazetecinın aklına 6 ay önce tanık olduğu konuşma gelmışti. Geçicı olarak bir köşeye kurulan mikro bilgisayardan Başbakan Özal'a uygulamalarla ilgili bilgiler sunulurken, Başbakan Turgut Özal kalabalık arasından Cumhuriyet muhabirinı bularak, "Görüyorsun değil mi? Türkiyenasıl modernleşiyor" dedi. Cumhuriyet muhabiri yüzüne çöken acı bir tebessümle başını salladığı sırada omuzunun ustünde Bılişim Derneğı Başkam Dr. Avdın Köksal'ı gördu. Köksal ne düşündüğünü anlamıştı: Bunun için boyle törenler düzenleyip böyle kokteyller verılmesi Türkiye için ne kadar acı değil mı?" deyınce, konuşmayı işiten Semra Özal'ın dikkatli bakışlarına rağmen, "Maalesef oyle. Ne yapalım, hiç yoktan iyidir" diyebildi. Hemalde 'Can'ın özel bır kerametı var