23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER Suhansazhğı turizme açıhyor Avrupa'da benzeri olmayan 350 bin dekar şazlık alanda 268 çeşit su kuşu yaşamını sürdürüyor. SEMİR YALÇIN Türkiye'de çeşitli turizm alanlarında yapüan yeni düzenleme ve gelişmelere bir yenisi daha ekleniyor. Dünyanın birçok yerinde nesli tükenmekte olan su kuşlanıun büyük bir bölümünün yaladığı Kayseri'nin Develi ilçesine bagh "SulUnsazhğı" da, turist çekebilmek, turizme hizmet velebilmek için modern hale getirilmeye çalışılıyor. DeveliYeşilhisarYahyalı üçgeni Içinde yer alan 350 bin dekar göl Ve sazlık alan ilk olarak 1969 yıhnda anılan yerde görev yapan Orman Yük. Müh. tsmet Ozer terafından saptanmış ve o yıldan sonra da koruma altına alınmış. Bugttn Uluslararası üne ve öneme kavuşmasına karşm, turizme açılamayan Sultansazlığında, Orman Basmüdürlüğü'nün yoğun ilgisi sonucu bu yıl bazı teiislerin yapımına geçilmiş. Ancak, burada görevli kadronun yetersizliği ve malzeme noksanlıkjan nedeniyle özellikle sazlık içinde etkili çalışma yapılamıyor. Orman lşletmesi 6. Bölge Müdürü Zafer Erdi, Sultansazlığı iie flgili ayrıntıh ve teknik bilgiler verirken, "Sultansazlığı, sulak saha doğal yaşamın ortamı 1. sınıf sulak saha (acı tath) kriterlerini taşıdığı ve kuluçka popüIhsyonunda gösterdiği değişiklikfcr nedeniyle Avrupa'da eşi görulmeyen bir sazhktır. örneğin, burada turna, flamingo, bahkçıl, kaşıkçıl kuşları kolaylıkla kuluçka yapabilmektedir" dedi. Orman Bölge Müdürlüğu'nün çaltşma alanı içinde bulunan Kayseri Sultansazlığı Ismet özer Su Kuşları Halkalama ve Üretme tstasyonu'ndaki kuşların ya»ama ortamlarını yerinde görmck üzere görevlilerle birlikte göl alanına doğru yola koyuluyoruz. Yahyalı ilçesine bağlı OvaçiftHgi köyü sınırlarının bittiği yerde sazhk alan başlıyor. Görevlilerden çok dikkatli olmamız konusunda uyanlar aldıktan sonra bizleri kuşların bannma yeri elan kestme götürecek "fiberglas" botlara biniyoruz. Motor sesi kuşları ürküttüğü için "cerek" adı verilen uzun sınklar marifetiyle ve itme yöntemiyle gidiyor botlar. Botun geçebüeceği genişlikte uzayıp giden ve tehlikeli, ürpertici görünum veren kamış sazlık arasında ilerliyoruz.. Cerekçimiz Ahmet, hem bctu yürütüyor, hem de sazlık ile ilgili bilgi veriyor. Tıpkı Afrika belgeselinde olduğu gibi, ya da TV'de gösterilen ilkel kabilelerin yasamlarını sergileyen görüntu gibi, botun altından kayıp giden su yılanlan doğal yaşamın görüntüsünü tamamlıyor. Ensiz su yollarından (yolak) geçip Yay Gölü'ne geldiğimizde kanat sesleri ve çırpınarak kaçışan birkaç balıkçıl ile sakarmeke kuşu bize kuşlar bölgesine geldiğimizi bildiriyor gibiydi.. Gerek TKT kameramanı ve gerekse biz gazeteciler, artık kuş cennetine geldiğimizi ve kolaylıkla fotoğraf çekebileceğimizi sanıyorduk. Oysa, yaban yaşam koşullannda olan kuşların insanlardan kaçtığını hiç düşünmemiştik. Bu yüzden de fotoğraf çekebilme olasılığı hemen hemen tümüyle ortadan kalkıyordu.. Yanımızdaki bir görevli, bir süre önce Belçika'dan gelen bir doğabilimcinin sazlığın göl kesiminde bot içinde üç gün yatarak ancak kuşların fotoğrafını çekebildiğini anlatıyor. 19757677 yıllarında yapılan bir çalışma sonrasında Milli Parklar ve Avcılık Genel Müdürlüğü'ne bağlanan Sultansazlığı'nda yaşayan 268 tür su kuşunun 85 türünün burada kuluçkaladığı ve buraya bağımlı ürediğini, geri kalan tiirlerin ise göçmen kuşlar olduğunu söyleyen Başmüdür Zafer Erdi, DSl'nin drenaj çalışmaları henüz sürdüğü için sazlıkta su seviyesinin çok düşük olduğunu, sazlıkta "yolak" adı verilen su yollarından motorize sandalla yapılan geçişlerin güçleştiğini belirtti ve kısa bir süre sonra su seviyesinin yükselmesinin sağlanacağnı, bundan sonra alan içi kontrolü ile yerli ve yabancı turistlerin daha rahatlıkla gezip görebilecekleri bir yer haline getirileceğini söyledi. 5 EYLÜL 1986 MUŞERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA Uğurböcekleri Geçen sabah Kaz Dağı'nın eteklerinde gezdik. Tahtakuşlar koyünde Alibey Kudar ailesine bir "merhaba" dedik. Vaktiyle bu dağlarda çobanlık eden Paris'i anımsadık. Alibey Kudar'ın taze gelinleri Selver ve Senem'i görseydi, "Venüs"ü unuturdu Paris.. Kaz Dağı'nın eteklerinde Venüs'ü geride bırakan güzeller var. Kimi zeytin, kimi badem gözlü, elleri kekik ve nane kokuyor! Sarıkız nanesi, bir demet de bize verdiler, Sarıkız'ın saçlan gibi, Kaz Dağı'nın doruğundan körfeze doğru yayılıyor kokusu. Ankara'ya gidince bir çorba pişirip dostlara sunacağım. Çankaya tepelerinin havası da değişsin biraz... Tahtakuşlar'a dört arkadaş gittik, Nezihe Araz, Fatma Başaran, Nilüfer Redy, kırk yıllık dostluğu kutladık. Kırk yıldır tanıyoruz birbirimizi, kimi yıllar yoğun bir beraberliğimiz var, kimi yıllar çok az karşılaştık, sevgimizi hiç yitirmedik. Kırk yıl önce lisede ya da üniversitede öğrenciyken 1986 yazında Oren'de buluşacağımızı Kaz Dağı'na tırmanacağımızı düşünmemiştik elbet. Hangi genç kız kırk yıl sonrasım düşünür. O dönemde kırk yaşına bile hüzünle bakılır değil mi? Oysa, saçlarımız ağarmış, dizlerimiz kireçlenmiş de olsa, kireçlenmeyen bir dostluğun mutluluğunu duyduk bu buluşmada, Yılların, yaşayarak güzelleştiğini konuştuk. 1920'lerde doğanlann ortak çizgisini yaşadık yeniden. Edebiyat öğretmenimiz Nahit Fıratlı'yı anımsadık. Fîoman yazarlarımız Nahit Hanımı tanıyor mu, diye merak ettik. Anadolu'da dört Sarıkız var diyor Nezihe Araz, biri Sarı Ana, balıkçıların gönül verdiği bir kadın. Kocası denizden dönmeyince genç yaşta dul kalıyor, ama güzel bir direnişle dulluk da, yalnızlık da geride kalıyor, terşine yaşam sevincinin, umudun simgesi oluyor Sarı Ana... İlk feministler Anadolu'da yaşamış anlaşılan. Köklü biraraştırma Okyanus'un ötesine yüzyıllar öncesinden bir katkıda bulunabilir belki. Havada incir kokusu, dallarda nar; zeytin ve fıstık ağaçları arasından tepedeki mezarlığa çıktık.sonra arkadaşlarımın bu mezarlığı görmesinı istedim. Kimi zaman güzel bir kuşkuya düşüyorum, bende Türkmen kanı mı var yoksa, bu mezarlıkta büyük bir rahatlık duyuyor, beyaz taşlarda somutlaşan yaşam felsefesini benimsiyorum. Taşları yeni boyanmış, yollar tertemiz, çamdallarında dağ ve deniz rüzgârı birbirine karışıyor. Çiçekler, testiler, yiyecekler, genç bir kızın mezarında renk renk ipekler... Onu hiç yalnız bırakmayız, diyorlar. Hıdrellez şenliği de burada kutlanıyor, danslar ve şarfcılarla; yitik sevgililer, analar babalar, oğullar torunlar bir arada; kim toprağın altında, kim üstünde belli değil, tepede Sarıkız, aşağıda masmavi körfez. O gün Hıdrellez değildi ama, ben de bir şenlik yaşadım çamlar altında. Ölüme korkuyla değil rahatça baktım, gülümseyerek... Türkmenlerin bir geleneği var, sıcak bir ağustos gecesini Sarıkız'ın yanında geçiriyorlar. Gün ağarırken şarkılar söylüyor, dansediyorlar, Sarıkız'a el açıyorlar, dilekte bulunuyorlar. Sonra mezarın çevresindeki taşları kaldırıp bakıyorlar. Taşın altında uğurböceği varsa güzel bir yıl yaşamayı umuyorlar. SosyalPsikoloji Profesörü Fatma Başaran uzmanlığına yaraşır bir yorumla bakıyor bu olaya. Ağustos, uğurböceklerinin çoğaldığı bir ay. Her taşın altında böcek var. Ortak bir umut ve güvence duyuluyor böylece. Ortak bir mutluluk kutlanıyor Bir tür moral eğitimi gerçekleşiyor. * * • O köy mezarlığı beni daha çok etkiledi bu kez. Son günlerde mezar başlarında çekilen resimlerin, yapılan konuşmaların ızlerinden arındığımı hıssettim. Dağ havasının başka gücü var; çirkinlikleri aşıyor, aşağıya gülümseyerek bakıyor insan. O köy mezarlığında General De Gaulle'ü de düşündüm bir aralık. Bir dosturn söyledi, De Gaulle Fransız dilini çok iyi konuşan, üstelik yazan bir kişi olarak tanınıyor. De Gaulle'ün vasiyet mektubu da bu ustalıgınt belirten bir yaptt. Hatırlarsınız, çok sade bir törenle toprağa verildi ünlü Fransız generali, doğduğu köye gömüldü; törende ailesinden başka kimse bulunmadı. Ama bir asker, bir devlet adamı olarak yaptığı görevler unutuldu mu? Çok görkemli bir mezara gömülseydi tarihteki yeri değişecek miydi? Bu soruları yanıtlarken son günlerdeki kimi davranışlar, konuşmalar büsbütün ucuzluyor... • • • Kırk yıllık dostunuz var mı? Kırk yıl boyunca çok az gördüğünüz, ama buluştuğunuz zaman aynı yerden başlamanın. birbirinize sevgiyle gülümsemenin mutluluğunu hissettiniz mi hiç? Araya olaylar gırer, yollar aynlır, düşünceler değişir, ama belki de ortak bir altyapıdan ötürü değişmeyen, bitmeyen duyguların güzelliğini de hisseder insan. 1920'lerde doğanlar, Ankara'da yaşayanlar, aynı çatı altında okuyanlar için bu altyapı başka bir anlam taşır. Hangi koşutlarda olursa olsun dünyaya, olaylara ortak bir bakışımız var; insanlara ortak bir sevgtmiz var; saygımız, ortak umudumuz, ortak bir ateşimiz var, saçlanmız ağarsa da küllenmiyor! Belli ilkelerden sapanlar karşısında ortak bir tepkimiz, bir tedirginliğimiz var; ortak değerlere inanıyoruz. Kırk yıl sonra bir araya gelince, tüm karmaşaya, yozlaşmaya karşın o değerlerin değişmediğini görmek, ortak bir özlemde buluşmak güzel bir olay. Ayrıca acı bir olay. Gelecek yıla güvenle bakmak için Sarıkız'ı çevreleyen taşların altında uğurböceği aramıyoruz ama, yarına güvenle bakamıyoruz hâlâ. Nasıl bakalım, çevremizdeki uğurböcekleri bile birbirini yok etme savaşında!... rettebatm kurtanldjğı bildiriliyor. Deniz poüstne göre, Ceial Sadtkoğai'na ait yük gemisbıin alevler içinde kalmast üzerine, bölgedeki "Kalkavan" şütbi üe diğer gemOer olay yerinden uzaklaftmldı. Denizpolisi, yangvun söndürübnesi için Sönduren1 ile Söndüren4 deniz itfaiyestni olay yerbıe gönderdi Yük gemisindeki yangtn, geç saatlerde kontrol altına ahtub. (Fotoğraf: UYGAR EREMEKTAR) [ y Kumkapı açtkiannda demirli bulunan "Kaptan Kahraman" yük gemisi ç l y g k Başkent'te kıırak sonbahar ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara'nın su sorunu bir türlu bitmedi. Bazı mahallelerde aylardır sularının akmadığından yakınan Ankaralılar. "bazen ayda bir verilen" suların veriliş saatlerinin belli olmaması nedeniyle bir türlü suyun musluktan akışını göremediklerini söylediler. Ankaralılar bir bidon su alabilmek için kilometrelerce yol yurümek zorunda kalmaktan yakınırlarken, ana su depolanndan ya da "genel istek" uzerine gönderilen su tankerlerinden yararlanma mücadelesinin bazen kavgalara yol açtığı belirtiliyor. Yaz mevsiminin çok sıcak ve kurak geçmesi nedeniyle adeta çöl yaşamına tanık olan Ankara'da, su sorununun kısa vedede çözumu için elden bir şey gelmemesi, Ankaralıları, bir bidon su için bir su tankerinin, ana su deposunun, bir çeşmenin ya da su kuyusunun başında saatlerce beklemek zorunda bırakıyor. Ankara'nın kimi semtlerinde sürekli, kimilerinde gün aşın, kimilerinde ise çok uzun aralıklarla su alınıyor. Natoyolu Mahallesi ile bu mahallenin hemen çevresinde uzanıp giden tepeliklerde kurulmuş olan Şahintepe, Şirintepe semtlerinde, Tuzluçayır Mahallesi'nde su, diğer bütün sorunları unutturmuş görunüyor. Mahallelerinde aylardır su akmadığından yakınan bu mahalle sakinleri, tüm ısrarlanna karşın su tankerlerinin de gelmemesi nedeniyle bazen ellerindeki bidonlarla kilometrelerce yüruyerek, Natoyolu Mahallesi'ndeki eskiden çoplük olarak kullanılan tepenin hemen eteğindeki Anakent Belediyesi ana su deposundan su almaya gidiyorlar. El arabalarına koydukları bidonlarını doldurmak için sabahtan itibaren kuyrukta beklemek zorunda kaldıklarından yakınan mahalle sakinleri, artık bu çilelerinin bitmesini istiyorlar. Sürekli küçük tansiyon ile kâh baygınhk geçirerek, kâh bunaltı içinde kullandığı ilaçlanyla yaşama kavgası veren 42 yaşındaki işçi Yıldız Akkurt, bu hasta haliyie bir kilometreden fazla bir mesafeyi yüruyerek, iki bidona su almaya geldiğini anlatıyor. Yıldız Akkurt, hastaneden henüz çıkmış. "Şimdi ilaç vaptılar da biraz kendime geldim, inanın geçenlerde bunaltı geldi, baygınlıklar geçirijordum, bir bardak suyu komşudan aldık" diye yakınıyor. Suları yaklaşık 4 aydır akmıyormuş. "Bazen akıyor ama gecenin bir >ansı. Önceden de haber vermiyorlar. Tabii suyun akttgından baberin bile olmuyor" diyor. Yıldız Akkurt, oturduğu yerde sırasının gelmesini beklerken, ellerini iki yana açıp. "Şu çektiğimiz rezilligi görüyorsunuz değil mi?" diye dile getiriyor duygulannı. 35 yaşındaki e\; kadını İsminaz Akkaya da, uzun bir yüruyuşten sonra ancak suya ulaşabilen Ankaralılardan. El arabasına koyduğu bidonlan depoya getiren Isminaz Akkaya, Sular İdaresi'ne veryansın ediyor, "Gonulleri olunca veriyorlar, olraayınca vermiyoriar" diyor. tsminaz Akkaya, ana su deposundan cumartesi ve pazar gunleri su verilmesinden de yakınırken, bazı günler ellerinde bidonlan ile geldiklerinde "depoda su bulunmaması nedeniyle" geriye dönmek zorunda kaldıklarını da anlatıyor. Sabah saat jO.OO'da su ku>Tuğuna girdiğini belirtirken, saatin 14.00 olmasına karşın hâlâ kuyrukta beklediğini belirtiyor. Ergiil Tezoğlu da "bayıam günü bile Şahintepe Mahallesi'nden su deposuna kadar gelerek su taşıdıklanndan" yakınarak, tanker başında meydana gelen kavgalardan söz etti. Ergül Tezoğlu, mahallelerine tankerin geldiği gün karısı ameliyat olduğu için saatlerce sırada beklemeden bir ufak bidon su almak isteven Cemil Göyüller adlı bir kişinin oradakilerin kafasma nasıl yığıldıklarıru anlattı. Tezoğlu, "Adam bir bidon su istemiş, "niye sıraya girmiyorsun' di>e kafasına taşı bir v urmuşlar, adamcağız üç kere olduğu yerde dönmüş. Ne olacak bu halimiz? Bir gün de tanker şoförunü dövmiişler. Bundan sonra da tankerle su getirmediler" dedi. 51 yaşındaki Bayram Karataş da su deposunun "bidonlu raüdavimlerinden". El arabasına yuklediği bidonları ile sırada beklerken, Şirintepe'de oturduğunu söylüyor ve 23 aydır sularının akmadığından yakınıyor. Bayram Karataş, "Bu yaşımızda halimize bak" diye konuştu. Belediye yetkilileri, susuzluğun nedeni olarak. mevsim normallerinin üzerinde seyreden havalardan oturu Ankara'yı besleyen su kaynaklarının azalmasını ve barajlardaki su seviyesinin düşmesini gösteriyorlar. Yetkililer, aynı iklim kusağında olan bütun ulkelerde aynı sorunların yaşandığını kaydederken, susuzluk açısından geçen yıldan pek bir farkın bulunmadığını anlattılar. incekum ALANYA Kulübünuz Incekum'da Şahane bir tatıl Geleneksel konukseverliğımız ve dostça hizmet anlayışımız ile Her türlü eğlence ve spor olanağı Club GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI ANKARA YENİMAHALLE 2. İCRA MEMURLUĞUNDAN DosyaNo: 983/2405 Es Satılmasına karar verilen gayrimenkulun cinsi, kıymeti, adedi, e\safr. Macun Karaıaşyazısı mevkünde tapunun 4932 parselınde 49.600 m' olarak kain gayrimenkulun 20/49.600 hıssesı satılacaktır Demetevler 1. Cadde 11 Sokak 22 kapı numaralı kargir apartmana denk gelen bu yerde bodrum dahil 8 katlı bir bına mevcuuur. Yoldan 12 basamak merdivenleaşağı inilen bu yerde ıçten içe 15\5O\12.OO=l86 m : ve yuksekliği 2 65 olan betonarme karkas binanın bodrumu olup kolonlann arasında bolme yoktur, tamamı kullanılmaktadır. Su elektrığı mevcut ve bir koşesinde de WC bulunmaktadır. Bilirkişice satılacak hısseye "" 287 050. TL. kıymet takdir edilmiştir. Satıs şarlları 1 Satış 13.10.1986 gunu saaı 14.00'ten 14.15'e kadar ıcra dairesınde açık anırma suretiyle yapılacaktır. Bu artıırmada tahmin edilen kıymetin % ""5'ini ve rüçhanlı alacakhlar varsa alacaklan mecmuunu \e satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Boyle bir bedelle ahcı çıkmazsa en çok arttıramn taahhudu baki kalmak şartiyle 23.10.1986 gunu aynı yerde 14.0014.15'te ikınci açık arttırmaya çıkarılacaktır Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartı ile en çok arttırana ıhale olunur. 2 Şartname, ilan tarihinden uibaren herkesin gorebilmesi ıçın dairede açık olup, masrafı venldiği lakdırde isteyen alıcıya bir orneği gönderilebilir. 3 Satışa ıştırak edenlerın şartnameyi gormuş ve munderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak isteyenlerin 983/7405 sayılı dosya numarası ile Memurluğumuz^ başvurmaları ilan olunur. f HBOMAinİNHMfnT KDVDM» 9GKH0G0N YAIHM MfKİTON Inoekum Fıyatlara yemek ve ŞARAP dahıldır Yabancı hocalardan wınd surt ve tenıs derslen harıc olmak uzere sunulan tum hizmetler ücretsizdir. 87000 îl MttMNÜs 79 000 Tl ALANTA 87.00011 KUŞADASI oıeı 99.000 Tl KUU0UI ANİMASYON PRMRAMLARI • AEROBİK ÇOCUK KULÛBÜ • BASKETBOL AÇIKBÛFC • VOLEYBOL WMDSURF • MİNİ FUTBOL SU KAYAĞI •SUTOPU OKÇULUK • HEMTBOL YELKEN • MASATENİSİ TENIS •DOKTOR JİMMASTİK •ÖZEL SH0W PROGRAMURI ÇALI^ANLARIN SORULARI/SORUIVLARI YILMAZ ŞİFAL sınırlaıııası ve özel s a n d ı k l a r Ben, 1966 yılından 1973 yılına kadar fiili ve itibari olarak devlet dairesinde çalıştım. Yedeksubay olarak askerliğimi yapmak üzere 1973'te görevimden ayrıldım. 197S'te de terhis oldum. 1976 yılında da SSK'ya tabi olarak 7 ay çalıştıktan sonra aynı yıl kendi bünyesinde sandığı olan özel bir banka>a girdim. Haien burada çalışmaktayım. Emekli Sandığf ndaki hizmetlerimi banka ile birleştirdim. Yedeksubaylık dahil 8 yıl birleştirildi. Bu durum karşısında; 1 Birleştirilen hizmet süreleri için emekli ikramiyesi alınabilecek mi? Alınabilecekse nasıl. nereden ve ne zaman? 2 Emeklilikle Ugili yaş sınırlamasına giriyor muyum? 3 Terhisle yeniden ise giriş arasındaki boşluğu borçlanma imkânı var mı? A.G. tSTANBL'L YANIT: 1 Özel bir bankada çalışmanız nedeniyle İş Yasası'nın 14. maddesinde belirlenen "Kıdem Tazminatı"na ilişkin koşullarla bağımlısınız. "İşçilerin kıdemleri. hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkiarı sureler göz önüne alınarak hesaplanır." Ancak, "değişik kamu kuruluşlannda geçen hizmet siirelerinin birleştirilmesi" söz konusudur. Size kıdem tazminatı ödenebilmesi için iş sözleşmenizin tarafınızdan yasada öngorülen nedenlere dayalı olarak >3 da özel sandığınızdan "jaşlılık, emeklilik veya malullfik aylıgı yahut toptan ödeme almak amacıyla" bozulmasına bağlıdır. 2 3246 sayılı yasa ile getirilen yaş sınırlamasının Sosyal Sigortalar Yasası kapsamındaki sigortalılara uygulanacağı anlaşılmaktadır. Yasanın uygulanıasına açıklık getirmesi gereken, ancak getiremeyen Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğu'nün 3487 sayılı genelgesinde, sigortalıların " m ü k t e s e p hakları korunduğundan" söz edilmektedir. Ancak, anlaşılması çok guç olan anlatımdan anlayabildiğimiz özel emekli sandıklanna, "tabi olarak ilk defa" yasanın yürurluğe girdiği "10 Ocak 1986 tarihi ile 31 Aralık 1989 larihi arasında çalışmaya başlayanlara" yaş sınırlaması getirildiğidir. 3 Askerliğinizin bitimi ile işe girişinız arasındaki boşluğu borçlanarak doldurabilmeniz olanaksızdır. 104.000 n 0MN MJRHANİYE KBKİNOni Bas,n:9680 SOSYAL SİGORTALAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN İLAN Alanya Tel: (3231) 1420 • 1421 Tlx: 56605 ir,kmtr. 6f€MWİLl<Wİl 7GKESG0NTMMMNSİYON 7200011 SORL' Soysal Sıtesı Işhanı Kat 4, No. 404409ANKARA TEL 31 18 19 31 69 69 Tlx 46945 tiatr Fax 314682 MERKEZ BURO. CLUB İNCEKUM tSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 59 KALEM ALETEDEVAT SATIN ALINACAKTIR. Başmüdürluğümuz ihtiyacı 59 kalero aletedevat malzemesi kapah teklif almak suretiyle satın alınacaktır. Şannamesi Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi'ndeki Başmüdürluğümüz Malzeme Müdürlüğü'nden tetnin edilebüir. tstekli olarüann bu işe ait kapalı teklif mektuplanru en geç 2.10.1986 Perşembe günü saat 12.00'ye kadar Malzeme Mudürluğü'nde bulundurmaları ilan olunur. Basın: 27019 Kurumumuz ihtiyacı 8 adet ultrasonografi cihazı ithal yoluyla satın alınacaktır. Söz konusu işe aiı idari şartname ve mukavele örneği mümesşillik belgesi ibraz edilmek suretiyle Merkez 1 No'lu Satınalma Komisyonu'ndan temın edılebilir. Istekli firmalann bu konuda hazırlayacak'.arı teViif mekmpiannı en geç 22.9.1986 gunu çalışma saati sonuna kadar Mithatpaşa Caddesi No: i adresındekı Makine ve lkmal Daıresi Başkanlığımız evrakına \ermeleri veya belirtilen gun ve saatte bulunacak şekılde posta ile göndermelen gerekmektedır. (Postadaki gecikmeler dıkkate alınmaz.) Kurumumuz 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olma\ıp, ihaleyı >apıp >apmamakta, dıledığine yapmakta veya kısmen yapmakta serbesttir. Basın: 26636 160.000 n ftulONMırliGi*Dta* TU:tSI «*27iy » 74MIC 26 TU33«I4*O TÜRK KALP VAKFI MODA SİNEMASI 337 01 28 "inglllz Sinemasından iki Usta" Losey / Hıtchcock The Birds (Kuşlar) PazartesıCarşCumaPazar TEKLİF İSTEME TÜRKİYE DENİZÇİLİK İŞLETMELERİ ŞEHİR HATLARI İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tşletmemize ait yolcu ve araba vapurlanmızın bufelerinin bazılarının işletilmesi hakları, kapatılmış zarf içinde teklif almak suretiyle kiralanacaktır. a) Şartnameler, iş günlerinde ve mesai saatlerinde Bahçekapı 19 Mayıs Han'ında ŞEHÎR HATLARI İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜ veznesinden ücreti mukabili alınabilir. b) TÜRKİYE DENİZCİLİK İŞLETMELERİ, 2886 sayılı Devlet İhaleleri Kanunu'na tabi değildir. Bu nedenle; ihaleyi yap\p yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. c) Teklifler en geç 17 Eylül 1986 günü saat 14.30'a kadar kabul edilecektir. İlgilenenlere duyurulur. Basın: 27025 Küçükbakkalköy sağlık merkezi için çocuk, kadın, doğum doktorları ile tecrübeli laborant aranıyor. Tel: 172 61 43/44 Secret Ceremony (Gizli Meraslm) SalıPerşCumartesı Seanslar 12 00 14 15 • 16 30 19 0 0 2 1 15 İŞÇİ ARANIYOR Kilit işinde çalışacak montajcı ve matkapçı ahnacak. Adres: Topçular Mah. Hacı Bilgin Sok. No: 33 Demirkapı/İST. Tel: 145 01 25 Yıldız Üniversitesi'nden almış olduğum şebekemi kaybettim. Hukümsuzdur. SALİH TORUN Reşadtye Nüfus Memurluğu'ndan aldığım nüfus cüzdanımı jcaybetüm. Geçersizdir. SABAH SİNEMASI 1 Eylül'de başlıyor Beklenmeyen Misafir The Guess Who s Comıng To Dınner Vun Stanley Kramer Oy Soencer Tracy Cathenne Hepburn Her sabah saat 10 00'da ÇATALCA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas: 1985/74 Karar: 1986/164 Davacılar Ayhan Yaylı, Aydan Yaylı, Saliha Yayh vekilleri tarafından açılan gaiplik davasının yapılan açık yargılaması sonunda: Çatalca Ferhatpaşa Mahallesi halkından Ramazan Aziz'in gaiplığine, 1500 lira harç alınmasına, yapılan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına dair mahkememizce verilen 9.4.1986 larihli ilamın 30 gün içinde temyiz edılmediği takdirde kesinleşmiş sayılacağı ilan olunur. Basm: 9738 Hanımlar Lokali, saat 11.0018.30 arası idare ve servise yardımcı anyor. Tel: 149 01 35 SAMt YtĞİT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear