Catalog

CUMHURİYET/12 tCİŞLERÎ BAKANI AKBULUT: HABERLERİN DEVAMI 10 EYLÜL 1986 Yeni delü yok çaJışmalannı sürdürüyorlar. Her bilgiden, her ipicundan istifade etmek istiyoruz. Sinagog baskımnı iki teröristin gerçekleştirdiği hemen hemen kesinlik kazanmıstır. Elimizdeki deliller bizi bu noktaya götüriiyor. Varsa, bunlann yardımcılannı, kimlerte işbirliği yaptıklannı, hangi örgiite mensup olduklannı tespit etmek için çalısmalanmızı siirdiiriiyoruz. Ancak bu hususlara açıklık kazandıracak herhangi değişik yeni bir delil ve bilgiye de kavuşmuş de^iliz." GÖZALTINA ALINANLAR içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, olayla ilgili olarak gözaltında tutulan kimsenin bulunmadığını bildirerek şöyle konuştu: "Olayla ilgisi olan kimseler bulunabilir mi, olayı aydınlığa kavuşturabilecek, olaya kanşmış olan veya olaya yardımcı olan kimseler yakalanabilir mi düşüncesiyle yapılan aramalarda gozaltına alınanlar var. Ancak bunların olayla ilişkili olmadıklannı da görüyoruz." tSRAIL İLE İŞBİRLİĞİ İçişleri Bakanı Akbulut, uluslararası teronzmın önlenebilmesı için bütün devletlerin işbirliği içinde olması gerektiğini kaydederek, gerekirse İsrail ile de bilgi alışverişi yapabileceklerini bildirdi. Akbulut şöyle devam etti: 99Biz, işbirliği fikrini öteden beri savunuyoruz. sinagoga yapılan saldınnm yardımcılannı ve örgütün ilişkilerini tespit edebilmek açısından her türlü bilgiye açıgız. Biz de bilgilerimizi, degerlendirilmesi için ihtiyaç duyan her devlete veriyoruz, veririz." İçişleri Bakanı, böyle bir işbirliği için İsrail'den bir istek gelmediğini de bildirerek, "Açıklamam, genel olarak bu konuda açık olduğumuz şeklindedir. Zaten her türlü bilgiyi kamuoyuna v e dünyaya veriyoruz" dedi. Misillemeye uyarı (Baştarafı 1. Sayfada) Batı Avrupa'daki Yahudi topluluklarının liderleri de, lstanbul'daki sinagoga girişilen kanlı saJdınnın ardından dünyada tüm sinagog ve Yahudi kuruluşlarında güvenliğin arttırılması konusunu görüşmek üzere perşembe gunü Paris'te toplanacaklar. Toplantı yetmiş ülkedeki Yahudi topluluklannı temsil eden Dünya Yahudri Kongresi (WJC) Başkanı Edgard Bronfman başkanlığında yapılacak. WJC sözcüsü, Batı Avrupalı Yahudi liderlerinin toplantıda, topluluklarırun bulunduğu ülke hükümetlerinden, ekim ayında kutlanacak kutsal ay sırasında sinagoglarda güvenlik önlemlerini arttırmalarmı isteyeceklerini belirtti. WJC Direktörü Elan Steinberg ise, "Terorizme karşı Avnıpa'nın topluca tavir alması zamanının geldiğini" söyledi. Steinberg, sinagoglara saldırıların süreceği yolunda kaygılan bulunduğunu da kaydetti. Öte yandan Los Angeles'ta, sinagogda ölenlerin anısına 400'den fazla kişinin katıldığı bir anma töreni düzenlendi. Haham Abraham Cooper, törende yaptığı konuşmada, İstanbul'daki olayı "İkinci Dünya Savaşı sırasında Treblinka ve Auschvvitz Nazi toplama kamplanndaki olaylann yeniden dirilişi" olarak nitelendirdi. Cooper, İstanbul'daki sinagoga girişilen saldırının ardında, muhtemelen Yahudi aleyhtarhğının yattığını söyledi. Cooper, Soykınm Çalışmalan Simon VViesethal Merkezi'nin avlusunda düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, "En büyük umudumuz, ılımlı Muslüman liderierinin kontrolü yeniden ele alarak h a l k l a n n ı eğitmeleridir" dedi. KLİBİ'NİN TEPKİSİ Arap Birliği Genel Sekreteri Şadli Klibi, İstanbul'daki sinagoga saldırı da dahil olmak üzere, son günlerde meydana gelen şiddet olaylannı kınayarak, İsrail'i misillemeye girişmesine karşı uyardı. Arap Ekonomik ve Sosyal Konseyi'nin Amman'da yapılmakta olan bakanJar düzeyindeki toplantısında konuşan Klibi, İstanbul'daki sinagoga girişilen saldın, Pan Am uçağının Karaçi'ye kaçınlması ile Paris'teki bombalı saldın eylemlerine değinerek, "Arap mücaddesinin ilkelerine ve İslam ve Hıristiyan degerlerine tamamıyla ters düşen bu tür eylemleri haklı çıkartacak bir neden gormüyoruz" dedi. Bu tür caniyâne eylemlerin kınanmasında uJuslararası topluluğa katıldıklannı belirten Arap Birliği Genel Sekreteri Klibi, îsrail'i bu tür çirkin eylemleri misilleme olarak kullanmasının doğu racağı sonuçlara karşı uyardıklarını da kaydetti. Birleşik Amerika'da yayimlanan New York Times gazetesi, İstanbul'daki sinagog saldınsıyla Pan Am uçağının kaçınlması olaylarının sorumlularmın kimliğini ihbar edeceklere ödül verilmesini istedi. Gazete, konuya ilişkin yorumunda, İsrail'in, Viyana ve Roma havaalanları ile Avnıpa ülkelerindeki sinagoglara düzenlenen saldırılardan sorumlu tutulan Ebu Nidal örgütü'nün, İstanbul ve Karaçi'deki olaylann beyni olmasından şüphelenildiğini yazdı. Gazete, yorumunda şu görüşlere yer verdi: "Bu katilleri Filistinli Özgüriük Savaşçıları diye cağırmak, kan emen Drakula'yı kan bankası gibi tanımlaraaya, benziyor. Onlann davası Nihilizmdir. Ya bağımsız ya da kiralık katil olarak Musevileri, Müslümanlan ve Hıristiyanlan katlediyorlar." ALMANYA'DAN TEPKİ Berlin rnuhabiri Güner Yüreklik'in bildirdiğine göre, İstanbul 1 daki sinagoga yapılan kanlı baskın, Federal Almanya ve Batı Berlin'de de sert tepkilere yol açtı. Olaydan bir gün sonra ilk resmi açıklamasını yayımlayan federal hükümet, sinsi baskını "barbarca düşünühnüş kanlı bir eylem" olarak mahkum etti ve korkunç suikastten duyduğu üzüntu ile nefreti dile getirdi: "Musevi inançtaki kadın ve erkeklerin haince arkadan katledilmesi, uluslararası terorizmin kanlı eylemlerini nasıl gözü dönmüş bir kinle yerine getirdiklerini göstermektedir" denilen hükümet açıklamasında, bütün ülkeler terorizme karşı en büyük azimle mücadeleye çağrılıyor. Kanlı terör olayı üzerine Berlin Yahudi Cemaati Başkanı Heinz Galinski de bir açıklama yaptı ve Federal Almanya'daki diğer dini toplulukların herhangi bir tepki göstermemesini büyük bir düş kırıklığı olarak niteledi. Savaşa ve nükleer santrallara karşı ilerici kilise çevrelerini kastettiği sanılan GaJinski, Alman Basın Ajansı DPA'ya verdiği demeçte, "Büyük protesto yüriiyüşleri düzenleyenler bu kez neredeier?" sorusunu yöneltti ve Türklere de seslenerek şöyle dedi: "Hani nerede bazı çevrelerin tepkileri? Nerede o yabancı düşmanlıgına karşı seslerini yükseitmekten geri kalmayan Federal Almanya'daki Türklerin temsücileri?" Öte yandan Berlin, kanh olayda yaralanan beş Museviye tıbbi yardımda bulunmak istiyor. Berlin'deki RudolfVirchow Hastanesi'nde yaralüarın bakunı ve tedavisi için her türlü hazırlığm tamamlandığı, Sağhk ve Sosyal tşler Senatörü Llf Fink'in, terör kurbanlarına Berlin'de ne şekilde yardım edileceği konusunda Türkiye'deki Alman Büyükelçiliği ile Uişkiye geçtiği bildiriliyor. İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, sinagog baskınını ölen iki teröristin gerçekleştirdiğinin hemen hemen kesinleştiğini, ancak örgütleri ve destekçileri konusunda henüz yeni delil olmadığını söyledi. ANKARA (a.a.) içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, İstanbul'daki sinagog baskımnı, olayda ölen iki teröristin gerçekleştirdiğinin "bemen hemen" kesinlik kazandığını söyledi. Anadolu Ajansı'na sinagog baskını olayıyla ilgili bir açıklama yapan İçişleri Bakanı şöyle konuştu: "Güvenlik güçleri, uzmanlar Ortadoğu'da sertleşme (Baştarafı 16. Sayfada) etmesine yol açtı. Arafat bugıine dek Ortadoğu ile ilgili bir barış konferansına çağnlması için ABD'nin 242'yi kabul etmesini ön şart olarak ileri sürmesine karşılık, ABD'nin de Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını kabulü şartını koşuyordu. Arafat, 1982'den beri 242'den soz etmeden, "BM'nin Filistin sonınuyla ilgili tüm kararlannı kabul edebileceğini" ifade ediyordu. Evet, 242, bu kararlardan biriydi, ama 1947 tarihli ve Filistin'de bir Yahudi devletinin yanı sıra bir de bağımsız Arap devletinin kurulmasını öngören karar da BM karanydı. Harare'de yeni olan nedir? Arafat eskisi gibi "BM'nin Filistin sorunuyla ilgili tüm karaıian" demiş ve yeni olarak "bu arada 242, 338 ve 465 sayılı karariar" diyerek bir taviz adımı daha atmış durumdadır. Arafat'ın bu çıkışını Şimon Peres, her ne kadar "yeni bir şey yok" diyerek karşılamışsa, George Habbaş'ın Halk Cephesi derhal Şam'da yayımladığı bir bildiriyle FKÖ liderinin çıkışını kınadı ve bu açıklamanın MübarekPeres görüşmesinin arifesine denk geldiğine dikkati çekti. ORTAM ZEHİRLENİYOR Şimdi, böyle bir iklimde, yani Ortadoğu'da uzlaşmacı rüzgârlann yeniden estirilmek istendiği bir sırada Karaçi olayı, ardından lstanbul'daki sinagog baskını ve eğer lsrail bir kanlı misillemeye girişirse bunun yaratacağı tepkiler neye yol açacaktır? Bazı gözlemciler, sinagog saldırısını İsrail'i misillemeye zorlayarak MübarekPeres görüşmesini sabote etmek amacına bağhyorlar. Bu kadar dar kapsamh bir amacı olabilir mi, bilinmez. Ancak, Ortadoğu'daki "atmosfer"in tıpkı geçen yıl bu zamanlardaki LarnakaTunus saldınsıAchiHe Lauro'nun kaçınlması sarmalındaki gibi zehirlenmekte olduğuna kuşku yoktur. Peres, ortamı erken seçimlere gidip Likud'u devre dışına çıkaracak bir şans olarak değerlendirmek istiyor ve büyük bir ihtimalle bu hesabı ABD'nin desteği altında. Ancak, Şaron'un Peres'ten özür dilemeyi göze alması bile, Israil'in "şahinleri"'nin bir ay sonra aslan payını elde edecekleri iktidar uğruna her esnekliği göstermeye razı olduklarını ortaya çıkanyor. Yine de, bir erken seçim ve erken seçimi zorlayacak yapay bir hükümet bunalımı hesabındaki, böyle bir ihtimal gerçekleşirse ülkesinde kahraman gözükmeyi isteyen Peres, "barışçı çöziim" sözcüğünü uzun süre unutturacak bir misillemeye girişebilir. Girişse de girişmese de sinagog saldırısından Ortadoğu'da kutuplaşmayı ve sertleşmeyi isteyenler kazançlı çıktılar. Bu işin ucunun Libya'ya dek uzatılması ve ABD'nin Libya'ya yeni bir saldırısına meşruiyet aranması da kimseyi şaşırtmamalıdır. Ne zaman ki, Körfez'de Iran'ın yüklenmesi bekleniyor, o zaman tıpkı bir tahteravalli gibi Doğu Akdeniz'de gerilim tırmanıyor. Savaş bulutları ve dolayısıyla dikkatler Doğu Akdeniz'e, Filistin sorununa ve ABDLibya çatışmasına kaydırılıyor. Körfez'de beklenen Iran taarruzu da erteleniyor. : Bu yazı yazıldıktan, dizilip sayfaya konulmak uzere dizgi servisine iletildikten kısa bir süre sonra AP Ajansı'ndan gelen bir haber, Mısır Cumhurbaşkanı Husnü Mübarek ile lsrail Başbakanı Şimon Peres arasındaki görüşmenin iptal edildiğini duyuruyordu. Böylece, son günlerde bölgeyi saran terör dalgası MubarekPeres görüşmesinin iptalini sağlayarak ilk "siyasi" kurbanını almış oldu. SİNAGOG TÖRENE HAZIR Cumartesi sabahı kanlı baskına hedef olan Neve Şalom Sinagogu tümuyle temiziendi ve bugün yapılacak cenaze törenine haıır hale getirildl Cenazeler, yapüacak dini törenden sonra Ulus'taki mezarbkta toprağa verilecek. FKÖ'hi Musevi aranıyor (Baştarafı 1. Sayfada) katliamın yapıldığı sinagogda yapılacak dini törenden sonra, Ulus'taki mezarlıkta toprağa verilecek. İsrail Savunma Bakanı Izak Rabin'den sonra Ticaret Bakanı Ariyel Şaron da, "En kıza zamanda bir misilleme yapılacağını" açıkladı. ROBOT FOTOGRAFLAR DAĞITILDI Kanlı sinagog baskımyla ilgili soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor. Istanbul polisi dün polis ressamlarına, saldırıda patlayan bombaların etkisiyle parçalanan iki teröristin robot fotoğraflarını yaptınp basına dağıttı. Patlamalar sırasında teröristlerden birinin yüzu parçalanmış, ötekinin de kafası omuzlarından kopmuştu. Polis ressamlarının robot fotoğraflar yapılırken, kafası kopan teröristin daha önce çekilen fotoğrafından da yararlandığı öğrenildi. Bazı görgü tanıklarının, teröristin siyah gözlüklerinir. olduğunu belirtmesi üzerine, bir gözlüklü, bir gözlüksüz robot fotoğrafı yapıldı. Patlama sırasında yüzü parçalanan öteki teröristin robot fotoğrafı ise, doktorların yardımıyla toplanan parçalardan yüzün anotomik yapısının belirlenmesinden sonra çizildi. Bu teröristin fotoğrafı çizilirken görgü tanıklarının anlatımlarından da yararlanıldı. Robot fotoğrafların basına dağıtılmasından sonra bir açıklama yapan polis yetkilileri, "gerek daha önce gazetelerde fotoğrafı çıkan, gerekse robot fotograflan çizilen teröristlerin daha önceki ilişkilerinin saptanması açısından bu çalışmanın çok önemli olduğunu" belirterek, "Bu kişileri daba önce görenlerin en yakın polis karakoluna veya lelefonla (055) polis imdat merkezine bilgi vermelerini istediler.*' İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, olay anından bugüne kadar yaptıklan çalışmalann önemli bir sonuç vermediğini belirttiler. Katliamın nasıl yapıldığının kendilerince büyük ölçüde saptandığını belirten polis yetkilileri, soruşturmayı sürdürebilmek için teröristlerin cesetlerinden aldıkları parmak izlerinden, sinagog çevresinde evi ve işyeri bulunan kişilerden ve tamiratta çalışan işçilerin bilgisinden yararlanıldığını söylediler. Polis yetkilileri, "Teröristlerin olay öncesi istihbaratı, çalışan işçiler yoluyla yaptıkları savı çok zayıf. Çünkü, sinagog hakkındaki istihbaratı daha birçok yolla yapabilirstniz. Olaydan önce içeriye girip kendiniz gezebilirsiniz örneğin. Önümüzde çok ihtimalli bir sorun olduğundan çok basit düşünmemiz beklenilmesin" diye konuştular. YAHUDİ İŞADAMIMN FKÖ'LÜ OGLU Kanlı sinagog baskımyla ilgili olarak kendi bünyesinde istihbarat çalışmalarını sürdüren İsrail Konsolosluğu'nun 9 kişilik özel güvenlik ekibi de çeşitli seçenekler üzerinde durup ayrıntılı değerlendirmeler yapıyor. Valikonağı'ndaki İsrail'in İstanbul Konsolosluğu'nda önceki gün yapılan ve iki saat kadar süren toplantıda "özel güvenlik ekibine gelen" bir ihbarın değerlendirmesi yapıldı. Konsolosluk bünyesinde görev yapan 9 kişilik özel güvenlik ekibinin bazı elemanlarımn da katıldığı toplantıda, İstanbul'da yaşayan Yahudi bir işadamının FKÖ yanlısı ya da üyesi olduğu sanılan oğlunun, olayla ilgili olabileceği öne sürüldü ve bu kişinin olayla ilgisinin belirlenebilmesi için mutlaka bulunması gerektiği vurgulandı. Toplantıda ayrıca sinagog olayının baştan sona bir değerlendirmesi yapıldı. Toplantıda konuşulan konulardan biri de eylemin hangi örgut tarafından gerçekleştirilmiş olabileceği idi. Toplantıda eylem yönteminin "Ebu Nidal örgütü yöniemlerine uyduğu" üzerinde fıkir birliğine varıhrken, iki teröristin olay yerinde ölümlerinin intihar olarak değerlendirilmesi üzerinde tartışıldı ve "Ebu Nidal gerillalan olay yerinde intihar etmiyoriar, bunu ancak radikal Şü militanlan yapabiliyor" göriişü savunuldu. İsrail'in Istanbul Başkonsolosu Meiz Halifa, katliam sonrası gelişmelerle ilgili olarak kendisiyle görüşen Cumhuriyet muhabirine, "konsoloslukla ilgili olarak Türkiye'de görev yapan her tsraillinin Türk hükümetince biiindigini" söyledi. Başkonsolos Halifa, Cumhuriyet muhabirlerinin "Konsolosluğunuzda görev yapan dokuz kişilik özel güvenlik ekibinin niteliğini nasıl açıklarsınız" sorusunu da şöyle yanıtladı: olduğu belirtilen Mirza Ağacan Babazade ile aynı biçimde çift uyruklu Rafail Nasimiha'nın cenazeleri İsrail Konsolosluğu ile Musevi cemaati yöneticileri arasında iki günlük bir anlaşmazlığa yol açmış ve tartışma dün sonuçlandırılmıştı. Sinagog katliamında yaşamlarını yitiren 19 Musevi yurttaşın cenazeleri de bugun saat 12.00'de, katledildikleri Neve Şalom Süıagogu'nda yapılacak "dini tören"den sonra Etiler Ulus Yolu üzerindeki Musevi mezarlığında toprağa verilecekler. Bu arada 19 Musevi yurttaçın bugün yapılacak olan cenaze törenine yundışındaki bazı kuruluşlann temsilcilerinin de geleceği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yalım Eralp'in verdiği bilgiye göre bugun yapılacak cenaze törenine katılması kesinleşen kişiler vatandaşıdır" dedi. Öte yandan Fransız Hahambaşı Rabhin Samud Sirat da, cenaze törenine katılmak için dun uçakla İstanbul'a geldi. YARALILARIN DURUMU Sinagog baskını sırasında ağır yaralanan Avram Eskanazi'nin sağhk durumunun iyiye doğru gittiği belirtildi. Istanbul Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi gören Eskanazi'nin yüz ve çenesinde kınk ve vucudunda da şu anda tehlikeli olmayan bir kurşun bulunduğu belirtildi. Dün bilinci yerinde olan Eskanazi'nin yapay solunum aygıtından çıkanldığı kaydedildi. Bu arada, Taksim İlkyardım Hastanesi ortopedi servisinde tedavi gören Moiz Bitiren'in (62) sağ dizi ve sağ uyluğunda kurşun yarası bulundu, durumunun iyi olduğu bildirildi. Aynı hastanede sut derisini delip geçen kurşun yarası nedeniyle tedavi edilen Yusuf Levi'nin (25) de dün taburcu edildiği belirtildi. Alman Hastanesi Ortopedi Servisi'ne nakledilen Yako Samrano'nun sağ bacak uyluk kemiği ile sol el bileğinde kırıklar bulunduğu ve alçıya alındığı bildirildi. Neve Şalom Sinagogu'na yapılan saldırı ile ilgili olarak Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Mudürlüğü'ne dün bir imzasız mektup gönderildi. îhbar mektubunda olayın İstanbul'daki büyük turistik otellerden bir'inde planlandığı öne sürülüyor. Adliye Sarayı Pöstanesi'nden dün atıldığı belirlenen mektupta, otele kalabalık, zengin bir Arap ailesi halinde gelindiği ve otelden otomobil ve Arapça bilen bir tercüman sağlandığı belirtildi. Mektupta, olayda kullanılan silahların otelde valizler içinde saklanarak daha sonra eylem yapacak gruba dağıtıldığı kaydedildi. İmzasız, daktilo hataları ile dolu ve bozuk bir Turkçe ile yazılmış ihbar mektubunda ayrıca, "bu işler için büyük paralar dağıtıldığı" ileri sürüldü. 5 ARAP Önceki gün İstanbul Ataturk Havalimanı'nda tran'a gitmek üzere uçağa binerlerken şüphe üzerine yakalanan 5 Arap uyruklu gencin, yapılan kontrollerde pasaportlarının sahte olduğu saptanarak gözaltuıa alınmışlardı. Mahmoud Meydani, Asarto Alali, Sait Fadaile, Nazari Sepano Fardad, Babak Shahrivhr ve Arman Eizadi adlı 5 Arap gencinin yapılan sorgulamalanndan sonra, polisce yapılan açıklamada, baskınla bir ilgilerinin bulunmadığı tespit edildiği belirtildi İşçiye de (Baştarafı 1. Sayfada) gibi işçiler için yeni sözleşme dönemi beklenecek. Konut yardımı için sendikalı olma koşulu aranmayacak, yardım sigortalı her işçiye verilecek. Başbakanhk yetkilisi "Gelecek yılbaşında itibaren işçiye ilk 6 ayda 5, ikinci altı ayda 10 bin lira konut yardımı verilmesi calışmalan süriiyor" dedi. İşçinin konut yardımı memurda olduğu gibi net tutarda hesaplanacak, üzerinden vergi kesilmeyecek. Konut yardımı, çalışan işçi için işveren emekliler için de SKK tarafmdan Toplu Konut Fonu'na yatınlacak, burada değerlendirüen paralar 3 yıllık bir sürenin ardından işçi ve emekliye kullandırılmaya başlanacak. Yardımlar işçinin konut sahibi olması halinde bile 10 yıl sürecek. İŞVEREN TUTUMU Yeni sistem önümüzdeki yıllar içinde işveren açısından yıllık ortalama 150200 milyarlık bir harcama yaratacak. îşveren kesimi önemli bir yük getirecek bu uygulama karşısında şimdilik sessiz kalmayı yeğliyor. Seçim öncesinde hükümetle karşı karşıya gelmemek isteyen işverenlerin seçim sonrasında yeni sistemi tartışmaya açacaklan öğrenildi. Buna karşılık hukumetçe işçiye konut yardınunı garantiye almak Uzere, "bu paranın SSK primleri gibi kanuni alacak sayılması" yoluna gidileceği bildirildi. Bu tur bir yola gidilirse, işçisinin konut yardımını fona yatırmayan işveren için amme alacaklarının tahsüine ilişkin yasa hükümleri uygulanacak. EVİ OLAN MEMUR Memur konut yardımını sadece konut satın almada kullanabilecek. Daha önce toplu konut sistemi çerçevesinde bir eve girmiş olan memura, taksit geri ödemesinde destek verilecek. Ancak bu gibi memurlar için fonda birikim sağlanmayacağından yardımın faiz yoluyla artması da söz konusu olmayacak. ÖZEL TASARRUFLAR Konut yardımı sistemiyle devlet eliyle, "özel tasarnıflann arünldığını" kaydeden bakanlık yetkilisi, şu bilgiyi verdi: "Konut yardımı sistemini Batı Almanya'da sosyal demokrat iktidar tarafmdan çıkanlan Servet Edinme Yasası'na benzer biçimde hazırladık. Alman sisteminde sadece işçilere yöneiik olarak yıllık 624 marklık bir yardım söz konusudur, süre de 7 yıldır. Biz hem memurlan ve emeklileri sisteme aidık, hem de süreyi 3 yıla indirdik." Ortadoğu 'sıcak eylüPü (Baştarafı 16. Sayfada) temmuz ayında yaptığı görtışme şiddetle kınanıyor ve Kral Hasan Arap davasına ihanet etmekie suçlanıyordu. ABD ise Kral Hasan'ın bu kararını büyük bir memnunlukla karşılayarak kendisini kutladı. Kral Hasan 1 ın Birlik Anlaştnasını feshetmesi ile Albay Kaddafı'nin Arap dünyasında yalnızlığı biraz daha artmıştı. "Sıcak eylüT' Iran'm Körfezde saldınya geçmesi ile basladı. Tahran tarafından yapılan açıklamada, İran birliklerinin 1 eylül gecesi cephenin kuzeyinde Hac Ümran bölgesinde saldınya geçtikleri bildirildi. İran, 7 stratejik tepeyi ele geçirdiklerini Öne süruyor, ancak Irak, saldınnın püskürtüldüğünü iddia ediyor. Batılı gözlemciler tran'ın 3035 bin kişilik bir kuvvetle saldırdığııu bildiriyorlar. İran kuvvetleri, cephenin kuzeyinde saldınya geçmelerinden 24 saat sonra da, bu kez güneyde Irak'ın stratejik petrol platforrau ElAmik'e saldırarak ele geçirdiler. ElAmik'teki radar tesisleri Irak uçaklannın Körfez'deki saldınlannı yönettiğinden, platform büyük stratejik öneme sahip. İran birlikleri ElAmik'teki radar tesislerini imtıa ettikten sonra platformu boşalttılar. Körfez savaşının tırmandığı günlerde Zimbabwe'nin baskenti Herare'de toplanan g. Bağlantısızlar Zirvesi Konferansı'nda Muammer Kaddafi, ABD'ye şiddetle çaüyor ve Washington'dan korkmadığını belirtiyordu. 2 katliam ve kuşkulu ülkeler Bu arada Karaçi ve sinagog katliamlannda kimi Batılı çevreler kuşkulan İran, Libya ve Suriye uzerine yöneltirken, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Murphy'nin Şam'da Suriye Devlet Başkanı Hafız Esadla Ortadoğu konusunu görüştüğünü belirtmekte yarar var. Cuma ve cumartesi günleri dünya kamuoyunda geniş yankılara yol açan iki katliamın "tiıning"i (zamanlama) yukandaki acıklamadan da anlaşılabileceği gibi, Ortadoğu'da gerginliğin hızla arttığı bir döneme denk düşmüştü. Katliamlarla, bölgedeki son olaylar arasındaki bağlann konusunda bu asamada kesin bir şey söylemek zor, Ancak, iki kanlı eylemin bölgedeki tırmanmayı hızlandıracağı ortada. Önümüzdeki günler, Ortadoğu'da yasanan "s»cak ejlüP'ün hararetıni daha da arttırabilir. Libya: ügiıniz yok (Baştarafı 1. Sayfada) rist olaylarla yakından veya uzaktan hiçbir ilişkisi bulunmadığı" vurgulandı. Halk Bürosu'nun açıklaması şöyle: "Amerika'nın devlet teröıüniin hedefi ve kurbanı olan Libya, her zaman masum insanlann oldürülmesine karşı olmuştur. Libya Halk Bürosu, Tiirkiye1 deki bu suçlama kampanyasını Amerikan yönetiminin Libya'ya ve devrim lideri Muammer Kaddafi'ye karşı kısa bir süre önce başlattığı kampanyaya paralel düştügüne dikkat çeker. Amerikan yönetimi Libya'ya karşı yeni bir saldırı yapmanın zeminini hazırlamaktadır. Libya Halk Bürosu, Libya Haber Ajansı JANA'nın resmi açıklamasında belirtildiği gibi, Müslüman ve Arap Libya halkının Yahudi dinine saygı duyduğunu ve Yahudilere yönetik terörist eylemlere karşı olduğunu vurgular. Çünkü Yahudiler de ulusjararası Siyonizmin kurbanı olmuştur. Bu Siyonist hareket 1948'de Filistin'de "İsrail Devleti"nin kunılması ile bölgedeki tüm kanlı olayların nedeni ve sorumlusu olmuştur. Libya Halk Bürosu, yerH ve yabancı basında bazı çevrelerin dost ve kardeş iki ülke olan Türkiye ve Libya arasındaki güçlü ilişkileri baltalama ve bozma cabalannı şiddetle kınarken, kamuoyunu aydınlatma gorev ve sonımluluğunu taşıyan basının daha sağlıklı ve objektif habercilik yapmasını diler ve bekler." LösemiJi gence karakolda (Baştarafı 1. Sayfada) "Eve bir polis gelerek güvenlik soruşturması için karakola gelmemi söyledi. Rahatsız oldugum için amcamın oğlu Soner Serdar'ı yanıma alarak karakola geldim. Soner Serdar dışarda beklerken ben komiser Erhan Yüksel'in odasna girdim. Ayakta duramayacak kadar rahatsız oldugum için kenarda duran sandalyeye oturdum. Komiser bana neden oturdugumu, kendisinin otur demediğini söyledi. Rahatsız oldugumu, ayakta duramadığımı soyledim. Komiser bu kez benim kafamdan rahatsız oldugumu soyleyerek elindeki copla sırtıma vurmaya başladı, daha sonra da lekme tokatla girişti." Oğlunun karakolda hiçbir gerekçe olmadan komiser Erhan Yüksel tarafından dövüldüğünü söyleyen baba Ali Serdar ise, "Oğlum Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ni kazanmıştı. Kendisi lösemiU. Sırf morali düzelsin diye okumasına karşı çıkmadım. Lösemili olduğundan fazla yaşaması zaten mümkün değil. Ona moral lakviyesi olsun istedim ama onu karakolda dövduler" şgklinde konuştu. Karakolda komiser tarafından dövüldüğünü ileri sürerek Karadeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvuran Mümin Yaşar Serdar'a hastanece "Sırtında her iki spekula arasında 10x10 santimente ve sağ kol dış kısmının karamusda 3x4 santimetre boyutlannda iki muhtemelen travmaya bağlı ekimoz tespit edilmiştir" raporu verildi. "Türkiye'deki İsraillilerin güvenlik konusunda ne yaptıklannı, bunların kim olduklannı Türk hükümeti biliyor. Ne varsa, ne yapılıyorsa hükümet bunlann hepsini biliyor. Ben size bundan daha fazla bilgi veremem. Bu kişiler hakkında daha ne söyleyebilirim? Ben desem ki, Türkiye'nin Tel Aviv Bürosu'nda kimler ne görev yapıyor, siz bana bilgi verebilir misiniz?" Meiz Halifa, sinagog baskını sonrası yapılan polisiye çalışmaları da şöyle değerlendirdi: "Türk polisi cinayeti iki kişinin işlediğini söylüyor. Bizim bulunmasını beklediğimiz kişiler, bunlara yardım edenlerdir. Bu teröristler Türkiye'ye turist olarak bir yerleri gezmeye mi geldiler, hayır. Bunlara Türkiye'de yol gösterenler oldu. Banndıranlar oldu. Biz, terörist derken, bu kişileri de kastediyonız ve bulunup adalet önüne çıkarılmalannı bekliyoruz." E B I Y ' I K M ^ İDDİALARINA YORUM YOK lstanbul'daki Neve Şalom Sinagogu'na karşı düzenlenen saldırı ile ilgili olarak Filistin Kurtuluş örgütü tarafından ortaya atılan iddialar konusunda İsrail'in Ankara Büyükelçiliği herhangi bir yorum yapmaktan kaçındı. ANKA muhabirinin FKÖ'nün ikinci adamı olarak tanınan Ebu İyad'ın Cumhuriyet'te yayımlanan suçlamaları konusunda ne duşundüğu yolundaki sorulara lsrail Maslahatgüzarı Yehuda Millo, "Yorum yok" karşılığını verdi. Bilindiğj gibi, Ebu İyad, Cumhuriyet muhabirinin Tunus'taki FKÖ karargâhında yaptığı göruşmede, Neve Şalom Sinagogu 1 na karşı gerçekleştirilen saJdırının bölgeyi karıştırmak amacıyla İsrail Gizli İstihbarat Örgutü MOSSAD tarafından düzenlendiğini iddia etmişti. ERALP: MİSİLLEMELER BM YASALARINA UYMALI Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yalım Eralp, İsrail'in Neve Şalom Sinagogu baskını nedeniyle misilleme yapmayı planlaması karşısında, Türkiye'nin tavrını soran gazetecilere, Başbakan Özal'ın Bingöl'de yaptığı konuşmanın yer aldığı gazeteleri gösterdi. Eralp, öldürülenlerin îsrailli olmadığını, Türk yurttaşı olduğunu vurgulayarak, "Ölülere elbette gereken saygı gösterilecektir" dedi. Buna karşılık, israil'in misillemeye kalkışması yolundaki soruları ise dipIomatik biçimde yanıtlayan sözcü, bu tür bir eylemin Birleşmiş Milletler yasalanna uyması gereğini bildirdi. Eralp'in gönderme yaptığı jazetelerdeki demeçte Ozal, "Misilleme, Birleşmiş Milletler yasalanna uyar, meşru savunmaya yöneiik olur ve birkaç devlet tarafından yapılırsa hoşgöriilebilir ve desteklenir" diyor. Öta yandan Yalım Eralp, bu demecin "genel bir tanım " getirdiğini, İsrail ile doğrudan ilgili olmadığını da belirtti. CENAZE TÖRENİ BUGÜN Neve Şalom Sinagogu katliamında yaşamlarını yitiren 21 Museviden ikisi dün uçakla İsrail'e gönderilirken, 19 Musevi yurttaş için bugün yapılacak cenaze töreninin tum hazırlıklan tamamlandı. Sinagog baskınında öldürulen 88 yaşındaki Mirza Ağacan Babazade ile 65 yaşındaki Rafail Nasimiha'nın cenazeleri dün saat 11.00 sıralarında, Avusturyadan sağlanan ozel bir ambulans uçakla İsrail'e goturdüler. Yedi yıl önce İsrail'e göç ederek vatandaşlık isteminde bulunan ve İsrail Konsolosluğu yetkilileri tarafından "çifl uyruklu" thbar mektubu Anadolu Ajansımn tstanbul mtrkezine dun gelen ımzasız ve bozuk bir Turkçe ile yazılmış mektupta, katliamın biıyük otellerden bırine muşteri gibi gelen bir Arap grubu tarafından planlandığı, silahlann da otelde saklandığı öne sürüldu. şunlar: American Jevvish Joint Distrubution Committee (Amerikan Musevi Ortak Dağıtım Komitesi) Şeref Başkanı Henry Taub, Komite Üyesi Akiva Kahane, Amerikan Musevi Komitesi yöneticilerinden George Kats, Amerikan Musevi Kongresi İcra Direktörü Henri Seigman ve İsrail'den de Hahambaşı Mordecha Fühau, Şerafeddin Musevileri Başkanı ve İsrail Ajansı Başkanı. Eralp, cenaze törenine Israilin bir hükümet üyesi göndermesine gerek olmadığını, çünkü ölenlerin Türk vatandaşı olmalan dolayısıyla "siyasi temsil" diye bir sorunun bulunmadığını söyledi. 1980 ve 1982 yıllarında da Fransa'da 2 sinagoga saldırı yapıldığını hatırlatan Eralp, " O zaman da siyasi temsil diye bir sorun olmamıştı" dedi. Eralp, İsraillilerin törene bakan gönderme istemlerine niçin karşı çıkıldığı yolundaki bir soruyu da "Bazı Musevi yurttaşlanmızın çifte vatandaşlık durumu var, ancak ölenler öncelikle Türk Saffet Nezihi yargılandı (Baştarafı 1. Sayfada) düşürerek hakaret ettiği" gerekçesiyle yargılanıyor. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 79 yaşındaki Nezihi Bölükbaşı'nın 630 ay arasında hapis cezası ile cezalandınlması isteniyor. Avukat Bölükbaşı, Yargıtay'ın "birçok kanun ve vicdan dışı" karar aldığını öne sürdü. Nezihi Bölükbaşı, bir müvekkilinin " B a n k e r Cafer ve Ortaklan" adlı kuruluşla olan davasmda Ankara Ticaret Mahkemesi'nin verdiği kararın temyiz edilmesi uzerine Y'argıtay 11. Hukuk Dairesi'nin aldığı kararı eleştiren bir dilekçesinde kullandığı sözcükler nedeniyle yargılanıyor. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin aldığı karann düzeltilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedilmesi üzerine dilekçesini yazan Bölükbaşı, "kararda düzeltilmesi gereken kaba bir çelişki" olduğunu savunarak, karan "mantığı aşan, hukuku altüst eden bir garabe" olarak nitelemişti. Hakkında TCK'nın 268/3 maddesi uyarınca dava açılan Bölükbaşı'nın avukatları, duruşmanın dünkü bölümünde savunma yaparak "müvekkillerinin Yargıtay üyelerine hakaret etmeyi amaçlamadıgını, derin hukuk nosyonu ile k a r a n deştirdigini" söylediler. Müvekkillerinin dava konusu dilekçesinde, kesinlikle "özel duygulannı" olaya kanştırmadığını da savunan avukatlar, "kanuna ve hukuka aykın bir karann değiştirilerek kaybedilen bir hakkın edinilmesinin amaclandıgını" söylediler. Saffet Nezihi Bolukbafi ISazım Hikmet'in avukatı TÜRKİYE GEMİ SANAYİİ A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DUYURULUR 1. TDl adına teşekkülümüz Camialtı Tersanesi'nde inşa edilmekte olan 5 adet arabalı vapuru için dış piyasadan TGS 86/3023 b nolu ihaleyle "dümen makinesi" satın alınacaktır. 2. Ihaleye ait idari ve teknik şartnameler, Türkiye Gemi Sanayii A.Ş. Genel Müdurlüğu Teknik Hizmetler Dairesi Başkanlığı Meclisi Mebusan Cad. No: 66 Orta Blok Kat 5, Sahpazan İstanbul TÜRKİYE adresinde ücretsiz tetkik edilebilir. 3. Ihaleye katılmak isteyen firmalar ihaleyeesas teknik şartnameleri 22.000. TL (KDV dahil) bedel mukabilinde satın alacaklar ve satın alındı makbuzlannın birer kopyasını tekliflenne ekleyeceklerdir. Posta ile şartname gönderilmez. B: 27217