Catalog

Cumhuriyet BARIŞKUDAR Sahibi: CMhurijet Maıbaacılık ve Gazeıecılık Turk Anonım Şirkeiı adına NwHr N»di. • Genel Yayin Mudurü: H a a a Cem«l, Muessese Muduru: Emiac U?akkfi, Yazı Işlerı Muduru: Okay G o m s i a , • Haber Merkezı Muduru. Yalcıa Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmenı: AH Acar, • Temsılaler ANKARA Yalen Do£ıa. İZMİR: Hiknct Çetiakaym, ADANA Mehmcl Mcnan. Istanbul Haberleri: Reha Öx, Dış Haberler: E r p n Bıta, Ekonooıi: O n n ı Uhfar, KakOr: CcUl Üsttr, Magazın: Y«tçı» Pekfea, Spor Danışmanı: AMaOuMttr Ytcctaaa, Düzelune: Rcfik DariMf, Arıştırma: ŞaUa Alp«y, 1*Semiika: Şâkna Kcttad. HaberArajunna: Vtmk heair, • Koordinatör: Ahact K o n l a ı , • Mali tşter: EroJ Eıkal, Reklim ve Halkla tlifkiler: GüHcıca Kopr, Idare: H t e y t a Gürer, ljtaroe: Öafcr Çdft. BflgiI$km: N«i t u L v« Jüya/ı Cumhuriyet Maıbaacılık vt Gazetecilik T.A.Ş. Turk Ocajı Cad. 39/41 Cagaloğlu 34334 Ist. PK 246tstanbul, Tel 512 05 05(20 haOTetac 22246 # Burolar A a k ı n : Zıya Gokalp Bulvarı InkıUp Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telra 42344 • lımir. H. Ziy» Bulvan 1352. Sok. 2/3, Td. 25 47 0913 12 30Teten: 52359 • Adanu Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455OI9731 Telex: 62155. TAKVİM 31 AĞUSTOS 1986 Imsak: 4.51 Güneş: 6.22 öğle: 13.09 Ikindi: 16.50 Aksam: 19.46 Yatsı: 21.11 İZMİR Sovyetler Birliği'ndeki Çernobil adlı nükleer santralda meydana gelen kazadan sonra TüTkiye'nin radyasyon etkisi altına girmediği yolundaki açıklamalarını güçlükle duyurabilen Sanayi ve Ticaret Bakanı, Türkiye Radyasyon Teknik Komitesi Başkanı Cahit Aral, "Radyasyonsuz yaşayamayız. Allah bizi radyasyonsuz bırakmasın" dileğinde bulunarak, Türkiye'de radyasyon tehlikesine karşı 25 adet erken uyarı merkezi kurulduğunu açıkladı. Kaskatlı havuzda oyıın havalan ile yapılan su dansı gösterisi, hemen yanındaki reklam, maç, yabancı müzik topluluğu filmlerinin gösterildiği "Vista Vision'un sonuna dek açılmış sesi, DESlYAB pavyonunuri arka bölümündeki bahçesinden pek duyulmuyordu. Yabancı ülke bakanlannı karşılamaktan, fuaı haarhklanndan yorgun düşmüş Sanayi ve Ticaret Bakanı Aral, kendisini "rahatsu etmekten çekinen" gazetecilere, radyasyon konusunu bir üniversite profesörü gibi anlatıyordu. "tnsanlar radyasyonsuz yaşayamaz" tümcesini sık sık yineleyen Aral, daha sonra kendinden emin şöyle konuştu: "Bizim ne denizlerimizde, ne göllerimizde, ne topreğımızda normalin üzerin Radyasyonsuz yaşayamayız Ishal durmuyor Çernobil kazasından sonra ölçüm yaptırdık ve Türkiye'de radyasyon yoktur diye açıklama yaptım, basın yazmadı. TRT'ye defalarca kendim telefon ettim. Efendim, bunun havadis değeri yok diye yayımlamadılar. Bu girmeyecek de hangi havadis girecek? Bizim ne denizlerimizde, ne göllerimizde, ne toprağımızda normalin üzerinde radyasyon söz konusu değildir. tnsanlar radyasyonsuz yaşayamazlar. Aral'ın sözü, zaman zaman gelen yabancı ülke konsoloslarınca kesilmesine karşın, radyasyon olayını ısrarla anlatmaya devam ediyordu: "Çernobil'de kaza oldu. Hemen ötcümleri >aptırdık. 'Türkiye'de radyasyon tehlikesi yoktur' diye açıklama gönderdim. Basın bunu yazmadı. TRT'ye defalarca kendim telefon ettim. Efendim, bunun havadis değeri yok diye yayımlamadılar. Bu radyasyon, benim ihracatımı engelliyor. Turist gelecek, gelmesini engelliyor. Çaycuma'da, Amasra'da. İnebolu'da denize girmiyor vatandaş. Hangi havadis girecek, bu girmeyecek de?" Cahit Aral, normalin üzerinde radyasyonun söz konusu olmadığını söyledi *İshal' diyorlar, karantinaya alıyorlar Diyubet ve hğıtımı İstanbul Haber Servisi Ttirk Diyabet Cemiyeti yaz kampı, 115 eylül günleri arasında Yalova Koruköy Harpîş Havuzlu Dinlenme Tesisleri'nde, Yalova Lions Kulübü'nün lcatılımıyla yapuacak. Kamp süresinde3eylülgünü "Diyabet Tedavisinde Yenilikler" konulu bir konferans verilecek. 7eylülgiinü de Yalova'mn Gacır köyü, diyabet yönünden taranacak. 13 eylül giinü "Diyabet ve Eğitimi" konulu bir bilimsel toplantı düzenlenecek. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne kolera kuşkusuyla götürülen Nurcan Ortaç, 15 gündür 'ağır ishal'den yatıyor. Aynı hastanenin karantinasında iki hasta tedavi görüyor. tstanbul Haber Serrisi btanbul'da çeşitli nedenlere bağlı olarak ıshal olaylarının giderek arttığı bildirildi. İlgililer herhangi bir salgın hastalık tehlikesinin bulunmadığını özellikle vurgularlarken, Cerrahpaşa Mikrobiyoloji Servisi'nde bir hastanm 15 gündür kolera kuşkusuyla yattığı, aynca yine ayıu serviste 4 dizanterili hastanm, 4 de akut gastro emerit sanısıvia yatırılan hastanın bulunduğu bildirildi. SSK tstanbul Hastanesi ilgililen de kendilerine günde ortalama 20 tane ishal vakası geldiğini bildirdiler. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Mikrobiyoloji Servisi'nde 15 gündür "agır ishal"den yatan Nurcan Ortaç'm durumunun iyiye gittiği belirtiliyor. Avcılar'da oturan Nurcan Ortaç'ın hastaneye kolera kuşkusuyla yatınldığı, ancak şu anda böyle bir olasılığın kesinlikle bulunmadığı bildirildi. Aynı hastanede Dahiliye Karantinaya ağır ishalden önceki gün ve dun iki hasta yatırüırken, Mikrobiyoloji Servisi'nde dört gün önce tedavi altına alınan Mural Madalı'mn tifo olmasından kuşkulanıldığı belirtildi. İlgililer aynca bu serviste 4 dizanterili hasta, 4 de "akut gastro enterit" sanısıyla yatırılan hasta bulunduğunu bildirdiler. tstanbul Tıp Fakültesi ilgilileri Çapa Dahiliye Kliniği'ne son bir ay içinde 105 hastanın ağır ishalden yatmlarak tedavi edildiğini bildirdiler. Şu anda Dahiliye Karantina'da ishalden yatan 1 kişi olduğunu belirten ilgililer, yatanların yalnızca ağır ve önemli vakalar olduğunu, yatma surelerinin ise 58 saat ile 3 gün arasında değiştiğini bildirdiler. Islahli hastalara herhangi bulaşıcı bir hastalık teşhisi konulmadığını da bildiren ilgililer, aynntüı bilgi vermekten kaçındılar. Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Enver Talip Çetin konuya üişkin olarak şunları söyledi: "Günde 100200 arasında dışkı, balgam tahlili yapıyoruz. Neden konusunda bir şe> diyemem ı m a genelde mikroplann sebep oldugu hastalıklar. Zaman zaman tifo görulebiliyor. Bazı hastalıkların tanınması giiç oluyor. Bu nedenle kesin bir hastalık adı veremeyecrgim." tstanbul tl Sağlık Müdür Yardımcısı Toygun Birtan mayıs ayında başlattıklan ishal kampanyasının her yerde sürdüğünü belirterek, "Baska bir şey söylemek mümkiin değil. Gerekli tedbirieri, halkın sağlıgını koruraa açısından aldırmaya çalışıyoruz. Genelde yaz olması nedeniyle ishal başgosteriyor" şeklinde konuştu. SSK tstanbul Hastanesi yetkilileri günde kendilerine 20 tane ishal olayı geldiğini belirtirlerken, SSK Paşabahçe Hastanesi yetkilileri özellikle hafta sonlannda ishal vakalannın çoğaldığını, hafta sonlan günde en az 10 olmak üzere başvuru olduğunu belirttileı. Zeynep Kamil Hastanesi yetkilileri ise Dahiliye Servisi'nde yatan 3 ağır ishal vakasının bulunduğunu, tntaniye Servisi'nde de bir hastanın tifo şüphesiyle yattığinı bildirdiler. tlgüiler Süt Çocuğu Servisi'nde yatan çocuklann yüzde 70'inin ishalden yattığinı, servise günde en az 78 çocuğun ishal nedeniyle yatınldıgını bildirdiler ve ishal nedenini su ve tuz kaybından gastro enterit vakası olarak açıkladılar. Derisi olmayun bebek D/YARBAKIR (a.a.) Bingöl'de altı binde bir görulen doğum olayı sonucu deri ve kaslan olmayan bir bebek dünyaya geldi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Cerrahi Servisi Bölüm Başkanı Doç. Gazi Aydın, "Omfalosel" adı verilen hastalığa altı bin doğumda bir rasttandığım söyledi. Hastalığın akraba evliliğinden kaynaklandığını bildiren Doç. Aydın şöyle konuştu: "Arme karnmdakigelişme sırasutda kann ön duvan oluşumunda duraklama sonucu ortaya çıkan bir açıkak meydana geliyor. Hastalık kartnda derinin ve kaslann olusmasını engelliyor. Organlan ise sadece çok ince bir zar çevreliyor. Bu nedenle her an organlar dışanya fırlayacağından hastanın yaşama şansı yok denecek kadar azahyor." de radyasyon söz konusu değildir. tnsanlar radyasyonsuz yaşayamazlar. Radyasyon olmadan vaşam olraaz.." Dokuz Eylül Üniversilesi Rektörü Prof. Dr. Sennet Akgün, gazetecilerle birlikte Cahit Aral'ın "dersini" dinliyordu. Bakan Aral, bitkilerinradyasyonla nasıl kendi gıdalannı oluşturduğunu bilimsel olarak açıkladıktan sonra, insan vücudunda bu "işin" nasıl olduğunu uzun uzun anlatmaya devam ediyordu. Gelen giden konuklan da kaçırmak istemeyen bayan gazetecilere arada, "Bakın kızun, burayı iyi dinleyin" diyen Bakan Aral, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bağırsakta mikroplardan oluşan bitki tariası güneşten radyasyon almazsak, gıdalarda radyasyon olmazsa ölüp biter. lnsanda öliim başlar. Niye bazılanmız kaplıcalara giderler? Radyasyon alırlar oradan. Bu, viicuda doping olur da ondan.." Sermet Akgün, bakanın açıklamalannı dinledikten sonra, "Verdiğiniz bilgiler karşısında, mühendis olarak tıptan anlamanıza şaşırdım" demek zorunda kaldı. Aral, Çernobil yakınlarından geçen Dinyeper Nehri'nin Karadeniz'e radyasyon taşıdığına iliskin iddialan uzun uzun hesaplardan sonra, "Karadeniz'deki su miktan 1 kaürtrilyar litre yapar. Buraya kanşacak radyasyon ne olur? Sen dayak yememişsin, sopayı da sayıyı da bilmiyorsun" diyerek kuvvetlendirmeye çalışıyordu görüşlerini. Türkiye*nin her köşesinin günde 2 kez 2 bin 800 aygıtla kontrol edildiğini arumsatan Aral, 25 adet erken uyan merkezi kurduklanru açıkbyor ve ekliyordu: "Şimdi düşiiniin, radyasyon işgali oldu. Hemen haberimiz olmalı. Radyasyon iş(Arkası 8. Sayfada) Kekkonen öldü HELSİNKt (AP) Finlandiya'nın "ulusal kahnunanT veeskı cumhurbaşkanlarından Urho Kekkonen (85), bu sabaha karşı öldu. Eski devlet başkamnın oğlu Matti tarafından yapılan açıklamada, Urho Kekko nen'in beyin da marlarında tıkanıklık olduğu bildirildı. Kekkonen, bir suredır ledav ı göruyordu. Urho Kekkonen'in ölumu uzerine Finlandiya'da ulusal yas ilan edileceği açıklandı. Papa sıdkasttnı önceden biHyordum Alexandre de Marenches, Irak'ta Saddam Hüseyin'in devrilmesinin Türkiye'yi çok zor durumda bırakacağını söyledi. BRÜKSEL, (a.a.) Fransız gizli servislerinin eski şefi Alexandre de Marenches, Irak'ta Saddam Hüseyin'in devrilmesinin Türkiye'yi çok zor durumda bırakacağjnı öne surdü. Mehmet Ali Agca'run Papa'ya suikast düzenleyeceğini önceden bıldiğini belirten Marenches, bir Fransız din adamı aracılığı ile Vatikan'ı haberdar ettiğini söyledi. Suikastla ilgili uyanyı 1980 ocak ayında Papa'ya ilettiğini belirten Marenches, Ağca'yı "maşa" olarak niteledi ve duruşması sırasmda yaptığı abuk subuk açıklamalann, şifreli sözlerle dışardaki bazı kişilere verilmiş mesajlar olabileceğini belirtti. Marenches'ın, Christine Ockrent'e anlattığı anıları 3 eylulde Fransa'da kitap halinde piyasaya çıkacak. "Le Vif L'Express" dergisi, son sayısmda "Prenslerin Sırlan" adını taşıyan kitaptan ilginç bölümler yayımladı. Marenches, bu bölümlerde Ortadoğu'daki duruma da değiniyor ve Irak'ta Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinin, NATO üyesi olan Türkiye için çok tehlikeli sonuçlar verebileceğini öne sürüyor. Maranches'ın bu konudaki görüşleri şöyle: "Saddam Hüseyin Sünnidir. Haritaya baktıkça bazı olasdıklar tüylerimi ürpertiyor. Şayet Bagdat'ta bir darbe olur ve Şüler iktidara gelirse, ortaya Pakistan'dan Akdeniz'e kadar uzanan bir 'Şii imparatorluğu' çıkacaktır. Bu imparatorluğun öncüleri daha şimdiden Lübnan'da yerlerini almtşlardır. Bu durum, NATO'nun bolgedeki kalesi olan ve 500.000 kişilik en büyiık orduyu besleyen Türkiye için çok tehlikeli olur. Türkiye ile Irak, bazı bakımlardan birbirlerine çok benzerler. Her iki ülke de laiktir, ancak halkın çogunlugunu Miislümanlar oluştunır. Şayet günün birinde fanatizm zafer kazanır, Bagdat'ta Humeyni'nin bir benzeri iş başına gelirse, o zaman tehlike çanlannı bütiin gücümüzle çalmamız lazımdır." Monako Prensliği'ne benzettiği Körfez emirliklerinin, böyle bir "Şii imparatorluğu" karşısında bir ay bile dayanamayacaklarına dikkati çeken Marenches, "İsrailİiler, Tahran hükümetine yardım ederek kazandıklan parayı çok pahalı ödeyeceklerdir" diyor. Fransız gizli servislerinin eski şefî açıkladı: KaşHa denizden kask çıktı KAŞ (Cumhuriyet) Antalya'ntn Kaş ilçesinin Çimenağzı kıyı bölgesinde bir amatör dalgıç, ikipilot kaskı ile birkaç bez torba içerisinde bazı parçalar ortaya çıkardı. Kimlere ait olduğu anlaşılamayan iki pilot kaskı ve metal parçalarıyla ilgili olarak sahil koruma ekipleri bölgede geniş çaplı bir operasyon düzenlediler. Sahil Koruma'ya ait dalgıçlar, amatör dalgıcın gösterdiği yere dalış yaparak kask ve torbalan çıkardılar. Olof Palme cinayetinde esrar perdesi aralanıyor Fatoş Balkır toprağa verildi İSTANBUL, (a.0.) Yakalandığı amansız hastalıktan kurtanlamayarak önceki gün ölen tiyalro, opera ve ses sanatçısı Fatoş Balkır, Şişli Camii'nde dün öğleyin kılınan cenaze namazından sonra, Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sanatçının cenaze törenine, yakmlanyla, çok sayıda sanatçı ve yurttaş katıldı. Müzik çahşmalannın yanında seslendirme de yapan Balkır, evli ve bir kız çocuğu annesiydi. Pcdme'yi aşırı sağcı bir örgütün öldürdüğü sanıhyor YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Isveç Başbakanı Olof Palme'nin öldürülmesinin ardından 6 ay süreyle somut bir sonuç alınamadan sürdürülen polis soruşturması, son günlerde sızan bilgiler ve yapılan açıklamalaria yeni boyutlar kazanmaya başladı. Cumhuriyet'in İsveç gizli polis örgütü SAPO'ya yakınhğı ile tanınan bir kaynaktan elde ettiği bilgilere göre, geçen yaz aylan içinde yoğunlaşan polis soruşturması sonucu, cinayeti saran esrar perdesi "hemen hemen tümüyte" ortadan kalkrruş bulunuyor. Palme'nin katili ile ona yardım edenlerin "kesin denebilecek ölçiide" saptandığını açıklayan söz konusu kaynak, polisin geniş çaph ve "vurucu" bir operasyon için zaman kolladığını, kapsamlı bir polis raporunun hükümet masasına iletildiğini belirtti. Operasyonu izleyecek günlerin tsveç'i derinden sarsacak" sonuçlar getireceğini kaydeden kaynak, "cinayetin arkasında tsveç'in Uişki içinde olduğu yabancı bir gücün olabileceğini" öne sürdü. Polis ve hükümete yakın bazı kaynaklardan sızan bilgiler de bu savları doğrular yönde. Dagens Nyheter gazetesine önceki gün bazı açıklamalar yapan bir hükümet temsilcisi, "Polis operasyonundan sonraki gelişmeler yalnızca hükümeti değil, toplumun tüm kesimlerini yıHarca sarsacak nitelikte olacak. Cinayetin işleniş amacı tsvec'in dış ilişkileri ile özel bir biçimde Uintiİi" dedi. Cinayetten 6 ay sonra hükümet çevrelerinden ilk kez sızan bilgiler, Olof Palme'nin sanılandan daha geniş kapsamh bir komplonun kurbanı olduğuna işaret ediyor. tsveç Emniyet Genel Müdürü Holger Romander, cinayetin "komplonun sadece bir halkası" olduğunu doğrulayarak, "Yeni cinayetlerin planlanmış olduğu olasılığı göz ardı edilemez. tsveç toplum düzenine yönelik bir tehditle karşı karşıyayız" biçiminde konuştu. Bu arada, çok sayıda tsveçli liderin son zamanlarda ölümle tehdit edilmiş olduğu öğrenildi. Sıkı biçimde korunan liderler arasında Kral Karl Gustav, Kraliçe Sylvia, Başbakan Ingvar Carlsson, bazı bakanlar, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Genel Sekreteri Bo Toresson ve Emniyet Genel Müdürü Holger Romander bulunuyor. öte yandan, İsveç polisinin, cinayetle ilgisi olduğu sanılan bir grubu sıkı biçimde izlediği ve bu grup hakkında toplanan bilgilerden "önemli sonuçlar" elde ettiği öğrenildi. Bu konuda bir açıklama yapan Hans Holmer, "Cinayetin işleniş amacını ve Palme'nin öldürülmesine hangi ortamda karar verildiğini biliyoruz" dedi. Bir başka polis yetkilisi aynı konuda, "Yüzde 8090 eminiz" biçiminde konuştu. Birkaç aydır polis tarafından izlenen grup, sızan bilgilere göre, 810 kişilik bir "merkez"den ve daha geniş çaplı bir dış çemberden oluşuyor. Palme cinayeti için bir araya geldikleri sanılan bu "esnek" grubun üyelerinin ortak özelliği "aşırı sağcı" ve "fanatik dinci" olmaları. Çoğunluğu Isveçli grubun, dış ülkelerle bağlantılan hakkındaki bilgilerin yetersizliği, çeşitli spekülasyonlara yol açmış durumda. Örneğin Aftonbladet gazetesi, bazı kaynaklara dayanarak verdiği haberde, grubun merkezini oluşturan bazı kişilerin "Dünya AntiKomünistler Birliği (VVACL) ile sıkı ilişkiler içinde olduğunu öne sürüyor. Gazeteye gore, WACC nin Şilili Hıristiyan demokrat liderlerden Bernardo Leighteon'a karşı 1975 yıhnda Roma'da duzenlediği suikast, Palme suikastı ile benzerlikler taşıyor. Gazete aynca WACL ile bağlantıyı sürdüren bazı îsveçii Nazilerin isimlerini de veriyor. Oğrencilerin proje sergisi İSTANBUL, (a.a.) Beşiktaş'ta inşası düşünülen çeşitli tesis ve yapılar için üniversite öğrencilehnin projelerinin yer aldığı sergiyann açılacak. Mimar Sinan ve Yıldız üniversiteleri mimarlık fakülteleri öğrencilerinin, Beşiktaş Belediyesinde sergilenecek proje çalışmalarından bazılan şunlar: Kat otoparklan, konut kooperatifi, Beşiktaş Spor Kulübü Oteli, Maçka Taşlık Oteli, Bebek Meydan Tanzimi, Balmumcu Spor Tesisleri, Beşiktaş Köyiçi Balıkçı Meydam. Sergi, 15 gün açık kalacak. JVC sergisi İstanbul Haber Servisi Japonya'nm ünlü elektronik firması JVC, Cankurtaran Holding'le onaklık kurup Türkiye pazarına girdikten sonra, son ürünlerini de Istanbul'da bir şov çerçevesinde teşhir etmeye karar verdi. JVC HiFi, TVVideo Show, 5 7 eylül tarihleri arasında TÜYAP'ta sergilenecek ve fuar 4 eylül günü saat 17.00'de Emin tankurtaran'm basın toplantısıyla açılacak. İZLEYİCİLERİN ARASISDA lunir Fuan'nda sahneye çıkan tbrahim Tatlıses'i izleyenltrin çoğunluğu 2030 yaş grubundaydı. Tathses, izleyicilere "Benim fuara değil, sizlere ihtiyacım var" deyince 5 bin kişi birden ayağa fırladı. "Damatiar fuarda sahneye çıktılar İZMİR (Cumhnriyet Ege Biirosu) Ara seçimler oncesi açılar 55. Uluslararası Izmir Fuan'nda sergilenmeye başlayan Jaguar'dan sonra dört gözle beklenen "milli d » a a t " Asım Ekren, yanına kabinenin diğer damatlarından Osman Vağmuniereli ile Özfatura'nın gözdesi Gîıngör Bayrak'ı alarak sahneye çıktı. .Vsım ve arkadaşlan Gol Gazinosu'nca 10 bin lira ödeyerek giren ve beyaî örtület üstünde yemek yiyenlere"iktidara uygın bir agırhkla" nnızı.< yaparlarken. ilk kez Lunapark't a sahneye çıkar tbrahira TıUıses'i dnleyenler de elerinde bir sandviçle oturduklan tahta sandalyeler uz^nnde "muhalefne uygun bir gonimıra" sergilediler. Göl Gaanosu uklım ııklım ctjluydu. Asım.elınde bagetleri ile k a ı ter içinde "elmek ptrası" için çaiyor, hukümeu damat olan Osman Vağmurderelide lacıvert ipek gönnfck ve lacivert pantolonuyla iri cüsasine kaışın kı;u kıpır şarkı söylüvtrdu. Sıra gönarilen çiçeklerdeki fccırtvizitlen okjmaya gelince "daaatlar arası dayamşma" bir kez daha onaya çıktı. Yağmurdereli'ye çiçek gonderenlerin arasında Asım Ekren de vardı. Kulisin gözdesi yine de Gungör Bayrak'tı. Özfatura'ya rağmen sahneye çıkan Bayrak, gazetecilere poz venrken tuvaletinin yırtmaandanye5İI iççamaşınnı gösterdi. BöyleceOzfatura'nın "yeşil İzmir" projesine destek olduğunu kanıtladı. En mağdur durumda olanlar, fıks raenü ücreti olarak 10 bin lira ödeyen ve istedikleri ekstralara ne kadar yazılacağını korkarak bekleyen izleyicilerdi. Göl Gazinosu'nda beyaz masalar üzerinde yemek yiyen müşterilerden, sahnedeki bakan ve başbakan akrabalanndan sonra, tbrahim Tatlıses'in sahneye çıktığı Lunapark'taki gorunüm insana daha bir etkileyici geliyordu. Tatlıses, gobeğine kadar açık gömleği ile elindeki mendili sallaya sallaya oynarken, sandalyelerinde sık\ş sıkış oluran beş bıni askın kalabalık "huşu" içinde kendinden (Arkası 13. Sayfada) Yurtdışından dönen işçiler HER AN YIKILABİLİR Demirtaş ailesinin yaşadığı evin duvarlan çatlaklarla dolu. Pencereler naylonlarla kapatümış. 3 yatakta 7 kişi yatıyor. Komşular koltuk, divan, masa yardımı yapmışlar. Odaran bir köşesinde elden düşme bir buıdolabı duruyor. Ama içi bos. \a oturmama iziıı versinler ya da başımı sokacak bir yer göstersinler İstanbul Haber Servisi Eyüp, Nişancı Mahallesi, Davutpaşa Caddesi, 21 numara. Yıkıldı yıkılacak ahşap bir yapı. "1024 metrekare sahalı, bahçeli, ahşap dergâh" burası kayıtlara göre. Üstelik kirası da 6 bin lira. Arslan Demirtaş, bu 6 bin lirayı vermeye çoktan razı. Razı ya, ah bir Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün tahakkuk ettirdiği 58 bin 500 lirahk borç olmasa.. Ah, bir de Vakıflar Bölge Müdurlüğü, önce çık, sonra ihaleye gir, kazan ve yine otıır demcse.. Günde tek öğün yemeğini kendilerinden aldığı Vakıflar nasıl yapar bunu Arslan Demirtaş'a? Üstelik sarah ve veremliyken.. Doğru dürüst çalışamazken.. Üstelik 200 bin liraya yakın borcu varken ve komşuların ara 1983'te Rami Kışlası'nda, terk edilmiş suhay sıra yaptıkları yardımlarla geçinebilmeyi delojmanlannda, kış ayı, ramazan ayı derken. nerken.. Yakınıyor Arslan Demirtaş: "Ya buyalvar yakar 8 ay kalabildik. Bizim gibi birrada oturmama izin versinler, ya da başımızı sokacak bir yer göstersinler. Bir top saha çok aile vardı orada. 43 aile ve 240 nüfus. 6.6.1984'te bizi 'Burası askeriyenindir' diye sına, parka. milyonlarca lira para topluyorçıkardılar. 1,5 ay diğer ailelerle birlikte kışlar, bir fakire hiç yardımcı olmuyorlar. Valanın bahçesinde çadır kurduk, yaşadık. Datandaş ne durumda, hiç düşündükleri yok.." 7 yıl önce işsizlik canına tak deyince Sam ha sonra Eyüp Belediyesi, bizi eşyalanmızla birlikte kamyonlara yükledi, >önu belli olsun'dan tstanbul'a göçüvermiş Arslan Demirmayan bir dağın başına götürtip bıraktı. Orataş. Keşke göçmeseymiş. 7 yıllık konutsuzda oturan arazinin sahibi bizi kovdu. Ben de luk serüvenini şöyle anlatıyor çocuklanmı ve eşyalanmı alarak Eyüp Top"İstanbul'a gelince, Maltepe Askeri Kışlaçular'da belediyeye ait bir araziye geldim. Nisı'nda kaldık. Ama onarım dolayısıyla miişancı muhtarı Nail Yılmaz çocuklanma acıteahhit çıkmamızı istedi. Polis karakoluna dı, bize bir haftalığına Eyüp Karadeniz Otemüracaat ettik, oraya sığındık. Trafik polisine ait yıkık bir odada bir ay yaşadık. (Arkası 8. Sa\tada) Vakıflar, 7 kişilik Demirtaş ailesinin evlerinden çıkmasını istiyor BRÜKSEL, (a.a.) Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Sunday Uner tarafından kaleme alınan ve 24 eylül tarihlerinde Strasbourg 'da toplanacak olan Avrupa Konseyi Nüfus Sorunlan Semineh'ne sunulan raporda, Türkiye'de işçi trafiğinin son yıllarda tersine döndüğü ve kesin dönüş yapan işçi miktarının, yurtdışına gönderilenlerin iki katından fazla olduğu belirtildi. SilivrVde korkunç einayvt SİLİVRİ, (a.a.) Silivri'nin Beyciler köyu yakınlarında, belden aşuğısı kesilerek dere içine atılnuş 35 yaşlarında kimliği belirlenenıeyen bir erkek cesedi bulundu. Silivri Cumhuriyet Savcısı Cengiz Ertutkun, olayla ilgili soruşturmanm çok yonlü surdürüldüğünu ve cinayeti işleyenlerin belirlennıesine çalışıldığmı belirtti. Yetkılıler, cesedin adlı tıpa gonderileceğinı kavdeııiler.