25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ER CUMHURİYET/7 tnönü'den îçişleri Bakanlığı'na suçlama Seçimler yaklaştıkça SHP'ye baskı arüyor Erdal înönü, siyasi yasakların kalkması için referandum önerisini "yeterince açık değil" diye değerlendirdi. înönü, DİE Başkanının sözleri için "tuhaf" dedi ve bu sözlerle başanlı olamayacağını söyledi. ANKARA, (Cumhuriyet Biırosu) SHP Genel Başkanı Erdal Înönü, ara seçimler yaklaştıkça Îçişleri Bakanhğı'nın SHP ve SHP'liler üzerinde baskılannı artırdığını bildirdi. Inönu, "tktidar partisi secimi kazanamayacağını anla>ınca, ana muhalefet partisini halkın nazarında küçuk duşurmek, ya da seçim çalışmasını yavaşlatmak isthor" dedi. Înönü, gazetecilerle sohbet edeTken, SHP eski Genel Sekreter Yardımcısı Edip Servet De\rimci'nin DGM Savcısının isteği ile Yalova'da gozaltına alınmasına değindi ve son gunlerde SHP'nin çeşitli kademelerde yonetici ya da üyeleri için DGM Savcılığı'nca soruşturma açılığına dikkati cekti. SHP Genel Başkanı konuyla ilgili olarak daha sonra şoyle konuştu: "Birçok konu DGM'ye gotürülüyor, eski şeyler yeni imiş gibi şimdi hatırianıp seçim oncesinde soruşturma konusu yapılryor. Bütün bunlar dikkat cekicidir. Seçmenler üzerinde SHP'nin kötü suçlamalarla karşı karşıya olduğu izlenimi yaratılmak isleniyor. Biz bunlardan herhangi bir umutsuzluğa kapılmıyoruz. Bütün bunlan aşarak başanya ulaşacağız. Biz kanşıklık, kavga çıkaracak bir parti değiliz. Herkes vaptıklanndan sorumludur. Biz barış içinde sorunlan çözeceğiz." Erdal Inönu, Bingöl'de valinin muhtarları toplayıp ANAP'a girmelerini istediğini öğrendiklerini de bildirerek, "Devleti ANAP'la özdeşleşürme gayretleri her zamankinden vahim sonuçlan getirir. Böyle davranışlar kimsenin yanına kalmaz" dedi. DÎE Başkanı'nın kalkınma hızı rakamı ile ilgili eleştiriler konusunda söylediği sözleri de kınayan Inönu, bu sözler ile DİE Başkanı'nın başanlı olmasının mümkün olmadığını belirtti. înönü, DİE Başkanı'nın sözlerini "tuhaf" olarak niteledi ve "Bu sözler Sayın Başbakana ya da Sayın Erdem'e yakışan söderdir" dedi. DİE Başkam eleştirileri değerlendirirken, "Bazılan kalkınma hızı yüksek çıkınca eleştiriyoriar. Düşük çıkınca oldagu gibi benimsiyorlar" demişti. SHP Genel Başkanı Cumhurbaşkaru Kenaa Evren'in anayasanın geçici maddelerinin kaldırüması konusunda bir referandum yasası çıkanlarak halkoyuna başvurulmasından yana olduğu biçimindeki haberlerle ilgili bir soru üzerine de, önerinin yeterince açık olmadığını söyledi. İnönü, böyle bir yasanın da anayasa değişikliği gerektirdiğini belirterek, "Biz seçimden sonra siyasi yasaklann kaldınlmasını Meclise getireceğiz. ANAP da desteklerse bu bir günlük iştir" diye konuştu. Înönü, Başbakan özal'a isyanının sürdüğünü belirterek, isyanın nedeninin Özal'ın "Bİ2 oy alamazsak yurtdışından kredi vennezler" biçimindeki sözleri olduğunu yineledi ve bu sözlerin ulusal haysiyete yara verdiğini bildirdi. Bodrum Kalesi yasak, sinema serbest Saltuk:Ilerici sanatçüaruı halkla bağı kopardmak isteniyor BODRUM (Cumhuriyet Ege Bürosu) Rahmi Saltuk'un kaledeki konserine once izin vermeyen kaymakamlık, daha sonra konserin bir başka yerde yapılabileceğini bildirdi. Saltuk, yaptığı açıklamada, "Baskılarla, ilerid/demokral sanatçüaria halkın arasmdaki ileüşimin kopaninusı amaclanıyor" dedi. 17 ağustos günu kalede yapılacağı duyurulan konsere, kaymakamlık herhangi bir gerekçe göstermeden izin vermemişti. Dün ise konserin kale yerine Yeni Sinema'da gerçekleştirilebileceği belirtildL Rahmi Saltuk, 1980 yıündan itibaren verdiği konserlerde önüne çeşitli güçlükler çıkarıldığını belirterek, "Bunlar, aklın ve mantıgın da zaman zaman sınırlannı zoriayan, ama genelde demokratik uygulamalaria idarenin her türlü eylem ve işleminin yasal dayanaklan ounası kuralıaa taban tabana zıt uygulamalardır" dedi. Bazen resitalleri için salon venneyerek, bazen sıkıyönetim kararlanyla yasaklayıp yasal yollan da tıkayarak, bazen de valiliğin "konser vermesi sakıncalıdır" kararlanyla konserlerinin engellendiğini ammsatan Rahmi Saltuk, şu görüşlere yer verdi: "Bunun yanı sıra gerek izleyicilerime gerek organizeyi yapan kişilere gerekse bana bir yıgın baskı yaşatıldı. Bunlan tek tek anlatmak istemiyorum. Bütün bu yapılanlan, baksızlığa ugrayan IdşUerin kamuoyundaki duygusallığını kullanıp olaylan reklam eden insan olarak goriılmeme amacıyla ortaya çıkartmak istemedim. Çünkü ulkemizde bana yapılan haksıznklann, baskılann katmerlisi başkalanna yapılıyordu. Benim için öne çıkması gereken, onlara yapılan baskılardı. Ama bugun kişiliğimi hedef tahtası yaparak, en genel anlamda Uerici/demokrat sanatçılarla halkın arasındaki iletişimi koparmayı amaçlıyorlar. Sisterali uygulamalanyla kamuoyunun genel dikkatini, duyarlılıgını harekete geçirmemeyi başarmaya calışıyorlar." DVYDUKIGÖRDIK YALCf \ PEKSE\ ocaman bir çarşıya benziyor. Somiyor, ancak Bafra sokaklannda ia kişi gazetecinin etrafında topmesi insanlann konuşma isteğini oioğraflar: PETRA LEİNER) Kurbanlık alışverişi Bugün Kurban Bayramının birinci günü... "Kurbanlık" alabilecek çapta olanlann büyük çoğunluğu "koyununu almış, çengete asmış"tr btte... Ancak abşverişin bayram boyunca sürdüğü de bir gerçek... Benim sözüm, henuz altşverişini yapmamış olanlara... rüyor... Şu hayvana bak abi... Erzurum malı... Erzurum'dan geldi... İçimden "Herhalde yürüyerek gekli" diye geçiyor... Çünkü dediğim gibi bir deri bir kemik... Bu haliyle mübareği kesmeye bile gerek yok. Al, kamyona at, Türk Hava Kurumu'na deri diye teslim et... Sorularımı sürdürüyorum: Kaç kilodur asağı yukan?.. Satıcı eliyle hayvanın sırtına bir el abyor. Sonra kuyruğunu, daha sonra bir bacağını kakjırarak, att tarafındaki bazı organlan gösteriyor ve beni büyükbaş hayvanların cinsel organlan konusunda epey bikji sahibi yapıyor. En sonunda alakasız bir laf ediyor: En az iki yüz kilo... Ortada birtart atet olmadıgı ve cinsel organlara bakarak kilo tahmini bana pek manbkb ge(mediği için biraz kuşkuluyum... Bu halim konuşmayı başka bir yoia sokuyor... Elçi misin abi?... Kimbilir "elçi" ne demek?... Anlamadan "Hayır" diyorum... Bu kez "Emanetçi misin?" diye soruyor... Bunlar kurbanlık koyun edebiyatı olmalı... Yine anlamadan "Hayır" yanrtını verince kuşkulanmak sırası satıcıya geçiyor... Alıcı olmadığıma inandı... "Elçi" veya "emanetçi" de değilsem ne anyorum burada?.. • •• Bu sırada yanımıza yaklaşan biri, beni sattcının elinden kısa bir süre için kurtanyor... Yeni gelen, "Kesici lazım mı abi?" diyor... Daha bayrama üç gün var... Alsam bile orada kestirecek değilim ya... "Şimdi kestirmeyeceğim" diyorum... j~» yle seçim notları usorular litika kt harmandan sonra parakabul etiyorlar ve biz faizi ödemek zorunı kahyoruz" sadece onlann eklcdicümle farklı "Bu ytizden Demird'i Üyoruz." Tütüncülerle konuştuktan sonra ıfra'yı geziyorum. Bütün şehir bir iyük çarşıya benziyor. Sokaktan ıkağa uzanan dükkân zinciri bitmin. Bir başka şehirden bir başka ka>dan daha renkli ve canh görü.,ox. Kadmlar torbaları dolu paıdan geliyor, esnaflar küçük gruprla dükkânların önlerinde sohbet liyorlar. Akşam bambaşka bir çevrede ge: bu esnaflarda söz edilecek. Samn'«n ekskulusiv "şehir kulübünde" ı esnaflann iflasm eşiğinde oldukrını öğreniyorum. Şehir kulüpleri unsun bolgesinde meşhur. Şehrin ccarlan, bürokratlan, siyasetçileorada yemeklerini yiyip sohbet SHP'ti Devrimci sorgulandı SHP eski Genel Sekreîer Yardımcısı Edip Servet Devrimci Yalova'da tatilde bulunduğu sırada polis gözetiminde sorgulanmak için Ankara'ya getirildi. Devrimci, sorgudan sonra "Olay bir arkadaşımızm politik cehaletinden kaynaklanıyor" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) SHP eski Genel Sekreter Yardımcısı Edip Servet Devrimd, SHP Genel Merkezi'nde Kürtçe konuşulduğu iddialanyla ilgili haberler üzerine açılan soruşturma nedeniyle dün Ankara DGM'de "sanık sıfatıyla" ifade verdi. Devrimci, soruşturmayı başlatan DGM Savcı Yardımcısı Ülkü Coşkunun talimatı üzerine onceki gun tatilini geçirmekte olduğu Yalova'da polis tarafından gozaltına alınmıştı. Açılan soruşturmada sanık sıfatıyla sorgulaması yapılan Edip Servet Devrimci, iddiaları yalanlayarak, "Ola> bir arkadaşımızm politik cehaletinden kaynaklanıyor" dedi. SHP İçel Milletvekili Edip Özgenç'in sozlerine dayanarak, SHP Genel Merkezi'nde Kurtçe ve Arapça konuşulduğu yolunda bir gazetede yayımlanan haber üzerine Ankara DGM Savcılığı konu ile ilgili soruşturma açmıştı. Soruşturmayı yürüten Ankara DGM Savcı Yardjmcısı Ülku Coşkun'un, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne verdiği talimat uyarınca Edip Servet Devrimci'nin, sorgulanmak üzere DGM'ye getirilmesi istenmişti. Ankara Siyasi Şube Mudürlüğu de DGM SavcılığYnın isteği uzerine Yalova'da tatilini geçirmekte olan Devrimci'nin karakola alınması için Yalova Emniyet Amirliği'ne bir emir gönderdi. Bu emir uzerine Yalova Emniyet Amirliği polislerince önceki gün evinden alınarak karakola götürülen Devrimci, bir gun karakolun nezaretinde tutuldu. Ankara DGM'de sorgusunun yapıiması için önceki gece saat 22.00'de Yalova'dan bir polis komiserinin gözetimi altında yola çıkanlan Devrimci, dün sabah saat O8.3O'da Ankara'ya getirüdi. Ankara DGM Savcı Yardımcısı Ülkü Coşkun tarafından sabah saat 09.00'da sorgulanmaya başlanan Devrimci, yaklaşık bir saat suresince ifade verdi. Edip Devrimci'nin sorgulaması yapılırken DGM'ye gelen SHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat tbrahim Önen ile MKYK üyesi Avukat Atilla Sav da sorgu suresince bir başka odada beklediler. Devrimci, ifadesıne soruşturmanın sanığı sıfatıyla başvurulduğunu da anlattı. Edip Servet Devrimci hakkında yürütülen bu soruşturma ile ilgili olarak dava açıhp açılmayacağına önümüzdeki gunlerde karar verilecek. 'Ozal köylüleri \ahvetti" diyen itüncülerden bir ısmı çareyi SHP'de Irüyor, bir kısmı ise ] YP'ye sığınmayı •rcih ederek şöyle onuşuyor: Bankalardan 68 vkk borç almak mındayız. Direkt ırmandan sonra ıra kabul etmiyorlar ? biz faizi ödemek ırunda kalıyoruz." liyorlar. Girişte "sadece üye olanr için" yazıh. Orada meze, ızgara, H dolu sofralarda SHP kurucusu YP il başkanı yan yana masaraa oturuyor. Onlar da "esoaf tti" diyorlar. "Arük hükümete oy nhez" şehir kulübünde her partin adamları bulunduklarına göre (andaşın kirae oy vereceği konunda hem SHP hem de DYP'Hler ndi beklentilerini belirtiyorlar. Buda idare ışığmda az taşık bir çeşrtıin yanında halkın yoksulluğunnTjahsedip seçimler hakkında çok hat sohbet edilir. Bafra'run sokaklannda konuşmak kadar kolay değil. Üçten fazla kigazetecinin etrafında toplandığın, polisin sadece U2aktan göriinmeinsanların konuşma isteğini sönrüyor. Bu yüzden Bafra'nın ytizce esnafının durumunu akşam ehir kulübü"nde öğreniyorum. Esas sorun ama, <ANAP'a arük vennek istemeyenler kime gideIder?" Herhangi bir ortamda çekili cevaplandırılıyor. Kimi ıT'nin bu bölgede çok güçlü bir 5 geleneği olduğunu ve Samsun ıde asla bir sol partiye oy verilmexğini söylüyor. Kimi de artık halk \ ekonomiden bıkıp sola gideceıî tahmin ediyor. DYP ise Hiisa;ttin Cindoruk'la en büyük kozu nıiyor. Ve bu bölgede kendisinden lukça emin görünüyor. Şe ilginç ki her iki partinin soyikleri ve vaat ettikleri birbirleri o kadar benziyor. Sanki Söleyın Demirel'in kendisi Turgut al'm "ögretmeni" ve 24 Ocak Kalan'nın mimarı olduğunu unutış gibi DYP'de bugünkü ekonomi sert şekilde eleştiriliyor. SHP gihalka, köylüye sahip çıkmayı vaediyor. "Demek ki Ozal politikası aîefete sagda bir yer bırakmadT .•akhma geliyor. Her iki partiye anlar her yerde var. Bafra meydaın çarşısında ve Samsun şehir kuühde esas bir farkı ben sadece kute oturanlar ve pazarda torbalaor dolduranlar arasında gördüm. cadar büyük bir fark ki son cümilarak bir tütüncünün sorusunu /mak istiyorum. Tiırgut Ozal eskiden TV'de bep a direkten bahsetti. Son zamantfa hiç boyle bir kelime kullanmaÖldii mü ortadirek?" Bir süre koyurt pazartannda dotaştıktan sonra kurbanlık almayı kafaya koyanlara önerim şu: Sakın ellerinizi doğal durumda, yani iki yana sallanır şekilde hele hele öne doğru uzanmış vaziyette bırakmayın... En iyisi arkanızda birteştirmek, daha da iyisi cepierinize sokmak ve alışveriş boyunca bir daha hiç çıkarmamak... Bu garip gibi görünen davranışın nedeni de şu: Hayvan satıcılanndan birine elini kaptırma ve bir kolu "kurban etme" tehlikesi... Topkapı surtannın arkasına dizilmiş kurban pazartannda hayvan satıcılan tarafından "el hapsine" alınmtş müşteriler araanda dotaşıyorum... Alıcı adayı isyan edercesine cıkışıyor: "Yahu bu hayvana gonlüm kaymadı... Bırak elimi..." Satıanın yanıtı: "Gönlun kayacak da ne olacak... Nikâhına alacak değilsin ya... Kesip afh yetle yiyeceksin... Hadi sen de birfiyatver..." "Sen de bir fiyat ver..." lafı, lafın geltşi... Kurbanlık hayvan pazariığı şöyle yapılıyor: Alıcı adayı ellerini serbest bırakmak gafletinde bulunduğu bir sırada satıcı tarafından yakalanıyor... Bu andan sonra adaylık madaytık kaknıyor vatandaşta... Artık kendisine kesin abcı gozüyle bakılıyor. "Hadi sen de bir fiyat ver bakaltm" diye başIryor pazadık. Söz konusu hayvanın fiyatı örneğin 60 bin lira ise alıcı, "Belki elimi kurtanrım" düşüncesiyle epey aşağıdan almaya başlıyor... Kırk vereyim... Amma yaptın... Şu koyuna bak, elini vicdanına koy, öyle konuş... En son eiti dokuz bin yedi yüz elli lira olur... Peki kırk bir vereyim... Elli dokuz bin yedi yüz... Kırk iki bin olsun. Elli dokuz bin artı yüz elli... Lanuzaîtrriaktayararyok...Böytegkiecekpazarlık... Sonuçta 40 ile 60 bin arasında bir rakamda (örneğin elli dokuz bin yüz elli lirada) anlaşılacak veya alıcı bundan böyle sakat bir kolla dolaşacaktır... • •• "Kesilmeye hazır" bir sürü Müslüman, tozduman arasında dolaşıyor... "Kurbanlıklar kaca" sorusuna verilen ilk yanıt, genellikJe "Kurbanına göre" oiuyor. Satcılann bu sözlerle koyunlan mı, yoksa müşterileri mi kastettikleri pek anlaşılmıyor. O İ Meğer o da bayramda kesmekten söz ediyormuş... Biraz Herde duran Anadol marka üstü açık bir kamypneti gösteriyor.. Kaptsında yağlı boya ile "kurbanlık kesim işleri" yazılı... Adresimi verirsem bayram sabahı gelip "sevabına" kesecek... Demek ki kurbanlık koyun kesme işlerimiz ülkenin en düzgün giden işleri... (Böyle kusursuz bir düzeni bir de cenaze isterinde sağlamtş durumdayız... inşallah sıra diğer işlerimize de gelecek.) Hazır fırsatını bulmuşken kesim ücretlerini de öğrenmek fena olmayacak... Verdiği bitgiye göre kesim ücretJeri "hayvanına göre" değişiyor... Koyun 10 bin lira, dana 25 bin, deve 75 bin... Hem de "sevabtna"... Yahu devenin kendisi kaca? Bu sorumun yanrtını da Vatan Caddesi'nin başında alıyorum... Ve "deve" deyip geçmemek gerektiğini anlıyorum. Çünkü iyi bir deve bugünlerde elden düşme araba fiyatına satılıyor: 600750 bin Türk Lirasına... "Yok deve" dememek için kendimi zor tutuyorum... • •• Ryatlar nedeh bu kadar pahalı?.. Satıcıiar söyte açıklıyorlar durumu: Arpanın kilosu 6070 lira.. Suni yem 8090'a fıriamış... Ortalamast 70 lira desek ve her hayvan günde yanm kilo yem yese, iki yaşındaki bir koyunun maliyeti zaten 50 bin llrayı aşıyor... Masraflara naklıye, belediyeden yer kiralama gibi giderter de eklenince, satıcımn bu işi "sevabına" yaptığı anlaşılryor... Zaten kurban pazannda hemen hemen herkes "sevabına" calışıyor... Koyunu 10 bin liraya kesen kasap, ücretlerini açıktarken "sevabına" sözunü eksik etmiyor.. Arabası kirleneceği için tarifenin iki katını isteyen taksi şoförünün ağzında da aynı sözcük var... Bu durumda günaha girenler, kurban pazannda dolası.ken durmadan küfür etmek zorunda kalan müşteriler otuyoriar galiba... OUZEL BAKATIAJl TAKVLTKHa YZTEN£K SOIAVI HAXTRLXK sınuKıj KJUIAT scrmıı Bayramlann hayatımızda önemli bir yeri vardu. Bayramlar insanlanmızın buluştuklan, hasret giderdikleri günlerdir. Çalışanlanmızın dinlenmeterine, analann, babalann evlatlannı bağırlanna basmalanna fırsat veren günlerdir. Sevginin, hoşgörünün yaşandığı, insanları yakınlaştıran günlerdir. Bugün huzur, güven içinde milletçe idrak ettiğimiz mübarek Kurban Bayramında bir inancımızı tekrarlamak istiyonız. Millet olarak, milli birlik ve beraberliğiınize dört elle sanldıkça, birbirimizi sevip, birbirimize inandıkça çözemiyeceğimi2 hiçbir meselemiz, aşamayacağımız hiçbir engel kalmaz. Yeter ki kavgadan yana değil, sevgiden yana olalım, içinde bulundugumuz huzur ve istikrann nimetini bilip devam ettirelim. Türkiye'yi mazide kalan "eskinin" karanlık günlerine geri götürmeyelim. Bugün istikrar içinde ileri giden Türkiye'nin yolunu daha da sağlamlaştıralım. Mübarek Kurban Bayramımızın Cenabı Haktan hayırlı olmasını diliyor, sevgilerimizi saygılanmızı sunuyoruz. ANAVAIAN PARTİSİ GENEL MERKEZİ 17 Ağustos 1986 Pazar günü saat 12.00'de Anavatan Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Turgut özal Anavatan Partisi Genel Merkezi'nde vatandaşlarımız ve parti mensuplarımız ile bayramlaşacaktır. Daha sonra fıyatlan duyan müşteriler, kurbanlık koyun gibi melül melül bakmaya başlıyor. Hele bir de elini kaptınrsa vay haline... Bu ömekleri göre göre, ellerim cebimde bir dana sattcısının yanına yakiastım... Dana dedimse bir tür dana karikatürü... Bir deri, bir kemik... Kaca bu hayvan? Alıcı mısın? Alıcıyım... Ver elini öyleyse... Sen önce fıyatını soyte... Yüz elli bin.. Ver elini şimdi... Ellerim cebimde olduğu için satıcımn saldınsını ucuz atlatoyorum. O konuşmastnı sürdü HÜR DEMOKRAT PARTİ FATİH İLÇE TEŞKİLATI • DESEN • YAĞLI BOYA • VITRAY •BATİK • ÇOCUKLARLA RESIM &ABAT ATOLTOSI KaU'ıtov IST Tel 338 26 41 MUBAREK KURBAN BAYRAMINIZI KUTLAR MUTLULUKLAR DİLER Not: 17 Ajustos 1986 (bayramın ikinci günü) saat 14.00'te ilçe binamızda 6. Bolge milletvekili adaylanmız eski'Adalet BaJcanı Sayın tSMAİL MÜFTÜOCLİI'nun iftirakkryla bayramU$ma ympılacaktır. Yönetim Kurulu: lsmail Çoban, Y««ar Şimjekk, Huseyin Yucd, Atilla Çakır, Kemal Bodur, Faruk Yanar, Faüh Kaçuk, Cevdet Demiryas, Cemal Akjan. Aircı: Fevzipaşa Caddesi, Muezan Bilal Sokak, no: 110 FATİH Tel: S23 65 79 Tanısı Kotay Tedavisi Kesin Çağdışı Bir Hastalığı Voketmeyi Amaçiıyoruz! BİZE YARDIM EDİNİZ 1H S727188S726122/SO T.CZİB«B«*TüMl«b 7013 CÜZZAMLA SAVAŞTA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear