Catalog

Cumhuriyet tlk 10'a girenlerin 7'sinin ilk tercihi Robert Lisesi oldu Sınav şampiyonları Sahıbi: Cumhuriyrl Maıbaacıhk ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına N«dir Nadi. # Genel Yayın Muduru: Hasuı O m ı l , Muessese Muduru: Emine Işalriıgil. Yazı Işlen Muduru: Okıy Gonnsin, # Haber Merke?i Muduru YBIÇIB Bayer. Savta Duzenı Ydnetmeni: Ali Acar. 0 Temsılcrter: ANKARA Yalçıa Dogan, İZMİR: Hikmrl Çrlinkaya, ADANA: Mrbmrl Mrrran. Islanbul Haberleri: Rdıı Öz, Dı; Haberlcr: Ergu Bakı, Ekonomi: O n u Ulagay, KUItUr: Cclil Üster, Magazin: Yalçn Pclqcn, Spor Daoı$manı: Abdilkadlr Vücttman, Düzellmc: Reftk Dnrtnş, Araştırma: Şakin Alpay. lşSendika: Şdkna Ktfcati. HaberAraştırma: üfuk GüMemir, • KoordınaıOr: Aknel Konıbu, • Mali Işler: Erol Erkat, Reklâm ve Halkla Ilişkikr: Gildcna Koşar. Idare: Hıntyta Gıirer, Işlecme: Ömter Çcttk. Bilgılşlem: Nail l u l . Basan ve Yayan: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39 41 Cağaloglu 34334 lst., PK: 246tstanbul, Tel: 512 05 (15(20 hai)Telex: 22246 • Burolar: Ankan: Ziya Gokalp Bulvan Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4147, Telex: 42344 • Umir H Zıya Bulvarı 1352. Sok. 2/3. Tel: 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No 134 Kal 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155 TAKVİM 3 HAZlRAN 1986 lmsak: 3.30 Güneş: 5.26 öğle: 13.07 Ikindi: 17.06 Akşaro: 20.37 Yatsı: 22.24 Füzelerden sonra ada plajlarıııı çıplak göğüslü kadmlar işgal etti 2 Palermo'dan kalkan uçak, havadan bakıldığında denizli bir Urfa izlenimi uyandıran Lampedusa'ya bir buçuk saatte gelmişti. Aslında her zaman bu kadar uzun sürmüyordu. Ama komşu koltuktaki guatrlı rahibenin iddiasına göre pilot fevkalade yetenekli bir değnekçi olduğundan biraz uzun sürmesini bağışlamak gerekiyordu. Lampedusa'nın eni 2, boyu 7, çevresi 18 mildi. Oysa sıfatlan boyutlarının hayli üzerindeydi. Örneğin burası Kaddafi'ye göre "terorizmin anayurdo" idi. Böylesine payelere layık görülen Lampedusalılar acaba kimdi? Lampedusalılan en iyi anlamanın yolu, herhalde adadaki herhangi bir resmi daireyi ziyaret edip duvarlara ne astıklannı, odaları nasıl döşediklerini görmekten geçiyordu. 1983'te seçilen Komünist Partib' belediye reisi Giovanni Fragapane'yi biraz da bu yüzden ziyarete gittik. Odanın bir duvan boydan boya, hangi zamanda, hangi mekanda çekildiği bilinmeyen, dağlarından kaynaklar akan bir manzara fotoğrafı ile kaplanmıştı. Lampedusalılar, başkanlarını ne kadar çok seviyorsa, hanımını da o kadar çok sevmiyorlardı. Bir keresinde mobilete şortla binip kasaba gittiği için, Bayan Fragapane'yi Karabinieri komutanına şikâyet etmişler, hakkında gerekli cezai işlemlerin yapılmasını istemişlerdi. Sonra da komutanın başkanın hanımına aşık olduğu dedikodusunu çıkartmış, bir söylentiyi yayan yabancı mihraklann yakalanabilmesi için sıkıyönetim ilan edilmesini istemişlerdi. Evren, bayramı Antalya'da, geçirecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Şeker Bayramını Cumhurbaşkanı Kenan Evren Antalya'da, Başbakan Titrgut Özal da Marmaris ve Bodrumda geçirecek. Cumhurbaşkanı Evren, bayram tatilince Antalya Karpuzkaldıran'daki askeri dinlenme tesislerinde olacak. Başbakan Turgut özal da, bayramda eşi Semra Özal ile birlikte Marmaris ve Bodrum'da dinlenecek. Haber Meritezi Anadolu Lisele ri, özel Türk ve Yabancı Okullar sıjıav sonuçları dün açıklandı. Sınava katılan 132 bin 556 adaydan 17 bin 455'i tercih ettikleri okullara kayıt hakkı kazandılar. Sınavda birinciliği 407.068 puanla Ataköy Muhittin Üstündağ tlkokulu öğrencisi Eda Kemahlıoğlu aldı ve tstanbul özel Robert Lisesi kız bölümüne yerleşti. Sınav sonuçlarına göre ilk 10'a giren öğrencilerden yedisinin kız olduğu göze çarparken, yedi öğrencinin de Robert Lisesi 'ni yeğledikleri belirlendi. Sınavı kazanarak bir okula girme hakkını elde eden öğrencilerin en düşük puanı ise 129.985. 1. EDA KEMAHLIOĞLU Sevinçli haberi Bakırköy Kartaltepe'deki evlerine telefon eden Cumhuriyel muhabirinden öğrenen Eda'nın ilk sözü "Ciddi mi.. Çok sevindim" oldu. Bir süre sonra evleri bayram yerine dönmüştü. Baba makine mühendisi Ömer Kemahlıoglu ve annesi çocuk doktoru Edis Kemahlıoglu "Eda'nın ilk üçe girecegine inandıklanm" söylüyorlardı. Muhiltin Üstündağ tlkokulu'ndaki öğretmeni Tölay Toy da, öğrencisini kutlamaya gelmişti. Küçük kardeşi Özge'yi yanına alan Eda, başansının sırnnı şöyle anlattı: "DiizeoU ders çahşınm. Annem fen derslerine, babam da natcmatik dersine akşamlan yardun ettiler. 4. sınıfla özd bir ögretmenden haftada bir giin ders aldım. 5. anıfta da bir özel denhaneye gittim. 9 bin kisüik denabenin her iki dö•eminde de hem sınıf, hem de döuem birincisi okdum. tlk 10'a girecegime herkes inanıyordu." Eda'yı 1. sınıftan beri okutan öğretmeni Tülay Toy, "Mukemmel bir ögrenciydi" derken, babası öraer Kemahlıoğlu da, kıayla öğretmeni arasındaki üişkiyi şöyle anlatıyordu: "Gece erde derslerini geç vakte kadar çalısır, eger ödevlerini tamamlayamıyorsa, ögretmenine telefon edip izin almadan yatmazdı." "Belki doktor oluram, ama mübendisliği dusünmuyorum" diyen Eda'nın mezun olduğu ilkokulun laboratuvarı ve kütüphanesi yok. Ama, 198081 öğretim yılında da Anadolu liseleri sınavının birincisi bu okuldan çıkmış. 2. ZEYNEP EREN Izrnil'te lsmet Inönü llkokulu'nu bitiren Zeynep, sevinçli haberi ancak Bodrum'daki yazlıklarında öğrenebildi. Babası Nabi Eren, Lassa'da makine mühendisi olarak çalışıyor. 3. CENK KÖSE Annesi Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Türk dili okutmanı, babası yine aynı üniversitenin çocuk bölümü doktorlanndan olan Cenk Köse, "tlk üçe girecegini budinini ' söylüyor. Sınava ha zırlık amacıyla iki yü bir öğretmenden ders aldığını, aynca bu yıl dershaneye gittiğini belirten Cenk "Çok iyi hazırianmıştım. Başanlı olmamam için hiçbir neden yoktu. Doktor ya da bilgisayar mühendisi olmak isliyorum" dedi. Cenk, Ömer S«yfcttin'i ve daha çok yabancı yazarların kitaplannı okuduğunu söylüyor. özel zevkleri piyano calmak, pul koleksiyonu yapmak, futbol ve basketbol oynamak. Sürekli pop müziği dinliyor. Annesi Nerin Köse, oğluna armağan olarak bilgisayar alacağıra söylerken, ders veren hocalanna tesekkür etmeyi ihmal etmedi. 4. EIİF KALE Levent llkokulu'nda okuyan Elirin babası 1. Ordu KomutanhğVnda önyüzbaşı, annesi ilkokul öğretmeni. Ailesi, "Kızlanmızın böyle bir başansını bekliyordnk. Çönkü. yapılan test sınavlannda 1. dunımdaydı" diyorlar. Elif, "Çok iyi hazırianmıştım. Bu dereceye hiç şaşırmadım. Bilgisayar mübendisi olmak istiyonım" dedi. 5. DtDEM AYÇENK "Sınava ginneden önce birinci olacagımı duşunüyordum, ama sınav sonnnda yanltşlanm çıkınca dereceye bile giremeyecegimi zannettim" diyor. Didem, Ankara Bahçelievler Alpaslan tlkokulu'nda okuyan Didem, başansını sistemli çalışmaya borçlu olduğunu söylüyor. Didem, Milliyet'in bilgi ve kültür yanşmasında Ankara birincisi Türkiye genelinde de 11. olmuş. Babası makine mühendisi, annesi ortaokul öğretmeni olan Didem şöyle konuşuyor: "Stlulınca dersi bırakıyornm. oynn oynuyonım. Okuldan gelince önce dinleniyorum. daha sonra annemle test çozüyoruz. Okul ödevlerimi de aksam yapıyornm." 6. ŞANT BANLKYAN tstanbul'da Pangaltı Özel Ermeni Lisesi'nin ilkokulunu bitiren Şant. Roben Lisesi'nin erkek bölümünü kazandı. Babası Beyoğlu tstiklal Caddesi'nde konfeksiyon maSazası sahibi. 7. BERENT ESKİKAYA Berent, Maçka tlkokulu'nu bitirmiş. Babası İTÜ Maden Fakültesi'nde öğretim üyesi olan Berent de yıl boyunca özel dersaneye devam etmis. 8. AYŞE BtNAY Levent'teki özel Yüdız sınıfinı bitiren Ayşe, Robert Lisesi'ni 1. tercihine yazmış. öğretmeni Bersin Konuk, öğrencisini okulun en cahşkan ve disiplinli öğrencisi olarak görüyor. 9. BLRAK KUTLU Mersin'den sınava giren Burak, Tarsus Amerikan Lisesi'nde okuyacak. 10. ŞEBNEM TOPGÜL Şebnem'in babası TÜGSAŞ Gemlik Müessese Müdürlüğü'nde çalışıyor. Kendisi Bursa'da Namık Sözeri tlkokulu'nu bitirdi. Arzın merkezi Yazı ve fotoğraflar: UFUK GÜLDEMİR Lampedusa öğlen saat 12.00 ile 18.00 arasında sokaklarda memeleri yere değen topal köpekler dışında kimseler dolaşmıyordu. Saat 18.00'den sonra herkes ana caddeye fırlıyor, saatlerce bir aşağı bir yukarı dolaşıp duruyorlardı. Ada halkı birbirlerine dokunmaya, ellemeye sanki bayılıyordu... Lampedusalılar, belediye başkanlarını ne kadar çok seviyorlarsa, hammını da o kadar çok sevmiyorlardı. Bir keresinde mobilete şortla binip kasaba gittiği için, Bayan Fragapane'yi Karabinieri Komutanına şikâyet etmiş, hakkında gerekli cezai işlemlerin yapılmasını istemişlerdi. Başol: Yassıada kararları kaldırılamaz ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yassıada duruşmalarının yapıldığı Yüksek Adalet Divanı'nın Başkanı Salim Başol, Yassıada kararlarımn başvuru üzerine hukuken kaldınlamayacağım söyledi. Adnan Menderes'in avukatı Burhan Apaydın'ın bu konudaki başvurusu üzerine bir açıklama yapan Başol, "Yüksek Adalet Divanı'nın kanunen kesin hükmünü, .yapılan başvuru üzerine kaldırmak hukuken mümkün değildır. Aksine hareket her türlu dayanaktan yoksun, hukuk esaslanna aykın, kanunsuz bir işlem olîtr." Bürokrasi ve YÖK Yasası Kefal balığının sırları Adada sokaklar her seçim vakti asfaltlanıyor, ama iki gün sonra telefon idaresi deliyor, üç gün sonra sokağa yeni asfalt dökülüyor, dört gün sonra da asfalt kazılarak boru döşeniyordu. Lampedusa'nın ana caddesine belki de bu yüzden "Roma Deresi" adını takmışlardı. Hem "biz adam olmayız" deyip duruyorlar hem de "dünyanın en asil milleti biziz" diyorlardı; eğer bu işin ölçüsü sokakta dolaşan kadınların sayısının azlığıysa, Brezilyalılar ve Kuveytliler daha asil bir millet olarak temayüz etmemiş miydi? Gençleri arabaya binip tek caddelı Lampedusa'da Kayserililerin "kantoya çıkmak" dediği bir uslupta, caddeye gerilmiş "şoförün tedbirlisi milletin sevgilisi" yazılı bez pankartlann altında, o kısa mesafe içinde ne kadar büyük bir sürat yapılabileceğini kamtlayarak, bir tür araba muhabbeti yapıyorlardı. Ama bu gençler kefal yakalamanın gizli sırlarını da keşfetmişlerdi. Iğneye önce bir parça kalamar takıp ardından balık fabrikasının atıklanndan yaptıkları hamuru yumruk büyüklüğünde sıkıştırarak kurşunsuz denize atıyorlardı. Olta suya değince binlerce balık hamura üşüşüyor, bu hengâme içinde kalamar takılı iğne de gidiyordu. Kullandıkları yönteme, bu yüzden "karambol" diyorlardı. BİZ ADAM OLMA YIZ Adada sokaklar her seçim vakti asfaltlanıyor, ama dört gün sonra asfalt kazılarak boru döşeniyor, sonra yeniden asfalt dökülüyordu. Lampedusalılar kâğıt oynadıklan kahvede bu manzarayı yorumlarken, "Biz adam olmayız" diyorlardı. ba çanta varsa o kadar mutlu oluyorlar, kendilerini o kadar tam, bütün ve huzurlu hissediyorlardı. Oysa çocuiclan nasıl da huzursuzluk menbaı idi; denize girseler çıkartıyor, güneşte dursalar kızıyor, top oynasalar bağınyor, kuzeyden gelmiş sarı saçlı kadınlann, rahatlığı, ihtiyaçlarını asgariye çekmekte bulmuş ideolojisinin öngördüğü çıplak göğüslerinı zıplatarak ortada dolaşmasına bozulup duruyorlardı. Adaya uçak indiği iki sabah da, başta öğretmen, encümen azaları, savcı, itfaiye komutanı, mal müdürü, Corriera Della Sera'nın Lampedusa muhabiri ve hızh çapkınlar havaalaruna giderek, o gün kimlerin geldiğine bakıyorlardı. Haftada iki gün havaalamna gitmek, yaşarrun bir parçasıydı ve belki de tüm manası. Ancak Libya'nın attığı füzelerden sonra adaya yapüan sefer sayısı arttırılmış, kuzeyin sarı saçhları akm etmeye başlamış, kaktüsten başka bir şey yetişmeyen adaya, çam ağacı dikilmesi ve okuma yazma seferberliği başlatılmıştı. Her şey, o cürmü kadar gürültü bile çıkaramayan füzeler yüzündendi. Belki de Lampedusalılar, bundan elli yıl sonra, şimdi boynuzlu sineklerin uçuştuğu kilise meydanına mermerden iki tane güdümlü füze heykeli dikecek, belediye encümeni, füzelerin ateşlendiği günü milli bayram ilan edecek, o gün çocuklar füze heykellerinin önünde saygı duruşuna geçerken, çocukJanna "sevgili yavrum, iste bizi bunlar kurtardı" diyeceklerdi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ANAP, Mecliste dün bir ara çoğunluğu sağlayamaymca yasa tasarılarının görüşülmesi geceye kaldı. Gece çoğunluğun sağlanması üzerine bürokrasinin kaldırılması için 8 Ağustos 1986'dan itibaren hükümete 2 yıl daha yetki veren yasa gücündeki kararname ile YÖK Yasası'nda değişiklik yapan tasarı kabul edildi. Tasarı ile 40 sanatçıya öğretim üyeliği tanındı. Buna göre lisans üstü öğretim yapma koşulu aranmaksızm Mimar Sinan Oniversitesi, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi öğretmenleri ve öğretim görevlileri öğretim üyesi olarak atanabilecekler. Genel kurulda daha sonra KDV Yasası'nı değiştiren tasarı ele alındı, Mecliste dün aynca HDP'li Selahattin Taflıoğlu ve arkadaşiannm TBMM inşatlan konusunda Meclis araştırması açılmasını isteyen önergesi reddedildi. 'Adnan Hoca' gözaltında tstanbul Haber Servisi "Adnan Hoca" olarak tanınan Adnan Oktar (30), dün tstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından, dini propaganda yaptığı gerekçesiyle, gözaltına alındı. tki yıldır kendisini sürekli izlediklerini belirten İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, dün öğleye doğru Adnan Oktar'ı, Ortaköy'deki evinden alarak sorguya çektiklerini belintiler. Oktar, bugün Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyeı Savcılığı'na sevkedilecek. 2. HİLTON Ankara'da yapılacak olan Hilton Oteli, Sabancı Holding ve Hilton işbirliğiyle kurulacak. (Fotoğraf: RIZA EZER) 3 müebbet Haber Merkezi THKOTDY adlı yasadışı örgütün Elbistan grubu ile ilgili dava sonuçlandı. Adana Sıkıyönetim Komutanlığı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 5 yıldır devam eden davanın son duruşmasında 88 samktan Haluk GüL ömer Kıral ve Levent Işıklı önce ölüm cezasına mahkum oldu, ancak bu cezalan hafıfletici nedenlerle ömür boyu hapis cezasına çevrildi, 28 sanığın 3 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezalanna mahkum olduğu davada 51 sanığın beraatine karar verildi. Ankara Hilton'un temeli atıldı Ozal: Vitrinler dolıı olsıın ki, gözümüz dısanda olıııasın Bir dua idi bu gezinti Öğlen saat 12.00 ile 18.00 arasında sokaklarda memeleri yere değen topal köpekler dışında kimseler dolaşmıyordu. Saat 18.00'de sanki yabana mihraklann çaldığı bir düdükle ana caddeye fırlıyor; Allahtan başka göreni olmayan sokaklarda, şeker fabrikasının kampanya balosuna ya da san mavi neonlu sögüt ağaçlannın havuzdan su içtiği bir mahfele gidecekmiş gibi yürüyorlardı. En güzel ağdaları, 10 parmağa 15 yüzük taktıkları kaba elleri yapıyordu. Tenis pabucuyia dahi yürümek hayli zor olan parke taşh caddede, yüksek topuklu ayakkabılarının uçunBAŞKAMN HANIMI Lampedusalılar, başkanlarını ne kadar çok seviyorlarsa, hammını da o kadar çok sevmiyorlardı. Bir keresinde Bayan Fragapane'yi Karabinieri Komutanı 'na şikâyet etmisler, komutan bu iddianın doğru olup olmadığını soruşturduğu sırada da komutanın başkanın hanımına âsık olduğu söylentisini çıkarmışlardı. dan parke taşına değen tırnakJarı ojeli ayak parmakları üzerinde birbirlerinin serçe parmağını tutarak geziyorlardı. Sağ arka çebinden tarağın ucu gözüken saçları fönlü delikanlılar ise, aynı cadde üzerinde rastladıkları erkek arkadaşlanyla günde üç kere karşılaşsalar dahi her seferinde yeniden, yıllardır hasret kalLAMPEDUSA 'DA İKlNDt Öğlen saat 12.00 ile 18.00 arasında sokaklarda memeleri yere değen topal köpekler dışında kimseler dolaşmıyordu. Saat 18.00'de ana caddeye fırlıyor, bir aşağı bir yukan dolaşıp duruyorlardı. Onları seyreden babaları da "kimsede saygının kalmamış olmasına" lanetler yağdırıp duruyorlardı. Her şeye rağmen bir dua idi bu gezinti. Bu teröristier plaja ise sadece cumartesi günleri gidiyorlardı. Giderken topuğu mantar takunyalar giyiyor, radyoyu, plaj şemsiyesini, kumun üstüne serecekleri ince hasırları, krem ve yağları çantalanna koyuyorlardı. Sanki ellerinde ne kadar çok tor ANKARA, (Cumburiyet Bürosu) Sabancı Holding ve Hilton işbirliği ile kurulacak olan Ankara Hilton Oteli'nin temeli dün Basbakan Torgut Özal tarafından atıldı. Özal, temel atma töreninde yapüğı konuşmada, Türkiye'de yıllarca anlamsız yere yabancı sermaye düşmanlığı yapıldığını vurgulayarak, "Oim neredeyse oradan alınız, buDU kendi peygamberimiz söylemiştir" dedi. Avrupa'nın turizmde kan ağladığını, Türkiye'nin ise çok iyi durumda olduğunu belirten özal, "Bize niçin lüks mallan ithal ediyorsonuz diyorlar. Türkiye'de her şey bulunsun istiyonım. Vitrinler dolu olsun, kimsenin gözü dışarda kalmasın, turist aradıgını bulsun" dedi. Sabancı Hclding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı da konuşmasında bundan 40 yü önceye kadar han odalarını otel olarak bildiklerini, daha sonra Hacı Ömer'in oğullan olarak yurt dışında gördüklerini, Türkiye'ye getirerek otelcüiğe yöneldiklerini anlattı. Sabancı "Yeni J.apon Başbakanı^ndan Ozal'a mesaj geldi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Japon kültürünün Türkiye'de tanıtılmasını amaçlayan Japon Haftası dün başladı. Bu arada, Japon Prensi Mikasa'nın ziyareti nedeniyle Türkiye'ye gelen Japon Dostluk Heyeti, Başbakan Özal tarafından kabul edildi. Heyet başkanı ziyaret sırasında özal'a Japon Başbakanı Nakasone'nin özel mektubunu da sundu. Japon Haftası'nın açış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm bir modeün ilk tuğlasını koyuyonız. Törkiye'de ilk defa yabancı sermaye, bir otelin bina yaünmına para koymaktadır" dedi. Amerika'dan gelen Hilton International Genel Başkanı Curt R. Strand da IstanbuJ'dan sonra Türkiye'de ikinci Hilton otelinin temelinin aüJmasından büyük mutluluk duyduklannı söyledi. Temelin atılmasından sonra çok sayıda güvercin ile balon uçuruldu. Bu arada güvercinlerden biri Özal'ın omuzuna kondu. Bir gazeteci bunun üzerine Özal'a DSP'yi kastederek "Ak güverdni dünya bansı açısından mı, yoksa ic siyaset açısından mı yonımlasak" diye sordu. Özal buna, "Hayır hayır boyle yonımlar yaptırmayın, güvercin uçurmak kötü bir şey mi" karşılığını verdi. Kavaklıdere semtinde temeli atılan otelin 37 milyon 500 bin dolara mal olması bekleniyor. 21 katlı inşa edilecek olan otelin ortakları arasında Suudi Arabistanh Shaker Holding, Amerikan General Dynamics, AkbankSaoancı Holding, Hilton International Corporation da bulunuyor. Lepra Semineri tstanbul Haber Servisi 2. Ulusal Lepra Semineri dün Istanbul'da başladı. Seminerde bir konuşma yapan Dünya Sağlık örgütü Lepra Bölümü Başkanı Dr. Noordeen dünyada lepralı hasta sayısının 1012 milyon olarak tahmin edildiğini söyledi. mış gibi öpüşüyorlardı. Birbirlerine dokunmaya, ellemeye sanki bayılıyorlardı. Aynı cadde üzerinde saatlerce bir aşağı bir yukan yürümelerinin nedeni kimbilir belki degeçenyüzyıldaLampedusa'nın 80 yıl süreyle açıkhava hapishanesi olarak kullanılmış olmasının, genlerinde yaptığı değişiklik yüzündendi. Y \RI!\: Italva neden müdahale etmedi? Havadan ilaçlama başhyvr tstanbul Haber Servisi İstanbul'da sivrisinek ve karasineklerle mücadele amacıyla havadan ilaçlama uygulamasına yarın başlanıyor. Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın yaptığı açıklamaya göre, birinci dönem havadan ilaçlama programında, sadece larva (kurtçuk) mücadelesi hedef alındığından, ilaçlamadan yerleşim alanlan etkilenmeyecek. Yaz aylarında 5 dönem halinde sürdürülecek olan havadan ilaçlama programmm ilkinde, havadan ilaçlanacak meskun olmayan bölgeler şunlar. 4 haziran çarşamba sabah: Küçükçekmece Gölü Havzası, Halkalı ve Kemerburgaz çöplükleri. Akşam: Alibeyköy Havzası ve Maslak sırtları. 5 haziran perşembe günü ise sabah: Ümraniye, YakacıkTuzla ve adalar çöp imha alanlan, Akşam: Maltepe, Kartal ve Pendik 'leki büyük su birikintileri. ÇEVRE KORUMA HAFTASI Dalan: Lstaııbııl'ıuı içme suyu tehlikeli tstanbul Haber Servisi Çevre Koruraa Haftası başladı. îstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, "lstanbul'un içme suyu yönünden tehlike halinde olduğunu" söyledi. Dalan, Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu tarafından düzenlenen panelde yaptığı konuşmada içme suyu havzalarında yapılanma görüldüğünü belirterek şöyle konuştu: "İstanbul içme sulan yönünden tehlike halinde. İçme suyu havzalannın korunması yönünden fazla bir yetkimiz yok. Sayın Başbakandan bize bu havzalan korumaya yönefik yasal yetküerin verilmesi konusunda istegimiz var." Marmara Denizi'nin dünya gemiciliğinin bir çöplüğü haline geldiğini belirten Dalan, "onümüzdeki günlerde çıkanlacak bir kanunla Marmara Denizi'ni kirleten gemüerden agır para cezalan alınacagmı" belirtü. Dalan, İstanbul'da en büyük sıkıntılarınır. çöp olduğunu söylerken, "Çöpleri kademe kademe döküp üzerini toprakla örtüyonız. Nakil konusunda ara toplama, ara ayıklama ve presleme sistemi geliştirdik. Yıl sonunda uygulama>a başlıyoruz" diye konuştu. Panelin açış konuşmasını yapan tstanbul Valisi Nevzat Ayaz da İstanbul'da çevreyi kirleten 76 bin müessese bulunduğunu, bunların 47 bininin ruhsatsız olduğunu kaydetti. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Kafalı'nın yönettiği panelde konuşan Boğaziçi Üniversiıesi öğretim üyeierinden Doç. Dr. Kriton Curi, ise çevre sorunlan ile ügili denetimin yeterli olmadıjını öne sürdü ve şunları söyledi: "Ülkemizde öyle fabrikalar var ki. evsel atıksu tesisleri kurarak, gelen kontrolörlere anlma tesisimiz var diyorlar. Çevre konusunda uzmanlara önem verilmez, üniversite mezunlan istibdam edilmezsc çe\ re kirienmesi bizler için sorun olmaya devam edecektir." TURSAB temsilcısi Fual Ekipman. konuşmasmda "kıyılanmızda bulunan beton yıgınlan ve fabrikalann turistik bölgelerin dışına çıkanlmasını isteyerek". "Mimar ve mühendisler de Hipokrat yemini gibi doga teraizligi yemini etmelidirier" dedi. Dalan, daha sonra 22 firmanın ürünlernin sergilendiği Çevre Koruma 86 sergisinin açtı. İZMİR'DE Dünya Çevre Günü nedeniyle Izmir'de düzenlenen "Çevre 8 > S*m< pozyumu"nda asit >ağmuru sonucu bitkilerin veriminin düştüğü, bazı canlı türlerinin yok olduğu belinilerek, "Kuzey Avnıpa'da çocuklar bile asit vagmunı ile mücadele ediyor" denildi. Bakanı Mükerrem laşçıoğlu, haftanm Türk ve Japon halklarının daha da yakmlaşmasını sağlayacağını söyledi. Haftanın açıhşı nedeniyle düzenlenen kirnono gosterisinden sonra, Başbakan özal'ın eşi Semra Özal'a bir kimono armağan edildi. Daha önceleri günlük olarak giyilen, günümüzde ise evlenme, parti ve çay töreni gibi özel günlerde kullanılan kimono, aynı zamanda Japonların en pahalı giysisi olma özelliğini taşıyor. S'e yapacağı belli olmayan çocuk"