Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 MA YIS 1986 CUMHURİYET/13 Madanoğlu davasında MÎT aj anı Mahir Kaynak 'kurban edildi' Şahadetine itibar edilmemesi; Madanoğlu davası gerekçeli hükmünde Mahir Kaynak için şöyle deniyordu: "Şahit Mahir Kaynak aynı zamanda MÎT ajanıdır. Gerek raporlarındaki telif edemediği çelişkiler, gerek 'aldığım haberleri mantığıma uygun görmesem de MÎT'e rapor ederim' 'aklımda kalanlan rapora geçiririm'şeklindeki beyanlan nazarı itibara alınarak şahadetine itibar edilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır." K) Madanoğlu davasını anlayabilmek için altında Sıkıyönetim Savcısı Süleyman Takkeci imzası bulunan iddianameye şöyle bir göz atmak yeterlidir. Daha önce belirttiğim gibi, Ziverbey Köşkü'ndeki sorgulamada iki eksen vardı. Birinci eksen tlhan Selçuk'un "masketi Atatürkçü" ve "MarksistLeninist" olduğunu ispatlayabilmekti. Hde benim elimden bu yolda bir yazılı ifade alınabilirse, ya da böyle bir tutanağa imza attırılırsa amaca ulaşılacaktı. Ziverbey'de yüzünü hiç görmediğim sorgucu, kimi yazılarımı okuyarak beni suçlamayı günlerce sürdürmüştü. Altında Siileyman Takkeci imzası bulunan iddianame de bu yolu tutmuştu. "Pencere" köşesinde çıkan 6 adet yanyı ele alarak, kimi zaman "tahrif" ederek, parçalan bütünden soyutlayarak suçlama işlemine girişen ıddianamenin en ilginç yanı neydi? Garip bir rastlantıyla bu 6 adet yazı 1971'in temmuzunda Son Havadis Gazetesi'nde yayımlanan "Türk Silahlı Kuvvetleri ve Aşın ve Sol" adlı yazı dizisinde ele alınmıştı. Son Havadis Gazetesi'nde çıkan suçlamalar, neredeyse kelimesi kelimesine savcılık iddianamesine aktanlmıştı. Bu olguyu, Madanoğlu davasında 28 Şubat 1973'te mahkemeye sunduğum yazılı ifadeyle belirttim. Son Havadis Gazetesi'nde çıkan bir yazı dizisi, Istanbul Sıkıyönetim Savcısı Süleyman Takkeci'nin imzasını tasıyan iddianameye nasıl aktanhyordu? Bu soruyu yanıtlamak için birkaç gerçeği anımsamakta yarar vardır. O dönemde Son Havadis Gazetesi AP Genel Baskanı Süleyman Demirel'in sözcüsüdür, partinin yan resmi organı gibidir. Gazetenin sahibi AP il başkanıdır. Gazetede çıkan "Uç Yıldız"lı "Denge" imzalı yazılan Ziverbey Köşkü'nün yetkililerinden birinin yazdığı söylenir. Faik Türün, emekli olur olmaz hemen AP listesinden senatör adayı gösterilmiştir. Madanoğlu davasında gerekçeli beraat kararı 1974'ün ekirn ayında verilmiştir. Faik Türün 1975'in eylül ayında Adalet Partisi'nden Istanbul adayı olmuştur. Süleyman Takkeci iddkmamesine Son Havadis'te tlhan Selçuk hakkında çıkan suçlamalan aynen aktarmıştı 12 Mart'tan Bir Kesit... tlhan Selçuk Açıklıyor iverbey İşkence. Nasıl yapıldk nasıl belgelendi? ruşturma dosyasını Istanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'na gönderiyor. Bu kez ilk önce emniyette (daha doğrusu Ziverbey'de) sonra savcılıkta yine sorgulama yapılıyor. Niçin? Bu "niçin"in ardında birçok neden vardır; ama, biz yine Madanoğlu davasında İstanbul 2 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nin verdiği karara dönelim; belgeleri konuşturalım. Gerekçeli hükmün 88'inci sayfasında şöyle yazıyor: "Sanıklann 'Bomba Olayı Sonışturması' ile ikinci kez emniyette ve Askeri Savcılık'ta ifadelerinin alındığı iddia edilmişse de ifadelerinin tetkikinde bu ifadelerin 'Bomba Olayı' ile en ufak bir ilgisinin bslunmadıftı (...) göıülmektedir." Gerekçeli hüküm şöyle sürüyor: "Haklarında Sıkıyönetim Askeri Savalıgı tarafından yapılmakta olan sonıştunna sırasında bizzat Askeri Savcı tarafından sorgulan yaptlmış sanıklann tekrar emniyetçe sorguya çekilmeleri de usul kanunlanna aykın görülmüştiir." Gerekçeli hüküm bundan sonra llhan Selçuk'un sorgu tutanağındaki akrostişe değinerek yargısını bildiriyor: "... sanıklardan İlhan Selçuk'un "rastlantı olamayacagı, bilerek ve diişiinülerek hazırlanmış olduğu kanaatini hasıl eden ve ifadesinin işkence altında alındıgım belirten" emniyet ifadesi de nazara alındığında bu sanıklann beyanlannın tevil yollu ikrar olarak kabulii miimkün görülmemiştir." MADANOĞLU DAVASI Madmoğhı davasuun sanıklan dunışmada. Çeşitli baskılara rağmen tstanbul 2 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi "beraat" karan verdL (Fötograf: İBRAHİMKÖSEOĞLU) bir çelişkinin hiçbir yanılgıya yer vermeyecek şekiMe mevcut bulunduğu anlaşılmıştır." Işin ilginç yanı, üzerinde değişiklik yapılan raporun, zamanın Genelkurmay Başkanı Faruk Gürler'e yönelik olmasıdır. Gayri ciddi raporlar... 2 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi, gerekçeli hükmüne şöyle devam ediyor: Kuşkusuz başından benim gibi öyküler geçmiş bir insanın yansız "MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı'nın) kendisine diişen görevi yerikalabilmesi zordur. Bunu yazı dizisinin başında da belirttim. Gözne getirdiği kanaatine varılmıştır. Şöyle ki akıl ve mantığın alamalemler, duygular, duyumsamalarda yanıltılarım olabilir. Bu nedenle yacagı çelişkilerle dolu bu eleman rapoıiarına itibar etmediğini, sabelgelere önem vermek, gerçeğe ulaşabilmek için daha sağlıklı bir nıklar hakkında dört sene içerisinde başkaca işlem yapmamakla oryoldur. taya koymuştur. Bunun aksine düşünmeye imkân görülmemiştir. Zira Tercüman Gazetesi'nde yayımlanan el yazılı işkence belgesi, tartışmaya yer vermeyecek niteliktedir; Madanoğlu davasında da ge sanıklan takiple görevlendirilen ajan Mahir Kaynak, Amerika'ya gittiği halde yerine başka bir ajan görevlendirilmediği gibi. Amerikarekçeli hüküm son sözü söylemiştir. ya gitmesine mani olunmamıştır. Ciddi bir uğraşın içinde bulundukSavcının davadaki tutumu, Yargıçlar Kurulu'nu da rahatsız edelanna inanılan sanıklann takipsiz bırakılmayacaklarmı Milli İstihcek kadar göze batıyordu. Nitekim bu konu gerekçeli hükümde bir barat Teşkilatı düşiınebilecek durumdadır." karara bağlandı. Gerekçeli hüküm çok açık ve seçik bir biçimde Mahir Kaynak'ı Ya Mahir Kaynak? mahkum etmektedir. Bu MİT ajanının 1967'den 1970 nisanına kadar verdiği raporlar nasıl değerlendirildi? Mahir Kaynak'ın kişiliği karşısında sıkıyöneŞoyle ki: tim mahkemesi nasıl bir yargıya vardı? "MtT eleman raporlan ayn ayrı tetkik edildiğinde ajanın sanık MadanoğİH davasının gerekçeli hükmünde Mahir Ktynakiçrn şu ^tttfzı Kaçar'dan naklen temin etriği bilgileri MİT'e bildirdiği görülsonuca varılıyor: mektedir. Mahir Kaynak ifadesinde sanık Hıfzı Kaçar'ın kapasitesi itibariyle raporlarında belirttigi işleri yapamayacağı kanaatinde bulunduğu, haberleri gayri ciddi bulmasına ragmen raporlanna yazdıAkıl ve mantığa sığamayacak işler... gını beyan etmektedir. Mahir Kaynak bu beyanı ile MİT'e verdiği bilgilerin sıhhaline, gerçek olabileceğine inanmadığını belirtmiş bu"Şahit Mahir Kaynak aynı zamanda bir MtT ajanıdır. (...) Gerek lunmaktadır. Bu beyanlan ile eleman raporlannın samimi olmadıgı tanzim etmiş olduğu raporlarındaki telif edemediği çelişkiler, gerek açıkça belli olmuş bu raporlann delil niteliğini bir yönden ortadan duruşma sırasında sorulan suallere 'Ben aldığım haberleri, mantıkaldırmıştır. Esasen bu bilgilerin Hıfzı Kacar tarafından verildiği huğıma aykırı görsem dahi olduğu gibi raponıma kaydeder ve MİT teşsusundaki iddianın da tespiti miimkün olmamıştır. Bir doçent olan kilatına bildiririm' (...) şeklinde, aldığı haberleri dahi ciddi bulmaMahir Kaynak'ın, herhalde inanmadığı ve inanamayacağı kişilerin dığı yolundaki beyanlan; gerek 'Raporlan umumiyetie toplantılarbeyanlannı Milli İstihbarat Teşkilatı'na rapor etmemesi, aksi halde dan bir müddet sonra yazardım. Bu suretle toplantı>a iştirak edeteşkilatı yanılgıya düşiirebilecegini düşünmesi gerekirdi." nin ne dediğini değil de aklımda kalanı raporuma geçiririm' şeklindeki beyanlanndan da anlaşıldıgı gibi, raporlarında, geçen hadiseler Yargıçlar Kurulu'nun gerekçeli hükmünde bundan sonra raporve kişilerde yanılgıya düşme ihtimalinin mevcudiyeti (böyle bir ihtilar ele alınarak "belirtilen hususların tutarsız olduğu, akıl ve manmalin mevcut olduğu bizzat kendi ifadesiyle kabul edilmiştir) ve getık kurallanna ters düştüğii" ve "delil olamayacagı" örnekler verirekse Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen karannda aynı zaleıek .sergileniyor. manda MİT elemanı olan şahitler hakkında belirtilen sebepler de nazarı itibara alınarak şahadetine itibar edilmemesi gerektiği kanaZiverbey Köşkü'nde imzalatılan sorgu atine varılmıştır." Ancak Madanoğlu davasının beraatle sonuçlanması, Mahir Kaynak'ı deşifre edenler için geri tepen bir silah oldu. Istanbul 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi, Mahir Kaynak'ın MİT'e verdiği raporlan değerlendirirken şunlan söylüyor: "Soruştura sırasında eleman (Mahir Kaynak) raporlarının dava dosyasına imzasız ve tasdiksiz konulmuş olduğunun tespiti üzerine, asıllarının veya tasdikli suretlerinin MİPten istenilmesine karar verilmiş, tasdikli suretleri dosyaya konulmuştur. Tasdikli ve tasdiksiz raporlar ayrı ayrı tetkik edilmiş, karşılaştınlmış. 26 Şubat 1969 tarihli tasdikli eleman raporuyla tasdiksiz eleman raporu arasında açık Korkutucu bir ortam . Görüldüğü gibi 2 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi işi çok ciddi tutmuştu. Gerçi Madanoğlu dava dosyası öylesine evrakı perişan ile do. luydu ki her yansız mahkemede sanıklann beraat etmesi işten değildi. Ancak İstanbul Sıkıyönetim Komutanhğı mahkemelere de baskı yapmaktan geri durmuyordu. Nitekim Faik Türün, bir karannı be. ğenmediği İstanbul 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'ni "lağvetmiş" yargıçlannı da İstanbul'dan uzaklaştırmıştı. ^ Buna karşın tstanbul sıkıyönetimindeki namuslu yargıçlar görev , lerini yapmaktan kaçınmadılar. 4 Madanoğlu davası başladığı zaman Selimiye'de hava gergindi. Çün • kü Selimiye'den Ziverbey'e uzanan kuvvet ağır basıyordu. * Madanoğlu davasına bakan yargıçlann bu ortamdan rahatsızlık ? duymaması olanaksızdı. Mahkeme salonuna gelip davayı izleyen ki • milerinin Ziverbey'le ilgileri apaçık belli oluyordu. • Sanık sandalyesine oturtulan kişiler, İstanbul Birinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı'nın özel bir operasyonla mahkum etmek iste ' diği insanlardı. İlk duruşmalarda esen havayı görünce, sorgu tutanağındaki ak ; rostişi açıklamayı, savunma aşamasına bırakmayı uygun gördüm. ' Henüz her şey çok sıcaktı. Ne yargıçlan rahatsız edecek bir davranışta bulunmak istiyordum, ne de zamanlamayı hesaplamadan birt adım atmayı akıllılık sayıyordum. Çünkü sanıklar, mahkemede yapılan sorgulannda Ziverbey'den ve işkencelerden söz açtıkça, salona bir sessiziik ve durgunluk geliyordu. Sanığın sözünü kesmemeicle birlikte, duruşma yargıcının, uzun uzun işkencelerden söz açılma * " sından zevk duymadığı belliydi. 23 Mart 1973 günlü duruşma tutanağında şöyle yazılı: "Sanık tlhan Selçuk kendisine isnat olunan bütün ithamlan reddettigini; savcının iddianamede ideolojik isnatlarda bulundugunu; kendisini 'maskeli Atatürkçü' olarak tanıtmaya çalıştığını belirtti. Sanık llhan Selçuk 16 Kasım 1972'de emniyette alındığı belirtilen , ifadesini kabul etmediğini söyleyerek, ancak 7'inci sayfanın "12 Mart'a dognı" ifadesiyle başlayıp, "ancak dergi çıkarmak için yetecek para bulmak gerçekten mesele idi" kısmına kadar olan ifade benim el yazımla yazdığım ifadeden aynen aktanlmısür" dedi." 1973 ilkbaharında yaşıyorduk, ben mahkemedeki sorgumda, savunmada ileri süreceğim akrostiş için gerekli saptamayı yapmıştım. Savunmaya sıra geldiğinde olayı açıkladım. O günlerde çıkan kimi gazetelerde bu açıklama haber olarak da yer aldı; ama, Türkiye "heyecanlı" ve "gerilimli" günler yaşıyordu. Siyasal hava kızışmıştı. Gürültü patırtı arasında benim açıklama kay , nadı gitti. Savunmalanmız bittikten sonra 2 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi karannı bildirdi: Tarih 2 Ekim 1973 "Sanıklann müsnel suçu işlemedikleri hususunda mahkemece tam bir vicdani ve nukuki kanaate ulaşıldığından beraatlerine..." Madanoğlu davasının savcısı Takkeci... tddianamede delil olarak ileri sürülenler üç bölüme ayrılabilir: 1) Teyp bantları, 2) Ajan raporlan, 3) tşkenceyle alınmış sorgu tutanakları. Sorgu tutanaklannın ne olduğu ortadaydı. Teyp bantları Devrim Dergisi çevresinde bulunan kişilerin toplantılarında konuşulanları yansıtıyordu; işitilir, işitilmez, ne olduğu belirsiz konuşmater yıfıni... Madanoğlu davası dosyasında, savcılığın dayanak yapmak istediği bütün deliller "perişan"dı. Teyp bantlarından çoğunlukla bir anlam çıkmıyordu. Çoğu yerde bantlarla oynanmış, değiştirilmişti. Teyp bantlarının yazılı çözümüyle, bantlardaki konuşmalar arasında bir uyum yoktu. Ajan Mahir Kaynak'ın raporları ise çok garipti. Bütün bunlar yargılama aşamasında ortaya döküldükçe, Savcı Süleyman Takkeci'nin tutum ve davranışları makamıyla çelişik görüntüler sergilemeye başladı. Nitekim davanın görüldüğü İstanbul 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi, 3 Ekim 1974 günlü gerekçeli hükümde bunu göz önüne alarak şu kararı verdi: "Askeri savcının (Süleyman Takkeci'nin) mahkemeye, mahkeme iiye hâkimlerine ve ara kararlarına müteveccih indi (özel. kendine göre) eleştirilerinin kanuni esaslara dayanılarak cevaplandırılmasına ve esas hakkındaki mütalaanın bir nüshasının gereği yapılmak üzere Milli Savunma Bakanlıgı'na gönderilmesine" oybirliğiyle karar verildi. Ajanın harcanması?.. MİT (Milli Istihbarat Teşkilatı) bir ajanını hiçbir zaman deşifre etmez; bu gibi "eleman"lar ve çalışmalar son derece gizli tutulur. Ancak Madanoğlu davasında Mahir Kaynak kurban edildi. Açıklanan raporlarında Kaynak, "kışkırtıcı ajan" kimliğiyle ortaya çıkıyordu. Bunun Frenkçe adı "ajan provokatör"dür. MÎT ajanı görevini yapmakla kalmıyor, yanına sokuiduğu kişileri "komünist" bildiği kişilerle bağ kurmak için teşvik ediyordu. tutanakları... Olaym ilginç yanı şudur: 1971 yılında Ankara Sıkıyönetim Savcıhğı sanıklann sorgulannı yapıyor. Sorgu dosyasını İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'na gönderiyor. Ankara Sıkıyönetim KomutanlığVnın sorgulamasında saruklar, Devrim Dergisi çevresinde bir araya geldiklerini, toplantılar yaptıklarını; ama, suç işleyecek bir fiilde bulunmadıklarını söylüyorlar. Daha sonra Ankara Sıkıyönetimi, görev ve yetki bakımından so SÜRECEK 26 nisan günü ebediyete intikal eden değerli varuğınuz, Nişantaşı Kız Lisesi emekli coğrafya öğretmeni TEŞEKKÜR T.C. KOCAELİ BİRİNCİ SULH CEZA MAHKEMESİ Esas no: 1984/843 Hâkim:Bedriye Tavukçu 424 Karar no: 1985/500 Katip: Musıafa Kayacan 13586 C.Sav. no: Davaa: Hukuku Amme 1984/3018 Sanık: Cemal Ozdemir: Salih ile Hamdiye'den 1955 doğumlu Kocaeli ili Izmit ilçesi, Çenedag Mah. H. 258, C. 04/03, S. 48'de nüfusa kayıtlı olup halen, tzmit ili Derince, Esentepe Mah. Emniyet Sokak No: 17'de mukim evli, 4 çocuklu, okuryazar, sabıkasız, fırıncı. Suç: Gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet Suç tarihi: 20.9.1984 Karar tarihi: 3.10.1985 Hüküm: TCK.'nun 398'ci maddesi gereğince takdiren üç ay hapsine ve beşbin lira ağır para cezasıyla tecziyesine, sanığa verilen hapis cezasının beher günü 2788 sayılı yasayla değişik 647 sayılı yasanın 4/1 maddesi gereğince takdiren 3O0'er lira ağır para cezasınaçevrilerek sanığın neticeten otuziki bin lira ağır para cezasıyla tecziyesine, sanıktan bu cezanın bırer ay fasıla ile dört eşit taksitıe alınmasına, sanık taksiılerden birisini süresinde ödemez ise tamamının muaccel sayılmasına, TCK.nun 402'ci maddesi gereğince takdiren üç ay süreyle sanığın cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve ticaretinin tatiline ve fıilin işleniş şekli veya niteliğine göre takdiren yedi gün süreyle suç yerinin kapatılmasına, kesinleşen iş bu karar özetinin kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine yapıştırılarak ilan edilmesine. 3.10.1985 IMZA GÜNU Bugün Akademi Kitabevi'nde saat 1619 arası NEHABAT OYMEN'in hastalıgının teşhis ve tedavısine üstün hekimlik yetenekleri ile büyük katkıda bulunan, yakın dostlugu ve ilgisiyle hepimize manevi destek saglayan Nürnberg'deki değerli Türk hekimi, KARAR ÖZETİ FERHAN ŞENSOY "Gündeste" adlı kitabıyla öbür kilaplarını imzalayacak. Kalp kapak ameliyatlannda yüksek başarı. Dr. MACİT SUNER'e ve cenaze törenine katılan, çelenk gönderen, Türk Eğitim Vakfı'na bağısta bulunan, ziyaretimize gelerek veya telefonla ve telgrafla büyük acımızı paylaşan eğitim ve Dışişleri camiası mensuplanna, akraba ve dostlanmıza en içten tesekkurlerimizi sunanz. DUYURU GAZİANTEP ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Gaziantep'te Nuripazarbası mahallesi Mustafa Baba Sokak No: 18'de mukim Nurgül Aslan vekili tarafından Batı Almanya Wohnhaft 6000 Frankfurt A.M. Robert Mayer Str. 31 Bokenheim adresinde iken semti meçhule giden Veli oğlu 1956 doğumlu Ali Ekber Aslan aleyhine açılan şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda: 14.2.1985 tarihinde 1982/250 esas, 1986/109 karar sayılı ilamla mahkememizce Tunceli ili Hozat ilçesi Tavuk köyü cilt 005/01, sayfa30, kütük13'te nüfusa kayıtlı taraflann M.K.nun 134. maddesi mucibince boşanmalarına, 5000.TL. ücreti vekalet ile 5400. TL. yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Adresi tespit edilemeyen Ali Ekber Aslan'a karar tebliği yerine kaim olmak üzere duyurulur. Basın: 18488 EŞt: MÜNtR RAŞİT ÖYMEN OCLU: ONUR ÖYMEN TOPKAPI HASTANESI Tel 524 19 194hat İLAN AKDAĞMADENİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı Çekerek ilçesi Derefitlik Köyü nüfusuna kayıtlı Akdağmadeni'nde ikâmet eden MAKBULE AYVERDl larafından davalı aynı yerde nüfusa kayıtlı SAD1K AYVERDİ aleyhine açılan Boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Davalının adresinin meçhul bulunması sebebiyle daha önce mahkememizce dava dilekçesi ve gıyap kararı ilanen tebliği edilmiş ve dava yokluğunda sonuçiandırılmışur. Davalı Çekerek ilçesi Dereçiftlik Köyü kütük 50'de nüfusa kayıtlı Mustafa oğlu 1949doğumlu SADIK AYVERDt üe davacı MAKBULE AYVERDt'nin mahkememizce sadır olan 26.2.1986 gün ve 1984/789 esas 1986/41 karar sayılı ilamı ile tarafların geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. Bu defa da davalı ya karann ilanen tebliği gerektiğinden davalı SADIK AYVERDİ'nin ilanın neşredildiği günden itibaren en geç bir ay içerisinde mahkememizden verilen kararı temyiz etmediği lakdirde karann KESİNLEŞTİRİLECEĞİ HUSUSU İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. Basın: 18514 ILAN SIVAS ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1985/380. Da\acı Emine Balel vekili Av. Ibrahinı Tunçdemir tarafından davalı Kaya Erdoğdu aleyhine açılan alacak davasında: Davacı vekili, davalı ile davacının Sıvas Küçükminare Mahallesi pafta 11 ada 211, parsel 11'de kayıtlı taşınmazın üzerine inşaat yapmak üzere sözleşme yaplıklarını, davalının 2.000.000 TL.yı davacıdan aldığım, insaatı yapmadığım ve Sıvas'ı terk ettiğini belirterek 2.000.000 (iki milyon) liranın °Jo 52 iskonto faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini islemiş, davalı Kaya Erdoğdu'nun adresi tüm aramalara rağmen tespit edilememiş olduğundan davalı Kaya Erdoğdu'nun 2.6.1986 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil etıirmesi aksi lakdirde yokluğunda yapılacak işlemlere itiraz edemeyeceği H.U.M.K.'nun 213 ve 377 maddeleri gereğince da\a dilekçesi ve tebligat yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. Basın: 18728 ILAN KARTAL 1. SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1985/991 Karar No: 1986/151 Hâkim: H.Oktay Konuralp 15249 Yazı. İşl. Müd: Gülnur Baysal Pendik Kartal Yayalar köyünde oturan Hane: 3 Cilt, 58 sahife, 9'da nüfusa kayıtlı Abdülkadir Göleben, hadise tarihinde sağlığa zararlı süt sattığı subut bulduğundan TCK'nın 396'ncı maddesi gereğince 3 ay hapis ve 5000 lira ağır para cezasıyla tecziyesine. aynı kanunun 402'nci maddesi gereğince ceza müddetine müsavi olarak failin cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatın tatiline, sanığa verilen hapis cezasının 647 sayılı kanunun 4'üncü maddesi gereğince 1 gün üç yüz lira üzerinden hesap edilerek 27.000 TL ağır para cezasıyla tecziyesine, TCK'nın 72'inci maddesi gereğince para cezaları toplanarak neticeten 32.OOOTL. ağır para cezasıyla tecziyesine, 647 sayılı kanunun 6'ıncı maddesi gereğince leciline karar verildi. 15/4/1986 Basın: 18818 İLAN SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Esas No: 1984/88 Karar No: 1985/521 Şiddetli geçimsizlik nedeni ile davacı Sanoğlan Bakarcak mahallesinden Ayşe Göktaş tarafından davalı aynı yerden Abbas Göktaş, aralannda mahkememizde yapılan davanın duruşması sonunda; Mahkememizden verilen 9.12.1985 tarihli ve 1984/88 esas, 1985/521 sayılı karan davahya adresinde bulunmadığından bahisle tebliğ edilemediği ve adresinir. de meçhul olduğundan davanın kabulüne ve tarafların birbirlennden boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları olan Murat, Hasan ve Emine'nin velayetlerinin davalı babaya verilmesine, 5920 lira mahkeme masrafının davalı Abbas'tan alınarak davacı Ayşe'ye verilmesine, dair verilen karann yayın tarihinden itibaren temyiz' edilmedıği takdirde 1 ay içinde kesinleşeceği ilanen lebliğ olunur. 21.3.1986 Basın: 18729 ,