23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 MA YIS 1986 EKONOMt CUMHURİYET/9 Japon sermayesi dünyaya göz kırpıyor NECMt ÇELİK Japonya giderek denizaşın ülkelerde en fazla yatırım hacmine sahip ülke haline geliyor. Ulusal para birimi yenin dolar karşısında aşın değerlenmesi nede•hiyle şimdi birçok Japon firması üretimterinin belirli bir kısmını denizaşın ülkelere kaydırmayı planlıyor. Uzmanlar bu yıl 75 milyar doları aşması beklenen rekor dış ticaret fazlasını eritmenin yolu olarak Japonya'nın ülke dışmdaki yatınmlannı hızlandırmak zorunda olduğunu belirtiyorlar. Japon sermayesi Batının sanayileşmiş ülkeleri kadar, Üçüncü Dünya'run gelişmekte olan ülkelerini ve bu arada Türkiye'yi de yakmdan ilgilendiriyor. Japonya'nın denizaşırı ülkelerdeki doğrudan yatırımları (hizmet ve üretim sektöründe) 1977 yıündaki 2 milyar 806 milyon dolarlık düzeyinden, 1984'te 10 milyar 155 milyon dolar gibi büyük bir düzeye ulaşmasına karşılık bu sermayeden en büyük payı ABD alıyor. Mart 1985 verileriyle, Japonya'nın denizaşırı ülkelerdeki doğrudan yaunmları içinde Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'nın payı toplam 30.5 milyar dolarlık düzeye ulaştı. Latin Amerika ülkelerindeki Japon sermaye yatınmlan 13 milyar dolar oldu. Japon sermayesinin Asya'daki en büyük ticari ortaklan, Güney Kore, Singapur, Endonezya ve Hong Kong'u "sıcak bir döşek" olarak gördüğü anlaşılıyor. Asya ülkelerine Japonya'nın yaptığı yatınmlann toplamı, 18 milyar dolarla Ortadoğu bölgesi Türkiye, Japonya'nın 100 milyar dolara ulaşan sermaye birikiminden pay alabilecek mi? İSCİNİN EVRENİNDEN ŞÜKBAN KETENCt Bu yıl 75 milyar doları geçmesi beklenen rekor dış ticaret fazlasını eritmek için Japonya'nın denizaşırı ülkelerdeki sermaye yatınmlannı hızlandıracağı belirtiliyor. Japonya'nın dış yatmmlanndan en büyük payı ABD alırken, Türkiye'nin içinde bulunduğu Ortadoğu bOlgesine yönelen yatmm düşük bir düzeyde. Japon fırmalan yenin, dolar karşısında hızla değer kazanmasından kaynaklanan maliyet artışmı dengelemek için bazı urünlerin üretimini emeğin ucuz olduğu ülkelerde yapmayı planlıyor. Japon sermayesinin Türkiye'ye yönelik yatmm politikası, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Batı Avrupa pazarlarma yaklaşma biçiminde özetleniyor. JAPONYA'NIN DENtZAŞIRI ÜLKELERDEKİ DOĞRUDAN YATIRIMLARI a i1 MartJffS M p r M v ) MartJtt 19511971 1972 1973 1975 1977 1979 1961 1982 1983 1984 4.4 2.3 3.4 3.2 2.8 4.9 8.9 7.7 8.1 10.1 tarr. .19.8 ...8.0 ...4.9 ...4.2 ...3.1 ...2.8 ...2.7 ...2.3 ...1.5 ...1.5 ÜRETtMÎNBtR BÖLÜMÜNÜBAŞKA ÜLKELERE KAYDIRACAK Japon fırmalan elektronik aktkrden otomobile kadar birçok mahn üretiminin bir bölümünü işgücünün ucuz olduğu ülkelere kaydırmayı planhyorlar. Türkiye de bu yatınmlardan pay kapmayt umuyor. Ortadoğu'ya yönelik Japon sermaye yatırımlannın dünyanın diğer bölgelerine kıyasla oldukça düşüklüğu, aynı zamanda Türkiye'ye gelen yabancı sermaye içinde Japon sermayesinin çok küçük bir oran oluşturmasının da bir açıklaması oluyor. Nitekim Keizai Koho Cetıter isimii Japon Sosyal ve Ekonomik İşler Enstitüsü tarafından yayımlanan 1985 yılına ilişkin geniş kapsamlı uluslararası kıyaslamaları içeren 100 sayfalık broşürün hiçbir kaleminde Türkiye'nin adının geçmemesi de bu eğilimi doğruluyor. Şimdiye kadarki dönemde Türkiye'de hizmet sektörlerine ilgi gösteren Japon sermayesi, otomobilden iş makinesine ve elektronik araçlara kadar bir dizi sanayi yatırımı konusunda "uzun soluklu" pazar araştırmasına devam ediyor. Uluslararası ekonomistler de Japon ser toplamının yaklaşık 10 katına ulaşıyor. Türkiye'nin aralarında sayıldığı Ortadoğu bölgesindeki Japon yatırımları yine aynı dönem itibariyle 2.9 milyar dolar oldu. Mal ve hizmet gruplanna göre yapılan yatırımlara bakılınca Japonya'nın birkaç petrol zengini ülke dışında Ortadoğu bölgesine çok az bir sermaye akıttığı görülüyor. Örneğin Japonya'nın Ortadoğu ülkelerindeki ulaştırma ekipmanları, yatırımları 4 milyon dolar gibi çok duşük düzeyde. Bankacılık ve sigorta yatınmlan ise 15 milyon dolar düzeyinde kaldı. Japonya'nın Türkiye'yi de içine alan Ortadoğu yatınmlan toplamında en büyük miktar 1 milyar 253 milyon dolarla kimya sanayii yatmmlanndan oluşuyor. Genel makine yatırımları ise 11 milyon dolarlık küçük bir düzeyde bulunuyor. mayesinin büyük yatınmlara girişmek konusundaki " a ş ı n muhafazakârlık" geleneğini hatırlatıyorlar. Sadece Türkiye iç pazarına yönelik bir üretimi "ekonomik" görmeyen Japon sermayesi, muhtemel bir ortak yatırımın Türkiye'yi Batı Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarlarma geçiş yolu oiarak amaçlayacağı görüşünde. Türkiye'nin gerek söz konusu pazarlara yakınlığının gerekse de göreceli olarak işgücünün ucuzluğunun, Japon sermayesinin son gelişmeler karşısında ilgisini sıcaklastıran bir unsur olduğu vurgulanıyor. Nitekim ulusal para birimlerinin dolar karşısındaki hızlı değer artışımn bir yanda kârlılığı duşürürken, diğer yanda maliyetleri de önemli ölçude azalttığını gören Japon şirketleri üretimlerinin önemli bir kısmını ulke dışına kaydırıyorlar. Bu ülkelerin başında işgücünün ucuz olduğu Güney Kore, Singapur ve Tayvan geliyor. Japon şirketleri, 100 doların altındaki urünlerin üretimini ilk etapta denizaşırı ülkelerde yapmayı planlıyor. Öte yandan Japonya'ya gelen yabancı sermaye içinde de en büyük bölümü yine ABD tutuyor. Mart 1985 verileriyle ABD'nin Japonya'daki yatmm miktarı 3.1 milyar dolara, îngiltere'nin 318 milyon : F. Almanya'nın da 228 milyon dolara ulaşıyor. Japonya'da yatınma girişen en büyük 7 ülkenin tümü~ Batının gelişmiş sanayi ülkelerinden oluşuyor. Üçüncu Dünya ulkelerinin Japonya'daki yatınmlan ise birkaç örneğin dışında hemen hemen yok gibi. Oyun İçinde Oyun Prof. Nusret Ekin, îşçMşveren ilişkilerindeki üçluden işçiişverenhükümet üçlüsünden söz ederken, "oyunun aktMeri" benzetmesini yapar. Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz'm Çalışma Bakanı Mustafa Kalemli ile TJSK Başkanı tarafından öpüştürülerek barıştırıldığı açıkoturumda da aynı benzetmeyi yapınca, ister istemez çok kötü aktörter elinde çok kötü bir oyunu seyrettiğimiz izlenimini edindik. 4 gun Öncesinde sürpriz bir gelişme niteliğinde işkollannı 20'ye indirecek bir yasa tasansı ANAP'lı üyelerin girişimi ile Meclis Komisyonu'ndan geçirilmişti. ANAP sözde sendikal yasalarda köklü değişimlere karşı idi. Sadece uygulamada çıkan sorunlara yönelik ayrtrrtı duzenlemeler için yasa değişikliğinin kabul editebileceği pek çok kez Başbakan Özal ve Çalışma Bakanı Kalemli tarafından açıklanmıştı. işkollannın 20'ye indirilmesi, en az bugün topJusözieşme hakkını kullanan 1520 sendikanın kapanması, sendikalann yeniden birteşmesi, ayrılması, üyelerin sendika değiştirmesi, sil baştan örgütlenmeler, işçiler ve sendikalar için çok ağır maddi ve manevi bedeller anlamına geliyordu. Üstelik uygulamada işkollarından doğmuş bilinen hiçbir sorun yoktu. Bunca yasalardan kaynaklanan sorun, sendikalann istediği hak kısrtlamalannda soluk aJdıracak değtşiklikJer dururken, boyte bir konu rteden gündeme gelmişti? özal iktidarı durup dururken, neden boylesine boyutlu olmayan bir somnu yaratıyordu ki? İşkollan değişikliği ile darbe yiyecek sendikalann, Türkİş içinde, sendikal işlev yüktenmede, en nitelikli sayılabilecek sendikalar olmalan da, tek başına böylesine boyutlu bir soaınun yokken yaratılmasını açıklamaya yeteıii değil gibi geldi bize. Olmayan bir soaınun neden yaratıkJtğını düşunmeye, değerlendirmeye fırsat bulamadan olaylar hızla gelişti. Türkİş Başkanı Şevket Yılmaz, tasarınm gece komisyondan geçirilmesinin sabahında yaptığı basın toplantısında, Çalışma Bakanı Kalemli aracılığı ile nükümetle yaptıkları görüşmeler sonunda tasarının bu yıl sonuna kadar yasalaşmayacağı yolunda güvence aldıklarını açıkladı. Ertesi sabah Bakan Kalemli, Şevket Yılmaz'ı yalanlıyor, yazılı açıklamasında yasa değişikliğinin gelecek ytla kaydırılacağı konusunda bir güvence veremeyeceklerini soylüyordu. Şevket Yılmaz, bu açıklamayi öğrenir öğrenmez, daha sert bir çıkışla yüzleşme istiyor, iş karşılıklı çirkin suçlamalara, "üçkağıtçı, sahtekâr" sözcüklerinin kullanılmasına kadar vanyordu. Aynı gün Meclis Komisyonu yeniden topianıyor, işkollarını 20'ye indiren tasan yeniden gorüşülüp kabul görüyor, yanında bir de sendikacılara rüşvet niteliğinde, iki dönem daha seçilebilmelerini getiren ek tasan da yasalaşmaya hazır hale getiriliyordu. Aynı saatlerde bir yandan da Şevket Yılmaz ile Başbakan özal arasında diyalog kuruluyor ve söz konusu tasanların gelecek ytla kaydırılması konusunda güvence alınıyordu. O gece Türkİş Başkanı, İstanbul'a gelip TİSK Başkanı'nın iftar yemeginde konuğu oluyor ve ertesi sabah söz konusu öpüşmeli barışma toplantısı kamuoyuna sergileniyordu. Şimdi ne olduğunu, kimin elinin kimin cebinde okjuğunu, oyun içinde hangi oyunun oynandığını anlayabildiniz mi? Önümüzdeki yıl Başbakan özal'ın son açıklamasına göre, "taraflaria görüşülerek, ilkeleri doğru belirienerek, işkollannda yapılacak gerekli değişiklikler" neden birdenbire çok acilmiş gibi gündeme geldi ve gündemden çıktı? Hem de eski sendikacılara yeniden seçilme hakkı getirecek bir rüşvet niteliğindeki tasan ile biriikte? Oyun içinde nasıl büyük oyunlann oynandığını biraz daha iyi kavrayabilmek için, sürpriz yasa tartışmalarından haftalar önce olacakları dedikodu olarak duyduğumuzu açıklamalıyız. Evet, sendikal çevrelerde, daha doğrusu profesyonel sendikacılar arasında, hükümetin sendikalan sıkıştırmak için, işkollan ile oynanacak, pek çok sendika için kapanma tehdidi getiren bir yasa tasansı hazırladığı duyulmuştu. İşkollarını 20'ye indiren yasa tasarısının üst düzey sendikacıların eline ulastırıldığı, hatta daha etkili sendikacılık yapan küçük sendikalann büyükler içinde eritilmesi niteliğindeki tasarınm benimsendiği de biliniyordu. Seçimler, kongreler yılı olması nedeni ile yasa değişikliğinin gerçekleştirilmesinin gelecek yıla bırakılacağı da. Tabü yeni yasal ve anayasal düzende işçiler ve sendikacılar için seçme ve seçilme hakkı çok ağır kısıtlanmışken, sadece eski sendikacılar için, haksız ve eşitsiz olarak ikinci bir kez 2 defa daha seçilme hakkının da sus payı olarak verilmesi ile biriikte. Boylece ne mi elde ediliyor? Her an kapatılma tehdidi altında olan sendikalann profesyonel yöneticileri hem hükümete hem de büyük sendikalar başkanları ile Türkİş yöneticılerine karşı ilişkilerinde, kaygı içinde, gebe, borçlu olacaklar. önümüzdeki günler, türn sendikal kararlarını, yapılacak genel kurul hesaplannı biçimleyecek. Bir sendikacı yerini korumak istiyorsa, kendisini yok etmesi gündemde olan güce karşı ne ölçüde yürekli çıkış yapar? Ya gündemde yeni donemin sdzleşmeleri, acil işçi hak kayıpları, temel hak ve özgürlük kısıtlamalan olması gerekirken, bunlara karşı "eylem", hatta "genel grev" sözcükleri geçirilirken, bütün sorunlann unutturulup, işçilerin "sendikal örgütlenmenin", sendikacılann da "var olma" kaygısından başka bir şeyi düşünemeyecek konuma düşürülmelerinin yaranna ne demeli? Evet, oyun içinde oyun, kötü aktörler eli ile çirkin oyunlar oynanıyor. Yine de sahnede kalmayı sürekli başardıklarını, bir yolunu bulup aynı oyunlarını sürdürdüklerini, kitlelerin de seyretmeye devam ettiklerini kabul etmek gerek. Nereye kadar? TÜRKİYE'den Dövizdeki sıkışma önemini koruyor EkonoDd Servlsl Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti'nin dUzenlediği "döviz sornna" konulu toplantıda, ekonominin çeşitli kesimlerinden gelen döviz talebinin hızla arttığı, buna karşılık dövizdeki sıkışmanın hâlâ önemini koruduğu görüşü savunuldu. Koç Amerikan Bankası Genel Müdür Yardımcısı MeÜo Bcrk, hükümetin devalüasyonist bir politikayla ihracatı teşvik ederek vergi iadelerinin kalkmasıyla doğan boşluğu doldurmaya çalıştıguu, ancak diğer cephede ithalatın hızla pahalandığını söyledi. ANKA ajansının eski Genel Yayın Yönetmeni Ulnç Gttrkan da, döviz sorununun yapısal olduğunu, sorunlann şu veya bu politikaaın basaniı ya da başansız uygunlamasıyla ilgisi olmadığuu belirterek, "Kıt olan dövizin kontrolü için Merkez B u k a a 14 aurtUB bu yana kam* kesimi eüyk 1 milyar dolara yakın yeni bir dış borçianmaya gitmiştir" dedi. Irak pazarı da kapanıyor Bir haftadan bu yana Ankara'da bulunan Irak alım heyetinin, et ve temel gıda maddeleri bağlantısı için yaptığı görüşmelerin olumsuz sonuçlanması üzerine Irak, gereksinimleri için Doğu Bloku 'na yöneldi. thracatçılar, 'Irak ve îran sorununun çözümlenmemesi halinde bu pazarlara ihracat yapanların zor durumda kalacağı gibi, 1986 yılı ihracatı 6 milyar dolara zor ulaşır" şeklinde konuşuyorlar. ANKARA, (ANKA) Türkiye'nin ihracatında en büyük paya sahip olan Irak pazarı, kapanma noktasına geidi. Edinılen bilgiye göre, bir haftadan bu yana Ankara'da bulunan Irak'ın en büyük alım kuruIuşu ve kamu sektörü yetkililerinden oluşan 5 kişilik heyet, bu süre içinde yaptığı görüşmelerde Türk yetkililerden olumlu yanıt alamadı ve Dış Ticaret Bakan Yardımcısı El Haşimi'den sonra hiç bağlantı yapmadan TürkiyeL den eli boş döndü. Özellikle et ve temel gıda maddeleri bağlantısı için özel sektör ve kamu yetkilileriyle yapılan gorüşmelerin olumsuz snnuçlanması üzerine Irak'ın alımlarla görevli üst duzey yetkilileri, yeni pazarlar için dün Doğu Bloku ülkelerine gittiler. İran ve Irak'a ihracat yapan şirket yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin en büyük iki pazarı olan İran ve Irak'la ekonomik sorunlann çözümlenmemesi halinde, şirketlerin zor durumda kalmasının yanı sıra, 1986 ihracatında da hedefe ulaşılması oldukça guç olacak. Irak'a ihracat yapan şirket yetkilileri, özellikle Irak pazarının kapanma noktasına gelmesinde, Türkiye'nin ekonomik güçlükler nedeniyle vadeli satış yapamamasının büyük etken olduğunu belirtiyorlar. Irak'a yönelik ihracat yapan bazı şirket yetkilileri, bu sorunlann yıl sonuna kadar çözümlenmemesi halinde bazı tesislerini kapatmak zorunda kalacaklarını bildirdiler. Şirket yetkilileri, "Hükümetin almış olduğu son karar üzerine Irak'ta bağIgntımız olan şirketleri aradık ve bundan böyle satış vapama>acağımızı bildirdik. Bu ülkeye. ancak zararı göze alabilecek şirketler mal satabüir" şeklinde görüş bildirdiler. Öte yandan, Türkiye'nin 1985 yılında gerçekleşen 7 milyar 958 milyon dolarlık toplam ihracatında 961.4 milyon dolarlık ihracat ile üçüncü sırada yer alan Irak pazarının kapanma noktasına gelmesinin yanı sıra, 1 milyar 78.9 milyon dolarlık ihracatla ikinci sırada yer alan İran pazannda da aynı tehlike söz konusu. İhracatçılar, bu durumda 1986 yılı ihracatının 6 milyar dolara bile ulaşmasının zor olduğuna dikkati çekiyorlar. İhracatçı şirkeı yetkilileri, bu pazarlara özellikle demirçelik ve temel gıda maddeleri satıldığını, bu mallarla başka pazarlarda rekabet edebilmenin ise oldukça güç olduğunu belirtiyorlar IRAK'IN İSTEĞt Bu arada, edinilen bilgiye göre, Irak alım heyeti, Türk işadamlan ve hükümet yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde, içinde bulundukları güç durumun "ilanihaye" sürmeyeceğini dile getirdi ve Türkiye'nin kolaylık sağlamasını istedi. Ancak buna karşın ödeme güçlüğü içindeki Irak'ın, borçlarının vadesinin 24 aya uzatılması isteği Türk yetkililerce reddedilmesinden sonra özel sektor temsilcilerinin Irak'a yönelik ihracatta hükümetin aldığı son kararlan hatırlatarak, Irak özel sektör temsilcilerine olumsuz yanıt verdikleri öğrenildi. Irak'ın hem resmi makamlardan, hem de ozel sektör temsilcilerinden olumsuz yanıt almasından sonra başka pazar arayışına girdikleri belirtiliyor. KISA... KISA... Ankara'daki Irak alım heyeti eli boş döndü Vııral Savaş: Dıracatın geleneksel yapısı devam ediyor tSTANBUL, (ANKA) Türkiye'nin 19801985 döneminde ihracatının dönte üçünttn tanm ürünleri, tekstil ve konfeksiyondan oluştuğu ve mal gruplan itibanyla geleneksel yapının sürdügü belirtildi. Türluye Ekonomisi Ara$urma Merkezi'nde Prof. Dr. Vunü S«'»ms tarafından yapılan "Dış Tlcmretimizin Yıpıa (19771985)" konulu araşurmanın sonuçlanna göre, ihracatta sanayi ürünleri paymın giderek artmasına karşın ihracatın dörtte üçünün tanm Fnf y u n i * " * ' ürünlen ile tekstil ve konfekayon ürunlerinden olustuğu ortaya çıkü. Arajtırmayı yapan Prof. Vural Savas, bu verüer ışığında ihrac^.un geleneksel mal yapısının degişmedigini ve sanayi ürünlerinin ağırhk kazandıgı yolundaki açüdamalann da geçeniz olduğunu savundu. Dış ticaretimiz açık mı verdi, fazla mı? Ekonomi Servisi Türkiyenin resmi verileri Almanya ile dış ticaretin son iki yılda fazla verdiğini ortaya koyarken, Cumhurbaşkanı Richard Von VVeizsaecker'in ziyareti dolayısıyla Alman tarafınca basına dağıtılan veriler Türkiye'nin dış ticarette açık verdiğini gösteriyor. Bu farklılık nedeniyle Türkiye'nin Almanya ile dış ticaretinde gerçekte fazla mı yoksa açık mı verdiği anlaşılamıyor. Almanya'nın istatistiklerine göre Türkiye 1985 yıhnda bu ülkeyle dış ticaretinde 1 milyar 305 milyon mark açık verdi. Merkez Bankası'nca tutulan dış ticaret rakamları ise Türkiye'nin 1985'te 22 milyon dolar fazlası olduğunu gösteriyor. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan ust düzeyde bir yetkili iki ülkenin verilerinin birbirini tutmamasının doğal olduğunu, ancak aradaki farkın çok büyümesinin "makul" sayılamaya Gübre fiyatları serbest bırakıhyor ANKARA, (Cumhoriyet Biirosa) Gübre dagıüm ile gübre alım ve satım fıyatlan serbest bıraluLyor. Bakanlar Kurulu, gübre dagıtım ve satımı konusunda yeni düzenlemeler yapümasını kararlaştırdı. Bakanlar Kurulu dün Başbakan Yardımcısı IUy« Erdem başkanbğında TBMM'de 2.5 saat süren bir toplantı yaptı. Tanm Onnan ve Köyişleri Bakanı Hüsuü Dofao da, gübre alım satımının serbest bırakılması çalışmalannın sonuna gelindigıni ifade etü. Doğan, yeni duzenleme konusunda şu bilgiyi verdi: "Göbre ;• anda TiıUyc Zirai DOMOB Kanuna, larua Kredi Koopentffi vt Ttrkrye Şeker Fabrikaa tafaftadao datıtümaktadır. Vfcnl sbteme göre bu kamİBfianıı yuı MIB öbur tana kndi koopendfleri ile fübre iretea fabrikalar, koncakUn puariaau firketleri Be dafrtımı y«pabüectkler. Ş« aMU gibıcaiı hcaı nbf, hen dc Muf fljatuu hökamet tespit ediyor. Yfeai stftemde gibre dafıtma yetkiri olan knralaflar gübre ıt* w faOfflTBtUriBitcrbotçe bcürtcyeMiccek. Bu anda biz çtftçryl desteklemeye devam edecefiz." Almanya ile ticarette bilmece F Alman istatistiklerine gore dıs ticaretimiz (Milyon DM) İHRACAT İTHALAT ...1.364 1.891 ....1.560 2.413 ....1.837 2.970 ...2.485 3.390 ...2.907 4.212 (Milyon dolar) . 643 940. . 707 1.009. . 838 1.053. .1.280 1.172. 1.391. .1.369. FARK 527 853 1.133 905 1.305 1981... 1982 . 1983... 1984... 1985... TOBB Genel Kurulu bugün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin41. Genel Kurul toplantısı bugun başhyor. 3 gün surecek toplantıya katılan 992 delege tarafından 5 konsey için 123 üye seçilecek. Sermaye Piyasaları ve Türkiye semineri Merkez Bankası'na gore dıs ticaret DUNYA'dan AFFde enflasyon ilk defa % 4'ün altına düştü EkonomJ Serrisi AETde yülık enflasyon rakamı bugüne kadar ilk defa yüzde 4'ün alüna düştü. AET tstatistik Bürosu EurosUt tarafından yapılan açıklamada, nisan ayında fıyatlann yüzde 0.4 artış gösterdiği, ancak bu artışa rağmen nisan aylan itibariyle yülık enflasyonunun yüzde 3.7 olarak gerçekleştiği belirtildi. Eurostat yetkilileri nisan ayında görülen fiyat artışlannın bazı ülkelerdeki yüksek artışlardan kaynaklandığını belirttiler. OECD'nin son rapomna göre AEPde enflasyon, petrol ve emtia fıyatlannın düşmesinden, ücretlerde ılıtnlı artışlar kaydedilmesinden kaynaklanıyor. Söz konusu rapor, ücretlerdeki ılımlı artışın, hem Avnıpa ulkelerinin kemer sıkma politikalanna hem de sendikalann eski pazarlık güçlerini yitirmesine bağlanabileceğini öngörüyor. 1981 1982 1983 1984 1985 297 302 215 .+ 108 .+ 22 cağmı belirtti. Aynı yetkilinin ifadesine göre veriler arasındaki farklılık şu nedenlerden kaynaklanabiliyor: * Türkiye'den giimriik çıluşı Almanya görünmekle beraber gerçekte ihracat Almanya üzerinden başka ülkelere yapılmıştır. • Türkiye ihracatı FOB değeri üzerinden hesaplarken, Ai manya CİF olarak gösteriyor. • Zamanlama da önemli. Türkiye'den aralık ayında çıkışı yapılan bir malın ihracatı Almanya'nın ocak verilerine, yani bir sonraki yıla yansıyabiii>or. • Dolar ve mark çapraz kurlarının bir yıl içinde izlediği değişim de dış ticaret verierini etkiliyor. Istanbul Menkul Kıvinetler Borsası ile İktisat Bankası'nın ortaklaşa düzenledikleri "Dun>a Para ve Sermaye Piyasalsm ve Türkiye" konulu seminer bugün saat 9.30'da Başbakan Yardımctsı Ka>a trdem'ın açış konuşmasıyta başlayacak. Istanbul Sherston OleJi'nde yapılacak seminere New York Borsa Başkan Yardımcısı Donald L. Calvin'ın de aralannda bulundugu dünyanın ünlü sermaye piyasası uzmanları katılacak. lîtiz: Paşabahçe'yi Comköy yupahm Paşabahçe'nin elektrikli kristal fınnının açılışında konuşan Talat Orhon "yatırımımız tümüyle ihracat içındir" dedi. Ekonomi Servisi ŞişeCam Topluluğu bunyesinde yer alan Paşabahçe Cam Sanayii"nin 3 milyarhk yatınmla gerçekleştirdiği ve kristal üretim kapasitesini 3 katına çıkaracak olan elektrikli kristal fırıaı, dün Devlet Bakanı Tınaz Titiz tarafından uretime açıldı. Açılışta konuşan Devlet Baka Petrole ortalama 16 dolar ödedik Dünya petrol fiyatlanndaki hızlı gerileme ve Libya dışında petrol alımı yapılan ülkelerle gerçekleştirilen netback anlaşmaları sonuçlarını veriyor. Türkiye'nin ham petrolun \ariline ödediği fiyai mart ayında ortalama 16.1 dolaıa duşlü. nı Titiz, Paşabahçe ve Beykoz yöresinde ŞişeCam Topluluğu'nun patronajında bir "Camköy'' kurulmasını önerdi ve böylelikle bugün Paşabahçe yöresinde zaten evlere kadar girmiş olan cam üretiminin bu yöreden daha geniş bir kesime istihdam olanağı yaratacağını söyledi. Açılışta konuşan ŞişeCam Topluluğu Genel Müdürü Talat Orhon, kristal talebinde artma beklenmediği bir dönemde yapılan bu yatırımın tümüylü ihracata yönelik olduğunu dile getirdi. İ4 Sr T C. ZtRAi BANKASI VT IİHİMDEKİ DÖVİZ KURLARI 29 MAYIS 1986 TAf DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 jsveç Kronu 1 isviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Döviz Alış 673.85 486.79 42.25 296.45 14.52 80.17 93.05 263.63 93.04 359.10 43.23 399.32 2280.71 1013.81 184.57 Döviz Satış 687.33 496.53 43.10 302.38 14.81 81.77 94.91 268.90 94.90 366.28 44.09 407.31 2326.32 1034.09 188.26 Efektif Efektif Alış Satış 673.85 694.07 462.45 501.39 42.25 43.6*: 296.45 305.34 13.79 14.96 80.17 82.58 93.05 95.84 263.63 271.54 93.04 95.83 359.10 369.87 41.07 44.53 379.35 411.30 2166.67 2349.13 1013.81 1044.22 175.34 190.11 BORSAMN İÇİNDEN Dun alımı satımı yapılan hisse senetleri 9.500 Akçlnento 3.100 Arçeilk(E) 3.200 B 6.400 ÇattHaM 5.360 d k u n a Hrttrik 855 Eratfl Dertr ÇeHk (B.K.) 4.900 izocaa(Y) 3500 Iteç HsMteg (E) 1.355 Kaç*rtr«(E) 5.395 Kantea 1.200 KanMM Tarun (E) 3.300 Oimuk» 2.025 T. Demir Mküm (R.HÛ) 2.360 T. H Bankası (B) 1.160 Koruma %rw (Y) R.H.L.: Rüçban Hakkı Üzcrindc Mft. OÖVİZİN CİNSİ 1 A»D0UM 1 AVUSTIALYA 00UUU 1 AVHSTIMYA f f c M 11ATI ALMAM MAMO 1 DAMNAMU D M U 1 HUUnCFUMI 1H0UAMUFUMM 1 İSVEÇKMMU 1 İSVKRE HUH6I 100 İTALYAN ÜNETİ 100 JAPON XBâ 1 KAHABADOUM 1 KUVEYT DMUIII 1 MNtVEÇKROiU 1STEMJN 1 $. ARABİCTAI RıYALİ DÖVİZ MJJTL SATÇTL 680.56 694.19 486.75 L496.48 42.67 43.52 299.41 305.40 14.66 14.95 80.97 82.58 93.98 95.86 266.26 271.59 93.04 94.90 362.70 369.95 43.23 44.09 399.33 407.31 488.46 498.23 2280.69 2326.30 87.80 89.55 1023.93 1044.40 184.57 188.26 EFEKTİF MJŞTL SAnŞTL. 680.58 714.60 462.41 511.08 42.67 44.80 29941 314.38 13.92 15.39 80.97 85.01 93.98 98.67 266.26 279.57 93.04 97.69 362.70 380.83 41.06 45.39 379.36 419.29 464.04 512.88 2166.65 2394.69 83.41 92.18 1023.93 1075.11 175.34 193.80 flyıt 10.925 3.100 3.250 6.500 5.375 855 5.145 3.500 1.350 5.505 1200 1500 2.100 2 475 1.150 flyjl 10.925 3.150 3.250 6500 5.375 855 5.145 3500 1.350 5.505 1.200 1600 2.100 2 475 1.150 10525 1150 80 175 100 60 100 1.175 25 210 110 438 100 100 140 50 84 Federal Almanya'da büyüme hedefi tarüşıhnaya başlandı EkonomJ Serrisi Federal Almanya'da Helmnt Kohl hükümetinin bu yıl için öngördüğü yüzde 3.5 büyüme hızına erişilemeyebileceği belirtildi. Vmü Street Joarnal gazetesinde çıkan bir yazıda, birçok AJman ekonomistin, ekonominin yavaşlama eğilimi göstermesi nedeniyle belirlenen hedefi tartışmaya başladıklannı yazdı. Kohl hükümetinin önümüzdeki ay yapılacak se Hebnut Kohl Federal Almançimlerde, nükleer yanlısı tutumu ne ya Bafbakanı deniyle kayba uğrâyabileceği endişesinin mali piyasalara da yansıdığı kaydedildi. Bu yılın ilk çeyreğinde gayri safi yurt içi hasıla büyüme hızının yüzde 2 olarak gerçekleşmesi sonucu hayal kınklığma uğrayan ekonomistler, yine de düşük faiz oranlarının, sermaye yatınmlannı ve tüketim harcamalannı arttırabileceği umudunda. ÇAPRAZ KUR 1 ABD DOLARI 2.273 7.2418 2.556 1.8764 1558.76 168.74 3.6509 1 Sterlin B.AIman Maritı Fransız Frangı Hollanda Florını İsviçre Frangı italyan Lireti Japon Yeni S.Arabistan Riyali 1.5045 ABO Doları AUINGÜMÛŞ ALIŞ 1250 E500 5.375 855 5.145 3500 1350 5505 1.200 1600 2.100 2.475 1.150 SATIŞ 52.900 59.000 Cumhurıyet 52.600 57.000 Resat 24 ayar külçe 22 ayar bitezık 900 ayar gumüş 7.810 7.050 128 7.830 7.600 130 T.C.ZİMJIrTBANKASI t cri|lfcD«ı" GENEL KURUL CANLI GEÇTİ Istanbul Menkul KıymeUer Borsası^ run olağan genel kurulu dün yapıldı. Oldukça canlı ve beklenenin uzerinde ilgi çeken genel kurulda yönetim kurulunda kormsyoncu üyeler için boş bulunan uyelige eski borsa acentelerinden İbrahim Erkman seçildi. 1985 yılı faaliyet raporunun okunduğu genel kurulda bir konuşma yapan Borsa Başkanı Muharrem karslı, borsarun kısa zamanda beklenenin uzerinde bir ilgi çeküğini, ancak başta takas odası ve bina sorununun çözümlenmemesi durumunda devam etmekte olan sıkınulanrun giderek katlanacağırh belirtti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear