23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 MART 1986 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR tSMAtL GVLGEÇ CUMHURİYET/5 Y4YEV DUNYASENDA EVCELEME ARAŞTTRMA Bîlme ve anlama yolları ve biliııı Marguerite Yourcenar, Zenon, Çev. Müntekim öçmen, Adam Yayınlan, Istanbul 1985. AYŞE BUĞRA "Tarih, yalnızca bir zamandizini ve anlatı deposu olarak görülmediği takdirde, şu anda bize egcmen olan bilim imgesinde esaslı bir dönüşume yol açabilir." Bu T.S. Kuhn'un Bilimsel Devrimkrin Yapıs (Alan Yayıncılık, 1982) adlı kitabmın ilk cümlesi. Bilimsel Devrimlerin Yapısı, yalnız bilim adamlannın değil, biraz okuması yazması olan sıradan ölümlülerin de bilime bakışını altüst etmiş bir kitap. Kuhn'un ardından bilim felsefesi uzerine yazılanlar arasında da, bilimden beklediklerimizde, bilime atfettiğimiz özellikler ve bilim yapmanın yolu yordamı üzerine düşündüklerimizde kökten bir değişikliğe yol açabilecek görüşlere (örneğin Feyerabend'in Against Methodadlıkitabında) rastlıyoruz. Sonuçta ortaya şöyle sorular çıkryor: Bilim, bilme ve anlama yollanndan biri olduğuna göre, neden öteki yollardan bu derece ayncalıkh, bu derece dokunulmaz bir yere sahip olsun? Bilimin alanı, ilham, iman veya sezgi alanlanndan sandığımız kadar kesin çizgilerle aynlmış mı gerçekten? Simyayla kimya, astrolojiyle astronomi, fizikle metafizik arasındaki fark bize öğretildiği kadar açık seçik, o kadar tartışılmaz mı? TARİH ARAŞTIRMASI Tarihin yalnızca bir zamandizini ve bir anlatı deposu olarak görülmediği bir tarih romanı olan Zenon'da bu sorularla çok yakından Ugili bir yaşamöyküsü buluyonız. Zenon, onaltıncı yuzyılda, 1510 ve 1569 yılları arasında yaşamış bir bilim adamı. Uydurma bir tarihi kişilik, ama kitap, Yonrccnar'ın daha önce Türkçe'ye çevrilmiş olan Hadrianos'un Anılan adh romanı gibi, derinlemesine bir tarih araşnrmasına dayamyor. Yazar, kitaba eklediği notta, Zenon'un Leonardo da Yinci öldüğü zaman dokuz, Paracdsus öldüğünde otuz bir, Kopernik ölduğünde otuz Qç yaşında olduğunu yazıyor. Zenon ölduğü yıl Galile beş, Campandla bir yaşmda. Gionlana Bruno'nun yakıhşı Zenon'un ölümünden otuz bir yıl sonra. Zenon birkaç kere Servetus'un başında dolaşan tehlikeden söz ediyor, kendi başındt dolaşanlara benzer tehlikeler bunlar. Servetus'un yakıhş tarihi 1553. Kitabın kahramanı bütün bu bilim adamlanndan bir şeyler taşıyor. Kişiliğini ve yaşamını oluşturan öğeler onJarın yaşamlannı ve kişiliklerini yansıtıyor. Aslında, "bilim adamı" sozü YÖNETEN ŞAHİNALPAY CManzuerite örce Bilim, öteki alanlardan, esnekliği ve amacını insanı özgürleştirmek olarak tanımlayışıyla aynlıyor. 'Doğruyu putlaştırmaktan sakındım' diyor Zenon. Bilimin esnekliği de, doğru bildiklerimizi değiştirebilecek yeni deneylerin mümkün olmasından kaynaklanıyor.9 9 bir başkası daha var. Ona gidiyorum" diyor. Bu başkasımn kim olduğunu merak eden kuzene verdiği cevap, "Ben kendim." Zenon'un bilim yoluyla bulmaya çaiıştığı önce bir insan, kendisi. Sonra da insan. tnsamn fiziksel yapısım anlayıp mükemmelleştirme çabası (Zenon'un çağdaşlanndan birkaçı gibi "insan makinesi" projeleri var), bütün olarak insanı anlamak çabasından hiç ayrümıyor. Bu arada Zenon, Sorbonne'u ve Roma'yı kızdıran bir iki kitap yaayor. Kitaplanndan biri Paris'te yakıhyor. Büyücülük ve oğlancıbkla suçlandığı oluyor ("Zamamnda her ikisini de yapmıştı, ama sözcükler olaylara uygun değildi; yalnızca sürUnün olaylardan edindiği fikri gösteriyordu" s.164.). Sık sık izini kaybettirmek, adını degiştirmek zorunda kahyor. Altrruş yaşında nihayet Bruge'de yakılmasına karar veren mahkemenin karşısına çıkışı çok zavalh bir olaya bağlı. Ama bir kere mahkeme önüne getirildiğinde eski defterler açıhyor ve teoloji alimleri sahneye çıkıyor. ZENON'UN UĞRAŞI Teoloji Slimleri sahneye çıkıyor, ama yargı sırasında Zenon nün bugun çağnştırdıklan Zenon'un yaşamı içinde epeyce aykın kaçıyor. Bilimle uğraşan çağdaşlanmn çoğu gibi o da hermetik füozoflann gectıği yollardan geçip büyücülıik, astroloji ve simyayla uğraşmış. Batıni tefsir yöntemleri kullanan Yahudilerle düşüp kalkmış. Eyüp'te tanıştığı Iranlı Rafızi bir dervişten insanın iradesiyle bedenini kontrol altında tutabilmesi için gerekli yöntemleri öğrenmiş. lskandinav kadın otçu ve tımarcılarından bir hanımla ahbaplık kurmuş. Yaşamı boyunca sevmeye yaklaştığı, yanında kalmayı düşündüğü tek kadın olan bu "Lapon büyücüsünden" de bir şeyler ögrenmiş. Son mesleği hekimliğe, "yan yanya el hüneri ile tımara reçetelerine dayandığını bildiği" hekimliğe, bütün bunlardan geçerek varmış. KENDİNİ VE İNSANI ARAYIŞ Karar kıldığı mesleğin hekimlik olması ise, yirmi yaşmda rahip olmaktan vazgeçip bilim peşinde yollara düştüğü noktaya bağlanıyor. Bu noktada Zenon, ona kendisine sevdalı çok Hıristiyan, çok tatlı ve çok sanşın bir kızcağm hatırlatan kuzenine, "Beni bir başka yerde bekleyen asıl suçlamanın Tann'mn değil insanın önemini sarsmakla ilgili olduğunu farkediyor. "Soyut idealardan insan olmanın dolambaçh yollanna inildiğinde korku, korkudan da daha ileri, gurur, lanetin ilk motoru oluyor" (s.267). Ve Zenon'un uğraşını, bUimi tanımlayan belirleyici özelliğin burada ortaya çıktığım görüyoruz. Bu uğraş içinde mutlak doğrular arama, değişmez bir doğruyu kanıtlama çabalanna yer yok. Aksine, insanı kaygan zeminde yüriitmeyi göze alarak, onun durmadan değişen ve yenilenen doğrular yardımıyla kendini anlamasına ve özgtir olmasına yardım etmek temel amaç. Bilim, öteki alanlardan esnekliği ve amacını insanı özgürleştinnek olarak tanımlayışıyla ayrüıyor. "Doğruyu putlaştırmaktan sakındım," diyor Zenon (s. 117). Bilimin esnekliği de doğru bildiklerimizi değiştirebilecek yeni deneylerin mumkün olduğunu vurgulamasından kaynaklanıyor. Yani, bilim adamı, doğru bildiklerinin ötesine geçebilecek; gozle gorunenin ötesinde, gozle görünene yeni yorumlar, yeni açıklamalar getiren deneyler ve yöntemler tasarlayabilecek biri olarak karşımıza çıkıyor. Zenon'un kendisini yargılayan piskoposla hiçbir art düşünce beslemeden anlaştıklan nokta şu: "... Savaşılacak olan şey yalnızca boş inançlar değildi, aynı zamanda açıklaması olmayanı inatla yok sayan yoğun şüphecilikti" (s.270). Zenon için uğraşını büyüden ayırarak tanımlamak da kolay değil. Bir anlamda insanı kontrol altına alabilecek her şey btiyü. Mekanik bilimler de, simya da, kilise törenleriyle hükümdann saygınhğı da. Giderek şehvet, sevgi ve nefret de... Eğer bilim farklıysa, bu onun, mutlak doğrular vaat etmeden, kontrolü insana vermeyi amaçlamasından. KÎM KİME DUM DUMA BEHiç AK PtKNİK PtYALE MADRA Ali Sirmen'in kitabı çıktı Onİki'den Onİki'ye Türkiye Ali Sirmen, 19701983 yılları arasında büyük çoğunluğu Cnmhnriyet'te; Yeni Ortam ve Akşam gazetelerinde yayımlanan köşe yazılanndan seçmeleri bir kitapta topladı. (On Iki'den On Iki'ye Türkiye, Çağdaş Yayınlan, Şubat 1986, 246 s.). Sirmen, kitabını sunafken şöyle diyor: "Türk insanına iki baskı dönemi arasında bir nefes alma süresi derken, nefes nefese kalınan bir zaman parcası gibi gelen on yıllık sürede yazılmış Türkiye konulu yazılara ağırhk veren bir yapıtm ilginç plabileceğini düşündüm. tçinde bulunduğum koşullar daha kapsamlı bir araştırmayı şimdilik olanaksız kıldığına göre, ben de 12 Mart ile 12 Eylül arasındaki döneme bir köşe yazarının nasıl baktığını gözlerinizin önüne sermeye çalıştım." fflZLI GAZETECİ \EC.DET ŞE\ [\ ÖYKü RAM&O kORAZON'U ARIVOf? . R&M&O KORAZON'u A(?iyof? •• MUSUN KORAZOM 9 JAMAM." Kısa... Kısa... Server Tanilli /YÜZYILLARIN GERÇEĞt VE M/RASI, 2. Cilt, Say, Ocak 1986, 640 s. Tanilli'nin "Insanhk Tarihine Giriş" alt başlığını taşıyan kapsamlı kitabının "Orta Çağ"ı konu alan ikinci cildi çıktı. Kitabı sunarken yazar şöyle diyor: "Orta Çağ: Karanlıklar Çağı. Bizde, Orta Çağ deyince, aklımıza ilk gelen budur; Orta Çağ'la karanlık, bir bakıma eşanlamlıdır dilimizde. Bununla, Batı Orta Çağı'ru kastediyorsak, ancak bir ölçüde doğrudur böylesi bir değerlendirme... Hele karanlık, Doğu'daki Orta Çağ için asla söz konusu olmamak gerekir." Birinci cildi nisan 1984'te çıkan YüzyıUann Gerçegi ve Mirası uzerine bir yazıyı ileride yayımlayacağız. E.Akarlı ve diğerleri / ÇAĞDAŞ KÜLTÜRÜN OLUŞUMU, Metis, Şubat 1986, 312 s. Çoğunluğu Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi olan bir grup bilimadamırun, aynı üniversitede verilen uygarlık tarihi dersinin felsefe ve kültür bolümlerini kapsayan konferanslardan hareketle hazırladıkları bu kitap, "16. yüzyıldan 20. yüz>ıla kadar uzanan zaman kesiti içinde Avrupa'da ve Osmanlı ülkesinde ortaya çıkan bilimsel, felsefî ve kültürel gelişmeleri topluca inceleyip yorumlama"yı amaçlıyor. Engin Akariı, Reşit Canbeyli, Zeynep Davran, Arda Denkel, Aptullah Kuran, Giinay Kut, Jale Parla ve Jskender Savaşır'ın kendi uzmanlık dallarını konu alan denemelerinden oluşan bu birinci cilt, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadarki dönemi kapsıyor. 18. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanacak ikinci cilt önümuzdeki aylarda yayımlanacak. Ozgun katkılardan oluşan ve universite öğrencilerine olduğu kadar, genel okura da modern çağın kültür tarihine toplu bir bakış olanağı veren bu calışmayla ilgili bir değerlendirme yazısını önumuzdeki haftalarda yayımlayacağız. ONBÎRtNCl TEZ KÎTAP DİZtSl, 2. Kitap, Uluslararası Yayıncılık, Şubat 1986, 247 s. "Onbirinci Tez Kitap Dizisi''nin ikinci kitabının ana konusu: "Sağda ve Solda Liberalizm". Bu kitapta yer verilen ilginç katkılar arasında Sungur Savran'ın "Sol Liberalizm", Korkut Boratav'm "İktisat Politikası Alternatifleri, Böluşüm llişkileri ve Sol", Şevket Pamuk'un "24 Ocak Sonrasında Sınıflar ve Gelir Dagılımı" Erhan Acar'ın "Kapitalizmde Yaşamak tşi" başlıklı makaleleri de bulunuyor. Osman Balcıgil / İDAMIN GÜNLÜĞÜ, Onur Yayınlan, tstanbul, Şubat 1986, 102 s. 12 Eylül'den TBMM'nin yeniden açılışına kadar geçen yaklaşık üç yıllık süre içinde 25 kişi idam edildi. TBMM'nin onayladığı iki kararla, bu sayı 27'ye yükseldi. Onay "bekleyen" dosya sayısı ise 88. Osman Balcıgil bu küçük ama son derece etkileyici araştırmasıyla, idam cezasının idamla yargılanan, idama çarptınlan ya da hükümleri onay bekleyen kişilerin yakınlan ve aileleri için ne demek olduğunu anlatıyor. Yalçın Doğan / IMF KISKACINDA TÜRKİYE, 2. Basım, Tekin Yayınevi, Ocak 1986, 207 s. Yalçın Doğan TürkiyeIMF ilişkilerini konu alan ve ilk kez 1980'de yayımlanan kitabına yazdığı önsözde şöyle diyor: "Aradan beş yıl geçtikten sonra 'IMF Kıskacında Türkiye" yendiden aranır oldu. O zaman ne oldu da, beş yılhk bir aradan sonra kitap ikinci baskıya geçti? Sanınm toplum yavaş yavaş 12 Eylül Şoku'nu atlatmaya başladı. Var olan kavramlar, kurumlar yeniden kendilerini bulmaya çalışıyorî' /MUUA88ETIMI ÖR6ÜTLE 50MRA PAMIA&M TAMMM ÇİZGILIK KÂMİL MASiRACI CUMHURtYET KİTAP KULÜBİPNDEN HABERLER AYEV EN ÇOK SATAN KİTAPLARI DENEMEtNCELEMEBELGEANI 5.2.19865.3.1986 Un: 1 2 027 046 027.034 152.338 002.254 087.001 016.032 079.021 027.047 032.055 077.039 4 5 6 7 8 9 10 KttabM AttYazan: Dtstun Mozvt/Ratflr Nadl DftşaMyonmftyteysaVuniR/tlkan Sriçı* MMaaatem* Ayak SttiMUCaMyt Arcayârtk Mı Mz Ö«ak AyiiıriarfAzb Huin İHiMiHhaaMHzaffar ilkM Ertat Siredade TAridyt/S. mKıdan/M. AtatM Ta«a* m?t0ktay Akhal TlksMI Çaiıflltm U U N Saaat» GertkHNftVE.Rster Ryıb: 637700.160090912501750700600628 1200 AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKUAS Akbank'ın bir kültur hizmeti SUNAKAN GÜLffi" UĞURflTA Devlet Sanatçısı Program: Sonat Sol Minör Adagıo Presto non troppo Largo Aliegro comodo Devlet Sanatçısı TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA: KÜÇÜK KADINMRn/N YARAT/CIS/ 1888'DE BUGÜN, USILÜ AMERİKAU YA2AR LOUlSA MAY ALCOTT^OCtar) 56 YAŞINDA ÖLDÜ. ÇOCUKJMĞUUDA TÛM ÖĞRENİMİNij BİR EĞİTİMCİ OLAN 8ABASf VE OMUM EMEGSON, THOREAU SİSİ OZAfJ OOSTLARtNDAU eDİAJMifTİ. YOĞUN Blfe £D€BİYAT ORTAMIMOA YErİŞKAESl', ALCOTT'/ ÖYKÜ VE p/'ŞLBR. YA2MAYA YĞNELTMIÇTİ f8686S'C>A, ÜMLÜ &OMAS1I "/OJÇLIK KAP/AILAH"! YAZDI • ÇOK SÛYÛK İLGİ 7OPLAYAN SU YAPlTlNl *(OJÇÜK £fik£<l£>t B DIĞG/3LE& İZLEDl. ÖZEUIİOJE, YETİÇKAE ÇAGIMPAKİ ÇOOUKLASIM SOItUNLAISJNI ÎÇUEDlĞİ ROMANLARIYLA, GiO£fS£K BÜTİJN PÜNYAOA £M ÇOK OKUfJAN YAZA&LA/S. ARASfMDA YER ALACAKTie.. Sağda, yazarm Çpytcord' Hikj evı gârü/üyoc. 6 Mart BEETHOVEN ükbahar Sonatı Op. 2 4 Aliegro Adagıo molto espressıvo Scherzo RondoAlegro Ma non troppo FRANCK Sonat La Majcr Aliegro molto moderato Aliegro Ftecıtahvo = Fantasıa Allegretto poco mosso Atatürk Kültür Merkezı Konser Salonu 13 Mart Perşembe, saat 18.3ada Davetiyelerinizi Fındıklı Akbank Umum Muduriüğu Kultur Uzmanhğı ile Akbank'ın Bahanye, Bebek, Ebler, Nişantaşı ve Osmanbey Sanat Galerilen Mudürluk'lerinden alabilirsınız. 50 YIL ONCE Cumhurivet Gazetemiz Kurban Bayramı nedeniyle bugün 6 Mart 1936 yayımlanmamıştır. OPERATÖR DOKTOR 19361986 DR. DURSUN KIRBAŞ Nöroloji Uzmanı Kırağı Sok. 5153 Kavukçu Apt. D. 3 Osmanbey/Şişli (Site Sineması arkası) Tel: 141 40 91 (16.00 19.00 arası) KÂZIM SARI Genel Cerrahi Uzmanı Mua.: Büyukdere Cad. 57/5 Ferıde Apt. Mecidiyeköy İSTANBUL. Mua.: 166 96 66 166 47 48 Hst.: 148 41 50 AKBANK "Sanatın. sanalçırun yanında"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear