14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ŞUBAT1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Kanada'da tren kazası: . 40 öhi Kanada 'da dün bir yolcu treniyte yük treninin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 30 ya da 40yolcunun ö'ldüğü büdhiüyor. APajansmm haberine göre, kaza, dün yerel saatle sabah 08.40'ta Hinton yakınlarmda meydana geldi. 114 vagonhı yük treni ile çarpışan yolcu treninde bulunan 100 kadar yolcunun da olay yerine gelen ekiplerce kurtarüdığı bildirildi. Gorbaçov: Saharovaizin yok Gorbaçov, rejim aleyhtan Sovyet bilim adamı Andrei Saharov'un devlet sırlarını bildiğini, bu nedenle Batıya gitmesine izin verilemeyeceğini açıkladı. Drç Haberter ServM Doğu ile Batı arasında1 ki tarihin en bü) yük casus takasıj na iki gun kala j Sovyetler Birliği I lideri Mihailf Gorbaçov, rejim *J aleyhtan Sovyet bılım adamı ! Andrei Saharov'un ülkeyi terk ctmcsine izin verilmeyeceğini açıkladı. Mihail Gorbaçov, Fransız Komünist Partisi yayın organı HnnanJtl gazetesi ile yaptığı söyleşide, Afganistan sorununa ilişkin açıklamalarda da bulundu. AP ajansının haberine göre Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, önceki gün yaptığı açıklamalarda,"Nobel Ban; ödttlM sahiM Sovyet fldkçi Aodrei Sakarov'u halen devlete ait stratejik nrlan bUditinJ, bn nedenk ülkeyi terk edip Batıya gtanesine izin verflmeyecegiııJ" belirtti. Gorbaçov, "bu devlet sırlan•nı BatTnın eiine geçmesinin Moskova'ya zarar verebflecegini" söyledi. Sovyet rejim aleyhtan bilim adamı Andrei Saharov altı yıldır Sovyetler Birliği'nin yabancılara kapalı Gorki kentinde sürgünde bulunuyor. Federal Almanya'da yayunlanan Bfld gazetesi, Batı ile Doğu arasında gerçekleşecek casus takası öncesinde ABD Başkanı Ronaid Reagan'ın Andrei Saharov'un da takas edilmesi için girişimde bulunduğunu yazmıştı. Yann veya öbür gün yapılacak takasta Sovyet rejim aleyhtan Yahodi AnatoH Şaranski de Batıya venlecek. Mihail Gorbaçov, Humanite gazetesi ile yaptığı görüşmede, Andrei Saharov'un Gorki'de normal yaşamını sUrdurdüğünü ve bilimsel çalışmalanna devam ettiğini söyledi. Gorbaçov, "Saharov yasaimn ct|Bedi ve hakkmda gereken normal yasal önlemler ahndı" dedi. Sovyetler Birliği lideri görüşme sırasında aynca "ülkesiiHte siyasi tutakhı bulunmadıftını, çunkii insaniann "füdr suctarTndan vargüanmadıgım" söyledi. Gorbaçov, "ancak ülkede dcvlcte karsı suç l^lemiş 200 kisinin cezaevlcrinde bulundngnnn, bu soçtnlann casodnk ve devleti yıkma çabalanndan dolayı mahkum edUdiklerini" belirtti. Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov aynca Sovyet yönetiminin birliklerini Afganistan'dan çekmeyi istediğini, ancak ABD ve Pakistan'ın savaşın uzamasını istediklerini söyledi. Mihail Gorbaçov, "Afganistan'dan çekilmeyi çokfetiyorozve cekflecegiz, oİMaklanmız dattHmde ba konada caba gösteriyonu. Bfldiginiz gibi Afgan hükâmeti de aynı tavırda" dedi. Mihail Gorbaçov, "Ancak bazı dq güçJer savaşın sürmesinden yana tntam benimsiyor," dedi. Mihail Gorbaçov Sovyetler Birliği'ndeki Yahudilere ilişkin bir soruya da, "ÜlkedeU Yahadikrin özgür ve difer hmlklarla aynı haklara sahip oldngnnn" söyleyerek yanıt verdi. Gorbaçov silahsızlanma konusunda, "ABD'nin güvenli&in askerl ve teknolojik yontemlerle sagtanarafrna; Sovyetfer BirtigTnin ise, süahlanma yanşıaın soa bulması ve tüm nükleer silahlann oıtadan kaldınlması ile saglanacagıııa inandıgmı" söyledi. Sovyet lideri, Afganistaridan çekilmek istediklerini söyledi Hastalık SAMİM LÜTFÜ Saçlan, kovan çevresındeki arılar gibi canlı. devingen, teni güneş kokan kız kucağındakı kedisini okşuyor, Pamukçuğum her şeyden önce gelir diyordu. Delikanlı, davranıştakı hafif şımarık cılveyı sezmiyor değildi, ama sevdalarının inatlaşmaların bılek güreşi evresini yaşadıklarından, kendını hemen karşılık vermekle yükürnlü saydı ve gülümseyerek, okşayacakmış gibi eğildi... Birden hızla çekiverdi kedinın kuyruğunu. O ana kadar keyifle mınldanmakta olan Pamuk, neye uğradığım şaşırıp, can havliyle kendini okşayan ele geçiriverdi tırnaklarını. Kedı bu! Nereden bilsindi ki neden sonuç ilişkisinı ve nasıl irdelesindi kı canını yakanın ne olduğunu? Kuyruk acısını önüne gelenden çıkarmıştı. Son zatnanlarda Pamuk'un öyküsü kurcalıyor sık sık usumu. "Acaba" dıyorum kendı kendıme, "zaman zaman haklı öfkelerimiz bızi toplumsal olaylara gerekli soğukkanlılıkla bakmaktan alıkoyuyor mu?" Ne yazık ki, gerıde bıraktığımız beş yılın ve içinde yaşadığımız günlerin olaylarını irdeleyenlerın zaman zaman Pamuk'un kuyruk acısı tepkısi gibi, olayı bütünüyle kavramaktan çok tek boyutuyla algıladıkları izlenimıne kapılıyorum. Nitekim demokrasi yolundakı cesur, ama kapsamı dar çaoalarını ılgıyle ızlediğimtz DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cındoruk, Kırklareli'de "Türkiye'nin hastalığı ihtilaller ve muhtıralardır" demiş. Sayın Cindoruk'un burada "ıhtilal" sözcüğünü hiç de yerinde kullanmamış olmasının fazla üstünde durmayalım. Çünkü hepimiz DYP'nin Sayın Başkanı'nın bu sözcükle neyi amaçladığını biliyoruz ve doğrusu, sanırım yine hepimiz bu adeta ritmik olaylann sorunların çözümü konusunda yarar sağlamak şöyle dursun, sayısız yaralar açıp, büyuk zararlar verdiği görüşünü paylaşıyoruz. Bugün Türkiye'nin demokrasiden yana güçlerı Türkiye'de en ileri çağdaş ölçütlere uygun, bunalımlarını silahlı müdahale olmaksızın, kendı üreteceğı çözümlerle aşabilen bir politik yapıyı oluşturmanın savaşını verıyorlar ve ilk genel seçımle de sandıktan iktıdara yönelen yolu aşmaya hazırlanıyorlar. Bu ortamda toplumun aksaklıklanna tanı koyarken çok dikkati i davranmak, olayın bir yanını görürken, öbürlerini gölgede bırakmamak son derece önemlidir. DYP'nin Sayın Genel Başkanı bu noktada yetennce geniş kapsamlı bir görüş üretemiyor ne yazık ki. Türkiye'nin tek hastalığı "ihtilaller " ve muhtıralar değildir. Bugün de değildir, dün de değıldı. Eğer bu toplumun geçmiştekı tüm hastalığı "seyffyye'Yıin ikide bir devlet ışlerıne karışması, serkeş yeniçerilerin, melun bir iktidar odağı oluşturmasıolmuş olsaydı,"/smf//e müsemma" "Vak'ayı Hayriye '(hayırlı olay)butun sorunları çözmüşolurdu. Bugün de "ihtilaller" ve muhtıraların Türkiye'nin tek hastalığı olmadığını göremez isek korkarım sayrılığı lyileştirme olanağını da bulamayacağız Türkiye'nın hastalığı, sivil siyasat güçlerin çağdaş demokrasilerin asgari müştereğı olan evrensel kurumların artık toplumumuzda yerleştirılmesi konusunda, demokrasinin "onsuz olmaz"\ temel hak ve özgürlükler noktasında hâlâ birleşmemış olmasıdır. Türkiye'nin hastalığı, laik cumhuriyetin 60. yılını çoktan geride bıraktığı bir dönemde, Humeynı yönetimi benzen tehlikeleri ufukta ciddı bir olasılık olarak belirtecek ölçude başkaldırmış olan irticadır. Türkiye'nin hastalığı, hâlâ temel altyapı sorunlarını çözememış olması, bu alanda çok ağır ılerlemesidır. Türkiye'nin hastalığı, çağımızda çok az ülkede görülen ve azalacağına artan gelir dengesizliğidir. Türkiye'nin hastalığı dünyanın en ucuz işgüçlerinden birine sahıp olmasına karşın, sanayıde olduğu gibi, tarımda da rekabet gücüne sahıp kalite ve fiyatta üretim yapamamasıdır. Türkiye'nin hastalığı, küçük işletmelerin, küçük üretıcinın bu denli egemen olmasıdır. Türkiye'nin hastalığı, üredıği olçüde üretememesi, yeterlı iş alanlarını açmayı becerememesidır. Türkiye'nin hastalığı, çarpık kentleşmesi, köylülük sorununu çözememiş olması ve bunlann sonucu başgösteren "arabesk" ile somutlaşan ve her gün en üst düzeylere doğru tırmanarak gıttıkçe yoğunlaşan kültür lumpenleşmesidir. Türkiye'nin hastalığı, çoğu zaman sıvil de olabılen şovenızmdir. Türkiye'nin hastalığı, hâlâ yeryüzünde bulunduğu bölgeye gerçek boyutlarını, ışlevini kavrayarak, bütün ağırlığını koyup, yerli yerince oturamamış olmasıdır. Türkiye'nin hastalığı, Boğaz ustünde üçüncü köprüyü yabancı firmalara yaptırtma cakasını satarken, kendi geçmişi ile geleceğı arasında bağnazlık, dar görüşlülük ve şovenızmden sıyrılmış, geniş kapsamlı bir tarıh görüşüne oturtulmuş bir köprüyü kuramamastdır. Türkiye'nin hastalığı, kimlik bunalımıdır Daha uzatmaya gerek var mı? Bütün bunları görmezlıkten gelip, sanki tek hastalık "ihtilaller" ve muhtıralarmış gıbı davranmak, korkarım sayrılığı giderememek sonucunu doğuracaktır Hem unutmamak gerekir, sayrılığa iyi ve doğru tanı konmaz ise, pek de âlâ sivıl iktıdarlarla da "ihtilaller" ve muhtıralarla meydana gelen ortamın aynının oluşturulması olanaklıdır. Ve ne yazık kı, cumhuriyet tarihimizin çeşitli dönemlerinde bu gerçeğı yaşayarak gördük; şu anda da yaşayarak görüyoruz. Toplumun sayrılığına tanı koyarken, tenı güneş kokan kızın kedısinden daha değişik davranmamız gerekmez mi? Efendım? Güney Yemeri'de El Attas, yeni Devlet Başkanı Güney Yemen 'de eski Başbakan Haydar Ebubekir El A ttas, dün yemin ederek Devlet Başkanı oldu. Eski Devlet Başkanı Ali Nasır Muhammed'e karşı bir darbe gerçekleştirdikten sonra geçici olarak görevini devralan El Attas, Yüksek Halk Konseyi (parlamento) tarafından Devlet Başkanı ilan edüdi. BAttas, yemin töreninde yaptığı konuşmada, seUflMuhammed'in iç vedtş politikasım surdüreceğini ve ülkesinin Moskova 'yla üişkilerini güçlendireceğini söyledL (a.a.) Mihaü Gorbaçov BRİSTOL, (AP) lngiltere'nin Bristol kentinde çoğunluğu Peru 'rmn başkanti Lima 'da ola siyahlardan oluşan 100 kadar ğanüstü durum ilan edildi ve genç, polise karşı şiddet eylemtüm anayasal haklar askıya ahn lerine başladı. Kentin siyahlann dı. Peru Devlet Başkanı Alan çoğunlukta olduğu Saint Paul Garcia, televizyonda yaptığı mahallesinde gençlerin polis otoaçıklamada, geriüalann giderek mobillerini taşladıklan ve ateşe artan saldtrüan karşısında ordu verdikleri bildiriliyor. Polis tarafından yapılan açıkyu göreve çağırdığını söyledi. Garcia, olağanüstü durum uygu lamaya göre, Bnstol'de önceki lamasının ne kadar süreceği ve gün meydana gelen olaylar, poolağanüstü duruma bağlı olarak lisin iki siyah genci yakalamaya ilan edüen sokağa çıkma yasağı çalışması üzerine başladı. Polinm hangi saatlerde uygulanaca sin siyah gençlerin içinde bulunğt konusunda bilgi vermedi. du klan otomobili takip ettiği, Peru Anayasası, gerekü durum gençlerin daha sonra otomobillarda devlet başkanma öOgünu lerinden inerek koşmaya başlaaşmamak koşuluyla olağanüstü dıkları, polisin de aynı şekilde durum ve sokağa çıkma yasağı gençleri izlediği belirtiliyor. Görilan etme, aynca kişUerin tüm gü tanıklaruım açıklamalanna göre, polis otomobili olay sıraanayasal haklannı askıya alma sında bir başka araca da çarptı. yetkisi vtriyor. (THA) Peru'da olağanüstü durum ilan edüdi Ingikerede siyahlaryine ayaklandı Bristol kentinde çoğu siyah 100 genç polis otomobillerini ateşe verdi. Görgü tanıklanndan biri gazetecilere yaptığı açıklamada, olay dan siyah gençlerin sorumlu olduğunu öne surdu. Tanık, "Bir sorno istemiyoruz, ama daha 15 >aşında bile olmayan bu gençier sorun çıkanyor," dedi. Polisin gençleri neden yakalamaya çalıştığı ise açıklanmadı. Bristol kentindeki şiddet olaylan, hükümeün kentte işsizlikle mücadele amacı ile 1.4 milyon dolar aynlacağını açıklamasından birkaç saat sonraya rastladı. Bristol kentinde gençier arasında işsizliğin önemli bir sorun oluşturduğu belirtiliyor. Bristol kentinin Saint Paul mahallesinde 1980 yüında da siyah gençier eylemlere girişmişlerdi. 1980'deki ayaklanmalarda SO'si polis olmak üzere 61 kişi yaralanmıştı. Kıbns sorunu yönetimî, Denktaş'ı BM'ye şikâyet etti tZZET RIZA YALCV LEFKOŞE Kıbns Rum yönetimi, KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ı, Gecitkale Havaalanı ile Girne Limanı'na ilişkin demeçlerinden öturü, Birleşmiş Milletler Guvenlik Konseyi daimi üyelerine şikâyet etti. Kıbns Rum kesimi Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, BM Guvenlik Konseyi daimi üyelerinin Kıbns'taki buyukelçilenni, Dışişleri Bakanlığına cağırarak, "işgal kuvvetleri" olarak tammladığı Türk birliklerinin "sayıca ve modern silah bakımından güçtendirildigini" ılerı surdu. "Türk kuvvetlermin Kıbns'ın hava sahası ve limanlannı kullanmasının gerçekleşmesi halinde, Guvenlik Konseyi'oe başvuracaklanm" da duyuran Yakovu, "Türkiye'nin elinde bulundurdugu Kuzej Kıbns'ta, sürekli nüfus arttırmasıyla Adadaki nüfus yapısını degiştirme ugraslarına da" değinerek, bunun "BM Genel Sekreterinin iyi niyet gorevi çerçevesinde verilen ugraşlan da zorlaştırdıgım" ileri sürdü. KKTC Cumhurbaşkam Denktaş, "Türk Silahlı KuvveUerine baglı uçak ve gemilerin, Kıbns1 taki görevleriyle ilgili olarak KKTCnin hava ve deniz limanlannı gerektigi haUerde bugiine kadar olduğu gibi bundan böyle de herhangi bir tehdide baglı olmadan kııllanacaklamu" söylemişti. KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı Kenan Atakol, dün verdiği demeçte, "Kıbns Rum kesimi Dışişleri Bakanı Yakovu'nun, yalnız kendi toplumunu temsil ettiğini, bu nedenle Türk balkı adma koouşamayacagmı" söyledi. "Yakovu'nun Guvenlik Konseyi daimi üyderinin Kıbns'taki böyükelçileriyle gönişmesinde Türkiye aleyhine sarfettiği sözlere" dikkati çeken Atakol, "Rumlann, düuya)i kandırmaya yöndik çıgırtkan tutumunua iyi degerlendirilmesini" istedi. "Rumlann, Kıbns sorununu çözmek istemedikkrine, bunun için de tüm kuruluş, meclis ve hükumetleriyle bir bütun halinde Tiirkiye'vi karalama saldınsına geçtiklerine" işaret eden KKTC Dışişleri Bakanı, "Rumlann, Kıbns'ı Yunanistan'a bağlamak ve bir Yunan kolonisi haline getirmek için yıllardan beri sürdürdükleri eylemden vazgeçmediklerini" vurguladı. Ingiltere'nin Bristol kentinde polise karşı şiddet eylemlerine girişen 100 kadar genç, polis otomobillerini ateşe verdi. (Fotoğraf: AP) Her bankada para değerlidir. Ama bir bankada toplanan mevduatların ve fonların nasıl değerlendirildiği önemlidir. Taş yerinde ağırdır TÜRKİYE Türkiye Halk Bankası, esnaf, sanatkâr, küçük ve orta sanayicinin tasarruflarına hem yüksek mevduat faizi ekler, hem de öz kaynaklarını bu kesime ve kooperatlflerine krediler olarak aktarıp, gelişip güçlenmesini sağlar. Türkiye Halk Bankası, esnaf, sanatkâr, küçük sanayici topluluğumuzun mali dayanışmasını sağlayan milli bir devlet kuruluşudur. ABD kaygılı WASHINGTON (THA) ABD Dışişleri Bakanhğı, Libya ve Suriye'nin tüm sivil îsrail yolcu uçaklannın yolunu kesme karanm "çok tehlikeli" olarak niteledi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Edwmrd Djerejian, Washington'da gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgedeki sivil yolcu "libya'nın misilleme kararı tehlikeli" uçaklarmın yoilaruun kesilmesi olaylannın artmamasını umduklanm belirterek, ABD'nin bu tip eylemlere ilke olarak karşı olduğunu bildirdi. Djerejian, sivil bir yolcu uçağımn yolunun kesilmesinden önce, içinde teröristlerin bulunduğu yolunda güçlü kanıtlar olması gerektiğini ifade etti • Konferanslar, seminerler, tartışmalar, söyleşiler, anma günleri, konserler, film gösterileri, şiirmüzik geceleri...Bunları özlemiş olmalısınız. EKİNBİLAR A.S. KÜLTÜR SENLİGİ 10 14 Şubat '86 İstanbul Programı ÖLÜM CEZASI VE TIP (Tartışma) 10 Şubat '86 Pazartesi Şan Tıyatrosu Saat 17,00 Yöneıen Kjtılanlar Guiçın Çayiıgıi Hüsnu Göksel' Gencav Gursov'.'Turgul K a a n ' Ahmeı Tahuhiıı," / Turhan Temuçın' Nqaı Yazıaoğlu ' Kanlatürıstler Demefı Dıa Gcsıerısı Taner Barbs Mım ŞÜR MÜZİK 12 Şubat '86 Çarsamba Ah Poyrazoğlu Tıratrosu Saat 17.00 Kjıılanlar Şuner Selda Bağcan Fazıi Hıisnıi DağUıca C ü n n i Türel. A t a l'zunaugan HALK BANKASI RUHİ SU TÜRKÜLERİ 10 Şubat'86 Pazartesi Şan Tıyatrosu Saat 20 00 \ ı ş Konu^nusı Büçesu Yönetcn Gcnco Erkai KjtıUnUr Esm Atşjr Taner BirLu Mun G « k o Erkal' Sadık Gurbuz Dostür HjsaJ ıVönticn Mebmcı Alun) Dobtkr Korosj t\ önocn Tımur Stlyul) Aaz Ncsıtı' Rjhmı Salmk Timuı Sek,ui. Du Lsa Çclıt Irtuı Ennı BASIS VE TOPLUM (Tanışma) 13 Şubat '86 Perşembe Alı Poyrazoğlu Ti)<atrosu Saat 17 00 Yönetcn Katüanlaı Haluk Şahın Ahmet Abakav / M Mı Avbar; Recep Bılgıner. Yaşaı Kemal Okta\ Kunböke Uğur Mumeu I AzcNesın EĞİTİM VE VÖK (Tanışma) 14 Şubat '86 Cuma Alı Pojıazoğlu Tıyatrosu Saat 17 00 Yönnem Kaıılanlar Tokıaraış .\ıeş Haluk Gergcr Gnnt Gcnn G e n a \ Gursm / EKONOMIDE SEÇENEK (Tânışma) 11 Şubat '86 Salı Alı Pojrazoğlu Tıyatrosu Saat 17.00 Yon«en KjııLmlar Burlun ^enjıakr Südun Arcn Arsbn Boştr KJÜO^İU Nun Kjracj.i' Yjlvın Küçüi Naıl Sjılıgjn kütmk Sjnaiı,ıUr B ı n .\lşaı' Tımur Sclçuk L'ğur Mumoı Haldun Ozen Bulcnı Tınor EkınBdar A.Ş onakljn arasuu katılmak ısterscnız, 100 lıralık posta puluvla lütfen broşür we\'in. Gazı Musoiâ Renu! Bulvarı Onur 1; Hjnı KJI 6 X a 146 Ruılıv \NK. \Kukn., K ı u b m T c ş n k n e C t l No l]*2TeşiTİu\e:ST^NBrL ianaı Koop Bınik.. Onur İş Hanı K J I 7 N'o 715 Cmlov.i1Z.U1R j :
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear