23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ŞUBAT1986 EKONOMİ Geçen hafta CUMHURÎYET/11 EKONOMDE DTCÂLOG 1952 yılında Istanbul'da doğdu. 1970 yılında Robert Kolej lise bölümtinü bitirdi. Ekonomi dalında 1974 yılında ABD'de Yale Üniversitesi'nden lisans, 1977 yılında Ingiltere'de Oxford Üniversitesi'nden M. Phil derecelerini aldu 1977 yıhndan bu yana Boğaziçi Universitesi'nde Oğretim görevlisi olarak çalışıyor. REŞİTERGENER Ulagay sordu, Ergener yanıtladı: Borçluluktan kurtuluş için.. ERGENER Borçluluktan kurtuluş için temel koşul demin de söylediğım gıbi üretimin arttırıhnası ve tüketimin kısılması. IMF reçctesinın ise üretjm artışım engellediği ve toplumun ancak bir bölumunün tüketimini kıstığı görülmekte. Şöyle de denilebilir: IMF politikalan yurt dışına kaynak transferini sağlamak amacıyla toplumun bır kesiminı özveriye zorlar. Borçluluktan kurtuluş için gerçek çozum, üretimi arttırmak amacıyla herkesin özverisinin sağlanmasıdır. Başkalan için değil, ulkenin geleceği için ozveri. Toplumun, bu tur politikalan destekleyeceğinden kuşku duyulmamalı. Özveri politikalannın izlendiğı İsraıl ve Arjantin'de, yönetımlere halkm sağladığı destek artmakta. Özal yönetimi de secimleri, özveri vaat ederek kazanmadı mı? Bu soylediklerinizden genel bir ekonomi politikası çercevesi çıkartılabilir mi? Borçlu ülkeler nasıl bir çıkış yolu iziemeli sizce? ERGENER Bence borçlu ülkeler borç odemelerini yadsımak ya da ertelemekle yetınmemeh, tamamen yeni pohtikalar geliştirmelidirler. Bu amaçla atılacak ilk adım, yeni borç almamak olmahdır. Tıpkı alkolızmden kurtulmak için önce içkiyi bırakmanm zorunlu olması gıbi. Geür dağıümındaki eşitsizlikleri gidermek amacıyla kredı dağılımındaki ve vergı politikalarındaki dengesızliklerin giderilme Merkez Bankası döviz sattş kuru 600.02 TL. Merkez Bankası'nın da, pazartesi gününden itibaren dolann döviz satış kunınu 600 liranın üstüne çıkarmasıyla geçen yıl nisan başından bu yana 500*10 rakamlarla ifade edilen Amerikan parası tüm döviz piyasasında artık 600*1 ü rakamlarla amlacak. Merkez Bankası yabana paralann Türk Lirası karşısındaki değerini beUrlerken büyük ölçüde uluslararası döviz piyasalanndaki eğilımleri hesaba katarken, ticari bankalar döviz kurlannı tümüyle yakın ihtiyaçlanna göre açıklıyorlar. Daha da ötesi bankalarda resmi kur "sembolik bir deferden" başka bir şey ifade etmezken, başta dolar ve mark ohnak uzere birçok paramn değeri "pazarhk yoluyla" oluşmaya başladı. Bu nedenle geçen hafta içinde dolann alış ve satış değerleri resmi ve gayriresmi kur acıklamalanyla S8S liradan 625 liraya kadar uzanan geniş bir zincir üzerinde değişkenlik gösterdi. Doıar dış piyasalarda genellikle güçlü bir hafta gecirdi. Mark karşısında 2.38*le 2.42 arasında değerlenen dolar bir önceki haftaya oranla haftayı daha yuksek kapatu. Japon Yeni ise 192 ile 190 arasında değj«7.70 58826 Dolar (döviz alış) Subat IMF politikaları borçlu ülkelerin sorunlannı çözmüyor, ağırlaştırıyor Sayın Ergener. bugiin içinden uasıl çıkılacafı pek kestirilenıeyen 3. Dunya ulkelerinin dış borç sonınu nasd ve ne zaman başladı? ERGENER 2. Dunya Savaşı'nda çoğu birer sömurge durumunda olan 3. Dünya ulkeleri, savaş boyunca, savaşan ulkelere hammadde satarak, önemli döviz rezervleri oluşturdular. öyle ki, savaş bittiğinde savaşan Batüı ülkelerin çoğu, 3. Dünya ülkelerine borçluydu. örneğin tngiltere, H'ndistan'a önemli ölçude borçluydu. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ise bağımsızhklarmı kazanan 3. Dunya ulkeleri, bir harcama çılgınhğı içine girdiler. Bu harcamalar genellikle yeni kurulan ordulann silah ve yeni oluşan yönetici sınıflann lüks tüketim gereksinimlerinı karşılamayı amaçlıyordu. Bir bölum harcamalar da, iyi niyetli kalkınma çabalarını finanse etmeye yönelikti. 3. Dunya ulkeleri bu harcama çılgınhğı içinde ellerindeki döviz rezervlerini yitirdiklerı gibi, Batılı ulkelere borçlu duruma düştüler. Batılı sanayileşmiş ülkeler de bu egilimi teşvik ettiler, kornklediler değil mi? ERGENER Evet, Batılı ülkeler, 3. Dünya ülkelerinı harcama çılgınhğı içincgirmeye ve bunu surdürmeye teşvik ettiler. Çunku siyasal bağımsızlıklannı kazanan eski sömürgelerini ancak onlan borçlandırarak, malı açıdan kendilerine yeniden bağlayabileceklerini biliyorlardı... Nitekim böyle de oldu galiba ve sonunda IMFnin unlü istikrar poUtikalan moda oldu. ERGENER IMF, borçlu ülkelerin, istikrar politikalan uygulayarak borçluluktan kurtulmalannı önerir. Borçluluk, tüketimin uretimden fazla olmasıyla oluşur. Borçluluktan kurtulmak için tüketınnı da sagiayacak istikrar politikalan nasıl olabilir sizce? Bu soruyu yanıtlarken IMF istikrar politikalannın gelir dağıiımı Uzerindeki etkilerine de deginmek mürakun mu acaba? ERGENER Borçluluktan kurtuluş için gerçek çözumun ne olduğunu tartışmadan ikinci olarak sorduğunuz soruya kısaca değineyim: IMF istikrar politikası uygulanan ulkelerde para ve maliye politikaları, ekonominin ancak bazı kesımlerı için sıkıdır. Genellikle yerli, tekela olmayan sermaye ve tarım kesimi kredi sıkıntısı çekerken, uluslararası sermaye ile ortak tekelci kuruluşlar için böyle bir sorun söz konusu değıldir. öte yandan kamu kuruluşlarının ürunlerine surekli zam yapıhrken ve kamu görevlilerinin gerçek gelirleri duşürulurken, yatırımları teşvik etmek amacıyla ust gelir gruplarırun vergileri ve sermayeden alınan vergiler azaltılır. Sık görülen bır uygulama da iç borçlanmaya gidilmesidır. tç borçlanma, belirli gelir gruplarındaki kışi ve kurumların vergi olarak ödemeleri gereken tutarlan devlete borç olarak vermelerı anlamına gelir. Daha sonra bu kışi ve kurumlara faiz ödemesi adı altında butçeden gelır transferi yapılır. Özetle IMF istikrar politikası uygulanan ulkelerde, para ve maliye politikaları aracılığıyla üst gelir gruplarına doğru bir gelir transferi söz konusu. Enflasyon, bu transferi hızlandıran bir başka etkendir. Kamu mudahalesiyle ucretlerin duşurulmesi ve faiz oranlarının arttırılması da gelir dağıhmım bozmaktadır. IMF politikası uygulanan ulkelerde bır de yurt dışına servet transferı olayı var. Bu da dış borç faizi odemeleri, duşük fıyath dışsatım ve doğrudan sermaye kaçışı yoluyla gerçekleştiriliyor... Borç kıskacmdan kurtulmak isteyen ülkeler öncelikle yeni dış borç almaktan kaçınmalı, istikran ve bütçe denkliğini sağlamak için de yatırımları ve sosyal harcamaları kısmak yerine üst gelir gruplarındakilerin vergi yükünü ağırlaştırmalıdır. si ve ucretler uzenndeki baskının kaldınlması şarttır. Bu, yalruz sosyal adaleti sağlamak için değil, üretimi teşvik etmek amacıyla da zorunlu. Çünku gelir dağılımının daha dengeli kılınması iç talebin canlanmasını sağlayacak, bu da uretim artışlarına yansıyacaktır. Gelir dağılımındaki dengesizlıklerin artmasına neden olan enflasyonu engellemek amacıyla, para sunumundaki artışlar gercekten kısıtlanmalı ve bütçe denkliği sağlanmahdır. Ancak bütçe denkliğini sağlamak amacıyla yatırımları ve sosyal harcamaları kısmak ve dar gelirlilerin vergi yukunu ağırlaştırmak yerine, ust gelir gruplarındaki kişi ve kurumlann vergı yuklerıni arttırmak gerekır. Böyle bır yaklaşımın özel yatırımlann azalmasına neden olabileceğinı duşunmek saçma. Tersine, örneğın Turkiye'de özel yatınmlar, ust gelir gruplanna turlu vergı kolaylıklarırun sağlandığı 1980 sonrası dönemde azalmıştır. Odemeler dengesi açısından neler yapüabilir? ERGENER Dışsatım teşvikleri, dışsatımda Tıyat duşurulmesi ve hayali ihracat oyunlarıyla dışarı kaynak transferine neden oluyor. Bu yuzden odemeler dengesi denkliğini sağlamak için dışsatımları teşvik yerine, dışalımlan dışsatımlarla kısıtlamak yoluna gidilebilir. Bu yaklaşım, ekonomiyı dunya maliyetleriyle uretım yapmaya zorlamak açısından da zorunlu. Çunku dunya maliyetleriyle uretim yapan bır ekonomide bu hedef kolayhkla gerçeklestirilebilir. Yabancı sermaye konusuna gelince: IMF istikrar politikaları uygulayan ülkelerin, bir türlu yabancı yatırımlar içın riskli ulke olmaktan kurtulamadıkları göruluyor. Belki yukarda ana hatlarıyla özetlenen politıkalar ızlenirse, bu ulkeler yabancı sermaye için daha çekicı duruma gelır. şik değerlerde seyretti. Ingüiz Sterlini petrol fıyaüanndaki düşüş eğilimi nedeniyle hâlâ güç kazanamadı. Sterlin haftanın dört günü 1.39 dolann altında işlem görürken son günde ancak 1.40*3 çıkabildi. Dolann değer kazanmasında en önemli unsur ABD'de işsizlik orarunın ocak aymda yüzde 6.9*dan yüzde 6.7'ye düşmesi oldu. Ancak borsa çevreleri dolardaki üıiş çıkışlann, büyük ölçüde spekülatörlerin alış ve satış arasındaki marjlan açarak dolan Ust noktada elden çıkanp kâr etme operasyonlanndan kaynaklandığı belirtiyorlar. tirerek gecen hafta 336 dolara indi. Hafta başında dış borsalarda 348 dolardan işlem gören altının 31.1 gramhk onsu salı günü 9 dolarlık düşüş gösterdi. Bu düşüşten sonra altm, haftanın büyük bölumünde 336338 dolar arasında değerlendi. Dışarda altının tek bir gündeki 9 dolarhk inişi Kapahçarşı fiyatlarına küçük oranlarda parça parça yansıdı. Haftaya 46 bin Altm talebi Reşat'a yöneldi tki hafta öncesinde dış borCumhurtyet salarda 360 dolara kadar fırla «300 yan altın fiyatlan söz konusu Attını surede 25 dolara yakın değer yi 45.800 t)çüncii Dünya ulkelerinin dış borç kıskacmdan kurtulmaları, üretimin arttınlmasına ve tüketimin kısılmasına bağlı. IMF istikrar politikalan bir yandan üretimi arttıramazken, diğer yandan gelir dağıhmım bozarak ancak toplumun belirli kesimlerinin tüketimini kısıyor. Bu nedenle IMF politikalarını uygulayan ülkelerin dış borçları azalmıyor, artıyor. min kısılması, üretimin arttırılması gerekir. Acaba IMF istikrar politikaları, bu amaçların gerçekleşmesine katkıda bulunuyor mu? Evet, ben de onu soracaktım: IMF reçeteleri uvgulandıklan iılkelerde gercekten istikrann sağlanmasına, dış borç kıskacmdan kurtulmaya yardımcı oluyor mu? ERGENER IMF istıkrar politıkası, şu unsurlardan oluşur: Devalüasyon, sıkı para ve maliye politikaları, dışahm kısıtlamalarımn kaldınlması ve yabancı sermaye yatırımları içın daha uygun koşullar sağlanması. Bu pohtikalann kendi ıçlerinde olduğu gıbi, ulaşmak istedikleri amaç açısından da çehşkıh olduklan açık. Şöyle kı, devalüasyon, sıkı para ve maliye politikaları, uretım aruşııu olum Döviz bazında Uluslararası 1985: 300 liradan giren Cumhuriyet altını perşembe gününe kadar sürekh' düşüş kaydederek 45 bin 200 liraya indi. Ancak cuma günü ve yenıden yükselen Cumhuriyet altını dun Kapalıçarşı'da 45 bin 800 liraya çıktı. 24 ayar kulçenin gramı da haftanın ilk gününde 6950 liradan işlem görürken dun Kapahcarşı'da 6800 liradan satıldı. Bu arada altm talebinin büyük ölçüde Resat'a yöneldiğı öğrenildı. Reşat altını hafta içinde 48 bin liraya kadar düşerken dün 49 bin 500 liraya fırladı. Reşat'a yönelik talep artışmda Karadeniz bolgesi ekici tütün piyasasuıuı açüışırun etkili olduğu öne süruldü. NELER OLDL? Dışsatım teşvikleri, dışsatımda fıyat duşurulmesi ve hayali ihracat yoluyla dışa kaynak transferlerine neden oluyor. suz yönde etkilerler. Odemeler dengesi açık veren bir ülkede dışahm kısıtlamalarımn kaldırüması, bu açığın daha da büyümesine neden olur. Yabancı yatırımlann artmasının sağlanması ise, sanki hiçbir zaman ulaşılamayacak bir hedeftir. Kimi ülkeler, belki otuz, kırk yıldır yabancı yatınmlar ıçin daha uygun koşullar yaratmaya çabalıyorlar ve bunu her nedense bir turlu başaramıyorlar. Sonuçta IMF politikalarını uygulayan ülkeler borçtan kurtulamadıkları gibi, yeniden borçlanmak zorunda kalıyorlar. Örneğin Turkiye'nin dış borçluluğu IMF istikrar pohtikalanmn uygulandığı 24 Ocak 1980'den bu yana yaklaşık 7 milyar dolar artarak 24 milyar dolara yukselmiştir. Pekiyi borclu tUkelerin soauçta borç kıskacmdan kurtulmala 4 milyar dolar 2,4 ıuil\ar $ lem hacminıiz: Piyasaya bir haftada 76 milyar sürüldü Merkez Bankası'nm ocak ayırun son haftasında piyasaya 76.6 milyar Ura sürmesiyle emisyon hacmi yeniden 1.3 trilyonu aşarak 1 trilyon 344 milyar liraya yükseldi. Bu artış şubat ayı maaş ödemeleri için Merkez Bankası'nın Hazine'ye destek çıkmastndan kaynaklandı. Hazine*nin, ocak ayı içinde planladıgj oranda devlet tahvili ve bono satamaması nakit ihtiyacını arttırdı. Hazine'nin Merkez Bankası'ndan çeküği avanslar yübaşmdan bu yana 142 milyar lira artış gösttrerek 923.5 milyar liralık bir büyukluğe erişmiş bulunuyor. £n fazla teşvik belgesi enerji sektörtine GOKDIL INGİLİZCE GÖKDİL'DE OĞRENIUR yabancı dil kurslan müdürlüğü'nden Bir kısım öğrencilerimizin mezun olması nedeniyle "Kış Dönemi" için şubelerimize DPT Teşvik Uygulama Başkanlığı'nca teşvik belgesi verilen 3 trilyon 531 milyar liralık 1821 projenin içinde enerji sektörüne ilişkin 21 proje, toplam yatırım tutanmn yüzde 43'ünü oluşturdu. Enerji sektörunde 1985'te yatınm teşvik belgesi alan toplam 21 projenin yatınm tutan 1.5 trilyona ulaştı. İthal könıürlü santrala onay 1983 1985 0 Turkiye'nin ithal kömure dayah olarak kunnayı planladığı Uç santralden ikincisi de onay aldı. İkinci santrali Avustralyah Seapac finnasının muşavirliğini yaptığı Queensland eyaleti ile Amerikan VVestinghouse ve Japon Chiyoda fırmalan ortaklaşa yapacaklar. "Gazi" adı verilmesi öngöTülen termik santrahn kuruluşuna ilişkin ön protokol Enerji ve Tabü Kaynaklar Bakanı Sudi Turel ile Seapac Yönetim Kurulu Başkanı Peter Risk tarafından imzalandı. Yumurtalık'ta serbest bölge olarak kabul edilecek bir alan üzerinde kurulacak termik santral, 1.400 megawaıt gücilnde olacak ve yılda 9.8 milyar kws elektrik enerjisi üretecek. Ulkemizin dış ticaret bankası Uluslararası. istikrarlı gelişmesini 1985 te de sürdürdü ve dış işlenı lıacmini 1984 e oranla. dolar bazında % 26 artınııayı başardı. Ve. dış ticaretimizdeki payını da artırarak % 10dan. yaklaşık % 12.5'eçıkardı. ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Şubat ve Mart aylannda açacağımız kursların kayıtları başlamıştır. TAKSİM. BAKIRKÖY, LALELİ ve KADIKÖY şubelerine müracaat ederek, sınırlı kontenjanımızdan yararlanın INTERBANK ^ ULUSLARARASI Serbe8t bölge şirketiııe ilgi btiyük Mersin ve Antalya serbest bölgelerıni işletecek anonun şirkete ilginin fazla olduğu bildirildi. DPT yetkilileri dün sona eren başvurulann beklenenden fazla olduğunu, Mersin serbest bölgesini işletecek şirketin sermayesinin 4 milyar, Antalya serbest bölgesini işletecek şuketin sermayesinin de 2 milyar üra olarak belirlenmesine karşın başvurulann bu miktarlan aştığını söylediler. bir dünya bankasıdır. MERKEZ AiH Yavla 172 20 00 KARAKO1 H«san Adj 143 6 1 0 0 BAHÇEKAPI lıun Cend 522 45 88 ŞIŞL1 A>kul UıocıUc 146 "1 "7 ELMADAC Sahın Ipeklun 141 19 S3 kADIMn Ong,7 KjrKul 33T H4 «5 BAk.IRK.Ot \\k\R\ Fjmk BmgiM, Nı>a/, trd.ıjan " ( I 1~ Th 11 "1 "< IZMIR Vti/tur U I . >5 21 BIRS* Orluı. ir^Ka H ınj ADANA Oral Kınrr LrdıklrT K) 52fi MKKSIN ISK.ENDERIN CAZKNTEP IZM1T Sjhahallın Bılmmr M«.n Çrtınka»* (Hnı^n Tuıw MrhnHl kajıtçı 13 K22 ü S51I 16(13" Zl 262 .Şubelerimiz: TAKSİM ŞB: Taksım Cad 71 Tel 150 47 47 150 34 49 BAKIRKÖY ŞB: Istanbul Cad Dantelao Sk 7 Tel 571 27 83 LALELİ ŞB: Lâlelı Kurultay Sk \0 Tel 520 11 42 527 62 U KADIKÖY ŞB: Kujdılı Cad 67 Tel 338 03 47 345 16 96 MEKTÜPLAÖÖRETİM ŞB: Lâklı Kurultay Sk 27 Tel 520 11 41
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear