16 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/6 HA Özderi' Tekel'siz hiçbir kuruluşa fabrika izni yok • J okat (Cumhuriyet' Tekel Işletmeleri Genel Mudürü Süreyya Yücel özden, "Tekel'le ortaktık kurmayan hiçbir yerli veya yabancı özel ile tüzelkişi sigara fabrikası kuramayacaktır" dedi Tekel tşletmeieri Genel Müdurlüğü, Tokat Valiliği ve Tokat Ziraat Fakultesi'nin ortaklaşa düzenlediği Türk tütüncülüğü ve geleceği konulu sempozyumda konuşan Tekel Işletmeleri Genel Mudürü Süreyya Yücel özden, Tekel'in yeni organizasyonu ile kârlı ve verimli çalışma yaparak kendi fabrikalarmda üretime devam edeceğini belinerek "Bu fabrikalardaki teknolojik seviye yükseltilecek, üretim kalitesi iyilesecektir. Bunun ötesinde tekel yeni ortakltklar kuracak veya kurulmuş ortaklıklara katdabilecektir. Bu ortaklıklara yerli ve yabancı sermaye de katılabilecek" şeklinde konuştu. SHP'den 31 dosya Cüneyt Canver'in başkanı olduğu Yolsuzluklan ve Usulsüzlükleri Araştırma Komisyonu, SHP grup yönetimine içlerinde Ekrem Pakdemirli ve Raks şirketinin de yer aldığı 31 yolsuzluk ve usulsüzlük dosyasım teslim etti. Dosyayı teslim alan grup sözcüsü Sururi Baykal, bundan sonra daha etkin muhalefet yapacaklarını kaydetti. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Merkezi'nde oluşturulan Yolsuzluklan ve Usulsüzlükleri Araştırma Komisyonu, TBMM grup yönetimine Şahinkaya dosyasından sonra yeni bir dosya daha iletti. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, yeni dosyada Ekrem Pakdemirli'nin ortağı olduğu Raks şirketler grubu hakkında Meclis araştırması isteği ile 31 ayrı yolsuzlukla ilgili çalışmalann yer aldığını açıkladı. SHP Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'nca hazırlanan dosya Genel Sekreter Sağlar tarafmdan dun TBMM'de duzenlenen basın toplantısında grup sözcusü Sururi Baykal'a teslim edildı. Sağlar, Cumhuriyet tarihinde yolsuzluk ve usulsuzlüklerin hiçbir zaman bugunkü boyutlara ulaşmadığını belirterek, "SHP, yolsuzluklar ne zaman, nerede olsa gündeme getirilmesi, hesap sorulması, takip edilmesi gerektiğine inanıyor" dedi. Sağlar, özellikle Ozal döneminde her taşın altından yolsuzluk çıktığını bildirerek, hazırlanan dosyanın Turkiye'deki anaforun ne olduğunu belirleyecek uzun bir çalışmanın başlangıcı olduğunu söyledi. Grup Sözcüsü Sururi Baykal ise dosyayı alırken grup yonetiminin gerekli incelemeden sonra gerekeni yapacağını ve yolsuzluk konularını TBMM gündemine getireceğini anlattı. Baykal, grubun bugune kadar yalnız başına politika ureıtiğini savunarak, "Genel merkezin katkılarının artma.sı>la daha elkin muhalefet olanakları doğacak. Grubun yalnız başına politika iiretmesi giiçleşmiştir. Bundan sonra örgut MKVK \e grup olarak topyekun muhalefet vüruteceğiz" diye konuştu. Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu Başkanı Adana Milleıvekili Cüneyt Canver ise. dosyada yer alan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Özal iktidarı döneminde alınan kararlar ve çıkarılan yasalarla büyuk kaçakçıların affedildiğini anlattı. Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu uyesi Zonguldak Milletvekili Muhtesem Vasıf Yücel ise basın toplantısı sırasında DSP'ye geçeceği yolundaki haberlere değindi ve bu tur haberlerin doğru olmadığını söyledi. Yucel, Ecevit'ten bir teklif almadığı gibi kendisinin de bir isteği olmadığını belinerek, "Böyle bir şey olsa\dı ben açıklamaktan çekinmezdim. O kadar medeni cesaretim var. Hele birlikte tıareket ediyormuşuz gibi gosterilen Şevket Taştan ve Mustafa Çelebi ile hiçbir yerde birlikte olamayacagım bilinmelidir. Bunlarla aynı fikir ve davranış içinde olmam mümkün değildir" diye konuştu. Sağlar, Yolsuzluk Komisyonu'nun dosyalarını gruba teslim etti Kamu sözleşmelerini kimin koordine edeceği sorun yarattı Taşçıoğlu Oksay çekişmesı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olan Mükerrem Taşçıoğlu 'nun, "Ben bakansam, çalışma hayatmı ilgilendiren tüm kurum ve kuruluşlar bana bağlı olmalı" demesi üzerine, Devlet Bakanı Kâsım Oksay'ın, Kamu Toplusözleşmeleri Koornidasyon Kurulu 'nun kendisinden alınmasma karşı çıktığı belirtiliyor. ANKARA (UBA) Kamuya ait işyerlerinde toplu is sözleşmelerini düzenleyen "Kamu Toplu İs Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu", Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu ile Devlet Bakanı Kazım Oksay arasında çekişmeye neden oldu. Edinilen bilgiye göre Kültür ve Turizm Bakam iken Çalışma ve Sosyal Güvenlik BakanlığYna getirilen Taşçıoğlu, çalışma hayatına ilişkin bütün kurumlann kendi bakanlığına bağlanmasını isdedi, Bu isteğini Başbakan Turgut Özal'a da ileten Mükerrem Taşçıoğlu, kamu kesimindeki toplu iş sözleşmelerine Kazım Oksay'a bağlı olan Kamu Koordinasyon Kurulu'nun müdahalesinden rahatsız olduğunu bildirdi. Bakan Taşçıoğlu'nun "Ben çalışma bakanı isem, çalışma hayatını ilgilendiren bütün kurum ve kuruluşlar bana bağlı olmalı. Bir devlet bakanlığının dışandan sözleşmelere müdahalesi doğru değildir" dediği belirtildi. Devlet Bakanı Oksay'ın ise kendi bakanlığına baglı olan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu'nun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı'na bağlanmasına karşı olduğu öne süruldü. Mahkeme kararı Ticaret Bakanlığı 'nda geçmiyor nkara, (anka) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nm mahkeme kararlanna uymadığı öne sürüldü. Görevine *son verilen Melahat özer isimli bir memur, Bölge ldare ^Mahkemesi'nden aldtğı iptal karannı uygulamayan Sanayi ve ^Ticaret Bakanlığı hakkmda tazminat davası açtı. Sanayi ve ^Ticaret Bakanlığı'nda çalışırken, 1982 yılında görevine son verilen Melahat özer, bu karann iptaline ilişkin mahkeme kararınm uygulanmaması üzerine "maddi ve manevi açıdan •mağdur olduğunu" bildirerek yeniden Bölge ldare Mahkemesi'ne başvurdu. Melahat özer'in avukatı Hikmet Tepe başvurusunda müvekkilesinin göreve başlatılmaması nedeniyle alamadığı birikmiş maaş toplammın 2 milyon lira olduğunu bildirdi. Başvuruda Melahat özer'in bugüne kadar biriken tüm alacaklarmın ödenmesine ve ayrıca bakanlığın 'bir milyon lira manevi tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi istendi. Dokunuhnazbğı 2. kez gündemde Cüneyt Canver için Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği savıyla yapılan iki soruşturmadan birinde dokunulmazlığının kaldınlmasına gerek olmadığı kararı veren Anayasa Adalet Komisyonu'nun ANAP'lı 26 üyesi, karann gerekli inceleme yapılmadan verildiğini savunarak yeniden görüşme istediler. Canver için bugün tekrar dokunulmazlığının kaldırılması kararı verilebilecek. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'nun 26 ANAP'lı üyesi, 15 ekimdeki toplantılarında SHP'li Cüneyt Canver hakkında yasama dokunulmazlığının kaldınlmasına ilişkin olarak aldıkları iki değişik karann düzehilmesi için yeniden görüşme istediler. Bu toplantıda Canver'in Cumhurbaşkanı'na hakareıten yasama dokunulmazlığının kaldırılması oy çokluğuyla kabul edilmiş, aynı içerikteki bir başka dosyanın gorüşülmesinde dokunulmazlığın kaldınlmasına gerek bulunmadığı kararı verilmişti. Koiusyon'un Başkanı Kamil Tuğrul Coşkunoglu ve 25 ANAP'hnın imzasıyla 16 Ekim 1986 tarihini taşıyan başvuruda "diğer dosya ile isnat edilen suçun TCK'nin 158. maddesinin son fıkrasına uydugu, Canver'e isnat edilen hakaret telakki edilen sozlerin basında >er aldığı" belirtilerek, "Buna rağmen komisyonumuzda gerekli inceleme >apılamadan karar verilmiştir. Konunun yeniden görüşülmesini arz ve teklif ederiz" denildi. Canver'in grupta yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı'na hakaret ettiği gerekçesiyle Karma Komisyon'un Canver'in dokunulmazlığının kaldınlmasına karar verdiği; aynı toplantıda İzmir'de yafnığı bir konuşmada da Curnhurbaşkanı'na hakaret ertiği ıddiasıyia yasama dokunulmazlığının kaldınlmasına gerek bulunmadığı karara bağlanmıştı. ANAP'lı üyelerin aynı olayda iki ayrı karar vermelerinin tersliğine dikkatleri çekilince hemen imza toplanarak yeniden görüşme için başvuru hazırlatıldığı ve komisyon başkanlığına verildiği öğrenildi. 26 ANAP'hnın imzasını taşıyan başvuruya 16 ekim tarihi konuimasına karşın bugune kadar yeniden görüşme için komisyonun toplanamamasına dikkat çeken muhalefete mensup üyeler bu tarihin sonTadan yazıldığına inandıklarını bildırdiler. Muhalefete mensup uveler, ANAP'lıların bu davranışlanyla bugun Canver'in ikinci kez yasama dokunulmazlığının kaldınlmasına karar verileoeğine işaret ederek, Canver'in dokunulmazlığının genel kurulda da kaldırılması ıhtımalinin güçlendiğini bildirdiler. Karma Komisyon Başkanlığı'na başvuran ANAP'lı komisyon üyeleri şunlar: Kâmil Tuğrul Coşkunoglu, Münir Yazıcı, Alpaslan Pehlivanlı, Sezai Pekuslu, Ali Dizdaroglu, Mustafa Çakaloglu, Nurettin \ağanoğlu, Mehmet Onur, Remzi Çerçi, Sabri Güvenç. t'nal Vaşar, Sabahattin Aras, Ahmel Sogancıoğlu, Mustafa Ener, Mehmet Bahçeci, Ledin Barlas, Mehmet Topaç, tlhami Kösem. Mahmut Karabulut, Naci Mimaroğlu, Özgür Barutçu, Sabri Keskin, İbrahim Aydoğan, ıNuri Topka)a, Bahri Karakeçili 26 ANAP'lı, Canver için önerge verdi SHP genel merkez binası buldu A nkara, (anka) SHP'de yöneticileri aylardır "Kara / \ kara" duşündüren genel merkez binası sorunu çözüme kavuştu. SHP için Necatibey Caddesi'nde yeni bir genel merkez binası bulunduğu ve şu anda kullanılan genel merkezin kısa süre içinde bosaltılacağı öğrenildi Necatibey Caddesi ile îzmir Caddesi'nin kesistiği köşede bulunan 8 katlı bir bina, yıllığı 40 milyon liradan SHP'ye genel merkez olarak kiralandı. Yeni genel merkez binası, iç düzenlemelerinin kısa bir süre içinde bitirilmesı sonrasında, en geç yılbaşma kadar hizmete girecek. Genel merkez binasının hizmete girmesi nedeniyle büyük bir tören düzenlenecek. Ûzallar nikâh şahitliği yaptı nkara, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut özal % ile eşi Semra özal, yakın koruma görevlisi Erhan Şener ile koruma mudüru Musa özturk'ün kızkardeşi Ayşe Öztürk'ün nikâh şahitliğini yaptılar. Çankaya Belediye Başkanı Erdoğan Yavuzlar'm kıydığı nikâhtan sonra özal, kullanıma yeni başlanan uluslararası evlilik cüzdanını inceledi ve bu cüzdanların çok büyuk olduğunu söyledi. Düğünde daha sonra özel olarak getirilen davul ve zurnacılar ANAP'ın şarkısı haline getirilen 'Size Selam Getirmişem' parçasını çaldılar. Harraırda yaşam DENtZ SOM Şanlıurfa'nm Suriye sırunndaki ilçesi Akçakale'ye doğru giderken bir yol aynmına geldik. Yolun nereye gittiğine ilişkin bir işaret yoktu. Tesadüf, birini bulup sorduk, Harran yoluymuş. Meğer, Harran'a giden bu yoldaki "AJünbaşak" tabelası sökülmüş, yeniden "Harran" tabelası konacakmış. Harran'ı karayollan haritasında da bulamazsınız. Çünkü, Altınbaşak yazıyor. 8 bin yıllık bir uygarlığm beşiği Harran, artık yeniden Harran oluyor. isim değjşikliği öyküsü ilginç: "Sttleyman Demirel başbakanken 1966'larda Htfnu'a gdmişti. Ovayı sulavacak büyük projeden söz ederken, bir gün buraiann 'altın başak'laria dolacağtnı söylemlşti. O zamanlar baıı koyltrin isimleri degiştiriliyordu. l rfa Valisi de Demirel'in 'altın başak' demesi üzerine Harran'ın adını Altınbaşak yapmış. 12 Eylül'deo sonra tl Genel Meclisi'nde araştırmışlar, Harran'ın Altınbaşak olmasına dair bir kayıt bulamamışlar. Şimdiki vali de, Haıran'ın tekrar Harran olmasını karara baglattı." Bu öyküyü, köy odasında otururken Harranlılar anlattı. Köyde muhtar Mehmet Öıyavuz'un konuğu olduk. Geçen yıl, Hasan Uysal'ın yaptığı Harran röportajının kupürünü gösterdiler. Rıza Ezer, Harran fotoğraflan ile ödüi aldığını söyledi. Sonra, Cumhuriyet'e teşekkür ettiler, "Yudıgımu düekçelere cevap aiamıyorduk, o yazı çtktıktan sonra dertlerimize çare aramaya basladılar" dediler. Köy odası, erkeklerin toplandığı bir yer. Kahve niyetine. Çünkü Hanan'da kahve yok. Nedenini sorduk, "Burada kimse kimseden çay parası almaz ki" dediler. Muhtarlığın odasından başka, uç köy odası daha varraış. Köy odası, dikdörtgen biçiminde geniş bir salon. Zemin beton. Üç yanı pencerelerle çevrili. Kapıdan girişte, sol tarafta portatif siyahbeyaz bir televizyon var. Kapının üstünde floresan lamba ve çevresine asılmış birkaç çerçeve resim ve ayet. Kapı girişi hariç salon çepeçevre yolluk şeklinde halı döşeli, ortası be> ton. Duvar kenarlannda kalın yastıkîar var, yaslanmak için. tçeri giren "selamünaleyküm" diyor ve ayakkabılannı çıkartıyor. Halırun üstüne bağdaş kurup otururken, salondakiler de yeni gelene, "Marhaba" dıyorlar. Köyün konukları olduğumuz için, her gelen elimizi sıkıp hatınmızı sordu. Muhtar, tabakasını çıkartıp sigara sardı, kâğıdı önce dişiyle hafifçe ısınp, diliyle hafifçe ıslatıp yapıştırdı. Kaçak tütün alışık olmayan için sert. Ama güzel. Sigaraları içerken acı kahve geldi. Acı kahve, bildiğimiz Türk kahvesinin şekersiz kaynatılarak telvesinin iyice eritilip yoğun bir kıvama geürilmesinden ve bu kıvama su katılıp yeniden kaynatılmasmdan yapüıyor. Arap ülkelerinde "mırra" denenbu kahve, kulpsuz fmcanlarda içiliyor. Cezveden, bir yudumluk acı kahve konuyor rıncana. Fincanı yere koymak ayıp. Yere kondu mu içine altın doldurmak gerek. Bir yudum acı kahveyi içip fincanı geri verince bir yudumluk daha konuyor. İki fîncan yani iki yudum kahve normal. Üçüncü fincanı istemek misafir hakkı. Birinci ya da ikinci fıncandan sonra kahve istenmiyorsa, fincanı hafifçe eğerek havaya kaldırmak gerek. Hele bir de misafir hakkını içip, dördüncü fîncan istenirse ve hele ev sahibi fincanı doldurursa, işte o, hakaret lerin en büyüğü sayılıyor. Âdet boyle... Kulpsuz fîncan salonda dolaştı ve herkes birer yudum acı kahvesini içti. Kahvenin hemen ardından çay ikramı başladı. Tepsinin içinde kalın camdan iri bardaklara demlenmiş çay döküldü. Çaylar da kaçak. Tekel, bu taraflara sigaramn da, çayın da en kötüsunii gönderirmiş. Demli bunık çaylar, sarma sigara kadar güzeldi. Oturdugumuz salonun karştsında bir salon daha vardı. Kapıdan gördüğümüz bir tarafa yataklar dizilmişti. Misafir gece yatısına kalırsa diye. Köy odası hem kahve, hem otel. Harran SİT alaru olduğundan yeni yapıya izin yok. Harran'daki en büyük sorun da su kadar ev. Oğlan evlendi mi, yeni ev yapamıyor. Bir evde 810 çocuk olduğuna göre, üçü dördü evlendi mi gelinlerie, torunlarla iki göz evin halini düşünün artık. Harran'ın kubbeli kerpiç evleri de konınmaya ahnmış. Ama bunlann çogu ahır olarak kullanılıyor. Birkaçında da insanlar yaşıyor. Muhtarla birlikte Atamet Çelik'in evine gittik. Evin reisi yakın köyden gelip Harran'a yerleşmiş. Hayvancıhk yapıyormuş. îş için başka bir köye gittiğınden evde yoktu. Karısı fotoğraf çektirmek istemedi. Daha doğrusu, 10 yaslanndaki oğlu "ayıpör" diyerek annesini içeri soktu. Avluda, bir dana, birkaç koyun ve bir ilrj keçi. Bir de köpek. Evin, kubbeli 10'a yakın odası nı hayyanlara ayırrruşlar ve ot yığmışlar. Çelik ailesi beş nüfus, iki göz kerpiç odada kalıyor. Kapısı, ya da tahta paravanı avluya açılan oda en fazla altı metrekare. Yataklar ikiye katlanıp, üst üste dizılmiş. Yerde bir kazan su ve tüpgaz ile ocak... Kaşıklar beze takılıp duvara asılmış. Odanın içi, insan boyu yükseküğe kadar kare düzende. Sonra daire şeklini alıp ters çevrilmis bir külâh gibi yukanya doğru uzuyor. En tepede bir delik, duvarlarda da buzlu cam parçalart ile kapatılmış küçük delikler var. Aydınlatma için. Bu küçük odadan dar ve aiçak bir aralıktan ikinci odaya geçiiiyor. Burası yatak odası. Yer, doğal olarak toprak. Ama toprak sertleşmiş. Eşyalar çuvallann içinde, çuvallar duvar dibinde, Bu oda biraz daha geniş, bir uçtan bir uca üç adım. Yerde küçük bir kilim serili. Duvarlarda oyuklar var. Oyuklar raf ve dolap niyetine kullanıuyor. Gaz lambası, süpürge, piastik bidon, eşyalardan bazılan. Dışandan içeriye girince önce karanlık geliyor, ama sonra loş ışığa göz alışıyor. Hela, hayvanların banndıgı bölümün herhangi bir köşesi. Mutfak niyetine kullanılan odada tüpgaz ve ocak vardı, ama hayvanların kaldığı tarafta da çalıçırpı ile yakılan bir ocak vardı yerde. Ocağın uzerinde kapkara olmuş koca bir tencere duruyordu. Kapağını açtık baktık; koyu, bulamaç gibi bir çorba... Muhtar akşam yemeğine ahkoydu. Yemeğe kadar köyde gezdik. Anaokulunda çocuklann boyadığı resimleri gördük. Anaokulunun amaa , çocuklara ilkokula başlamadan Türkçe öğretmek. Sağlık ocağı da çakşıyor, PTT odasındaki manyetolu telefon da... Futbol sahasının içinden geçerken muhtar, "Akçakak Kaymakamlıgı'aın köyler arasuıda düzenlediği turnuvada Dostluk Kupası'nı kazandık" dedi. Harran Ovası göz aiabildığine uzanıp gidiyordu. Saat 16.30'a doğru hava karardi. Köy odasına dönUp, biraz da ovadan konuştuk. Arazisi ve arazisinde kuyusu olup da sulu tanm yapanın zengin olduğunu söylediler. Kuru tarımdan beş kuruş para kazanamadıklannı anlattüar. Harran'a su geldiğinde, ovada sulu tanma geçildiğinde, buralan ikinci Çukurova olduğunda, kendi arazilerinde çiftçi mi olacaklannı yoksa agalann toprağında ırgatlık mı yapacaklanm bilemiyorlardı. Koca bir tepsinin içinde tepeleme bulgur pilavı ve uzerinde parçalanmış hindi geldi. Yere bir muşamba serildi. Sac ekmeklerinin yanına dolmahk gibi ama a a yesil biberler ve kuru soğan kondu. Misafirlere kaşık verildi. Yere bağdaş kurup elle bulgur pilavı yemenin tadı da başka oiuyor doğrusu. Hele Harran'da... Su, naylon küçük bir kovanın içindeydi. Bardak ise, kovanın içinde yiizen alüminyum tastı. Harran'a bir gun su gelecek. önce kanallardan akacak. Sonra pet şişelerde satılacak. BASS Genel Kurul çağrısı: Şimşek'e Macaristan'dan nişan A nkara, (axt.) Macaristan Kültür Bakan Yardımcısı y T . Ratkai temaslarına başladı. Frenc Ratkai dün Kültür ve Tuhzm Bakanı Mesut Yılmaz'la görüştü, hükümetinin Kanuni Sultan Süleyman'ın kaldığı evi türbe olarak hazırlamak istediğini söyledi. Bu arada Devlet Sanaıçısı Çrkestra Şefı Prof. Hikmet Şimşek'e Macaristan Kültür Bakan Yardımcısı tarafmdan "Liszt Nişanı" verildi. Kamu işyerlerinde toplu grev yapalım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BASS Genel Kurulu sonunda yayımlanan bildiride, Türklş'in işçi haklanna ilişkin her konuda etkili politika izlemesi istendi. Kamu uyuşmazlıklarında sendikalararası diyalog içinde toplu grev önerisi yapıldı. Türklş'in anayasa ve yasalara ilişkin eylemlerinin aralıksız ve etkili olarak sürdürülmesi istendi. BASS'ın genel kurul açıklamasında Türklş'in, anayasa değışikliği için kampanya açması istendi. Kamu özgürlükleri ile işçi hak ve özgürlükleri için etkili, sürekli eylem ve mitingler yapılması gereği hatırlatılırken, Türklş'in işçi sorunları çözülmedikçe hükumetle diyaloğa girmemesi gerektiği hatırlatıldı. Genel kurulun oybirliği ile aldığı kararda, 1987 yılı içinde Türklş tarafmdan yapılması gereken somut eylemler sıralanırken, "12 Eylül 1980 sonrasında işçi örgütkrine ve yöneticilerine yöneltilen suçlama ve tasarruflar karşısında Türklş en azından 1CFTU kadar duyarlı olmalıdır" denildi. Türkîş'in tüm çalışmalannda temel hedefin, çoğulcu ve özgürlükçü demokrasiyi tüm kurum ve kuralları ile hayata geçirmek olması gerektiği vurgulandı. Bu çerçevede öncelikle sendikal haklarla ilgili yasalann ILO ilkeleri ile çelişen hükümlerinin en kısa zamanda yeniden düzenlenmesini sağlamak amaa ile tüm il ve ilçelerde aynı gün ve saatte başlatılmak üzere toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılması önerildi. çıkan öğrenciler ve yoldan geçenler, iki genç amatör müzisyen, eÛerindt maratonunun geriliminden biraz ols< diye düşünürken, yoldan geçenttr % Universitede konsi Ankarah ANKARA, (Cumhuriyet Bürosoj Belediye yetkilileri Ankara'da kömür sıkıntısı olmadığını bildirirler ken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri sıkıntının olduğuna ama büyük ölçüde bir sıkıntıdan sö2 edilemeyeceğini bildirdiler. Yine belediye yetkililerine göre, kömür almak isteyenlere ocak aymda sıra verildiği haberi doğru değil. Bakanlık y Hi lerine göre de böyle bir geciknK, ^obayla ısınan bina sahipleri için var. Ilgililerden alınan bilgiye göre, Ankara'nm bir mevsimlik kömür gerttksinmesi bir milyon 200 binle 300 bin ton arasında. Bu yıl haziran ayında, Ekonomik Işler Yüksek Koordinasyon Kurulu, Ankara'nın kömürünua Türkiye DemirÇelik Işletmeleri, Türkiye Taskömürleri lşletmesi ve Ankara Belediyesi'nce sağlanmasını Bakanlığa göre sıkm Çalıntı otoyla hırsızlık / stanbul (aa.) îstanbul'da çaldıkları otomobille hırsızlık yapan iki kişi yakalandı. tstanbul Emniyet Müdurlüğü Asayiş Şubesi Hırsızlık Masası ekiplerince yakalanan Mehmet Yardımcı ve Cengiz Heryer'in çaldıkları ve sahle plaka taktıklan Mercedes marka otomobil ve motosikletle "ise çıktıklarını" itiraf ettiği bildirildi. "tşyerı ve ev fareleri"nin, tstanbul'un çeşitli semüerinde yaklaşık 50 milyon lira değerinde video cihazı, ev eşyası, elektronik eşya ve teyp çaldıkları belirtildi. 8 kooperatif yöneticisine 'zimmef iddiası fzmir (Cumhuriyet Ege Bürosu) EgeKent L bünyesinde faaliyet gösteren 1498 ortaklı BağKur Sigortalıları Sınırlı Sorumlu tzmir Birlik Esnaf Evleri Yapı Kooperatifı'nin Yönetim Kurulu Başkanı Faik Iz'le 7 yönetici, zimmetlerine yaklaşık 200 milyon lira ' geçırdikleri gerekçesıyle savcılığa verildi. Akbıılut: Trafik kazalarım önleme çabaları yeterli değil ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, trafik kazalannı önleme yolunda gösterilen çabaların ne polis örgutünü ne de \atandaşı taımin edecek duzeyde olmadığını söyledi. Bakan Akbulut ayrıca şehir içinde ve dışında görev yapan polis memurlannın vatandaşla iyi üişkiler kurmasım. istedi. "Trafik Kazalannı Önleme" konulu seminerde konuşan İçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut, trafik kazalarının önlenmesinde polis teşkılanna buyük görevler düştuğünü söyledi. Akbulut, trafik kazalarırun oluşumunda tek kusurlunun trafîk teşkilatı olmadığını da kaydederek şöyle konuştu: "Kazalann onlenmesi sadece polisiye tedbirierk mumküo değildir. Ancak bunu böylece kabullenip görevimizi daha etkin bir şekiide >erine getirmekten kaçmamalıyız. Trafik kazalannın başlıca nedenleri arasında. insan unsuru ve bunlann eğitimi gelmektedir. Eger kişi trafik kaidelerini bilmiyorsa tabii ki kaza yapacakhr. O halde ehli>vt verirken kişinin trafîk kurallannı tatn oğrenip öğrenmediğini kontrol etmemiz gerekmekledir. Ehliyet verdikten sonra da sumculeri sıkı bir deneıirae tabi tutmak gerekiyor.". Ankara'nın ihtiyacı olan ı kbmürden henüz depoyâ ı buldu. Enerji ve Tabii Ka yetkililerine göre Ankara'ı 'Hutbeler Türkçe okunsun* C eylanpmar (uba) Şanhurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde hutbe ve vaazlarm Türkçe okunması için genelge yayımlandı. Ceylanpmar Kaymakamı Aziz tnci imzasıyla yayımlanan ve bütün köy caimileri imam hatiplerine gönderilen genelgede şöyle denildi. "Yapmış olduğum inceleme ve araştırma sonucu bav köy camilerimizde hutbe ve vaazlarm Türkçe'nin dışında bir dille okunmakta ve yapılmakta olduğu anlaşılmıştır. Bundan böyle kanunlora aykırı olarak vaaz ve hutbelerde Türkçenin dışında dil kullanılmayacaktır." HDPİÇİE UDP Kurucular Kurulu'n toplantıda, partinin kendit bekleniyor. HDP Genel Bı siyaseti dışardan izleyeceği bir süre bağımsız kalacağı Yazar yalnız siyasi yasaklt tartışılan maddelerinin de alınıp diyalogla çözüme kt ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) HDP Kurucular Kurulu'nun bu ay.î nunda yapacağı toplantıda partinİH f < hi bekleniyor. HDP'li yetkililer Genel Başkan M« met Yazar'm milktvekilleri, kurucu ve U başkanlanyla tek tek yaptığı göri melerde partinin siyasi yasama devi etmesinin mümkün olmayacağı izleni edindiğini bildirdiler. Üst düzeyde yetkili, "Bu şartlarda partinin deva mümkün göriUmüyor. Ay sonuna dı nı yapüacağını beklediğimiz Kurucu Kurulu'nda partinin feshine kesin g le bakıyoruz" dedi. Partinin feshi durumunda Genel G kan Mehmet Yazar'ın siyaseti dışart izl^meyi yeğleyeceği belirtiliyo1" Oı Başkanı Ülkü SöylemezoğhT. .; şimdilik bağımsız kalma düşüncesi olduğu, ancak bu Mecliste bağımsızolarak kalmanın zorluğunu dile getir ifade ediliyor. Parti fesih karan aldığı takdirde,) laşık 1012 milletvekilinin DYP'ye sayıda üyenin ANAP'a geçeceği, biı üyenin ise şimdilik bağımsız o\t Mecliste göreve devam edecekleri b tiliyor. 73 ilçeye devlet hastanesi Jfayseri, (Cumhuriyet) Sağlık ve Sosyal Yardım MX Bakanlığı'nm önümüzdeki yıl Türkiye'nin çeşitli illerine bağlı 73 ilçeye devlet hastanesi, 35 ilçede bulunan hastanelere de araç gereç ve para yardımı yapacağı bildirildL Sağlık Bakanlığı'nm "ilçe sağlık programının geliştirilmesi" konulu araşurmasma göre, önümüzdeki yıl içerisinde yapılâcak hastanelerin çoğunluğunu Sıvas bölgesi aldı. Buna göre, Sıvas'ın Divriği, Gürün, Kangal, Şarkışla, Yıldızeli ve Zara ilçesi ile Kayseri'nin Pınarbaşı, Tomarza, Yahyalı ve Yeşilhisar ilçeleri devlet hastanesine sahip olacak ve çeşitli illere bağlı 35 ilçe hastanesi de araç ve gereçlerle takviye edilecek. Izmir, Aydın ve DenizlVde 20 gözaltı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Siyasi polisçe Izmir, Aydın, Denizli ve ilçelerinde baslatılan TKP operasyonunda aralarında SHP'li eski sendika yöneticilerinin de bulunduğu 20 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, siyasi polis, gelen ihbarları değerlendirerek geçen ekim ayı sonlannda Karşıyaka, Bornova ve Torbalıda bir dizi operasyon düzenledi. Operasyonlarda yasa dışı TKP üyesi ve sempazitam olduklan iddiasıyla Kemal Tepe, Burfaan Baltacı, Ahmet Tatlı, Mehmet Çalı, Hamiyet Can, Ramiz Balta, Ali Osman Gök ile kimlikleri saptanan;ayan işçi ve memur gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sorgulamalanndan elde edilecek bilgiler doğrultusunda siyasi polisin operasyonlan Ege bölgesine yayacağı öğrenildi. Sinop sapığı aranıyor O ınop (aja.) Sinop'ta kadınlara baldıran bir sapığın l 3 yakalanması için emniyet gorevlilerinin seferber edildiği bildirildi. Sinop Emniyet Mudüru Mustafa Hergüner, sâldırıya uğrayan kadınların "sakallı" diye adlandırdıklan sapığın halkı tedirgin ettiğini beiinerek, "Sapığı yakalamak için her türlü önlemi aldık " dedı. KISA KISA • ttalya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rıccardo Bisognier, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ'un konuğu olarak yarın A nkara 'ya geliyor. • Yahşihan 'da meydana gelen patlamalarda zarar görenlere devlet yardımı yapılmasım ongören yasa tasarısı. TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Yardım mıktarını Bakanlar Kurulu belirleyecek. • Köy ve Mahalle tdareleri Muhtar Derneklerı Genel Başkanlığı'na Abdullah Yıldız seçildi. • Çanakkale'nin Biga iiçf ''de ılk ve ona dereceli okullar grip nedeniyle pazartesı gunune kadar tatıl edildi. İçişleri Bakanı Ak'ulut, sehir mer1 kezlerinde yanli ) >CIÎ park etmiş araçların anonsla Juyurulmalarına da karşı çıkarak, "Ben bu anonslan bir türlü içime andiremiyorum. Bunlarla çok kişi>i rahatsız ediyoruz. Bekleyelim şofor gelsin. ondan sonra gerekli cezayı keselim ya da şofor gelmivorsa arabayı çektiretim" biçiminde tavsıyede bulundu. Seminerde daha sonra soz alan Emniyet Genel Mudürü Saffet Ankan Bedük ise, trafik polislerinin 24 saat görev başında olmalarına karşm trafik kazalarının onlsnmesinde buyük mesafeler alınmadığını bildirdi. Bedük şöyle anlattı: "Bizler daha çok denelim mekanizmasını çalısürdık. Radar kootralleri, sivil ekip kontrolleri ve resmi kontroller yaptık. Bu arada ana hedef olarak suniculeri egilime tabi tutmak amacıyla bir yassı çıtardık. Kendi personelimizin egitimi uzerinde durduk".
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear