25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 EKÎM 1986 Ve ÖzaPa dış ııyarı şitli ülkelerden 144 yabancı fırma yetkîlisinin Türkiye'ye gelerek katıldıgı Yuvarlak Masa'ya Türk.tarafından başta Başbakan Tnrgut Özal ve bazı bakanlar olmak üzere DPT, Yabancı Sermaye Dairesi, Hazine ve Dıs Ticaret Müsteşarlığı ve Merkez Bankası gibi kunımlardan en üsl düzeyde bürokratlar, Türkiye'de faaliyette bulunan yabana fîrma ve bankalann yetkilileri ile bu yıl ilk kez mubalefet partilerinin liderleri konuşmacı olarak katılıyorlar. Business International yetkilileri, Türkiye'de siyasal ortam uygun olduğu için bu yıl muhalefet partüerini de toplantıya konuşmacı olarak davet ettiklerini ve bu davete Doğru Yol Partisi, Sosyal Demokrat Halkçı Parti ve Hür Demokrat Parti'den olumhı yanıt aldıldannı ve muhaiefet partilerinin toplantıda yapacatian konuşmalann, yabancılar açısından oldukça ügi çekici olacaguu kaydettiler. Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı ortaklı rırmalar arasında yapılan geniş bir anket çalışmasına dayanılarak seçimlerin öncesinde hazırlanmaya başlanan ve seçimlerin sonrasmda tamarnlanan Turkiye raporu ise toplantı için Türkiye'ye gelen yabancüara ve toplantıya Türkiye'den kaülacak yetkililere dagıtıldı. Yuvarlak Masa Toplantısı'nda tartışılacak konulara ışık tutmak ve Türkiye'deki son ekonomik durum konusunda yabancıJan bilgilendirmek üzere Busirje&s İnternational Ortadoğu Bölgesi Direktörfl David Johnson'un yönetiminde bazırlanan rapor, özal hükümetinin "medarı iftihart" olan "dış itibanmıziD"da tehlike sinyalleri verdiğini, ihracat gibi, ödemeler dengesi açığı gibi başaşağı giden ekonomik göstergderin yabancılar tarafından da farkedilmeye başlandıgını ortaya koyuyor. Raporu hazırlayan David Johnson, dün Business İnternational adına Turkiye'deki ekonomik durumu değeriendirirken, "1986'da ekonomik göslergelerin hiçbiri iyiye gitmedi, aksine kötüleşti. Buna ek oUrak ara seçimlerin anfandan siyasal ortam da gerginleşti" diyerek söze başladı. Ekonomide dunımun iyi olmamasına karşılık iş hayatımn "1x1" durumda oldugunu beiinen David Johnsoo, Türkiye'de enflasyonla ilgüı endekslerin birbirinden farklı obnası nedeniyle kendilerinin GDP deflatörüne göre yaptıklan çalışma sonucu 1985'te yüzde 45 olarak saptadıklan enflasyon oranının 1986 sonunda yıl ortalaması olarak yüzde 37'ye ineceğıni belirtti. Johnson, enflasyonun her ne kadar duşme eğiliminde olraasına rağmen, dttşüş hızının oldukça yavaş oldugunu ve bu yavaş inişin Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı şirketleri taımin etmediğim söyledi. Türkiye'de faaliyette bulunan yabana firmaiar açısından ülkenin bu yılki dış ticaret performansının da endişe verici oldugunu beiinen David Johason, ihracatın bu yıl sonunda 7.5 milyar dolar dttzeyinde kalacağırun artık anlaşıldığını, buna karşıhk ithalattaki artısın sürdüğünü hatırlattıktan sonra sözlerini söyle sürdurdü: "Göriiııen o ki, bu yu sonunda ihracat 7.5 milyar dolarda kahrken, ilhalat 115 milyar dolan bulacak. Bu durumda 4 milyar dolar dış licaret »çıgı olacak. Bay Canevi'un isi epe> zor, mutlak bir şcyler yapması gerekiyor. vabancı firmalann bümek istedikieri ise bu açığı kapatmak için ithalatın sınıriandınlması >oluna mı gidilecegi, devaluasyon mu yapılacağı, ihracatın mı teşvik edilecegi, yoksa tüm önlemlerin bir karmasının mı yapılacagL Öle yandan Türk hükümeti bu yıl 3.94 milyar dolar dolayiannda dış borc odemek zorunda. Sadece ihracat defi.il, transit ticaret getirteri de, turizm gelirleri de diğcr gonınmeyen gelirler de duşuyor ve gecen vıl 1 milyar dolar olan odemeler dengesi açıgının bu >ıl 1.3 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Oysa hukümetinizİB tahmini 300 ntl>on dolardı. Demek ki besap vanlışbgı var. Petrol fivaüanndaki dusüşün ekonominize yapacagı etkiler yaniı$ Uhmin edilmis." Bu durumun gelecek yıî düzeleceğıne iüşkin bir umudun da görünmediğine işaret eden Johnson, 1987'de Türkiye'nin 4.4 milyar dolar dış borç ödemesi gerektığını, buna karşılık ne ihracatta ne de diğer gelır kalemlerinde kısa vadede bir düzelmenin beklenmediğinî dile getirdikten sonra, "O zaman bu 4.4 milyar dolarlık borc odemesi, yine kısa vadeli dış borçlanmayla mı saglanacak? Bu a^ır dış borç yıikune kamuoyu nasıl tepki gösterecek?" diye sordu. Türkiyede kredi faizlerinin dunyarun hiçbir yennde görülmemiş ölçiide pahalı oldugunu, bu pahalılığın kısmen yüksek faizli Hazine bonolarından, kısmen de banka sisteminin yetenizliğinden kaynaklandığım dile getiren David Johnson, "Bugün için yabancılar açısından en önemli aokta, Özal kemer sıkma programına siyasal açıdan kısa vadede drvam edebilecek mi, yoksa siyasal gercekler ve seçmenlerden oy toplama kaygısıyla ekonomik reformlan ikinci piana mı itecek sorusudur" dedi. Dış ticaret dengesindeki açıgın ka HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/13 GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı l. Sayfada) Bu da bir cinayettr. Cinayetti; çünkü taş ocaklannın bulunduğu bölgede "hayati tehiike" olduğu, uzman tulirkişilerce saptanmış, belediyeye gereken uyanlar da yapılmıştı. Olaydan sonra ne oldu? Hiç! Olay günü basında birkaç eleştiri yazısı çıktı, o kadar. İnsan kadar ucuz ve insan kadar önemsiz ne var ki şu düzende? Yıkım olmuş, birkaç fakir fukara ölmuş, kim soracak ki hesabını? Hem "far>u tahsis belgesi" de varmış yıkılan gecekondu sahibinin. Var ya da yok, önemli mi? Gönderirsin dozeri, yıkarsın başına gecekonduyu. Bizde "devferoforrtes/"oldumolası hep fakir fukaraya, arkası olmayana, güçsüze karşı kanıtlanır. Egemen çevrelere bu otorite hiç söz geçiremez. Unutmuşsanız anımsatayım: 1977 yılı eylül ayında İstanbul'da Ümraniye mahallesinde Hazine arazisi üzerine gecekondu yapan yoksul yurttaşlarla bu gecekonduları yıkmak isteyen belediye ekipleri arasında kavga başlamış, olaya polis kanşmış ve bu çatışmada altı yurttaşımız polis kurşunları ile can vermişti. İlgililer, o gün Hazine arazisinin gecekondu sahiplerince isgal edildiğini ileri sürüp, bu yıkım işine yasal bir gerekçe bulmuşlardı. O günlerde istanbul'da KaJender Orduevi'nin arkasındaki tepenin de "işgal edilmiş bir Hazine arazisi" oldugunu, ancak bu "işgalcUerin" yoksul yurttaşlar değil, varlıklı kişiler oldugunu kanıtlayıp sormuştuk: Devlet gücü Kalender tepeferindeki işgali kaldırmaya yetmiyor mu? Devlet gücü, o gün için yalnızca Ümraniye'deki yoksul yurttaşlara yetmişti, Kalender tepelerindeki isgal ise görmezlikten gelinmişti. Kalender tepesindeki işgalin kaldınlması için karar mı gerekliydi? Böyle kararlar vardı. Emir mi? Emir de vardı. Yurttaşlar, ancak yasalar önünde eşitti. Ümraniye'deki yoksul yurttaş ile Kalender tepelerindeki villa sahipleri gerçekte eşit değillerdi. İşte bu yüzden Ümraniye'deki gecekondular, bu gecekonduda oturanların başlanna yıkıiıyordu. Bugün de çıkanlan "imar afları"n\n kimlere yaradığı belli değildir. Bu aflardan istanbul'da Boğaziçi'ndeki kaçak lüks villalar ve apartman daireleri mi yarartanmıştır? Yoksa başını sokacak bir oda yapıp, bir küçücük catının aitında barınan yoksul yurttaş mı? Gecekondu ağaları mı? Ege kıyn lanndaki o güzelim zeytinlikler içine oturtulmuş lüks villalarm sahipleri mi? Henüz bunların dökümü bile yapılmadı.. Değiştirilen imar planlan, yapsatçı müteahhrtiere peşkeş çekilen yeşil sahalar, yollan yapay olarak yükseltip "kod farkı"nöan işbitirici müteahhitlere kazandınlan katiar.. Arap şeyhlerine satılan Sevda Tepeleri, Ankara'ya bir türfü taşmmayan kömür, taş ocaklanndan fıriayan ölüm taşları ve yoksul yurttaşlann başlarına yıkılan evler! Bütün bunlar, ANAP'ın "ortadirBk"e armağanlan ve goklere çıkanlan o belediyecilik anlayışının ortaya koyduğu unutulmaz eserlerdir. MERALTAMER Türkiye'de ekonominin kötüye gittiğini, arük dış çevrelerin de farketmeye başladıklan dikkati çekiyor. 1980*den bu yana Türkiye'de her yıl Yuvarlak Masa Toplanüsı duzenleyen ve Türk hükümet yetkilileriyle yabancı şirket yetkililerini bu toplantıarda bir araya getiren Business International, dün akşam tstanbul'da başlayan 6. Yuvarlak Masa Töplantısının öncesinde Türk ekonomisini değerlendirdi. Business International Başkan Yardımcısı ve Ortadoğu Direktörü David Johnson, Türk ekonomisini değerlendirirken, İ986'da hemen hemen tüm ekonomik göstergderin kötüye gittiğine, buna ek olarak ara seçimler sonrasında siyasal platformda da gerüimli bir ortanun oluştuğuna dikkati çekti. Ekonomide durumun iyı olmamasına karşılık iş hayatının "iyi" durumda olduğunu dile getiren David Johnson, "Bugün vanlao noktada en önemii konu, Özal kemer sıkau progranuna kısa donemde dewm edebilecek mi. yoksa siyasal gerçekler karşısında seçmenlerden oy toplayabilmek için ekonomikreformJaniki>d pUn» mı ilecek sorusndur" dedi. Business International'ın Yuvarlak Masa Toplantıs, dun akşam Maliye Bakanı Abmet Kurtcebe Alptemoçbtfn konuşmacı olarak katıldıği ve 1987 bütçesi hakkmda açıklamalarda bulundugu yemekle başladı. Toplanulann öncesinde bir basın toplanUsı duzenleyen Business İnteraational Başkaru Jotm Haiey, Başkan Vardımcısı ve Ortadoğu Bölgesi Direktörü David Johnson ve Başkan Yardjması Volkmar ZtBer, toplanCıda dağıtılacak Türkiye raporu ve basına kapalı olarak yurütülecek oturumlar haklunda bilgi verdiler. Çe (Baştarafı 1. Sayfada) reformlanndan pek yararlanamamişlardır. • Demirel bâlâ 1970'lerde uyguladığı enflasyonist politikaniB Türkiye için dogru ilaç olduguna inanmaktadır ve gerek köylerde, gerekse kentierde seçmenlere "cepte daha fazla para" vaadinde bulunmakudır. Demirel'in danışmanlan, DYP iktidara geldigi takdirde sabit kura, itbalat sınırlamalanna ve negatif faizlere geri dönulebilecegini belirtmektedirler. • Türkiye'deki kemer sıkma politikası, bir efsanedir. Ücretler ve maaşiar dışında ekonomi her alanda canlandınlmış, büyümeye göre ayarlanmış, buna karşılık iç tüketimi sınırlamak için enflasyonun aitında tutulan tek unsur gerçek ücretler ve maaşlar olmuştur. • 1986'da enflasyon biraz diişerek yüzde 3540'lara inmiştir. 1987'de ise yüzde 30 olacağı lahmin edilmektedir. • 1986 sonunda ihracatın 7,5 milyar dolarda kalacağı, buna karşılık ithalatın II,5 milyar dolara ulaşacağı ve dolayısıyla dış ticaret açığının büyüyeceği görülmektedir. •Türk lirası dolar karşısında deger kaybeonektedir. 1987 sonu itibanyla en iyimser tahminle bir Amerikan Dolannın 11001200 lira olması beklenmektedir. Işçinin sabrı taşabilir barmasını onlemek ıçın ılhalatta sınırlamaya gidilmesi olasılığınm yabancılar açısından kaygı verici oldugunu kaydeden Johnson, Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı şirketlerin, Amerikan dolannın yıl sonu fîyatını 770 lira olarak tahmin eltiklsrini anlattı. Johnson. 19g2'de başlatılan ihracat tesviklerinden geriye bugün artık hemen hemen hiçbir $ey kalmadıgını, buna karşılık hükümetin ihracatı arttırmak amacıyla yeni bir teşvik paketini hazırlamakta oldugunu belirtti. Yabancı sermaye yasasırun çok elverisli olmasma rağmen, 1985'te Türkiye'ye giren yabancı sermayenin 95 miiyon dolar düzeyinde kaldığjnı, bu yıl da bu rakamın artmasırun beklenmediğinî vurgulayan David Johnson, ekonomik durumun yabancıya güvence verecek kadar düzelmediğine işaret etti. Konuşmasının son bölümünde DYP ve özellikle Süleyman Demirel konusuna da değinen David Johnson, yabancılann DYP'nin alternatif ekonomik programı nakkında bilgı sahıbi olmak istediğine, ancak muhalefetteyken yapılan vaatlerle, iktidara geldikten sonra yapılacak icraat arasındaki farkın da önemli olduğuna işaret etti. Başbakan ÖzaV.n tüm vaatlerini gerçekleştirememekle birlikte bu alanda olumlu sınav verdiğini ve kendisine bir dönem daha şans tanımrsa, muhtemelen hedeflerin çoğuna ulaşacağmı söyleyen David Johnson, Demirel'in ise daha önceki yülarda 6 kez denendiğine ve bir 7. kez başbakan olmayı isteyip istemediğinin de bilinmediğine, bu arada Türkiye'de uzun yıliardır faaliyette bulunan yabancı firmalann "insanın töylerini ürperten koalisyon dönemlerİBi" hâlâ unutmadıklarına dikkati çekti. ANAP'ta deprem sinyalî jeyin Üzmez ile 35 ANAP'lı da dOn DYP'ye üye oldu. DYP'ye katüma töreninde konuşan parti Genel Başkam Hiisamettin Cindoruk, "12 Eyliil'üo iki partisi bitmistir ve ara bo iktidan ortaya çıkanm ANAP'uı erimesine gelmiştir" dedi. Öte yandan lslanbul'da da Beşiktaş Belediye Medisi'nden 8 ANAP'ü üye hafu içinde istifa ederek DYP'ye geçti. Izmir ve Manisa orgütlerindeki huzursuzluk da kopma noktasına geldi. Biricaç güne kadar her iki il örgutünden de toplu istifalar beklendiği belirtiliyor. Kapatılan AP'nin Genel Başkanı Sttleyman Demirei'i önceki akşam uzeri evinde zıyaret eden Ankara'mn ceşith ilçelrinden ANAP'lı belediye meclıs üyeleri, dün sabah törenle DYP'ye kayıt oldular. DYP'ye katılan ANAP'lı belediye meclis üyeleri şunlar: ' Hulasi Güneş(Çankaya), Hüseyin Kocabaş(Altındağ), Kenan Argun(Haymana), Gazi BalamaçfKeciören). Ahmel Beyaz(Elmadağ), tbrahim Kusdemir(Keçiören). Vatan Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman'ı 1950 yılında Malatya'da silahla yaralayan, ANAP hükümeti kurulduğu dönemde Sağlık ve Sosyal Yardım BakanUğı'nda müşavirlik görevine getirilen ANAP Çankaya delegesi Hüseyin Uzmez ile 35 ANAP'lı da dün DYP'ye üye oldu. DYP Ankara Milletvekiü" Abdollab Nejat Resuloglu, Süleyman Demirel ile söz konusu belediye meclis üyelerini kendisinin görüştürdüğünü belirterek, "Ankara'da Belediye Medisi'nde. İl Genel Meclisi nde de gnıp koracagız" dedi. DYP Genel Başkanı Cindoruk, DYP'ye katılan üyelere hitaben yaptıgı konuşmada, 12 Eylül'le gelen birçok kurumun çöktUğünü ve çökmekte oldugunu, geriye yalnızca iki şeyin kaldığıru söyledi. Bunlardan birincisinin baa politikacılara getirilen yasaklar, ikincisinin de bu hükümeti oluşturan ANAP oldugunu anlatan Cindoruk, şöyle devam etti: "12 Eylul'ün iki partisi bitmistir ve stra bu iktidan orta>a çıkaran ANAP'uı erimesiııe gdmiştir. Bunun belirtileri de memleketin her yanında ortaya çıkmata başlamıştır. Erzurnm'da, hafta sonunda tstanbul'da, eski arkadaşbuınuzuı yuvaianna dönuşleriai yaşadık. Bugün burada aramıza kaulanlar \ar. V asaklar konusunu da Meclis mutlaka kaldıracaktır. Çunkü yasaklı o insanlar, bu Meclisin içinden çıkmış kişilerdir ve Meclis bu yasaklan sürdürerek kendi kendine ihanet edemez". DYP Genel Başkam, Cumhurbaşkam Evren'in de yasaklar konusunda eski tutumundan vazgeçtiğini ve yasaklann kalkmasına karşı olmadığjnı anlatan beyanlarda bulunduğunu vurguladı. Bu hükümetin azınljk hükümeti dunımuna geldiği, 1987'de yapılacak erken secimde DYP'nin tek başma iktidar olacağı ve Türkiye'nin önünün aydınlık olduğu yolundaki göruşlerini yineleyen Cindoruk, hedeflerinin Adalet Partisi'nin 79'daki son oy potansiyeline varmak oldugunu söyledi. Cindoruk, 12 Eylül sonrasında ve 6 Kasım koşullannda başlayan siyasal göçün, yuvaya dönüşe geçtiğini, yolun zaten kendilerinden ayrılmadığını kaydetti ve "Demokratik sağ dağılmamışbr, dagıtılnuşlır, dağıtan da bizler degiliz, 28 Eylül'de millelin, demokratik sagın Doğru Yol'da ve sağın vazgeçilmez lideri Sayın Demirel'in etrafında toplanması işaretini vermiştir" dedi. DYP Genel Başkamnın konuşmasından sonra Ankara'mn çeşitli belediye meclisi üyelerinden 6 tanesinin DYP'ye katılma törenleri yapıldı. ÖZAL: KİM NEREYE GİTMEK ISTtVORSA GÜLE GÜLE Başbakan Tnrgut ÖzaJ, ANAP'lı bazı belediye başkanlanrun DYP'ye katılmalan konusundaki bir soruyu yanıtlarken, "Kim nereye gitmek istiyorsa, göle güle" yanıiını verdi. Özal, Manisa Belediye Başkam ErIu|rol Dayıoglu'nun "Artık ANAP'lı degilim " biçimindeki sözlerinin hatırlatüması üzerine şuniarı söyledi. "Kim nereye gitmek istiyorsa ve 'Bastarafı I. Sayfada) bımu da beyan ediyona, giile gnle. Her zaman da söyledim, restini goriırüm. Herkesin restini göriirüm. Ama şu lcadanm so>leye>im. Ne kadar gayret sarfetseler, iki oç tane adam va aJıriar. ya alamaziar. Şündiye kadar eger bakarsamz, difer partüerden çok belediye başkam, tl Genel Meclisi üyesi transfer ettik. Onun için luzıunsuz ha>a >apraaya kimse gayret etmesin." İSTANBUL'DA tSTİFALAR Beşiktaş Belediye Meclisi'nin ANAP'b iki üyesi Faik Bozdakve Y«»ar Demirboşnak DYP'ye geçmedikJerini söylediler. Beşiktaş Belediyesi'nin dünku toplantısında söz alan Faik Bozdak, bazı gazetelerde DYP'ye gectiler şeklinde isimleriain yer aldığını kastederek, DYP'ye geçmderinin söz konusu olmadıgmı sdyledi. çe baskanıdır" dedi. Her iki gnıbun uzlaşmaz tavırlan nedeniyle önümüzdeki günlerde partiden istifalar olabüeceği bildirildij MANtSA'DA KARGAŞA Manisa'da Belediye Başkanı Ertugnıl DayıoğhTnun örgütle zaten bozuk olan ilişkileri, ara seçimlerden sonra tamamen koptu. İkinci bölge adayı olarak her zaman karşı çıktığı Mehmet Kececüer'in çıkanlması üzerine, seçim çalışmalarına pek karışmayan Dayıoğlu, seçimlerden sonra "Ben dememiş miydim, bonlarla bu iş olmaz" diyerek orgütü ve Kececiler'i suçladı. Parti içinde "Ben bagımsız ANAP'hyım" sözleri tartışılırken, Dayıojlu, "Meclis üyeleri biryeminli conta ve kendilerini eski il başkanı Kadir Benzergil idare ediyor. Teşkilat hep beni engelledi. Ben Manisa'ya hizmeti amaç edindim. Menfaatlerini engelledigim meclis uyeleri ile partililer karsıma çıktı. Bildi|imi japacagım" dedi. Dayıoğlu sözlerini, "Ben kurt politikacıyım. Manisa'nın tarzamyım. Bu ANAP'lı yeminli cunla nerdeyse ayagımdan donumu biie alacakn. Oyle yagma yok. Ben Clay ım. Onlan ringte işle böyle yere sererim. Şimdilik ANAP'tan istifa etmiyomm ama A.NAP'lılan da tanımıyonım" diye tamamladı. EVET/HAYIR OKT4İ AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) in, Ataç'ın günlükleri de vazgeçemediğim ömür toplamlarıdır. Birsel'dir ilk kez günlükierini okurlara sunan... Çoğu kişi def32 üyesi bulunan Beşiktaş Belediterlere günü gününe not tutar. Hesaplar, buluşma saatleri, işye Meclisi'nin geçen haftaki oturuler, güçler, tanıdık adları vb. Unutmak istemediğimiz bilgilerı Deri ve kürkfuarmm attmcm, tstanbul'da TÜYAPmermunda, ANAP'L sekiz meclis üyesi dir bunlar. Ben de çocukluktan ben güniük tutanlardanım. Özelezinde açıldı. 40 firmanın katıldtğı fuarda, Şili'de yetipartilerinden istifa ederek DYP'ye şen öıel bir tavşandan yapuan "jtnsila " adh kürk dikkatleri çekiyor. Bu kürk 30 miiyon lira değertnde. likle 1940'larda büyük bir inatla sürdürdüm bu işi. Kısa kısadır geçmişlerdi. Beşiktaş Belediye Mecbu notlar, küçük defterlerde durur. Arada bir bunlardan biröyYaklaşık yarvn milyar lira değerindeki standlardaki kürklerin sigortatan otmadığı öğrenüdi. lisi'nde istifalardan sonra ANAP'lı kü, bir roman çıkar diye düşünürüm. "Düş Ekmeği" adlı kısa uye sayısı 17'ye düşerken, DYP'ye romanım 1940 yılı anılanna dayanır. geçen üyeler, ANAP'tan istifa edecek üye sayısmın önümüzdeki günSalâh Birsel'in 1945'ten 1956'ya; 1972'den 1975'e kadarki lerde 1516'yı bulacagını önesürdügünlükleri Ada Yayınlan'nda çıkan "Hacivat Günlüğü"nde bir (Baştarafı 1. Sayfada) yor. Her halükarda, cumhuriyet bö(Baştarafı J. Sayfada) ler. araya geldi. 198085 arasındaki günlüğu de "Yaşlılık Günlüğü" kümetleri baskıya boyun egmez" kar3) Türkiye, jeopolitik konumu itiAlptemoçin, TBMM Plan ve adıyla yine Ada Yayınlan'nda çıktı. Diyeceksiniz ki, 19561972, şılığım verdi. bariyle ozel bir durumu haizdir. Bu İZMİR KAYNIYOR Bütçe Komisyonu'nda KDV Ya19751980 arasında ne oldu ki Birsel o yılları sessizlikle geçiryüzden söz konusu özellik göz önüNATO Genel Sekreteri Lord CarEge büromuzun haberine göre sası'nda değişiklik yaparak, Bamiş? Belki o bu yıllarda da günlüğünü günü gününe tutmuşne alınmalı ve Ankara'dan Bu arada Manisa ilçelerinde rington ise, dun Gleneagles'te yaptıManisa ve Izmir ANAP örgütlerinkanlar Kurulu'na farklı KDV "yapamayacağı" şe\ler istenmemeliANAP'tan DYP'ye geçişler hızlanğı basın toplantısında, taktik nükletur, ama şimdilik göz önüne sermek istemiyordur. Ya da yaşade ara secim yenilgisinin ardından oranlan uygulama yetkisi verildir. dı. Manisa DYP 11 Başkanı Cüneyt er silahların modernJeştirilmesi ve başlayan kargaşa buyürken, önumın uğraşlan, dıdinmeleri arasında zaman ayıramamıştır bu mesini öngören yasarun görüşülKaraosmunogJu önümüzdeki günler"payiaşımı" çalışmalarının halen müzdekı günlerde toplu istifalar olaMilli Savunraa Bakanı'nın daha işi sürdürmeye... de toplu bir geçiş töreni düzenleyemüttefik askeri komutanlığı tarafınmesi sırasında yaptığı açıklamacağı ve bunlarm DYP'ye kayacağı sonra Turk gazetecilerine yaptı|ı Ben de 1965'te başladım Güncemi yazmaya, daha doğrusu ceklerini belinerek, "Akhisar. Sodan sürdürüldüğunu, yeni gelişmelebildirildi. açıklamalara göre ise, atom başlıklı da, faturalı yaşam ili ilgili duzenyayımlamaya.. Benimkilerin BirseTden aynmı, yayımlanmak için ma. Gördes, Alasehir. Sangöl ve rin Norveç*te yapılacak bir sonraki yeni taktik nükleer silahların reddclemenin "gerekli görüldügünde yazılması, daha doğrusu Güncemin bir bölümünü yayımiaANAP Izmir örgütündeki kargamerkezde A^AP'tan partimize geNükleer Planlama Grubu toplamıdilmesi anlamına gelen bu "duyunı" yapılacağını " kaydetti. Bakan mam... öteki bolümler ne oldu diye sorarsanız, yırtılıp atıldı. şaya il başkanı Ranüz Sevinc, çözüra çenler var. Başvuruiar çok. Bunlan sında dcğerlendirilecegini söyledi. diğer üye Ulkeler tarafından Alptemoçin, "Vergi iadesinde toplayıp merasimle kaydedecegiz" bulamadı. Orgut, merkez üçe BeleKişi olarak neler düşünür, neler yaşarız, ama bunu çoğu kez "olumlu" bir yaklaşım ve anlayışla Türkiye'nin bizzat, Milli Savunma yüzde 20 oranı oygnlaııan ilk dibiçiminde konuştu. diye Başkanı Süna Baykal ve ANAP karşılandı. Bakan'ın !am deyişi ile Bakanı'nın ağzından yeni atom başkendimiz bile unutmak isteriz. Ya da güzel şeylerse onlar, kenlimin >ükseltilmesi yetkisi Bamerkez ilçe başkanı Sevinç Fişek "Turkiye'deki kamuoyu ve basını yalıklı silahlara "rest" çekmesinden dimize saklarız... Benim Güncem 1969'la 1983'ü belirli ERZURUM'DA KAYMA luuriar Kurula'ndadjr. Bakanlar yanlılan olarak ikiye bölünürken, kından ilgilendiren nükleer sorun kosonra NATO gözlemcilerine göre, araralıklarla kapsar. Bu arada Erzurum'da da ANAP'Kurulu da yetkisini gerekli eörnusunda artık tereddude mahal bı"Merkez ilçe belediye meclisinde tık Ankara nezdinde kısa vadede Salâh Birsel'in Günlük'lerini yeniden okurken dalıp gidiyotan DYP'ye katılmalar oldu. Erzudüğünde kullanacak" diye rakma>aak bir açıklama japddı. Bugrup başkanı kim olacak?" tanısma"çok fazla bir baskı yapüması" bekrum ve bazı ilçelerinde partisinden rum geçmiş zaman parçalarına. Birsel'i 1940'ta tanıdım. Serrada tutum gayet sarih bir şekikte ankonuştu. sı da buyüdü. Fışek de, Baykal da lenmiyor. Ancak, "modernleşme ve ayrılarak DYP'ye katılan ANAP'iıyetifunun dergisi yönetim yerinde... Kırk altı yıl geçmiş gitmişl laüldı. Bu, diger ülke bakanlan tagrup başkamnın kendileri oldugunu paylaşım sürecirtin" 1996'ya kadar Maliye ve Gümrük Bakanı ların listesi şöyle: rafından ise olumlu bir yaklaşım ve İnanılır gibi mi? Günlügünde, bu yüzden sık sık benim adım devam edeceğini hatırlatan bu gozsöylerken, önceki gün Ankara'ya giAlptemoçin, farkb KDV oranlaanlaıışla karşılandı." lemcıler, sonınun belirli aralıklarla den il başkanı Ranüz Sevinç, dün geçer. Necatigil, Sabahattin Kudret, Tırali vb... Çünkü o 19401ı, Narman Belediye Başkan Vekili rının hangi mal ve hizmete nasıl yeniden gündeme geleceğini ve bu partide bir toplantı yaptı. Baykal ile Zeki Yavuzlürk, "Peki bundan Feyyaz Yazıcıoglu, Narman ilçe ör50 li yıllar, yazın dostiuğunun gundelik yaşam biçimi aldığı bir uygulanacağmın bu aşamada bearada da "TürkiyeŞe baskı olmazsa Fişek'in katıldığı toplantıda Sevinç, sonra da Türkiye'ye yeni bir baskı uygutünden Temel Tas ve Yonetim Kuzaman parçasıdır. lirlenmediğini bildirerek, özellikbile telkinin olabilecegini" ifade edıAnkara'da aldığı talımat doğrultugulanırsa tavır ne olacaktır?" sorurulu'ndan beş uye, Şenkaya'dan Birsel, duygulannı, düşüncelerini saklamadan açık açık yazle ilaç, sağlık ve kültür hizmetyorlar. Nitekim, Miüı Savunma Basunda Baykal'a grup başkanının suna ise, "Cumhuriyet hukumetlerine Cengiz Ünal, Oltu'dan Cemai Çakmış. 2 Kasım 1950'de "Sanata ilgi gösterilmeyen birçağda ya~ leri için düşük oranlı KDV uykanı'nın Federal Almanya temsilcisi "merkez ilçe başkam" oldugunu tebbaskı yapılamaz. Zaten NATO da bir mak, Haklu Aslan, Karayazı'dan beştyoruz. Bunun nedenleri çeşitli. Bir kez okul programlannda gulamasını düşündüklerini söyLuther Ruhl ile dün yaptığı görüşmebaskı organı değildir. L'stelik, bizzat liğ etti. Sevinç, "Ankara'da yeni baiediye meciis üyesi Sait Alp, Aslan de yalnız ikili savunma sonınlan uzesanat eğıtimini sağlayacak dersler, sorunlar pek önemli bir yer ledi. Alptemoçin, KDV'nin fiGeneral Rogers, nükleer modernleşBoztas, Şakir Deniz, Tekman'dan kan obnuş mületvekflerini kutladım. rinde durması ve Bonn yetkilisinin tutmamaktadtr. Sonra öğretmenlerimizin pek çoğu bir sanat eğimenin üye ülkeierin bilafına gerçekyatlan arttırdığı eleştirilerine yaZülkuf Işık, İlçe İdare Kurulu üyeDonüncf loplantı vaptım. Yasada Almanya'daki nükleer mühimmatm kştirilemeyecegini açıklamış bulunulerinden Sadık Han. b'mi yapmaktan çokça uzak bir durvmdadır. öğrenci değil lisedurum acık. Grup başkanı ANAP ilnıt olarak şuniarı söyledi: Türkiye'ye depo edilmesi konusunu yi, yuksekokulu bitirdiği zaman bile sağlam sanat adına bir şey "KDV'nin fiyatlan arttırmayeniden "cıtlatınaması". gozlemcilere öğrenemediği gibi, birtakım kaba ve zevkten uzak sanatçı çayacağı kanaatindeyım. 1984'ün göre, Yavuztürk'ün oturum sırasındş ANKARJttlan YALÇ1N POĞAM lışmalannı da sanat diye bağnne basmaktadır... Sanat, bu bir son aylannda KDV uygulamaAnkara'mn tutumunu "tarttşmaya eğitim işidir" sından önce menfi yayın baslamahal vermeyecek bir biçimde" bilbir "stratejiden " daha söz edi muhalefete geliyoruz, bu kolay (Baştarafı 1. Sayfada) dı. Kamuoyu, fiyaüann artaca1950'den 1986'ya getoik, Birserin yazdıklan güncelliğini koliyor. DYP'liler bütçeningeçme değildir." Sorulan ısrarla sürdü dirmiş oimasından kaynaklanıyor. ara seçimlerinden sonra ANAP'ı sini bekliyor. Şu sıralarda dört rünce, "Madem yeriniz burasty Yine bu gozlemcilere göre, önümüz ğı yolunda oluşturuldu." ruyor. Hatta daha da beter bir durumdayız şimdiL 1950'de şideki aylardan itibaren NATO Başkofena hırpahyor. İki yönden hır beş ANAP mtlletvekiliyle "»*/ ir, öykü kitaplan 23 bin satılırdı. Bugün de öyle, haydi bin dadı, ANAP'ta işiniz neydi ve mutanlığı nükleer modernleşme pahyor. ttki, Mecliste yürüt fıkı Uiski" içindeler. Parti örgü DYP'ye geçmek için neden bu nusunda Turk askeri yetkilileri ilekoha çok olsun, hepsi bu!. temekle olduğu veyürüteceği mu tü düzeyinde "atılan çengeller" Birsel'in günlükleri konu açısından çok zengin. Ama en çok kadar beklediniz'' sorusuna pek masa geçerek ve özellikle de Anka (Baştarafı 1. Sayfada) haiefet açısından. tkincisi de ül bir süre sonra Mecliste "millet makul karşılık veremiyorlar. ağıriığını duyuran şiir ve sanat konulan. Birsel'in düşünceleri ra'mn konumlandırılmasma ilke olaBirliği lideri Gorbaçov, ABD'nin kenin çeşitli yörelerinde ANAP' vekili sıradan düşünmeyi seyenlere 'aykın' gelebilir. ama hepsinde düzeyinde atılan Bununla birlikte "DYP'nin rak karşı çıkmadığı kısa menzilli 55 Soyyet görevlisini sınır dışı lı belediye meclisi üyeleri, il ve çengellere" dönüşecek. Kısaca, ara seçimlerde aldığ yüzde 24 atom toplarının modernleştirilmesi aydınlatıcı bir yön var. İşte 'zekâ' ile 'us'u ayırmak gerektiğini edeceğini açıklama^ından sonra ilçe yönetim üyelerinin DYP'ye DYP özal'ı hiçbir biçimde rahat oranındaki oy ve ANAP'm yüz konulannı görüşecek. belirten bir parça: "Zekâ ile usu birbirinden ayırmalı. Zeki adam, bir açıklama yaparak bu ülkeye transfer girisimleri yönünden. bırakmayacak. günlük zorfuklann içinden kolayca styrtlabilen adamdır. Akıllı de 32 'ye düsmesinin" ANAP'karşı çok sert önlemlerle misilBuna karşılık, ANAP cephe tan DYP'ye geçişte önemli rol KERKÜK SPEKÜLASYONU adam ise, günlük zoriuklan tarih içine oturttuktan sonra onlara Cerçi, şu anda "ANAP'tan lernelerde bulunacaklannı bildirÖte yandan, İran ve Suriye'nin, çözüm aramaya çalışır. Olaylann mantığı zeki adamı ilgilendirDYP'ye büyük kaymalar" biçi sinde özetlediğimiz DYP girişim oynamakta olduğu da gözlerden di. VVashington'da konuşan BeIrak'ı "çökertmesi" durumunda kaçmıyor. mez. Zeki adam, olaylann o andaki görünüşuyle yetinir. Olayın minde niteleyebileceğimiz Oyle lerine asık suratla tek bir yanıt yaz Saray sözcüsü de diplomatKerkuk boru büyük transferler yok. Ancak, veriliyor: "İstifalar bizim genel Oyle görünüyor ki, bundan Türkiye'nin deIrak'a gireceği, hattını nereden gelip nereye gtftiğini eşeieyen, değerlendirmesini de lar savaşının Moskova ile yürükorumak için bunun ANAP üyeliğini bırakıp DYP'ye merkeze intikal etmiş değil." sona Özal'ın "Partisini ayakla da NATO tarafından destekleneceği olayın değil, tarihin yönüne göre yapan adam akıllı olandır." tülen silahsızlanma görüşmelerigeçmekte olanların sayısında da Parti değiştirmeyle ilgili törenler tutabihnesi" iyice güçleşiyor. yolunda Brüksel mahreçli olarak bir ni engellememesi gerektiğini "\aşlılık Günlüğü"nün son parçalanndan biri de şu: ")/Bşlılık dikkati çeken bir artış görmez düzenleniyor, ama ANAP genel Mecliste kendisini "çok sert bir İstanbul gazetesinde çıkan haber Milbildirdi. ftok diye mantarı çıkmış bir şişedir. Rousseau der ki: Canlılığmı likten gelinemiyor. Türkiye'nin merkezi''resmiistifamektubu" muhaiefet" bekliyor. örgüt dü li Savunma Bakanı tarafından "güyitiren düşgücüm artık eskisi gibi kendisini kişkineyen konular Sovyetler Birliği, ABD'nin önçeşitli yörelerinde DYP örgütü bekliyor. ANAP genel merke zeyinde DYP'nin atağı kolay di lünç, maksallı ve tamamen gerçek önünde ateş almıyor. Duşgücumün şimdiki ürunlennde. yaratceki gün 55 diplomatın sınır dıdışı" olarak değerlendirildi. Hem Sa"ANAP'tan üye almak zinde yönetim kadrosunun "mo necek gibi gelmiyor. Sanırız, madan çok anımsama var. Ystilerimin tumü ılık bir uyuşukluğa şı edileceğini açıklamasından amacıyla'' var gücüyle çalışıyor. raii hayli ^ozuk. "' Kimsenin yü özal bundan böyle ekonomiyle, vunma Bakanı hem de Türkiye'nin itdaldı. Rousseau bu satırlan aftmışında söylemiştir. Benimse! sonra Moskova Büyükelçüigİ ve örneğin, bu hafta sonunda Is zü gülmüyor. dış politikayla, ülkenin diğer so tifak nezdindeki daimi temsilcisi Osyaşım geldi aftmış altıya. Ben de yavaş yavaş kafamın eski koLeningrad Konsolosluğu'nda çaman oicay, sorunun "NATO koritanbul'da da "ciddi sayüacak Östelik son zamanlarda yur runlarıyla "Başbakan olarak" doriaiıoda bile ele ahnmadığım" beşarlığını yrtirdiğini herkeslere Han etmeye hazıhanmalıyım." . lışan 5 ABD'li diplomaltan ülkekaymalardan" söz ediyor DYP dun çeşitli yerlerinde görülen çok daha az ilgilenebilme fırsatı lirtti. Zeki Yavuzturk, Turkiye'nin si yi terk etmesini istedi. Sovyet DıBöyle diyor Birsel. Ama Günlükleri, 'Salâh Bey Tarihi', de. yönetimi. Dün Ankara'dan altı "protestolara" dün bir yenisi bulacak. Parti sorunlarına çok yaseünin "Yunia sulh. cihanda sulh" şişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennaneme kitapları, böyle bir 'koşarlık yitmesi'ni hiç mi hiç belli etbelediye meclis üyesinin D YP'ye daha eklendi. Başbakan özal, daha fazla eğilmek zorunda ka ilkesi oldugunu hatırlattıktan sonra, di Gerasimov, bu yeıierde görevmiyor. geçişi, Mersin, Antalya, Adana, partisinin toplantısı için genel lacak. "Türkiye, Kerkuk boru haftına çok lendirilmiş 260 Sovyet vatandaBirsel'in Gunlükierinde herkes kendini bulabilir. Kapakta da • para yatırmıştır. Bizim temennimiz Manisa'da sade üye ler in merkeze geldiği sırada, bu kez Kendi partisinden DYP'ye şına da işten el çektirileceğini ve yazıldığı gibi bu günlükferde 'yok' yoktur. ANAP'tan kayıtlannı sildirme "bankerzedeler" önünü kesip kaymalar çorap soküğü gibi baş buna bir zarar gelmemesidir. Ama bu kişilerin yerine başka ülkelerleri, bir DYP'linin deyişiyle "paralannı istediler." özal, hiç layıp, sonradan hızlanırsa... Irak'ın yenilgisi durumunda, bizim den yenilerinin alınmasının da Kerkük'u alacağımız ve buna da NA"ANAP'ın altını yavaş yavaş bir soruya yanıt vermedi. ANAP özal'ı güç, ama çok güç günler yasaklandıgını belirtti. GorbaTO'nun kol kanal gereceği yolundaoymanın " göstergesi olarak ni genel merkezi, kısaca, "dağınık bekliyor siyaset kulvarında... ki habeıier tamamen uydurma ve ha çov, dün televizYonda >aptığı 50 teleniyor. ve sıkıntıh.." Süleyman Demirel'in özal'la il yal mahsulıidür" şeklinde konuştu. ANKARA, (Cumhuriyet Bü ndeki görevine geri dönecefini dakikalık konuşmada ABD'nin ANAP'tan D YP'ye geçenlerin gili bir sözu siyasal kulislerde ku ABD'YE DESTEK ANAP tarafından getirilecek açıkladı. Sovyet diplomatlarını sınır dışı rosu) Hazine ve Dış Ticaret yasa tasarılanna, günlük politi bazılarıyla konuştuk dün. "Ne laktan kulağa dolaşıyor: etme kararını "rezilce bir eski Müsteşan, Manisa 1. BölDiğer taraftan, dün Iskoçya'da so"Anasmdan emdiği sütü burkaya ve önümüzdeki günlerde den parti değistiriyorsunuz'' soPakdemirli, dün ANAP Gencl^ uygulama" olarak niteledi ve bu ge'de seçimi yitiren ANAP adanundan getireceğim onun, ba na eren NATO Nükleer Planlama bütçeye dönük DYP muhalefe rusuna, "Bizim asıl yerimiz Merkezi'nde partiden istifasını nu "hoşgöriiyte" karşılamayaca yı Ekrem Pakdemirli, dün Grubu toplantısında müttefik ülke £ burası" karşılığını veriyorlar ve kın, siz hele bekleyin, daha ne savunma bakanlar: Reykjavik arife kanru belirterek çok sert önlem ANAP Oyeliğinden istifa etti. tinin yanı sıra, yine Mecliste Genel Başkan Yardımcısı ANAP milletvekillerine dönük ekliyorlar. "Biz, iktidan bırakıp ler yapacağım ona..." sınde ABD'ye tam destek verdiler. Pakdemirli, Ege Üniversitesi'met Keçedkr'e verdi. ler aJacaklannı söyledi. Ifeni nükleer silaha Faturah Süperlerin Pakdemirli istifa etti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear