Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Izlenımının başında vurguladığı da genel eğitim konusu olmaktadır Yıne bu gelişme konusunda: "Turkiye'de, hatta bu harp de\rinde bıle, devam eden sanayi ve ekonomık kalkınmadan da daha fazla takdıre layık bulduğum şey, sosyal sahada ve oğretim ve eğıtim bakımından yapmış olduklan devnmlerdır" gözlemi dikkate değtr bulunmaktadır. Gene bu konudaki değerlendirmesı de: Eskı bir geleneğı yıkan bu devrım, kollara ışaretler takılmadan, unıformalara burunulmeden, kitleler asabı heyecanlarla dalgalanmadan yapılmıştır" şeklindedir. O dönemaekı statusu ile (Roberts College) olan Amerikan eğıtım kururaunu bizım kendı övunulecek kurumlanmızı gostermemiz nedeniyle ziyarete vakıt bulamadığtnı da yıne W.Willkıe uzulerek vurgulamaktadır. Ama bunun yanında "Ben hocaları ıle bırlikte kendilennın yaptıklan basıt bır kö> okulunda durarak Turk çocuklarını ulusal marşlarvnı söylerken dinledim. Bu çocuklan bır zaman Anadolu'da gelişmiş zanaat hareketleruıden doğma halk danslannı oğremrken seyrettım. Bu çocuklann oğretımı modern eğıtım ve oğretim yontemlenne uygundu ve örneğın dersleri arasında fennı zıraat okuyorlardı" yolundakı gozleminden sonra "Bu bir dönum noktasıdır. Bir daha geriye dönulmeyen bır dönum noktası" sonucuna varmaktadu1 Yalnız bu sonucu bugun biraz uzuntu ile arumsamak gerekıyor! Eğıtım ve öğretım konusunda bulunduğu v e maddi olanaklann Lozan'dan başlayıp, bir buyuk çok yetersiz olduğu donemlerde ülkede devlet başkanlığma aday başarılan ulusal eğıtım aşamalaolmuş bir yabancının gözlem ve rının kıvanç vericı orneklennı değerlendirmelerine yanı genye de, bir yabancının kalemınden doğnı neden uzanmak gereğinı yukanda ozetlemıştim. duyduk diyenlere yeni çıkan bır yasayı ele alarak yanıt vereceAmlan kanunun aynı maddeğım. sinın son fıkrası ıle: "Bu okul9 Kasım 1985 tarihli Resmı larda idare, eğıtimoğretım faaGazete'de 3236 sayılı bır kanun "lıyetlen, oğrenci ve öğretmen ucyayunlandı, Özel oğretim ku retleri ve dığer hususlarla ılgıli ışrumlanna ılişkin bu bir madde lemler kurum ıdaresmce hazırlalık kanunda 625 sayılı kanunun nan esaslara göre yurutulur" ayrıcalığı da bu yabaneı kurum3035 sayılı kanunla değişik 5. maddesi yeni bir şekıl almakta lara venlmektedir. Imparaıorluk dönemınde venlen ayrıcabklann dır. devletin karşısına "kapitulasMaddenin 1. fıkrasında: "Yalnız yabana uynıklu öğren yon" tantmlaması ile çıktığının cilenn devam edebileceğı ulusla ve Lozan'dakı çetin muzakererarası oğretim kurumu (yuksek lenn devlet havatında kısa sayılacak bır surede unutuluvennışoğretim hanç), yabancı u>Tuklu gerçek ve tuzel kişiler tarafından çesine çıkanlan bu yasa çok dudoğmdan veya Turk vatandaş şundurucu olmaktadır. larıyla ortakhk yolu ile 6224 saTurkıve'nın borç sarmalında yılı Yabaneı Sermayevi Teşvık bunaldığı şu dönemde ekonomık Kanunu çerçevesınde, Bakanlar durumun tartışmaları devam Kurulu'nun ızni üe açüabıhr" ediyor ve edecektir. Bu dönemhukmu getınlmıştır. de \abancı sermaye>e tanınan ayncalıklar ayn bir inceleme koBu>uk ödunlerle derin yaralar almış "öğretım birlıği" ılkesini nusudur. Ataturk'un karşılıklı bır yana bırakalım. Lozan'da çe çıkarlar dengelı olma koşulu ile tmjnuzakexelere konu olmuş ve yabana sermayeye karşı olmadıtanh ıçmdekı seyrı ıtibanyle ğı bılinmektedir. Yalnız "öğTeTurk\>e Cumhurıyetı'nın kuru tim bırüğı" ılkesıne ve ulusal eğiluşundan ben uzerınde tıtızlikle time ödun vermeden bağlanan durulmuş yabaneı oğretim ku Ataturk duşüncesine karşı eğitim alanında açık ödunler vererek rumlannın vanına bır Yabaneı Sermayeyı Teşvik Kanunu'ndan yabaneı sermaye>e kapı açılmasının açıklanabılmesı olanaksız yararlanacak ayncalıkh oğretım kurumlannı katmanm Ataturk gönılmektedır. ılke ve devnmleriyle kı herkes Ataturk ilke ve devrimlerine aksi duşüncede de olsa bunu gö gönulden inanmış olanlann, anırunurde savıınmaktadır bağda lan kanuna dayarularak yabanşır yanının nasıl açıklanabılece eı sermaye ıçin bir tur "eğıtim ği önemlı bir konu olarak orta serbest b'ölgesı" yaratılma olasıya çıkmaktadır. lığını kaygı ıle ızlemelerı gerekYetişmış msan gucunun sınırh mektedir. Eğiriıııdc Y abaaıcı Sermaye HALİT SALTIK Emekli Yüksek Denetleme Kurulu Başkanı Atatürk ilke ve devrimlerinın vazgeçılmez onemhlennden bırisinin de "öğretim bırliğı" olduğu genelde savunulur gorulmektedir. Ancak uygulamada venlen ödunlerle bugun ortaya çıkan durumun hıç de iç açıcı olmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız. "Öğretım bırliğı" ilkesi buyuk yaralar almış durumdadır. Yabaneı eğıtım kurumlarının Lozan Banş Konferansı'nda ne denli çetin muzakere konusu olduğu da belgelerle (Prof. Dr. Seha L.Meray Lozan Banş Konferansı Tutanaklar Belgeler Takım II, cılt 1, kitap 1) ortaya konulmuştur. O dönemde sağlanan anlaşmadan ödunler verılmemesınde sonsuz yararlar vardır. Lozan'da bu konuda eskı avncahklann yaygınlaştırüarak devamı ve eskîlere tanınanlann Lozan Banş Konferansı'na katılan butun ulkelere de tanınması (aralarında gumruk muafiyetlen de dahıl) istekleriyle karşılaşan Turk heyetının çetın savuruna ve çabaları görulmektedır. Dın ve eğıtım kurumlanvla, hastaneler konusunda Başdelege Ismet Inönü: "Yabancı kurumlann varlığını kabul etmekle, Turkiye'nin mıittefik devletlere çok buyuk bir ödunde bulunmakta olduğu... Turkiye'nin uluslararası bır sözleşmeye bu konuda bır huküm konulmasını karşılığı ne olursa olsun kabul edemez" yanrtını vermıştır. Dın ve eğıtim kurumlarıyla hastanelere surekh ve>a geçıcı sureli gumruk hağışıklığı ısteklerıne karşı tsmet înonu'nun yamtı: "Bu kurumlann ulusal kurumlara göre ayrıcalıklı bır dunım elde etmelen doğnı olmayacaktır." Bınnci Dünya Savaşı'ndan önce kurulmuş bu gıbi kurumlann benzerlerinın Uende açılması tehlıkelerine karşı Ismet Inonu "lleride yeni kurumlann açılması konusunda hıçbır yukumluluk altına gıremeyeceğını daha önce behrtmış olduğunu, bu goruşunden v azgeçmış olmamakla birhkte butun ötekı noktalarda anlaşmaya vanlmış olduğunu, gumruk bağışıklığma gelince, bu sorun M.Montagna'nm çekıncesı dışında geçen oturumda bağlanmış olduğunu, yabaneı kurumlara Turk kurumlanna uygulanandan daha elverışli bir rejımm tanınmasını amaçlayan bır isteğin..." dikkate alınmayacağını vurgulamıştır. ÜMMETÇİLİKTEN ULUSALCILlCA Sonuçta Muttefik Devletler temsilcüen gumruk bağışıklıklarından vazgeçtiklennı, yeniden benzen kuruluşlann açılmasında Turk hukumetı ıle göruşmelerde bulunma haklannı saklı tuttuklannı belirtmekle yetinmişlerdır Yabaneı okullann Lozan'dan bugüne olan varhkları ve gelışmeleri yaşanmakta ve bilinmektedir. Bılmdiği uzere, 1911 Trablus, 1912 Balkan savaşlan, 1914 Dunya Savaşı ve sonuçta 1919 1922 yıllarında ver alan Kurtuluş Savaşı'nda ulusumuz birkaç kuşakta buyuk kayıplar vermiştır Yetişmış insan gucunun, bu nedenlerle yeterh olmamasrna ve maddi olanaklann ise çok kısıth ve yetersiz olmasına karşın "oğretim birüği" ılkesiyle yola çıkılarak eğitimde o gunlerin koşullanna gore buyuk aşamalar yapılabılmiştir. Özellıkle "ummetçi" göruşten "ulusal" gömşe dayalı bir eğitım örgutlenmesi çok buyuk bır aşama olarak ortaya çıkmıştır. Kısaca bu alanda; çalışarak, guvenerek sonuçta övunulecek noktalara vanlmıştı. ABD'de Roosevelt'e karşı adaylığını koyup kaybeden Wendell Willkie yaptığı dunya gezisınde Turkiye'ye de uğramış ve 'Tek Bir Dunya' adh bır kıtapta ızlenımleruıı toplamıştır. Turkıye'ye üişkin bolumunde (s.5469) "Turkiye'yı ıyı buldum, çunku Turkıye gozünu modern dunya tarafına döndurmuş, yorulmadan, suratle bınasını yapıyor, kuruyor" dedıkten sonra "Turkler genel eğıtım, ırva ve ıska hususunda gosterdiklerı inkişaftan buyuk bir ıftıhar duyuyorlar ve >aptıklannı, yapmakta olduklannı bıze göstermek ıstıvorlardı" demektedır. PENCERE Yarın 24 Ocak!. 23 OCAK 1986 Öfkesı burnunda bır okurum telefon ettı. Kıme kızmış? Başbakan Özal'a . U\ç\ri> . Sayın Özel diyesıymiş ki: " Özel sektör zam yaptığı zaman nasıl bir şey söy'em/yorsak, KlVler de zam yapınca bir şey söylem&memız gerek. Bir taraftan serbest ekonomı diyeceğiz, ote yandan da KİTIeri sağılacak inek gıbı göreceğız Bu mümkün değildir." (Güneş 21.1.1986). Tepkili okurum, Başbakanm bu sözünün kapsamına işçıleri de almak gereğinı vurguluyor. Öyle ya, liberal düzende özel sektör varsa, KIT varsa, sendıka yok m u 7 Işın ıçıne emekçıyi de katınca Ozal'ın sözü anlamını buluyor Özel sektör zam yaptığı zaman nasıl bir şey söylemiyoısak, KITIer de zam yapınca, sendikalar da işçi ücretıne zam isteyınce bır şey suylemememiz gerekir. Bir taraftan serbest ekonomı diyeceğiz, 6te yandan işçiyi sağmal ınek gıbi göreceğız. Bu mümkün değildir. Ancak ortada "serbest ekonomi" diye bir şey bulunmadığını öğrenmeyen kaldı mı kı? Yankı dergısine verdığı demeçte Aslan Başer Kafaoğlu nasıl bir düzende yaşadığımızı özetlıyor: 24 Ocak başanstz olmuştur. Bunun en güzel kanrtı da bu karartann artık terkedılmış olmasıdır Eğer 24 Ocak Karartan basanlı ıdıyse neden halen uygulanmıyor? Hanı, nerede serbest faizpolitikası?Neredesıkıparapolıtıkası?(. )Bupojıbkanmneresı pıyasa ekonomisi? Faizler devlet tarafından belirleniyor. Temel mallar, akaryakıt, elektrik, demırçelık, çmko, bakır, alüminyum fiyatlan devlet tarafından saptanıyor. Ücretler belli bırpolıtika ıçınde betırteniyor (...) Türkıye ekonomisi 7979 yılına oranla daha devletçıdir. Hiç değilse o zaman ücretler serbestti, faizler bu kadar sıkboğaz edilmemişti. Devlet sektörü 24 Ocaktan bu yana daha çok büyüdü. Bir kere Iş Bankası'nı içine aldı Ikincısi AsılÇelık, Güney Sanayi, ÇavuşoğluKozanoğlu'nun fabrikalan, Paktaş o/ayten devlet sektörünün sınırlannı genısletti." Doğrudur Ozal dönemınde devlet mudahalecılığı genışlemiştir. Hep böyle olur 29 Mayıs 1950 giınliı Menderes hükümet programında da şu kararlar vardr Istihsal (üretim) hayatını devletin zararlı müdahalelerinden ve her çeşıt bürokratik engellerden kurtarmak. Devlet sektörünü mümkün olduğu kadar daraltmak ve özel teşebbüs sahasını mümkün olduğu kadar genışletmek.. Çünkü (...) bir ekonomı rejimınde, iktisadi alanın, asıl olarak ferde (kışiye) veya şırkethalinde hususı teşebbüse aıt olması lazımdır Bundan böyle (KİTIerı) belirii bır plan dahilinde etverişli şartiarla özel sektöredevretmeye çalışacağız." 35 yıl önce de böyle soyleniyordu; şimdı de böyle söyleniyor; ama sen olana bitene bak!.. * 24 Ocak'tan bu yana liberal ekonomı veya serbest pıyasa adı altmda yapılan iş, en katı devlet müdahalecilıgı ve destegıyle özel tekeller yaratmaktan başka bır şey olmamıştır. 24 Ocak adı venlen dışandan ve tepeden ınme reçete, sonuçlarını vermiş bulunuyor. Bu konuda söylenecek çok bır şey yok, çünkü kitaplığı oluştu, 1415 kadar kıtap yazıldı 24 Ocak içın... Bugün söylenecek olan şudur' 24 Ocak 1980'den önce bir Amerikan Doları 47 lıraydı, bugun 600 lira Kışı başına ulusal gelır 1300 dolardı, bugün 1000 dolardan aşağı. Dış borçlar toplamı faizlerle bırlikte 14 milyar dolardı; bugün 27 milyar dolar. Enflasyon oranı yüzde 45. işsizlik, işçi ücretleriyle memur maaşları, tanmın hali meydanda Geiir dağılımında dunyanın en kötü ülkeleri arasındayız • Ama dışsatım artmadı mı? Arttı. Sen devletin parasını altı yılda Amerikan Dolanna karşı 12 kat düşürürsen, ayrıca ıhracat tekellerıne Hazıne'den destek de sağlarsan, dış satım artar. Pekı, arttı da ne oldu' Kaç yıldan beri yılda ortalama 3 milyar doiar dışanya borçlanıp, 3 milyar dolar dışarıya borç ödeyıp, 3 milyar dolar da dış tıcaret açığı vermıyor muyuz? Sayıları yuvariaklastırdım, gerçekleri söylemek ıçın; ama gerçekler yuvarlak değil, köşelı ve acıtıcı. •k O K W AKBAL EYET/HAY1R Banş Yılı 1986 OKURLARDAN gunden gune çoğalmaktadır. Bu çoğalma diğer ulkelerin gençlerine nazaran, Turk gençleri arasında daha da Bursa'nm Sanayi yuksek olmaktadır, buna F. Bolgesi'ndeki bir fabrikada net 40 bin lira aylıkla çalışan Almanya'daki Turk duşmanlığı ve bir de paralı bir işçiyim. Bugune kadar askerlik eklenince, gençlerimiz hayat standartlartnın çok ağır toplumsal sontnlarla baş altmda olan bu maafla yaşam basa kalmışlardır. savaşı veriyorum. L'lke dışında başka kutturun Sdzleşmemiz yapılırken bu etkisinde yetişen gençlerimiz, durum dikkate ahnmadı, askerlik bedeli olan 15.000\ durumumuz da değişmedi. DM. civanndaki parayı Şimdi de kıdem tazminatımızı ödeyebilmek ıçin, çeşitli elimizden almak istiyorlar. bankalardan krediler almakta Sizler yine hiçbir şey ve işsiz olan veya bir aile yapmıyorsunuz. Madem bu geçimini ustlenen gençlerimiz, kadar pasifsiniz. neden istifa aldıklan krediyi geri etmiyorsunuz. Madem bizlerin odeyemedikleri takdirde, gayri haklannı koruyamayacaksınız meşru yollara neden her ay sizlere 1300 lira başvurmaktadırlar. aîdat ödeyeyim? Topluca istifa ttalyan hukumetı, 18 ile 26 edin. yaşları arasında yurt dışında çalışan vatandaşlanm bedelsiz BÎR IŞÇt olarak, tspanya hukumetı de dışında 15 bin DWUk t betirli bir sure yurt gençlerini, işçi olarak çalışan hiçbir bedel talep etmeden askerlik bedeüni askerlikten muaf tutmaktadır. çok buluyoruz Yurt dışındaki genç vatandaslanmız elbette ki Dunyanın birçok ulkesinde vatan hizmetlerinden mahrum hayat mucadelesini surduren kalmak istememekte ve yuz binlerce askerlik çağına bununla gurur gelen genç vatandaslanmız duymaktadırlar. mevcuttur. Ancak, iki aylık kısa sureli bu Dunyadaki ekonomık krizler askerlik uygulamasını fırsat F. Almanya'da da etkisini bilerek, yurt dışında işsizlik, şiddetli olarak gostermekte, Turk duşmanlığı, Avrupa'dan dolayısıyla işsizlik sayıst da Türk'İş yöneticilerine Emeklı Büyukelçı Mahmut Dikerdem'ın "Bilim ve Sanat" dergisındekı başyazısından bır cümle "Banşın asıl guvencesi de halkların savaşsız, sömürusüz bır dunya duzenıne kavuşma doğrultusundakı dayanılmaz, önune geçılmez ıstencıdır." 1986 yılını Bırleşmış Milletler Örgutu 'Banş Yılı' sayıyor Geçen yıl 'Gençlik Yılı' ıdı Bır öncekı de sanırım 'Kadın Yılı' Daha öncekı 'Çocuk Yılı' 365 günluk bır süre ıçınde dünya ölçüsunde çocuk, kadın, gençlik, barış sorunları çozumlenecekmış gibi her yıla bir ad takılıyor! Zaman geçıp gidıyor, hıçbır sorun çozume ulaşmıyor, hatta çozümlenme yolunda bır adım bile atılmıyor. Banş nedir'? Tek tek bıreylerın, sonra bu bıreylerden oluşan toplumlann huzurlu, güvenli bır yaşama kavuşmasıdır Her şeyden önce budur banş Huzur ve güven . Bunu sağlamak ıçın de öncelıkle ekonomık sorunlarm çözumlenmesı gerekır. Herkes yeterınce gıda alabılecek. sağiıklı yaşayabılecek, korkudan uzak kalabılecek, yarınına guven duyabılecek, gerçek bır özgurluğü tadabılecek , 1986'nın Barış Yılı sayılması bıraz gulünç gelmıyor mu size 'de?.. Yeryüzünön dört bıryanında sürup gıden kıyımlar, kırım"İar, açtiktan yığın halınde ölumler, bırbırıne ateş kusan sılahlar. savaşlar, her an çıktı çıkacak dıye korkulan dünya savaşı tehlikesı. Lubnan'dan Afganıstan'a, Salvador'dan Nıgarugua^ya, Afrika'dan Asya'ya kadar yer yer surmekte olan savaşlar, çatışmalar Bır türlü koparılmayan kördüğumler Kıbrıs. Ege, Iranlrak, Kürt, Ermeni, Filistin, Çad vb. sorunlar...Barış Yılında kım bu kangrenleşmiş yaralan saracak, kım dünya ınsanlarını barışcı bir ortamda bir araya getırecek? Boyle bır guç yok! Herkes kendı başının çaresıne bakıyor. Her ülke sılahlanıyor; denız, hava, kara güçlerını arttınyor, duşman bıldığıne her fırsatta üstün çıkmanın, sırası geldığınde onu yerle bır edebilmenın yollarını arıyor Insanlann mutluluğunu yaratmaya harcanacak mılyarlar, silahlanmaya gidıyor. Savaştan yana olmak 'mıllıyetcılık'le eş tutuluyor, banş ıstemek, banştan yana olmak, yeryüzünde gerçek bır banşın kurulması içın çaba harcamak ıse 'bozgunculuk' sayılıyor, ınsanlar mahkemelerde hesap vermeye çağınlıyor! Evet, en tehlıkelı, en guç savaş, barış ıçın yapılanıdır. Barışçıların savaşımı dunyanın her yanında sürdürüluyor yıne de.. Benjamın Franklın'ın bır sozünu anımsıyorum "Ne lyi bır savaş vardır, ne de kotu bır barış". Demek ıster kı, savaşmaktansa banş ıçınde yaşamak çok daha lyıdır. Puşkın'ın de buna benzer bır sözü var: "Kotu bır banş, lyt bır savaştan daha lyıdır". Sanılmasın kı barış ısteyenler, her türlü kötülüğu. yenilgıyı, horlanmayı, asağılanmayı goze alanlardır. Hayır, gerektığınde bartşçılar da savaşırlar. Ama Peguy'nün şıırındekı gıbı "Haklı bır savaş"ta... Haklı savaş, bağımsızlık savaşıdır, kurtuluş savaşıdır, somuruye, emperyalızmın her türlüsüne karşı dırenme savaşıdır Buyuk komutanlar en başta Ataturk savaşı her zaman yermıştır 'Yurtta barış, dunyada barış' sözünu anımsayalım... Kım kı, savaştan yanadır, bır ulkeyı, bır ulusu sürekli bır savaş havasında, korkusunda, tehdıtınde yaşatmak ıster, lyı bıleltm, o kişı savaştan belırtı bır çıkar ummaktadır Büyuk devlet adamları, komutanlar öncelıkle barısçıdıriar, ama bu barışçılık boyun eğmek, düşmana teslım olmak değıldır 1986, Barış Yılı..Turkıye'de her şeyden önce ıç banşın kurulmasını ıstememelı mıyız? Iç barış, genış bir hoşgöruye dayanmatıdır Genel bır bağışlamanın 1986 yılı ıçınde çıkarılması, hapishanelenn boşaltılması, yıllardır acı çeken gençlerın, anaların, babaların, eşlerın, çocukların umutsuzluk batağından kurtarılmaları, Barış Yılı'nın bır armağanı olmalıdır. Hazırlandığını duyduğumuz ceza ındırımlerıyle, yanm uygulamalaria banş havasının yaratılması beklenemez Evet, once ıc barış, sonra da başka ülkelerle eşıtlığe, saygıya, karşılıklı anlayışa dayanan dış barıs .. kovıdma gibı ağır şartlar altmda can çekişen ve ne yapacağını şaşırmış vaziyette bulunan bu genç vatandaşlanmızdan, (kimi işsiz hiçbir zaman, kimi 5 yılda, kimi de evli çoluk çocuk sahibi olup hiçbir zaman odeyemeyecek) 15.000 DM'lik bu ağır bedeli talep etmenin buyuk bir haksızlık olduğu kanaatindeyiz, Yurt dışındaki işçi gençlerimizin askerlik bedelinin, en fazla 5.000 D\Tye indirilmesini talep ediyoruz. DUSSELDORF VE ÇEVRES1 TURK İŞÇİ SORUHLARI ÇALIŞMA KURULü YOSETİMİ rağmen hâlâ sorunumuza bir çozum getirilemedi. Artık dayanamayacağız, biz vatandaş değil miyiz? Artık yol sorunumuza bir çozum getirilmesini acil olarak ilgililerden bekliyoruz. Bu konuda bir an once çalışmalar yapılmasi gerekmektedır... ÇAVUŞLU MAHALLES1 5004 SOkAK SAkI\LERI MERSIN Bu kadar da olmaz ki Milli Eğitim Bakanlığı 'nca yayımlanmakta olan Islam Ansiklopedisi'nin 40 yıldan beri bitirilmesine çalışıldı ve yılan hikâyesine dondu. Fasikul fasikul ansiklopediyi alan yurttaşlardan kimi oldu, kimi tamamlanmasından umudu kesip kâğıt değeri uzerinden sattı. Bu konuda gazetelerde de birçok yayın yapıldı. Ama biz elimizdeki yarım kalan M. Eğ. Bakanlığınca yayımlanan Islam Ansiklopedisi'ni tamamlamak istiyoruz. Bitirememek, sonunu getirememek bu kadar zor bir $e\ mi? Odenek meseleşiyse, bu kadar da olmaz ki!.. AD1SAhll Çavuşlu Mahallest yol istiyvr Bizler Çavuşlu Mahallesinde yıllardan beri oturuyoruz. Bu kadar yıl olmasına rağmen, belediye yol sorunumuza hâlâ bir çozum getiremedi. \1ersin Belediyesi'nin açtığı kanalizasyon çukurları, yollanmızı berbat etti. Kış aylarında yaşadığımız şu gunlerde yağan yağmurlardan evden yola, yoldan da evlerimize ulaşmakta çok zorluk çekiyoruz. Belediyeye kaç kez muracaat etmemize Nadir Nadı'nin beklenen kitabı çıktı Bizimle uzun ve sağiıklı yaşayın! TOPKAPI. HASTANESI T.C. ERZÛRUM ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ İLAN Savı 985 '6TJ, 669, 668, 667, 666, 665 ve 798 Davacı Dumlu Beledıjesı tarafından davahiar Şukn>e Erhan. Ibrahım Erhan, Hakkı Erhan, Ismaıl Erhan, Nermın Erhan, Şukran Yıldırım, Nafi>eErhan, Saıt Erhan. Vahu Erhan, Ummuhan Unal, EmıneOltulular, Saadet özer, VleıtnÖzer, llhamı Özer, Bunvamın özer, Adem Özer. Şurkıye Erhan, Hakkı Erhan, h m a ü Erhan, lbrahım Erhan, Nenman Erhan. Şukran 'Yıidınm, Mehmet Erkava, Saıt Erhan, \ahit Erhan, Emın Ka\uz Erhan, Hasan Terzı alevhme açılmış bulunan terkın davasımn vapılan açık duruşması sırasında venlen ara kararı gereğınce Davalıların hıssedar oldukları Erzurum Merkez Dumlu Aydınhk Mahallesinde Pafta 14, Ada 14, Parsel 1238"de kayıüı, yıne avriı \erde Pafta 12, Ada 7, Parsel 15O5'de kayıtlı, yıne avnı >erde P a h a 30L, Ada ~ı, Parsel 1211 'de ka>ıtlı taşınmaz, vıne avnı yerde Pafta 11, Ada 7, Parsel 1296'da kayıtlı bulunan taşınmaz, yıne aynı yerde Pafta 30L, Ada 11, Parsel 1210'da kavıtlı bulunan taşınmazın, vıne aynı verde kaın tapunun Pafta 30L, Ada 7, Parsel 1295'de kayıtlı, \ıne aynı yerde kaın tapunun Pafta 10, Ada 7, Parsel 1293'de kayıtlı bulunan taşınmazlann kamulaştırıldığı adreslerının bellı olmadığından ılanen tebhgat yapıldığı, dava açmadıkları rızaı feragata da gelmedıklen beyanla kamulaştırma kanunun 17 maddesıne musdenıden kaydın terkını ıstenmış olup davalıların duruşma gunu olan 3 2 1985 gunu saaı 9'da Erzurum 1 Aslıve Hukuk Mahi'.emesının 985 ö^O 669,668, 667, 666, 665, 798 Esa:> savılı dosyalara muracaat etmelen veşa kendılerım bır vekılle temsıl etmelen aksı takdirde duruşmalann yokluklannda oevam edeceğı hususu davetıve verıne kaım olmak uzen ılaner leblıâ olanur 3 12 1985 Basın 10765 Dostum Mozart i harıka çocuk olarak olen usıun sanaıçı Mozart uzerıne ulkenuzde ılk çalısma. Yaşama bır harıka çocuk olarak başlayan, n 00 lira (KD\ dahıl, i. ad '9 4! C j«JWf/« ls'ı,nbııı (, Jı'ı/J) )ü\mlur AaBİR KAMP Turkiye'nin ve îslam'ın buyuk gönul dostu, TOPKAPI HASTANESI Tel 524 19 194hat İtalyan Türkoloğu Prof. ANNA MASkLA kendısı gıbı Turklere yakın, değerlı, çok sevgılı babası ILAN MARMARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Aşağıda anabüım dab belırtılen unıversıtemız FenEdebıyat fakultesı ve Ikusadı ve 1dan Bılımler Fakultesı'nde açık bulunan kadrolara 2547 sa>ılı kanunun ügılı maddelenne gore Yardımcı Doçent ve Araştırtna Görevhsı alınacaktu Adaylann ıstenılen belgelerle bırlikte ılan tarıhınden ıtıbaren onbeş gun ıçınde başvurmaları gerekmektedır. 1) Yardımcı doçentlık ıçın başvuracaklann ozgeçmışlenm, bılımsel çalışma ve yayınlarını 4 nusha olarak doktora belgelen ve sınava gıreceklerı vabancı dıb belırten bır dılekçe ıle (varsa Yardımcı Doçentlık \abancı Dıl Başan Belgesı) başvurmaları, 2) Araştırma gorevlılığıne başvuracakların ozgeçraışlerım, bılımsel araşurrna ve eserlenıu ılgüı fakulte dekanlarına vermelerı gerekmektedır ADRESLER: Molla Guranı Cad No 16 AksaravİSTANBUL lktısadı se ldarı Bılımler Fakultesı Ressam Namık Ismaıl Sok No 1 BahçehevlerISTANBUL FENEDEBtYAT F\KLLTESI ANABİLİM DAL1 Alman Dılı ve Edebıyatı Turk Edebıvatı KADRO LNVAM Yardımcı Doçenı Yardımcı Docent ADED1 1 1 FenEdebıyat Fakulıesı FtLADELFO MASALA'yı ebedıyen kaybetmıştır Cenaze törenı 22 Ocak 1986 çarşamba gunu Roma'da >apılmıştır. Mevlâ rahmetıni esırgemeye. İNGİLİZCE GÖKDİL VE ÖĞREKİLİR BOZKIR ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1984/130 Davacı Bozkır ılçesı, Uçpınar kasabasından Unsel Aksekı vekıllerı Avukat Uğur Şen Aydın ve Avukat Ismaıl Koral tarafınuan davalılar a>nı yerden Mehmet Aksekı \e Mustafa Aksekı aleyhıne mahkememıze ıkame olunan altından dolayı alacak davasımn yapılan açık vargılaması sırasında venlen ara kararı gereğınce: Da\ah Mustafa Aksekı'nın tum aramalara rağmen adresı tespu edılemedığınden gı>ap kararmın sendısıne ılanen teblığ edılmesıne karar verılmekle, mahkememızın 1984 130 esas sayılı dava dosyasınm 13 2 1986 gunu saat 09.00'da vapılacak duruşmada mahkememızde bızzat hazır bulunması \e\a kendısını kanunı bır vekılle temsıl ettırnıesı ak^ı lakdırde duruşmanın gı>abında yapılacağı hususu gıvap aavetıvesı yer,ne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur (Basm 10806) KARTALKAYA KARTAL OTEL SICAKYUVAN1Z KAPAJJ YCZME HA VUZU DİSKO SA UNA DCMETStZUFTLER ve TELESKÎ ÇAYvelHLAMURUNUZ 5DOĞALKAYAXPİSTt yabaneı dıl kursları tnudurluğu'nden DUYURU Bir kısım &ğrencı!erımızm mezun olması nedenıyle "Kış DÖnemı*' içın şubelenmıze PazarPerşembe(4 gece5 gün)... 60.000 TL. Perşembe Pazar(3 gece4 gün)...60.000 TL. Pazar Pazar (7 gece8 gün)...i20.000 TL. Cuma Pazar (2 gece3 gün)...45.000 TL. Otobüt sanrttimü «•rrtır. • Sirnestr ıeuf»>tyeıa«nrea dtvm «retfcttdtr. • Rtt:Be$*ö« 16110 74181 22 81161 82 28 Kadıkfiy 33(16 60 <$ » OTTW ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Şubat \e Mart aylannda açacagımız kurslann kayıtları başlamıştır . BAKİRKOY LALELI ve KADIKOY şubelerme mjracaat ederek, sınirlı kontfenjanımızdan vararlanın NOT Alman Dilı ve Edebı>atı Anabılım Dalındakı kadro 29.2 1986, Türk Edebıvatı Anabılım Dalındakı kadro ıse 24 2 1986 tarıhınde boşalacaklır İKTISADI V t IDARI BILIMLLR FAKl LTESİ ANABİLIM DALI kooperaııtvilık Kooperaııfçılık KAORO U N V \ \ I Yardımct Docent Araştırma Gorevlısı ADEDI ADRES DEĞİŞİKLİĞİ DUYURUSU BankaSıgorta Işçılerı Sendıkası BASISEN Emınonu Şubesı'ntn adresının "Gureba Huseyın Ağa Mah Şekereı Sok No. 17 Kat 1 AksarayIstanbul" olarak değı^tığmı ılgılılere duyururuz. BANKASİGORTA İ Ş Ç İ L E R İ SENDİKASI BASİSEN \ÖNETİM KURULU .Şubelenmız BAKIRKOYŞB s j n j u l f M a •» S< ' 5^ i. P3 LALFÜŞB <•«>, K j u l a , , . 0 T el 52J 42 » " 6 2 4 K^DlKöY ^B K j ^ i 1 Câd h? Tw 338 Oi 47 14b !8 *1 «EKTUPİA OfiRETİM ŞB LalHı Kuf '5v Sk 27 Tel 520 11 TMMOB KİMYA MUHENDISLERI ODASI ANKARA ŞLBE DUYURUSU 9 donem olağan Genel kurulu 25 Ocak 1986 :anhınde, TurklşKonferansSalonu'nda(.Bayındır Sok No. 10ANKARA) Saat. 10 OO'da çoğunluk aranmadan toplanacaktır. Seçımler, 26 Ocak 1986"aa K.ir.ya Muher.dıs'en Odası (Konu r Sok 4'1 K;z!İa>\NKARA)da \anılacaktır