Catalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER sı, acaba demokrasi kataloğunun gereği midir? Eğer öyle ise, SHP nasıl bir demokrasi getirecektir? BAŞKA ÖRNEKLER Aynı şekilde, Atatürk aleyhine cürümlerle 155, 158, 171,172, 174, 175, 176, 177. maddelerdeki cürümlerin af dışı tutulması benimsenemez. Amaç, toplumsal barışı sağlamaksa, devlet önce kendine karşı işlenen suçlan affetmelidir. Bu maddeleri şöyle bir okumak, haksızlığı ve dağınıklığı anlamaya yetiyor. öneri öylesine dağımktır ki, TCY'nin 160. maddesi bile af dışı bırakılnuştır. Oysa, bu madde Adalet Bakanlığı'ndan izin alınması hOkmünü getiren bir usul maddesidir. tçinde suç yoktur, ceza yoktur ki affa girebÛsin yahut af dışı kalabilsin. Gerek bu örnek, gerekse, 9. maddenin C fıkrasındaki yaklaşım, derme çatmalığı kanıtlıyor. Burada, kısmen indirim yapılan cürümlerden bir çoğu için yine 10 yülık indirim kabul ediliyor. Ama, adına kısmen indirim deniliyor. Af dışı bırakılan siyasal suçlar için koşullu erteleme yahut salıverme hukümleri getiriliyor. 9. maddenin C fıkrası ertelemeyi düzenliyor. TCY'nin 141, 142, 146/3, 163, 168/2 ve 169. maddelerinde yer alan suçlar, koşulla ertetenen suçlar olarak gösteriliyor. Ve bu suçlarla ilgili 10 yılı geçmeyen ceza hUkmU ile tavanı 10 yılı geçmeyen maddelerdeki sonışturmalar erteleniyor (Md. 11). Eğer tavan 10 yılı geçiyorsa, davanın sürdürülmesi, verilecek cezanın beürlenmesi gerekiyor. Böylece, bir tavan konularak davalann bitmesi önleniyor. Bu maddelerle ilgili tüm soruşturmalan ertelemek yerine, toplumsal banş erteleniyor. BÜYUK TEHLİKE: Ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi, yasadan yantriananlann ceza zamanaşımı içinde 6 ayı aşan yeni bir suç işlememeleri gerekiyor (Md. 10). Aynı fasılda yer alan suçlann aynı cinsten sayılacağı belirtiliyor. Eğer yeni bir suç işlenirse, eski cezanın çektirüeceği söyleniyor. Herhalde, metni hazırlayanlar TCY'nin 112. maddesini okumamışlar. Bizde, ceza zamanaşımı genellikle 20 yıldır. 20 yıl içinde (taksirliler hariç) aynı cinsten altı aylık bir mâhkumiyet cezası, eski cezayı da geri getirmiş olacaktır. Ve siyasal suçlarda yeni suçun aynı cinsten olması bile aranmamıştır (Md 11/son). örneğin, bu yasadan yararlanmış herhangi bir 141 hiikümlüsü, 20 yıl içinde 6 aylık yeni bir ceza alırsa, eski cezasını da çekmek zonında kalacaktır. Yahut ertelenen soruşturma yeniden başlayacak ve TCY'nin 102. maddesinde yer alan dava zamanaşımı hiçe sayılacaktır. Aynca, yaşam boyu hapis yahut ölüm cezası almış ve bu yasadan yararlanmış kişiler 30 yıl içinde 6 ayı aşan yeni bir suç işlerlerse ne olacaktır? Onlar için, cezanın arta kalan kesimi nasıl bulunacak, nasıl uygulanacaktu? Kısacası, bu öneriden yararlanmak zor olduğu gibi, yararlanınca dunımu korumak çok daha zordur. tnsanlann üzerine birDamokles kılıa asılmaktadır. Hiç, Damokles kılıa ile banş sağlanır mı? Siyasal suçluyu tehdit altına alarak demokrasiye vanlır mı? Üstelik, şartlı salıverme bakımından daha büyük bir tehlike yaratıhnıştır. öneriye göre, eğer kosalln erteleme benimsenmezse bu kumma gidilecektir. Ve cezasının 1/3 ünü çekenler (12. madde uyannca) salıverilecektir. Salıverilenler bu yasadan yararlanmış kişilerdir. Ve bu yasadan yararlandıklan için, temel kurallarla tammış hakJannı yitireceklerdir. Artık şartlı salıverme süresini gecirmeleri yetmeyecek, ceza zamanaşımının dolmasını bekleyeceklerdir. Yani, banş ve demokrasi adına tehdidi ağırlaştınna yolu seçilmiştir. Böyle bir yaklaşımı anlayabilmek mümkün müdür? 20 OCAK 1986 SHP'nin Af Önerisi SHP'nin af önerisi bizde derin kaygılar yarattı. Bu konuda daha başka çalışmalar yapıldığım sanıyorduk. Partinin demokrasi yolunda önemli bir adım atacağına inanıyorduk. Ama, öneriyi görünce şaşırıp lcaldık: Kendi içinde mantığı yok, tutarhlıgı yok. Demokratik bir öz taşımıyor. özellikle siyasal suçlar için, çok trajik hükümler getiriyor. TKTnin 16 Ocak 1986 günlü basın toplantısında, Genel Başkan A.G. Gürkan bu öneriyi hemen Meclis'e sunacaklannı söyledi. Biz, yanlışların düzeltilebileceği umuduyla, öneriyi tartışmak istiyoruz. YANLIŞ YAKLAŞIM tlkin, önerinin aynntılı "sunuş" bölümüyle içeriğinin bağdaşmadığını belirtmeliyiz. Toplumsal banş konusunda gerçekten haklı ve dokunaklı sözler söylenmiş. Ama barışı sağlayamayacak bir yol izlenmiş. Orneğin, sunuşta belirtilenlerin aksine, siyasal içerikli bazı suçlann ve hatta tum düşünce suçlannın af dışı kalması, daha baştan kabul edilmiş. Bunlar için koşullu erteleme yahut salıverme kurallan getirilmış. Ve yine sunuşta söylenenlerin aksine, silahlı sağ eylemcilehn cinayet yahut soygun eylemleri af kapsamına girivermiş. Hemen beürtelim ky TCY'nin 313 ve 314. maddelerini kapsam dışı tutmak bir anlam taşımaz. Silahlı sağ eylemcilerin çoğuna bu madde zaten uygulanmamıştır. Yani düşunce suçlan affedilmezken, terörün sağ kanadı için öldürme ve soygun eylemleri af kapsamına ahnmıştır. öneri boyle bir adaletsiztiğe karşı çözum yolu aramamıştır. Demokrasi kataloğu hazırlamakla ovünen bir parti anayasanın 14 ve 87. maddelerini bu biçimde yorumlayamaz. 14. madde TCY'nin belli bir bolümüne yollama yapmamıştır. Genel bir yaklaşım çizgisi çizip bırakmıştır. Oysa, aynı anayasanın siyaset yasağına ilişkin geçici 4. maddesi, "TCK'nin 2. kitabının 1. babında yer alan... suçlar" deyimini kullanmıştır. Demek ki, siyaset yasağı bakunından hiçbir organa yetki tanınmamış, ama affedilemeyecek suçlar bakınundan Meclise takdir yetkisi tanınmıştır. 87. maddedeki "Fıil" deyimi de bu görüşümüzü kanıtlamaktadır. Yani, Meclis 14. maddeyi kendi demokrasi anlayışı içinde yoğurup yorumlayacaktır. Bu bakımdan önerinin siyasal suçlara bakış açısı yankş olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti demokratik hukuk devleti ise (Any, Md.2), bir demokraside insanlann düşünceleri yüzünden zindanlarda çürutülemeyeceği bilinmelidir. Üstelik, haklannda tekerrnr hükilmleri uygulanması gereken öneri, siyasal suçlara af getirmediği gibi, adaletsiztikleri ve tehlikeleri bağrında taşımaktadır. Demokrasiye inanan bir parti bu adımı atmamalıdır. Çünkü bu adımla toplumsal barış sağlanamaz. OKUKLARA. OKAY GÖNENStN TURGUT KAZAN Istanbul Barosu Avukatlarından lerle, önceki aflardan yararlanmış kişiler bu yasadan yararlanamayacaktır (Md.6). Yani siyasal suç, af dışı bırakıldığı gibi, koşullu erteleme için büe başka koşullar aranmıştır. Elbet, suçluluğu ahşkanhk haline getirenleri af dışı tutmak, toplumsal ve hukuksal bir yaklaşım sayılabilir. Ama, düşünsel suçlann tekemirünii topluma zararb buluyoruz demek, demokratik ve haklı bir yaklaşım değildir. Tekerrür konusunda "basınla ilgili suçlann" aynk tutulması hiç bir anlam tpym^y Bu deyün düşünce suçlannı kapsamaz. Aynca, sözünü ettiğimiz 6. maddenin C ve D fıkralanyla, 9. maddenin A fıkrasında af dışı bıralobuı cnrümier sıralanıyor. Ve 9. maddenin B fıkrasında kısmen indirim yapüanlar yer ahyor. Sonra aynı maddenin C fıkrası koşullu ertelemeyi düzenliyor. llkin, böyle bir karmaşıkhğı anlayabilmek mümkün değil. ıkincisi, 6. maddenin C fıkrası ile 9. maddenin A ve B fıkralanndaki suçlann belirlenmesi bir tutarlıbk göstermiyor. Adeta, maddeler rasgele serpiştirilmiş. Böylece, tasarlayarak adam öldürcnler affa girmiş, ama 140. madde af dışına duşmüş. O 140. maddedir ki, TCVnin en anti demokratik maddesidir. Bir yabana gazeteciye verdiği demeç nedeniyle Ecevit'in başına gelenler bu madde yüzündendir. Böyle bir maddenin af dışı bırakılma Korkutan Tekel... F SONUÇ öneride tek olumlu yan 12. maddenin 2. fıkrasıdır. Şarth sahvermede iyi hallilik koşulu aranmayacaktır. Ama, düşünülen oran gerçekçi sayılamaz. örneğin, Belçika'da bu oran zaten 1/3 tür. ANAP'h Mehmet Altunsoy'un basına yansıyan önerisi 1/5 oranmı getiriyordu. SHP'nin bundan geri düşmesi olacak iş midir? Ve öneri 647 sayılı yasanın 19/8. maddesindeki genel güvenlik sorununu çözmemiştir. Salıverilenlere mesleklerini yapabilme olanağı getirmemistir. Gerekçeli kararı yazılmamış, yahut dosyası Yargıtay'da olanlann nasıl salıverileceğini duzenlememiştir. Bu durumun mağduriyetlere yol açacağı bilinmelidir. Cezanın çekilmesi gereken kesimini tamamlamış sanıklar yönünden, dosyayı elinde bulunduran yargı yerinin tahliye karan vereceği aynca ve açıkça belirtihnelidir. özet olarak, öneri siyasal suçlara af getirmediği gibi, adaletsizlikleri ve tehlikeleri bağrında taşımaktadır. Demokrasiye inanan bir parti bu adımı atmamalıdır. Çünkü bu adımla toplumsal banş sağlanamaz. EVET/HAYIR AKBAL • •• "Her kelimesi, her çizgisi, her jesti orijinal olan Orhon M. Anbumu bir sihirbazdır." Sait Faik böyle yazmış Anburnu'nun defterine. Yıl 1947'dir, Orhon Arıburnu 'dünyanın ilk şiir sergisi'ni açmıştır İstiklâl Caddesi'nde bir mobilya mağazasında... Bir de resim var: Anburnu'nun şiir sergisinin açılışı. Salâh Birsel, Orhan Veli, Fethi Naci, Sabih Şendil, ben ve Naim Tirali. Ortamızda da sigarasını parmakları arasında tutan Orhon Arıburnu... Hepimiz genciz. En yaşlımız 33 yaşındaki Orhan Veli. Dikkatle duvardaki şiirleri okuyoruz. Salâh'la Orhan Veli ellerine almışlar bir kartonu, inceliyorlar. Ne güzeldir geçmişi bugüne getiren resimler! Birden anımsarsınız o anları. Benim de dudaklanmda bir skjara! Oysa bir tüıiü sigaraya alışamadım. Ama zaman zaman sigara içtiğim olur. Nedense hep de resim çekilirken ya parmaklarımın arasında, ya dudaklarımda bir sigara!.. Orhon Anburnu uzun yıllardır Almanya'da. Filmler çevirdi, oyunlar yönetti. Son olarak da şiir kitabını bastırdı orada... İlk kitabı 'Kovan'dtr. 1939'da çıktı. Ben 1943'te tanıdım. Yakışıklı, ilginç bir şair. Pilottu aynı zamanda... 'Şair Dostlarım' kitabımda onun için bakın neler yazmışım, ta 1950 öncesinde: "Hiçbir şair Arıburnu kadar şair değildir, diyeceğim. Hem de bunu cesaretle söylüyorum. Anbumu kadar şiir yüzünden acılara, dertlere katlanan bir şairi henüz tanımadım. O, şiir için her felakete, her sefalete katlanabılir. O, şiir uğruna ölebilir, dersem inanın." Yazımın sonuna Orhon Anburnu'nun kısacık bir şiirinı almışım. Baktım bu küçük şiir Almanya'da basılan ve bütün şiFrlerini bir araya getiren 'Bu Yürek Sizin' de yer almamış: "Ne gam kalırdı Ne kasavet Bir de simit ağacı olaydı Bizim sayılırdı saadet." "Bu Yürek Sizin'in önsözünü okuyorum: "Durgun bir suya damladım sanki. Halka halka genişledim çoğaldım. Bakın geçmedim. GÖrdüm, duşündüm. Derinse, indim. Dağsa, tırmandım. Gökse, uçtum. Her olayı hoca bildim, sevdim sanldım. Ama uzüldüm, ama güldüm. Her geiene kapımı, yüreğimi, aklımı açık tuttum. Getiren oldu. Göturen oldu. Getirenle doldum, götürenle doldum. Akarsular yolunu kendi bulur. Durmadan aktım." Anburnu 'uzunun kısası'nı da şöyle özetlemiş: "Halkevlerimiz. Anadolumuz. Alınterimiz. Dunya savaşlanmız. Acılanyla birlikte kavrulduğum, tüm insanlanmız. Sizier. Dünyamızın insanlan. Dede Korkuflar, Yunus'lar, Bedrettın'ler, Karacaoğlan'lar, Pir Sultan'lar, Goethe'ler, Nazım'lar, Brechfler, Neruda'lar, Nasrettin Hocamız. Sorunlanmız. Zorlukfanmız. Jekpartili, çok partilı dönemlerimiz Demokrasimiz. 12 Mart, 12 Eylül. )feryuzü. Gökyüzü. Kitaplar. Dostlar. Düşmanlar. Vfe biraz da kendimiz. Dört evliliğim. Evlenme nedenlerim. Ayrılma nedenlerim. iki oğlum. Roma. Paris. Bertin. Gene Bertin." Bir şairin yaşamı işte böyle özetfenir. Tek sözcüklü cümlelerle! Anburnu da 1940'ta başlayan şiir serüvenini 1982'ye kadar getirmiş, en seçkin dizelerini bir kitapta toplamış. Ne yazık ki, bu kitap Türkiye'de bulunur gibi değil. Gönül ister ki, biryayıncımız alsın bu kitabı, "Bu Yürek Senin"i yenıden basıp şiir sevenlere sunsun... Çünkü Arıburnu gerçek bir şairdır, bir Öncü şairdir, Orhan Veli ve arkadaşlarıyla aynı zamanda kısacık şiirleriyle insanoğlunun tühü hallerini dizelerinde yaşatmıştır. Orhan veli'nin, nasın yüzünden canı acıyan Süleyman Efendisi ile Anburnu'nun "O ayna satardı • Aynacılar çarşıstnda Bir gün öldü Tabutunu taşıyanlar Aynasızlardı" şiiri birçok yönden birbirine yakındır. Anburnu'nun yeni kitabında bakın bu şiiri de bulamadım. 'Kovan'daki şiirlerini galiba yeni yapıtına almamış... Ama 'Bu Yürek Sizin' de benim pek çok sevdtğim birçok şiir var yine de... Bir ikisini sizlere de sunmak isterim. işte "Dokuz": "Doğru söyfeyen Dokuz köyden kovulur Dokuz köyden kovulanlar Bir araya gelseler Ne olur? • Hopppa" İşte Sen Dev Değilsın': "Kendine baktıkça Gözlerin kamaşmasın • Başkasını göremezsin Bir gün Kendini de göremezsin Dev aynası, • Devlerin olsun • Sen dev değilsin." En sonunda da hemen herkesin bildiği, ama şairinin kim olduğunu bilmediği 'Umut': "Dünya döndükçe Umut, fakirin ekmeği Ye Mehmet ye Yfe Mehmet ve?' bilmerk MILLI EGITIM GENÇLIK VE SPOR BAKANLIGI ÖZEL BİLMERK BİLGİSAYAR EĞİTİM MERKEZİ İSTANBUL "Umut Fakirin Diyen Şair. Teşekkür 4 ve 6 Ocak 1986 tafıhtermö» ögretıme baaiayan 8 aytık toplam 288 saal aurelı BtLutSAVAR PROOÜAMCnjÖI KURSU Yefi. «ç<<*n ıl«va sımflar dahıl tamaman dolmujiur TurMye'nın an buyuk ve guçlü BHgasayar Eğıtım kurulufu olan Msrtnzımız* karşı gO6t#rıten bu yakın ve yo^un ıtçıve ıçtsn ıssekkut adenz YENİ DÖNEM KAVITLARI Devam mmeın» otsn ve yoğun laleplen kaffılamak u«re hafta ıçı 288 saat (2 ay staı) ve hatu sonu (C latıPazaO 196 saat (6 hafta staj) sumlı adrMım programalannın 2 ayn saçenek halınde aunuldu0u BILGtSAYAR PROGRAMaLIK KURSLARIMtZ 15 ve 17 ŞuMt 1966 tandnO» Daslayacamır 9 Şubat 1986 unhınoe Isunbul'da yapdaca» Ganal Yetenek Sınavım kazanarak kursianmıza katılma nakkı kazanaı. •gitım v» Ma|inı ba$an de Drtırenlere TC Mıllı Eg^tım SakarHı^ı'naan lasdıkiı sartıfıka venieceKiır 8 Şubat 1966 gunu akşamına Kadar devam edece* olan kontenjanı sınıriı kayitlanmız ıçm acele £>a$vuruianmz bektenm«toedır • • • • • 10 <M0ısık marka ve modalı ıçeren 106 adeı bılgısayarı Manbul'un an saçkm semtınöe 1000 m' kapalı •Oıtım alanı 25 yiiiık bıkjısayar lecrübesı 6 smıf. S taboratuvar ve dığer sosyai testslen Yurt ıçı ve yurt dm •Jmmlı guçlü kadrosu Her Ağencye t»r bıtgMayer t*t»»lı o t e ı m • Öğrencılerme t>ıkjı»«y»r Mfmcla yoŞun uyguiama onamı • Guçlu SofMars (yaziım) kadn ve kuiuphanesı • Turkrye nın en bOyük kuruluftannda staf o4anaktarı • Mezunlan pıyasada kapışdar kalıtelı eğıiımı ile çajırrazın mesleğı Mezunlarımızın tercih edlldiği seçkin kuruluşlar. AIH FRANCE AKIN TEKSTH. ANADOLU KREDI KARTI APfllCOT ARAT ARAS V* TAN MEB ARÇELİK ASİLÇCLİK ASSAN DEMİR VE SAC SAN ATA INSAAT 6AYKARA TIC A $ BEKO BILÇAĞ BILPA BILSER eiMELECA GARANTI IN$AAT GOGE GOMCA GULÇICEK ESANS VE ftui FB GUMUŞSUYU HALI SAN GUMES GAZETESI GURKAV TURİ2M HACI ŞAKIR MURRIYET GA2ETES) ISOMAK IMAT A $ KALEBOOUR KARBONSAN Z1MPARATASI TİC. A S KAREL KIMYA KARLSRUHI UNİVERSİTESİ BOÛAZIÇı BH.CıSAYAR ALMANYA 'ROGRAMCıLıK KARSAN TıC VE SAN A $ KİLNK GURUBU BOĞ»ZıÇı UNı MES TUK OK KİP KONFEKSIYON BOOAZIÇI UNIVERSITESI KOC BOROOUGHS CB TELSıZ KOC HOLDING CANKURTARAN HOLDıNG KROMSANMERSIN CAYIROVt CAM FABRIKASI KUTLUTAS CIMTAŞ LINK YAZILIM COMPUTER SMOP M U BILGI ISLEM OEMtREfl KABLO MAD BURO HAKINELERI DERİMOO MAN DETOR SPOR TUR ŞTI HAN AJANS DIMPEKS PAZARLAMA MATES A $ OOâAN KUMA$CILIK MEF EFES PILSEN MİKRO SISTEM EGE UNV BILGI IŞLEM MİLLIYET GAZETESI EKIN MAOEN MIMA MUHENOISLIK EKINLER İNŞAAT MISTAS ELEKTROMAK MUEZZINOOLU ŞTI ENKA NEBIM ENKA İMR VE PAZ ADANA O N S A $ A $ ANKARA ETAP A Ş PASET EVREN BILGI I5LEM PALS n n KILICEL PEBIM *cs OILÜI TurUye'nin « ı buyuk *e guçH bllgisayar t&üm kurulu*u olan PERKOM PETKİM PETROL IS PROFtLO RAM RANCH OENIZCILIK REBA REKLAM EVI RENAULT ROMAR RONESANS STFA SANOOZ SMBAK SISKOM A $ SISTEM BILGI IŞLEM SPECTRA SUTESK TEKSTIL URUNLERI TARSAN A S TAV$AN TAVUKCULUK * $ TELETEKNIK TERCUMAN GAZETESI TOSHIBA TUR A TUR1ZM TURK EKSPHAV v* TUR A $ TURK HAVA VOLLAR1 TURKIYE HALK BANKASI TURKIYE ŞISE CAM FAB ULUS ELEKTRONIK ULUSOT U2ERTAŞ BOYA $TI VATAN TICARET ZIHNI DENIZCILIK NAK ZONGULOAK YONAROTOH ransa'da son haftalann en yoğun siyasi tartışması bir basın olayı çevresinde dönüyor. Sola karşı duygu, düşünce ve hatta düşmanlığını gizlemeyen, olası bir sağ iktidar için hem hazırlanan hem de yoğun çaba gösteren Robert Hersant, Lyorfda birkaç gazete yayımlayan "Progrös" grubunu da ele geçirdi. Ünlü Le F'ıgaro'yu ete geçirmesinin ardından kendisinden çok söz ettirmeye başlayan Hersanfın gerçekten ürkütücü bir imparatorluğu oldu: Toplam tirajlan 1.5 milyonu bulan 14 dergi, toplam tirajlan 2.5 milyonu bulan irili ufaklı 18 gazete. Fransa'da basınla ilgili yasalarda üstünde en çok durulan konulardan biri "basın tekellerinin önlenmesine" ilişkin olduğundan olay hem siyasi boyutlanyla tartışılıyor hem de hukuki süreçler işlryor... Fransa'nm "Yurttaş Kane"/' olmaya adaylığını ciddiyetle koyan Hersanfın imparatorluğu birkaç noktadan ilginç kryaslamalar getirebilir. Türkiye'de tirajı 10 binin üstünde yerel ya da ulusal toplam 18 gazete bulunmuyor. Türkiye'deki haber, aktüalite ya da uzmanlık dergilerinin toplam tirajlan 1.5 milyonu bulmuyor. Buna karşın Hersant grubu Fransız basınının tümü içinde en büyük bölümü de oluşturmuyor. Türkiye'de o kadar az yayınımız var ki daha tekelleşmeden korkma aşamasına bile gelemiyoruz. • Az okunmasından yakındığımız toplumumuzda "en çok satan kitaplar" listeleri daha da ilginç oluyor. Haftalardır, çeşitli dergilerin bu listelen Cumhuriyet ailesi için çok övünç verici, çünkü listelerden haftalardır inmeyen ve en yüksek satışlara ulasan kitapların neredeyse tümü CumhuhyefçHerin kitapları: Nadir Nadi'nin "Dostum Mozart"/, Yalçın Doğan'ın "Dar Sokakta Siyaset"/, Erbil Tuşalp'in "Bin İnsan"/, Cüneyt Arcayürek'in "Müdahalenin Ayak Sesleri 19781979"ı/, Ufuk Güldemir'in "Kanat Operasyonu", son haftanın listelerinde yine hep en önlerde... • Genç gazetecilerin eğitimi konusunda Basın Yayın Genel Müdüıiüğü bu yıl önemli bir girişimi başlattı. Buna göre çeşitli kuruluşlardan 10 genç gazeteci burslu olarak 6 ay süreyle Londra ve Paris'te mesleki deneyimlerini artıracaklar. Basın Yayın Genel Müdürlüğü önümüzdeki yıl bu bursların kapsamını da genişletmeyi, dil öğrenim programlarına da yönelmeyi düşünüyor. Bu bursu kazananlardan biri de istanbul Haber Servisimizden Sina Koloğlu. Kendisi 6 ay süreyle Paris'te kalacak. Bir başka arkadaşımız, Yurdagül Erkoca da yine 6 aylık bir bursla Batı Berlin'de Almanca öğrenecek. Arkadaşlarımız zaman zaman oradan da katkıda bulunmaya çalışacaklar. * Aralık 1985'te gazetelerin günlük ortalama net satışları ve bir önceki aya göre artışeksilişleri şöyle oldu: 100 liralık gazete Cunhuriyet 109.957 1.828 80 liralık gazeteler Hürriyet 631.745 +52.728 Milllyet 279.216 +32.106 lercüman 245.183 17.188 GfiMŞ 184.104 5.087 Yenl Asır (Ege) 79.584 1.813 Yenl Asır (fstanbul) 16.837 +6.178 (5 ocakta kapandı) 70 liralık gazete Gunaydın 148.855 +4.466 50 liralık gazeteler Sabah 514.506 +17.359 Bulvar 291.945 +102.684 40 liralık gazete Tan 438.346 17.056 bilmerk * * NOT l».ml»r MMfatlk tıradsdır bilmerk BlLGtSAYAR EÖ*TtM MERKEZİ RumaM C a d d ^ , VUIa Han: 48 A Btotc Kat: S Nlşantaaı tSTAUBUL Tel 141 03 37 141 13 17 • 146 »5 17 148 S» 02 148 M S« İLAN KARTAL 1. SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN 1985/915 Davacı Burçin Güvenman tarafmdan davalılar Hanım Gazel ve Mihriban Gazel aleyhine ikame edilen izaleyi şuyuu davasının yapılan duruşmasında: Kartal Bağlarbaşı Mah. Maltepe Köyü, Bağlarbaşı mevkiinde bulunan 30 pafta, 269 ada, 361 parselde kayıtlı gayrimehkulde hissedar bulunan davalılardan Çorum Sungurlu ilçesi, Başpınar'da ikamet eden Hanım Gazel ile Mihriban Gazel adlarma çıkartılan tebligatın iade edildiği yapılan zabıta tahkikatında tanınmadıklan bildirildiğinden, HUMK'un 509. ve 510. maddeleri gereğince dunışma günu olan 4.3.1986'da saat 10'da mahkememizde hazır bulunmalannın veya bir vekille kendilerini temsil etmeleri, aksi takdirde gıyaplannda neticeleneceği ilan olunur. Basın: 580 . PANEL ULKEMİZDEKİ LEPRALI HASTALARIN ÜRETKEN KH.INMASI 21 Ocak Salı, 1986 Moderatör: Prof. Dr. Türkân Saylan tst. Tıp Fak. Dermatoloji Anabilım Dalı 10.0010.10 Açılış; Amaçlar 10.1010J0 Kırsal kesim insanlanmızuı üretken Irılmmatı üzerine deneyimler ve sorunlar Prof. Dr. Ahmet Akyürek, Van 100 Yıl U. Zira10.2010.30 Kırsal kesimde üretkenlik modelleri (en az yatınmla neler yapüabilir) Prof. Dr. Ahmet Koc. Bogançi U. Idari ve lktisadi Bilimler Fak. 10.3010.40 Kırsal kesim insanlannın daha üretken kılınabilmeleri sürecinde taraflararası üişkilerim'n düzenlenmesi Yard. Doç. Ferhunde özbay Boğaziçi Ü. Fen Ebediyat Fak. 10.4010.50 Lepralı hastalann köylenndeki sorunlan Uz. Yük. Hem. Ayşe Yüksel lst. Tıp Fak. Lepra Araştınna ve Uygulama Merkezi 10.5011.00 Köyden kentegelen leprah hastalann beklentileri, sorunlan, Yük. Hem. Müceila Soydan 11.0011.10 Köyde bir leprah olarak hayvancılık Üzerine deneyimler, hasta, yakın çevre Uişkileri Mehmet Yılmaz (Hasta) 11.0011.20 Bir leprah olarak yolunu çizme sırasındakı deneyimler Necip Nak (Hasta) 112011.30 Kırsal kesimde bir leprah kişi nasıl Üretken kılınır, hangı işleri yapabilir, sorunlannı nasıl çözer. Hacı Köse (Hasta) 11.3011.40 Köyde halı uretüni konusunda deneyimler, hasta ve yakın çevre Uişkileri Zahır özkan (Hasta) 11.4012.30 Tarasma 3i Fak. ALTINDAĞ BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN Belediyemizin ihtiyaa olan asa&da scrat ve özellikleri belirtilen yeteri kadar lojman binaa 2886 sayılı yasa hükümlerine göre satın alınacaktır. Satın alınacak lojmanlann: 1. Çankaya, G.Osmanpaşa, Esat, Ayrana, Dikmen, Bahçelievler, Emek, Keçiören, Etlik ve Aydınlıkevler semtlerinde bulunması, 2. Apartman veya blokların 12'şer : daireden az olmaması, 3. Daire büvüklüklerinin 90120 m arasında bulunması, 4. Kaloriferli olması, 5. Ulaşım merkezlerine yakın bulunması gerekmektedir. Amlan işe ait teklif mektuplan 27 Ocak 1986 günü saat 14.00'te encümen huzurunda açılıp değerlendirileceğinden, yukanda beiirtilen koşullardaki taliplerin hazırlayacaklan teklif mektuplannı en geç 27 Ocak 1986 günü saat 12'ye kadar Altındağ Caddesi uzerinde belediye binasında bulunan Encümen Başkanlığına vermeleri hususu duyurulur. Basın: 5199 * DYP SESLİ DÜŞÜNÜYOR... * Mehmet DÜLGER: "DSP ile yasaklann kalkması önşartı üzerine birleştik." * 6. YILINOA 24 OCAK KARARLARI... • E ihsanOZOL Cevdet SELVI, Ismet SEZGIN. Halıt SOYDAN. Ismail Hakkı AYDİNOĞLU. Arslan Başer KAFAOĞLU ve Emin ÇÖLAŞAN1ın 24 Ocak Kararları ile ilgili görüşleri • TÜRKIŞ'te ıeton düştü. Şevket YILMAZ: Konsey söz vermişti, TBMM gerçekleştırsın • TÜRKİŞ'ın ısteklerı • Bitmeyen Senfoni: MÜSTEHCENÜK * Hukukçu Sulhi TEKINAY ve Prof. Sulhi DÖNMEZER, Psıkölog Prof. Dr. Özcan KÖKNEL, Toplumbilimcı Doç. Dr. Emre KONGAR'a göre "Müstehcenlik" kavramı .. • TÜRK BASININDA MÜSTEHCENÜK • ANAP'lı Mılletvekıli Ata AKSU: 'Basın işi butün çıplaklığı ile yansıtmadı." * Dr. AgâhOktayGÜNER: "Hızlı Şehirleşme." • SporOrhan AYHAN: Futbol ve güreş atletlere verıldi. CÜZZAMLA SAVAŞ HAFTASI PROGRAMI 21 Ocak 1986 Sab lst. Lepra Hast. Toplantı Salonu 9.30 10.00 Haftanın Açıhş Töreni ve Basın Toplantısı 10.00 12.30 Panel Konu: Ülkemizdeki leprah hastalann üretken kıhnması 22 Ocak 1986 Çarş. lst. Lepra Hast. Toplantı Salonu. 9.15 17.00 Uzman ve Asistan Doktorlar için duzenlenen bizmet içi lepra eiitimi kursu 23 Ocak 1996 Pers. lst. Lepra Hast. Toplantı Salonu 9.1517.00 Hemşirelere ve Hemşirelik egiümi veren kurumlann öğrencilerine yönelik hizmetiçi egitim kursu 24 Ocak 1986 Cuma ISL Lepra Hast. Toplamı Salonu 14.0017.00 Hastane personeli ile lepra egiümi konusunda söyleşi ve kokteyl 25 Ocak 1986 Ctesi Marmara Etap Oteli Balo Salonu 20.0001.00 Cüzzam Haftası Balosu 26 Ocak 1986 Pazar lst. Lepra Hast. Toplantı Salonu 14.00 17.00 Müzık Eğlence Şöleni Cüzzamla Savaş Dernegi Geleneksel Kermesi açılışı 27 Ocak 1986 Rtesi tst. Lepra Hast. Toplantı Salonu 10.00 17.00 Kermes 20.0023.00 Hastalarla birükte tivatro izlenmesi Tel: 524 54 87 572 95 52 570 25 75 İLAN BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN DOSYA NO: 1985/1875 Mahkememude görülmekte olan vasi tayini davası sebebiyle; Mahkememizce 20.12.1985 ta.ih ve 1985/1875 1985/1620 sayüı kararla Istanbul, Fatih, Şehremini, Ordekkasap Mah. H. 23/2 C. 48, S. 114'te nüfusa kayıüı Nuran Küçük'ün Istanbul Beşiktaş, Senlikdede Mah. H. 3, C. 29, S. 4'te nüfusa kayıtlı Fatma Ferhande Par'a vasi tayin edilmiş olup, kanuni sttresi içinde i$ bu karara itiran olanlann mahkememize bildirmeleri. aksi takdirde kesinleşmis olacagı hususu ilan olunur. 14.1.1985 Basın: 594 HtfUUKHAKRDOGBI Say,n N I G D E L I L E R Nıgdı kullıır ıv ydrdım derneğımız kurulmuşlur Aramızdakı dosrcd v<ıl<lrfsııirt ıe drtyrtmvıuHci esd* olmak uzere. butün henıscrilerimı/ın ısım adres ^e (etefon)arını a>agıdaki adres'e yazmdnı/ı teva tplefunla bildırmenizı bilgılerınizc sunarı?. YONET1M KURLJLU Adres Tel Orhanıye Cad. No 2ü Sırkecı Ulanbul 512 12 44. 512 12 45. 572 58 59. 526 2ü 91 t BECERİ El Sanatları özel ve gttzel hediye arayanlar için Cağaloğlu Yokuşu No: 2 Istanbul