25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 TEMMUZ 1985 Özetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Türkiye'ye yardımın kısılması ABD'de eleştirildi Birleşik Amerika Temsilciler MecUsi ödenekler Komitesi'ne bağlı Dış Faaliyetler Altkomitesi'nin önceki gece basına kapalı olarak yapılan toplantısında Türkiye'ye yardımda fazla kesintiye gidümesi eleştirildL Altko•: '"enin muhalefettekiDemokrat . . tiü Başkam David Obey, toplanttda yaptığı konuşmada, Isndl ve Mısır'a yapüacak yardım aynen kaarken, öteki ülkelerin yardvn miktannda kesinti yapılmaanı mantıksızlık olarak nitelen"• dirdi. Obey, aralannda Türkiye^ ninde buhınduğu ülkeUre yapılacak yardıma değinirken, Reagan'm dışyardım için öngörduğü 14.9 milyar dolarhk 6denekte 2.4 milyar dolar yerine 1.3 müyar dolarltk kesintiyle yetinil mesini önerdL Reagan zirvede kararlı Dış Haberler Servisi Geçirdiği kanser ameliyatına rağmen moralinin bozulmadığı ve sağlık durumunun hızla iyiye gittiği bildirilen Başkan Reagan, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov ile 1920 kasım tarihlerinde Cenevre'de yapacağı zirvenin hazırhklanna başlanması için hasta yatağından talimat verdi. Beyaz Saray sözcüsü Larry Speakes, bu amaçla 10 kişiden oluşan bir ABD heyetinin, zirve öncesi gerekli olan haberleşme sisteminin kurulması ve basın için hanrhklar yapüması gjbi konularda düzenleme yapmak üzere bugün Cenevre'ye hareket edeceğini açıkladı. Böylece Başkan Reagan, kahn bağırsağından alınan parçanın kanserli çıkmasından sonra Amerikan Sovyet zirve görüşmelerine ilişkin ilk resmi açıklamayı yapmış oldu. ORTEGA'NIN MESAJI Başkan Reagan'a geçmiş olsun mesajı gönderen yabancı liderler arasında Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega'ran da bulunması dikkati çekti. Ortega'nın yanı sıra Sovyet lideri Mihail Gorbaçov da, Başkan'a acil şifalar dileyen bir mesaj gönderdi. Beyaz Saray sözcüsü Larry Speakes, Reagan'ın rahatsızlığının ABD yönetiminin çalışma düzenini değiştirmeyeceğini ve Ulusal Güvenlik Konseyi ile Bakanlar Kurulu'nun, Reagan katılmasa bile öngörülen tarihlerde toplanacağını belirtti. ABD Başkan Yardımcısı George Bush önceki gün gazetecilere yaptığı açıklamada "hayat devam ediyor" dedi. Beyaz Saray yetkilileri, Reagan'ın sağhk dunımunun çok iyi olduğu ve kısa süre sonra tüm başkanlık görevlerini yeniden üstleneceği şeklinde iyimser açıklamalar yapıyorlar. Ancak, tablonun bu kadar pembe olmadığma ilişkin belirtiler de var. örneğin AP ajansı yaptığı bir yorumda Reagan'ın bundan böyle hayatının sonuna dek sıkı bir tıbbi gözetim altında yaşamak zorunda kalacağını, sık sık muayene ve testlerden geçeceğini bildiriyor. Ajansa göre, kanser tekrarlarsa, Reagan'ı öldürebilir. Zira, bağırsak kanseri, ci ABD Başkanı emrettt "Gorbaçov'la buluşmak için hazırlık başlasın" Bir Olay, İki Sorun SAMİM LÜTFÜ F.AImanya'da yayımlanan "Stern" dergisinin geçen sayısındaki Amerikan casus uçağı "karakuş" ile ilgili haber, nedense basınımızda büyük bir yankı yaratmadı. Oysa olay ilk bakışta göze çarpacak kadar önemli sorunları gündeme getirecek niteliktedir. Stern dergisine göre, "karakuş" denen VB 30500 metre yüksekte, saatte 3400 km hızla (ses hızının üç katı) uçan üstün yetenekli Amerikan casus uçağı SR71'ler Karadeniz üzerindeki bazı uçuşları öncesinde Diyarbakır'daki "2. Takiik Hava Üssü"nde yakıt ikmali yapmaktaymış. Öte yandan uçağın çektiği fotoğraflara göre, Sovyetler, Karadeniz'deki Nikolayev Tersanesi'nde yaklaşik 75 bin tonluk nükleer bir uçak gemisinin yapımını tamamlamak üzeredirler. Görülüyor ki olay iki önemli sorunu içermektedir ki, bunlardan birincisi ABD'nin casus uçaklarının zaman zaman Türkiye'deki alanlardan yararlanmalandır. Bu durum, hepsi de birbiriyle bağlantılı bazı sorunlar ortaya çıkarıyor: NATD'ya üye olmamız bu tür girişimleri kabul etmemizi de kapsıyor mu? Kapsamıyorsa, Türkiye NATO'nun sorumluluk konulan ve sınıriarı dışında yeni sorumluluk ve yükümlülükleri de üstlenmeli midir? Böyle bir yaklaşım, Ortadoğu'da bloklar arası gerginliğin odak noktası haline gelmemize ve dolayısıyla ek tehditler karşısında kalmamıza yol açmaz mı? 1960 yılı 27 nısanında patlak vermiş olan U2 olayını unutmamış olanlar, bu tür uçuşların zaman zaman ne gibi gerginliklere yol açabileceğini anımsayacaklardır. O olayı izleyen yıllarda Türkiye 195060 dönemi "ileri karakol" polrtikasının neden olduğu yaraları sarmak için büyük çabalar harcamak zorunda kalmış, bu arada Birinci Demirel Hükümeti Sinop'tan havalanan Amerikan uçaklarının Karadeniz ve çevresi üzerindeki "meteorolojik rasat" uçuşlarına son vermişlerdi. 1978 yılında da Ecevit SR71'lerin Türkiye'den ikmal isteklerini geri çevirmiş, ABD Dışışleri Bakan Yardımcısı VVarren Christopher'in ikmal sorunu ile yardım konusu arasında bağlantı kurulabıleceği yolundaki tehditlerin) de anında sert ve kararlı bir biçimde yanıtlamıştı. O tarihlerde Genelkurmay'ın gazetelere de yansıyan görüşü de Ecevit ile aynı doğrultudaydı. O günden bu yana Türkiye'nin temel çıkarlan, bölgedeki konumu ya da Sovyetler ile ilişkilerinin özü değişmediğine göre ikmale izin verilmesi için ne gibi bir neden düşünülebilir ki? Her neyse, Dışisleri Sözcüsü Sayın Eralp, Stern'in iddialartnın geçersiz olduğunu belirttiğine göre, biz de bu resmi açıklamanın ışığında casus uçağı konusunun bu yanının açıklığa kavuştuğunu söyleyelim. SR71 olay\nın gündeme getirdiği ikinci sorun ise Sovyetler'in Karadeniz'deki Nikolayev Tersanesi'nde yapmakta olduklan ve hemen hemen tamamlanma aşamasına varmış olan nükleer uçak gemisidir. Bu gemiyle ilgili olarak Amerikan çevrelerinden verilen bilgiler, Sovyet askeri çevrelerince de doğrulanmaktadır. Sovyetler bu gemiyi Karadeniz'de gezdirmek niyetiyle yapmadıklarına göre, eninde sonunda uçak gemisinin boğazlardan geçmesi sorunu da gündeme gelecek demektir. Bu durumda boğazların egemeni olan ve Montreux'de öngörülen koşullar çerçevesinde geçişı gerçekleştirmek ve denetlemekle sorumlu olan Türkiye, kendini tartışmaların göbeğinde bulacaktır. Anılardadır, on yıl önce de Sovyet uçak gemileri Minsk ve Kiev'in boğazlardan geçişleri tartışmalara yol açmıştı ve ABD ile NATO geçiş izni vermemesi için Ankara'ya baskı yapmışlardı. Ancak Ankara, çok yerinde bir davranış ile geçiş hakkının koşullara uygun olup olmadığını saptayacak odağın kendisi olduğunu belirterek, bu baskılan gögüslemişti. O günlerde Ankara söz konusu iki geminin "münhasıran uçak taşıma amacına yönelik olmayıp, üzerlerine uçakların da inip kalktığı su üstü savaş gemileri olduğu" yorumuyla sorunu çözmüştü. Bakalım bu kez yeni uçak gemisi konusunda nasıl bir yorum getirilecek? Minsk ve Kiev olayının ilginç yönü, gelişmelerin Batılı dostlanmızın Ankara'nın bu konulardaki duyarlılığını bilmelerine karşın, Montreux'nün değiştirılip, günün koşullarına uygun hale getirılmesi konusunda eğilim saptamaya çalıştıkları günlere rastlamasıydı. Yeni Sovyet uçak gemisinin boğazlardan geçiş iznini hangi ortamda ısteyeceği, o sırada bölgede ve dünyada bloklar arası durumun nasıl olacağı şimdiden belli değildir. Ancak Ankara'da şu anda egemen olan eğilim, geçiş izni konusunda güçlük çıkarmamaktır. Bu arada VVashington'da bir ABD Dışisleri yetküisinin yaptığı açıklama ise son derece ilginçtir. Adı açıklanmayan bu ABD Dışisleri yetkilisi, VVashington'un Sovyetler ile kriz çıkarmak isterse bu geçişe engel olabileceğini söylemiş, ardından da eklemiştir: "Ancak bugün ABD de. Avrupa'da kriz istemiyor. Doğrusu ya açıklama çok büyük bir densizliğin pek sırıtkan örneğidir. Acaba VVashington, Ankara'nın yetkisinde olan geçiş hakkını neye dayanarak ve nasıl etkileyecektir? On yıl öncenin örneği bu konudaki girişimlerin başarıh olmayacağını yeterince kanıtlamadı mı? Evet biliyoruz, bugün Türkiye'de işbaşında olan iktidar on yıl önceki iktidar değildir. Ama yine de dış politikada bu denli sıkışmış bir iktidarın bile, Amerikan dışisleri yetküisinin demeci doğrultusunda bir tutumu benimseyip, baskılara boyun eğerek Türkiye'yi gerginliğin odağı haline getireceği söylenemez. Ankara'nın yakında gündeme gelebilecek olan tartışma ve baskılar karşısında şimdiden hazırlıklı olmasında yarar vardır. Beyaz Saray yetkililerinin Reagan 'ın sağlık durumunun mükemmel olduğunu açıklamalarına rağmen tablo o kadar pembe değil. Başkan, hayatının sonuna dek, sıkı bir tıbbi denetim altında muayene ve testlerden geçecek ğer kanserinden sonra en öldüriicü olan ikinci kanser türü olarak biliniyor. Bu arada doktorların da Reagan'ın en az beş yıl daha yaşama şansımn "h 50'den fazla olduğunu bildirmeleri ilginç karşılanıyor. Bu tür bir açıklama, ölüm tehlikesinin ortadan kalkmadığını gösteriyor. Olayın bir de psikolojik yanı var. ABD yetkililerinin iyimser açıklamalarına rağmen, Reagan'ın kanserin tekrarlaması tehlikesi ile yaşamasının, "güçlü lider" imajının sarsılmasına yol açabileceği ileri sürülüyor. Beyaz Saray yetkilileri şimdiye dek Reagan'ı kamuoyunda "güçlü, sağlıklı, dinç ve neşeli" bir başkan olarak tanıtmışlar, televizyon ve basından da bu ko nuda başarıh biçimde yararlanmışlardı. Bundan böyle aynı kampanyanın halk üzerinde eskisi kadar etkili olamayacağı belirtiliyor. Başkan Reagan'm ikinci dört yıllık görev dönemi süresi icinde sağlık durumunun 'işini sürdüremeyecek" kadar bozulması ya da yaşamını yitirmesi halinde, Beyaz Saray liderliğini 1988 başkanlık seçimlerine dek yardımcısı George Bush devralacak. Reagan'm 1980 yıbndan bu yana sürdürdüğü görevinden "ani olarak" ayrılması halinde ise, gerek Amerikan halkım, gerekse tüm dünya kamuoyunu çok yakından ilgilendıren 10 sorun "çözülmemiş" olarak kalacak. Bu sorunları şöyle sıralamak mümkün: • ABD'nin geçen yıl 230 milyar doları bulan ve giderek artan bütçe açığı, • Eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesi, • Vergi reformu, • Ara seçimleri, • Reagan Gorbaçov zirvesinin gerçekleştirilmesi, • Doğu Batı gerginiiğinin azaltılması, • Silahsızlanma görüşmelerinden sonuç alınması, • Reagan'm en büyük hedefı olan "Yddıdar Savaşı" programının geliştirilmesi, • Nikaragua'daki Sandınist yönetim ile ilişkiler, • Ortadoğu'da Amerikan ve tsrail çıkarlan doğnıltusunda bir çözüm bulunması. REAGAN'IN ÇÖZEMEDİĞİ SORUNLAR ABD'de Lübnan'a uçak bileti satışları yasaklandı .Birleşik Amerika'da, havayoüarmm Lübnanh uçak büeti satma• lan yasaklandu Karar, 8 eylülde yürürlüğe girecek. Bir Amerikan yolcu uçağımn Beyrut'a kaçınlmasmdan sonra iki ülke arasırt. daki uçak seferleri Başkan Rea. gan'ın emriyle durdurulmuştu. • Beyaz Saray'da son durum En güçlü Donald Regan Bafkan Reagan'm rahatsalanması ile, basdarufmam DonaURegan'm Beyaz Saray'da ön pbma geçtigi baaTrOiyor. ABD Anayasast uydrmca, Reagan'dan görevleri bir süre için devralan Bafkan Yardımas George Bush'un bu sürt içbtde Başkan aeana bir karar almamıs olduğu Beyaz Saray Sözcüsii Larry Speakes tanfmdan açtklandu Reagan'm birbtd döneminde MaUye Bakanbğı yaptıktan sonra şubat ayında Beyaz Saray Genel SekreterUği'ne atanan Donald Reganm, hastanede kaldığı surece Başkan'm bazt görtvkrtou devralacağt hukümet yetkMerince beUrtiUyor. Bu arada, Başkan Yardtmcta Bush cumartesigününden bu yana Reagan'ı görmemis olmasmarağmen, GendSekrtter Regan'ın, Başkaru her gün tiyartt ettiği betirtOiyor. , I1 Reagan'ın hastalığı Birçok kanserli kurtulacak WASfflNGTON, (OA) Başkan Reagan'm bağtrsağmdan çıkarüan kanserli aimör komısunda basın organlannda çtkan haberterm, kansere yakalanrms okn, ancak hastohğmdan haberdar obnayan btnürct insanı kurtaracağıbHdirOdL Amerikaa kanser uzmanlan, Bafkan Reagan'tn kanserli tumörü konusunda son üç gündür yapılan yaymlar nedetuyle, binlerce insanm bağırsak ve rektum kanseri taraman için doktortara başvurmasımn beklendiğini beÛrttüer. Bağırsak ve rektum kanseri, teşhis zamanında yapüdığı takdirde tedavi edüebiliyor. Buna benzer bir olay geçmiste yaşanmıştu Yaklaşik on yıl önce, zamanın ABD Başkanı GeraU Ford'un eşi Betty Bord'un, kanserli bir tumör nedeniyle bir göğsü altnmıştı. Bayan Ford'un hastalığı konusunda yapılan yaymlar, binlerce Amertkah kadtnm doktorlara basvurmasma neden olmustu. • •FKÖ temsilcmnin evi önünde bomba patladı Lefkoşe'nin Rum kesiminde Fi' listin Kurtuluş örgütü'nün temsilcisinin evi önünde dün erken saatierde bir bomba patladı. Patlama sonucu bir kişinin hafifyaralandığı ve evîn hasar gördüğü açıklandL Potis yetkilileri Türkiye saati ile O3.Wte meydana gelen patlamanın bütün kentten duyulduğunu belirtüler. FKÖ •tsilcisi Malat A bdo, patlama urasında ailesiyle birlikte uykuda olduğunu söyledL A bdo, patlama sonucu ktnlan camUtrm ka, yınpedainin kolunda hafifyaralara neden olduğunu açıkladu (THA) T.CZİRAAT BANKASI İstanbul/Şile HumeynVden sonra en güçlü Rafsancani Irart MecUsi Başkanı Hücetülislam Haşimi Rafsancani, Imam HumeynVden sonra Iran'ın en güçlü adamı durumuna geldi. Financial Times gazetesinin Ortadoğu muhabirlerinden Kathy Evans'm bildirdiğine göre, 16 *ustos tarihinde yapüacak DevBaşkanuğı seçiminden sonra Rafsancani'nin Başbakanbğa getirüeceğini gösteren belirtiler giderek arttı. Evans, son olarak "Tehran Times" gazetesinde yayvnkman bir başmakaleyi bu gelişmenin bir kanıtı olarak niteliyor. Tehran Times, Meclis Başkam 'na çağnda bıdunarak, simdiki sorumluluklanndan bir bölümünü başbakanlarına devretmesini ve ekonomiyi tümüyle denetlemesini sağiayacak bir görev almasım istedi. (THA) ŞUBESI HİZMETİNİZDEDİR 19Temmuzl985 Cuma gününden itibaren Shultz: Terorizme karşı yakm işbirtiği ABD Dışisleri Bakanı George Shultz, IVashington'un mütteflklerini, terorizm, uyuşturucu madde kaçakçıhğı ve korumacıhğa karşı daha yakm işbirliğinde buhmmaya çağırdı. Shultz, ABD gemilerinin nükleer silahla yüklü olması halinde, timanlanna yanaşmasına izin vermeyeceğini açıklayan Yeni Zelanda 'yı da ABD, Yeni Zelanda ve •Avustralya 'dan oluşan Anzus it.tifakına gereken önemi vermeynekle suçladı. KKTC'de UBP TKP htikümeti İmzalanan protokole göre, TKP'ye 3, UBP'ye 7 bakanlık verildi. Yeni bakanlar, yarına kadar Denktaş'ın onayına sunulacak. tZZET RIZA YALIN LEFKOŞE KKTC'de Ulusal Birlik Partisi ile Toplumcu Kurtuluş Partisi, ortak hükümet kurdu. Protokolü UBP Genel Başkanı ve yeni Başbakan Derviş Eroğiu ile Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı tsmail Bozkurt imzaladı. Saat 16'da ki imza töreninde ilan edilen hükümette TKP'ye 3 bakanlık verilirken, Başbakanlıkla 7 bakanlık UBY'ye ayrıldı. Anayasanın 108. maddesi uyannca bakanlık sayısı hiçbir şekilde onu aşamaz. Buna göre, UBP, Ekonomi ve Maliye, Dışisleri ve Savunma, Ticaret, Sanayi ve Enerji, Tanm Doğal Kaynaklar, Milli Eğitim Gençlik ve Spor, Içişleri ve Iskân. Baymdırlık ve Ulaştırma bakanlıkları, Toplumcu Kurtuluş Partisi ise; Türizm ve Kültür, Çalışma ve Sosyal Güvence, Sağhk ve Sosyal Yardım bakanlıklarını üstlenecek. Bakan adları üzerinde çalışmalar dıin gece başlatılarak bu akşam veya en geç cuma günü tüm bakanlar Cumhurbaşkanı Dr. Rauf Denktaş'ın onayına sunularak açıklanacak. Hükuınctı kurmak üzere Başbakanlıkla görevlendirilen ve koalisyon çalışmalarırun tamamlandığını dün saat 16'da resmen açıklayan UBP Genel Başkam Derviş Eroglu, bugüne kadar sürdürdüğü çahşmalann artık partisini bağlayan protokol; Topİumcu Kurtuluş Partisi'nin de koalisyon ortağı olduğunu belirttı. Eroğiu, Toplumcu Kurtuluş Partisi ile başlatılan koalisyon çalışmalarının büyük bir anlayış içinde geçtiğini, önkoşulsuz olarak başlayan çahşmalann kendilerini protokolü imzalama aşamasına getirdiğini söyledi. Eroğiu, bugün uygulanmakta olan ekonomik düzenin devam edeceğini bildirirken, koalisyon ortağı TKP'nin Genel Başkanı İsmail Bozkurt, ekonomik hayat konusundaki parti düşüncelerinin ortak koalisyonun bir partinin kendi programını tek başına istediği biçimde uygulayamaması çerçevesinde ele alınması gerektiğini ifade etti. KKTC'de Cumhuriyet MecUsi başkanhğına UBP Lefkose milletvekili Hakkı Atun, Meclis Başkan Yardımcılığı'na da aynı partiden Girne milletvekili Sait Güven seçildi. Jfenya 'da yapılan Birleşmiş Mületier Dünya Kadmlar Konferan•a'nda Yunan delegasyonunda yer alan Yunan Başbakam'nın eşi Margret Papandreu, yaptığı konuşmada Kıbns'in Türkiye tarafmdan işgal edildiğini öne sü,"«*, 200 bin Kıbnslı Rum kaının Kıbns Bans Harekâtı sırastnda göçe zorlandığıru iddia etti. Baynn Papandreu'nun ilginç iddiası Arjantinti avukatlar tehdit ediliyor Güney Amerika ülkelerinden Arjantin 'de 1976 ile 1983 yülan arastnda iktidarda bulunan askeri yönetimin 9 yetküisinin yargılandığı davaya bakan savcı ve sanık avukatlannın son günlerde ölümle tehdit edildikleri bildirüdi. (ANKA) TCZIRAAT BANKASI İGücime enşumez,,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear