02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rinden biri, Avukatlık Kanunu'nda yer alır. Bir hâkim veya savcı, görevinden aynldıktan sonra, iki yıl boyunca eski yetkı bölgesinde avukatlık yapamaz; öncelerı hâkim veya sava olarak görev yaptığı mahkemeye, bu kez avukat olarak çıkamaz. 12 Eylül 1980'den sonra Milli Guvenlik Konseyi dönemınde, bu yasak, Sıkıyönetim hâkim ve savcılan için, sure ve kapsam açısmdan daha da genişletilmiştir. Eski sıkıyönetim savcı ve hâkimleri, bu görevden aynldıklanndan başlayarak üç yıl süreyle, Türkiye'nin hiç bir yerinde, sıkıyönetim mahkemesine avukat olarak çıkamaz, dava takip edemezler. Bir başka eski yasa, 28 Mayıs 1928 tarihli 1339 sayıb "Orduya Muteahhitlik ve Komisyonculuktan Memnu Olanlar Hakkında Kanun", bir başkası da 30 Ocak 1940 tarih 3762 sayılı "Hizmetten Ayrılan Bazı Memur ve MüstahdemJerin Yapamayacaklan Işler Hakkında Kanun"da yer alıyordu. 2 Ekim 1981 tarihli \e 253J sayüı "Kamu Görevinden Aynlanlann Yapamayacaklan lşler Hakkında Kanun" bu eski iki kanunu yurürlükten kaldırmış yeni bir düzenleme getirmıştir. Bu yeni duzenlemeye göre, Kamu Kurum ve Kuruluşlan, Kamu Iktisadi Kurumlan ve iştiraklerinde ayhk, ücret ve ödenek alarak çahşanlar, bu gorevlerinden aynldıktan sonra uç yıl süreyle, görevden aynlmalanndan geriye doğru iki yıl boyunca görevli oldukları eski kurumlanna karşı, eski görev ve faaliyet alanlan ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgili görev ve iş alamayacak, teahhude gıremeyecek, komisyonculuk ve temsilcilik yapamayacaktır. özel kanunlardaki yasaklayıcı hukümler de saklı tutulmuştur. (•) Hangi açıdan bakarsanız oldukça geniş bir sınırlama getiren bu son düzenleme de bundan öncekiler gibi, yasaklanması amaçlanan sakıncalı ilişkilen onlemek bakımmdan, yeterince etkili olamamaktadır. AŞINAN DEĞER YARGILAR1 Bunun başlıca nedeni, kamuözel kesim ilişkilerine ilişkm geçerli değer yargılannın son yülarda giderek aşınmaya başlaması, bu ilişkilerde "içli dışh", "sarmaş dolaş" deyimleriyle tanımlanabilecek bir görunumün giderek hâkim olmasıdır. Bu oluşuma paralel olarak kamu ve özel kesim arasındaki yönetici trafıği kamudan özele doğru tek yönlü olmaktan çıkmış, iki yönlü ve gelişli gidişli bir nitelik kazanmıştır. Kamu görevinden aynlan yöneticinin özel kesimde alamayacağı görevlen belirleyerek, kamu görevinin ve görevlisinin saygınlığını konımayj amaçlayan bu tür yasal düzenlemeler, özellikle son birkaç yıldır, kamudaki en üst görevlere bile, kıdem, kariyer gibi kavramlar bir yana bırakılarak, özel kesimden eleman transfer edilmesinin olağan sayılmaya başlamasıyla; böyle görevlendirilen kimi üst düzey yöneticilerin, holdinglerdeki bürolanmn kapısından adlarını çıkartmağa bile gerek görmeden, bakanlık, müsteşarlık, bakan damşmanlığı, genel mudurluk yapmaya başlamalarıyla, doğal ki yetersiz kalmıştır. Gelmek yasak olmayınca, dönmeyi yasaklamak kolay değildir. Düzenlemenin yetersiz kalışının bir başka nedeni, buyük özel kesim kuruluşlanndakı organik yapmın, holdıngleşmeyle birlikte, çeşitli görev lendirmelere olanak verecek bir nitelik kazanma5ı ile ilgilidir. Eski kamu görevlisine, "dolaylı" sırunnın bile dışında kalacak bir görev i, aynı topluluk bunyesınde ama eski göreviyle ilgisi olmayan bir şirkette vermek son derece kolaylaşmıştır. SONUÇ Böylelikle, örneğin, bir büyük kamu tesisinin yapımını ihalesiz üstlenen yabancı şirketin Turkiye temsilcisi holdıng, bu işte hizmeti geçen eski genel mudüre minnet borcunu, kendisini topluluğa bağlı bir şirkette danışman olarak gorev lendirerek kolaylıkia ödeyebilmektedir. Ya da ülkemizde teşvik mekanizmasırun en başmda görev yapmış bir kamu görevlisi, bu teşvıklerden pek çok yararlanmış bir büyük holdingte çok önemli bir görevi hemen üstlenebilmektedir. (Başka ömek vermeyişimizin nedeni, ömek azlığı değil, yer darlığıdır.) özetlemek gerekirse, sorun öncelikle, toplumdaki değer yargılarındaki aşmma ile ilişkilidir ve bazı kavramlar yeniden yerli yerine oturmadıkçı, yasal düzenlemeler yapmak, yasaklar koymak, sorunu çözürnlemek acısmdan, ancak, hızla giden bir geminin güvertesinde ters yönde koşmak kadar etkiü olabilecektir. (•) Bu tanımın, dolayısıyla yasağm, bakanlan da kapsayıp kapsamadığı tartışmalıdır. Bakanlann, Anayasanın 129/5 maddesı uygulaması açısmdan, kamu gorevhsi canunı kapsanuna girdiklenne ilıskin 1983 tarihli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karanna kajşın; ırdelediğimız yasadakı ölçüt, kamu görevlisi olmak değil, "Genel Buıçeye dahıl daire, kanım ve kuruluşlarla katma bütçelı ıdarelerde, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluslarda... v.b., aylık ücret v«ya ödenek almak suretiyle görev yapnu; olmak" olduğu, bakanlan ıse bu sayılan daire kurum ve kuruluslarda görev yapan kışiler saymak kolay olmadığı ıçın, bızce kanun bakanlan kapsamamaktadır. Ancak bu konunun aynnülı tartısmasına bu yazunızda yer ayrılmamıştır. Kamu Görevlilerinin Sakıncalı Dişkileri Kamu görevinden ayrılan yöneticinin özel kesimde alamayacağı görevleh belirleyerek, kamu görevinin ve görevlisinin saygınlığını korumayı amaçlayan bu tür yasal düzenlemeler, özellikle son birkaç yıldır, kamudaki en üst görevlere bile kıdem, kariyer gibi kavramlar bir yana bırakılarak, özel kesimden eleman transfer edilmesinin olağan sayılmaya başlamasıyla; böyle görevlendirilen kimi üst düzey yöneticilerin, holdinglerdeki bürolarının kapısından adlarını çıkartmaya bile gerek görmeden, bakanlık, müsteşarlık, bakan damşmanlığı, genel müdürlük yapmaya başlamalarıyla, doğal ki yetersiz kalmıştır. Gelmek yasak J ^ olmayınca, dönmeyi yasaklamak kolay değildir. ' ** PENCERE 18 TEMMUZ 1985 Zaman Geçtikçe Anılar Tatlanır... REFET ERİM Eski Çevre Müsteşarı üzennde durduğu, izleyip denetlediği, devletın cezalandırdığı bir eylem olmuştur. KAMU GÖREVLtSt VE YAŞAMINDA SINIRLAMA Kamu hizmetine girmek herkesin bakkı olmakla birlikte, özellikle kamu hizmetinde kariyer yapmak, üst yöneticilik düzeyüıe kadar yuksdmek, belli bir yaşam biçimını yeğlemek (tercih etmek) demektir. Kamu görevlisi, hele ust düzey kamu yöneticisi, kendini yalmz yasal kurallarla değil, tum yaşamını etkileyecek, çok daha sıkı, ekonomik ve sosyal sınırlamalarla bağlı saymak, yaşamını bu çerçeve içinde sürdürmek zorundadır. Kamu görevlisını sınırlayan bu kurallar, Devletin ekonomik yaşamla ilgili düzenleme işlevini daha ağırlıklı olarak ustlendiği dönemlerde, daha da önem kazanır, kamu görevlisinin ilişkilerinde daha dikkatli davranmasıru gerektirir. Çünku, böyle dönemlerde kamu görevlisinin takdir hakkını su yönde değil, bu yön f*' de kullanrnası bile bir buyük şirketin, ekonomik değeri bazen milyarlara \aran bir teşvikten yararlanmasına ya da yararlanmamasına, bir ihaleyi kazanmasına veya kaybetmesine yol açar. Dolayısıyla, bu tür görevlerde bulunanlar, görevde bulunduklan dönemdeki yaşam ve üişkiierine gösıerdikleri özeni, kamu görevinden aynldıklannda da göstermek zorundadırlar. Kuşkusuz bir kamu görevlisi, kamu görevinden aynldıktan sonra hiç bir iş yapmayacak diye bir kural da yoktur. Zaten nasıl olsun ki, kamu görevlisi, görevini bu yukanda saydıgımız kurallar çerçevesinde yürüttuyse, görevinden a>Tildığı andaki mal varbğı, devletin bağladığı emekli maaşıyla yaşamını sürdürmesine yeter duzeyde değildir Ama kamu görevinden ayrıldıktan sonra yapılacak iş vardır, yapılmayacak iş vardır. Bu alanı belirlemek açısmdan, Devlet de öteden beri kimi düzenlemeler yapmış, hatta yasaklar koymuştur. Bu tur yasakların en eskıle Son gunlerde, gorevlerinden aynldıktan sonra, özel kesimde, eski görevleriyle ilişkili sayılabilecek yeni görevler kabul eden kimi eski bakanlar ve eski kamu yüneticiJerinin dununlan basında haber konusu oldu. Bunlardan kimileri hakkında Savcılıkça soruşturma yapılmasma başlandığı açıklandı. Böylelikle kamu görevlilerinin, kamudaki işlerinden aynlmalanndan hemen sonra, eski görevlerini çağnştıracak bazı görevler almalan konusu, çeşitli yönlerıyle, gundeme gelmiş oldu. Memurlar ve öbur kamu gorevlileri eliyle yüriıtulen (Anayasa m. 128) kamu hizmeti, Anayasa'ya ve kanunJara uygun (Anayasa ra. 137), yansız olarak yerine getirilmesi gereken; bu niteliği, kurallara, yaptırımlara. yargı denetimine bağlanmış bir görevdir. Bu bağlamda, kamu görevlisinın sahip olduğu ve kullandıgı yetkiler karşılığında, dolayb da olsa çıkar sağlaması, oteden beri hukuka ve ahlaka aykın sayılmjş, toplumun tiüzlikle Sabahattın Eyuboğlu 1971 'ın Maitepe Tutukevi'nde biraz hüzünlü, bıraz da şaşkındı. Nasıl şaşırmasındı? Eyuboğlu dehşeth suçlamalarla karşı karşıyaydı; gızlı komünıst partisının en yaman önderlennden bırıydı; devletin iemelıne dınamıt koymuştu; daha neler de neler yapmamıştı? Mavi Yolculuk önderınin çanına ot tıkayacaklar, ocağına ıncir»" ~ı . dıkeceklerdi. Tüm yaşamında yalnız kültür ve sanatla yoğrulmuş bu erdemli ustanın aklı, olan bitenlen almıyor; hıc durmadan renkli fırıldaklar yaparak kendisini oyalamaya çalışıyordu Güzel çiçeklere benzeyen bu fırıldakları ya kendisini görmeye gelen dostlarına armağan ediyor, ya da avlunun bir köşesıne asıp ızlıyordu. Fırıldak küçuk bir esıntiyle dönmeye basladığında Eyuboğlu çocuk gıbı sevinıyor; Vedat Günyol'a gunde birkaç kez soruyordu: Vedat, bızi buraya neden getırdiler? O dönemde tutukevınde çeşıtlilık vardı Eylemcı gençler, ünlu yazarlar, kulağı kesik sabıkalılar, yıllanmış sendıkacılar, ünlü kabadayılar hep bir aradaydı. Ceza ve tutukevierı bugünkü kadar gelişmıs değildı. Dündar Kılıç, Sultan Demircan, Oflu İsmail de bızimle birlikte yatıyorlardı. Kulakları cınlasın Dündar Kılıc eskılerın muaşeret, kabadayılann racon, yenılerın görgu dediklerı yöntemlerı lyı bılen bir tutukluydu, cay söyleşılerınde hıc yabancılık çekmezdı. Sultan biraz ters düşer, Oflu yabancı kalırdı; ama Dündar'ın ufku hepsınden genıştı. Bir gun Sabahattın Eyuboğlu yarı şaka, yarı ciddi, beylik sorusunu ortaya attı Bızi buraya neden getırdiler? Soruyu Dündar yanıtladı: Aman Hocam1.. Bilmıyor musun? Seni üç ay sonra yargıç karşısına çıkaracaklar. huvıyet tespıtı yapacaklar Adın ne? Sabahattın. Soyadın? Eyuboğlu. Işm? Ünıversıtede profesör. Yargjç sana bakacak, yaaa dıyecek, sız Profesör Sabahattin Bey mısinız? Bir yanlışlık olmus; bız Kasap Sabahattin'ı arıyorduk. Buyrun efendım, serbestsınız! Salıverıldinız... Dündar Kılıç'ın dediğı gibi oldu, üçdört ay sonra Sabahattin Eyuboğlu'nu salıverdıler. Davanın tum sanıkları aklandı, ortada gızlı komünıst partısı yoktu. Ne var kı bu ınsanlar yaşadıkları acınrn bedelini değışik biçimdö ödediler. Zaman çabuk geçıyor. O dört yıl sonra ülkemizde çok şey değişmiştir. Artık gizli komünist partisi, bir değil, birkaç tane. Ceza ve tutukevı yapımı nedenıyle epey muteahhıt zengin oldu, mahpushanelerin yerleşık düzenlerı kuruldu. Geçenlerde Eyuboğlu'na ilişkın mahpushane anısını bir dosta anlattım, guldü. Eyuboğlu lyı sıyırmış. . Ya ne olacaktı"? Bir de tersını düşün! Ünlü Kasap Sabahattin yakalanıyor Adam o biçım. Üç dort ay sonra yargıcın karşısına çıkarıyorlar. Huvıyet tespıtı yapılıyor Adın ne'' Sabahattın. Soyadın? Kasap. Bunun uzerıne yargıç dosyaya bakıyor Ne dedınız? Siz ünlü Kasap Sabahattın mısınız9 Bir yanlışlık olmuş. Bız Profesör Sabahattin'ı arıyorduk. Buyrun efendım, serbestsiniz, salıverildinız. * Düşündüm; dostum haklıydı. Aradan yıllar geçınce en acı anılar bile tadlanır. Hele hapishane anılarını anlatmaya insan doyamaz. Dostumun yeni yorumuyla Sabahattin Eyuboğlu'na ilişkın küçuk anı gözümde büsbütün sıcaklaştı; yazayım da okurlarımla paylaşayım dedim. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL ATILLA ŞOFÖR OKULU Turkıye'de tek. Eğıtım ve oğretımde tek. Uzman bayan kadrosuvla tek. Dısıplin ve ciddiyetiyle tek. Ücrette çok ucuzluğuyla tek. Fındıkzade/tst. 523 79 11 Çağdaş Kültürü Benimsemeden... "Benım buromda, 1970'h /ıllarda bir Kültür Bananlığı Müsteşarı, cumleyı kelıme kelıme tekrar edeceğım musaadenızle, çok dramatıktir çunkü, 'Nejat Bey oz musıkımız dururken bu gâvur mızıkasına ne lüzum var' demıştır bana Turkiye Cumhurıyetı: nin. Ataturk Cumhunyetı'nın Kultür Bakanlığı Müsteşan bunu soyluyor. 'Gâvur' diyor, 'mızıka' dıyor. Pespaye etmek, aşağılamak için söylüyor bunları" Bu sozler, Ne/at Eczacıbaşı'nın. . 'Sanat Olayı' dergısındekı konuşmasında 'Sanat yoktur, sanatçı vardır" dıyor. "Sanatçıları yönlendirmek Neyı yönlendireceksın Yaratan, sanatçı Sen sanatçı yetıştırmeye bak! Ben o ıkı şeye bağlıyorum: Sanatçı yetiştirmek ve ona ımkân vermek . Ortam hazırlamak, o ortamda sanatçıya ımkân vermek." Bir anı: Mıllı Eğıtım Bakanlığı Tercüme Burosu'nda görevlıyim. Yıl 1950. Seçımler olmus, ıktıdara DP geçmiş. Bızım büronun başkanı Prof. S.K. Yetkın seçımı kaybetmiş, büro baskanlığından ayrılmış Yerine DP mılietvekılı Prof. Remzı Oğuz Arık getırilmış. Ank, Bakan llerı'rim akıl hocası sayılıyor DP ıktıdarının sanat uzmanı Devlet Tıyatroları Edebı Kurul Başkanı, M Eğ. Bakanlığı Tercüme Bürosu Başkanı Bir gun konuşuyoruz, dıyor kı: "Babalarımız opera gordü mu, senfonı dınledı mı? Hayır Bızım kendı sanatlanmız var, onları geliştırmelıyız" Buna benzer sozler Gençlık varya, atılıyorum hemen: "Benim babam opera gordü ya. o konu ayrı. Babalarımız, dedelerımız ucak gördu mu, buzdolabı, radyo gordü mü? Öncekı kuşaklar neler neler görmedi, ama bızler goruyoruz" 8u konuşmamdan bir ıkı hafla sonra Tercüme Bürosu ile ılışkım kesıliyor. Nerden nereye? Oktay Rifat'm bir dızesı var "Hatıralar kuşlar gıbi dal ıster konacak". Hıç akla gelmeyen anılar bırden canlanıverir böyle .. Sayın Eczacıbaşı, Istanbul Sanat Festivalı'nin kuruculanndan. Sanata sevgı ıle yaklaşan, sanatçıyı anlayan bir kişi. Kendısı de gencliğınde keman çalmış. Bir anısını da şöyle anlatıyor "Bıyokımya eğitimı görüyordum Almanya'da Bıyokımya departımanın basında Prof Butenant ısımli bir bılim adamı vardı Oyle bir bilım adamıydı ki hormonlann keşfi olarak Nobel Odulü almıştı.. Bu bilım adamının teknığe böylesıne yakınlığının yanı sıra, bir de muziğe yakınlığı vardı. Dört kızı. karısı ve kendısı bırlıkte müzık yaparlardı. Hafta sonlarında evlerıne müzık meraklılannı çağırırlar ve hep birlikte muzık yapılırdı." Hangı bakanı, başbakanı bir konserde, ctddı bir temsilde görürsünuz? Hep bılırız, IsmetPaşa süreklı izlerdi konserlerı Ecevıt ki zaten bir yazar ve şaırdır sanatın her dalıyla yakından ılgılenırdı. Başka kım var? Belkı Nihat Erim, Urgüplü.. AP dönemındekı bakanlann ıçınde 'Anadolu bizım topraklarımızdır, burdaki YunanRoma yapıtlarını söküp onlara verelım' diyenler bile çıkmıştı. Kultür düşmanı polıtıkacılar, dun de vardı, bugun de vardır. kac kez yazdım, bir kez daha yınelemekte yarar var: Kültur Bakanı Taşçıoğlu'nun depolara attırdığı bınlerce kıtap belkı de SEKA'da hamur halınegetirıldi' konusunda bir acıklama bile yapılmadı. Utanc vericı durumlar bunlar! Ama hepsi gerçek? Törenler dışında kac bakan, kaç polıtıkacı Istanbul Festıvalı konserlerıne katılmıştır? "Öz musıkımız dururken gâvur mızıkasına ne luzum var".. Osmanlı'yı yıkan da bu kafaydı... Batı ülkelerı teknıkte, uygarhkta hızla ılerlerken bız yerımızde saydık, uyutulduk. uyuşturulduk Bir Ataturk çıktı ulusumuzu uyandıran, çağdaşlığa doğru yonelten. Şu sozler de Ataturk un: "Bir ulusun uygarlığını anlamak ıçın guzel sanatlarına bakmak yeter", "Alaturka ulusal müzik değildir, olamaz Bızler ölunceye kadar alaturka müzikten hoşlanacağız, ama esas muzık Batı müzığidir. Mustafa Kemal olarak alaturkayı severım. Ataturk olarak Batı muzığıyle beraberim " "Bugun dınletılmeye yeltenen muzik, yuz ağartacak değerde olmaktan uzaktır. Bunu acıkça bılmelıyız. Ulusal ınce duyguları, düşüncelen anlatan yuksek deyışlerı, soyleyişlerı toplamak, onları bir gün genel müzık kurallanna gore ıslemek gerektir" MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MÜDÜRLÜĞU STAJYER GELİRLER KONTROLÖRLÜĞÜ GİRİŞ SINAVI Malıye ve Gümruk Bakanlığı Gelirler Genel Müdürluğu'nce 19 Ağustos 1985 pazartesı gunü saat 9.00'da başlamak uzere Ankara, Istanbul ve Izmır'de Stajver Gelirler Kontrolörliığu gıriş smavı açılacaktır. Smav kazananlar, üç yıllık staj dönemı sonunda yapılacak ">reteterlık sınavı"nı da kazandıklan takdirde Gelırler Kontrolöru olarak göreve devam edeceklerdir. Sıoava Katılabilmek için: a) De\let Memurlan Kanununun 48'ıncı maddesındckı nıteliklere sahıp olmak; b) 1 1.1985 tarıhı ıtıbanyie 30 yasını doldurmamış bulunmak; c) Hukuk, Iktisat, Işletme, Siyasal Bılgıler Fakultelerı ıle Ege, Boğaziçı, Ortadoğu Teknık, Aıatürk ve Hacettepe Ünıversıtelerının tdari llimler, Iş fdaresı ve Iktisat bölümlerınden veya Fakultelerınden, (YÖK Teşkılatı hakkında 4! sayılı Kanun Hukmunde Kararname ile ısımleri değıştirılen tdarı Bılimler Fakultelerı ıle Iktisadı ve Tıcari Ilımler Akademilerınden mezun olanlar dahıl) veya yukanda ısımleri sayılanların benzerlen ile bunlara Millı Eğitım Gençlık ve Spor Bakanlığı'nca muadeletı kabul edilmiş yabancı ulkelerdekı Fakülte ve yüksek okullann bınnden mezun otmak. Sınavlara gıriş şarilarını ve sınav konulannı aynntılı olarak gösteren "Sınav Broşuru", "Gelirler Kontrolörlerı Beşık Sokak No. 7/3 UlusANKARA" adresınden ve>ra Gelirler Kontrolörlerının Ankara. İstanbul ve Izmır Grup Başkanlıklarından sağlanabılır. lsteklılerin gerekli belgelen. en geç 2 Ağustos 1985 cuma günü mesaı bıtımıne kadar yukanda belırtılen adrese vermeleri veya posta ıle gondermelerı (Postada vakı gecikmeler kabul edılmez) gerekmektedır. Ilan olunur. Basın. 20288 İZMİT'TEN ÇAYCUMA'YA 32.000 TON FUELOİL NAKLETTİRİLECEKTİR Kapalı teklif usulü ve ihale yolu ıle müessesemize Izmit'ten 32.000 ton fueloıl naklettirilecektir Bu ışe ait şartname; a) Muessesemiz Nak. ve Ambarlar Şefliği'nden, b) Izmit, SEKA Gn.Md.'lügu Ikmal Dairesı Başkanlığı'ndan, c) Karaağaç Cad. No: 115 Sütluce / lSTANBUL'dakı SEKA Ahm Satım Mudurlüğu'nden, d) Selanik Cad. No: 5 KızUay / ANKARA'daki SEKA Alım Satım Müdürlüğü'nden Alınabileceğı gıbı mektupla da istenilebilir. Isteklilenn jartnameye göre hazırlannuş teklif mektuplanmn en geç 6 Ağustos 1985 günü saat 12.00'ye kadar müessesemizde bulundurulması gerekmektedır. Postada meydana gelecek gecikmeler göz önüne alınmayacaktır. Muessesemiz 2886 sayılı Anırma, Eksiltme thale Yasası'na tabı olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. SEKA Çaycuma MOessesesi MüdürlüğU Çaycuma ZONGULDAK Basın: 20546 T.C. KARADENİZ EREĞLİSİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESI İLAN Esas No: 1984/359 Davacı Içıslen Bakanlığı Vekiü Av. Meral Coşkuner tarafmdan davalı Refik Nurı Kayıkçıoğlu aleyhıne açılan tazminat davası sebebiyle; Davaljya dunjşma gununün tebliğ olunduğu ancak dunısmada hazır bulunmadığı, bu kere duruşmanın bırakıldığı 16.9.1985 gununde duruşmada kendısınin hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsıl ettirmesı, gıyap yerine kaım olunur. Basın 20524 5 TON KURŞUN PLAKA SATIN ALINACAKTIR Şannamesi bedelsız olarak aşağıdaki adreslerden alınabilir. 1 ISKENDERUN'da Muessesemiz Ticaret Mudurluğu, 2 ISTANBUL'da Sırkecı Yalı Köşkü Cad. Yalı Kösku Han Kaf 45'teki Mumessilliğımiz, 3 ANKARA'da Çankırı Cad. NO: 57ANKARA adresindekı Genel Mudurluğumuz, İSTEKLILERIN şartnamemiz esaslanna göre hazırlayacaklan 85698 No'lu dosyayla ılgılıdır, meşruhatlı kapalı teklif mektuplarını, geçicı temınatları ıle birlikte en geç 23 7.1985 gunu saat 14.30'a kadar Turkiye Demır Çelık Işletmelerı Kurumu Genel Mudurluğu Iskenderun Demır ve Çelık Fabrıkalan Muessese Mudurluğu 1SKENDERUN Haberleşme ve Arşıv Mudurluğunde bulundurmaları ılan olunur Basın: 20356 Şartnameleri Ankara'da Genel Mudurluk malzeme ve tkmal Daire Başkanlığı ile lzmir, Istanbul, Konya, Dıyarbakır, Afyon, Iskenderun, Erzurum ve Samsun Bolge Müdürluklerimizden bedel mukabilınde temın edilebilir. Kapalı zarfla teklif alma yoluyla yapılacak ihalede geçicı teminat ile birlikte verilecek diğer vesaik sartlar sartnamesinde belirtilmiştir. Teklif mektupian 15.8 1985 gunu saat 14.00'e kadar Genel Müdürlük Haberleşme Şube Müdurlüğü'ne verilecek ve aynı gün saat 15.00'te komisyon huzurunda açılacaktır Postada vakı gecıkmelerle telgraf ve telexle gonderilecek teklifler kabul edilmeyecektır. Müessesemu 2886 sayılı devlet ihale kanununa tabi değildir. Basın: 20588 TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 23 KALEM MUD YEDEK MALZEMESİ SATIN ALINACAKTIR DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN SINAVLA PERSONEL ALINACAKTIR Universitemiz Sağlık, Kültür ve Spor Dairesı Başkanlığı, Lvgulama ve Araştırma Hastanesi ile Tıp Fakültesi Delanlığına 657 Sayılı Kanuna tabi olarak çalıştınlmak uzere sınavla personel alınacaktır. 1 Kadrolar ile niteliklerı aşağıda gosterilmiştir. Adavların ilan tarihinden itibaren 15 gün içensınde Rektoriuk Personel Dairesi Başkanlığına 2 fotoğrafla birlikte müracaat ederek form doldurmaları gerekmektedir. 2 Adavların 657 Sayılı Kanunun 48. maddesinde belirtilen genel şartları taşımaları gerekmektedir. 3 Yaalı sınav 2 Eylul 1985 Pazartesi gunü saat 10.00'da Rektörluk binasında yapılacaktır. Yazılı sınavı kazanan adaylar ayrıca sozlu sınav ve mulakata tabı tutulacaktır. DUYURULUR. Kadro Görev lendirilecegi Kadro L'nvanı Derecesi Sınıfı Adel Birim Şartlar 2 Sağiık Kultür ve Tabib Pransyen, Dahiliye, SH Spor Dairesı BaşHarıciye, Goz, kanlığı K.B.B. SH Sağlık Teknısyeni 512 Sağlık Koleji ve Laborant Okulu Diyesityen 7 SH Sağlık Teknolojisi Uygulama ve AraşYuksekokulu Beslentarma Hastanesi me Diyetetık Bölumu veya Ev Ekonomisi Bolumu Hemşıre 91011 SH 40 Uygulama ve AraşYuksek Hemşırehk ma Hastanesi Okulu ve Sağlık Koleji Sağlık Tekn!s>enı 7 SHP Sağlık Koleji ve Laborant Okulu SH Fızvoterapıst 5 Fizyoterapı Yuksekokulu Tıbbi Teknolog 78 SH Tıbbi Teknoloji Yuksekokulu Sağlık Fızıkçisi 67 SH Fızjoterapı Yuksekokulu 1 Diş Tabıbı 5 SH Sağlık Teknisyenı 12 SH 1 Tıp Fakuhesı Sağlık Koleji ve Laborant Okulu 10 Sağlık \lemuru SH 1 Sağhk Koleji ve Laborant Okulu SH Tıbbi Teknolog 8 1 Tıbbi Teknoloji Yuksekoklu Basın: 20788 OFSET USTAS1 ARANIYOR. Tel.: 526 79 99 Esas No: 1985/133 Davacı Nermin Tiryakioğlu vekili avukat Hüsamettin Hakdiyen tarafmdan Mihalike Yorgioğlu aleyhıne fkame olunan Vefa Hakkımn Terkini davasının yapılan duruşmasında: Üsküdar Şemsıpaşa Oğul sokak 50/2 adresınde mukim davalının yaptırılan tahkıkatta adresınde bulunamadığından davalıya ilanen tebligat yapümıs olup, bu kerre davalı yapılan ılan tebligaüna rağmen durusmaya gelmediğınden, mahkemece davalıya ılanen tebligat yapılmasma karar verilmiş olmakla, davalı Yorgı oğlu Mihalilu'nin duruşma günu olan 18/9/1985 günü saat 09.25'te Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde hazır bulunmasuun kendisine gıyap karan yerine kaim olmak uzere keyfiyet ilan olunur. 12/7/1985 Basın. 9264 .. .. tLAN USKUD^R 3. ASLİYE HUKUK HAKİMLIĞINDEN LİSE MEZUNLARI ! ÇALIŞIN : ÜNİVERSÎTE KAPILARINDA BİR YIL BOŞ BEKLEMEYİN. Zaman kaybetmeden BİLGİSAYAR ÖĞRENİN. Beyazıs MıtMt Pasa Cad Istıklal CaC Yonca Han 87/7 Altıyol KdŞduı CaOOesı 6/3 Tel 527 55 25 527 49 03 522 2i 06 Tel 149 799314981061*49011 Tel 338 084233611 50 DAKTİLO veya MUHASEBE KURLARINDA IŞINIZ HAZIR Eylüle kadar ESKİ FİYATLAR+YAZ İNDİRİMİ fırsatını kaçırmayın KARACABEY TARIM İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞU KARACABEY BURSA SATILACAK MALIN MUHAMMEN GEÇtCt CİNSİ MİKTARI FtYATI (TL) TUTARI (TL) TEMINATI Merinos Yapağı 16.000 Kg. 1.000. 16.000.000.1.600.000.Merinos Kuzu Yunu 2.200 Kg. 700.1.540.000.. 150.000.TOPLAM: 1.75O.OOO.1 Yukanda cinsi, mıktarı muhammen bedelı ve geçici temınatı yazılı mallar açık arttırma usulu ile satılacaktır. 2 Satışa ilişkın şartname, Ankara Tanm Işletmeleri Genel Mudurluğu ve işletmemızde, satılacak mallar işletmemizde gorulebilir. * 3 İhale 6 Ağustos 1985 salı gunü saat 14.00'te Işletme Mudurluğunde yapılacaktır. 4 Işietmemız, Devlet ihale Kanunu'na tabı olmayıp. ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vapmakta serbesttır. Keyfiyet ilan olunur. Basın: 20749 TOPRAK MAHŞULLERI OFISI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 55 M3 METANOL SATILACAKTIR Şartnamelen Ankara'da Genel Mudurluk Malzeme ve Ikmal Daıre Başkanlığı ıle Izmır, Istanbul. Konva, Dıyarbakır, Af>on. Iskenderun, Erzurum ve Samsun Bolge Mudurlukierımizden bedel mukabilınde temın edilebilir. Kapalı zarfla teklif alma yoluvla yapılacak ıhalede geçicı temınat ıle bırlikte verılecek diğer vesaık ve saniar sartnamesınde belirtilmıştır. Teklif mektupian 16.8.1985 gunü saat 14.00'e kadar Genel Mudurluk Haberleşme Şube Mudurluğu'ne verılecek ve aynı gun saat 15.00'de komısvon huzurunda açılacaktır Postada vakı gecıknıelerle telgraf \e tele\le gonderilecek teklifler kabul edılmeyecektır. Muessesemiz 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabı değildir. Basın: 20144
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear