22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 MAYIS 1985 HABERLER CUMHURİYET/? Tutanaklardan Özdağlar dosyası Özdağlar parayı aldı, ne verdi? Ozal: Bana, "Babamsın, beni affeyle" diye bir şey söylemedi. Kesin olarak "25 milyon bende" dedi, "evde" dedi. Ben de "Bu parayı iade et," dedim. Sagesen: Sayın Başbakan, zatıalinizin devlette geçmiş bir yığın hizmetleri var. Bir rüşvetin oluşması için veya verilmesi veya alınması için rüşveti veren kişiye bir şey vermek lazım, bir ayncalık tanımak lazım, bir ekstra tanımak lazım. Bu olayda UM Denizcilik'e herhangi bir ekstra tanınmış mıdır? BETÜL UNCULAR ANKARA Başbakan Turgut Özal, komisyonda üyelerin sorulannı yanıtlarken, "Babamsın, beni affeyle demedi. Sadece ikrar etti" biçiminde konuştu. özal'ın üyelerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle: SABAHATTİN ERYURT Bir tek sual, sizi fazla yoımayayım efendim. Gene Ismail Özdağlar, "Ben Okumuş Holding'in koordinatoruyken birden bakan oldum. Bakanlık nedir, politika nedir kintse bana ögretmedi. Başıma ne gelmişse zaten bu işleri bümediğimden geldi," navlun fıyatları tespitiyle ilgili olarak da, "Bunlar benim büdiğim konular degil" demektedir. Bu durumda olan bir bakan, kendisinin bu gorevini yapamayacağından bahsedilen zatıalinizden vazifeden affını istedi mi? ÖZAL Hayır benden hiçbir şekilde vazifeden affmı istemedi. SABAHATTtN ERYURT Bunları söyledikten sonra tabıi isternesi lazım. ÖZAL Hayır, hayır. AYHAN REYHAN SAKALLIOĞLU Efendim ben evvelemirde bir talepte bulunacağım. Birinci talebim, veyahut soruların sonunda Sayın Başbakan'a lütfen bantı dinletelim. Dinlediği bantla bizim elimizdeki bantın aynı olup olmadığını tespit edelim. Ancak, ben bir defa daha arz etmek istiyorum, Şöyle ki: Muhtelif basında yer aldı, olaydan sonra, lsmail Ozdağlar'ın, "Sen benim babamsın, bir kusur eltim, affeyle" gibi sozlerle biraz evvel sizin işaret buyurduğunuz hususu kesin bir ikrar olarak kabul edebilir miyiz? ÖZAL Şimdi, bana, "Babamsın, beni affeyle" diye birşey söylemedi. Hayır. Sadece ikrar ettiğini soyledim. Çunkü kesin olarak "25 milyon bende" dedi, "evde" dedi. Yani onu unuttum bir ara, tekrar etti. Ben de, "bu parayı iade et" dedim. Bunun haricinde, "ilk defa başıma böyle bir şey geliyor, niçin bunu vaptın, ben ser.i ikaz etmedim mi, daha evvel bu gibi konularda dikkatli ol" diye söylendiğim zamanda işte, gençliğinde çok problemli buyumuş, sıkmtılar çekmiş, hatta TAKSAN'dan aynldıktan sonra da birtakım sıkıntılarla uğraşmış onlan söyledi bana. HÜSEYtN AVNİ SAGESEN Bir de zatıalinizin devlette geçmiş bir yığın hizmetleri var. Bir rüşvetin oluşması için veya verilmesi veya alınması için ruşvet veren kişiye bir şey vermek lazım, bir ayrıcalık tanımak lazım bu olayda UM Denizcilik"e herhangi bir ekstra tanınmış mıdır, bir ekstra tanımak lazım, yani öyle bir şey duydunuz mu? ÖZAL Bakın ben burada tabii vakıaları anlatıyorum, kanaatimi söylemem. Kanaat ayn bir konu. HÜSEYtN AVNİ SAGESEN Hayır, tespitiniz var mı? Yani UM Denizcilik'e şu ekstra tamnmıştır şeklinde size herhangi bir şey intikal etmiş midir? ÖZAL Kanaat olur yalnız, onu soylemeye kalkarsam kanaat olur. O kanaat da neye dayanır, onu da bilemem. Yainız şoyle gormek lazım hadiseyi: lçindeki, gene teybin ifadesinde, değiştireceğim diyor, iki kişiden bahsediyor, Yalçın'la birisi daha var, Mufit'i değjştireceğim diyor. Demek ki sözünu geçiremiyor manası çıkıyor orada. Karşılığında bir şey vermiş midir? Kanaat diye soruluyorsa, ben verebildiğini zannetmiyorutn. HÜSEYtN AVNt SAGESEN Ben kanaat olarak değil de size intikal ettirmiş, mesela bir ekstra sefer olmuş mudur? ÖZAL Yanı benim oradan aldığım, bunları değiştirecetim, ondan sonra yapacağım manası var ki, bu bırsey verebildiği kanaatinde değilım. Çunku bizim idare tarzımızda o yetkililer aşağıdakilerdir. Onlar bakanı dinlemezlerse bir şey olmaz. Ondan sonra gelip onların değiştirilmesi lazım ki, önumüze öyle bir şey gelmedi. HÜSEYİN AVNt SAGESEN Bir de Özdağlar bunu ne karşılığında aldığım acaba beyan ettiler mi? ÖZAL Nasıl ne karşıhğında? HÜSEYtN AVNİ SAGESEN Şimdi, 25 milyonu aldı. Ama onun karşılığında ne verdi ona? ÖZAL Ha, ben sormadım. Ben yalnız nıye bu işi, böyle bir şey yaptın diye sordum, ne luzum vardı diye. AYHAN REYHAN SAKALLIOGLU Sayın Başbakanım, bu sozler ve ikrardan sonra zannediyorum ki başka bir delil meycut değil? ÖZAL Hayır. DUYDUK/GÖRDİK YALÇIN PEKŞE1V Mavi tren yolculuğunun düşündürdüğü "BİR YURTTAŞ" Ankara'dan İstanbul'a gelmek için hava ve kara yolunu "bırakarak deniz yolu da olmadığından demiryolu'nu seçmek ve Mavi Trenle yola çıkmak gafletinde bulundu... Yolculuk boyunca kafastnı koltuğunun arkastna bir dakika için bıle değdiremediğinden gözlerini kırpamadı. Çünkü kumaşının kirienmesıni önlemek için koltukların üst tarafına konulmuş değışebılir bezler asıl renkleri (beyaz) bellı olmayacak ölçüde kirlenmişti. Bu kumaşlar büyük bir olasılıkla tren sefere konurken buraya takılmış, bir daha dokunulmamıştı. Koltuklardan ve perdelerden ağır bir koku geliyordu. Sigara tablaları birkaç seferden beri boşaltılmamışçasına tıka basa dotu oiarak yenı yolcuculuk boyunca "Nedenböyte oluyor" diye duların emrine sunulmuştu. Pencereler de pek temiz değildi ama şündü. Asgari temızlik koşullarına bile uyrna"yurttaş" bundan pek yakınmıyordu. Çünkü mak ülkenin geri kalmışlığı iie ılgılı olabilir miycamdakı parmak ve kafa izleri, dtşardakı ço di? Her sorunun altında ekonomık bir neden rak manzarayı süreklı bir sis perdesi altında arayan sosyologlar yanılmış olamaz mıydı? göstererek daha da romantıkleştirıyordu. Yer Çünkü fukaralıklanna efkarlanıp, bırahanelerdekı kâğıt vb. çöp parçaları da fazla zararlı gö dearabesk müzikle,lahmacun ve kokoreç eşrünmüyordu. Ne ki, bu çöpler arasında dola lığinde kafa çekıp, Marlboro tuttürenler bir parşan, son derece sevimlı bir fare aynı ölçüde za ça su ve sabunla temizlenmeye olanak bulamaztar mıydı? Ve en kötüsü bu aksaklıklan dürarsız görünmuyordu Yakınmalarını trendeki görevlilere ileten yurt zeltmek için en küçük bir çaba harcamayanlataş "hanım, hanım bu kadar titizsen uçakla se rın, aynı aksaklıklardan yakınanlara verdıkleri yahat et "sözleriyle karşılaştı. Yurttaş "rahat "rahatsız olduysan.." diye başlayan klışe yasız olduysan taksi tut benzeri sözleri beledıye nıttı... Çünkü bu yanıt işlerin daha uzun sure otobüslerınde de duymuştu. 'Mavi trendeki yol düzeltilemeyeceğinı gösteriyordu ii Köprüde (Baştarafı I. Sayfada) kr bfle jasırdı" deniyor. thaleye ENKA ile birlikte giren ve kaybeden tngiliz Cleveland Bridge firması temsilcisi Crawford Watts'ın ise "Japonlar TürkJere gidip biz size bu köprüyü hediye ediyomz desekrdi bu ken«krine daha ucuza mal ohuthı" dediği belirtiliyor. Türkiye'nin bir prestij projesi olan 2. köprü yapımıyla çok daha sıradan ve zahmetli bir iş olan çevre yoUan yapımını birleştirerek, ihaleye çıkartmasını "çok akıOı bir ttrateji" olarak niteleyen "Wai Street Joarnal", daha sonra çeşitli gnıplann ihaleyi kazanmak için harcadığı çabalan ayrıntüı biçimde sergiliyor. 1. Boğaz KöprüsU'nU yapan Cleveland Bridge'in ilk bakışta daha sansb goründuğünü kaydeden Wall Street Journal, gelişmeleri şoyle anlatıyor: "OevdaMİ Bridge ilk basta avantajlı göriuüyordu. Çünkii ber yabana kurnhısun Uudeye birlikte katılmak istediği Türk ortak olan ENKA Ue anlasmışü. ENKA'nın hikümetle ihşkilerinin çok iyi oidngn ve Başbakan Özal'ın Anavatan Partisi'•e büyik katkılarda bulnnduğn söyteniyordu. Aynca b«zı bakanlann daha önce ENKA yönetfcieri oktugu ve bazı ENKA yöneticilerinin hükiimette akrabalan bulundugu belirtiliyordu. Cleveland Bridge'in temsUcisi Mr. Watts, 'iyi bir yerli ortak pek çok sorunu çözer' dryordu." Bu noktada çok umutsuz görünen Japon IHI grubunun "Sezai Türkeş Fevzi Akkaya Grubu" ile anlaşma yoluna gittigini anlatan Wall Street Journal, daha sonra Kraliçe'nin yeğeni Kent Dükü'nün ihaleyi Cleveland Bridge'in kazanmasına yardımcı olmak için Türkiye'yi ziyaret ettiğirü belirtiyor. Projenin finansmanı için seferber olan tngiliz Cleveland Bridge firmasının Başbakan Margareth Thatcber'ı da devreye sokarak 50 milyon dolarlık bir kredi paketinin oluşturulmasını sağladığı kaydediliyor. Bu arada Japonların da boş durmadığuu anlatan Wall Street Journal, Japon hukümetinin tngilizlerden çok daha cömert davranarak 200 milyon dolarlık düşük faizli bir krediyi IHI Grubu'na vaat ettiğini, bununla da yetinmeyen IHI'nin ttalyan Impregilo SPA Grubu'yla anlaşarak, ttalyan hukümetinin desteğini de sağlamayı başardığını belirtiyor. Sonuçta 551 milyon dolarla en düşük teklifi veren IHISTFAimpregılo Grubu'nun 205 milyon dolarlık yüzde 5 faizli ve 25 yıl vadeli Japon kredisinin yanı sıra, ttalyanlardan da en az 130 milyon dolarlık düşük faizli kredi sağladığım ve buna 230 milyon dolarlık ticari kredileri de eklediğini kaydeden Wall Street Journal, bulunmaz şartlar içeren bu teklif karşısında Cleveland Bridge ENKA Grubu'nun son çabalanmn da fayda vermediğmi ve ihaleyi IHISTFAImpregilo Grubu'nun kazandığını belirtiyor. Resmi"yalanın"gayriresmi"açıklaması Aşkun'a "resmi yalanı için teessüf dahi etmediğini" bildiren bir mektup yazmıştı. Bu mektuba yanıt olmak üzere yine Aşkun'un, Prof. Hatemi'yegonderdiği mektup da elimize geçti. "Resmi yalanın gayrı resmi açıklaması" da denebileceK bu mektup, YÛK'ten sonra üniversitelerimizde işlerin nasıl yürüdüğünü son derece çarpıcı biçimde açıklıyor. Mektubu birlikte okuyalım; "Sempozyumun düzenlenmesine önayak olan genç öğretim elemanımız konunun ılgılilerıne ve bu arada size de çağrıdan yoliamış. Ben hukukçu değilım, işletmecıyim. Ancak kuşkusuz kendı konusundakı yetkin bılgı ve tecrübe sahıbi tüm rneslektaşlarıma saygılıyımdır. Sizın 1402den çıkarıldığınızı bilmediğim gibi, bu tür bilimsel toplantılara bile katılmanızı engeileyecek derecede, bir üst yönetim duyarlığından, bugüne kadar bilgili değildim; çünkü rektör yardımcılığına geleli henüz bir yıl bile olmadı. Sempozyuma katılmamanız gerektiği bana bildirildiğınde, ne kadar üzüldüm anlatamam Uzun uzun genç arkadaşımla birlikte, bunu size nasıl bildireceğız diye düşünüp durduk. Sonra en az mahsurlu yol olarak, size karşı yalancı olmayı göze aldık. Açıkçası, bizi size karşı böylesine zor bir durumda bırakan tutumun gerekçesine katılmak ıstemeyip; bunu sizden göreceğimizi umduğumuz, ancak maalesef göremediğimiz "anlayışınıza ' bırakmayı tercih ettik, meğer ne kadar yanılmışız. Bilmem hıç olmazsa bunu "acemilığımize" verip, kendimizı size bağışlatabilecek miyız? Pek sanmıyorum ama, yine de rica ediyor ve sizden özür dileyerek, bir daha asla size karşı böyle yalanlara başvurmayacagımızı aynca bılmenizi istiyorum. Size olan gıyabi sevgi ve saygımı herşeye rağmen muhafaza ettiğimi ve bunun asla YALAN OLMADIĞINI bilmenizi aynca rica ediyorum. Saygılarımla... MTTt Ozdağlar'ın avııkatı: Soruşturmada ILSlll ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Devlet Bakanı lsmail Ozdağlar'ın savunmasını lii la (ta hııziımırnln ımzn vprAîlttr < ' 3S2 mmin çaiışnğı ustlenen avukatlar. ilk olarak ıııuzıuıuuıu unzu venuierAlarkoAlamsas Sz olaydaki "usuli esaslan" araştırFabrikastnda Demirlş Sendikası ile Türk Metal Sendikası arasındaki yetki anlaşmazlığı davasına dün devam edildi. maya ve bunlardaki hatalan sapIstanbul 4. İş MahkemesVnde görülen davada Öz Demirlş Sendikası, Türk Metal Sendikası'nın 53 iş tamaya başladılar. Ozdağlar'ın çinin imzasını taklit ederek sahte üye kayıtlan düzenlediğini öne sürdu. tmzalannın taklit edildiğini avukatlanndan Salim Özdemir, bildiren öz Demirlş Sendikası yanlısı 53 işçi, yargıç huzurunda imza verdL Alman imzalar, sahte ol henüz TBMM Soruşturma Koduğu öne sürülen imzalarla karşılastınlmak üzere Adli Tip Kurulu 'na gönderilecek. misyonu tutanak fotokopilerini alamadıklannı ve bunları alır almaz çok kısa surede çok yoğun bir çalışmaya başlayacaklannı bildirdi. İlk olarak dava öncesi aksaklıklan saptamaya başladıklarını anlatan Özdemir, olayda pek çok usulsüzlük bulduklannı söyledi. Özdemir'in verdiği bilgiye göre ilk hata, suç ihbannın yapılmasıyla ortaya çıktı.. Suçların, yazılı ya da sözlü olaki talebinde bulunma sırası bizOtomobillş Sendikası'nın yetki talebine bakanlık rak hangi makam ve mercilere de, ancak ne zaman talep ederiz, olumsuz karar verince, Zonguldak İş MahkemesVnde yapılacağının Ceza Muhakemeşimdiden söyleyemem" dedi. açılan itiraz davasında bilirkişinin sendika lehine verdiği Erdemir Yönetiın Kurulu Baş leri Kanunu'yla belirlenmiş olduğunu, bu olayda ise suç ihbarıolumlu rapor dikkate alınmadı ve reddedildi. kanı Celal Kurtuluş, 20. işletme nın "adli ve miilki hiçbir yetkisi yılı törenlerinde yaptığı konuşKDZ.EREGLt (Cumhuriyet) ki talebine Çalışma ve Sosyal bulunmayan ve görevi yalnızca masında, görulmemiş istihsali Erdemir'de Çeliktş Sendika Guvenlik BakanlığYnca olumsuz belli konularda Başbakan'a dagerçekleştiren işçilerin hakkını sı'ndan sonra, Otomobillş Sen karar verilmesi üzerine, Zongulnışma niteliginde goriış bildirhiçbir sendikanın bugüne kadar dikası'nın da Çalışma ve Sosyal dak 1. İş Mahkeme'i'nde açılan mek olan" Başbakanlık Başdayetki alarak isteyemediğini belirtGuvenlik Bakanüğı'nca verilen itiraz davasının önceki gün yapınışmanı Adnan Kahveci'ye yapılti ve "Bugüne kadar zam ve yetkisizlik kararına yapılan itiraz lan duruşmasında bilirkişi heyedığını bildiren Salim Özdemir avans verilmesi kararımızı mevdavası reddedildi. tinin Otomobillş Sendikası lehişöyle dedi: zuatlar geregi uygulayamadık. "Böylesi bir ihbar ve böylesiEreğli Demir ve Çelik Fabrika ne verdiği rapor dikkate alınmaAncak yetkili sendika olsa da olne yetkisiz bir kişinin delil toplan'nda çalışan 8 bin işçiyi ilgi yarak reddedildi. masa da en gec haziran sonuna lamaya başlaması demokratik Erdemir'de Çelikîş Sendikalendiren toplusözleşme goruşkadar zam vererek işcimizin hakhukuk devletierinde degil, ancak melerine bir yıldır yetkili bir sen sı'ndan sonra Otomobillş Sen kını ödeyeceğiz" dedi. totaliterrejimlerdegonilebilecek dika belirlenemediği için başla dikası'nın da yetki alamaması Erdemir'de işverenin vereceğibir uygulamadır." üzerine TurkMetal Sendikası namıyor. ni belirttiği zammı n yuzde 46 doOtomobillş Sendikası'nın yet Şube Başkanı Alp Tunca, "Yetlayında olması bekleniyor. Konıisyon hataları var Prof. Hüseyin Hatemi'nin başına gelenleri ikı gün önce bu sütunda "resmi yalan" başlığı altında yayımlamıştık. Olayın özeti şöyleydi: Prof. Hatemi Medeni hukuk konusundakı bir seminer için Eskişehir'deki Anadolu Üniversitesi rektör yardımcısı Prof. Dr. İnal Cem Aşkun tarafından resmi bir yazıyla çağrılmıştı. Daha sonra da yine resmi bir yazıyla seminerin ertelendığı bıldirılmiş ve gelmemesı ıstenmıştı. Kısa süre sonra Prof. Hatemi seminerin ilk belirtilen tanhte yapıldığını öğrenmiş ve rektör yardımcısı Erdemir'de 8 bin işçi, söz verilen zammı bekliyor Zam veremediği için yakınan işveren de var "İNSAMIARDA AKIL YOK" Yavru Kedı Tekir Cumhuriyet Gazetesı ile karşılaşınca bakakaldı... Fiyatını okudu: 70 TL.. Gözlerine inanamadı.. Başlıklara, resımlere bir göz attı "Grev, ek sınav, ışçiişveren sorunları gibi tatsız şeylerdı.. Diğer gazetelerde görmeye alışkın olduğu "et manzaralan" yoktu. Yahu nasıl olur, diye duşündü. Içinde bol bol etli bacaklar, gağüsler çıkan gazeteler 20 lıraya, 30 liraya, 50 liraya saölırken, bu gazeteye 70 lırayı kim verır? Sonucta insanlarda hıç akıl olmadığına karar verdi (Fotoğraf: MERT AÜ BAŞARIR) ANKARA'nın tasına bak Mevlana niye dönüyor EKONOMİK krız büyüdükçe toplumun kumar tutkusu çılgınlık noktasına ulaşırmış Başta sosyologlar olmak üzere konunun uzmanları böyle diyorlar. SporToto, Milli Pıyango ve at yarışları gibi şans oyunlarının her hafta, bir önceki haftanın rekorunu kırdığına bakılırsa, bunun doğru olduğu şüphe götürmüyor. Söylenenlere göre, kumar tutkusu aile içi ilışkilerde de çığ gibi büyüyormuş. Kumar tutkusunun bu tırmanışa daha çok ekonomık gücü yüksek bilinen çevrelerin hanımları da özellikle "konken" partilerinde katkıda bulunuyorlar. Bu konken partilerinden birisınde yaratılan bir fıkra ise şimdi kurulmadan karar verdi Kemal ne olacak? SAMSUN Belediye Başkanı Kemal Vehbi Gül'ün "olgun" adı, daha önce gazete sayfalannda şehrin ortasındaki genelevı yıkarak yerıne cami inşa etmesiyle yer almıştı. Son ıcraatları konusunda bilgi ıstenırse şöyle: "Samsun'un Amblemindeki Atatürk resmini çıkararaK, yerıne ikı sülün kuşunu koymak, Atatürk Kültür Merkezı ve kütuphanesi olarak restore edilen bınaları satışa çıkarmak, Zübeyde Hanım caddesinin adını, Çifte Hamam caddesi, Ali Rıza Efendi caddesinin adını ise Bağdat caddesi olarak değıştırmek. Ancak Kemal Vehbi Gül, "konuyla ilgili" icraatlarından birini tamamlayamadı. Samsun Beledıye Başkanı, belediye amblemınden kaldırdığı ve Samsun'un sembolu haline gelen at üstündeki Atatürk heykelınin resmini peçeteler üzerine bastırarak, lokantalara dağıttırdı. Lokantalarda kullamlan peçetelerin "fazla icraata" yönelik olduğunu anlamış olsa gerek ki, peçeteleri yaptırdığı Selahattin Başer'e parasını ödemedi ve uygulamayı yarım bıraktı. Biz bunları Samsun'da yayımlanmakta olan "Türkkanı" gazetesinden aktardık. Ankara'da da heykeller kaldırılmaya çalışılmış, cadde isimleri değıştırılmişti ama, ne demişler, boynuz kulağı geçer. Ingilizce bilen memur alınacaktır İManbul da görevlendiritmefc üzere menrar ahnacakhr Adaylarda aranan kofufiar: Use veya bankacüıkla iiglTı bir yuksek okul mrzonu olmak. 30 yaşmı geçmemi| olmak. Erkeklerde askerlik görevin! yapmı; ohnak. Ingilızce dinni bilmek ve yapılacak sınavda bajan gustermek Parasal haklarSınavda bajarılı olup. göreve baştayacak metnurlar: Bankacılıkla ilgili yOksek ukul ımzuntarma 40 (Mİ) TT. (brut) lıse mezunlanna 35 000 TL (brOt) aylık giriş ücreti Aynca dil nnavındakı başan derecelerme fföre Sınıflandırma Tutarı IO0 (100 TL 70 0O0TL 30 000 TL Özal: KahvecVye birşey olmaz ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Başbakan Turgut Özal, Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahveci hakkında tsmail Özdağlar olayı nedeniyle komisyon kurulmasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, "bir şey olacağını zannetmiyorum" dedi. Başbakan Özal eşi Semra Özal ile birlikte dun öğleden sonra tstanbul'dan Ankara'ya döndu. Özal ile birlikte Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, devlet bakanları Ahmet Karaevli, Abdullah Tenekeci, Mustafa Tınaz Titiz, Kazım Öksay, Cemal Büyükbaş, Mesut Yılmaz, ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanı Metamet Aydın, Enerji ve 1 abii Kaynaklar Bakanı Sudi Tıird, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler de Ankara'ya aynı uçakta geldiler. Bir gazetecinin, "Mengenecioğlu hakkında Cumhuriyet Savcılığınca karar verildi. Adnan Kahveci için komisyon ne zaman kurulacak" sorusuna Özal, "Adnan Kahveci'nin savcıhkla alakası yok" diye yanıt verdi. Özal, gazetecilerin Kahveci'nin durumunun Başbakanhkta kurulacak komisyonda incelenmesi gerektiğini anımsatması üzerine, "Başbakanhkta bakılıyor ama, bir şey olacağını zannetmiyonım" dedi. Kahveci hakkında TBMM Soruşturma Komisyonu'nun "Cezai ve inzibati yönlerden gereği takdir ve ifa otunmasını" isteyen yazısı Başbakanlığa gonderilmişti. Başbakan özal, bankalara tahvil ihalesinin amacına ilişkin bir soruya da "ihale edilmiş, ihale neücesini alalım>bakalım"şekiinde yanıtladı. ağızdan ağıza dolaşıyor. Soru şu: Mevlana nıye dönüyor? Konken bilenler anlayacaktır, yanıt şöyle: Joker atmak için. 1. derece 2 derece 3. derece Bulgar (Baştarafı 1. Sayfada) bilgi vereceği bilinmiyor. Ancak Bulgaristan'ın en kısa zarnanda Türk hukümetinin istediği bilgiyi Ankara'ya ileteceği belirtiliyor. YUNANİSTAN'IN PROTESTOSU Cumhuriyet Atina muhabiri Stelyo Berberakis'in bildirdiğine göre, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, 28 mayıs tarihinde 2 Sovyet savaş uçağının Yunan hava sahasını ihlal ettiklerini bıldirerek Sovyetler Birliği'ni protesto etti. Yunanistan'ın protestosu üzerine Sovyetler Birlıği'nin Atina BUyükelçisi Igor Andropov, Sovyet hükumeti adına Yunanistan'dan özür diledi. Andropov, olayın bir yanlışlık sonucu meydana geldiğini ve kasıt olmadıfeını »o/Iedi. olmak üzere aylık yabancı dil tazminatı. Brüt aylık ücret tutannda yılda dört fcez ikramrye. Toplu 1; sözlepnesiyle belirlenm diger parasal haklar. ödenecektir. Sınava katılmak bteren adavterm. üzgermijferini içeren. et yazmyla yazdıklan bir yazı ve fulo^raf ite bırtîkte en geç 31.5.1985 cuma gönü çahjm» saati bithnine kadar. İSTANBULda ESBANK Eskljehir Bankası T.A^. Genel Mudürlük Penonel ve Organlzasyon Müdurtügü Buyukdere caddesl Hurrıet Keçeli Han no:49 kal 4 Meckfiyekdy/tSTANBUL Adresine }ahsen bajvnrmalan gerekmektedir. Yukandaki kofultara uyan ve dil smavmda başan gösteren elemanlar aynca bir mfilakata labi tulutacaktır 6 ESBANK " tedblrU ve kararb" ÛŞÛTMEMEK İÇİN Mİ? Başbakan Turgut Özal'ın Japonya gezısine katilan taze banka sahıplerınden Erol Aksoy, dış gezılerın "bavul tıcaretı" özelliğine kendınce katkıda bulundu Tokyo'nun ılıman ıklımınden sonra, Ankara'nın kara ıklımıne alışmakta guçlük çektığınden olacak, Aksoy şeref salonunda kafasında ikı şapkayla dolaştı durdu. (RIZA EZER) Şimdi merak edilen bir konu da, Sayın Kemal Vehbi Gül'ün Kemal olan ilk adını değıştırıp değ'ştırmeyeceği...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear