Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 17 KASIM 1985 Yavuztürk, geleceğe dönük üretim hedeflerini açıkladı "Sanayicileriniizi savunma sanayiine çekmek istiyoruz" POIİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Özgürlük Savaşları... Güney Afrika olaylarını izleriz, ne de karmaşıktır, yıllarca sürer. Höle son ayiarda içinden çıkılmaz oldu. Bize çok uzaklar, biz onların işlerini bilmeyiz, onlar da belki bizim işleri bilmezler. Kalp değiştiricisi Bernard'tan ötürü biraz parladı. Şimdi yeniden karmakarışık durumdadır. Ama biz gene çağdaş bir insan olarak ızlemeyi sürdüretim. Bir öfke var, bu da siyah öfke... Levent Can, Şahin Beygu ve Semih Sökmen hem çevirmişler, hem de derlemişler. Çeviri, kendi de bir kara derili olan Denıs Herbstem'ın kitabtndan yapılmış. Derlemeler türlü dergilerden alınmış. Bir de dil bakımından takıldım. Niye 'Siyah Öfke' demişler de, kara öfke dememişler? Sadece siyah öfke değil kitabtn adı, oldukça uzun bir adı var: 'Irkçılığa karşı Mücadele: Güney Afrika'da Siyah Öfke...' Güney Afrika olayları çok günceldir. Son günlerde çok güncel de olsa, ben nice yıldır merak ederım. Bir mareşal vardı, Smith mi ne, ta onun döneminden beri merakım sürer. Krtap daha çok günümüze aynldığı için tarihsel aşamalar kısadan verilmiş. Bir değinilmiş geçilmiş. Kitaba bir harita eklemişler, çok iyi olmuş. Mozambik, Zimbabve, Angola açık seçik görünüyor. Çünkü iyice bilmediğimizden birbirine ne denli yakın, ne denli uzak kesiiremiyoruz. Şimdi anlaşılır olmuş. Yıllar var ki, bu ülkede ırkçılık sürüp gider; kara derililetie akların savaşı vardır. Aklar sonradan geldiklerine göre karalardan ne isterler? Altın, gümüş, öteki değerli madenter başlarına bela olmuş. Yirmıncı yüzyılda böyle bir savaş akıllara durgunluk veriyor. Son aylarda içerde savaş oldukça kızışmışa benzer. Haberler gazete ve televızyonda yoğuniaştı. Görmesek arar olduk. Haberlerin kızıştığı günlerde genç şaırierden Mehmet Saçlıoğlu'na rasladım. Güney Afrikalı asılan şair için bir şiir yazmış (Buna bir ağıt yakmış da denebilir), bir dergide yayımlamak istiyor. Hemen karşıda 'Düşün' dergisi var, aklıma o geldi. "Düşün dergisinde olur mu?" dedim. "Olur," dedi. "Niye dmasın!.." Arif Damar'la idik, bu önerimi o da onayladı. "Düşün dergisine giderstn, Seyit Nezir var, ona selamımı söyler, verirsin. Güncel olduğuna göre bu ay değilse, gecikti, önümüzdeki ay çıkacak dergiye koyar. Eğer onu bulamazsan yönetıcilerden Enver vardır, ona verirsin." Sonradan telefon etti, Seyit'i bulamamış, Enver'e vermiş. Son sayı çıktı, yayımlanır diye bekliyordum, yok! Güney Afrikalı özgürlük savaşçısı şairin adı: Malesela Benjamin Moloise... Bir polisi öldürmekle suçluyorlar. İşin tuhafı, öldürülen polis de kara derili. "Ben öldürmedim, ölümüyle ilgim yok" diyorsa da mahkeme uzun sürüyor. Şairin polisi öldürdüğü bir türlü kanıtlanamıyor. Kanıtlanamıyor, ama iş büyüyor. Dünya çapında, dünyanın ilgisini çeken boyutlara varıyor. Şairin ünü artıyor. Bir de kurtuluş savaşçısı olduğu için ırkçı yönetim gücünü göstermek, intikam almak istiyor. Bir kurban verilecektir. İdama mahkum ediyorlar. İnfaz bekletiliyor. Dunya kamuoyunun baskısı karşısında idam erteleniyor. Sonunda faşist rejim bir gözdağı vermek için bir güç gösterisi olarak şairi astı. 18 Ekım 1985 günü saat 7'de astılar. Yer yerinden oynadı. ölüm haberı hapisaneye ulaştığında sıkılı yumruklar havaya kalktı, özgürlük marşları söylenmeye başlandı. Asılırken şairin başında annesi ve avukatı vardı. Başkasını almadılar. Bir de görevliler... Şair azgın yönetimden 'aman' dilemedi. Sıkılmış bir yumruk gibi gülerek darağacına gitti. Annesi dedi ki: "... Benjamin Moloise ölüme gitmeden önce tüm dünyaya seslendi. Olüm cezasının kaldınlması için girişimde bulunan balklara teşekkür etti. En küçük bir pişmanlık belirtisi göstermedi. Hükümetten merhamet dilenmedi. Böylece biline!" Son şıirı, Ölüme Giderken, üç dizeydi: Zulmün fırtınasında Benim kandan yağmurum sürecek Hayatıma gururla veda ediyorum. Siyah Öfke iyice kabarmıştır, savaş da sürüyor: Nobel'den Barış Ödülü almış olan karatenlı Piskopos Tutu, "Tanrının çocuklarından bir bölüğu özgür değilse bılrnelisiniz ki, Tanrı'nın çocuklarından htçbırı özgür olamaz" diyor. Ama Hıristiyan âleminde ve Batıda kara tenlı Piskopos Tutu'yu kim dinliyor? Kudret sahiplerinin kulağı bir şair asıtır, insanlar ölürken tıkalıdır; karşı çıkan halkların ise zulme gücu şimdilık yetmıyor. Bakalım özgürlük savaşları daha kaç yıl sürecektır!... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı Zelti Yavuztürk, Türkiye'nin savunma sanayiinde geleceğe dönük üretim hedeflerini açıklarken, daha once bazı işadamlannın savunma sanayiine girmek istedikleri yolundaki haberler üzerine, "Sanaykilerimizi savunma sanayiine çekmek istiyoruz" dedi. Yavuztürk, uzun dönemde modern silahlarda kullarulan lazer teknolojisinin geliştirilmesinin planlandığını da söyledi. Yavuztürk, Silahlı Kuvvetlerin harp araç ve gereçlerinin yurt içinde üretimi hususunda uzun vadeli bir plan ve çalışmanın yürütüldüğünu belinerek, "Gerek ülke ekonomisinin gelişmesi ve gereise Silahlı Kuvvetlerin dışa bağımlüığının azaltılması hedeflerine ulaşmada onemli adımlar atılmaktadır" dedi. Yavuztürk, doğrudan üretimle ilgili çalışmalar arasında "memnuniyeüe" kaydettiği projeleri şöyle sıraladı: "Muhtelif tekerlekli taktik araçlan, gaz maskeleri, zırhlı piyade savaş araçlan, köpriı ve ne t Milli Savunma Bakanı, "Gerek ülke ekonomisinin gelişmesi, gerekse Silahtı Kuvvetlerin dışa bağımlılığının \azaltılmasıhedeflerine ulaşmada önemli yadımlar atılmaktadır" dedi. tenüerinin geliştirilmesi de uzun vadede yapılması planlanan faaliyetlerin bellibaşlılarını teşkil etmektedir. Bu konuda, üzerinde çalışılarak, olumlu gelişmelerin sağlandıgı bir takım çalışmalann oldugunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Mayın dedektörii imali, güdümsüz tanksavar roket sisteminin değiştîrilmesi ve elektronik yapılann geliştirilmesi ve üretimi, NBC koruyucu elbiselerin yurtiçinde imali, NBC koruyucu bot ve eldiven imali geliştirilmiş olan projelerdir." Milli Savunma Bakanı, açıklamaları sırasında ithal yoluyla sağlanan, ancak yerli sanayi tarafından üretimi mümkun olan bir kısım malzemenin yurtiçinde üretimi imkanlannın araştırılırdığıru da açıkladı. Bu yoldaki çalışmalann Milli Savunma Bakanlığı'nın koordinatörlüğunde hir geciş vasıtaları, hava araçlan, rnayın doşeme projeleri.." Milli Savunma Bakanı, gerek mevcut üretim türlerinin geliştirilmesi, gerekse üretimi planlanan muhtelif silah, mühimmat, patlayıcı madde, malzeme ve yedek parçalannın imalatında karşılaşılan sorunlann çözümunde ve üretim esnasmda kapasite ve kalitenin yükseltilmesi faaliyetlerinde TÜBİTAK ve üniversitelerin araştırma birimleri ile ortak çahşmalar yürütulduğünu de açıkladı. Ayrıca "geleceğe dönük" araştırma ve geliştirme çalışmalan çerçe\esinde kısa ve uzun vadeli planlar yapıldığını da açıklayan bakan, bu konuda şunları söyledi: "Bunlardan, roket yardımlı mühimmat geliştirilmesi, bombalı mühimmat ve roket harp başhğı geliştirilmesi kısa vadede, lazer teknolojisi ile giidüm sis yürütüldüğünu kaydeden Yavuztürk, çahşmalarda Silahlı Kuvvetlerin acil ihtiyaçlan ile yerli sanayiinin mevcut yapısının gözönünde bulundurulduğunu bildirdi. Yerli sanayicileri savunma sanayii alanına çekmek istediklerini anlatan Yavuztürk, şöyle devam etti: "tstanbul, Ankara, tzmir, Bursa, Samsun, Gaziantep gibi sanayi > oiundan yoğun olan illerimizde açdan Silahlı Kuvvetler sergileri. bunun onemli bir ornegini teşkil etmektedir. Bu sergilerde, Silahlı Kuvvetlerimizin yurtdışından temin eıtiği muhtelif araç, gereç ve malzeme teşhir edilerek, sanayicilerimize tamtımı yapdırken, Silahlı Kuvvetlerin bünyesinde bulundurduğu fabrika, tersane gibi üretim ve bakım tesislerinde imalatını gerçekleştirdiği çeşitli araç, gereç ve malzemeler de sergilenmiş, böylece sanayi kuruluşlanmızla bir diyalog kunılmasının sağlanması amaçlanmıştır." Celal Sahir, öltimtintin 50. yılında (Baştarafı 1. Sayfada) da tam bir buküm verebilmek için bütün eserlerini incelemek lanmdır" dedi. Edebiyatırruzda Erozan'm daha çok ozan olarak tanındığını belirten Ercilasun, "Onun edebi faaliyetlerini sadece şürleriyle anuiandırmak dogru değildir. Celal Sahir'in şiirieri yanında oldukça hacimli nesirleri de vmrdır" dedi. Erozan'ın ilk şiirlerinin klasik nazmın özelliklerini taşıdığını belirten Ercilasun, şöyle konuştu: '•Şürlerinin konusu hep aşk ve kadındtr. Bu yüzden şair olarak tanındığı ilk yıllardan itibaren "kadın şairi" olarak anıhr. "Kadınlar olmasa öksiiz kalırdı eş'anm' mısraı onun bu özelligini belirtir. Celal Sahir için feminist şair', 'şairi nisai' gibi tabirler kullanılmıştır. Şiirieri di|er Serveti Fununculannkinden farkh olarak daha az yabancı kelime ile yüklüdür. Serveti Fünun devrinde pürüzsüz dil ve nazmı ile dikkat çekmiştir." Ercilasun, Erozan'ın 1910'da yazdığı "Şiirlerim"de kadınlıktan söz edişinin nedenini anlatırken, "yalnız kadınhğın kendi hassasiyetine tercuman olduğunu beürttiğini" söyledi. Ercilasun, Erozan'ın Serveti Fünun devresinde sade olan dil ve uslubunun 1908'den sonra daha da sadeleştiğini ve Türkçülük akvmını görüş olarak benimsediğini vurgulayarak "Fakat bu düşunceyi şiirlerine aynı rahatlıkta tatbik edememişür. Hasret duygusunu işleyen ve ağıt havasını taşıyan 'Kafkas Türküsü' onun lirizm bakımından dikkate deger şiirlerindendir" dedi. Ercilasun, "Erozan'ın edebiyatımız, dil ve tiyatro konusunda makaleler yazdığını" vurgulayarak, "Tiyatro ve bizim edebiyatımız üzerine görüşlerini soylerken dolaylı olarak da edebiyat, sanatçılar ve eleştiri uzerindeki görüşlerini de belirtir" diye konuştu. Ercilasun, edebiyatımız konusunda Erozan'ın düşüncelerini şöyle aktardı: "Her yerde ve her şeyde, umumi bir cehalet var. Bu hiçbir memlekette görülmeyen bir kusur. Her milletin fertleri once kendi lisanını öğrenir, okullarda lisan ve edebiyat derslerine fevkalade ehemmiyet verilir. Bizde ise böyle değildir. Doğru yazmak nadir bir marifettir. Bunun için bu hususta tetkiklerde ve mütalaalarda bulunmak, zamamn edebi akımlarından haberdar olmak ve edebi zevke sahip olmak lazımdır. Bunlar da bizde yok denecek kadar az, enderdir." Erozan'ın dil konusunda da yazılan olduğunu belirten Ercilasun, "O, bu meseleyi tekamül ve Usanın hürriyeti bakımlanndan ele alıyor. Tekamul etmiş dilkrin birbirlerinden kelime alabildiklerini, dilimizde fikri ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar kelime bulunmadıgını, bunun da bir eksiklik olduğunu belirtiyor. 'Her milletin dili, onu konuşan fertlerin medeniyet \e fikir seviyesi ile doğru orantılıdır. Diğer dillerden ihtiyacınuz olan kelimeleri almamız normaldir. Fakat kaide ve terkip almamalıyız' derdi" biçiminde konuştu. Erozan'ın tiyatro konusundaki görüşlerine de değinen Ercilasun, şunlan söyledi: "Celal Sahir melodram ve tuluat seviyesindeki eserlerin halka bir şey öğretmeyecegini söyler, halkın seviyesini yükseltmek için seviye itibanyla yüksek eserler tercüme ederek «aHieye konmahdır derdi." ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, Devlet Istatistik Enstitusü'nün enflasyon endekslerini "mevcutlar içindeki en sağlıkhsı" olarak niteledi, ama enstitünün milli gelir hesap yöntemi konusundaki endişelerini dile getirdi. Bakan Aral, "Sanınm enstitüye Amerikah istatikçi getirilecek" dedi. Aral, "DtE'nin ilk tahminlerinin gelir artışı rakamının yüzde 3.9 oranında kalacağı" yolunda olduğunu anımsatan bir soruya şu yanıtı verdi: "Kendilerine de sordum. Bina iskân rakamlarına göre yapılan hesaplarda. biliyorsunuz, belediyenin gonderdiği verilere dayanılıyor. Şimdi hangi belediye zorunlu degilse bu verileri gonderir dedim, hepsinden veri sağlayabiliyor musumız diye sordum", "Hayır" dedüer. Bu konuda bir endişe doğunca, diger konularda da insan endişeleniyor. Sistemde bir aksaklık var. Amerika'da bu işler farkh biçimde yürnyor." DÎE'ye Amerikah istatistikçi / GU.\ ÇAMURLA SAVAŞTI Armeko kentinde 5 memyiaşan çamur duvarı altından kurtanlan küçük bir kız. Çarnurlann altında bir gunden fazla süre gömülü kalan ktiçuk kıttn gözlerine yapışan çamurlar temizleniyor. (Fotoğraf: AP/axz.) Volkan yine patladı yıne (Baştarafı 1. Sayfada) Bir Ispanyol volkanbüimci onceki gün Kolombiyah hukümet yetkililerini, "Olası bir volkan patlamasında buzulların çözülmesi olasılığının bulunduğunu bildikleri halde, pahalı oldugu gerekçesi ile bu yönteme başvurmaktan kaçınmakla" suçladı. Vicent Arana adh uzman, bu yöntemlerin Japonya'da uygulandıSını belirtti. Uzman, bu arada Nevado del Ruiz yanardağının indifasının, Kolombiya'dakı aynı sisteme bağlı Tolima, Quindo, Paramillo de Santa ve Santa tsabel yanardağlarını da faaliyete geçirmesi tehlikesinin bulunduğunu açıkladı. Bu arada uzmanlar, Nevada del Ruiz'in indifasının eylul ayında Meksika'nm başkenti Mexico City'de meydana gelen depremîn bir sonucu olduğunu belirtiyor. Alman bir jeolog, "Genel olarak deprem ve volkanik patlamalar, iki faktorun birleşmesi ile meydana gelir. Ancak Nevado del Ruiz yanardağı aktif değildi, patlaması için uçiıncü bir neden gerekiyordu. Bizce, geniş bir incelemeye tabi tutulmayan Mexico City depremi, yanardagın patlaması için üçüncü faktör olmuştur" dedi. Pazaroyun Çözümleri: Şiir bulmaca 1. BİRİKİNTİ (BİR, IKİ) 2. LİKEN (NİKEL) 3. KİTAP (PATİK) 4. İNSAN (NtSAN) 5. ADAM (DAM) 6. MOR (ROM) 7. TANKER (TANK, ER) S. BtRlSl (BİR I = St) 9. TESKİN (SKİ, TEN) 10. TENEZZÜL (TENEZZÜH) U. ZURNA (ANRUZ) 12. TAHtTl 13. ÇETE 14. FUAR (URPA) 15. ORTALAMA (ORTA, LAMA) 16. HURİYE (CUMHURİYET) 17. AKARSU (KARS, AU) 18. BADANA (ABADAN) 19. NACAK (NA, CA, K) 20. YANSIMA (12. SORUDA) Şiir GÜZ SABAH1NI KOVALIYOR' KÖPEK/ ÇOCUK BAHÇESINDc ("Sözcükler", Melih Ce%det Anday, Türkiye tş Bankası Kultur Yayınlan: 188. Sayfa 160, İstanbul, 1978) KİRALIK DAİRE ARANIYOR Bir gazeteci, 40.000 TL'ye kadar kirabk daıre arıyor. 19.30'dan sonra 526 10 00/478 KÖPEK SEVİLLA SEMPOZYUMU 'tnsan Hakları Komisyvnu'na herkes başvurabüsirt' HADt ULUENGİN SEVtLLA Avrupa Konseyi tarafından Ispanya'nın Sevilla kentinde duzenlenen "tnsan Haklan ve Basın Özgiirlügü" konulu sempozyumda Türkıye eleştirildi. Sempozyumun dünkü oturumunda bir konuşma yapan "Avrnpa Mülteci ve Göçmenleri Kornma Komitesi" Başkanı Avusturyalı Bayan Beatriz Graf, bazı baskılar konusunda Ankara ile diğer Batı Avrupa başkentleri arasındaki "işbirüğini" eleştirdi. Sempozyumun kapanış konuşmasııu yapan Avrupa Konseyi Parlamenterler Assamblesi Başkanı Karl Ahrens, özgurlüklerin genişletilmesinde şimdiki halkanın, konseye üye butun ulke hükumeüerinin kendi yurttaşlarına Avrupa Konseyi lnsan Haklan Komisyonu'na kişisel şikâyet hakkımn tanınması olduğunu belirtti. Bilindiği gibi, Avrupa Konseyi lnsan Haklan sözleşmesinde yer alan ve Konsey'e üye ulke yurttaşlarının kişisel olarak lnsan Haklan Komisyonuna başvurmasını öngören madde, 21 üyeden yalruz, Türkiye, Yunanistan, Kıbns ve Malta tarafından tanınmıyor. ŞİŞECAM elemanlar arıyor MAKİNE MÜHENDİSLERİ (Işyen İstanbul Lüleburgaz) • ODTÜ, BÜ, ITÜ veya yurtdışında eşdeğer bir yüksek öğrenım kurumundan mezun • Konusunda 1 3 yıl deneyımlı • Çok iyı ingılızce bılen • Erkek elemanlar SİSTEM A N A Ü S T L E R İ (Işyen İstanbul) • Compüter Scıence (Bılgısayar Bılımı) Compüter Management (Bılgısayar idaresı) dalında yurt içınden veya yurt dışından mezun • Lısans veya yüksek lısans, ya da ön lısans eğıtımlı • iyı derecede ingılızce bılen elemanlar İHRACAT/İTHALAT ELEMANLARI <ıŞyen • Ekonomı dalında yüksek öğrenım gormüş • Çok iyı İngılızce bılen • Konusunda 27 yıl deneyımlı (İthalat elemanları) • Erkek elemanlar SERACILIK UZMANJ YÜKSEK ZİRAAT MÜHENDİSLERİ <işyen • Örtülu tarım konusunda uretıcıyı bılgilendırıp, yönlendırecek • Sıparış ve satış sorumluluklarını alabilecek • ingılızce veya Almanca bılen . • Seracılık konusunda en az 3 yı! tecrubeli (Ortulü tarım konusunda ıhtısas yapmış olmak tercih nedenıdır) • Oto ehlıyetı bulunan • Erkek elemanlar isteklilenn, bir iotoğrai ve özgeçmışlennı tçeren mektuplannı engeç 2 Araiık 1985 tarihne kadar "Personel Müdürluğü PK 752 Şıslıİstanbul" adresıne göndermelerı ve varsa tetefon numarası bıldırmelen rıca olunur Erkek adaylann askerlığını yapmış olması ve tüm adaylann 35 yaşını doldurmamış olması şarttır Bütün başvurular kesınlıkle gızlı tutulacak ve cevaplandırılacaktır Ortadoğu'dan gözümüzü (Baştarafı 1. Sayfada) mesinde Türkiye'nin Ürdün ile nlması bence doğru bir hareket FKÖ arasında bir konfederasyon tarzı değildir." kurulmasını öngören planı desEvren, Türkiye'nin lslam ülteklemeye devam edeceğini bilkelerinin liderlerine ilişkin bir sodirdiğini söyledi. ruya yanıt verirken de, "Biz liEvren, Esenboğa Havaalanı'nderlik peşinde değiliz. Onlann da gazetecilerin şorulannı cevaparzulan bu olabilir. Türkiye'yi landırırken, "tlrdün Krah'nı örnek alabilirler. Çunku Türkikötümser bulmadım. Bazı zorye çagdaş medeniyet yolunda luklar var, bunları aşmaya çalıbüyük mesafe katetmişür" dedi şıyor. Tabii sorunun kısa sürede Evren, Esenboğa Havaalanı'n halleâileceğini bekleyemeyiz" da düzenlediği basm toplantısınşeklinde konuştu. Evren, bir gada da şunlan söyledi: "Türkiye zetecinin, "Ürdün Kralı'mn son bir Ortadoğu ülkesidir. Ortadobanş girişiminde FKÖ lideri Arağu'da cereyan eden olaylara bifat'ı dışladığı yolunda bir hava gane kalamaz." doğmuştu. Gorüşmenizde böyle Evren, ÎranIrak savaşının bir izlenim edindiniz mi?" şekbölge ulkeleıini olduğu kadar lindeki sorusuna, "Ha>ır, kendiTürkiye'yi de tedirgin ettiğini be sinde böyle bir izlenim edinmelirterek, BAE ile ilişkiler konudim" karşılığını verdi. sunda da, "Türkiye'yle her alanda ilişkileri geliştirmek istemek EVREN, DSPYE "HAYIRLI teduier. Aynca tarun ve hayvan OLSUN" DEDt Cumhurbaşkanı Kenan Evcılık alanında da Türkiye'de yatırını yapmakta istekli ren, Demokratik Sol Parti'nin olduklarını bizzat Şeyh Zayed kurulması konusunda, "Hayırkendisi ifade etmiştir" dedi. h olsun" dedi. Evren, dun Ürdun'den Türki Cumhurbaşkanı, BAE'nin ham petrolünun Orta Anadolu rafi ye'ye dönerken uçakta gazetecinerisinde işlenmesi konusunda lerle sohbeti sırasında bir gazetemaslar yapmak için bir heye tecinin "DSP'nin kuruluşunu tin Türkiye'ye geleceğini açıkla nasıl karşıladığuıı" sorması üzerine, "Ne diyeyim, hayırlı olsun dı. Evren, Kral Hüseyin'le göruş derim" biçiminde konuştu. tşe başladıktan 3 saat sonra yaşamından oldu f)ç saattir zemine çini döşüyordu. Ne olduysa o sırada oldu. Şenol, öldükten sonra iki gün de hastane koridorlarında morga kaldırılmayı bekledi. tstanbul Haber Servisi Anadolu'dan gelmesinin üzerinden iki hafta geçmişti 19 yaşındaki Şenol Sağlam'ın. tş bulup başladıktan tam uç saat sonra, cereyana kapılarak yaşamını yitirdi. Bununla da kalmadı, cesedi morga kaldınlmadan tam iki gün hastane koridorlannda sedye üzerinde beklemek zorunda kaldı. Şenol Sağlam, iş bulabilirim umuduyla, iki hafta önce Gumüşhane'nin Kelkit ilçesinden kalkıp Istanbul'a gelmişti. İki hafta boş gezdikten sonra işi bulmuştu da. Eniştesi ve aynı zamanda amcasının oğlu Bekir Sağlam'ın aracılığıyla, muteahhit Yusuf Ziya Topçuoğlu'nun yanında işe girmişti. Sigortasızmış, şuymuş, buymuş, olsun! Önceki sabah, Kuzguncuk Vapur İskelesi inşaatında buyuk bir sevinçle işe başlamıştı. Nereden bilebilirdi ki, bu sevincinin işe başladıktan tam üç saat sonra noktalanacağını!.. Tam uç saattir zemine çini döşuyordu. Çinilerin üzerine şap dökmeye çalışıyordu. Ne olduyŞenol'un arkadaşt "katil telleri'gösteriyor. (Fotoğraf: ESAT PALA) sa işte tam o sırada oldu. Kaygan zemin üzerinde bir ara dengesini yitiriverdi Şenol. Ayağının kaymasıyla birlikte tutunacak bir şeyler aradı. Duvara asılı durumda elektrik kabloları duruyordu. Can havliyle yapışıverdi. Yapışıverdi, ama bu da onun sonu oldu. Kablonun üzenndeki izole edilmiş koruyucu, tutunmanın şiddetiyle yırdıldı ve elleri yapışıverdi çıplak tele. Bekir Sağlam, çevredeki işçilerin yardımıyla yeğenini Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırdı. Ancak Şenol çoktan olmüştü... NAZIM HİKMET'İ KİM KACIRDI? Rorrıen silebine bınerken Nazım sesleniyordu: 'Mnat etme sen de g e l . " 34 yıl once Nazım Hikmet'i kacıran bugunün ünlu yazarı kimdi? Nazım'ı kimin teknesiyle nasıl kacırmıstı? Gazetecı Leyla Umar, Nazırn'm son esı Vera ile Moskova'da görüştü. Inönu ve Çağlayangil'den "Şair Nazım" Kız kardesinm aile albümOnden fotoğraflar Ece\ıt'lenn oartisıne katı'acak untu ıs>mler arasında kimler var^ 5HP İstanbul orgutune Ankara'dan bir baskan geliyor Hasan Fehmı Gunes'in yasamoykusu Polıs Nuran'ın avukatı Muvekkılım hakkında ceiıskili raporlar Dua bılmeyencoeuklann kaydedılmedığı ılkokul [ Uğur Mımcu "Care demokratik sosyalıztn