Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 EKİM 1985 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Amerikan jetleri, korsanları taşıyan Mısır askeri uçağının yolunu kestiler tspanya'da iki tsraillinin öldürülmesini "Güç17" üstlendi hpanya 'nın Barcelona liman kentinde hafta sonunda kaybolan iki tsrail denizcisinin "Güç 17" adlt Filistin grubu tarafından öldürüldüğü büdirildi. Madrid'teki uluslararası bir haber ajansmı arayan ve bozuk bir tngittzceyle konuşan kimliği belirsiz kişi "Siyonist Califomia gemisinin siyonist denizcilerinin " ' 'Güç1T' tarafından öldürüldüğünü söyledi. Yaakov Abu (32) ve Zion Abu (33) adlannda iki denizcinin cesetleri Barcelona'daki bir apartman dairesinde çarsamba günü bulunmuştu. ABD, korsanları Sicilya'ya îndirdi sında sözünü geri alarak, "Böyle bir söz söylememem gerekirdi. Korsanlar belli yasalan olan egemen bir ülke tarafından yargılanmalıdır. FKÖ ise, bu koşullara sahip değil" şeklinde konuştu. Olayla ilgili tepkiler ise sürüyor. tsrail Başbakanı Şimon Peres, Amerikan uyruklu bir Musevinin öldürülmesini tsrail'in " a f f e t m e y e c e ğ i n i " ve " ö ç alacaklannı" söyledi. Israil Dışişleri Bakanı Moşe Arens, FKÖ lideri Yaser Arafat'm korsanlann eyleminden velsrail'in Aşdod Limanı'na saldında bulunmak istediklerinden önceden haberdar oldukları yolunda "ellerinde kanıt bulunduğunu" iddia etti. Arens, aynca Mısır'ı da suçlayarak, "Tekeriekli koltuk içindeki bir yaşlı yolcunun vahşice öldiiriUdügü haberinden sonra, böyle bir anlaşma\a \anlmasını anlamak mumkiin defildir" dedi. Eylemin sorumluluğunu üstlenen Filistin Kurtuluş Cephesi adb örgüt, gerillaların zorunlu kaldıklan için gemiye el koyduklarını, ancak kimseyi öldürmediklerini bildirdi. Örgüt sözcüsü, gerillaların gemiyle lsrail'in Aşdod Limanı'na gidip, buradaki bir tsrail askeri hedefine saldırmakla görevlendirildiklerini kaydetti. lsrail'in "FKÖ'ye tnisilleme zemini hazırlamak için"olayın sorumlusu olduğu görüşünu yaydığı, gözlemciler tarafından ilerive sürülen noktalar arasında. Prof. Şener Akyol'un açıklaması İtalyan ANSA Ajansı, ABD jetleri eşliğindeki bir Mısır askeri uçağının, gemiyi kaçıran 4 Filistinli korsanı îtalya'nın Sicilya adasındaki Sigonella NA TO Üssü 'ne indirdiğini bildirdi. Iniş izni için Reagan, îtalya Başbakanı Craxi'yle telefon görüşmesi yaptı. ABBHi "deniz komandolarının" NATO üssünde korsanları taşıyan uçağı kuşattığı ve uçaktan alınacak korsanların italyan makamlanna teslim edilmesinin planlandığı öne sürülüyor. Dış Haberter Servisi îtalyan gemisini kaçırdıktan sonra bir ABD'liyi öldüren ve önceki gün teslim olan Filistinli korsanların götürüldükleri yer konusunda çeşitli ve çelişik söylentiler ortaya atılırken, dün gece geç saatlerde İtalyan ANSA Ajansı, korsanları taşıyan bir Mısır askeri uçağının ABD jetleri tarafından yolunun kesilerek Sicilya'daki Sigonella NATO Üssü'ne indirildiğini bildirdi, ANSA'nın, İtalyan devlet yetkilisine dayanarak verdiği habere göre, ABD Devlet Baskanı Ronald Reagan, ttalyan Başbakanı Bettino Cnui'ye telefon ederek, "Korsanlan taşıyan askeri uçağın ve ABD uçaklannın Catania yakınlanndaki Sigonella üssıine inmeleri için izin" istedi. Bu iznin alınmasından sonra korsanlan taşıyan uçağın dun gece yarısı saat 01.00 sulannda NATO üssüne indiği bildiriliyor. öğrenildiğine göre, ABD Silahlı Kuvvetleri içinde özel bir birint oluşturan "deniz komandolan", uçağın çevresini sardılar. Uçaktaki 4 Filistinli korsanın deniz komandolan tarafından teslim alınarak italyan yetkili makamlanna teslim edilecekleri öne sürülüyor. Uçağın halen Sicilya NATO Üssü'nde bulunduğu ve buradan başka 6ir yere hareket edip etmeyeceginin belli olmadığı belirtiliyor. Bir İtalyan yetkili, "Korsanlann hepsi uçakta. Uçağın kısa siire içinde buradan hareket edecegini sanmıyorum" dediği kaydediliyor. Olaydan önce Başkan Reagan'a Şikago'da eşlik eden ve adının açıklanmasını istemeyen bir ABD yetkilisi, 4 korsanın, Kahire yakınlarında ElMaza HavaalanTna götürüldüğünü ve buradan bilinmeyen bir yere sevk edilmek üzere olduklannı açıklamıştı. Yetkili, "Eger gerfllalar TSİ 21.00e kadar ucaga bi Prof. Şener Akyol, Samim Lütfu'nün 29 Eylül 1985 günu bu koşede yayımianan yazısına bir açıklama gönderdi. Açıkiamayı aynen yayımlıyoruz. Sayın Samım Lütfü; 29 Eylül 1985 günlü Cumhuriyet Gazetesi'nde çıkan yazınızda yer alan fikirlerinizi cevaplamama, tıkir hürriyetini ve anayasal diğer hakları ve hürriyetleri bunca savunduğunuza göre imkân verirsiniz sanınm... Önce küçük bazı düzeltmeler yapmalıytnr. 1982 Anayasatasarısını hazırlayan komisyonun baskanı değil, sözcüsü idim; yıkımından söz açtığınız Güzel İzmir Hanı'nın sahiplennin avukatı değilim, olay yerinde bana atfedilen açıklama, kısmen alınmış biraz eklenmiştir, aslı şöyledir: "Mahkeme kararlannı hice sayan, anayasanın pek çok hükmünü istanbul'da askıya alan haksız tutum karşısında gözlerim yaşarmaktadır. Bu ülkede her zaman hukuk hâkim olmuştur, her zaman hukuk galip gelmiştir. Siz adaletin yüce teminatı altındasınız, hakkınızı mutiaka alacaksınız, size bu hukuk dışı muameleyi reva görenler de mutiaka hüsrana uğrayacaktır." Bu sözler acı çeken, kendısine ait ve 50 kadar kiracısına ait mallar içinde iken hanı yıkılan, hukukumuzda ve tarihimizde görülmedik şekilde mallarını almasına dahi mü saade edilmeyen bir yurrtaşı teselli etmek amacı ile münhasıran kendisine ifade edilmiştir. işte siz, bu sözlerin benim tarafımdan söylenmesine karşı çıkmakta, demokrasi için ne yaptığımı sormaktasınız. Yukarıda açıklanan hatalannızı düzettirken göreceksinız ki, ülkemizde demokrasi ve hukuk devleti için çalışan bir avuç insan arasında ben de varım ve sizin bilmediğiniz bu gerçek pek çok acı çeken, hukukun uygulanmadığı yerde çaresiz kalan insanın bana başvurmasıyla, bu arada sızin anlattığınız "Güzel izmir Hanı Hukuk Faciası" itgililerinin başvurmalanyla doğrulanmaktadır. Siz de yazınızda,,pek çoğununyapamadığı cesaretle ve açıklıkla ifade etmişsinız. Diyorsunuz ki, "İstanbul Beledıye Baskanı tarafından beş para ödenmeden yasaya ve mahkeme karariarına aykırı olarak yerle bir edilen" binalar vardır. Şimdi böyle bir hukuk faciası karşısında susmuş olsaydım, bu sizce hoşa gıdecek bir davranış mı olurdu? Bir gazetede kısaca çıkmış olduğundan gözünüze çarpmadığı anlaşılan bir konferans cevabında (bir yıl önce) Sayın üalan'a yaptıklarının suç teşkil ettiğini açıkça söylemiştim. Demek ki, ben bir yıldan beri ve ondan önceki dönemlerde de herhangi bir kişısel merak saiki olmadan ülkemdeki hukuk dışı davranışa karşı çıkmaktayım. Haliç kenarında veya başka İstanbul semtlerinde yerle bir edilen, yok edilen bınaların ve el konulan arsaların bütün bedelleri tamamen ödenmeden anayasanın mülkiyet, istimlak, bedelin peşin depo edilmesi ilkelerının askıya alınmış olduğunu, açıkça ve kesretle ihlal edilmekte olduğunu ifade etmekteyim. Uğraş alanım içinde önüme gelen hangi meselede hukukun üstünlüğüne ve hukuk devleti ilkelerine aykırı davranmış olduğumu belirtmeden, sadece genel bir itham yolunu seçmeniz, yazınızın çıktığı gazetenin savunduğu objektiflik hedefine ters düşmektedir. Merak etmeyiniz, sizin yaptığınız gibi anayasanın belli hükümlerine sahip çıkıp, diğerlerini görmezlikten gelme gibi bir davranışımız olmamıştır, olmayacaktır. Bildiğiniz üzere hukuk nızamı bir bütündür. Bugün anayasanın pek çok hükmü İstanbul Belediyesi'nin uygulamalan ile askıya alınmıştır. Kısaca sayacak olursam, sizin de savunmakta olduğunuz ilke ve hükümlerin bir ucundan yok edilmekte olduğunu görürsünüz: Bir belediyenin şu veya bu evham içinde bir şehrin otuz bin binasını durup dururken çökecek ilan etmesi, 1839'dan bu yana görülmemiş bir zulümdür. Bunun sonunun nereye varacağını birlikte yaşayacağız. Binalarm kamulaştırılmadan yıkılması, arsalara ve binalara tek kuruş ödenmeden buralann sahiplerinden alınması kanunsuz bir Varlık Vergısı uygulamasıdır. Bu yola başvuranlann art niyetlerinin sizin savunduğunuz ilkelere karşı tutumlarının takdirinı size bırakıyorum. Basına da ıntikal etmış şu olaylara bakınız: Hiçbtr ciddi belge ve hatta imza olmadan onbinlerce binayı yıkmak, tapularını delmek, bedellerini ödememek. degerlerinı düşürüp, her gelir düzeyindeki yurttaşı ve bunların alacaklılannı perişan etmek, yurttaşın ruhsatını iptat, telefon, su, teleks ve hatta yollarını keserek malını yok pahasına belediyeye satmaya zorlamak. bunları yaparken, yurttaşın mahkemeye başvurmasını etkisiz hale getirmek için mahkeme kararlannı hiçe saymak (bunu siz de kabul ediyorsunuz), elem verici şekilde mahkeme kararlarına uymamayı marifet sanmak, mahkemeye başvuranlann binalarının en önce ve karşılıkları hiç ödenmeden yok edileceğini ifade etmek ve bunu gerçekleştirerek yurttaşlan sindirmek, himayesiz bırakmak, anayasanın yargıya başvurma ve hakkını arama, idarenin eylem ve işlemlennin hukuk ve yargı denetimine tabi olduğu hükümlerinin uygulanmasına set çekmek, yurttaştan belediyeden hiçbir bedel istemeyeceğine dair ceza şartlı teminat ve taahhütler almak (devlet hayatımızda bir benzeri daha yoktur), binaları içindeki mallar ile yıkma, bunları cumartesi ve pazar günlerine denk getirip adaletin müdahalesini tam anlamı ile önlemek, hukuk yerine Haliç kıyılannda dozer egemerHiği kurmak, karşı çıkılması gerekli olan zulüm hareketleri değil midir? Birtakım hesaplarla suskun kalan çevrelere rağmen yazınızda beni eleştirseniz bıle, bu yanlışların düzeleceğine inandığım için, cevabımı size teşekkürle bitirmek istiyorum. Çünkü siz İstanbul Belediyesi'nin "mahkeme kararlannı dinlemeden ve beş para odemeden" yurttaşlarımızın binalarını yıktığını tescil etmiş bulunuyorsunuz. Anayasanın diğer hükümlerini görmezlikten geldiğim yolundaki görüşünüzü de lütfen düzeltiniz. Devletin ana nızamını çizen hükümleri, aklımızı önyargılardan ve faydasız suçlama ihtiyaçlarından arıyabilirsek, ülkemizin insanı için en yararlı biçimde uygulayabilir, bu hükümlerden mutlu sonuçiar çıkarabiliriz. Yeter ki, anayasayı tümden askıya almaya cüret edenler karşısında gerçeklerı bilelim, tanıtalım, hukuk devleti ilkelerine sahip çıkalım. Aksi halde, bugün mülkiyet, hukuk devleti ilkelerini Haliç kıyısında askıya alanlar yarın daha çaplı problemlerin hazırlayıcısı olarak tarih sahnesine çıkartar. Siz beni ne ölçüde ve hangi yönden eleştirirseniz eleştiriniz, Haliç kıyılarındaki fütursuz ve pervasız anayasa ihlali, hukuk devleti ilkelerinin ezilmesi, Varlık Vergisi ııygulaması, 1839'dag beri ülkemizde görülmemiş vehamet ve çaptaki hukuk emniyetsizliği vakıası karşısında, benimle bırliktesiniz, benimle birlikte hukuk değirmenine su taşımaktasınız. İşte bu sebeple size teşekkür ediyorum. Sener Akyol Thatcher ile görüşmek istiyor Arjantin Devlet Baskanı Raul Alfonsin, Falkland Adalan sorumınu tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'le ikili birgörüşmede tartışmak istediğini söyledi. tngütere'ye, geçmişi bir kenara btrakıp dostluk kurma çağnst yapan Alfonsin," Ingiltere'de bir başka parti iktidarda olsaydı Falkland sorununa daha kolay cözüm bulunabilirdV dedi. f KURTULUŞ SEVtNCl Korsanların özel bir tekneyle gemiden alınmasından sonra, dün sabah Port Said limanma gelen Achille'de SOÛ'ü aşkın insan özgürlüğüne kavuştu. Bir gurup kadın yolcu, geminin gezjnti güvertesinden karşılayıcılara el sallarken. nerierse Mısırhlara çok kızanz ve yordu. ABD yetkilileri, korsanuçağın kalkışının engellenmesi lann belli yasalan olan egemen ni isteriz" demişti. bir ülkede yargılanmalannı isterKorsanları taşıyan uçağın ken, Îtalya da, korsanlann İtalABD uçakları tarafından yolu yan adaleti önüne çıkanlması nun kesilerek Sicilya'ya indiril için talepte bulunuyordu. mesinden önce bu konuda Mısır FKÖ lideri Arafat, önceki akve FKÖ yetkilileri karşılıklı çe şam yaptığı açıklamada korsanlişkili açıklamalar yapmışlardı. ları yargılamak için Mısır hüküMısır Devlet Baskanı Hüsnü metine talepte bulunduklannı Mübarek, korsanlann FKÖ'ye söylemişti. teslim edildiğini öne sürerken, ABD Baskanı Ronald Reagan Arafat, korsanlann kendilerine ise, 4 korsanın egemen bir devlet teslim edilmediğini ve nerede ol tarafından yargılanması gerektiduklannı da bilmediğini söyle ğini bildirdi. Chicago'ya gelir gelmişti. mez verdiği ilk demeçte, korsanBu arada korsanlann nerede ların FKÖ tarafından yargılanve nasıl yargılanacaklan konu ması göruşüne karşı olmadığını sunda da sert tartışmalar yapılı belırten Reagan, ikincı acıklama IsraiL, Sina olayındaTıııı ııs tardşması bitmedi Mısırh suçladı Kaddafi, . Moskova'da KUDÜS (AP) tsrail, Mısır'ı, geçen hafta Sina Yarımadası'nda 7 lsrailli turistin öldürülmesi olayına ilişkin açıklamalannda yalan soylemekle suçladı. tsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Rony Milo. Telaviv Radyosu'na verdiği demeçte, Mısır'ın Sina Yanmadasf ndaki bombalama olayında takındığı "kayıtsız tavnn" iki ülke arasındaki ilişkileri zedeleyecek nitelikte olduğunu söyledi. Geçen hafta sonunda Sina Yanmadasf nın Telbit kentinde, Mısırh bir güvenlik görevlisinin etrafa ateş açması üzerine 7 lsrailli turist ölmüştü. Mısır Devlet Baskanı Hüsnü Mübarek, güvenlik görevlisinin dengesini yitirdiği için etrafa ateş açtığını belirterek, olayın bir kaza ola•rak kabul edilmesini istemişti. , Ancak, tsrail makamlan, Hüsnü Mübarek'in açıklamasını yetersiz buldular. Israil Dışişleri Bakanlığı'mn üst düzey bir yetkilisi, tsrail'deki en yüksek düzeydeki Mısırh diplomat olan Maslahatgüzar Muhammed Bassiyuni'yle görüşerek, Sina olayıyla ilgili soruşturma açılmasını istedi. tsrail'deki Mısır Maslahatgüzan Bassiyuni, göruşmeden sonra yaptığı açıklamada, Sina olayıyla ilgili bir soruşturma açılacağını beHrtti. ŞAMİRE GÖRE. İSRAİL SALDIRISIM KENAYA> SHLLTZ İKNA OLDU Şamir'e göre Tunus'taki FKÖ karargâhlarına yapılan bombardımam başta kmayan ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, bunun "meşru müdafaa olduğunu anladı." Libya lideri Albay Muammtt Kaddafi, Sovyetler Birüği Komünist Partisi Merkez Komitesi ve Yüksek Sovyet Prezidyumu'nun konuğu olarak dün Moskova'ya gittl Kaddafi, Moskova Havaalanında Devlet Baskanı Andrei Gromika, Bakanlar Konseyi Başkan Yardımcısı Haydar Aliyev, Dışişleri Bakanı Aduard Şevardnadze, Savunma Bakanı Sergei Sokolov ve diğer üst düzeyyetkililer tarafından karşılandu Albay Kaddafi, Komünist Parti Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov basta olmak üzere Kremlin Y/ı üst düzey yetkiUleriyle görüşecek. WASHINGTON (AP) tsrail Dışişleri Bakanı tzak Şamir, ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un, lsrail'in Tunus'daki FKÖ karargâhlarını bombalaması karşısında gösterdiği değişik tavırlara ilişkin görüşünu açıkladı. Washington'da önceki gün Shultz'la görüştükten sonra bir basın toplantısı düzenleyen Şamir, "ABD Dışişleri Bakanı, tsrail'in giriştiği bombalama olayının meşru bir savunma e>lemi olduğunu kabul ediyor" dedi. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, 1 ekim tarihinde Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Tunus'taki karargâhlarının tsrail savaş uçaklan tarafından bombalanması ve 700'den fazla Filistiniinin ölmesi olayı karşısında önce olumsuz tepki göstermiş ve saldırıyı kmamıştı. ABD Dışişleri Bakanı daha sonra tavrını değiştirmiş ve "lsrail'in niçin böyle bir saldınya gerek duyduğunu anladığım" söylemişti. tzak Şamir, VVashington'da yaptığı açıklamada, Shultz'un tavnndaki yumuşamanın nedenine ilişkin gorüşunü şöyle açıkladı: "Kanımca Shultz, tsrail bombardımanının meşru bir kendini savunma olduğunu kabul ediyor. Dışişleri Bakanı, benzer bir durum karşısında >ine aynı onlemleri alacağımızı da biliyor." İzak Şamir, "Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Yaser Arafat'm, Akdeniz'de ttalyan yolcu gemisi Achille Lauro'nun Filistinli korsanlarca kaçırılması olayının seyrinde ılımlı bir rol oynamadıgını" savundu. İzak Şamir, "Terorist bir örgiitun liderine ılımlı gözüyte bakılamaz" dedi. tzak Şamir, "George Shultz ile görüşmesi sırasında terorün sona erdirilmesi konusunda gorüş biriiğine vardıklannı" söyledi. Şamir, FKO'nün Tunus'taki karargâhma yönelik saldından 9 gun sonra yaptığı bu açıklamada, "Terör gene de dünya banşını ve özeilikle Ortadoğu'daki banş girişimlerini tehdil ediyor" dedi. Honecker Yunanistan ziynretini sürdürüyor Yunanistan'ı ziyaretini sürdüren Demokratik Almanya Devlet Baskanı ve Komünist Partisi Lideri Erich Honecker, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu1 nun Balkanlar'ın nükleer silahlardan anndınlması önerisini, "askeri ve siyasi çatışmalan azaltmayı amaçlayan içten bir öneri" olarak nitelendirdu Honecker, Yunanistan CumhurbaşkanıHristoSartzetakisHn onuruna verdiği yemekte yaptığı konusmada, Balkanlar'ın nükleer silahlardan anndınlması önerisine tam destek verdiğini sö'yledu Arjantin'de eski cunta üyelerini yargılayan Yüksek Askeri Mahkeme'nin üst düzey yargıçlarından Frias'in evinde patlayan bomba büyük hasara yol açtı. Cunta davasma bombak müdahale Arjantin'de cuntacıları yargılayan yargıç Frias'in evi bombalandı F. Almanya NeoNazi parti üyesi, Doğu AJnıan casusu çıktı BONN (AP) Federal Almany^Tda Nazi eğilimli Uhısal Demokratik Parti'nin bir üyesi, Doğu Ahnan casusu olduğu gerekçesiyle tutuklandı.. •Federal Alman federal savcı Kurt Rebmann'ın yaptığı açıklamaya göre adı açıklanmayan 34 yaşmdaki NeoNazi partinin üyesi hakkında pazartesi günü casusluktan soruşturma başlatvldı. Ulusal Demokratik Parti üyesinin tutuklanmasıyla, son aylarda Federal Almanya'yı sarsan casusluk zincirine onuncu halka da eklenmiş oldu. Nazi eğilimh' partinin üyesi Demokratik Alman casusunun bugüne dek sekiz kez Federal Almanya'daki aşın sağ faaliyetler hakkında topladığı istihbaratı iletmek üzere Doğu Bloğu ülkelerine gittiği bildiriliyor. Savcı Rebmann, casusun Doğuya verdiği her bilgi için 500 marİc (yaklaşık 120 bin TL) aldığmı açıkladı. Tutuklanan aşırı sağ parti üyesinin 1978 veya 1979 yılmdan bu yana Doğu hesabına casusluk yaptığı sanılıyor. Federal Alman NeoNazi Ulusal Demokratik Partisi, Hitlerin bir çok fikrini benimsiyor. Partinin geçen ay Frankfurt'taki kongresini protesıo gösterileri sırasında bir kişi polis tarafından vurulmuştu. tran'da öğreneiler askeri eğitim görecek tran'da ortaokul ve liselerde okuyan öğrenciler de bu yıldan itibaren askeri eğitim görecek. tran Haber Ajansı İRNAnın haberine göre, yaklaşık 4.5 milyon ortaöğretim öğrencisi, gönüllü kuvvetleri güçlendirmek üzere haftada en az bir saat askeri öğretime tabi tutulacak. 3 aşamah olacak eğitimde öğrenciler, haftada bir saat okuUannda, ayda bir kez askeri kamplarda eğitim yapacak ve savaş oyunlarma katüacaklar. (THA) Patlamadan sonra yargıç Frias'in evine telefon eden bir kişi, yargıcı bundan sonraki davranışlan için tehdit etti. Arjantin'de eski cunta üyelerinin mahkemesinde son kararın gelecek ay alınması bekleniyor. BÛENOS AİRES (AP) Arjantin'de, insan haklannı ihlal ettikleri gerekçesiyle eski cunta üyelerinin yargılanmalanna devam edilirken, Arjantin Yüksek Askeri Mahkemesi'nin üst düzey yargıçianndan emekli Amiral Juan Carlos Frias'in Buenos Aires dışmdaki evine bomba atıldı. Polis can kaybına yol açmayan saldınmn Yüksek Askeri Mahkeme üyesi Juan Carlos Frias'in evinde büyük ölçüde hasara yol açtığını belirtti. Yargıç Frias, basına yaptığı BÜYÜK DURUŞMA Arjantin 'de 19761982 arası dönemde iskence, cinayet ve tutuklama eylemlerine kanstıklan gerekçesiyle aralannda üç devlet baskanmın da bulunduğu 9 eski cunta üyesi, geçen nisan aymdan itibaren Arjantin Askeri Mahkemesi'nde yargılanıyorlar. açıklamada, bombamn kendisi Arjantin'de, 19761982 arası ta olmak üzere, solcu aydın keve ailesi evde uyurken paüadıgısimlere karşı gjrişilen tutuklama dönemde, on bine yakın kişi, asnı ve kimin yapmış olacağı kokeri yönetimin uygulamalan sooperasyonunu yöneterek, insan nusunda hiç fikri bulunmadığıhaklarını ihlal ettikleri gerekçe nunda ortadan kaybolmuştu. nı söyledi. Yargıcm eşi Mabel FriTanıkların dinlenmesinden siyle, eski cunta üyelerinin yaras ise, bombalı saldından sonra, sonra savcı aralannda iki eski gılanmalanna geçen nisan ayıneşinin bir tehdit telefonu aldığıda Buenos Aires'teki Yüksek As devlet başkanının da bulunduğu nı ve telefondaki sesin, "Bu bir S cunta üyesi için muebbet hapis keri Mahkeme'de başlanmışuyandır tutumunu degiştirmezistemişti. tı. Mahkemenin ağustos ayına sen gelecek sefer daha kötü Savcımn iddianamesini okukadar süren ilk bölümünde taolacak" dediğini bildirdi. nıkların ifadesi dinlenmişti. Ta mayı tamamlamasından sonra Geçen hafta içinde, Buenos sanıklann savunmasına geçildi. nıklar mahkemede verdikleri ifaAires'te üç ayrı yerde d*ha bomArjantin \skeri Yüksek Mahkedelerde, eski cunta üyelerinin kaba patlamıştı. mesi'nin, eski cunta üyeleriyle ilnştıklan işkence ve cinayet olayArjantin'de 19761982 arası gili son karannı kasım aymdalanyla ilgili kanıtlar göstermişdönemde, işkence ve cinayet başvermesi bekleniyor. lerdi. KarpavKasparov yine berabere Dünya Satranç Sampiyonası 'nda Anatoly Karpov ile Garri Kasporav arasında yapılan 14. maç da berabere bit'i. Kasparov'un 32. hamlesiyle birlikte oyunun eşit son durumuna gelmesiyle birlikte, iki oyuncu da beraberlikte anlastılar. Dunımun 77ol duğu da belirtildi. (AP) Mitterrand'a Bonrrda protesto Yeşiller, Bonn'da ve Batı Berlin'de Fransa'nın Pasifık politikasını eleştirdiler. Fransız Sosyalist Partisi Kurultayı, bugün toplanıyor. P A R İ S (Cumhuriyet) Fransa'da Sosyalist Parti Kurultayı başlarken, Sosyalist Parti lideri ve Devlet Baskanı François Mitterrand, Batı Berlin'e bir günlük ziyaret yaptı. Mitterrand'ın Batı Berlin'e yaptığı ziyarete Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl da eşlik etti. Batı Berlin'i ziyareti sırasında Mitterrand, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Berlin'de üslenen Fransız birliklerini denetleyerek, duvara çelenk koydu. Mitterrand, aynca Kohl'a geçen hafta SSCB lideri Mihail Gorbaçov'la göruşmesine ilişkin bilgi verdi. Mitterrand'ın ziyareti esnasında baskent Bonn'da ve Batı Berlin'de Yeşillerin düzenlediği protesto gösterileri yapıldı. Göstericiler, Fransa'nm pasiflk tutumunu eleştirdiler. Fransa'nın Toulouse kentinde bugün başlayacak ve üç gün sürecek kongre, ülkedeki işçi hareketlerinin Komünist PartisiCGT öncülüğünde yoğunlaştığı bir ortamda ve Greenpeace olayının etkisi altında yapılacak. Kongreye, Türkiye'deki sosyal demokrat akımı temsilen SHP ve Rahşan Ecevit davet edilmişti. Sosyalist Parti yöneticilerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye'deki sosyal demokrat hareketi temsil konusunda belirsizlik olması yüzünden bu çağrılara yanıt alınamadı. Sosyalist Parti Kongresi'nde, parti bünyesinde örgütlü bulunan 4 ana akımdan üçu, Parti Birinci Sekreteri Iionel Jospin'in hazırladığı önerge ile temsil ediliyor. Buna karşıhk son aylarda buyük yükseliş gösteren ve alt kongrelerde yüzde 30 oy alan Michel Rocard grubu, ayrı bir önerge hazırladı. Sosyalist Parti içindeki "gerçekçi ve ılımlı" eğilımi temsil eden Mitterrand liderliğindeki ilk akımda Başbakan Laurent Fabius, Fransız Komünist Partisi'nden gelen partinin iki/numarası Jean Poperen ve Parti Genel Sekreteri merkezci Lionel Jospin yer alıyor. Eski sosyalist Başbakan Pierre Mouroy'ın liderliğindeki ikinci akım, gücünü Sosyalist Partisi'nin atası sayılan SFIO (tşçi Enternasyonalinin Fransa Şubesi) artıklanndan alıyor. Fransız Sosyalist Partisi içindeki üçüncü akımı ise, partinin sol kanadını oluşturan CENS akımı oluşturuyor. Eğitim Bakanı J . P . Chevenement'in liderliğindeki bu akım, Komünist Partisi'nin sosyalistlerle ittifakı bozması üzerine, parti içindeki gücünü büyük ölçüde yitirdi. Sosyalist Parti'nin içindeki dördüncü akımı ise, Fransa'nın gelecekteki sosyalist lideri olarak görülen ve bu partiye 1974 yılında katılan eski Tanm bakanı Michel Rocard ve grubu temsil ediyor. Rocard, partinin kendini yenilemesini ve dogmalardan kurtulmasını savunuyor. Bugün başlayacak olan kongre, Parti Genel Sekreteri Jospin ile Rocard arasında geçecek mücadeleye sahne olacak. Çağımızın korkulu hastalığı haline gelen AIDS'ten Avrupa'da 1 yüda ölenlerin sayısının 1226 olduğu açtklandL Olüm oranı açısından Fransa birinci sırayı alırken, en alt sırada bulunun Avusturya 'da özel ambulans seferleri düzenlenerek, hastalık ile ilgili broşürler bastınlmaya başlandu Dünya Sağlık Örgütü 'WHO" tarafından yapılan açıklamaya göre, Avnıpa ülkelerinde 1984 yıItnın temmuz aymdan bu yana AIDS'ten ölen hasta sayısı üç misline çıkarak, 1226'yı buldu. Avrupa'da AIDS 1226 can aldı 14 Ekim 1985 Pazartesi gününden itibaren yeni telefon numaralanmız Roche Müstahzarları Sanayi AŞ.