29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet T di. Herkes, Karakaş'ın MHP oylanyla seçildiğini sandı. Oysa, MHP o gün Meclisle ilk turu beklemeyi, ikinci turda Karakaş'a oy vermeyi kararlaştırmıştı. MHP oylarına gereksinilmeden AP içindeki bizim grubun oylanyla ilk turda seçilince bir şaşkınlık oldu..." Atalay, şaşırtıcı açıklamalar yapıyordu: "Ankara'daki Trafik Hastanesi'nde Cemaletün tnkaya'nın düzenlediği bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda Mete Tan, Guneş Öngüt, Mustafa Kılıç, Orhan Alp de bulundu. Şerafettin Elçi, Karaarslan ve Enver Akova, heniiz sahnede yoktu. Mete, Öngüt ve Tuncay Mataracı'ya baktım, onlann davranışlan, konuşma Sahibi: Cumhuriyet Maıbaacılık ve Gazetecüik Türk Anooim Şirketi adına Nadiı Nadi, • Genel Vayın Mudurtl: H * s u Ccmal, Muessese Müdüni: Emine Uşaklıgil. Yazı Işlerı Muduru: Okay Goncnsin, # Haber Merkezi Mudüru: Yalçın Ba>er, Savfa Düzenı Yönetmeni: AB Atar, • Temsılcder: ANKARA Valçııı Dogan,IZMİR: HikmclÇ*ti«k»y»,ADANA:MchmetMenan. TA.KV1M 11 Ekim 1985 lmsak: 4.39 Guneş: 7.03 lsuuibul Haberleri: Refca Öz, Dış Haberler: Ergım Balcı, Ekonomi: Osman liUgay, Kultur: Aydın Emn. Magazin: Yalçıa Ptk$en, Spor Danışmam Abdalkadir VüodnaB, Düzeltme: tefik Durtnş, Ara$tırma. Şakia Mpav, tş Sendıka. Şukraa Kelenci. Haber Arastırma: Lfuk Guldcmir. % Koordınaıör: Ahraet KonıUan, • Malı Ijler. Erol Erfcnt, llan: Zly* Eı^ene, Halkla llışkiler: G.Meren Ko$w, tdarc: HiseyİB Gürer, Işfetme: Sadı» Söanez. Ikindi: 15.04 Akşam: 17.38 Yatsı: 18.57 Basan ve Yayaıv Cumhariyct Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41 Cagaloglu tslanbul, PK: 246tstanbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Telex: 22246 • Burolar: Ankar»: Ziya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 • tzmir. Hatit Zıya BuWarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telra: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. Öğle: 11.56 Geceyarısı Ecevit'le bakanlık pazarlığı rk kamuoyu Oguz Atalay adını 1978 başlannda duydu. Aürk Bölcnt Ecevit'in AP'den kopup bağımsızlaşan milletveküleriyle CHP ağırhklı hükümeti kurma çabalarını sürdurdüğü sırada Konya AP Milletvekili Oguz AUlay'ın adı birinci plana çıkü. Oğuz Atalay, ülkenin içinde bulunduğu koşullan göz önünde tutarak AP'nin öteki iki küçük parti ile yeni bir MC hükümeti kurmasına karşıydı. Türkiye'yi ancak APCHP hükümetinin esenliğe çıkaracağına inanıyordu. Siyasal gidişe koyduğu "teşMsler", doğrusu o sırada pek çok siyaset adamının saptamalarıyla eşdeğerdi. Oğuz Atalay, o günleri şöyle anlatıyordu: "...Ankara'da artık yer yer toplantılar yapılıyordu. Kâmran Inan'ın da katıldığı bu toplantılarda Hayrettin Erkmen, Sebati Ataman, Izzet Akçal, Zeyyat Mandalinci gibi eski demokratlar buluouyordu. Bunlar, AP'nin tkinci MC'yi kurmasından sonra yeni bir vaziyet ahnmasına yanlıyddar. Ben de bu toplanülara katıldım. Ortak teşhis şuydu: Türkiye elden gidiyordu. Bu gidişi durdurmanın tek yolu vardı; bu da CHPAP hükümeünin kuralmasım saglamaktı. Ben içinde 4 askerin de görev alacagı bir APCHP koalisyonu önerdim. tçişleri, Milli Savunma, Milli Eğitim ve Ulaştırma Bakanlıklartna askerler gelirilecekti. Fakat bu önerim uygun görülmedi.." Artık, AP içinde gidişe başkaldıranların eylemleri somutlaşmaya başlamıştı. Atalay güldü: "..Biliyorsunuz, Meclis Başkanı bir lürlü seçilemiyordu. Bir ara MHP'nin CHP adayına oy vererek Meclis Başkanı'nın seçilmesini sağlayacagı açıklandı..." Alaylı biçimde gülmesini sürdiirdü Atalay: "CHP adayı Cahit Karakaş, beklenenin dışında bir gün birinci oylamada seçili verdi. Biz, o sırada AP'de 2021 kişiydik. AP'nin direnmesine aldınş etmedik, gütik Karakaş'a oy verdik, seçilOteü'nde bağımsızlaşan AP'liler Ue toplantı yapacagını, benim de gelmemi istedigini bildirdiler. tstanbul'a her gidişimde bu otelde kaiırdım, gittim. Fakat Hürriyet, bu toplantıyı öğrenmişti, oraya koştu geldi gazete. Bunun üzerine Guneş Motei'ine gidildi. Guneş Motel'indeki toplanüya Cemalettin lnkaya başkanlık ediyordu. Yeni hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olacaktı. Dört, dort buçuk saat sitren bir toplantıydı, fakat lnkaya, bir garip konuşuyordu, dolaylı yollardan birtakım şeyler söylüyordu. Bir ara 'Ecevit çıksın da biz yalnız konuşalım' dedim. Ecevit ayrüdı toplantıdan. tnkaya ve öteki ll'ler bana gelmiştim AP'de" dedi AtaBir eklenti yaptı: lay: "Siz kimlerin bakan olmasını "...Demirel'e gittim, inandık istiyorsanız aranızda bunları lanmı bir kez daha söyledim. seçin" dedi ve gitti. Oysa hepsi bakanlık istiyordu. APCHP httkümetini vurgulaDeğişik bir manzara çıkmıştı dım. Demirel bana, 'Ben, Ecevit'le kahve bile içmem' dedi. orta yere. Konuşmalar sürdü, Böylece iki partinin birleşip hii bana "Sen Ecevit'e git, hepimikümet ounası tümüyle vitiyordu. zin bakan olmak istedigimizi, bir Demirel böyle söylüyor, Ecevit aynra yapamayacağımızı söyle" önerilerinin geri çevrildiginden dediler. soz ediyor, sonra 'artık AP ile "Niye ben?" dedim. öyle ya, hükümet yapmayacağını, arka hükümete girmeyi istemeyen daşlara, yani ll'lere bıldiriyor ben, Ecevit'e gidecek, "Arkadu." daşlann hepsi bakan olmak istiyor, yoksa bu hükümet kunılGözleri daldı Atalay'ın: "...1978 yılbaşı gecesi Orhan maz" diyecektim. ll'ler bana, Alp, evinde bir yeraek verdi. Bii "Canım, bakan olmak isteyen tiin 11'ler oradaydı. Baktım, biziz, ama bu istegimizi istek sahepsi bakanlık istiyordu, hatta hibi olarak Ecevit'e iletmemiz pek çogu haagi bakanlıga gel yakışık almaz" diyorlardı. diklerine göre yarın öbür gün kontrol edilebilmeleri olanaksızlaşır' dedim. Bir de formül söyledim: 'Bunları kabineye aldıktan sonra hepsine 'iş vermek' zorunda' değilsiniz ki... Büyük kısmını devlet bakanı yaparsınız, bakan olurlar, ama işleri olmaz.' Ecevit, bu formülü kabul etti, Ali Topuz, devlet bakanlıklanna getirilecek olanlan yazmaya başladı. Bol bol devlet bakanlığının gorüldügu Ecevit hükümeünin temeli böyle atıldı..." Döndiun Orhan Alp'in evine, 'Hepiniz bakan oluyorsunuz' dedim." ll'ler rahatlamış olmalılardı. Ne var ki, hükümet listesi gözden geçırildiğınde Orhan Alp ayaklandı: "Ben Sanayi Bakanı olmam. Bana Başbakan Yardımcdığı verecekti, DPT'yi de bana bağlayacaktı. Hele Faruk Sükan'ın bukumete ginnesine karşıyım. Şimdi Ecevit, Sükan'ı hem hükümete ahyor, hem de Başbakan Yardımcısı yapıyor, bu olamaz, kabul edemem" dedi. Ecevit'e gidip bunu söylememi istiyordu. "Bu da kendi sorunun, kalk kendin git" dedim, Orhan Alp'e. Sonradan Sanayi Bakanlığı'nı kabul etmek zorunda kaldı... " Fakat" diye söze başladı Atalay, "benim hükümete alınanlardan bazılanna itiranm vardı, bunlan Ecevit'e söyledim." "...Ecevit'in bazırtadıgı listede Tuncay Mataracı Gümriik Tekel Bakanlığı'na getiriliyordu. CHP önderine, 'Bu bakanlığa Mataracı'yı getirmeyin, çünkü arkasında Kalkavanlar var ve onlann akrabası. Bu doğru değil' diye direndim. Bana, 'Başka bakanlık istemiyor' diye yanıt verdi. Mataracı ve arkadaşları ile konuşarak bu bakanlıktan vazgeçmesini söyledim. Ertesi günu Ecevit'le gene konuştuk. Bana, 'Mataracı ile konuştum, Tekel'de direniyor' dedi. tknaya çalışmış, başaramamıştı. Mataracı, Tekel Bakanlığı verilmezse hükümete girmeyeceğini söylemiş, öteki arkadaşlan da bu istefe yanlı çıkmışlardı. Akova, sonradan ortaya çıktı, düriist bir insan olarak bilirdim..." Oğuz Atcılay anlatıyor: Demirel, "Ecevit'le kahve bile içmem" demedim Süleyman Demirel, oturduğu koltukia kıpırdandı. AP'den kopan II 'ler olayıyla ilgili araştırmalarında dikkatini bir cümie çekmiş olmalı ki, sözcükleri azenle seçerek konuştu: "... 'Ben, Ecevit 'le kahve bile içmem' söıü, geçen 25 sene içinde benim ağzımdan çtkmamiftır..." dedi. Simrjenmiş miydi, yoksa böyle bir cümlenin ardmda gUienecek çeşitli anlamlan bir anda kafaanda hesaplamış mıydı, bu noktayı anlamama olanak yoktu. Oysa Demirel'e, eski Konya miiletvekilinin 11 'ler olayıyla ilgili anlattıklanm değil, Atalay'ınpartiden kopmadan önce AP önderine söylediği tek cumleyi söz arasında aktarmıştım. öteki sorularımı yanttlarken, özellikle bu cümleyi aldı ve açıklamalar yaptı: "...Kaldı ki..." dedi Demirel. "...Siyasi şartlar ne kadar gergin olursa olsun, sayın Ecevit'le medeni munasebetlerimizde hiç kesinti olmamtştır. Böyle bir beyanın yeri de yoktur, icabıdayoktur. Bunu kimsöylediyseyalandan ibarettir..." îlginç sözkrdi bunlar. Demirel, konuşmasını sürdürdü: "...Bana atfen bunu söyleyen zatı 1977Eylül'ünden 1985 senesinin başına kadar, rahmetli Cevat önder'in cenazesine kadar hiç görmedim, kendisi ile hiç de konuşmadtm... Not almamı bir süre izledi. 1977 yılının o gOnlerine d&ndu: "...Aynca AP Ue CHP'nin birlikte hükümet kurması gibi bir konu, 1977 senesinde hiç söz konusu olmamıştır..." Durdu, sonra sözlerini bir akış içinde sürdürdü: "...Zira, SHaziran 1977senesinimüteakiben, buseçimde 213 milleivekili çıkaran saym Ecevit, kimse Ue koalisyon aramadı. Kendisi tek basma hükümet istedi. 14 Haziran 1977'de kendisine hükümet kurma gurevi verildi. 21 haziran tarihinde hükümeti ilan etti. 3 temmuzda güvenoyu alamayarak hükümet ten çekildi. O anda sıra, kendisine guvensızlik oyu, veren üç partinin hükümet kurmasına geldi. Biz hükümeti kurduk. l Ağustos 1977'de güvenoyu aldık ve gör^ve devam ettik. 229 oyla Ecevit hükümetini güvensizliğe uğratan 3 partinin bu 229 oyla hükümet kurması kaçımlmazdı. Bu kaçımlmazltk, "hükümet kurdurmuyorlar, kendüeri de kuramıyor" gibi bir iddianm tabii neticesi, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak gibi sorumluluğun gereği idi. 1977 sonuna kadar, ortada bir hükümet vardt. Hükümetin sayt sıkıntısı yoktu. AP, bir hükümet arayışt içinde değildi. APzaten hükümetti. CHPAP koalisyonu neyin iMiyacı ve icabı olacaktı ki, koalisyon söz konusu olsun. CHP, bir hükümet olma ihtiyaa, arayışı ve tertibi içinde idi. Bu beyam yapan o zat da tertibe girmişti. Bu beyan, öyle bir tertibi örtme ihtiyacından doğuyor. O tarihte CHP de, AP Ue bir koalisyon arayışı içinde değildi. Eksiğini baska yollarla tamamlama ihtiyacı vardı. Nitekim hadiseler bu fekilde inkişaf etmiştir. Geçmiş olaylan tahrif etmek kolaydır. Ancak bu olaylann şahidi birdenfazla olduğu için, bunu yapmaya kalkanlar mahçup olmaktan kendUerini kurtaramazlar..." Oğuz Atalay lan, yeni bir hükümette bakanlık vaadi alan insanlann tutumunu sergüiyordu... Fikrimi söyledim, AP'den aynlacaktım, ama ancak bir APCHP hükümetine ohımlu oy verecektim..." "1978 yılbaşı gecesi ll'lerle birlikte Orhan Alp'in evinde yemekteydik. Bir ara Bülent Ecevit geldi. Bağımsızlaşan AP'lilerin yarısına bakanlık verebileceğini söyledi ve kimlerin bakan olacağını aramızdan seçmemizi istedi. Ecevit gittikten sonra konuşmalar sürdü. Ecevit'in söyledikleri hoşlarına gitmemişti.. Hepsi bakanlık istiyordu.. , 9 na, 'Yahu nasd böyle söylersin Ecevit'e, aytp oldu' diye kimi tarizlerde bulundular. Ben de tnkaya'ya, 'Sende bir degişiklik var, dolaylı dolambaçlı konuşuyorsun, ne oluyor' diyordum. Ama göhiyordum ki, bütün arkadaşlar artık 'bakan olma' isteklerini saklamıyoıiardı..." "tnkaya'daki bu değişikliğin nedenini öğrendiniz mi?" "..Daha sonralan bana lnkaya anlattı, onu Kemal Dıcak çağırroış, 'bazı şeyler' söylemiş. lnkaya'nın çok yakınlarıyla ilgili bazı sozler!.. tnkaya urkmüştu. yayın yapılabilirdi. Hükümete giremeyecekti, nitekim giremedi de... Ondan dolayı bir tuhaf konuşuyordu...""Artık işin sonu ÎNKAYA Güneş Moteli'ndeki toplantılara başkanlık eden Cemalettin tnkaya, birtakım dış baskılar sonucu Ecevit'e karşı olan tutumunu değiştiriyordu (altta). ORHAS ALP AP'den istifa eden Orhan Alp, Ecevit'in kendisine verdiği Sanayi Bakanlığı'nı beğenmiyordu. Onun gözü Başbakan Yardımcdığmdaydı (üstte). Bir sigara daha yakan Atalay, sürdürdü: "...Arkadaşlarm ısran üzerine o gece 1977'nin son saatinde saat 23.30 dolaylannda Ecevit'e gittim... Hâlâ çahşıvordu. Yanında Ali Topuz vardı, Ecevit'e, 'Hepsi bakanlık istiyor' dedim. Ecevit şaşırdı, kabinede 11 bagımsızın bepsine nasd yer verecekti, böyle yaptıgı zaman bütün bakanlıklara bagımsızlar gelecek, o zaman CHP içinde, kamuoyunda yeni kaynaşmalar olacaktı. Eşyanın tabiatına aykırı bir seydi bu. Çaresizlik içinde bu istekler yeniden degerlendirildi. Sonunda Ecevit'e, 'Bunlar kabine dışında kalırsa CHP'ye de girme A Devrede başkaları var talay, Güneş Motel'i olayını şöyle anlatıyordu: "Mersin'de AP tl Başkanı Mahir Turan ve Belediye Başkanı Kaya Mutlu iie ilişkideydim. lkisi de dostumdu. Bir gün bana, Ecevit'in İstanbul Kalyon mek istedigini bildirmişti. Mesela Şerafettin Elçi Köy tsleri'ne, Tuncay Mataracı Tekel'e, Mete Tan Sagkk Bakanlığı'na, Işgüzar Sosyal Yardım Bakanlığı'na geliyordu. Orhan Alp, daha ilerideydi. HUkümette Başbakan Yardımcılığı istiyor, Devlet Planlama Teşkilatı'nın da kendisine bağlanmasını şart koşuyordu. lş bitmişti, herkes istediği bakanlıgı Ecevit'in çevresine bildirmişti, şimdi atamaları bekliyordu." Işte bu sırada, o yılbaşı gecesi Bülent Ecevit, Orhan Alp'in evine geldi. ll'lere, "..Bağımsızlaşan AP'lilerin yansını bukumete alacağım" dedi. AP'den "yaprak dökümü ıı Arahk 1977 Pazar. Yerel seçimlerin yapıldığı gün, iktidar arayışlarıyla ilgili ilk "hamle" yapıldı: "Oğuz Atalay, Mustafa Kdıç, Şerafettin Elçi, Adalet Partisi'nden istifa etti. Atalay, daha önceki demecini anımsatan sözlerle istifalarının nedenini acıkkyordu. "Milli çıkariar yerine Kişisel çıkar..." AP'den ayrılması beklenen Tuncay Mataracı ise, "...sülalesine yaraşır bir fazilet mücadelesini mutlaka sürdüreceğini..." söylüyor, "istifa mektubunun AP'de olduğunu, geri almadığını, ama yerel seçimler nedeniyle 'buzdolabına' kaldınldığını" belirtiyordu. Üç istifanın açıklanmasından sonra Mataracı, "Ben ve arkadaşlanm istifalan buzdolabından çıkarmaya başladık" diye konuşuyordu. Hükümetin düşmesi, yeni hükümetin gelmesiyle ilgili süre işlemeye başladı. Ecevit, "...secim sonuçlanıun önemli siyasal gelişmdere yol acacağına inamyonım" diye demeç verirken, CHP'nin yerel seçimlerde AP'den çok daha olumlu sonuçlar aldığını vurguluyordu. Bir bakıma, yerel seçim sonuçları ikinci plana düşmüştü. Herkesin gözü, Ankara'daki bugüne değin su altında sürüp giden "iktidar kavgasının" kamuoyuna taşmasıyla ilgili olaylara çevrilmişti. Demirel sıkışıktı: "Arkamızda güç kalmazsa... zorla hükümette kalamayız..." diyordu. Cephe hükumetinin Millet Meclisi'ndeki oy dayanağı 226'nın altına düşmüştü. Fiilen cephe hükümeti gitmişti, biçimsel olarak ışbaşmdaydı. AP Genel Yönetim Kurulu'nda hükümetin "nasıl gidecegi" üzerinde tartışmalar yapılıyordu. lkili bir hava vardı. Bir bölüm üyelere göre, hükümet çekilmeliydi. öteki bolümü ise verilecek bir gensoruyu ka MATARACV.Rizeli çay üreticilerine para ödenmedi. Bu koşullarda bir daha milletvekili çıkamam... Sonun başlangıcına nasıl gelindi? D E M O K R A S İ N İ1977 N SONBAHARI 1978 CÜNEYT ARCAYÜREK DEMIREL: Seni biz milletvekili yapmadık mı? Gene bir yolunu bulup seçilmeni sağlarız. cı'yı parti önderine getirmişlerdi, sorunun çözülmesini istiyorlardı. Demirel'in anlattığına göre; Mataracı, "Ben Mehmet Bey'in ogluyum, hiç benden sadakatsızlık beklenir mi?" diyordu. Rize milleıvekiliydi, çay paralan ödenmiyordu, bölgesine gidemiyor, kimsenin yüzüne bakamıyordu. "Bu mu sebep?" diye sordu Demirel. Mataracı, "Bu koşullarda" dedi, "bir daha milletvekili çıkamam." Demirel, "Seni biz milletvekili yapmadık mı? Gene bir yol buluruz" dedi. Mataracı, istifayı geri aldığını söyledi, ama bir süre sonra gene istifa etti. Demirel, "Mataracı, sonralan benim milletvekilliği sorunu üzerinde söyledikle TAN VE ÖNGÜT Demirel, Afyon Milletvekili Mete Tan (solda) ve Güneş Öngüt'ün partiden ayrılmayacaklarından çok emindL Ama 14 Arahk 1977'de iki milletvekili istifa ederek genel başkanlarının yargısım çürüttüler. bul edip güvenoyuyla gidilmeliydi. Nitekim, Demirel toplantıda, "Grupta huzursuzluk var, bunu nasıl söndüreceğiz?" diye sorunca; Kâmran lnan, "Çekilmemiz lazım" yanıtım verdi. Söylentiler giderek büyüyordu. AP'den istifa edeceklerin toplu davranış gösterecekleri, eğer Demirel 24 saat içinde çekilirse istifalan durduracaklan yayılıyordu. Bunlar havada hesaplardı. AP'den ayrılacağı söylenen fakat kamuoyunda kaç kişi olacakları, ne yapacaklan henüz büinmeyen milletvekiuerinin "baska amaçlarda" işi bitirdikleri anlaşılıyordu. Mete Tan'dan sonra aynı ilden milletvekili Güneş Öngüt'ün adı duyuldu. Bahkesir Milletvekili Cemalettin tn kaya'nın CHP ile ilişkilerde birinci planda görev yaptığı öğrenildi. tnkaya, bir ara o denli önem kazanmıştı ki, kaldığı Trafik Hastanesi'nde AP Genel Başkan Yardımcısı Sadettin Biigiç ve arkadaşlarının "ziyaretlerini kabul" ediyordu. Fırtına esiyordu. Önüne katıp sürüklediği kişilerin artık geriye dönüşü söz konusu değildi. Fakat Demirel, istifalann önemli bölümünü önlemek için sürekli çahşıvordu. Aralık sonuna doğru Mataracı'nın istifası"bir not halinde" Demirel'in önune konuldu. 2022 milletvekili, Tuncay Mataracı ile birlikte AP önderine geldiler. Milletvekilleri sinirliydi, Matara rimi, 'bana milletvekilliği garantısi verdi' diye istismar edecektir" diyordu. İstifası yeniden duyulunca, Demirel çevresine "Üzerine varmayın artık, tükenmiş!" dedi. Kimi çirkin olaylar da yaşanıyordu. Gazeteci Can Pulak, doğulu milletvekili Abdüllatif Ensarioglu'nun CHP hükümetine oy vereceğini yazdığı gün, Meclis koridorunda Ensarioglu'nun Pulak'ı dövme girişimini izliyorduk. AP'li doğu milletvekilleri ortak bir açıklama yaparak, partilerinin gösterdiği yolda davranacaklannı bildiriyorlardı. Kâmran Inan'ın üzerinde kuşku bulutlan dağıhyordu. lnan, güvenoyunda CHP yanlısı olmayacağım artık kesinkes anlatabumişti. Yu(Arkası 13. Sayfada) Otel serüvenleri: Güneş Motel'de gizli buluşma Mataracının yaptıgı organizasyondan sonra AP'den istifa eden 12 milletvekili Florya'daki Güneş Motel'de Ecevit ile buluştular. Buluşma saatler boyu sürdü. azartesiyi salıya bağlayan gece Ecevit, basını, partisinin büyük bölümünü atlatarak 22 Aralık 1977 günü saat 05.00'te istanbul'a kırk kilometre uzaktaki dinlence yöresı Bayramoğlu'na geldi. Oradan doğruca Kalyon Oteli'ne gitti. AP'den ayrılan "12"lerle buluştu. Ne var ki, Babıâli çalıştı. Ecevit'in Ankara'da oimadığı, kısa zamanda, hem de sabahın erken saatlerınde öğrenildi. Kalyon Oteli, gazetecilerin saldırısına uğradı. Basının nedense gizli tutulmastna özen gösterilen Kalyon Oteli'nı öğrenmesinden sonra Ecevit, 12'lerle başka yere doğru yola çıktı. Herhalde Mataracı'nın yaptıgı "organizasyondan" sonra Ecevit'le 12'ler, bu kez Florya'da "Güneş Moteli"nde buluştular. Yakın siyasal tarihimize "Güneş Moteli Olayı" diye geçecek bu ünlü buluşma da saatler boyu sürdü. Toplantı ne kadar gizli tutülmaya çalışıldıysa da, kamuoyu kaynakları işledi. Güneş Moteli'nde bakanlıklar üzerinde pazartık yapıldığı, istifa edıp Ecevit'e yanaşan AP'lilerden kimilerin hangi bakanlıklara geleceğinin saptandığı söyleniyordu. Içlerinden yalnız Oğuz Atalay bütün dirençli isteklere karşın bakanlık istemiyordu. O, bir "nefer" gibi kalmayı yeğliyordu. AP'lilerin parti içinde belirti bir gelışme süreçlerı vardı. Hepsi de AP'nin kökeninden geliyorlardı. . Ecevit'ten, AP kökenindeki kitleleri rahatsız etmeyecek davranışlar, ya da hükümet programına kimi "sola yatkın" hükümler koymamasını istiyorlardı. Bu da, söylentilerin bir başka biçimiydi. ne var ki akia uygundu. "Özel görüşmelerde" şu noktalarda karara varıldığı anlaşıldı: 1 12'ler, CHP ile biriıkte gensoru önergesini imzalayacaklar ve Mecliste hükümete kırmızı oy vereceklerdi. 2 Hükümet düşürüldükten sonra, Cumhurbaşkanı, en büyük partinin önderi olması nedeniyle Başbakanlık görevini Ecevit'e verecekti. Ecevit, görevi aldıktan sonra bütün partilerle görüşecekti. Ecevit, AP, MSP ve MHP'ye koalisyon önermeyecek, sadece "bir hükümet kurmakla görevlendirildiğini, bu hükümeti kurmasına yardımct olmalarını ve desteklemelerini" isteyecekti. 3 Ecevit, bu görüşmelerden sonra CHP bagımsızlar CGP DP'li parlamenterierden kurulu hükümetini ilan edecek ve güvenoylamasına gidilecekti. AP'den aynlan bagımsızlar, bu hükümete güvenoyu vereceklerdi. ÇAĞDAŞ GERİCİLİK !..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear