25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 HAZİRAN 1984 EKONOMİ CUMHURİYET/9 EKONOMİDE DtYALOG Arkadaşımız Osman Ulagay yılhk izninin bir bölümünü kullandığı için "Ekonomide Diyalog" yazısını bu hafta yayınlayamıyoruz. Piyasadan 9 milyar lîra daha çekildi NİLGÜN UYSAL Toplu Konut Fonu t üzüğu en sonunda çıktı. Tüzüğe göre, kreBazı Türk vatandaşlarının bankanın hisselerini al diler Fon tarafından değil de mak üzere başvurması üzerine bir açıklama yapan bankalar aracılıgıyla dağmlacak. Fakat şimdilik bankalar hu koKKTC Ekonomi ve Maliye Bakanı Halis Coşar, nudaçok hevesli Közükmüyor lar. "Oldu bittiye getirilmek istenen hisse devri olayı üsBu gerçeği ilk dile getirenleriünde önetnle durulacaktır" dedi. den biri Toplu Konut ve Kamu LEFKOŞE KKTC Ekono Tanju Özyol, dün sabah banka Ortaklığı Başkanı Vahit Erdem mi ve Maliye Bakanlığı, Kıbrıs' nın yeni hissedarlarından Prof. oldu. Vahit Erdem, Toplu Kotaki Türk Bankası'nın hisseleri Dr. Oguz tmregün'ün eşliğinde, nut Fonu ile ilgili tüzük için ganin Türkiye'den gelen ve hisse Başbakan Nejat Konuk'u ziya zetemize önceki gün bilgi veriralan kişilere devrini uygun bul ret ederek, Türk Bankası Limi ken, krediyi bankalar aracılığıyla dağıtacaklannı, ancak şimdiye madı. BakanUk, bu hisseleri dev ted'ten hisse satın almalarının letin almaya hazır olduğunu be Kıbns Türk halkına hizmet ama kadar bu konuda görev almak lirterek, "Ülkenin ve toplumun cı taşıdığını, başka bir amaçla için tek bir bankanın talip çıkıığını sözlerine eklemişti. yarattığı bir degerin dışa satda rının bulunmadığını ifade etti. Tüzük çıkmadan daha bir Başbakan Nejat Konuk, Türk mayacağım" belirtti. Ülke ve toplumun yarattığı Bankası'nın yeni müdürüne hafta önce bankalann görüş ve "Hisse senetlerinin satış veya isteklerıni belirlemek aracılığıydeğerin dışa satılamayacağını bu olayın milli sermayetıin daha devrine yasal çerçeve içinde izin la başlattığımız nabız yoklamasonra dışa transferini olanaklaş verme yetkisinin Ekonomi ve sı da doğrusu Vahit Erdem'in tıracak bir olay olduğunu ifade Maliye Bakanlığı'nın olduğunu, sözlerini doğrulayan bir çizgiyi eden Ekonomi ve Maliye Baka bu yetkiye herhangi müdahale onaya koydu. Birçok bankanın genel müdünı Halis Coşar, "Bunamttsaade nin sözkonusu olmadığun" ifarünü en az üç kez aradık. Her etmemiz miimkün degildir" de etti. Turk bankasında oluşan yeni keresinde notlar bıraktık. Uzun dedi. "Türk Bankası'nda sermayc durum siyasal çerçevede ve ısrarlı aramalardan sonra ancak birkaç banka genel mudüinceleniyor. artışı gibi bir gerekçeyle banka ortaklanndan bazılannın banka hisse senetlerini KKTC'de oturmayan kişilere satma teşebbüsünüo, basit bir olay olmadıgını" vurgulayan Bakan, "oldu bittiye getirilmek istenen hisse devrinin.üstünde önemle dunılması gereken bir olay olduguna" işaret etti. lstanbul'da son zamanlarda bir şubesi de açılan bankanın bazı hissedarlarımn sermaye arttı Sanayicilerin kur garantili kredi talebinin artmanmına kaıılmak istemedikleri ve sında enflaşyonun yükselmesinin etkili olduğuna hisselerini satmak istedikleri ge dikkat çekiliyor. rekçesiyle hareket ettiklerini beEkonomi Servisi Dünya şılık sanayicilerin taleplerinin lirttiğine işaret eden Ekonomi ve Maliye Bakanlığı, "Anılan his Bankası tarafından Sınai Kalkın 200 milyon doları aştığmı belirma Bankası ve Sınai Yatırım tirken, Sınai Yatınm Bankası sedarlann hisselerini mutlaka Bankası aracılığıyla kullandınla yetkilileri 35 milyon dolarlık kresatmak istemeleri halinde, devcak yüzde 26 sabit faizli yatınm di rezervlerine karşılık başvuruletin bu hisseleri satın almaya kredilerine ilişkin pürüzlerin he ların 60 milyon doları bulduğuhazır olduğunu" duyurdu. Bakanhk ayrıca, devlet ban nüz giderilemediği öğrenildi. Sı uu söylediler. Tokpınar'dan aldığımız bilgikacılığımn da mutlaka guçlendi nai Kalkınma Bankası Genel Müdür Yardıması Metin Tokpı ye gore, Smai Kalkınma Bankarileceğini açıkladı. Bankanın hisselerinden 48 bin nar, Dünya Bankası ile müzake sı'na yatınm kredisi için başvurelerin sürdüğünü ve araya bay ranlar arasmda tekstilciler ve ih418'inin Türk yurttaşı Mehmet ram da girdiği için temmuzun racat garantisi veren yatınmalar Tanju Özyol'a; 46 bin 937'sinin ikinci haftasından itibaren kre başı çekiyor. Taleplerin yüzde Türk yurttaşı Burçin Özyol'a, dilere işlerlik kazandırabilecek 1520'sinin yeni yatırımlar için 54'ünün Oguz Imregün'e devri lerini umduklannı söylerken, Sı olduğunu söyleyen Tokpınar, için Sanayi ve Ticaret Bakanlınai Yatınm Bankası'ndan bir geri kalan yüzde 8085'inin mevğı'na başvuruda bulunulmuştu. Türk Bankası Limited'in Ge yetkili "En iyimser tsünnink kre cut tesislerin modernizasyonuna dilere, ancak ternmuz ortasında dönük, darboğaz giderici yatınel Miıdürlüğüne de atanan nmlarla tevsi yatınmlan olduğuişlerlik kazandırılabilir" dedi. nu vurguladı. Bu arada enflasyon rakamlaSınai Yatınm Bankası yetkilinnın tüm beklentileri geride bıleri de kredi taleplerinde yeni yarakarak tırmanmasının ardmdan sanayicilerin yüzde 26 faizli ya tınmlann payının yüzde 20 dotırım kredilerine olan talepleri laylannda olduğunu ve yeni yanin de hızla arttığı gözleniyor. tırımlarda gıda sanayiinin ağırSınai Kalkınma Bankası Genel hkta bulunduğunu anlattılar. Müdür Yardımcısı Metin TokpıBu arada söz konusu yatınm nar, bankadaki 130 milyon do kredisine ilişkin sürenin bu yıl larlık kullanılabilir krediye kar sonunda dolacağı ve Dünya ANKARA (ANKA) Haziranın ikinci haftasında piyasadan 9.3 milyar lira daha çekildi. Boylece haziran başında piyasaya sürülen 53.2 milyar liranın 21 milyar lirası geri çekilmiş bulunuyor. 15 haziran itibariyle 737.2 mil Latin Amerika ülkelerini biraraya getiren "Cartayar lira düzeyine çekilen para gena Zirvesi"nde faiz oranlarımn derhal düşürülmiktan yılbaşından bu yana 6.7 milyar lira düzeyinde bir artış mesi istendi ve alacaklı bankalar borç sorumlulugösterirken, geçen yılın aym dö ğunu paylaşmaya çağrıldı. neminde piyasadaki para miktan Ekonomi Servisi Kolombi yapılmasını ve faiz oranlarımn yılbaşı düzeyinin 5.4 milyar lira ya'nın Cartagena kentinde yapı düşürülmesi yönünde acil öngerisinde bulunuyor. 815 haziran tarihlerini kapsa lan borçlu ülkeler zirvesi, ala lemler ahnmasıru istediler. 11 Latin Amerika ülkesinden yan son bir haftada kamu kesi caklılan borç yüküne katılmaya mi kredileri 9.2 milyar lira, ta ve anlayışh olmaya davet eden temsilcilerin hazır bulunduğu nm kesimi kredileri 9.1 milyar li bir bildiriyle son buldu. Borçlu "Cartagena Zirvesi" bitiminde ra düzeyinde genişletilirken, ülkeler ayrıca IMF'de bir reform yayınlanan bildiride, Latin Amebankacılık kesimi kredileri 7.6 milyar lira darallıldı. Kıbns Türk Bankası Türk işadamlarına hisse satmayacak Bankalar konut sektörünü kredilendirmeye istekli değil Bankalartn konuya neden yakınlık duymadıklarını bir ilgili şöyle açtkladı: Kısa vadeli fon toplayıp bunları uzun vadeli plase etmek bankacılık açısından kolay göze alınabilir bir risk degildir. Kredi kaynağının vadesi ile kullanımının vadesi birbirini tutmadığı zaman, hep göze alınacak risk var demektir. Nitekim Batı ülkelerinde de bankalar konut alanına girmemiş, bu iş için özel sîatülü kurumlar oluşturulmuştur. ründen bilgi ve görüş alabilme imkânı bulduk. Adeta kimse bu konuda konuşmak istemiyordu. Anadolu Bankası Genel Mudürü Halil Ata, zaten günler önce toplu konut alanında görev almak için istekli olduklarını bir basın bildirisi ile tüm kamuoyuna duyurmuştu. Vahit Erdem'in "tek talip" diye nitelediği banka, Anadolu Bankası olsa gerekti. Bizim yaptığımız nabız yoklaması ise, Anadolu Bankası'ndan başka Pamukbank'ın da istekli olabileceğini ortaya koyuyordu. Pamukbank Genel Mudür Muavinlerinden Akın Güngör, "Toplu Konut Fonu yönetmeliği bankalara çok biiyiik kiilfet getirmezse, bu alanda hizmet vermek istediklerini" söyledi. Güngör, "Hizmet vermek için istek yetmez, teşkilat da gerekir" diyordu ve gereğini dile getirdiği teşkilatı bankasının kurmuş durumda olduğunu vurguluyordu. Söylediği şuydu: "Konut işinde kredi, sorunu çözen tek anahtar degildir. Bir de güven muessesesine ihtiyaç vardır. Inşaatın düzenli olarak yürümesini sağlayan bir güven muessesesine... Bu olursa, yalnız banka değil, konut sahibi olraak isteyen kişi de inşaatın gidişi hakkında açık seçik bir düşünceye sahip olabilir." 1 Emlak Kredi Bankası na gelince... Ne denir? "Adı üstünde..." Yıllardır konut alanında kredi verme formasyonuna sahip olan bu bankanın da ister istemez çorbada tuzu olacağı anlaşılıyor. Emlak Kredi Bankası Genel Müdürü Cemal Kulu gazetemize yaptığı kısa açıklamada "Konuyu incelediklerini, yönetmelik çıkınca durumun daha da açıklığa kavuşacagını, konut alanında zaten deney birikimine sahip olduklarını, konut sektörünü kredilendirmenin başka bir sektörü kredilendirmeye hiç benzemediğini ve mutlaka kendine özgü bir teşkilat gerektiğini" söyledi. Konut kredisi denince... "Adı üstünde" denilebilecek bankalardan biri de hiç kuşkusuz Yapı ve Kredi Bankası... Bu bankanın Genel Müdürü Hüsnü Özyegin, durumu uzun boylu incelediklerini, gerekli düzenlemeler için hazırlık yaptıklarını belirterek o da bu iş için özel bir örgütlenme gerektiğini, müteahhitlik hizmetlerini yakından tanıyan uzmanlar ekibine ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Konut sektörünü kredilendirmede hevesli olduğunu ilk olarak ilan eden Anadolu Bankası ile konut denince zaten "adı üstünde" olan Emlak Kredi ve Yapı Kredi gibi bankalann dışında ne düşünüldüğüne gelince... Doğrusu bu konuda izlenim edinmek kolay değil. Görüştüğümüz ilgilüer öteki bankalann niçin konuya kolay ilgi duyamayacaklarını anlatırken şunları söylediler: "Konut kredisinin bir bölümünu Fonunun, bir bölümünü de ilgili bankanın vereceği anlaşüıyor. Konut kredisi, madem ki düşük faizlidir, öyleyse, Konut Fonu bü düşük faizi dengeleyecek biçimde bankayı sub\anse eder anlayışıyla hareket edilmiş belli ki... Ama bu yetmez. Kısa vadeli fon toplayıp, bunlan uzun vadeli plase etmek bankacılık açısından kolay göze alınabilir bir risk degildir. Anapara bankadan çıkacak, çok uzun bir süre sonra geri dönecektir. Buna karşılık, bugün bir yıldan fazla vadeli mevduat için bankalann daha yüksek faiz beliriemeleri yasaktır. Kredi kaynağının vadesi ile kullanımın vadesi biribirini tutmadığı zaman hep göze alınacak bir risk var demektir. Nitekim, Batı ülkelerinde de bankalar konut alanına girmemiş, bu iş için özel statülü kurumlar oluşturulmuştur." Toplu Konut Fonu tüziiğü aracıhğı bankalara verdi, ama Geçen hafta Dolar bankalarda 370 lira Dolann tırmanış ıvmesi yeniden arttı. ABD'de faiz oranlarımn yükselmesi, enflaşyonun beklenenden duşük gerçekleşmesi ve Amerikan ekonomisindeki canlanmanın hız kazanması gibi gelişmeler doları rekor değerlere çıkardı. Dolar, geçen hafta sonunda 235 Japon yeniyle son 6 aym, 2.78 markla son 1.5 ayın en yüksek düzeyinden işlem gördü. Sterlin ise 1.36 dolara kadar gerileyerek tarihinin en düşük değerine indi. Bu arada dolar 2.3 İsviçre Frangı ve 8.5 Fransız Frangı sınırlarını da geride bıraktı. Borsa ilgilileri "bütün her şev dolann lehine döndü" görüşünü paylaşıyorlar. Dünya borsalannın altını üstüne getiren dolar Türk lirasına karşı da bir haftada 6 liraya yakın değer kazandı. Hafta başında döviz alış kuru 360.75 lira olan dolar, haftanın son günü 366.40 liraya yükseldi. Dolann bankalardaki satış kuru ise 370 lirayı astı. öte yandan geçtiğimiz hafta dolann karaborsa fiyatında da bir kıpırdanma gözlendi. Dolann daha önceki haftalarda, banka satış fiyatına eşit duruma gelen karaborsa fiyatı, perşembe günü 7 lira birden arttı ve 377 liraya çıktı. Cumhuriyet altını 30250 liraya kadar geriledi Altın fiyatları geçen hafta dünyada hafıfçe yükseldi. Türkiye'de ise Cumhuriyet altını düşerken, külce altın değer kazandı. Londra borsasında haftayı 372 dolardan açan bir ons altın, ilk gün 368 dolara kadar geriledi, ancak daha sonraki günler toparlandı ve yeniden 372 dolara kadar çıktı. Altın fiyatlan hafta içinde dolann hızla yükselmesine rağmen değer kazandı. Dunya borsalanndaki bu iniş çıkışlar, Kapalıçarşı piyasasını pek fazla etkilemedi. Hafta başında 3040030500 liradan işlem gören Cumhuriyet altını bir ara 30 bin lira sınırına çekildi, ancak daha sonra çok hafif bir yükseliş kaydederek 3020030250 lira düzeyine çıktı. Külçe altın fiyatlarında ise daha canlı bir hafta yaşandı. Pazartesi günü 44504470 liradan alınıp sattlan bir gram kulçe altın, çarşamba günü 44154430 liraya kadar düştukten sonra, ani bir atakla 44704490 liraya tırmandı. milyon dolar kredi verilecek amcL> lyicüerin talebi 260 milyonu bıddu bekleniyor Bankası'ndan benzer yeni bir kredinin sağlanması için eylul ortalarında tarafların yeniden pazarhk masası başma oturacakları öğrenildi. Sınai Kalkınma Bankası'ndan bir yetkili, 1 Ocak 1985'te yürurlüğe girecek yeni yatırım kredileri için hükümetin, enflasyon oranını da gözönüne alarak muhtemelen yüzde 30 dolaylannda bir faiz oranı saptanacağı tahmininde bulunurken, Sınai Yatırım Bankası yetkilileri de bu tahmini doğruladılar. Buna karşılık Sınai Kalkınma Bankası Genel Mudür Yardımcısı Metin Tokpınar, "Hiç belli olmaz. Dünya Bankası'na kredilerin o günkiı maliyeti ve ülkemizdeki enflasyon oranına göre, 1985'te verilecek krediler için saptanacak oran, yüzde 26dan da düşük olabilir" dedi. Öte yandan bazı İstanbullu sanayiciler, yüzde 26 sabit faizli krediler ilk açıklandığında pek cazip bulmadıklannı, bu arada bazı hükümeı yetkililerinin de "Enflasyon nasıl olsa düşecek, yeni krediler için daha duşiik faiz oranları saptanacak. Onun için bu kredilere pek itibar etmeyin. Daha ucuzlannı bekleyin" biçiminde telkinlerde bulunduklarını, ancak enflaşyonun son aylardaki seyrinden sonra yüzde 26'lık kredilerin oldukça cazip gözükmeye başladığını "itiraf" ettiler. Yüzde 26 sabit faizli yatırım kredileri için söz konusu iki bankanın önünde kuyruğa giren sanayiciler arasında tekstilciler başı çekiyor. Banka yetkilileri, tekstil sektörunün hem ihraç potansiyeli ve dışta rekabet imkânı bulunan, hem de iç piyasada satış yapabilen ve dolayısıyla ekonomik durgunluktan en az etkilenen sektörlerden biri olduğu için, kredi taleplerinin bu sektörde yoğunlaştığı yorumunu yapıyorlar. Dünya Bankası'nın açtığı söz konusu kredide, ana borçlu Maliye Bakanlığı. Dolarla geri ödenecek kredinin Maliye Bakanlığı'na faiz maliyeti ise bu dönemde yüzde 11.25. Maliye Bakanlığı bu kredileri Sınai Kalkınma ve Sınai Yatırım Bankaları aracılığıyla kullandırıyor. 89 yıl vadeli kredilerin sanayiciye maliyeti ise yüzde 26 olacak ve kredi geri ödeninceye dek bu oran değişmeyecek. KIM NE DEDİ? Yusuf Özal:(DPT Müsteşan) Plan çok farklı bir Türkiye hedefliyor. Hedeflerin tutturulması halinde bugunkünden çok daha gelişmiş ve kalkınmış bir ülke yaratılacaktır. Turgut Özal: (Başbakan) 1984 hedefini biz saptamadık, ama tutturmaya çalışıyoruz. Ekonomik gelişmeler sıkıntısız olmaz. Ama sıkıntının adaletli dağıtılmasını sağlamak önemlidir. Plan dönemi sonunda çok farklı bir Türkiye göreceğimizi şimdiden umut edivorum. Sefa Giray (Bayındırlık ve tskân Bakanı) 1983 sonu itibariyle Bakanlığımızın müteahhitlere 20 milyar borcu vardı. 6 aylık süre içinde bu borcun 15 milyarını ödedik, geri kalanı da 1520 gün içinde ödeyece|iz. Riistem Markaoğlu (Armatörler Birligi Genel Sekreteri) Denizcilik sektöründe dunyada en çok faiz Turkiye'de ödenmektedir. Gemi siparişi alamayan tersanelerin bir kısmı işçi çıkarmaya başladı. Gemi inşa sanayicileri son aylarda işçi ücretlerini ödeyemez duruma geldiler. Yüzde 26'hk kredinin bir ay sonra işlerlik kazanması NELER OLDU? Bürokraside bir büyük operasyon daha özal Hükümeti bürokraside ikinci büyük operasyonu gerçekleştirdi. 242 sayfalık, kanun hükmündeki 33 kararname ile gerçekleşürilen bu operasyon SQnucunda en büyük KlT'ler Başbakanhğa bağlandı. Tüm bakanlıklarda Genel Müdürlük sayısını en aza indiren kararnameler ile bakanlar birçok birimin doğrudan sorumlusu haline getirildi. Başında Ekrem Pakdemirli'nin bulunduğu Hazine ve Dış Ticaret MUstesarhğında mUsteşar yardımcılarının sayısı üçe yükseltildi. BORCLULAR ZİRVESİ IMF'DE REFORM CAĞRISIYLA BİTTİ: rika ülkelerinin geçen sekiz yıl boyunca yalnızca faiz borcu olarak 173 milyar dolar ödediklerine ve faiz oranlannda her bir puanlık artışın borç yüküne 2.5 milyar dolar daha eklediğine dikkat çekildi. Bildiride "Bu nedenle, Batılı hükümetler en büyük önceliği nominal ve reel faiz oranlarımn indirilmesine vennelidirler" denildi. Zirvede, borçlu ülkeler, borç bunalımının oluşumunda en az kendileri kadar sorumlu olan uluslararası bankaları soruna akılcı yaklasmaya ve çözüm için birlikte düşünmeye çağırdılar. Borçlular, borç yükünün hakça dağnılmasını ve alacaklıların da kendi paylanna düşeni üstlenmelerini istediler. Zirve sonrasında yayınlanan bildiride borçlu ülkelerin şu taleplerde bulunduklan dikkati çekti: • Bankalar, Latin Amerika ülkelerinin borcu için faiz düzeyini düşük tutmalılar. Gerekirse, faiz oranı kredinin kendilerine maliyetini geçmemelidir. • Bankalar ve alacaklı hükümetler borcun geri ödeme süresini daha uzun vadeye yaymalıdırlar. • IMF'de bir reform şarttır. Uluslararası Para Fonu, borçlu ülkelerle pazarlığa girişirken, daraltıcı politikalan değil, üretimi ve isühdamı arttıncı politikaları gündeme getirmelidir. • Batılı ülkeler korumacılık eğilimine son vermelidir ve kapılannı Üçüncü Dünya mallarına daha fazla açmahdırlar. • Temel mal fıyatlarındaki düşüş önlenmeli ve gerekirse bunların fıyatları sabit tutulmalıdır. Borçlu ülkeler, ayrıca uç ay içinde yeniden toplanmayı da kararlastırdılar. IMF, daraltıcı değîl üretimi artırıcı politika önersin Cezgin, tSO toplantısında serl çıktı. Un ihraeatında 4 milyon dolarhk teminat yanma tehlikesinde ANKARA, (ANKA) Un ihracatını zorlaştıncı yönde alınan bir dizi karar, un ihracatçılarının alıcı ülkelere vermiş oldukları 4 milyon dolarhk teminat mektubunun yanması tehlikesini getirdi. Un ihracatında vergi iadelerinin sıfırlanmasmdan sonra getirilen tescil şartı, Irak ve lran'a 225 bin ton un satmak için bağlantı yapan fırmalan güç durumda bırakmıştı. Son olarak, un ihracatında ton başma 15 dolar fon kesileceğinin açıklanması ve karann muktesep haklan gözetmemesi un ihracatçılarını bağlantılarını gerçekleştirememe tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Konuyla ilgili olarak un ihracatçısı şirketlerden birinin yetkilisi şu değerlendirmeyi yaptı: "Vergi iadelerinin kaldınlması ve fon kesintisi mevcudun ihraç bağlantılarında yaklaşık 10 milyon dolarlık bir toplam zaran gündeme getirmektedir. Oysa biitün ihracatçı firmalann toplam satış bedeli 40 milyon dolan bulan un işinde verdikleri banka teminat mektubu toplamı 4 milyon dolardır. Elbette 10 milyon dolarlık bir zarar yerine 4 milyon dolarhk kayıp göze alınıp banka teminat mektuplarının yakılması düşünıilecektir." "Kara Küa" da borç yükünden şikayetçi kelerinin malı durumundan daha kötü. Buna neden olarak Afrika ülkelerinin, ödeme kapasitelerinin çok üzerinde borçlanmış olmaları ve sık sık kurakhk felaketine uğramaları gösteriliyor. Üstelik, bu ülkeler, 70'li yıllardaki ikinci petrol krizinin şokunu henüz tam olarak atlatmış durumda değiller. Afrika ülkeleri, ihracat gelirlerinin beşte birini dış borçlarını ödemek için kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu oran, Senegal gibi bazı ulkelerde yuzde 40'lara, Madagaskar'da da yüzde 65'e çıkıyor. Afrika'daki yaklaşık 50 ulkeden yalnızca Libya'nm uluslararası finans kuruluşlanna borcu yok. İSO toplantısında hükiimet eleştirildi lstanbul Sanayi Odası Meclis toplantısında Özal Hükümetinin bazı uygulamaları eleştirildi. Toplantıda İSO Meclis Başkanı İbrahim Bodur hükUmeti emekleme çağındaki bir bebeğe benzetti ve şunları söyledi: "6 ayını dolduran bir çocuk emeklemeye başlar. Çocuğun bu dönemi etrafına daha çok zarar verebilecegi, hata yapabileceği bir dönemdir. O bakımdan yanlışlarını göstermek, uyarmak gerekiı ki bir daba yapmasın. Aksi halde yürümeye, koşmaya başladıEkonomik lşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD'nin 1984 1985 dönemine ilişkin ekonomik raporunda, Türkiye'de bu yıl enflaşyonun yüzde 38 olacağı beürtildi. Aym raporda Türkiye'de Gayn Safı Milli Hasıla'run bu yıl yüzde 4 oramnda artacağı kaydedildi ve uluslararası talebin artması ve Türk şirketleri 5. Beş Yıllık Kalkınma Planı TBMM Başkanlığına sunuldu. Başbakan Turgut Özal ve kardeşi DPT Müsteşan Yusuf Özal tarafından Bütçe ve Plan Komisyonu üyelerine tanıtılan plan yılda ortalama yüzde 6.3'lük bir buyüme öngörüyor. Planda, ağırlığm özel sektör yatınmlarına verildiği gözlenirken, kamu Başbakan Turgut O al bu yıl için enflasyon tahmini yapamayacağını söyledi. Gunaydın Gazetesi muhabirinin konuyla ilgili sorusunu yanıtlayan Başbakan Özal, "Bu yıl için tahmin yapamam. Ancak. ikinci yanda fivat gı günlerdeki hataları daha da büyür, o zaman daha da kötü olur". İSO Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Gezgin ise eleştirilerini e^ellikle ihracat ve ithalat konulannda yoğunlaştırdı. Gezgin, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının uygulamalarını "keyfı" olarak niteledi ve "Müsteşarlık şimdi de >an resmi kuruluş olan odalardan habersiz istişare kurullan oluştunıyor. Buraya sektörlerden temsilci seçiminde tamamen tesadüfi hareket edilmiştir." dedi. arasındaki rekabetin azalması nedeniyle ihracatta ilerleme olacağı bildirildi. 1985 yılı için ise enflaşyonun yüzde 21 e indirileceği, büyüme hızının yine yüzde 4 olarak gerçekleşeceğine dikkat çekildi. OECD'nin daha önce yayınlanan "Türkiye Raporu" nda bütçe açığmın da resmi tahmini aşacağı iddia edilmişti. yatınmlannın daha çok altyapıda yoğunlaştırılması benimsendi. Kalkınma Planına yöneltilen eleştirilerin başında planın gizli ve özel sektörün görüşü ahnmadan hazırlandığı konusu geliyor. Bazı işadamları bile özel sektörün bu yatırım ağırlığının altından kalkmasının zor olduğu gorüşünü savunuyorlar. Planda özel sektörün başarısı tarüşmal GARİH Alarku Holding Yönetim Kurulu Başkanı NAİROBİ (a.a.) Latin Amerika ülkeleri temsilcileri dış borçlar sorununu Kolombiya'nın Cartagena kentinde göruşürlerken, Afrika ülkeleri Maliye Bakanlan'nm Eüyopya'nın başkenti Addis Ababa'da dış borçlarla ilgili olarak yaptıklan toplantı sona erdi. Afrika ülkelerinin dış borçları 107 milyar dolara ulaşıyor. Henüz kullanılmamış krediler de gözönüne alınırsa, bu rakam 150 milyar dolara kadar çıkıyor. Afrika ülkelerinin toplam dış borçları, Latin Amerika ülkelerinin dış borçlarının yaklaşık üçte biri kadar, bu nedenle de dünya bankacılık sistemini tehdit eder duzeydebulunmuyor. Ancak geBirinci sorunlan açlık ve kurakhk ama </ı? borçlar da ağır basmaya nel olarak Afrika ülkelerinin başladı. mali durumu, Latin Amerika ül Latin Amerika borç tablosu Brezilya 96.5 Meksika 85.0 Arjantin 43.0 Venezuela 35.0 Şili 20.0 Peru 12.0 Diğer5 7.0 (*) milyar dolar olarak. OECD: Türkiye'de enflasyon bu yıl % 38 kendine bırakılan yatınmlan tek başına başaramaz. İSTANBUL (THA) Alar ko Holding Murahhas Aza'sı Üzeyir Garih, önümüzdeki yılların bazı sanayiciler için çok sıkıntılı yıllar olacağını savundu. Garîh, 5'inci Beş Yılhk Kalkınma Planı'nda devlet yatırımlarırun genelde altyapıya yönel €wzel sektör mesi ve yatırımlann özel sektöre bırakümasının öngörüldüğünü belirterek, "Pratikte olumlu olan bn karann, tek başına özel kesim tarafından gerçekleştirilmesi güç olacakür" dedi. Garih, şunlan söyledi: "Bugünkü para kredi politikası çerçevesinde özel sektörün orta vadede yatınm yapacak gücünün ancak yabancı sermaye ile tamamlanabileceğine inanıyorum. Türkiye'de sanayici, sanayiini yerli tüketime göre kurmuştu. Uygulanacak liberasyon politikası, sanaykiyi ihracata yonelik tarzda çalışmaya zorlayacak ve ek yatınmlarla sanayinin dış piyasa koşullarına uydurulması gerekecektir. PROF. DEMİRGİL Boğaziçi Ûnıversitesı Öğretim Üyesi %wzel yatırımlann nasıl harekete geçirileceği açık değil. İSTANBUL (ANKA) Bo ğaziçi Universitesi lktisat Fakültesi öğretim üvesi Prof. Demir Demirgil, 5'inci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda özel sektor yatırımlarının nasıl harekete geçirileceğinin gösterilmediğini söyledi. Demirgil, plana ilişkin göruşlerini açıklarken, son üçdört yılda özel sektör yatırımlannın hiçbir gelişme kaydetmediğini belirterek, bu konuda şöyle dedi: "Planda, özel sektör yalınmlannın nasıl harekete geçirileceği gösterilmiyor. Yalnız hedefleri göstermekle bu iş yürümez. Çünku bunun bir finansman tarafı vardır. Bu yuksek faiz oranlanyla ozel sektörün yaygın bir şekilde yatınm yapması beklenmemelidir. Bu itibanyla uygulamaya donük meselelerin çözümünü S yıllık planda görmek isteriz." 5'inci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın, duzen gereği özel sektör ağırhklı olması ve özel sek Kalkınma Planı TBMMTye sunuldıı toru temsil eden kuruluşlarla işbirliği içinde yapılması gerektiğini, ancak buna uyulmadığını belirten Demirgil, göruşlerini şöyle açıkladı: "Bu defaki planın özelikle yatınm hedefierinin hir yerde a>nntıya girerek yapıİmadıgını gozlüyoruz. Ben, makro hedeflerin ötesinde projeleri baz alarak gerçekci bir şekilde bu hedeflerin tespitinin yapılmasını arzu ederim. Çunkü geçmiş planlarda hem kamu, hem özel sektör için göze çarpan bir aksaklık ve eksiklik. hedeflerin genellikle ya gerisinde kalmış, ya da gerçekleşmemiştir. Ya da bazı yerlerde hedeflenenin otesine gidilmiştir." Özal, enflasyon tahmini yapamadı artış hızının gerileyeceğini söyleyebilirim. Çünkü bizim elimizde olraayan bazı faktörler var. Biru da dış faktörleri görmek la...ı. Dış dür. a f atları, harp durumu filan gibi" şeklinde konuştu,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear