22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 28 NİSAN 1984 KARA AFRIKA'DA Kongo'da 1960 mayısının son günlerinde seçimler yapılır. Lumumba'nın partisi MNC büyük bir başan kazanarak 38 milletvekili çıkarmıştır. Diğer partilerin çıkarabildikleri milletvekili sayısı ise 813 arasındadır. Genel vali bu durumda Lumumba'yı çağırarak kabineyi kurmasını ister. J£ağımsızlıkgünündeLumumba'nınprotokol dışı konuşması Belçika Kralını çok kızdırır. Kral derhal Brüksel'e dönmek ister. Araya girerler. Lumumba Belçika Başbakanı'na "Peki" der, "siz biryol bulun da durumu düzeltelim." Belçika Krahnm onuruna verilecek yemekte Lumumba'nın bir konuşma yapması kararlaştırılır. Lumumba Belçika Başbakanına, "Siz konuşmayı büdiğiniz gibi hazuiayın, ben okurum" der. Yemekte iş tatlıya bağlanır. Ertesi gün bu olaydan söz edilince Lumumba "Belçika Başbakanını zenci uşak gibi kullandım. Konuşmamı ona hazırlattım" diyecekür. VE DEVRILENLER HIFZI TOPUZ ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI Hocanın karnı beştir ... Belçikalı askerler Kongo Devlet Başkanı ve Başbakanı'nın ytizüne tükürdü ıı HJumumba Stanleyville'de cezaevinde yatarken Briiksel'de Kongo'nun bağımsızhğı için bir konferansın toplanması kararlaştırılır. Parti temsilcileri Brüksel'e çağnlırlar. O gunlerde Lumumba'nın dunışması sona ermış ve altı aya mahkum olmuştur. Kendisini 22 Ocak 1960'da elleri, ayaklan bağlı, yalınayak, ite kaka havaalamna götürürler. Oradan da Katanga'ya. BrtikseTdeki toplantı açılır açılmaz, parti temsilcileri "Lumumba olmadan bu toplantı yapılamaz!" diye dayatırlar. Bunun üzerine Belçika hükümeti Lumumba'nın hapisten çıkartılıp Briiksd'e getirilmesine karar verir. Iki gün sonra Brüksel'e gelen Lumumba, havaalanında kendisiyle konuşan gazetecilere şöyle diyecektir: Dayak yedim. Her türiu hakarete uğradım, ama Belçikalılan affedivorum!.. Brüksel Konferansı başan ile sonuçlanır ve Kongo'nun 30 haziran 1960'da bağımsızlığa kavuşmasına karar verilir. Partiler, yoğun bir biçimde bağımsızlıktan önce yapılacak genel seçimlere hazırlanırlar. 1960 mayısının son günlerinde Kongo'da seçimler yapılır. Lumumba'nın partisi MNC büyük •bir başan kazanarak 38 milletvekili çıkarmıştır. Diğer partilerin Çikarabildikleri milletvekili sayısı ise, 813 arasındadır. Genel vali bu durumda Lumumba'yı çağırarak kabineyi kurmasını ister. öteki partiler kıyameti koparırlar. Sonunda Lumumba'nın başbakaniığına karşılık ABAKO (Bakongo Partisi) lideri Kasavubo'nun da Devlet Başkanhğına getirilmesi kararlaştırılır. Lumumba'nın kurduğu koalisyon hükümeti Meclis'te l'e karşı 5 çekimser ve 74 oyla güvenoyu alacaktır. tında can veren kardeşlerimizi? Sömürgecilige boyun eğmedikleri için zindanlara alılanlan? Derin acüar çektik kardeşlerim. Özgür diışüncenin ezilmesine son vereceğiz. Yaşasın bagımsız ve egemen Kongo!" Meclis, alkıştan inlerken, Kral buz gibi olmuştur. Derhal Brüksel'e dönmek isteyecektir. Araya girerler. Lumumba Belçika Başbakanına, "Peki, der, siz bir yol bulun da durumu düzellelim." O akşam Kralın onuruna verilecek yemekte Lumumba'nın bir konuşma yapması kararlaştırıhr. Lumumba, Belçika Başbakanına "Siz konuşmayı büdiğiniz gibi hazuiayın, ben okurum", der. Yeki Kongolu jandarmalar, başlarındaki Belçikalı General Jansens'in görevden alınması için kantinde gösteri düzenlerler. Sonra da depolardaki silahları ele geçirerek sokaklara dökülürler. Thysville kışlasındaki askerler de Belçikalı kadınlara ve kızlara saldınrlar. Lumumba, jandarmalan yatıştırmak için Leopold II. kışlasına gider ve istekleri kabul ettiğini bildirir. General Jansens azledilmiş ve yerine Başçavuş Kokolo atanmıştır. Victor Lundula Başkomutanlığa, Lumumba'nın adamı sayılan Mobutu da Genelkurmay Başkanhğına getirilmiştir. Askerler kışlalanna çekilirler. Belçikalı komutan Weber'e verildiğini bildirir. Katanga, Kongo1 nun en zengin eyaletidir. Devlet bütçesinin '"o 65'i buradan sağlanır. Kobalt üretiminde Katanga dühyada birinci durumdadır. Bakır ve uranyum üretiminde başlarda gelir. Ne var ki, üretim hep yabancı ve çokuluslu firmaların tekelindedir. Katanga'nın bağımsızlığının ilan edildiği gun Lumumba Kasavubu ile birlikte Luluabourgta bulunmaktadır. Birlikte Katanga'ya gitmeye karar verirler. Uçak, yol uzerinde Kamina üssüne uğrar. Belçikalı askerler alanda "Maymunlar!" diye ikisini de yuhalarlar. Hava çok gerletler'e bir telgraf çekerek acele askeri yardım ister. Devlet Başkanı ile Başbakan, bundan sonra Stanleyville'e gitmeye karar verirler. Luluabourg'tan havalanan uçağın pilotu, bu kez de kendilerini Stankyville'e değil, başkente götürür. Alanda kendilerini bekleyen bir Belçikalı general Devlet Başkanmdan kıtayı selamlamasını ister. Bu, Belçikalıların Kongo'da bulunmalannı tanımak demektir. Kasavubu ile Lumumba, buna "hayır" derler. General, bunun üzerine, "Katiller, diyecektir. kadınlanmızın ırzına geciliyor. Siz ne yapıyorsunuz?" Kasavubu ile Lumumba, bu Olayı, Özer Derbil'in babası Süheyl Derbil, Prof. Coşkun Üçok'a anlatmış, şöyle: Olayın kahramını, çok eski yıllarda Trabzon'dan milletvekili de olmuş, Oflu bir hoca. İstanbul'da medresede okurken, Ramazan öncesmde her hocaadayı cerre çıkarlar. Burada halktan topladıkları paralarla, hemen bir yıl geçınırler. Ramazan öncesinde cerre çıkma zamanı gelince, torpilh olanlar, istanbul yakınında Bursa'ya inegöl'e oralar gibi yerlere yollanırlar. Bızim hoca şanssız olduğu için ona da Naksi (Naksos) adası çıkmış. Hoca, vapura binmış, adalara uğraya uğraya Naksı'ye gidiyormuş. Naksi adasına varmış, adada bir minare var, oraya doğru yürümeye başlamış. Müezzin karşılamış, hocayı: Hoca hoş geldin; demiş müezzin. Niye geldin? Cerre çıktım; demiş hoca. Müezzin: Burada demiş, üç Müslüman aıle var. Gerisı Hıristıyan, burada para toplayacağını umuyorsan aç kalırsın; ben sana bu akşam bir çorba pişiririm. Yann da vupur var, atlar gidersın... Hocanın sırtından soğuk sular dökülmüş. Umduğu dağlara karlar yağmış. Yolda, karamsar yürürken, kılisenın önünden geçmiş. Bakmış, papaz kilisenin bahçesinde makasla güllen kesiyor. Oflulann özellikle Çaykara, Tonya yöresinden olanlar, çok güzel Rumca bilirlermiş. Hoca da bilirmiş. Papaza Kalimera; (günaydın) demiş. Papaz karşılık verıp selamını almış. Hoca, papaza durumunu anlatmış, "böyle boyle..." diye. "Yarın dönüyorum" diye eklemiş. Ertesi gun de pazarmış. Papaz: Pazar günü bizim kilisede vaaz eder mtsin? diye sorrnuş... Ederim; karşılığını vermiş hoca. Pazar sabahı toplanan kalabalığa papaz: Size bir sürprizim var, demiş, İstanbul'dan gelen bir hoca efendi, size vaaz verecek... Hoca, başlamış oradaki Rumlara konuşmaya. Kur'ana göre Isa'yı, Meryem'i başlarından geçenleri acıklı bir dılle anlatmaya başlamış. Hocayı dinleyen Rum kadınları, hüngür hüngür ağlamaya başlamışlar Kadmlardan biri. Türkçe: Sana Müslüman diyenin gözü kör olsun; diye bağırmış. Vaaz bitmiş. Papaz, bu sırada tepsiyi halk arasında dolaştırmaya başlamış. Tepsiye, kaiabalık daha çok gümüş paralar atıyorlarmış. Hoca içinden, "Acaba, bana yarısını verirmi?" diye geçırmiş. Papaz, hocayı bir kenara çekerek Mendilinı aç; demiş, tepsidekı tüm gümüş paracıkları hocanın mendiline doldurmuş. "Sen demiş, sanıyormusun kt her pazar bu böyle, bu paralar yalnız senin vaazına verildi. Al güle güle harca, yalnız müezzine gösterme." Medreseli bu Trabzon milletvekili, Cumhuriyet dönemınde debelki 1946'laradekMeclis'tede bulunmuş. Coşkun Uçok, adını pek anımsayamadı. AN Sarıalioğlu olabilir mi acaba, bu hoş adam? Bir de yine Trabzonlu Raif Hoca varmış, onu da Cemal Reşit Eyüboğlu anlattı, çok şakacı bir adammış. İttihatTerakki döneminde istanbul Meclisi Mebusanı'nda milletvekili imış. İtilafcılar. çıkıp kürsüden İttihakçılara bağınp çağırıp ağır sözler söylerlerken, Raif Hoca istifini bozmaz, yerinde otururmuş. Biri: Yahu, Raif Hoca demiş, bak İttihatçılann yüzde doksanı söyledir, böyledir, diyorlar, sen sesini çıkarmıyorsun. Raif Hoca karşılık vermiş: Sen yüzde onlardanım; • • • Şunu belirtmeli ki her zaman saygıyla anılan dın görevlileri olmuştur. Kurtuluş Savaşı başlarken, Mustafa Kemal'e yardımcı olanları dürüst, yurtsever din bilginlerini nasıl unutabiliriz? Bunlar arasında yaşayanlar vardır... • • * Bu, Ankara Notlan'nda HPOrdu Milletvekili Bahriye Üçok'un Meclis'te yarım bıraktınlan konuşmasına değinmek istiyorum. ANAP çoğunluğu Üçok'u konuşturmadı. Bahriye Üçok'a sordum: Konuşmanıza izin verilseydi, ne diyecektiniz? Bahriye Üçok'un konuşması oldukça uzundu. Ancak ilginçti. Konuşmasını, kesildiğı yerden sürdürseydt. Şunları da söyieyecekti: Diyanet Işleri Başkanlığı'nın çıkardığı gazetede şunlar da yer alıyor: "Şimdi Müslüman olarak bu görev bizımdir"\abandakı yığınlar sapık olarak damgalanan ve Sünni olmayan yurttaşlann üstüne saldırtılmaya şartlandırılmışlardır. Bahriye Üçok, "Diyanet" gazetesinde laikliğe aykırı yayınlardan örneklerverdi, Meclis'te okuyamadığı konuşmasını şöyle sürdürdü: Sayın milletvekilleri Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu tür yayınları nedenıyledir ki, Erzincan'ın Üzümlü bucağındaölen İsmail Karakulak'ın dinsel merasimi yapılamamış, devletten bu iş için maaş da aldığı halde, 4 imamdan hiçbıri ölenin Sünni olmaması nedenıyle yerine getırmemıştir. İş bu kadarıyla bitmemiş, ölenin ebedi istirahatgâhına taşınması sırasmda kışkırtılmış cahil yobazlarca çocuklara hem de ilk ve ortaokul çocuklarına taşlattırılmıştır. Bu durum, bir mektupla Diyanet Işleri Başkanlığı'na duyurulmuş ise de yönetıcilerde hiçbir uyarıcı tedbir, davranış izlenememiştir.. Değerlı arkadaşlarım, Türkiye'de insanlar laik bir devletin yurttaşlan olarak, amelde farklı olabileceklen ve ibadette farklı bir yöntem izleyebilecekleri halde, yani yasalar kendilerini vıcdan özgürlüğü tanıdığı halde, laik ilkelerini korumaklayükümlü olan bu daire, inanışta ve amelde kendileri gibi düşünmeyen ve kendileri gibi ibadet etmeyen kışilerte evladı bile olsa, sevgı bağı kurmanın kesinlikle yasak olduğunu söylüyor... Bağtmsız Kongo Başbakam Lumumba (sağdan birind), Devlet Başkanı Kasavubu (sağdan ikinci) ve Beiçikah general bir yurt gezisi sırasmda... Fas'a, Gine'ye.. Üç haftalık bir gezi sonunda başkente döner. Kongo yine karma kanşıktır. Bu kez de Kalonji, Güney Kasai eyaletinin bağımsızlığını ilan etmiştir. Kasavubu'nun darbesi B.şte tam bu sırada, bağımsızlıktan iki ay beş gün sonra, 5 Eylül 1960'ta, sabah 8.15'te Kasavubu, radyoevine giderek, bir konuşma yapar. Lumumba'yı görevinden azlettiğini ve Başbakanlığa Joseph Ileo'yu getirdığini bildirir! Ortahk büsbutün karışmıştır. Lumumba da hemen radyoevine giderek, bir konuşma yapar. Bay Kasavubu'nun artık Devlet Başkanı olmadığını ve ordu komutanlığını da eline aldığını söyler. O gun, Lumumba, radyoda iki konuşma daha yapacaktır. Gerginlik çok artmış ve Kasavubu'nun adamları, Başbakanhk köşkünu kuşatmışlardır. Lumumba, durumu görebilmek için, pencereye çıkar. Bir kurşun vızıldar kulağının dibinden. Lumumba, hırsından deliye dönmüştur. Ertesi gün, 7 eylülde Parlamento, toplantıya çağınlır. Önce Kasavubu'nun yandaşları söz alarak Lumumba'ya karşı saldırıya geçerler. Sonra Lumumba soz alır. "Hükümeti kurduğum zaman söyledim. Biz dış politikada tarafsızlık yolunu seçtik. Kongo ne Fransız olacaktır, ne Rus, ne de Amerikan. Biz sömürgecilige karsıyız. Kongolu ve Afrikalı kalacağız. Kasavubu ile aramzın açılmasının nedeni ise şu: Geçen gün ortaya bir komplo çıkarttım. Maliye Bakanımızın Kongo Ulusal Bankası işini konuşmak için başka bir bakanla birlikte Cenevre'ye gitmiş olduğunu öğrendim. Bağımsızlığa kavuştuğumuz gün 3 milyar 764 milyon franklık altınımız vardı.. 15 ağustosta bir de baktım ki, elimizde 1 milyar 764 milyonluk altın kalmış. Nereve gitmiş bu 2 mil>ar franklık altın? Belçikalılar bu altınlan çekmek için Kasavubu ve Maliye Bakanı ile anlaşmışlar. Kasabuvu'dan hesap sordum. O da gidip radyodaki konuşmayı yaptı." Mecliste uzun tartışmalardan sonra, oya baş vurulur. Hükumet, büyük bir çoğunlukla gü\en oyu almıştır. Coşkun gösteriler yapılır. Ama ertesi gün Kasavubu'nun askerleri Lumumba'yı yakalayıp, Leopold 11. kışlasına götürürler. Lumumba, üç saat sonra askerlerin elinden kurtulup, yeniden başkente dönecektir. Doğru radyoevine gider. Ama, kapılar kapanmıştır. Başbakan radyoda konuşamaz. M^atanga'nın bağımsızlığının ilan edildiği gün tır. Coşkun gösteriler yapılır. Ama ertesi gün Lumumba Kasavubu ile birlikte Luluabourg Kasavubu'nun askerleri Lumumbayı yakalayıp ta bulunmaktadır. Birlikte Katanga'ya gitme Leopold II kışlasına götürürler. Lumumba üç ye karar verirler. Uçak yol uzerinde Kamina saat sonra askerlerin ellerinden kurtulup yeüssüne uğrar. Belçikalı askerler alanda "May niden başkente dönecektir. Doğru radyo evimunlar!" diye ikisini de yuhalarlar. Mecliste ne gider. Ama kapılar kapanmıştır. Başbakan uzun tartışmalardan sonra oya başvurulur. Hü radyoda konuşamaz. kümet büyük bir çoğunlukla güvenoyu almışmekte iş tatlıya bağlanır. Ertesi gün bu olaydan söz edilince Lumumba, "Belçika Başbakanını zenci uşak gibi kullandım. Konuşmamı ona hazırlattım'..." diyecektir. ama ortahk durulmaz. Belçikalılar kaçmaya başlarlar. Halk kepenkleri kınp mağazalan yağma eder. Panik havası bütün eyaletlere yayılır. Bunun üzerine Belçikalılar, Kongo'daki eski üslerıne paraşutçübirlikleı göndenrler. Gerilim büsbiitün artar. Halk silahlanır. Zehir" oklar, bisiklet zincirleri, demir çubuklarla herkes yollara dökülür. gindır. Devlet Başkanı ile Başbakan oradan başka bir uçağa binerek Katanga'ya gitmek üzere yola çıkarlar. Uçak ElisabeUtvüie Havaalanı'na inmeye hazırlanırken, butun ışıkların söndürülmüş olduğu görülür. Kontrol kulesi uçağın alana inemeyeceğini bildirir. Uçak, Luluabourg'a geri döner. Bagımsız Kongo'nun devlet ve hukümet başkanları kendi ülkelerinde Belçikalı askerlerin oyuncağı olmuşlardır. nun uzenne bir Sabena (Belçika Hava Yolları) uçağına binerek, Stanlevville'e giderler. Orada da alan Belçikalılarla doludur. Askerler, "Maymunlar, kaüller, serseriler!" diye bağırmaya başlarlar. tkisinin de yüzlerine tükürurler. Lumumba'nın gözlüklerini yere atarlar, sakalını çekerler... Işte bağımsızlıktan 15 gün sonra, Kongo'daki genel görünüm budur. Lumumba, Birleşmiş Milletler'e durumu anlatabilmek için büyuk bir dış geziye çıkar. Önce, Accra'ya uğrayarak, Nknımah ile görüşur. Oradan Londra'ya geçer, oradan New York'a, Kanada'ya, Tunus'a, Askerin ayaklanması fağımsızlıktan beş gün sonra başkentte, Leopold II. kışlasında askerlerin yaptıkları bir gösteri kısa bir süre sonra anarşik eylemlere dönüşecek ve bu olaylar Kongo'da büyük bir huzursuzluk döneminin başlangıcı olacaktır. Olaylar şöyle başlar: Kışlada Çombe, baş kaldınyor Bşte tam bu sırada Katanga eyaletinin başında olan Çombe Katanga'nın bağımsızlığını ilan etmiştir. Belçikalılan yardıma çağınr ve butün askeri yetkilerin, Maymunlar, kaatiller!.. lJumumba, ertesi sabah, 12 Temmuz 1960'da Birleşmiş Mıl Protokol dışı konuşma l ^ ı r a bağımsızlık bayramına gelmiştir. Belçika Kralı Baudouin, Başbakan Eyskens ve birçok Belçikalı bakanlarla Afrika devletlerinin temsilcileri ve yüzlerce gazeteci törene katılmak üzere başkente gelirler. 30 haziran sabahı toplar atılır. Kral Baudouin Parlamentoda bağımsızlığı kutlayan bir konuşma yapar. Kasavubu Krala teşekkür eder. Protokola göre, tören bitmiştir. Ama tam bu sırada Lumumba kürsüye çıkıp, protokol dışı bir konuşma yaparak şoyle der: "Bağımsızlığımızı nasıl eide ettiğimizi unutmayacağız. Gozyaşlanyla, ateşle, kanla kazandığımız bu zaferle bugun öğünüyoruz. Çiinku bu haklı bir savaştı. Bize zorla kabul ettirilmiş olan aşağılatıcı kölelik rejimini sona erdirmek için savaştık. Yaralanmız daha çok tazedir. 80 yıllık somıirgecilik rejiminin anılannı unutamıyoruz. Elimize geçen para, ne boğazımıza yetiyordu, ne de çocuklanmızı yetiştirmeye. Giinıin her saatinde tiirlii hakaretlere uğrardık. Ama bunlara katlanmamız gerekiyordu. Zenci olduğumuz için herşeye katlandık. Kim unutur bizimle "sen" diye konuştuklannı? Siyasal ve dinsel inançlanmızdan ötürü korkunç acılar lattırdılar bize. Öz vatanımızda surgün gibi yaşadık. Avrupalılara aynlan sınemalar, lokantalar, mağazalar kara insanlara yasak edilmişti. Vapurlarda biz yerierde, beyazlann ayaklannın altında süründük. Kim unutur kurşun yağmuru al TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ BAKANLlGl'NDAN tstanbul tlinin Yalova Ilçesi Sınırları içinde bulunan: 1 Evvelce smırlanması yapılmış ormanlar ile 6831 Sayılı Kanunun 1744 Sayılı Kanunla degişik 2'nci maddesi uygulaması vapılmış ormanlardı; yürürlükte bulunan 6831 Sayıh Onnan Kanununun 7'nci rnaddesi uyarınca herhangi bir nedenle sınırlama dışı kalmış ormanların orman kadastrosu ile aynı kanunun 2'nci maddesinin uygulaması, 2 Henuz sınırlaması yapılmamış ormanlarda aynı kanun uyarınca orman kadastrosu ve 2'nci maddesinin uygulanması, Çalışmalanna baştanacağı 6831 Sayıb Kanunun 8'nci maddesi geregince ilgililere duyumlur. Basın: 15376 T.C. StLİVRİ İCRA DAİRESİ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 1982/164 Tal. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Binnci arttırma 16/5/1984 günü saat 16.00'dan 16.20'ye kadar B. Çavuşlu Köyu Yağ Kölük Fabrikasında yapılacak ve o gunu kıymetlerinin 1u 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 17/5/1984 günu aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından gönılebileceği, masrafı verıldiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bılgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan ilan olunur. Cinsi (MahiyeU ve önemli aitTİikleri) SORULARI/SORUNLARI ÇALJŞAJVLARIN \TLMAZ ŞİPAL Kim Haklı. ben mi, Emekli Sandığı mı? SORU: 35 sene muhtelif kademelerde joneticilik yaptıktan sonra (teknik hizmetli görev) iki yıl da insan güciı eğitim müdürlüğü yaptım. ( + 100 ek göstergeli ve genel hizmetli) iki yıl da aynı kunıluşun teknik müşavirligini yaptıktan sonra (ek göstergesiz teknik hizmet) 1.3.1982 sabahından itibaren kendi isteğimle emekli oldum. Teknik muşavirliğim sırasmda + 100 ek gösterge karşılığını muntazaman Emekli Sandığına ödediğim için 1/4 + 100 ek göstergeli maaşla emekli olmuştum. Bu mektubumla birlikte Emekli Sandığı ile yaptığım yazışmalan da gönderiyorum. Bu yazılan incelediğinizde kim haklı, ben mi yoksa Emekli Sandıgı mı? N.ö. ZONGULDAK YANIT: Fotokopisini gönderdiğiniz Emekli Sandığı yazılarını incelememiz sonucunda size bağlanan emekli aylığmın 1. derece 4. kademe ve + 100 ek gösterge üzerinden değil aynı derece ve kademe + 200 ek gösterge üzerinden bağlanmış olduğu anhşılmaktadır. 1983 yıh için 39 yıl 10 ay üzerinden ve 1400 + 200 ek göstergeye göre emekli aylığınınn hesabı: 1.400 + 200 göstergenin emekli aylığına esas olan göstergesi 1.290 ve o yol aylıklara uygulanan katsayı ise 34'tü. Buna göre de 1.290 Emekli Göstergesi x 34 katsayı: 43. 860 Emekli Aylığına esas <ro84 (39 yılm aylık bağlama oranı): 36.843 TL. + 365 TL. (10 aylık hızmetin aylığı: 37.208 TL. Emekli Aylığı (Sosyal Yardım Zammı hariç) 1984 yıh 1400 + 200 ek göstergeye göre emekli aylığı: 1400 + 200 ek gösterge karşılığı emekli aylığına esas gösterge (1250 + 140): 1.390 x 40 (1984 yıh katsayısı): 55.600 emekli aylığına esas x <Po84 (39 yıl hizmetin aylık bağlama oranı): 46.704 + 464 TL. (10 ayhk hizmetin aylığı): 47.168 TL. (39 yıl 10 ay hizmetin 1. derece 4. kademe ve + 200 ek gösterge üzerinden emekli aylığı) + 7.500 (Sosyal Yardım Zammı): 54. 668 TL. toplam emekli aylığı. Aylığın + 100 ek gösterge üzerinden olmayıp + 200 ek gösterge üzerinden bağlanmış olması durumunda sizin mi yoksa Emekli Sandığı'nın mı haklı olduğu yargısına varmak da size düşecektir. 19761977 YILLARINDAN KALMA MUHTELİF ŞEKER FABRİKALARLMIZ SAHALAR1NDA BULUNAN 0 8 MM İLE 0 26 MM EBATLARI ARASINDA 357 TON NERVÜRLÜ DEMİR VE 0 6 MM. İLE 0 32 MM. ARASINDA 1.824 TON YUVARLAK DEMİR OLMAK ÜZERE TAKRİBEN 2181 TON DEMİR MALZEME SATILACAKTIR. Teklifler 7.5.1984 çarşamba günü saat 12.00'ye kadar Mithatpaşa Caddesi No: 14 Ankara'da yerleşik Genel Mudurlüğumuz Haberleşme ve Arşiv Müdurluğü'nde bulundurulacak olup, en az 18.5.1984 günu 17.30'a kadar geçerli olacaktır. Söz konusu ihaleye ait şartname, Ankara'daki Genel Mudurlük Pazarlama ve Satınalma Dairesi Başkanlığı'ndan ve Meclisı Mebusan Caddesi No: 325 Şeker Sigorta Han, C. blok, Salıpazarı/lstanbul adresinde yerleşik Alım Satım Müdurlüğü'müzden ücretsiz alınabilir. Postadaki gecikmeler kabul edilmeyecektir, Şirketimiz ihaleyi yapıp yapmamakta ve söz konusu malzemeyı kısmen veya tamamen dilediğine satmakta serbesttır. TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. Basın: 14828 MUHTELİF EBATTA, 19761977 YILLARINA AİT 357 TON NERVÜRLÜ DEMİR VE 1824 TON YUVARLAK DEMİR OLMAK ÜZERE TAKRİBEN 2181 TON DEMİR MALZEME SATILACAKTIR. Muhammen Kıymeti Lira Krş. Adedi 1.000.000. 1 Fabrıka bahçesınde su tankı ayırıcı tesisatı 5.5 Beygır gücünde motoru ve içinde tahminen 1 .S ton benzol bulunan benzol tankı komple tesisat. Basın: 5023 MENKULÜN SATIŞ İLANI KADIKÖY 1. İCRA MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1984/460 Bir borçtan dolayı mahcuz aşağıda cıns ve kıymetleri yazılı menkul mallar Feneryolu Kumbaracılar Sok. No: 10 D. 5 Kadıköy'de satılacaktır. Binncı arturmanın 3.5.1984 günü saat 17 15 ile 17.30 arasında yapılacağı mezkur gunde kıymetlerinin %75'ıne ısteklı bulunmazsa 4.5.1984 gunu aynı yer ve saatte ikinci arttırma ile en çok fiyat verene satılacağı, belediye tellaliye ücreti ile damga resminin alıcıya ait olacağı ilan olunur. 12.4.1984 LtRA KRŞ AÖETClNSİ 1 50.000 TL. Çift kapılı aygaz marka buzdolabı. Tip: AGB FC 365 A. 1 50.000 TL. Demirdöküm fırın aygaz marka Tip: F3 4 ocaklı 1 50.000 TL. Koltuk takımı (bir adet uçlü iki adet teklı minderli kahverengi renkli beyaz baklava desenlı. 1 20.000 TL. SCHAUPLOREN marka SL 58 SUP tyep. 4 170.000 TL. Basın: 4978 Mobutu iş başında B.şte tam bu kargaşa içinde Albay Mobutu basın temsilcilerini Regina Oteli'ne çağırarak bir konuşma yapacak ve, "Bu akşam saat 9'dan itibaren iktidan ele alıyonım. İMkeyi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtarmak için Ordu, Devlet Başkanının, Lumumba'nın ve Joseph lleo'nun görolerine son vermiştir. Parlamento dağıtılmıştır. Biz askeri bir darbe yapmıyoruz. Hiçbir bakanlığa asker getirmeyeceğiz. tşleri teknis>enler ve yabancı uzmanlar yurütecek ve ordu memleketi kurtaracaktır!.." YARIN: Lumumba'yı öldürdüler ama...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear