25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 19 NİSAN 1984 KARA AFRIKA'DA VE DEVRILENLER HIFZI TOPUZ Çavuşluktan Devlet Başkanlığına MMarbeyi düzenleyen paralı askerler orduya alınırlar, Kısa bir süre sonra askerler kışlalanna çekilirler, Yeni yöneticilerin ilk işi Fransa ile kopan ilişkileri bir düzene sokmak olur. Referandumla yeni bir Anayasa kabul edilir. Yetkiler, Devlet Başkanı ile onun yardımcısı arasında paylaşılır. lympio'culann 1966 sonlarında bir darbe girişi1 mi oldu. İçişleri Bakanı Theophile Mally, Olympio nun öldürüldüğü gün Togo'dan kaçarak Nijerya'ya sığmmıştı. Eski bakanlardan Kutuckli de Dahomey'e kaçmıştı. İkisi birlikte yurt dışında bir darbe hazırlığına giriştiler. zaman 61 yaşındaydı. Babamla birlikte bağımsızlık savaşını yürütmüş olanlar hep yaslanmışlardı. Babamın kuşafı o yıllarda 6070 yaşlarındaydı. Eski savaş güçlerini yitırmişlerdi. Hiçbiri askeri bir darbe beklemiyordu. Herşey akla gelebilirdi ama, askeri darbe asla.." Eyadema iş başında kaldıkça benim Togo'ya dönmem söz konusu olamaz." Darbeci Eyadema önce ordunun başına geçtL, sonra Devlet Başkanı oldu MEHMED KEMAL POLİTtKA VE OTESÎ İt Bir Deneme Daha... Besim Üstünel'e göre Türkiye'de resmı rakamlara bakıldığında açık ve gizli ışsiz toplamı üç buçuk milyonu aşmaktadır. Bunun bir mılyonunu önlenemeyecek ışsiziık, doğal işsizlik sayarsak, geriye iki buçuk milyon işsiz kalıyor. Bir işçinin kabaca yılda 300 gün çalıştıgı ve günde iki bin liralık katma değer yarattığı kabul edilirse, iki buçuk milyon işsizin Türk ekonomisine maliyeti bir buçuk trilyon liraya erişmektedir. Birkaç yıl önceki geçmişe ve birkaç yıl sonraki geleceğe baktığımızda, her yıl için böylesi bir üretim ve gelir yitiği vardır. Durum parasal olarak böyle. Bunun bir de sosyal bunalımı vardır ki, sonucu korkunçtur. Salt sizin için değil, benzer bütün ülkeler için sonuç değişmez. Durum önlenemezse, göreli demokrasi bile tehlikeye girebilir İşsizliği yaratanı değil, işsizleri suçlamayı alışkanlık edinmiş politikada demokrasi sonunda hep tehlikeye girmiş olur. Zararını yaygın işsizlerle, yaygın halk kitleleri çeker. Bahane de her zaman kolay bulunur, ülkeyi bu hale sokanlar solculardır. Bazı kitlelerin üstüne yadsınamaz büyük bir bunalım çökmüştür. Bence bu yalnız ekonomik sıkıntılardan gelmiyor, kitleler özellıkle bunaltılıyor. İleride ekonomik sıkıntılara karşı bir patlama tezgâhlandığında bu hazır bunalım birikimlerinden yararlanma özlemini taşıyanlar çıkabilir. Her bunalıma giydirilecek hazır bir gömlek vardır. Geçirdiğimiz birkaç denemede de olaylara bu hazır gömleklerin giydirildiğine tanık olmuşuzdur. Demokrasinin yeniden tehlike çanları çalmasını düşünmek bile istemiyoruz. Biliyorsunuz, son dönemde, ekonominin bütün maliyet sıkıntılarının bedeli işçilerin sırtına yüklendi. Fakat son yıllarda yapılan bir hesaba göre, (Besim Üstünel), "Türk sanayiinde işçi ücretlerinin maliyet içindeki payı yüzde 20'lerde kalıyor, ithal girdileri payı ise yüzde 6065 çizgisinde" dolanıyor. "Böyle bir sanayi yapısı vafren ücret ve maaş artışlannı frenleyerek, taban fiyatlannı düşük jtarak enflasyonun hızını kesmek" olası mıdır? Bu rakamlar da gösteriyor kı, "Türkiye'de enflasyon parasal nedenlerden değil, yapısal nedenlerden kaynaklanıyor." İlhan Selçuk'a göre, bütün bunları gözardı eden ve "devleti bir ticaret şirketi niteliğine dönüştüren ideoloji" acaba ülkeyi nereye sürükier? Nereye sürüklediği dünya koşullarında denenmiş ve görülmüştür. Bu reçetenin uygulandığı ülkelerde birkaç yıl geçtikten sonra, "Hadi olmadı, yeni baştan" denilmiştir. Nitekim bizde de 80'den 84'e kadar uzanan dört yıl sayılmıyor, yeni bir beş yıl daha istenmıyor mu? Bu serbest pazar ya da kapitalıstleşme reçeteleri daha Uzakdoğu'da iki üikede denenmedi mi? Bunlardan biri Kore, öteki Hindistan'dır. Kore'de geçici bir kalkınma varmış gibi görünürken demokrasinin D'si yoktur; Hindistan ise bunalımın ekonomik çalkantılarından baş kaldıramıyor. Zaten başarısız bu iki reçeteden sonradır ki, bize uygulanmak istenen reçete icat edildi. Öğüt verenler de, "Eğer başarılı olursanız bu modeli öteki gelişmekte olan ülkelere de uygulayacağız" demiyorlar mı? Demokrat Parti'nin iktidara geçtiği 1950den günümüze değin, girişimci bir orta kesim yaratarak yerli ve yabancı paraya, krediye dayanarak bir ekonomi politika oluşturulmaya çalışılmıştır. Otuz yılı aşkın bir süreden beri de durmadan enflasyon, durmadan işsizlik, durmadan pahalılık, durmadan borçlanma ekonomisi görülmüştür. Ülkemiz bu yanar çemberin boyunduruğundan bir türlü kendini kurtaramamıştır. Kurtarırız diye öne atılanlar da hep yarı yoldan yüz geri etmişlerdir. Çok harika çocuk olarak ortaya çıkanlar gördük, sonuncusu sempatik Turgut Özal'dır. Geleceğinin ne olacağını bilemiyoruz, ama kendisine geçmişten çok örnekler gösterebiliriz. Türkiye'de hep emek bol, hep sermaye kıt olmuştur. Şimdiye değin Türkiye kıt yerli ve yabancı sermaye ile kalkınamadıgına göre, bol emekle kalkınabilir Eğer deneyen çıkarsa! %Prdunun yönetime el koymasıyla birlikte, Ulusal Barışma Komitesi adlı bir kurul oluşturuldu. Üç ay sonra da 14 nisan 1967'de Eyadema bu komiteyi dağıtarak kendini Devlet Başkanlığına getirdi. Böylece Togo'da yeni bir dönem başlamış oluyordu. Genel af ilan edildi, bütün eski liderler yurda döndü. İkisi birlikte yurt dışından bir darbe hazırlığına giriştiler. 21 kasımda bunların yandaşları Lome Radyosunu basarak hükümetin devrildiğini bildirdiler ve halkı gösterilerde bulunmaya çağırdılar. Halk "Kahrolsun Grunitzky" diye haykırarak sokaklara doküldü. Ama oğleye doğru durum değişti. Binbaşı Eyadema duruma egemen olmuştu. Askerler halkı dağıttılar. Herkes sindi. Artık her gün birşeyler bekleniyordu. İşbaşına getirilen parti temsilcileri birbirlerine düşmuş ve duruma bir çözüm getirememişlerdi. Dört yıl önce kışlaları»urada Theophile Mally'den kısaca söz edeceğim. Afrika'da günlük bir gazete çıkartmak için UNESCO'dan yardım isteyen ilk devlet Togo olmuştu. UNESCO buraya 1962'de isviçreli gazeteci Rene Caloz'u gönderdi. Caloz Devlet Başkanı Olympio iie yakın ilişki kurmuştu ama, günlük sorunlarını Theophile Mally ile çözümlüyordu. Şimdi sözü Caloz'a bırakıyorum (1): "Theophile Mally bir gün beni bakanlığa çağırtarak "Şu bizim burs işini hâlâ halletmediniz" dedi. Gerçekten de Togo Birleşmiş MiJletlerden bir gazetecilik bursu istemişti. Biz de onların dileklerini Merkez'e duyurmuştuk. Ama hâlâ bir yanıt alamamıştık. Bakana "Siz bu işi doğrudan dogruya Birleşmiş Milletlerin temsilcisine sorsanız daha iyi olur" dedim. Hemen telefonu açtı. Ama kime? Bakan, Amerika Birleşik Devletleriyle Birleşmiş Milletleri birbirine kar:ştırmıştı. Amerikan Büyükelçisini istedi. Bağladıiar. "Sayın Büyükelçi, diye söz başladı, ne olacak bizim şu burs işi? Hâlâ bir ses çıkmadı sizden." Büyükelçi "Meşgul oluyorum, olumlu sonuç alacaksınız, ama, burs isteyenin adını hatırlatmaz mısın u ? " dedi. Sonra "Hangi alanda burs istemişti?" diye sordu. Sonra da " O iş tamam" diye kesip attı. Oysa Büyükelçinin bu işten hiç haberi yoktu. Öyle olduğu halde birkaç gün içinde bir bursun sağlandığını öğrendik. Theophile Mally bir gün de Fransız Büyükelçisini Bakanlığına çağırtarak "Ekselans, sizden şikâyetçiyim, demiş. Hakkımızda kötü konuşmuşsunuz. Fransız gazetelerinde kötü yazılar çıkıyor." Büyükelçi "Bizde basın özgürdür. Gazeteciler istediklerirti yazarlar; kanşamayız" diyecek olmuş. Bakan "Hayır Ekselans, dinlemem, demiş. Siz sorumlusunuz. Ben şimdi gözlerimi kapatacağım. Açtığımı zaman sizi karsımda görmeyeceğim!" Bakan gözlerini kapatıp koltuğuna yaslanmış. Büyükelçi "Ekselans, demiş, çocukluk ediyorsunuz. Böyle şey yapılmaz. Ben gilmeyeceğim!" Ses yok. Karşılıklı beklemeye başlamışlar. Beş dakika, on dakika, yarım saat... Sonunda Büyükelçi ayağa kalkarak "Ekselans" demiş, " n e yazık ki gitmek zorundayım. Başka bir sözüm var. Ama şunu bilin ki, siz gözlerinizi kapadınız diye buradan gilmiyorum!" fl) Fransa'nın Güneyindeyasayan Rene Caloz büyük bir Türk dostudur. 1968'de Sabahattin Eyüboğlu, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday, Şadi Çalık ve Ziya Şav'la Mavi Yolculuğa katılmış, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Çetin Altan, Üstün Üstündağ ve Ferruh Doğan 'la da uzun yıllar arkadaşlık etmiştir. "evlet Başkanı Sylvanus Olympio 13 ocak 1963 günü şafak sökerken, gizlendiği arabanın içinde kurşunlanarak öldürüldükten sonra Çavuş Eyadema ve arkadaşlan büyük bir paniğe kapılmışlardır. Olympio'nun oğlu Gikhrist Olympio durumu şöyle anlatıyor: " Babamın öldürüldüğü öğrenilince kendisinin en yakın arkadaşı, Togo Birligi Partisi'nin genel sekreteri hemen komşu Dahomey (Benin) Devlet Başkanı Maga'ya telefon ederek yardım ister. Maga şaşkına dönmuştür. O da hemen telefona sarılarak Fransa'nın Kara Afrika işlerine bakan Foccart'ı bulup durumu anlatır ve Fransa'nın dikkatini çeker. Dahomey Dışişleri Bakanı Zinsou da aynı anlarda Fransız Dışişleri Bakanı Couve de Murvflle'i bularak hemen Fransa'nın askeri birliklerle Togo'nun yardımına gelmesini sahk verir. Couve de Murville ne söyleyeceğini bilemez. Sadece "Çok geç değil mi" der. "Acaba ne yapabiliriz şimdi?" Ama bir yandan da Dışişleri Bakanının General de Gaulle'e bilgi verdiği anlaşıhr. Generalin tepkisi çok sert olmuştur. "Derhal Dahomey'deki tanklanmızı Togo'ya gönderin" der. "Gidip şu bozguncuları temizlesinler." Fransız Bakanlar Kurulu hemen toplantıya çağınhr. Bakanlar uzun uzun bu konuyu tartışırlar. Baa bakanlar Fransa'nın yapacağı bir müdahalenin yaratacağı kötü tepkiler üzerinde durarak bundan çekinilmesini önerirler. Bazıları da " F r a n s a " ile dostluk ilişkilerini geliştirmemiş olan Olympio'nun devrilmesine ne ölçüde üzülmek gerekir" diye sorarlar. Bu tartışmaların sonunda Dahomey'deki Fransız tanklarının Fransız bayraklannı indirerek Dahomey bayraklanyla Togo'nun yardımına koşmasına karar verilir ve Fransız üssüne komuta eden bir albayın da hemen tankların başına geçerek sınıra gitmesi istenir. Ama, bu karar uygulanamamıştır. Neden? 48 saat içinde birşeyler olmuş ve Fransız yardunı engellenmiştir. Aradan yirmi yıl geçtiği halde bunun nedenlerini hâlâ bilmiyoruz. Bildiğimiz birşey varsa o da şudur: Dahomey Devlet Başkanı Maga Fransız tanklarının Dahomey bayrağı ile Togo'ya girmelerini istememiş, korkmuştur. Fransız üs komutanı olan albayın da kafasından neler geçtiği anlaşılamamıştır. Sonradan generalliğe yükselen bu albayın o günlerde çok etkili olduğunu biliyoruz. Ama, kendisine Togo sınırına gitmesi için emir verildiği halde albay bu görevini neden yerine getirmemiştir? Maga'yı kızdırmaktan mı korkmuştur? Bilmiyoruz. Bilinen tek şey tankların Togo'ya girmemiş olmalarıdır." D 2 hemen Ghana'ya gittiğini de öğrendik. Dr. Zinsou, Nkrumahdan yardım ister ve Ghana askerlerinin Togo'ya girerek duruma el koymalarını önerir. Ama, Nkrumah bundan çekinmiştir. Ghana Devlet Başkanı babamın arkadaşıydı. Ben kendisini 1952'de görmüştüm. Babam o zamanlar Meclis Başkanıydı. Ghana'nın başkenti Accra'nın Togo'nun başkenti Lome'ye uzaklığı 70 km. kadardır. Togo'lulann Ghana'da, Ghana'lılann da Togo'da dostlan, yakınlan vardır. İki ülke arasında ilişkiler düzgün olduğu zaman herkes sınırı geçerek yakınlarını görme B Iîarbeden sonra "arbeden sonra Togo'da neler oldu? Olaylar nasıl gelişti? O günlerin gazeteleri 13 ocak sabahı Olympio'nun bütün yakınlannın tutuklandığını yazıyor. Bazıları uzun süre işkence görmüştür. Olympio zamanında tutuklanmış kişiler için siyasa! af ilân edildiğini görüyoruz. Dışarıya kaçmış olanlar yurda dönmuşlerdir. Darbeyi düzenleyen paralı Grunitzky iş başında •abanız öldürüldiikten sonra darbeciler ne yaptılar? "Darbecilerin ilk işi Dahomey'de sürgünde bulunan eski Başbakan B, ÇALIgANLAJRIN SORULARI/SORUINLARI YILMAZ ŞİPAL GILCHR1ST OL YMPIO Eyadema yönetiminin gıyaben idama mahkum ettiği Sylvanus Olympio 'nun oğhı. ye gider. Nkrumah'ın da bize gelmesi çok doğaldı. Oğlu benim dostumdur. Şimdi Harare'de jinekoloji profesörü olarak çahşıyor. Evet, ne diyordum? Dr. Zinsou Nkrumah'dan askeri yardım istemiştir. Ama Nkrumah, "Acele etmeyelim. Biraz bekleyelim, bakalım ne olacak?," demiştir. Çünkü Nkrumah macerayı sevmeyen bir insandı. Afrika birliğine inanıyordu. Her türlü emperyalizmden nefret ediyordu. Babamın Almanlarla ve Amerikahlarla dostluk ilişkisi kurmuş olmasını iyi karşılamamıştı. "Anglosakson emperyalizmi de Fransız emperyalizmi kadar kötüdiir" demişti. Kısaca, Nkrumah asker göndermekten çekindi. Dr. Zinsou bugirişiminden hiçbir sonuç alamadı." Gilchrist Olympio'ya babasının öldürülmesi karşısında yakmlannın ne gibi tepkiler gösterdiklerini soruyorum. Şöyle diyor: " Büyuk bir tepki göstermediler. Babam, öldürüldüğü Grunitzky'yi göreve çağırmak olur. Onun yanına da kendi etnik gruplanndan Antoine Meatchi adında bir tarım mühendisini başkan yardıması olarak getiriricr. Dört parti temsilcisinin katıldığı bir hükümet kurulur. Ortalık yatışır gibi olur. Annem ve kardeşlerim bir süre sonra Togo'dan aynldılar. Annem bir yıl sonra öldü." Siz bir daha Togo'ya dönmediniz mi? "Döndüm. Uluslararası Para Fonunun temsilcisi olarak görevle Afrika ülkelerini dolaşırken yolum Lome'den geçti. Havaalanında polisler pasaporttaki adımı görünce çok şaşırdılar. Hemen sağa sola telefonlar ettiler. Lome'de ancak bir gece geçirebildim. Bir de şu var, Eyadema beni 1977'de ölüme mahkum etti. Kendisini öldürmeye teşebbüs etmişim! Ben o zamanlar Londra'daydım. Böyle bir girişimden elbette ki haberim yoktu. Beni televizyona çıkarttılar. Durumumu anlattım. Herkes çok güldü. EYADEMA Togo Devlet Başkanı Sylvanus Olympio'yu öldüren çavuş Eyadema. askerler de Orduya alınmışlardır. Kısa bir süre sonra askerler kışlalanna çekilirler. Yeni yöneticilerin ilk işi Fransa ile kopan ilişkileri bir düzene sokmak olur. 5 mayısta referandumla yeni bir Anayasa kabul edilir. Yetkiler devlet başkanı ile onun yardımcısı arasında paylaşılır. Çavuş Eyadema da teğmenliğe yükseltilerek Genelkurmay Başkan Yardımcısı olur. Bundan bir yıl sonra da Eyadema binbaşılığa yükselerek Genelkurmay Başkanlığına getirilecektir. Devlet Başkanı Grunitzky'yi halk sevmiyor ve Fransızların adamı sayıyordu. Ewe kökenli olduğu için Kabre'ler kendisini tutmuyorlardı. Yeni Devlet Başkanı memurların da sempatisini kazanamamıştır. Siyasal hava yine gittikçe gerginleşiyordu. 1966 sonlarında Olympio'cuların bir darbe girişimi oldu. İçişleri Bakanı Theophile Mally, Olympio'nun öldürüldüğü gün Togo'dan kaçarak Nijerya'ya sığmmıştı. Eski bakanlardan Kutuckli de Dahomey'e kaçmıştı. na çekilmiş olan askerler ise bu arada siyasal deneyim elde etmişlerdi. Devleti ele geçirmek için fırsat bekliyorlardı. Olympio'nun öldürülmesinden günu gününe tam dört yıl sonra, 13 ocak 1%7'de, sabahleyin radyoda yarbay Eyadema'nın sesi duyuldu. Ordu yönetime el koymuş, Anayasa yürürlükten kaldırılmış, meclis dağıtılmış ve siyasal partiler yasaklanmıştı. Devlet Başkanı Grunitzky Fildişi Kıyısı'na sığındı. Bir süre sonra da bir otomobil kazasında yanarak öldü. Artık yönetim ordunun elındeydi. Önce Ulusal Barışma Komitesi adlı bir kurul oluşturuldu. Ondan üç ay sonra da 14 nisan 1967'de Eyadema bu komiteyi dağıtarak kendi kendini Devlet Başkanlığına getirdi. Böylece Togo'da yeni bir dönem başlamış oluyordu. Genel af ilân edildi, bütün eski liderler yurda döndüler. Bunların arasında Olympio'nun İçişleri Bakanı Theophile Mally de vardı. "Birikmiş ME\AK alacağım" SORL Üniversitede çalışırken bir kamu iktisadi kuruluşuna naklen tayin oldum. Birikmiş MEYAK alacağım var. Ama bir türlü alamıyorum. Şöyle ki: Şu anda görev yaptığım kuruluşta MEYAK kesilmemiş. Bu nedenle kesintilerinizi geri veremeyiz, eski görev yerinizden alın deniyor. Oysaki anımsadığım kadarıyla çıkan yasada (ya da genelgede) MEYAK kesintilerini, 1.3.1983te görev yapılan kuruluşun saymanlığının ödeyeceği yazılıydı. Öğrenmek istediğim şu: Elimde eski görev yerimin gönderdiği MEYAK iade çizelgesi var. Eski kunıluşum buraya çok uzakta (İzrnir). MEYAK kesintilerini hangi kuruluş ödeyecek? İzmir'e gitmeden kesintilerimi buradan alabilir miyim? M.A.BOLU YANIT 9 Şubat 1984 gunlü Resmi Gazete'de yayımlanan Maliye ve Gümrük Bakanlığının "Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğleri Seri No: 398 (M)"ye gore, MEYAK kesintisi yapıldığı yıllarda görev yeri defişen memurların birikmiş keseneklerinin süratli ve sağlıklı bir şekilde iade edilebilmesi için MEYAK keseneği iade çizelgelerinin ilgililerin 1 mart 1983 tarihinde görevli olduğu kurumda toplayacağı, bu kurumun MEYAK kesintisine tabi olmaması halinde toplama işleminin MEYAK kesintisinin yapıldığı son kurumda olacağı ve ödemenin de bu kurumun hizmetini yürüten saymanlıkça gerçekleştirileceği ilgi genel tebliğimizde duyurulmuştu. Buna göre, birikmiş MEYAK keseneklerinin ve °7o 60 fazlalarının Bakanlar Kurulu karanyla tespit edilen tarihlerde ödenebilmesi için MEYAK keseneği iade çizelgelerinin yukarıda belirtilen şekilde toplanmış olması zorunludur. Bu nedenle birleştirme işlemini halen yaptırmamış olan hak sahiplerinin eski görev yerlerine, göre.v yaptıkları süreyi de belirten bir dilekçe ile başvurarak, bu belgeyi almaları, bunun yanı sıra da "ilgili kurumlann da bu tür dilekçelerin gereğini ivedilikle yerine getirmeleri gerekmektedir." Ancak, çalışılan kurum MEYAK kesintisine tabi değilse, bu kurumda çalışanlann, eski hizmetlerinden kesilen MEYAK kesintilerini de eski çalıştıkları kurumlardan almaları gerekir kanısındavız. Nkrumah olaya kanşmak istemiyor M. eki, başka devletlerin hiçbir tepkisi olmadı mı? "Oldu, ama, yeterli değil. Dahomey Dışişleri Bakanı Dr. Zinsou'nun YARIN: Togo'da demokrasiye geçiş hazırlığı DÜZELTME Yazı dizimizin dünkü bölümünde çıkan resimartında sözü edilen Federal Alman Cumhurbaşkam'nın soyadı Lubeke olacaktır, düzeltir, özür dileriz. İLAN TCDD ESKİŞEHİR LOKOMOTİF VE MOTOR SANAYİİ MÜESSESESİ 1 2 3 4 7 KALEM KURUTULMUŞ ÇAM KALAS SATIN ALINACAKTIR Müessesemiz ihtiyacı olan 7 kalem kurutulmuş çam kalas teknik şartname, sözleşme örneği ve eksiltme şartnamesine göre kapalı zarfla eksiltme suretiyle teklif ahnarak satın alınacaktır. Eksiltmesi 3/5/1984 tarih perşembe günü saat 14.30'da Müessesemiz Alım Satım Komisyonluğu'nda yapılacaktır. Muvakkat teminat teklif tutanmn % 2,5'udur. Taliplerin muvakkat teminatlan ile birlikte kapalı teklif mektuplarını eksiltmenin yapılacağı gün ve saate kadar Komisyonumuz adına göndermeleri veya bizzat getirmeleri gerekmektedir. Eksiltme saatine kadar Komisyonumuza teslim edilmeyen veya muvakkat teminatı bulunmayan teklif mektupları geçerli değildir. Bu işle ilgüi şartnameler bedelsiz olarak Komisyonumuz'dan temin edilebileceği gibi istenildiğinde posta ile de gönderilecektir. E.L.M.S. eksiltme veya arttırma mevzuunu teşkil eden işi ihale edip etmemekte veya kısmen etmekte ve tercih ettiği talibe ihale etmekte tamamen serbesttir. Basın: 14488 YALOVA SULH HUKUK HAKİMLİĞİ (İzalei Şuyuu Satış Memurluğu'ndan) Yalova ^ulh Hukuk Hâkimliği'nin 10.2.1984 tarih ' ve 983/536984/29 esas ve karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile gayrimenkulün satılarak paraya çevrilmesi ve hissedarlara verilmesine karar verilmekle: 1 Gayrimenkulün tapu kaydı: ! YalovaKoru Köyü Çiftlik me\kii pafta 14, parsel 970'te 5200 m 'lik tarla. 2 İmar durumu: Halen imar planı olmayıp, mücavir saha içensindedir. 3 Muhammen bedeli: Yaptınlan bilirkişi tetkikatına göre gayrimenkule 2.6O0.0O0, lira kıymet konulmuştur. 4 Satış günleri: Birinci saıış 29.5.1984 günü saat 14.0014.30 arasında Mahkeme Yazı tşleri Müdürlüğü odasında yapılacak \e o gun surülen pey muhammen bedelin Vo 75'ini bulmaz veya alıcı çıkmaz ise ikinci satış 8.6.1984 günü aynı yerde ve aynı saatlerde yapılacak ve en çok pey sürene ihale edilecektir. İhale bedeli mutlak surette rüçhanlı alacaklar ile masraflar toplamını geçmiş olacakur. 5 Satısa iştirak edeceklerin muhammen bedelin mo 10 miktannda teminatı nakdden veya milli bir bankanın teminat mektubu ile karşılamalan gerekmektedir. 6 Satış peşın para iledir. AUcı istediğinde \e muteber şahıs olduğu kanısına varılırsa kanunda yazılı olduğu uzere 20 günu geçmemek üzere sure verilebilir. 7 Damga, tellaliye resmi alıcıya aittir. Birikmiş vergi borçları ile icra borçları, satış harcı satış bedelinden ilgili yerlere satış memuru tarafından ödenecektir. 8 Ipotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerden intifa hakkı sahiplerinin iddialarını dayandıkları belgeler ile birlikte 15 gun içerisinde Memuriyetımize bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde ısimlerı tapu kaydi ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç tutulurlar. 9Satış bedeli hemen veya verilen süre içerisinde ödenmediğı ıakdirde İlK.nun !33. Mdb. gereğince ihale feshedilir. Sonradan yapılacak ikinci ihaleden doğacak fark ile "'o 10 faızden birinci alıcı sorumlu tmulur \e kendısinden tahsil edilir. 10 Şartname ilan tarihinden itibaren dairede açık olup, isteyen alıcı adayına masraf verildiği takdirde suret gondcrılebılır. 11 Satısa iştirak edecekler şartnameyi gormuş ve kapsamını kabul etmiş savılırlar. Daha fazla bilgi almak isteyenlerin 984/10 sayılı satış dosyasına başvurmaları ılan olunur. 10.4.1984 Basın 4457 İLAN ANKARA 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Dosya No: 983/447 İlanen Gıyap Karan Tebliğ olunacak kişi: Ahmet Şen Davacı Hayriye Şen tarafından davalı Ahmet Şen aleyhine açılan boşanma davasının yargılamasında davalımn 4.4.1984 gunlu oturumda hazır bulunması, veya kendisini bir temsilci ile temsil ettirmesi hususunda tebligat yerine kaim olmak üzere gazete ile ilan edilmiş, bu oturuma davalımn gelmediği ve kendisini bir temsilci ile temsil ettirmediğinden da\alı adına 31.5.1984 günü saat 9.35'teki oturuma gelmesi için gıyap karan yerine geçerli olmak üzere gazete ile ilanına karar verilmiştir. Davalımn 31.5.1984 gunıi saat 9.35'teki oturumda hazır bulunması veya kendisini bir temsilci ile temsil ettirmesi aksi takdirde oturumun gıyabında yuriılüleceği hususunda gıyap, karan yerine geçerli olmak üzere ış bu hu?>us ilan olunur. Basın: 14807 5 6 7 İLAN ŞİŞLİ 2. ASLİYE HL'KLK HÂKİMLİĞİNDE.N l>os>a No: 1983/284 Şı>li 2. Asli\e Hukuk Hâkiınliğiııın 29.2.1984 larilı 1983. 2S4 ı.•sa^. 198485 sayılı karan ile Istanbul. laııh llçesi Sel'cııko/ Mah. C: 7. S: 122 K: 2'dc Nıı luvı k:ı\ulı bulunan Isıaıibul ıloğuınlıı 25.". 1961 larihli Na/ıııi Kardd.tü'm kavdının niıftıslaıı iilııııııesıııc kuıar \ciiliins dklıığu ilan ılınıuı 13.4.1984 l>u\;ıola! Sabi Kaıadağ AyKd 456' 1 Yozgat Tekel Bira Fabrikası ihtiyacına bina'en fabrikamızca alınması uygun görülen Bira Taşlarını Söktürücü maddesi 4000 kg satın alınacaktır. 2 Tahmini bedeli 800.000.TL olup geçici teminatı 24.000.TL'dir. İhale saati (25 A1984 gün ve saat 15.00'de fabrikamızda Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.) 3 İhaleye katılmak isteyenler belli gün ve saatte fabrikamıza gelerek şartnameyi görebilirler. 4 İhale konusunda daha fazla bilgi almak isteyenler mesaı saatleri dahilinde tatil günleri harıç her gun şartnameyi görebilirler. 5 Tekel 2886 Sayılı Kanun kapsamında olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. 6 ihale konusunda daha fazla bilgi almak isteyenler Fabrikamız Muhasebe Şubesinde şartnameyi görebilirler. Basın: 14650 İSTANBUL TEKEL BİRA FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN İLAN ŞİŞLİ 1. SL'LH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayr 984/7 Vesayet Kâğılhane Nişantaşlar mah. Aıüla sk. No. 7 Şışli adresinde ikânıeı eden ve mahkememizin 984'7984/14 esas karar sayılı ilamı ile mahcur Güllu Yıldırım'a annesi Sabire Yıldırım vasi tayin cdılıııiştir. Keyfi>c(i ilan olunur. 16.4.İ984 Basııı: 4617 • U;ı>kıış olan soya;'>tııı C,'.ıviı v\!ı ı olarak değiMİKİim. \IL$TAiA ( , 1 i UŞOÖ1.L. Lise dengi 4 yıllık bu meslek okuluna giriş sınavı, 12 eylül 1984 çarşamba günu saat 09.30pda DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİNDE yapılacak. sınavı kazananlar. 14 eylul 1984 cuma günu saat 09.00'da DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK KOLEJİNDE sozlu sınava alınacaklardır. SINAVA GİREBILME KOŞLLLAR1: 1 Ortaokul \eya dengi bit okulu 19831984 öğretim yılında bitirmiş olmak. 2 Sınav tarihinde 18 yaşından büyük olmamak 3 Özürlü ve sakat olmamak. 4 Evlenmemiş olmak Yukandaki koşullara sahip olan isteklilerin aday olarak kaydolabilmek için; 1 Girmek istedikleri bölumü belirten bir dilekçe 2 3 adeı vesikalık fotoğraf 3 2 adet t5.Tl'lık posta pulu ve 2 adet zarf 4 Öğrenim belgesi ve nüfus cüzdanı sureti ile, DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK KOLEJİ MÜDÜRLÜĞÜ DİYARBAKIR adresine en geç. 1 haziran 1984 cuma güniı saat 17.00'ye kadar. elden ya da posta ile başvurmaları gerekmektedir. NOT: Postada meydana gelebilecek gecikmelerden okul müdurlüğumüz sorumlu değildir. Basın: 14913 DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ SAĞLIK KOLEJİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜNE Parasız yatılı kız öğrençiler ve LABORANTLIK BÖLÜMÜNE Parasız gündüzlü kız öğrenciler alınacaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear