14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 ŞUBAT 1984 • * * HABERLERİN DEVAMI caklar. Yaş sınınnı aşanlar dışarıdan sınava girebilecekler ve askerlıkten tecilh sayılacaklar. Devlet hesabma yatılı okuyan oğrencilerin tazminat borçları affedilecek. 1%8 yıhndan 19841985 öğretim yılı sonuna kadar geçen sure içinde yuksekoğretim kurumlanndan kayıtlan silinmiş olanlarla kendi istekleri ile aynlmış bulunanlar da uç ay içinde yazılı olarak başvurduklan takdirde aynldıkları sınıf ve somestrde oğrencihk sıfatlarını devam ettirecek ve o sınıf ve somestrde okuyan oğrencilerin tabi oldukları sınava gırme hakkını kazanacaklar, askerlikleri tecilli sayılacak. Yasa önerisinde genel atia tamamen ortadan kalkan mahkumiyet hukumlerine an sıcil varakaları adli sicilden çıkarılacak. Yasa hukmunden yararlanacak tutuklu ve hükumlulerin salıverilme ışlerinın de yasanın yururluğunden itibaren 20 gun içinde tamamianması ılerıde hukme bağlanıyor. ANAP: SEÇİMDEN SONRA ANAP, seçimlerden sonra Meclis"e sunulmak uzere mahkumiyet suresının beşte bırıni yatan mahkumların şartlı salıverilmesini öngören bir yasa önerisı hazırlıyor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın erken salıvermeye ilişkın bir yasa onerisı hazırladıklarını belırterek, "Ancak bu konunun seçimlerden once gerçekleştirilmesini istemivonız. Çunku bu konunun polemiğe yol açmasını istemiyoruz" dedı. Şıvgın, af >a da şartlı salıverme konusunun sıyası partilerin parti politikalan ıle değıl, devlet politıkası olarak değerlendinlmesı gerektığini söyledi. Şıvgın "Cumhuriyet" muhabırinin sorulannı yanıtlarken, "Devlete karşı suç işlemiş olanların affına karşıyım. ama şartlı salıvermelerin detayına şu anda girmek istemiyoruz. Genelde ceza suresinin beşte birini vatanlann şartlı olarak salıverilmesini ongoren bir yasa onerisi uzerinde çalışıyoruz" biçiminde konuştu. Şıvgın yasa onerisinin Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınsoy'un da aralarında bulunduğu bir grup tarafından hazırlandığını ifade ederek, yerel seçımler yasa tasansının hazırlanması sırasında Altınsoy'un da bulunduğunu hatırlattı. Adalet Bakanı Necat Eldem, şartlı salıvermeye ilişkın göruşunu soran "Cumhuriyet" muhabirine, "İyi hali gonılen bir mahkum Tiırkiye'de ceza süresinin sadece yuzde 49'unu çekiyor" dedı. Eldem, şartlı salıvermeye ılişkin yasa çalışmasının ANAP Meclıs Grubunda göruşulmedığinı ve bu nedenle konuya ilişkın bilgisinin olmadığını söyledi. Eldem, HP milletvekilı Cıineyt Canver'ın yasa onerisinin bakanlığında ıncelenmesınin surduğunu belırttı. CUMHURtYET/11 nufusun ulusal çıkariannı içeren kamu mallannı yabancilara devretmektesiniz, bunun tarihi sorumlulugu sizlerindir" dedı. Komısyonda daha sonra öney'in hısselenn >alnızca Turk vatandaşlanna devredılmesine ilişkın önergesı ele alındı Bakan Husnu Doğan. hukumet olarak bu önergeye katılmadıklannı, tasarı metnımn aynen benımsenmesınden yana olduklarını belıntı Komısyonda daha sonra Oney'in hısselenn yalnızca Türk vatandaşlanna devredılmesine ilişkın önergesı ele alındı. Bakan Husnu Doğan, yabancı sermayenın Turkıye'ye zaten geldiğıni, bu nedenle metne böyle bır hukum eklenmesıne karşı olduğunu belırttı. Bu sırada ANAP'lı Fahretlin Kurt, bu maddeye "yabancı sermaye mevzuatı geçeriidir" hukmunun eklenmesım önerdı Bakan önergeye katılmadı. Kurt'un önergesı komısyonda oylanınca ANAP'lıların bır bolumu kabul, bır bolumu ise ret yönunde oy kullandı. Muhalefet, bu onergede oy kullanmadı ve önerge ANAP'lıların oylarıyla reddedıldı Komısyonda HP'lı *ydın Gurkan, grup olarak tasannın muzakeresıne katılmanın bır yarannı gormedıklerını söyledi. Gurkan, şöyle devam ettı "Hukuk duzenme, muessts mzama, sosyal devlet ilkemize, sosyal devlet anlayışımıza ve ulusal guvenligimize aykın gordugumuz bu yasanın muzakerelerinin sorumluluguna katılmayacagımız için goruşmelere girme>ecegiz." Tasannın göruşulmesıne komısyonda bugun devam edılecek. MDP'lı komısyon uyesi Ferit Melen, kendilerının göruşmelere katılıp kaulmayacağına ilişkın bır soruya karşılık yönetıcılerle göruşeceğını, ona göre karar vereceklennı söyledi. HP'lı komısyon uyelen ise, bu sabah bır basın toplantısı düzenleyeceklerını acıkladılar. OLAYLARIN Af Meclis'te CBaştarafı 1. Sayfada) ARDINDAKI nnda yazıh muayyen bir meslek GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) kaynak bulmaya çalışmaktadır. Ancak, altyapı hizmetlerini yürüten devlet kurumlarını yüksek kâr ve faız oranlan vaat ederek varhklı yurttaşlara satmaya kalkışmak da ilerisi için tehlikelidir. Çiinkti, hısse senetlerinı satın alanlar yüksek kâr, tahvil satın alanlar yuksek faız isterler. Enflasyon oranlarınm ustunde kâr vefaız sağlamak içın kamu hizmetlerı pahalılaşırsa faturasım yıne halk çekecektir. Neresınden bakarsamz bakın özal Hükumetmın yasa tasarısım özenle gözden geçirmek ve kamuoyunu uyarmak yalnız muhalefetin değil, ANAP milletvektllerinin de ulusal görevi olarak belırgınleşiyor. • • • ve sanatm icraasının men'ıne daır hükumleri uygulanmayacak, ancak aftan kısmen ya da tamamen yararlanan yuz kızartıcı suçlardan hükumlu memiTİara kurumlarında gorev verilme yecek. ÖĞRENCtLER Yasa önensıne göre kayıtlı bulunduklan ortaöğretim kurumlan oğrencilerinden hangi nedenle olursa olsun kayıtları sılinmış olanlarla kendi istekleri ile aynlmış bulunanlar yasanm ytirürluğunden başlayarak üç ay içinde eski öğretim kurumlarına yaalı olarak başvurduklan takdirde aynldıklan smıflarda öğrencilik sıfatlarını o sınıflara aıt ust yaş sınırlannı aşmamak kaydıyla devam ettirecek ve o sınıflarda okuyan oğrencılerin tabi olduklan sınava girme hakkını kazana nldığı bu ulkede yeni kotu kullanımlara imkân verecek konulardaki hassasi>etlerin reddedilmesi yanlıştır" dedı Goruşraelerden sonra tasannın tumu oylandı ve <\NAP'lılann oylarıyla kabul edildı Yasanın "amaç" başlıklı 1. maddesı uzerinde soz alan HP'lı Şeref Bozkurt, satışın orta dıreğe değıl, "malum direge" vapılacağını ifade ıle "Sizitı satlığınız lum devlet mallannı yakın gelecekte sosyal demokrat iktidanmızda devletleştireceğiz. O zaman barajzedeleri, kopruzedeleri sizler varalacaksınız" dedi Tasannın kapsamına ilişkın 2 maddesı uzerinde konuşan MDP'lı Fenni lslim\eli. (Balıkesır), komıs>on uvelerının Şırketı Hayrıye'nın devletlestınlmesıne ıhşkın Meclıs muzakerelerını okumalarını ıstedı. Konunun sonunda bir devletleştırmevı gereklı kılacağına değınen Islımyelı, bir grubun kamu hızmetı yuksek dıye feryat ederken, dığer bır grubun da bu >ıl az kâr aldı dıye yakmacağını söyledi. MİLLt GÜVENLİK KURULL'NUN TAVSİYESt HP'lı Musttfa Kani Borke (Denız lı), "Nasıl ba» jerleri jabancılara açtıysak, uster gibi ve milli amaçlarla kullanamıjorsak. bundan sonra da >abancılar bazı jerleri kendi amaçlan için kullanacaklardır. Kopruyu, barajı bir savaşla kullanamajacagız. Bunlann sahipleri ile otump konuşmak gerekecek. Tasannın kapsamı savunmamızı elkikmejecek şekilde daraltılmalıdır. Aynca, Milli Guvenlik Kurulu'nun la\siyesi ahnmalıdır" dedı HP'lı Tula> One>, gelır ortaklığı senedı ıle ıhısse senedının yalnızca Turk vatandaşlanna tahsıs edılmesını, ışletme hakkının tasarıdan çıkanlmasını ıscedı Işletme hakkının yabancılara bır kerelık gelecek dovız pahasına verılmesının sakıncaları olacağını belınen Öney, "50 milyon Köprti satışı yüzünden (Baştarafı 1. Sayfada) UĞUR MUMCU GOZLEM lferli üretime "evethayır" (Baştarafı 1. Sayfada) ıkı firma tarafından başlatılan bilgisayar ve çevre bırımleri uretimi alanına halen, Sanayi ve Teknolojı Bakanlığı'ndan ızın alan 67 kadar firma girmış bulunuyor. Ancak bir dızı buyuklu kuçuklu firmanın bu alana girraek uzere hazırlık yaptığı bılinıyor. Bilgisayar uretimıni savunanlar ozellikle bu aracın stratejik önemı uzennde duruyorlar. Bilgisayar teknolojisınin ve bu teknolojinin çeşitli urunlere uygulanmasının da bu yolla oğrenilebileceği, yıne savunulanlar arasında. Üretime karşı çıkanlar ise, en gehşkın bilgisayarlann ulkeye gırmesinın yolunun ithalat olduğunu belirtıyorlar ve Turkiye'de bazı modellerın ve çevre bınmlennın uretılmesinın beraberınde bir ithalat kısıtlamasını getirmesi korkulannı ifade edıyorlar Bilgisayarların bir montaj bıçıminde uretılebılmesine karşın, çok pahalı kalıte kontrol sistemlerini ve genış bir bırikım ve deneyimı gerektiğınin savunulduğu bu kampta, Turkiye'nın bu alandakı yan sanayiidestek olanaklanrun da sıfıra yakın olduğu savunuluyor. Hukumet çevrelen ise, ılke olarak bilgisayar uretımınin teşvık edileceğinı ancak henuz doyurucu bir projenin gelmedığini belirtiyorlar. DSİ Genel Müdürlüğü'ne yeni atama ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Devlet Su îşleri Genel Mudurluğu'ne, Genel Mudur Yardımcısı Ata Erol Enacar atandı. DSt eskı Genel Muduru Sabahattin Sayın da, Başbakanlık Muşaviriiği'ne getırıldı. 1984 İYİ BİR YIL OIACAK EKONOMÎMÎZ İÇÎN. Türkiye Emlak Kredi Bankası, gelişen ekonomimiz için tasarruiun önemini bilen ve gerçek değerini veren bir devlet bankasıdır. Türkiye Emlak Kredi Bankası, tasarruflan bir devlet bankası olmanm sorumluluk bilinci ve anlayışı içinde, ülke yararına değerlendirir ve aileleri ev sahibi yapar. En karmaşık hukuk konularında karar veren yargıçlarımız Rüzgârlı Sokaktakı kiralık ışhanında kuçücük odalara sıkıştırılmışlardır. Yargıçın, şöyle rahatça çalışabileceğı bir odası yoktur. Çalışma yeri aynı zamanda duruşma salonudur. Hukuk Mahkemelerının bulunduğu binadaki korıdorlar belediye otobüsü genişlığindedır. Avukatlar ve dava sahipleri bu dar koridoriarda birbirlerıyle çarpışarak dolaşmaktadırlar Koridoriarda sıgara dumanından göz gözü görmemektedır. Merdivenler dar, asansör sistemi yetersızdır. Park yerı ise tam bır mahalle pazarı görünümündedır. Böyle Adlıye bınası olur mu hiç?. "Avukat odası" dersenız, o da içler acısı. Yirmiyirmibeş metrekarelik bir odada avukatlar katrana dönüşmüş çayları ıçerek duruşma beklıyorlar. Vestıyer, çamaşır bohçası gıbi üstüste konmuş palto ve pardesülerle dolmuş. Hukukçulann başucu kitabt "düstur" ciltleri, pencere kenanna bardakgibı artardadızilmiş. Avukat, kalabalığı yarabılırse, bu "düstur" ciltlerını alıp, inceleme yapacak.. Ankara Adliyesi'nde doğru dürüst bir kıtaplık ve arşıv yok. Eskı dosyalann saklanması içın tutulan yerlerın bır kısmını su basmış, dosyalar bu yüzden tanınmaz hale gelmıştı. Böyle bir Adliye binasmda ne yargıç, yargıçlık yapabilir, ne de avukat, avukatlık.. Toptancı halleri bıle kendi içinde bır düzene sahiptırler. Söyler mısınız, en çapraşık konuları karara bağlayacak milyonluk ve milyarlık davaları çözecek yargıç "Türk milleti adına" burada nasıl çalışır'?. Avukat, Adlıye'den ayrılır, yazıhanesine gider, orada kıtapları açar ve çalışır Pekı yargıç nasıl çalışır? Yargıçın, rahat rahat çalışabileceğı bır yer var mıdır? Hayır yoktur. Yargıçın eline geçen ayhk ıle evınde kendisi için ayırabileceğı bır gentş odası da olamaz. Beylık söylevlerde yargıyı göklere çıkarıp, sonra onlan böyle güç koşullara mahkum eden bır başka duzen var mıdır? Sanmıyorum "Adalet Mülkün Temelıdir", mülkün temelı olan adalete, başkentte şöyle temız ve rahat çalışılabılecek bır yer sağlanamamıştır. Bu hepimızin ayıbıdır Ankara'ya yeni bır Adliye binası yapma girışimı 1968 yılında başlatılmış. "Girişım" dediysem, pek cıddiye almayın. "Bir Adliyebinasıyapalım"dıye düşünulmüş, arsa bulma işı bu tarıhten tam yedı yıl sonra, gerçekleşmıştır Arsa arama ışı yedı yıl sürmüştür. Yedı yıllık, gecelı gündüzlü çalışrnadan sonra bulunan arsa DDY genel müdüriüğünden 87 milyon karşılığı satın alınmış. Sonra ne olmuştu?. Arsa bulunduktan ıki yıl sonra biha projesı tamamlanmış, üç yıl sonra da bina ihaleye çıkarılmış. İhaleyi Ömer Balaban adındakı bir yuklemcı kazanmış Yüklenicı ıle yapılan sözleşmeye göre bınanın 1982 aralık ayında bıtmesi gerekirken, yapım ışı uzamış ve bugünlere kadar gelınmıştir. Bu arada, binanın bazı bölümleri içın yeni bır ıhale açılmış ve bu ihaleyi de Hasan Akboğa adındaki yüklenıci kazanmıştır. Bu yüklenicı ıle yapılan sözleşmeye göre bınanın bir kısım üniteleri 1984 yılı içinde tamamlanacaktır. Ayrıntı ile zamanınızı almayım, ışte böyle böyle Adliye binası sürüncemede kalmıştır. Ne diyelim, değerlı müteahhitlerimızın kazançlan bol olsun, hizmet buyururlarsa, yirmi bırincı yuzyılın ilk yıllarında yargıçları, avukatları, savcıları ve dava sahiplenni güzel bir Adliye binasına kavuşturacaklar. Nedense, bızde inşa işleri hep böyle uzuyor. Sayın Özal, demokrasıyi ınşa işıni 6 kasım ıhalesı ile üzerıne aldı, alıralmaz da hemen beş yıllık süre ıstemeye başladı. Başkent Adliye ınşa işı de uzadıkça, uzuyor Hiç "iş bitinci müteahNt" yok mu şu merkezı hükümette? Kamyonlar Avrupa'yı tıkadı (Baştarafı 1. Sayfada) Istanbul'dakı uluslararası karayolu nakliyecılerı, Avrupa'daki kamyoncuların eylemini yakından ızlediklerini, ozellikle Italya sınırındaki tıkanıklıktan kuşku duyduklannı belirttiler. Işletmecıler, halya'ya girişçıkış için bekleyen TIR'lann 6 gundur "blok" olduğunu söyleyerek, "Frigofrik taşıtlardaki mallara zarar gelmesinden endişe ediyoruz" dediler. İşletmecıler, Turkiye'ye hammadde, ara maddesı ve yedek parça getıren TIR'lann gecikmesi sonucu bazı fabrikalarda uretimin aksayacağını, bunların başında da otomobil fabrikalarının yer aldığını belirttiler. Fransa'da ana karayolları ve gumruk kapılarının hemen hemen hepsı felç olurken Paris'teki Charles de Gaulle havaalanı kuşatılmış durumda. ttalya'da 2 binden fazla kamyon.Avusturya'ya ulaşan gumruk kapılanndan geçişi engellıyor. Federal Almanya ile Italya'yı birbirine bağlayan ana karayolundaki trafık barikatlar nedeniyle işlemez halde. Federal Almanya'da 400'den fazla TIR ülkeyı Avusturya ve Italya'ya bağlayan otoyolda barikatlar kurdu. Fransa'yı Belçika ve Isviçre'ye bağlayan otoyollarda da trafık tamamen kesilmiş durumda. Hollanda hukumeti kamyoncu boykotunun ulke karayollarındakı trafiğı engellemeye başlaması uzerıne olağanustu onlemler aldı. Fransa'da, bır haftadır karayollarındakı trafiğı engelleyen kamyoncular, istekleri tumuyle kabul edılınceye kadar eylemlerıni surdurmeye karar verdıler. Ulusal Karayolu Taşımacılığı Federasyonu (FNTR) Başkanı Maurici Voiron hukumetın, "zor kullanması halinde ulkeyi kan gölune çevirebileceğini" belırtti. Hukumetle goruşmelerın tekrar başlaması çağrısı \apan Voiron, "Ülkemizin ikinci bir Şili olmasını istemiyoruz" dedı. Voiron, Şilı eskı Devlet Başkanı Salvador Allende'yı deviren 1973 askeri darbesıne yardımcı olan kamyoncu grevinı hatırlatıyordu. Komunıstlerin onderlığindeki Fransız Genel İş Konfederasyonu, (CGT) boykot eylemini "Milterrand hukumetine karşı duzenlenen politik bir saldın" olarak nıteledı. CGT, 140 bin kamyon surucusune boykota katılmama çağrısı yaptı. Fransa'nınbuyukkentlerinden Marsılya, Toulon Grenoble Lyon \e Bordeaux'ya karayoluyla ulaşmak mumkun değil. Birçok sanayi merkezı mal ve hammadde akışının durması nedeniyle işçılenni "geçici olarak" işten çıkartıyor 1/1/1984 tarihinden itibaren açüan "3 Ayhk İhbarlı Mevduat Hesaplan", her üç ayda bir tahakkuk eden faizin ilavesi sureti ile yenilendiği ve mevduat bir yıl bankamızda tutulduğu taktirde, yıllık net Direnişin temeünde ekononük kriz yatıyor MEHMET ALTAN PARİS Fransa'da, son yılların en buyuk sosyal anlaşmazlıklarından bıri olarak kabul edilen nakliyeci direnişınin temelinde ekonomik kriz yatıyor. Fransa'da nakliyecıler iki sendika çatısı altında toplanmış bulunuyor: Ulusal Karayolu Taşımacılığı Federasyonu (FNTR) ve Karayolu Taşımacılığı Sendikaları Ulusal Birliğı (UNOSTRA) 1945 yıhnda kurulan FNTR, 23 bın uyeyle, taşımacılık patronlannın yaklaşık yuzde 90'ını bunyesınde toplamış bulunuyor. Sendıkaya uye şirketler, hem yuk hem yolcu taşımacılığı yapıyor. Dığer sendika (UNOSTRA) ise, ulke çapında değil kısıtlı bır bölgede faaliyet gosteriyor. 8 bın üyesı var. Hemen hemen hepsı kuçuk çaplı şirket sahipleri. Sadece yuk taşımacılığı yapıyor Taşımacılık sektorunun buyuk bır kesıminı çatısı altında toplaşan ıkı sendika dışında, bır de bağımsız çalışan taşımacılar var. Bu kesim Italya sınırındaki dırenişi başlatmada çok etkıli oldu. Bu nedenle naklıyecılerın ısteklerınin goruşulduğu toplantı>a, resmi bır orgutlerı olmadığı halde, ilk defa olarak davet edildıler. Naklıye, şirketlerınde çalışanlann sayısı ise, yaklaşık 300 bın kışıyi buluyor. Bunlann 180 bıni şofor olarak çalışıyor. Çalışanların buyuk bır kısmı, sol sendikalara uye olmalanna karşın taşımacılığın "ozel şartları" nedenıyle, patronlan adına direnışi surduruyorlar. Patronların talep ettıkleri hakların kazanılması sayesinde, kendi ahm guçlerinin de artacağını savunuyorlar Yukarda yapısı kısaca verilmeye çalışılan taşıma sektöru, 1960'h ve 70'h yıllardakı ekonomik buyumeden onemli paylar aldı. Ancak buyume donemi gerıde kalıp, ekonomik kriz başgostennce, yuzde 70'i on kişıden az eleman çalıştıran taşıma şırketlerının ülke ekonomisınden elde ettıği pay gerilemeye başladı. Sektorun sadece onbınde 7'sinı oluşturan 100'den fazla şofor çalıştıran buyuk şirketler eskı paylarını korurken, kuçük şirketler mevcut ekonomik şartlarda lehlerıne bazı değişıklikler ıstemeye başladı. %52 faiz ödenmektedir. ı Mevduat hızlennden kesılen gehr vergısı oram %10'a duşurulmuştür. Emlak Kredi Emlak Kredi' ye geleceklere X 1984 iyi bir yıl olacak" diyor. TÜRKİYE EMLAK KREDİ "Güçhi Deviet Bankaa"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear