Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Sahıbr Cumhuri>et Maıbaacılık \e Ga/eıecılık Turk Anonım Şırketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Mudurıı: Emine Uşakbgil, Yazı Işlerı Muduru Okav Conensin. • \azı Işleri Mudur \ardimcisi \hmel korulvan. Haber Merkezi Muduru: Yalçin B*>er, Sa\fa Duzenı Yoneımenı: \\i \car. TAKVİM 15 Şubat 1984 İmsak: 6.26 Guncş: "».52 remsıkıler. ANKARA: Yalçın l)oğan, IZMIR: Hikmel (,'elinkava, ADANA: Mehmel Mercan, • Servıs Şe/lerr Isıanbul Haberlerı Sdahallin C.ukr, Dış Haberler Lrgun Balcı. Ekonomr Osman Ulaga>. Kulıur \\dın Emeç, Magazın: \alçın Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucelman. Du/elıme. Refik Durbas, Arasiınna !jahin \lpav. İkindi: 16.15 Akşam: 18.44 Yatsı: 20.04 Buroiar • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 YenıseJıir. T<H:ı75825l75866. Idare: 183335, • tzmir: Halıt Zıya Bulvarı No: 65/3, Tet: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesı, T H.K. lşhanı Kat 2/13, Ter: 1455019731 • Basan ve Yayan: CumhuriyM Maıbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş.'Turk OcağıCad 39/41, Cagaloğlu, Ist PK. 246lst Tel: 5209703 Telex: 22246 Ögle: 13.23 Lübnan uçaklam Dürzi mevzilerini ilk kez bombaladı Dürzi lideri Cunblat, Devlet Başkanı Cemayel'in barış planını, samimi olmadığını belirterek reddederken, 2 Lübnan uçağı Aley bölgesindeki Dürzi mevzilerini bombaladı. leklemek amacıyla, 2 Lübnan savaş uçağının Aley kasabası yakınlarındaki Kebr Şamun'da Dürzi me\zilerini dun bombaladığını açıkladı. Lübnan uçakları, geçtiğimiz yıldan bu yana ilk kez çarpışmalara katılıyor. Cunblat, Devlet Başkanı Emin Cemayel'in onerılerinde samimi olmadığını soyledi. Aynı reformları daha önceki BEYRUT (Ajanslar) Lubnan'da baçkent Beyrut'un guneyinde Durzilerle Lübnan ordusu arasındaki çarpışmalar, önceki gece yeniden ale\lenirken, Durzi lideri Velid Cunblat. Devlet Başkanı Emin Cema>el'in yenı onerılerinı reddetti. Lübnan ordusunun bır sozcusu, önceki gece alevlenen çarpışmalarda Lubnan hukumet kuvvetlerini des ABD Heyeti Evren'le de görüştü Türkiye'nin ABD'den isteği: Yardım en az 1 milyar dolar olmalı ABD Senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı Tower: Kıbrıs konusu ambargo konusu olmaz. Tower giderayak: Yardım 1 milyar dolardan biraz az olacak. ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) Ankara'daki temaslarını surdüren ABD senatosu Silahlı Kuvvetler Komitesi Başkanı John Tower Başkanlığı'ndaki kongre heyeti dun Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Haydar Saltık'ı ziyaret etti. ABD heyetine Turkiye'nin NATO ıçindeki gorevini yerine getirebilmesi için en az 1 milyar dolar tutarında yardım verilmesinin zorunlu olduğu anlatıldı. Temaslarını dun akşam tamamlayan John Tower Ankara'dan aynlırken Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, "Kıbns konusunun Türkiye'ye yönelik bir ambargo konusu olmayacağına inanıyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Evrcn.John Tower başkanlığındakı heyeti saat 11.00'deÇankayaKoşku'ıide kabul etti. Heyet dun ayrıca Kara Kuvvvetleri Komutanı Orgeneral Haydar Saltık ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Buyukelçi Ercümetıt Yavuzalp'i ayrı ayrı ziyaret etti. Heyete Devlet Konukevi'nde Buyukelçi Yavuzalp tarafından bır oğle yemeğı verildi. ABD heyetine dünkü temaslarında Turk tarafı, Turk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu için ABD'nin verdiği 755 milyon dolarhk yardımın yetersiz olduğu bu yardımın kongrede 715 milyon dolara ındirilmesinin bu konudaki endişeleri artırdığı anlatıldı. Heyete"Türkiye'nin NATO içinde kendisinden beklenen gorevi yerine getirebilmesi için yılda en az 1 milyar dolar tutannda yardımın zorunlu olduğu" vurgulandı. ORTAK SAVUNMA TOPLANTISI TurkiyeABD yüksek düzeyli Ortak Savunma Grubu 4. toplantısının 1? şubatta Ankara'da yapılacağı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Turkiye heyetine Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Necip Torunlay, ABD heyetine ise Savunma Bakanlığı uluslararası güvenlik politikasıyla sorumlu Bakan Yardımcısı Richard Perle'nin başkanlık edeceğı belirtildi. Toplantıda iki ulkeyi ilgilendiren ortak güvenlik sorunlan ile bölgesel gelişmeler hakkında göruş alışverişinde bulunulacağı kaydedilen açıklamada, ABD askeri yardımı, uçak moderni(Arkast 11. Sayfada) Lübnan bunakmı durgunluk devresinde CENGİZ ÇANDAR PARİS Bır hafta suresince nere>c varaeağı belirsız ve lehlikelıbiçımde tırmanan Lübnan bunalımı geçıığimız hafıa sonunda başlayarak durgunluk devresıne girdı. Elbette bu durgunluğun ne kadar sureceğini kestırmek zor. Paris'e ulaşan haberlerde, Lübnan başkenunın Musluman ve Hırisıi>an kesimlerinı ayıran yeşıl hat uzerinde arada bır meydana gelen karsılıklı lop \e makınelı tufek atejı dışında, askeri durumu kendı lehine çevirmek ıçin taraflardan herhangı birisinin esaslı bir girışimı gözlenmiyor Buna karşılık bıraz da \ndropo> un olumunun yol açtığı >oğun diplomaıık faalıyet on plana çıkmış gıbı. Bunda elbette Be\rut'ta her ıkı kesımın yanı Batı Bevrut'ta Şıi Emel örgutunun \e Emin Cemayel'e muhalif Suriye yanlısı guçlerın, Doğu Beyrui'ta ıse, Hırisüyan Falanjist Panısıntn egemenhğı tumuvle ellerinde bulundurmalannın, dolaviMyla durumun bır tıkanıkhk ve denge ıçinde olmasının etkısı var. Bu arada Amerıkan deniz pıyadalerinin Beyrut acıklarında duran 6. Fıloya bağlı savaş gemılerirıe çekilmesirtden sohra derıizden, Bevrut'a egemsn ve Suriye mevzılerınin yer aldığ. tepelere açılan gorulmemış şiddettekı topçu ateşının durumdakı tılanıklıkta rolu bulunuyor. Paris'ıeki Lubnanh gazeıecıler ulkelerndeki sıvasi gozlemcıler ve meslektaşlarıvla temas eıııkten sonra, BatıBeyrut'ta şu uç ihtimal uzerinde dırulduğunu belirtiyorlar: 1 ABD'nın Batı Beyruı'a karşı yoğın topçu atesı açarak Lübnan ordusı ve Falanjıstlerin dengede ağır basnalarını sağlayacak bır tırmanma^avaşı ıçıne gırmelerı. 2 Herhangı esaslı bır değışiklık olma;an bırkaç ay durumun şimdi bulunıuğu ortamda surmesı. 3 Sunve'nın durumu kendı ıstediğ yonde çozmek uzere Suk ElGarp'a karşı saldınya geçmesi. Askeri durumu kendi lehine çevirmek için taraflardan herhangi birisinin esaslı girişimi gözlenmiyor. Suk ElGarp, bilindiği gıbı Surıye ve Uurzı kuvvetlerın denetımındeki Lübnan Dağı ıle Beyrut arasında bir bağlamı noktası. Burada halen Lübnan ordusu mevzılenmış bulunuyor. Suk El Garp'a karşı, ele geçirmek amacıyla bir saldınya girışılmemesı ABD ıle Suriye arasında zımnı bır anlaşmavı ıfade edıyor. SuW ElGarp. Lübnan bunalımımn "kırınızı hatlı'nı oluşturuyor. İHTİMALLERDEN • AGlR BASAM Bu 3 ihtimal arasında şımdilik ağır basan ikincısi gözukuyor. Bununla bırlıkte bırinci ıhtimalin gerçekleşmesi şansı olduğundan soz ediliyor. Ve bundan korkuluyor. Le Monde Gazeıesinın tanınmış Ortadoğu uzmanı Eric Rouleau'e Fransız dıploma(Arkası 11. Sayfada) Cenevre Konferansı'nda kendilerinin onerdiğini belirten Cunblat, Cemayel'in durumu kurtarmaya çalıştığını ilerı surdu.Cemayel'inonerdiği28 maddelik reform planı, kımlik kartlarından ve nufus kayıtlarından dine ilişkin kavıtların çıkarılmasını, Hıristiyanlarla Muslumanların eşit temsili için parlamentonun genişletilmesıni ve hukumeti denetleyecek bir Anayasa Konse>i oluşturulmasını ongorü\ordu. ABD yönetimi yetkiülerinin bildirdiğine gore, Ronald Reagan yönetimi, Beyrut'ta bulunan Amerikan askerlerinin tahliyesini hızlandırarak 30 gun ıçinde tamamlamak uzere bir plan yurürluğe koydu. Hazırlanan çekılme takvimıne gore, 12 marta kadar Amerikan askerlerinin çekilmesi tamamlanacak. Sovyetler Birliği. Lubnan"dakı Çokuluslu Banş Gücu yerine Bırleşmiş Milletler Gucu'nun kurulması gorüşunü şartlı olarak desteklıyor. Birleşmiş Milletler'deki diplomatik çevrelerden öğrenildiğine gore, Sovyetler bunun için Amerikan bombardımanının durdurulması ve Beyrut acıklarında Batılı ulkelere ait savaş gemilerinin çekilmesini şart koşuyor. BM Guvenlık Konseyi Başkanı Pakistanlı Şah Navvaz, geçen hafta Fransa'nın önerdiği BM Banş Gucu kurulması konusunda dun Sovyetler'ın yanıtını aldı. Navvaz, yanıtın olumsuz olmadığını doğrulavarak, Lubnan'da yeni BM gözlemcilerı bulundurulmasıyla ılgili anlaşmanın mumkun olduğunu, ancak bunun için koşulların belirlenmesi gerektiğini sövledi. Şah Navvaz, konuyla ilgili temaslarım onumuzdeki gunlerdc de surdurecek. GÜNLÜK YAŞAM Lubnan'daki son çarpışma'.arla biriikte silahlar.barut kokusu yeniden yaşamın en önemli parçası oldu. ABD, Ürdün'e 1.600 uçaksavar füzesi satıyor İsrail hükümeti bir yandan Stinger füzelerinin bileceğıni" ileri suruyor. Israilli "FilisFKÖ'nün eline geçebileceğini iddia ediyor, bir yandiplomatlar bu konuda. sadece linlilerin bu füzelerden dan da kendi istemediği bir Ortadoğu barışının virmisivle yapacağı /ararı ancak mümkün olmadığını hatırlatıyor. haval edebilirsiniz," dıyor. NVASHİNGTON, (AP) Urdun Kralı Hüseyin, Mısır Devlet başkanı Hüsnu Mübarek ve ABD Başkanı Ronald Reagan aıasında Washington'da yapılan zirve toplantısına karşı İsrail'den artan dozda eleştiriler gelirken, ABD'nin Ürdun'e 1.600 uçaksavar fuzesi satacağı açıklandı. Elde ,taşınabilir nitelikteki Stinger füzelerinin Ürdun'e sanlmasına ilişkin karar ABD Kongresine sunuldu. Senato ve Temsılciler Meclisi 50 gun ıçinde aleyhte karar almazsa, karar \asalasarak uygulanacak. lsraıl ffukumetı ıse Reagan Yönetimi ile Ordun arasındaki göruşmelerde giderek Filistin sorununun çozumu için Filistin Kurtuluş Örgütu'nun Ürdun Kralı Huseyin aracılığıyla çozumde rol alması goruşune yanaşmasına karsı açtığı kampanvava, Stinger fuzelerini de dahıl etti. İsrail hukumeti, bu silahların "kolavca vanlış ellere duşeİsrail Başbakanı Izak Şamir, Kral Huseyin Mubarek Reagan zirvesi dolayısıyla bır ABD kongre uyesine açıklamada bulunarak, "Lrdün Kralı Husevin banş konusunu Filistin kurtuluş Orgutuvle değil İsrail ile gorüşmeli," dedi. Şamir daha once de Ortadoğu sorununa bulunacak herhangi bir çozumde Israıl'in de payının bulunduğunu ve Israil'in yer almayacağı bır banş planının duşunulemeyeceğıni hatırlatmıştı. ABD Türkiye'ye 15 adet F4 Fantom savaş uçağı satacak VVASHİNGTON (a.a.) ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Turk Hava Kuvvetlerinin modernizasyonu ıçin Türkiye'ye 70 milyon dolar değerinde 15 adet "F4 Fantom" jet uçağının satılmasını planhyor. Sav unma Bakanlığı dun Kongre'ye yaptığı açıklamada, uçak satışının ne bolgedeki askeri dengeyi ne de ABD'nin Kıbrıs sorununa goruşmeler yoluyla çozüm bulunması çabalarını olumsuz vonde etkilemeyeceğini bildirdi. Polanski kendi romanını kultür Servisi Roman Polanski'yi Turk sinemaseverler ilk kez Sinematek Derneğı'nde gosterilen "Sudaki Bıçak" filmiyle tanımışlardı. Polonya sinemasının bu yetenekli yonetmenı daha sonraki yıllarda Batı'yı seçti. Ne var kı, özellikle ABD'de başına gelmedik kalmadı Polanski'nin. Doğrusu, Polanski kendisi de hiçbir çılgınhktan geri durmayan yaşayışıyla gazete başlıklanndan inmeme konusunda buyuk bir sebat gösterdi. Ancak, karısı Sharon Tate'in Amerikalı sapıklarca oldurulmesi, ardından Roman Polanski'nin 13 yaşındaki bir kızın ırzına geçmekten tutuklanması, sanatçının ABD'de yaşamasını iyiden iyiye çıkmaza soktu. yazdı atılacağım hiç aklıma gelmemişti. Hele bu yuzden meslek yaşamımın tehlikeye duşeceği... Daha sonra »avcı, beş maddeyi geri aldı, yalnızca yasaya aykırı cinsel ilişkiden yargılanmamı istedi. Ağır cezayı gerektiren bir suç değildi bu. Suçlamayı kabul ettim. Sonra da, mahkeme sonuçlanmadan ABD'den ayrıldım. Geri dönme konusunda somut bir tasarım yok, ama niyetliyim. ABD'deki yasal sorunlanmı şu ya da bu biçimde çozmek istiyorum, ama bir daha orada yaşamayı duşünmuyorum. Ben hep gocebe oldum galiba. Burada kendimi bir Fransız olarak da görmuyorum. Ne var ki, kendimi bir Polonyah olarak gorduğumu de soyleyemem. Insan kendini ne olarak hissediyorsa odur ve ben kendimi her şeyden önce bir Avrupalı olarak hissediyorum. Sanki ben ölmüşüm gibi habire yaşamımı yazıp duruyorlar. Korkunç şey bu! Yalan yanlış yazılan bu kitaplara dayanamadığım için sonunda kendi yaşamımı kendim yazayım bari dedim. ABD'de jüri beni 6 maddeden suçladu Küçük bir kızı zorla ahkoymak, ahlak dışı davranışta bulunmak, yasaya aykırı cinsel ilişkide bulunmak, cinsel sapıklık, baştan çıkarma, uyuşturucu kullanarak ırza geçme. Başımdan çok şey geçmişti, ama sevişmek yüzünden hapse atılacağım hiç aklıma gelmemişti. Bir süredir Paris'te yaşıyorsunuz. ABD'ye donmeyi duşünuyor musunuz? Ya<jamö\ küsiinü teybe okudıı Kuşkusuz, parlak bir sanat yaşamının yanı sıra, bu "renkli" yaşantı da birçok yazarın ıştahını kabarttı. Birbiri ardına Roman Polanski biyografileri yayımlanır oldu. Şimdi Polanski 50 yaşında ve bu kez kendi yaşam öykusünu kendi kaleme aldı. Daha doğrusu, Polanski yaşam oyküsunu teybe okudu; eski dostlarından ve Nevvsvveek'in Avrupa Kültür Şefi Edvvard Behr ile " T e s s " filminin senaristlerinden John Brownjohn da kâğıda doktuler. Kitabın adında Roman Polanski'nin adı ve soyadından yola çıkılarak küçük bir sozcük oyunu yapılmış. Kitabın İngilizce adı "Roman by Polanski". Bir başka deyişle, hem "Polanski Roman'ı Anlatıyor" anlamına geliyor, hem de "Polanski'nin Romam" anlamına. Yaşamöykünüzü yayımlamaya nasıl karar verdiniz? Beni hiç tanımayan, bir kez Boğaziçi ÜniversitesVnin öğretime açılışı gecikecek UYSAL ioğaziçi Universitesı.personeh n« yarısının istifası uzerine hızrnt buyuk olçude aksayınca, öğrflcilerin yarı yıl tatiline bir ay dha eklendi. B.Ü.'nün öğrenceri, boylece yaklaşık 2 ay yarı y tatili yapacaklar. 20 şubatta açılacağı bilinen mversitenin, açılış tarihi once 7 şubat olmuş, ardından üniîrsitenin Rektorü Prof. Dr. Erun Toğrol'un belirttiğine gore tartın i!k haftaşına kaydmlmış, jn olarak da Üniversite Yonem Kurulu'nun kararıyla 19 "jarta ertelenmişti. Öteden beri oğretim çevreleınde "ayrıcalıklı ıiniversite"die adlandırılan Boğaziçi Üniveritesi'nde çalışanlan da görmek >ek olası değil. Üniversitenin önesini bilenlerde, temizlenmemiş .oridorlar, uzerine bir karış toz erleşmiş laboratuvar setleri şaşvinlık yaratıyor. Önceden en az 9 operatörun :alıştığı, Turkiye standartlarına şore dev sayılabilecek kompütür nerkezinde, kimi gun bir, kimı ^ün iki kişi çalışıyor. Merkezde yeterli sayıda operatörun çalışmaması nedeniyle öğrencilerin ara karneleri hazırlanamamış. Üniversitede, eski binalardaki laboratuvarlardan yeni binalara taşınan sandıkların iki ucunda araştırma gorevlisi, yardımcı doçent, ya da doçentleri gormek arttk doğal karşılanan görünümlerden biri. Üniversitenin önceden her bolümünde gorülen ve masalarını üniversite çevresinin yeşil gorünumunden de esinlenerek minyatur saksı ve çeşitli tur çiçeklerle süsleyen bayan sekreterler de yok artık. Bu işlerın bir bolumünu ikibuçuk aydır maaş alamayan araştırma gore\ lileri ustlenmişler. Araştırma gorevlilerinin anlattığına göre, üniversitenin Rektör Yardımcılarından Prof. Dr. Necmi Tanyolaç'ın bu konuda kendileriyle yaptığı bir toplantıda, personelin yarısının istifası nedeniyle herkesin kendi bulunduğu yeri temiz tutmasını, gerekirse süpürgeyi eline alıp süpurmesini, daktilo bilenlerin bu konuda idareye yardımcı olmalannı istemiş. Istifalarla birlikte üniversitenin elektrik atolyesinde çahşanların tümden istifa etmesiyle şimdilik bu konuda tum hizmetın aksadığı, ^erektiğinde bu alandaki hizmetlerin bu işten anlayan diğer çalışanlarca karşılanmaya çalışıldığı bıldiriliyor. Diğer atölyelerin ise biriki çalışanla idare edildiği kaydediliyor. Butun bu aksaklıklar uzerine ikinci yan yıl programı daha ileri tarihlere kaydmldı. Vize sınavı tarihleri yeniden belirlendi. Üniversite Yonetim Kurulu'nun aldığı son kararla Yabancı Dil Hazırlık Okulu dışında tüm fakulte ve yüksek okullar 19 martta öğretime açılacak. Kayıtlar da 1216 mart tarihlerine kaydırıldı. Sadece Yabancı Dil Hazırlık Okulu 27 şubat tarihınde açılacak ve kayıtlar da aynı tarihte yapılacak Yeni filmi "Korsanlar" Aslında Paris'te rahatı yerinde Polanski'nin. Üstelik, Fransız basını ve kamuoyunun, onun cinsel yasamından çok sanatıyla ilgilenmesi, unlu yonetmenin sıkıntılannı azaltıyor. Cebinde Fransız ve Polonya pasaportlarıyla Sen Nehri'nin sağ yakasındaki lüks evinde oturuyor şimdilik. Onumuzdeki haziran ayında Tunus'ta "Korsanlar" adlı yeni bir fılmin çekimine başlayacak olan Polanski, Ibiza Adası'nda da yuzme havuzlu bir villa yaptırıyor kendine. Bilindiği gibi, Roman Polanski, "Tess" filminin yapımındaki güçlükler ve ticari başansının uzamasından sonra ilgisini sinemadan, eski gozağrısı tiyatroya yöneltmişti. Şu sıralar lstanbul Devlet Tiyatrosu'nca Taksim Sahnesi'nde sergilenen Peter Shaffer'in "Amadeus" adlı oyununu Polanski de Varşova ve Paris'te sahnelemiş ve Mozart rolünde buyuk bir başarıyla oynamıştı. O kadar ki, "Danton" filminin Polonyah yonetmeni Andrzej NVajda, Polanski'nin oyunculuğunun yonetmenliğinden de üstun olduğunu söylemişti. Şimdi, "Macbeth", "Chinatown", "Tess" gibi fılmlerin yönetmenliğini yapan, "Amadeus" gibi geçen yıl Avrupa'yı ayağa kaldıran bir tiyatro yapıtını gerçekleştiren Roman Polanski, neden "Korsanlar" diye film çevirmeye kalkıyor? Sinemasever lerin ister istemez aklına duşen bu soruyu Polanski şoyle yanıtlıyor: "Genç izleyiciler için bir film çevirmek istiyorum. Heyecanlı ve komik bir film. Filmi çevirirken çok da eğleneceğimi sanıyorum. 'Korsanlar' filminde, o eski korsan filmlerinin tüm klişelerinden. 'Define Adası' gibi kitaplardan yaraıianacağız. Butun bir korsan mitolojisini gözler önüne sereceğiz. Keyifli bir film olacak." PARİSTE RAHAT Fransız basını ve kamuoyunun, Polanskinin cinsel yasamından çok sanatıyla ilgilenmesi, ünlu yonetmenin sıkıntılannı azaltıyor. bile gorüp konuşmamış kişilerin yazdıkları kitaplara bir göz atarsanız, anlarsınız nasıl karar verdiğimi. Sanki ben ölmuşum gibi habire yaşamımı yazıp duruyorlar. Korkunç bir şey bu! Yalan yanlış yazılan butün bu kitaplara dayanamadığım için sonunda kendi yaşamımı kendim yazayım bari dedim. Bereket, 1977'de ırza geçmekten dolayı tutuklanmamdan yana çıkan butun yazı ve haberleri de kesip saklamıştım. Bu kitapta anlatılan her şey, tarihlere ve en kuçük ayrıntılara kadar doğrudur. Peki, teybe yaşamınızı anlatırken anımsama konusunda güçlüklerie karşdaşmadınız raı? Guzel şeyieri anımsamak kolaydır. Guç donemler ise ınsanın aklının uzak koşelerine saklanır. Örneğin, 1969'da karım Sharon Tate'in Manson tarikatınca oldurulmesi. Sharon'la ilgili her şeyi anımsayacağımı, her şeyin kafamın içinde olduğunu sanıyordum. Ama teybe konuşmaya başlayınca, bir de baktım, yalnızca genel duygular, duşünceler var, kuçuk ayrıntılar ve olgular gidip karanlık koşelere gizlenmişler. Her şeydeıı önce Avrupalıyım ABD'deki juri beni 6 maddeden suçladı: Rüştunü ispat etmemiş birini zorla ahkoymak; ahlak dışı davranışta bulunmak; yasaya aykırı cinsel ilişki de bulunmak: cinsel sapıklık, baştan çıkarma, uyuşturucu kullanarak ırza geçme. Doğrusunu isterseniz, başımdan çok şey geçmişti, ama sevişmek yuzunden hapse Amerikan pazarcılarının beklentisi: Bedelsiz ithalat BİR SATICEVIN AĞZINDAN İşçinin getirdiğî mala satıcı faturası yapacağız. Fonu falan olmadığı için o mal ucuz gelecek. Bir kezfaturaladık mı o tür malları bir yıl kaçak da olsa satarız! CELAL BAŞLANGIÇ İZMİR Yaklaşık 4 yıldır "oyuncakçı pasajı"na dönen ve çok sayıda alıcının uğradığı lzmirdeki Amerikan Pazan, bugunlerde görunüşte eski görkemli günlerini yaşıyor. İstedikleri her şeyi bulabileceklerini uman müşteriler akın akın, pasajvn bir kapısından girip, hiçbir şey bulamayıp diğer kapısından çıkıyorlar. Her gelen alıcı "Yabancı mal var mı?" diye soruyor. Satıcılar ise iç çekerek "Yok efendim hepsi yerli" diye yanıtlıyorlar. Alıcı çokluğuna karşın alışverış olmamasını Amerikan Pazan esnafından Eşref Tuziin şoyle özetliyor: "lnanın ae kaldık. Yabancı mallar şarkuteride satılıyor, bize ise hiçbir şey gelmiyor." Mustafa Erginay da, Amerikan Pazan'ndaki başka bir satıcı. "Hem piyasada şarküterinin sattığı yabancı mallar bizim işimize gelmez" dedikten sonra şöyle sürdurüyor konuşmasını: "Buradaki satıcılann çoğu bedelsiz ithalatın uygulanmasını bekliyorlar. Herkes buraya yabancı mal gelmiştir diyerek koşup geliyor. Ama bu malları biz almayız. Bizim satış yapabilmemiz için süper marketlerde, bakkal dukkanlarında olmayan yabancı mallar gerekli. Bunu da ancak bedelsiz ithalatın saglanmasıyla bulabiliriz. Her gun televizyonda tamam. oldu, her mal gelecek diyorlar ama birşey geldiği de y o k . " Sık sık mali polis ekiplerinin baskınına uğrayan Amerikan Pazarı'nda yabancı mal bulmak hayli guç. Dukkânların görumluklerinde duran bir kaç jiletle iççamaşırından oteye gitmiyor yabancı malların Hstesi. Aslında bunlar önceden de vardı. Ancak piyasayı dolaşan "seyyarlar" Amerikan çıkolatasından neskafeye, Pioks çıkışlı tereyağından şampuana kadar her şeyi pazarlıyorlar. "Sey>ariar"ın en buyuk tanıtım aracı ise "Bunlar fonsuz abi" tumcesi. "Seyyar ithalatcı"lar yarım kilo Amerikan tereyağını 750 liradan verirken, uzerinde "1.50 dolar" yazan litrelik sampuanı bın liradan, yarım kiloluk Amerikan çayını ise 1.500 liradan satıyorlar. İzmir'deki Bitpazarına gıdince elaltından satılan İngiliz blucin ya da Japon teybi bulmak olası. Ama Amerikan Pazarı'nda bunlann hıçbiri yok. Bir satıcı bu durumu "korku"ya bağlıyor: "Şimdi biz yasal yollarla gelen ithal mallannı bile satmaya korkuyoruz. Nedeni ise kaçak sanılması ve derdimizi anlatana kadar uzun bur surenin geçmesi." Amerikan Pazan'ndaki satıcı Huseyin Yaşım kalabalığı göstererek, "Herkes merakından geliyor, ama iş yapmıyoruz. Çiınku alıcıların aradığı mallar Amerikan Pazarı'nda yok" diyor. Amerikan pazan şu anda bir "oyuncakçı pasajı" görunumunde. Ama satılan oyuncakların tümu de verli mah. Bu kadar çok oyuncak olmasının nedenini soruyoruz. Satıcı Mustafa Erginay yanıtlıyor: "Buraya bir butik ya da parfümerici açan zor gorürsüniız. Nedeni ise bu işin çok sermaye gerektirmesi. Oyuncak oyle değil. 100150 bin liralık oyuncak aldınız mı dükkanınız delar. Yani buranın oyuncakçı pasajı olmasının nedeni, satıcılardaki sermaye yokluğu..." Amerikan Pazan'ndaki tum satıcılar umutlannı bedelsiz ıthalata bağlamışlar. Admın açıklanmasını istemeyen bir satıcı neden bedelsiz ithalat olduğunu şoyle açıklıyor: "Televizyonda 'tamam herkes getirsin' diyorlar ama bir şey geldiği yok. Bedelsiz ithalat uygulanmaya başlayınca, diyelim Almanya'dan gelen bir işci, doğal ki belli bir siıre çalıştıktan sonra istediği malı getirecek. Biz buna bir 'satıcı faturası' yapacağız. Diyelim iki saat, üç teyp, beş blucin aldık. Birincisi o mal bedelsiz geldiği için giimnik fonu falan olmayacak ve ucuza gelecek bize. tkincisi yaygın bir ithalatı olmadığı için ancak bizde bulunabilecek. (jçiincüsü ise, işte işin en önemli yanı bu: Bir kez öyle bir fatura yaptık mı, artık bir yıl boyunca o tür malları kaçak da olsa satabiliriz. Kimse bize dokunamaz." \