24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 KASIM 1984 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURİYET/5 YAYIN DUNY4SINDA SANAT EDEBIY&T HAYVANLAR ISHAÎL GVU;EÇ Bireysel bitinçlenişin anlaUsı Zeno 'nun Bilinci/Yazan: İtalo Svevo/Türkçesi: Gül Işık/446 sayfa/Ada Yayınları SELÎM İLERİ İtalo Svevo ulkemizde hemen hıç tanınmayan bir îtalyan romancısı. Bununla birlikte, hele "Zeno'nnn Bilinci"ni okuduktan sonra, ona yalnız bir Îtalyan yazan diye bakmak olasız. Çünkü romancı, evrensel çizgide surdüruyor anlatısını. Roman kişısinin yıllar yılı bırakamadığı sıgarayla olan ödeşmesı, gıderek, ortak Avrupa kultürünun izdüşümlenne yol alıyor. Çok yalın bir sigara içmeme çabası, iki ayn düzlemde bireyin yaşamına tanıklık etmekte. Bir yanda kişisel mucadele, öte yanda toplumun çok geniş bir görungeden tasvir edilmesi.. Hemen belirteyim: Zor okunan, hatta sıkıcı bir roman "Zeno'nun Bilinci." Böyle de diyebılırız. Ama o zor okumayi göze aldınız mı, sıkıntıdan eser kalmıyor. Kısacası, " Z e n o ' n u n Bilinci" olaya, entrikaya, seruvene dayandırılmamış has romanlardan. Dahası, bu romanda zaman ve uzam kullanımı da, okurun beklentilerini gerçekleştirmeyecek bir akış gostenyor. Benliğın ve kişiliğin gelişim evreleri, kopuk zaman dilımlerı ıçersinde irdelendığinden; uzam da, yalnızca o romanın kendıne ozgu, kendisi için uzamı olup çıkıyor. lçe çekildikçe ve içsel serüvene baktıkça, bu zamansız, uzamsız tavır daha da bulanıklaşıyor, bir satranca evriliyor. Romanın, beylik okur için kusurlannı saymaya devam edersek, "Zeno'nun Bilinci" kupkuru bir uslupla yazılmış. Bir çok yeri, insanda tutanak izlenimi bırakıyor. Oysa tutanak üslubu, birçok yerde de uçsuz bucaksız bir iç zenginliğını dile getirmekte. Neresinden yaklaşırsanız yaklaşın, tuzaklarla dolu, okuru pek çok aldanışa sürukleyebilecek yetkin bir roman. Ulkemizde hemen hiç tanınmayan îtalyan romancı ttalo Svevo, 1920'lerde sıradan insanın ruh yapısını irdeleyişi ile değisik bir ufuk, bir seçenek olarak ortaya çıktı. italo Svevo kendi ulkesinde de geç tanındı. leyle olsun, halkın çektiğı acılardan konuşmuyor. O zaman herhalde ilgilenmemız için sebep kalmıyor. Bireysel sorumluluk açısından \aklaşmak Acaba oyle mi? İnsanın insan olabilme konusundaki buyuk ve trajık seruvenine bireysel sorumluluk açısından yaklaşmak ısteyenlerse, "Zeno'nun Bilinci"ndeki suru dışı kalma ozlemını gormezden gelmeyeceklerdır. Romanın soğukalaycı anlatımını Gul Işık yetkin biçımde Turkçe've aktarmış. Demin sozunu açtığım, belleğimizi ışgal etmiş 'kuçucuk' ayrıntılara da ornek olur umuduyla, bir alıntı "Zeno'nun Bilinci"den: "Kadın meselelerıne gelınce, akrabalardan oğrendiğıme gore, annemın bazı haklı kıskançlıkları olmuş. Hatta, anlattıklanna bakılırsa, o halım selım kadıncağız zaman zaman kocasını dızgınleyebılmek için şiddetlı çıkışlar yapmış. Babam eşıni sever sayardı, kendını onun ellerıne bırakmıştı, ama anladığım kadarıyla ona hiçbır ihanetini açık etmemişti, bu yuzden kadıncağız yanıldığına ınanarak bu dunyadan göçup gıtmişti. Ama benim hayırsever, iyı yureklı akrabalarım, onun kocasını, kendi terzısiyle suçustu yakalamasına ramak kaldığını anlaiıyorlar. Babam kendisıni savunmak için dalgınhğından ne yaptığını bılmedığini soyleyerek ozur dilemiş, o kadar da ayak diremış ki sonunda ınandırmış kansını. Olayın tek sonucu annemin o terzıye bir daha gıtmemesi olmuştu, babam da gıtmemıştı." KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK kemli 'ustun insan'ına karşıt, sıradan insanın ruh yapısını irdeleyişi ile değişik bir ufuk, bir seçenek olarak çıkmıştır." Dumdüz gelişen akışı içinde bu roman, bir bakıma, butun o tumturaklı sözlerin, söylev edalarının, emir kiplerinin insani olanın ne kadar dışında kaldığına bilinçli bir yanıt gıbi. Orta tabakadan bir ailenın çocuğu, geçmişe ve şimdiye eğildığinde, hemen her insanın belleğinı işgal etmiş bir dolu 'kuçucuk' ayrıntıya takılı kalıyor ve asıl insani olanın, el koyucu kahramanhk girişimlerinde değil, bu 'küçıicnk' aynntılarda keşfedilebileceğıni adeta donmuş, dondurulmuş bir yurek dıliyle söyluyor. Pronst'la Sve*o arasındak: en buyuk ayrım da burda karşımi2a çıkıyor zaten. Zamanın ve uzamın edebıyat metninde yeniden yaratılışı Proust'da sayısız coşkunluğa, özleyıse açıkken "Zeno'nun Bilinci"nde bıreyın toplum içındekı umarsız kayboluşuna tıkanıp kalıyor. Birey, dünyaya gıtgıde yaklaşmakta olan cehennemi alımlamakta, fakat bunun onune bir turlu geçememekte. Tıpkı Canetti'nin yarı çılgın, sabuklayış tanrısı "Korleşme" kahramanı gibı; Zeno da bize geleceğin urpertışlerinden söz açmakta. Canetti'nin bilinçsız kışisı geleceğı ne kadar hazırlamışsa, Svevo'nun bilinçli kişısı de o gelecekten ne kadar haberli olduğunu vurguluyor. Beylik umut edebıyatının çok dışına duşmuş bu soy yapıtlar, bizim ulkemizde hak ettikleri ilgıyı toplamıyor ne yank kı. Toplumsal kurtuluş reçetesi >ok, yanna ilişkın direnç ve umut söz verişleri yok, kahramanlar mucadeleye atılmıyorlar, devnm ruhu aşılanmıvor... Bir yığm olumsuzluk! Hatta romancı ikı cum P İ K N İ K PİY4LE M4DH4 Düşünüyorum diyenleriıı temel kitaplarından bii'i Felsefe Terimleri Sözlüğü/Prof. Dr. Bedia Akarsu/Savaş Yayınları/249 sayfa. AKŞİT GÖKTÜRK Turk Dil Kurumu'nun, kuruluşundan 1983'e değin Turkçenin ulusal bir dil olarak gelıştırilmesi, bağımsızlığı ile özgurluğünu kazanması yolunda en önemli katkılanndan bin de, değişik bilim dallarında Tiırk bılımi ile duşuncesine kazandınlan 107.000 dolaymda yeni terım olmuştur. Bilimsel araştmcılık, yaratıcılık alanında Turk duşuncesini çağdaşlaştırmaya yönelık bu çaba, yayımlanan terim sozlukleriyle urununu vermış, butun eğitim kurumları aracılığıyla, buyuk olçude, halka mal edilmıştir. Çağdaş bilimsel araştırma, ancak bellı bir saydamlık taşıvan kavramlarla, bilım alanlarındakı olgulan anlayıp adlandırmakla gerçekleştinlebihr. Ezberlenmış, kaskatı Arapça, Farsça ya da Frenkçe terimlerle değil. Yeniyı araştıran, bulgulayan, adlandıran, sonra da Turk bilincıne özumleyen kafalardan geçer yolu çağdaş uygarlığm. Terimleri Sozluğu", Turk Dil Kurumu'nun vayımlamış olduğu 102 terim sozluğunun en onemlılerinden biridir. Cumhurıyetın kuruluşundan gunumuze değin felsefe dilinin nasıl sayısız konu ile sorunu kuşatabilecek bir yetkinlığe ulaştığına, duşuncenin dille nasıl ozgurleştığıne "Felsefe Terimleri Sozluğu" somut bir kanıttır "Alemi makulât", '*ananeviye", ''Aristetalisiye'', "esbabı adi>e mertıebi", "faslı karip", "fikdanı marifeti hissiye", "ilmi hilafu cedel", "itmimanı nefs", "kesreti ilâh", "kevniyat", " k u b r a " , "kulli kaziye", "laicabiye", "lâzımı gayrımufarik", "zaruriyei mutlaka" benzeri kavramlarla çağdaş felsefe yapmak şöyle dursun, iki satır açık seçık duşunulebılir mi? Medrese kanununun duşunce geleneklennı yansıtan bu kavramlarla, yirminci yuzyıla yaraşır bir duşunce duzeyı nasıl gerçekleştırilebılir? "Felsefe Terimleri Sozlüğu"nu baştan sona bir karıştırmak bile, bu soruların yanıtını, yuzlerce pırıl pırıl Turkçe kavramın tanıklığıUa vermemize yetiyor. Turkçenın özgurluğunun, çağımız dunyasının her alandakı gelışmesıne, kendi olanaklanyla ayak uydurabılme gucunde yattığını bir kez daha anlıyoruz. Değişik bir ufuk, bir seçenek ttalo Svevo'nun kendi ülkesinde geç tanmdığını, yapıtı dilimıze çevirmiş olan Gül Işık'tan öğreniyoruz. Şu ilginç gözlem, saptayım da Gül Işık'ın: "Bunda, faşizmi hazırlayan ve tırmandıran yıllarda resmi yaanın tumuyle dışında kalan, hatta onu yadsıyan tutumunun etkisi de büyuktur. 1920'lerde Svevo yeni bir soluk arayan genç kuşaklarm karşısına etkileyici soz sanatını kuçumseyen, kuru hatta çetrefil biçemi, ülke yazınını uzun süredir yönlendiren d'Annunzio'nun tantanalı, gör fflZU GAZETECİ \ECDET $E> Gün aeçmıyordu kı masarnın gözunden, IPFET tarafından Bırakılmış btr aozk, laırabiye, ya da iGLES>&S'ın kaazti çıkmaetn... Bu kadar ılgı bcnı şımartıyordu... Ama yıne de. boş ha>all<zre kapılmıyordum. Insan haddini bilmalı..., HEB YEBE YİASZASVA KİNŞKİ'NİK1 CESIMLHRİMI Düşüncenin dille özgürleşmesi Prof. Dr. Bedia Akarsu'nun, genişletilmiş uçuncu basımı bugunlerde yayımlanan, "Felsefe Yayın Raporu tNCE MÜZİKLI OTOBÜSLER Fikret Hakan'ın şiiıieri / 93 sayfa / Ararat Yayınevi Turk sinemasının ünlü adı Fikret Hakan'ın edebiyatla yakın ilişkisi bulunduğu, öykuler ve şiirler yazdığı, bir roman tasarladığı bilinir. Hakan, kısa sure önce şiirlerini "tnce Müzikli Otobüsler" adlı kitabında topladı. Şoyle diyor kitapta yer alan "Elif Hanıma Uzlaşma Bildirisi" adlı şiirınde Hakan: "Dunya'nın / birer ucunda değilsek de kendi uçlannda / yalnızlığımız. Evrendeki en biiyiık uzaklıkür / uçlanmız. Yoksa ne>i değiştirir birkaç >uz kilometre... Seni seviyorum, güzelim. Tortularımızdan yuce olmalıyız. Evren bovutlannı kuçumseme| • yecek kadar guçludur / çakışınca valnızlığımız." FtLM DUYUMU Yazan: Sergev M.Eisenstein / Çeviren: Nijat Özön / 472 sayfa / Payel Yayınevi. 52 yaşında ölen sinema tarihıoın devlerinden, Sovyet yönetmen Eisenstein'ın temel kuramsal goruşleri, "Film Duyumu" adlı kitapta Türkçeye aktarıldı. Kitabın ilk bölümünde, Eisenstein'ın yaşamı ayrınülı bıçimde veriliyor, yapıtlan ve kuramı anlatılıyor. Bu bolümun sonuna ayrıca bir film, yaym ve tiyatro dizelgesi eklenmiş. Kitabın ikinci bölumunu oluşturan "Fflm DuyumıT'nda ise sanatçının 6 önsozu ve dort uzun yazısı var. Bu bolumun sonuna da geniş bir neyli Bayan" ulkemizde tiyatro oyunu kitaplarına da yonelık bir ilgı bulunduğunu gosteren yurekli yayınlardan. GÜNLERDEN BİR GÜN Muzaffer Buynıkçu'nun öykuleri / 210 sayfa / \ AZKO Y ayını. Usta öykucu Muzaffer Buv rukçu, son urunlerini "Günlerden Bir G ü n " adlı yeni kitabında topladı. Gunluklerine verdığı ağırlığın bir sure oykuden uzak tuttuğu Buyrukçu, artık ıyiden ıyiye eski goz ağrısına donmuş gibı. Kitapta yazarın 8 uzun öykusu (Buyrukçu öykulerinin kısa olmayacağı bilinmeli) yer alıyor. Hepsı de okurda butunluk duygusu uyandıran oykuler Ama tadına varanlar için "Fatma Teyze'nin Duygulan" adlı oy kunün ayrı bir yeri olmah. OLAYLAR VE İNSANLAR Hasan Pulur'un yazıları / 400 sayfa / Bilgi Yayınevi Otuz yıllık gazetecı Hasan Pulur, Milliyet gazetesınde çalıştıa yıllarda başlamıştı "Olaylar ve Insanlar" adını verdiğı koşesıni hazırlamaya. Bu gazetede çıkan yazıları da, Milliyet Yayınlan arasında çıkan ıki kitapta bir araya gelmişti. Pulur'un uçuncu kitabı koşesinın adını taşıyor: "Olaylar ve İnsanlar". Basınımızın en populer yazarlarından olan Hasan Pulur'u sureklı ızlemeyenlere ya da yazılannı toplu olarak okumak ısteyenlere, 1979 1984 yıllarınm urunlerinden derlenen bu kitabı salık verıriz. İBABELI IOILLAN, BİT. MESl'N . VERKOS DÖ4 C3EİAMYOB ME. KAPIM. AVM FREKANSTA 8ULU5A8l'LECEĞİM KADND1P BEE/.. ZAV4ALLI ÇOCU&ÜH OöUUM, AMAKI S6NI Bl'RAZ DECA1AN6IZ GÖQU>OCUM KOC Ntedcn olmaz bay ERKEK?.. (OLURMUYAUÜ' BUĞUN SENLE ÇIKAN ,YARIN BAŞKALARIYL4 QK ALI$MIŞ Bl KERE . BOYLE BıRiNPEN AC^AAA HAYIR NE DEMEK 8EKUM KllkCÂULI KARIMS1KJ... ALLAMIKI EMCI BENJ' O SOZAK kaynakça, bir açıklamalı dızın ve bırıncı hamur kâğıda basılı birkaç fotoğraf eklenmiş. Sınemaseverlerin mutlaka edınmeleri gereken bir kıtap. GÜNEYLt BAYAN Bilgesu Erenus'un o\unu sayfa ı Guncel Yajınlar. 128 BlBI Mi SAHPN?.. 8EN BU KIAMJSUM •nJBLÜSÜNOEN DE "EVET* 6BIMHOU BU rŞ<M DOSBUSU BEN DG ANlJttMADtM ABİ... e "Devri batıl'lara saplanmamak "Felsefe Terimleri Sozlugu"nun ilk basımı, Turk Dil Kurumu'nca 1975'te, ıkınci basımı 1979'da yapılmıştı. Elimızdeki gözden geçirümış uçuncu basımda Prof. Dr. Bedia Akarsu, daha da geliştırmış sozluğunu. ilk ikı basımda yer alan, yeni basımda da bir dizgi yanlışı sonucu belki 1984'te yazılmış gibi gosterılen onsozunde: "Felsefe bugün kendi tarihi ile bağlantı içindedir. Terimlerini de tarih içinde 'sıirup giden felsefe'den de\şirmektedir. Kavramın tarih içinde az ya da çok değişen anlamlannın tek bir tanıma sığdınlamayacağı da açıklık kazanmıştır. Ben de bu sozluğu yazarken, belli bir akıma bağlanmadan, elden geldiğince van tutmadan, çağdaş felsefenin kavram ve terimlerini olduğu gibi yansıttnaya, aydınlatmaya çalıştım" diyor yazar. Dilin, duşuncenin surekli evrimiyle, kavramlann da gelişmek, değişmek zorunda olduğunu, "devri batıl"lara saplanıp kalmanın aydınlatıcı olmayacağını, dolaylı bir biçımde dile getırıyor boylece. Istanbul'daki son kıtap fuarında, Ataturk Kultur, Dil ve Tarih Yuksek Kurumu satış yerınde, Turk Dil Kurumu'nun yarım yuzyılı aşkın bir sure boyunca yayımladığı yuzlerce yapıttan hıçbırinin satışa sunulmamış olması, uzucu bir olaydır. Bu yapıtların ozel yayınevlerince bırbırı ardından yayımlanması ıse, Turk aydınının dil devrimine sureklı ılgısının bir gostergesıdır. "Felsefe Terimleri Sozluğu" gibı çabalar, boyle bir ortamda daha bir değerlenıyor Bu yapıtın, gunumuz Turk toplumunda "duşünuyorum" dıyen kışılerın temel kitaplarından bin olma nitelığı daha çok pekışıyor. GELIR M\o J Ankara Sanat Tıyatrosu, 198384 tiyatro sezonunda buyuk ilgi gören başanlı oyunlarından birini sahneledı. Baş oyuncusu Işık Yenersu'nun da hiç kuşkusuz oyunun başarısına katkısı buyük oldu. Bilgesu Erenus'un LiUian Hellman'ın anılarından uyarladığı "Güneyli Bay a n " , ABD'nin en karanhk donemlerinden birinin öykusu. Hellman'ın "Şarlatanlar Donemi"nde de anlattığı o gunler, senatör McCarthy'nin önculuğuyle "Amerika'ya Karşı Çalışmalar Kurullan"nın gitgide guçlendiği gunlerdir. 195O'de soğuk savaşın gemi azıya alması, bu kurullan da sanki kamçılar. Birçok ünlu sanatçı bu yuzden işıru yitirecek, kimi en yakın dostunu ele verecek, kimi de kurulların karşısına kahramanca dikilecektir. Gunun birinde Lillian Hellman da bu kurullar onunde tanıklık yapmaya çağrılır. " G ü TARİHTE BUGUN MÎMTAZ 29 Kasım DEV OPERACI PUCC/ML 1324'TE BUGUM, tTALYAU OPEBASiNIN VERCH'DEN SON. RA GELEH EU BÜYÛK eeSTSClSİ GlACOUO PüCUNt (C&AKOUO PUÇCİHİ) 66 YRŞINDA OWÜ.. BEUCJ LİBRETTOLARl (MBrİNt&Sl) AÇISINDAH DS&lL AMA, 6UÇUJ MUZl&l VE İNSAN SESINI D£6££LEUDıRIŞlYLE KOLAY ERjŞlLEMlYECEK BlH OPERA OORUSUYO KBNDINDEN ONCB SA$LAUI$ OLAN,"OPER4DA 6£ ÇEKçiuK"'(yeRiSMö) AKIVUNA UYMAKLA BIKLIK CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER Pucctm l TE, ROMANTIICTİ DE.. "MANON CESCAUT," "lA 80. 0EME" "MADAME SUTTBK^LY') "LA FANCIULLA DEL WEST*(ALTIN BATt'NlN JO2Î) VE SON K/SM/MI BlTlREMEDEN OLPU6U "njRANPOT*GJ&I YAPfTUVZ VEREN 8ESTECJ, BUMLAfZDAKj "Ml CH/AMAA10 MIMI *(LA BOHEME 'DE) VE BAÇKA ARYALARLA M GlLlNMlYECEK SlR iz BGAKACAKHZ 19341984 munasebetle yazdığı bir yazıda demıştır ki: " Hakimiyeti Mıllıyeyi kuran Ataturktur. Gazetemıze Ulus adını da o verdı. Adımız andımızdır. A taturkun Ulusçuluk yolunda yuruyeceğız." Cumhuriyet Kitap Kulubü'nce her ay düzenli olarak yayımlanan kataloglann arahk sayısı yayına hazırlanarak basıldı. Üyelere postalanmasuıa başlanan arahk ayı kataloğunda yer alan yeni yaymevleri şunlar: Akbank Kultur Yayınlan, Evrim Bilimsel Eğitim Araçlan, AraştırmaEğitimEkin Yayınları, Bilgi Başan Yayınlan ve Öykü Yayıncıhk. Ak Yayınlan, ülkemizin ö'nde geien kültürei değerlerinin ortaya çtkanbnasma yönelik yaytniar ymparken, Evrim, bilimsel çocuk eittim araçlan üretmekte. Arahk kataloğu basıldı AY1N EN ÇOK SAT4N KİTAPLARI DENEMEESCELEME BELGEAM 1 Kasun 1984 29 Kasım 1984 Sıra: Ko± 1 027.034 2 027.015 3 024.002 4 022.133 S 6 7 S 9 10 016.019 130.196 024.001 004.023 130.197 027.017 Kitabın adı: Yazan: Duşünuyorum Oyleyse Vurun İlhan Selçuk Ben Ataturkçü Değilim Nadir Nadi Cumhuriyet Yıllık '84 Sosyal Demokrasi Nedir ,\e Değildir tsmail Cem Bolivya Gunluğu Che Guevara Ortak KitapOzgürlük Cumhuriyet Yıllık '83 tktisatta Doğrular Yanlıslar A.Baser Kafaoğlu Ortak KitapDemokrasi Sövlev M.Kemal Atatürk 5 0 YIL ÖÎNCE Cumhurivet 29 Kasım 1934 Ilaç tarifesi hazırlanıyor Ankara 28 (Telefonla) Eczacılar lalımatnamesının 55 ıncı maddesınde denılıyor kı: "Vekalet ısterse bir ılaç tarifesi tatbık eder. " Vekalet şımdı boyle bir tarıfeye luzum gorduğunden bir proje hazırlamış ve letkık ıçın eczacıları çağırmıştır. Eczacılar projeyı tetkıkle meşguldurler. Projenın kabulunden sonra ılaçlar her yerde aynı fıatle sattlarak ıhtıkar ve saıreye meydan verilmemiş olacaktır. muzakere edılecektır'. Komısyoniann bir tanesi devlet konservatuarı musıkı muallım mektebının ıslahı ve halk şarkıları mevzuları uzerınde tetkıkat yapmaktadır Musikimisin faaliyeti ıslahı Ankara 28 (Telefonla) Musıkımızin ıslahı etrafındakı faalıyet devam etmektedır. Bu hususta Kultur Bakanlığt uç komısyon ayırmıştır. Bu komısyonlar faalıyete başlamışlardır. Komısyonların hazırlayacakları raporlar heyet hatındekı ıçıımalarda Hakimiyeti Milliye "L7us" oldu Cumhurreısımız Kemal Ataturk Hakimiyeti Milliye gazetesıne "Ulus" adını vermış ve gazete bu tsımle çıkmağa baslamıştır. Ulus bu L.T.P1VER fARIS Givrine
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear