24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 KASIM 1984 HABERLER CUMHURİYET/7 Ozetle Başbakan Turgut Özal yann üç ili kapsayan iki günlük bir yurt gezisine çıkacak. Özal yann Sungurlu 'ya gidecek ve burada yapacağı konuşmadan sonra Çonım 'a geçecek. Çorum 'da küçük sanayi sitesinin temelini atacak olan Özal halka hiıap ettikten sonra Amasya ''ya geçecek ve burada da bir konuşma yapacak. Geceyi Suluova'da geçirecek olan Özal cumartesi sabahı Merzifon, Gümüşhacıköy, Osmancık ve Tosya üzerinden Kastamonu'ya gidecek. Özal geziye çıkacak Milletvekilleri dertli NELER İSTEDİLER? Eymir Gölü'ne serbestçe girelim. Telefonlanmıza sekreter baksın. İki bina arasına tünel yapılsın. Koltuklar eski, milletvekilinin iyi düşünmesi için koltuğun rahat olması lazım. Yemekler pahalı, spor salonunda voleybol sahası yok. Yabancı dil kursları açılsın. Uolaplanmıza iki üç raf eklensin. ANKARA, (ANKA) TBMM Bütçe ve Plan Komisyonu, TMBB'nin 1985 yılı bütçesini kabul etti. Bütçede, nulletvekülerinin halkla ilişkiler binasında bulunan odalarındaki telefonlann otomatik görüşmeye açılması için 150 milyon liralık bir ödenek aynldı. Buna göre, milletvekilleri tarafından yapılan şehirlerarası telefon görüşmelerinin bedellerini de TBMM karşılayacak. TBMM bütçesinin Bütçe ve Plan Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında milletvekilleri oldukça ilgjnç istemlerde bulundular. Milletvekilleri, Meclis'teki çalışma koşullan ve özliik haklarıyla ilgili olarak çeşitli eleştirilerde bulundular, isteklerini dile getirdiler. ŞÜKRÜ YÜZBAŞIOGlAJ (HP) Türk milleti, parlamenter sistemi Orta Asya'dan beraberinde getirmiştir. İSMET ERGÜL (ANAP) Milletvekili otolanna kırmızı plaka verilsin. Ankara'daki Eymir Gölü'ne serbestçe girebilelim, Halkla İlişkiler binasındaki odamızdaki telefonlara sekreterler baksın. NABt SABUNCU (ANAP) Odalanmızdaki telefon otomatiğe açılsın. 7 aydır bu iş için uğraşıyorum. Hâlâ sonuç alamadım. Milletvekillerinin prestiji açısından bu çok çirkindir. ABDURRAHMAN DEMİRTAŞ (MDP) Dava vekili gibi çanta koltukta iş peşinde dolaşıyoruz. Telefonlanmıza sekreterİer bakıp bize haber versin. Ana bina ile halkla ilişkiler binası tünelle birleştirilsin, aksi halde kışın hepimiz hasta olup bir sürü ilaç parası vereceğiz. Vereceğimiz ilaç paraları tünelin maliyetinı karşüar. Komisyon odalanndaki koltuklar çok eski, milletvekillerinin iyi dUşünmesi için oturduğu koltuüun rahat olması lazım. tLHAN AŞKÎN (ANAP) Mületvekillerine seyahat ederken yollarda geçiş üstünlüğu tanmmalıdır. Turizm Bankası ve Emekli Sandığı otellerindeki indirim yetersizdir. Yüzde 50'ye kadar indirim sağlanmalı, Başkanlık Divanı öteki otellerde de milletvekilleri için indirim yapılmasına çalışmalıdır. SURURİ BAYKAL (HP) Lokantadaki yemekler pahalı, (Bu sözleri öteki milletvekilleri 'doğm doğru' diyerek onayladılar) spor salonu hizmete cevap vermiyor. Bir barfıks ve voleybol sahası bile yok. Milletvekilleri için yabancı dil kursları açılsın. TÜLAY ÖNEY (HP) Yataklı trenler tenzilatlı olsun, yataklı trenin dokunulmazlığı nereden geüyor? TBMM personeli doktorundan lokanta görev lisine kadar bir gevşeklik ve lâubalilik içinde. tSMAtL ŞENGÜN (MDP) Komisyonlarda oturduğumuz sıralar küçuk. Halkla ilişkiler binasındaki dolaplanmıza iki üç raf ilave edilsin. Telefonlanmız otomatik olsun. FENNt tSLİMYELt (MDP) Zamanımız az. Milletvekili otolarının yıkanması için eskisi gibi bir istasyon kurulsun, lokanta yetersiz. Her milletvekilinin otosu için park yeri tahsis edilsin. TBMM çalışmalan radyo gibi TV'den de verilmelidir. NUH MEHMET KAŞIKÇ1 (ANAP) Hanımlarımızın Meclise başlan türbanlı olarak girip, giremeyeceklerine başkanlık divanı açıklık getirsin. KARADUMAN ELEŞTtRDİ MDP'li Ferit Melen, TBMM'nin demokrasinin karargâhı olduğunu belirterek, içtüzük hükümlerinin milletvekillerinin serbest tartışmasını kısıtladığını belirtti. Plan ve Bütçe Komisyonu çahşmalannın televizyonda sadece görüntülü biçimde yansıtılmasını da eleştiren Melen, "Vatandaş her eün resmimizi görmekten bir Mecliste isteklerîni sıraladılar DUYDUK/GÖRDtiK \ALÇII\ PEKŞEM ırkçtlık Avrapa'da yayılıyor... Suudi Prensi geldi Suudi Arabistan Prensi Süleyman Bin Abdulaziz dün Türkiye'ye geldi. Bin Abdi'laziz, Başbakan Özal ve Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ı ziyaret etli. Aral, Prens ile Çtrağan Sarayı'nın otel haline dönüştürülmesi konusunu görüştüklerini söyiedi. Dün akşam Istanbul'a gelen Süleyman Bin Abdulaziz, işadamlanyla görüşmeler yapacak. şe>' kazanmaz. Mesele konuşmalan vermektir. TV'de resiın göstererek vatandaşı meşgul etmeyelim" dedi. Melen, TBMM Başkanının Anayasa ve içtüzük hükümlerine dikkat etmesi gerektiğini, tasarı ve tekliflerin komisyonlara sevkinde bazı yanlışuklar yapıldığını anlatarak şöyle konuştu: "TBMM Başkanının görevi sadece kokteyl ve ziyaretlere gitmek değildir. Meclis Başkanı önemli günlerde Genel Kurul Toplantılannı idare etmelidir. TBMM Başkanı milli iradeyi temsil eden Meclisin başıdır. Başbakanın arkasında, maiyeti gibi hareket etmemelidir. Bir süre once Trabzon gezisi sırasında gördüğunı goruntuden dolayı O'nun ve Meclisin hesabına üzuldiim. Meclis Başkanı eğer parti adamı olarak kalacaksa başkanlıktan istifa eder ve Basbakanın arkasından gidebilir." BASIN Gambiya Cumhurbaşkanı gitti SODEP'li Kendir, Toprak Reformıt Tiısarm''nı eleştirdi: "Kaçın Avrupalılar geliyor.. tslam Barış Komitesi'nin çalışmalan hakkında Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile danışmalarda bulunmak üzere önceki gün Ankara 'ya gelen İslam Banş Komitesi Başkanı ve Gambiya Cumhurbaşkanı Sir Dawda Jawara dün Başbakan Özal ile göriiştü. özal'ın,onuruna bir yemek verdiği Jatvara, dün akşam özeluçakla Türkiye'den aynldı. "Büyük toprak sahibini, gerçek reforma karşı koruyan tasarı" ma yoluyla kullandınlması öngörülmekledir" dedi. Prof. Dr. Saim Kendir, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, Bakanlar Kurulu'nca hazırlanan ve TBMM'de görüşülecek olan Tanm Reformu Yasa Tasansı'nın sadece sulama alanlannda uygulama yapılmasını öngördüğünü belirterek, şunları söyledi: "Sulama alanlannda arazi duzenlenmesine ait Tanm Reformu Yasa Tasansı bir Toprak Reformu Yasa Tasansı değildir. Diğer bir deyişle, toprak mülkiyetindeki adil olmavan durumu düzellme>e ya da kamulaştırma yoluyla sağlanacak arazileri topraksız ve az topraklı çiftçi ailelerine dağıtmak için öngörülen bir yasa değildir. Tasannın tüm hıikiimleri bir arada degerlendirildiginde ortaya çıkan en önemli husus, bu yasa ile büyük toprak sahiplerinin ileride çıkanlacak etkin bir Toprak Reformu Yasası karşısında güvence)e bağlanması, bununla da yetinilmeyerek, 197475 yillannda Urfa'da uygulanmış olan 1757 sayılı Toprak ve Tanm Reformu Yasası ile devlete geçmiş arazilerden önemli bir bölumünü geri almalarının saglanmasıdır. , Yasa, sadece sulama alanlannda uygulama yapılmasını öngormektedir. Bu alanlarda bile uygulamanın >apılıp yapılmamasi, Bakanlar Kurulu'nun karanna bağlanmıştır. Bir sulama alanında reform uygulanacagı öncedcn kolayca kestirilebileceği ve Bakanlar Kurulu'nun karan Re>mi Gazete'de yayınlanıncaya kadar buyük toprak sahiplerinin topraklannı istedikleri gibi aile fertlerine, hısım akrabalarına ya da kâğıt üzerinde diger kişilere devretmeleri olanaklı kılınmıştır. Bu yiizden uygulama alanı belirlendiginde, kamulaştırma için hiçbir arazinin bulunamayacağı açıktır. Anayasa Mahkemesi'nin 1757 sayılı yasayı iptal etmesine karşın, 1617 sayılı Toprak ve Tanm Reformu Örl Tedbirler Yasası'nın halen yürürlükte olduğunu anmısatan Kendir, "Bjı yasa, kişilere ait biiyük topraklann satış ve devrini toprak reformu açısından gecersiz sa> aıaktadır" dedi. Âşık Mahsuni'nin "mahzun'basın toplantısı ÂŞIK Mahsuni, Şerif'in Büyük Lortdra Oteli'nde düzenlediği sazlı sözlü basın toplantısı biraz "mahzun" geçti. Çunkü âşık Mahsuni hemen hemen her şeyden yakındı. Mahsuni, önce TRT'den girdi, basından, tiyatrodan, sınemadan çıktı. TRT'de çalınan türkülerin halk şiiriyle jlgisi olmadığını ileri süren Âşık, şu ömeği verdi: "Süt içtim dilim yandı. Döküldü kilim yandı türküsünde sütten kilimin yandığı görülmüş müdür dostiar.. Bu ne mantıksızlıktır?" Mahsuni'nin "içini yakıp kavuran" meselelerden biri memleket meseleleri ise, diğeri de televizyona çıkamaması idi. TV'de görünmek istemesınin nedeni de kendi çıkarları için değıl, "milyonların heyecanına ve kendisini görmek istemesine tercüman olmaktı" sadece. Âşık aynı konuda basına da şu sözierie çattı: "Sakalı biraz daha yakışıklı diye Cihan Ünal'dan, Türkân Şoray'dan bahsediyorsunuz hep yahu.. Padişah geldi, sultan gitti. Ne biçim iş bu basıncı dostlarım?" Kendisine yapılan fılm tekl'rrlerini de reddettiğini söyleyen Mahsuni, ret gerekçelenni şöyle açıkladı: "Senaryoları beğenmiyorum. Şimdi bana bir senaryo yazacaklar.. Zengin bir fabrikatör kızı Ahu Tuğba, elinde sazı ile istanbul'a yeni gelmiş Mahsuni'ye çarpacak.. Mahsuni kör olacak.. işte böyle.." Âşık Mahsuni yeni çıkan Telif Hakları Yasası'ndan yeni haberdar olmuş. Olur otmaz da ne kadar plak şirketi, türküDÛN Unda Loveiace cü varsa hepsini mahkemeye fllmlMdı... vermiştir. Kendi şarkılarını, şiirterini kullandıklan için... Çağdaş Gazeteciler Demeği, geleneksel "Yılın Başarılı Gazeteciler Yarışmasına" katılma koşullarını açıkladı. Haber, röportaj, karikatür, fotoğraf, inceleme araştırma ve spor dallarında yanşmaya katılacakların ürünlerinden birer nüshayı en geç 15 Arahk 1984 tarihine kadar "ÇGD, önur tşhanı, Daire 70 Kızılay Ankara" adresine göndermeleri istendi. Yanşma tüm gazetecilere açık. Seçici Kurul şu kişilerden oluşuyor: Selçuk Altan (Güneş), Hayri Birler (MilUyet), tbrahim Demirel (Fotoğraf Sanatçısı), Rafet Genç (Cumhuriyet), Ümit Gürtuna, (Milliyet), Mahmut Taü öngören (Yazar), Varlık Özmenek. ÇGD'nin yarışma koşulları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Toprak ve Tarım Reformu eski Müsteşan, SODEP MKYK uyesi, SODEP Tarım ve Köylü Sorunları Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Saim Kendir, parlamento gündemınde olan Tanm Reformu Yasa Tasansı ile "biiyük toprak sahiplerinin ileride çıkanlacak etkin bir Toprak Reformu Yasası karşısında güvenceye bag'andıklannı" bildirdi. Tasarının bir Toprak Reformu Yasa Tasansı olmadığını ifade eden Prof. Dr. Kendir, "Tasanda, topraksız ve az topraklı çiftçilere sadece devlete ait arazilerin dagıtılması ya da kirala T1ME Özal uzmanlara borsaeıhk öğretiyor Ekonomi Servisi Time dergisi, Özal hukümetinin toplam değeri 3 milyar doları bulabilecek büyük bir "özellestirme" operasyonuna girişerek kamu işletmelerini yerü ve yabancı özel sermayeye devredeceğini yazdı. Başbakan Özal, konuyla ilgili olarak Time muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu operasyon, ekonomiyi dünya ekonomisiyle bütünleştirmeyi amaçlayan programımızın bir parçasıdır. Program, yüksek riski olan bir programdır, ancak hesabı yapılmıştır ve başarı kazanacaklır. On yıl içinde Turkiye, herhangi bir sanayileşmiş ülke ekonomisiyte karşılaştınlabilir bir ekonomiye sabip olacaktır" dedi. Time aynca, Özal'ın dünyanın büyük menkul kıymet borsalarına uzrnanlar gönderdiğini belirtti. Özal'ın üç yönlü bir özelleştirme operasyonuna giriştiğini belirten Time dergisi, kamu kuruluşlannın özel sektöre satışına THY ile başlanacağını, aynca Boğaziçi Köprüsü'nün gelirleri karşılığmda devlet tahvilleri çıkartılacağıru, Uçüncü boyutu ise bazı kamu kuruluşlarının uzun vadeli işletme hakkının yerü ve yabancı fırmalara devrinin oluşturacağını yazdı. Söz konusu satış operasyonunu gerçekleştirmeye yetecek ölçüde özel sermayenin Türkiye'de bulunup bulunmadığının tartışma konusu olduğunu kaydeden Time dergisi, Başbakan Özal'ın da başlangıç döneminde böyle bir sorunla karşılaşabileceğini kabul ettiğini belirtti. Dergi, buna karşılık hükumet yetkililerinin iyimser olduklarını yazıyor. Hükümetin bu amaçla dünyanın büyük menkul kıymet borsalannı yerinde inceleyecek uzmanlan seferber etmiş olduğunu belirtiyor. Derin Samanyolu rekorunu koruyor 1967 ile 1970 yılı arasında aşık olanlar eğer atmadılarsa mutlaka eski plakların arasmdan bir 45 devirli " S a m a n y o l u " plağı çıkaracaklardır. Çünkü bu plak söz konusu yıllar arasında yaklaşık 1 milyon adet sattı. Sanırız o tarihler arasında ülkemizde aşk acısı çekenlerin sayısı da bu civardaydı. Bir plağın 1 milyon satması Batı ülkelerinde "Vakai adiye"den sayılır. Çünkü oralarda korsan plakçılık, korsan kasetçilik gibi acaip davranışlara rastlanmaz. Fakat bizde 1 milyonluk satış sevgılı süper starımız Ajda Pekkan'ın Dile rüyasında görebileceği bir olay değildir. 1 nolu plak şirketi sahibi Temel Ozalak'tan aldığımız bilgiye göre, Berkant rekorunu hâlâ koruyor ve bu gidişle koruyacağa da benziyor. Ayda 50 uzun çalar ve 500 civarında 45'lik üretildiği ülkemizde en kabadayı sanatçmın yüzbinden yukarı konuşmasına artık imkân yok. Temel Özalak'ın verdiği bilgiler şöyle: Berkant'ın ardından ikincilığı 750 binlik satışı ile Orhan Gencebay alıyor. Üçüncülüğü 95.000 adet satan Giilden Karaböcek "Sürünüyorum" adlı arabesk plağı ile ekje etmiş durumda.Süper starımız Ajda Pekkan 'süper star II' adlı plağı ile dördüncü sırada: 55.000 adet satmış. Onu sırasıyta 40.000 civarında satan Zeki Müren izliyor. Fakat aldığımız bikjiye göre Zeki Müren her plağın da 40.000'lık ortalamayı tuttururken, Ajda Pekkan'ın ortalaması 30.000 civarında. Bu sayılara son olarak Zülfü Livaneli de eklendi. Bunun dışındakiler mi? 100 ile 5000 arasında satılıyor. Eğer şansları yaver giderse... Bu satış kısırlığının nedeni >'; •' •' " " ^ l • ne? Müzikten mi hoşlanmıyoKHg ruz artık? Fryatlar mı pahalı geliyor? Hayır hiçbiri değil. Çok daha basit bir nedeni var. Türkiye'de artık pikap yok. Ülkemizdeki pikap sayısı en fazla 100.000 olarak hesaplanıyor. Aslında bu sayı fena bir sayı değil. Bu ölçüye göre her ptağın onbinlerce satması gerekiyor Fakat başka bir unsur daha var. Bu da ülkemizdeki müzik çeşitlerinin bolluğu. Plakçılann verdiği bilgiye göre Türkiye'deki kadar müzik çeşıdi olan başka bir ülke yok dünyada. B u müzik çeşitleri şöyle sıratanıyon Klasik Batı Müziği, Klasik Türk Müziği, Türk Sanat Müziği, Hafıf Batı Müziği, Türk Hafıf Müziği, Halk Müziği ve Arabesk. Doğal olarak herkesin hoşlandığı bir müzik türü var. Bu yüzden 100.000 pikap sahibi 78 tür müzik arasında bölünüyor ve ortaya son derece küçük satış rakamları çıkıyor. Plak satışlarını azaltan bir başka unsur d a ülkemizde en çok beğenilen müzik türünün (plak satışlarına bakılırsa) arabesk müzik oluşu... Peki 196770 yılları arasında Samanyolu plağı nasıl 1 milyon sattı? O zaman Türkiye'de 1 milyon adet pikap mı vardı? Bu sorunup yanıtını da plakçılar şöyle veriyorlar. O yıllarda ülkemizde pilli kasetler ve otomobillerde kullanılan oto pikapları bulunuyordu. Bu tür pikaplar daha sonra kasetçiliğin gelişmesi ile ortadan kayboidular. Sahte kimlik ve hesap cüzdanı düzenleyerek, beş bankanm 12 şubesinden toplam 104 milyon lira para çekerek dolandırdığı savıyla tstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargüanan lş Bankası Ayazpaşa şubesi şefl Eribe Şimşek, mahkemeye yaltnayak ve gecetikle gebnesi yetmiyormuş gibi, akli dengesinin yerinde olmadığı söylenince, "Ben deli değilim" diye bağırarak ortalığı birbirine kattt. Eribe Şimşek, jandarmalarca güçlükle mahkeme salonundan çıkartılırken, mahkeme, sanığın akli dengesinin yerinde olup obnadığının saptanması için adli tıbba gönderümesini kararlaşnrdı. (THA). 104 milyonluk dolandırıcıhk davası Tarım Reformu Meclis'te ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Resmi adı "Sulama Alanlannda Arazi Duzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu" tasansı olan Tarım Reformu Yasa Tasansı, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlandı. Az topraklı ve topraksız çiftçileri imkânlar ölçüsünde topraklandırmayı, tanmsal verimlilik ve üretimi arttırmayı, amaçlayan ve daha önce kamulaştınlan topraklann büyük bir bölümünün eski sahiplerine geri verilmesine imkân sağlayan tasannın tümü üzerindeki görüşmeler sırasında Komisyon Başkanı Ahmet Altıntaş Genel Kunıl'a tasan hakkında teknik bilgi verdi. Çalışma saatinin dolması nedeniyle ara verilen görüşmelere TBMM Genel Kurulu'nun bugunkü toplantısında devam edilecek. BUCUN Evll «e iki çocuk annesiUnda.. Üzeler, Trafik Şube Müdürlüğü'ne atandı tstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdür Yardımcısı Orhan Üzeler, terfian tstanbul Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Şube Müdürlüğü 'ne atandı. 37 yaşutdaki Orhan Üzeler, 1. Şube'de uzun yülar başkomiser olarak görev yaptı, Beykoz ve Sanyer Emniyet Amirlikleri görevürinde bulundu. £skf porno yıldızınm yeni düşüncesi DERİN Boğaz (Deep Throat) adlı porno filmi şimdiden porno klasikleri arasına girmiş bulunuyor. Bu filmin başrolünde oynayan ABD'li Unda Loveiace şimdi evli ve iki çocuk annesı mutlu bir ev kadını. Şu andaki düşüncesini soranlara "porno endüstrisi durdurulmalı" diyor ve şunları ekliyor: "Ben bir porno yıldızı değil, bir porno kurbanıyım. Göğüs ve bacaklarıma doldurtluğum silikon maddeleri sağlığımı bozdu. Ayrıca bu filmi çevirdiğim için ilk kocamdan hem dayak yedim, hem de ayrılmak zorunda kaldım." Çocuklarınızın egitiminde ve yaşamında çok önemli bir gclişmc OELİŞİM Sicil kayıt yaptırma süresi sona eriyor Esnaf ve sanatkârlann sıcil kayıtlarını yaptırmaları için tanınan süre yann sona eriyor. Bu süre içinde kayıtlannı yaptırmayanlar için ek bir süre tanınacak. Bu süre içinde de başvurmayanlar 20 bin liraya kadar para cezasına çarptınlacaklar. OCUKCA dünyayı izliyor, gelecege hazırlanıyor mu?.. COCUKCA GAZETE Işte, tam bir çocuk gazetesi: ÇOCUKÇA Her hafta, dünyadan, uzaydan haberler, röportajlar... Yeni gelişrneler; bilimkurgu, bilgisayar. AÇIKLAMA Niğde Aksaray'daki Ağaçlı Turizm ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Orhan Ağaçlı, FAO'nun Türkiye'ye gönderdıği gıda yardımı peynirlerin Bursa'da satıldığı haberlerinin gerçek olmadığmı bildirdi. Ağaçh, 14.11.1984 tarihli gazetemizde yer alan "Hibe peynir vurgunu" haberinin içinde geçen bu yoldaki beyanlar üzerıne yapılan açıklamada, "Şahsım ve şirketler gnıbumdaki diğer şirketler hiçbir şekilde söz konusu peynirlerin alımsatım, pazarlama işlerioi yapmamıştır. Onur verici bir geçmişi olan şirketlerimiz ve şahsım aleyhine başlatılmış gerçek dışı haberlerin dogru olmadığının bilinmesini isteriz" dedi. Arıkan: Pişıııan değilim, îstîfa İğneyi kendimize... etmeyeceğim İZMİRLİ okuyucularımızdan Şipal'in açıklaması şöyle: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Edirne Milletvekili Tiirkân Ankan, partiden bir yıl süreyle geçici ihracının istenmesi ile ilgili olarak Disiplin Kurulu'na itirazda bulunacağını belirterek, "Söyledikkrimden pişmanlık duymuyorum, istifa etmem söz konusu değildir" dedi. Türkân Arıkan, "Cumnuriyet" muhabirinin sorusu üzerine "partiden geçici ihracının istenmesine neden olan açıklamalarında inandığı şeyleri söylediğini ifade ederek, bundan dolayı pişmanlık duymadığım" bildirdi. Arıkan ile ilgili olarak Ortak Disiplin Kurulu'nda ilk görüşmenin salı günü yapılacağı bildirildi. ANAP Edirne İl ve Merkez 11çe Yönetim Kurulları, Türkan Arıkan'ın partiden ihracını istediler. Ali Mert telefonu açtı. Dedi ki, "Siz köşenızde her şeyi eleştiriyorsunuz. Bir de gazetenizi eleştirin de görelim." "konu nedir" dedik, anlattı "Yılmaz Şipal'in hazırladığı 46 katsayıyla, yeni göstergelerle memur maaşı" listesinde 4 ayrı yerde derece 8, kademe 9, gösterge 700 diye geçiyor ve hepsi birbirinden farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor. Doğrusunu öğrenmek ıçın gazetesine teleton açt\m. Tam dört ayrı yere bağlandı ve hiçbirısi ne olduğunu bilemedı. Yılmaz Şipal'in telefonunu istedim. Yoktur dediler. Haydi bakalım, bunu yazın.." "Pekı dedik ve Yılmaz Şipal'in açıklamasını ekleyerek yazıyoruz. Hintli değil, Bangladeşli.. "İNKILAP Tarihinde İnkılap" başlıklı haberimizde Boğaziçi Üniversitesi'nde inkılap tarihi dersinde bir Hintli profesörün Hint tarihini anlattığını bildirmiş ve "galiba ınkıiap tarihinde inkılap oldu" demiştik. Üniversiteden yanlışlanmızı açıklayan bir mektup aldık. Açıklamaya göre ders veren profesör Hintli değil, Bangladeşli imış.. Yazının bu konuyla ilgıii bölumünü hep birlikte okuyalım: "Haberde bahsedildiği gibi "Türk İnkılap Tarihi" dersinde bir Hintli profesör ders vermemektedir. Dersi veren öğretmen Bangladeşli bir İslam tarihi profesörüdür... Kurtuluş savaşı ve inkılapların Türkiye dışında yaptığı etkıleri incelemeye yonelik bir dersi Bangladeşli öğretmenin vermesı uygun görülmüştür Söz konusu etk'yi inceleyebilmek için Hint ait kıtasının 20. yüzyıl başındaki durumundan bahsetmek zorunluğu vardır..." Şimdi iş anlaşılıyor... YASASIN! Sinema. TV, tiyatro, müzik ve spor haberleri... Renkli fotoğraflarıyla Ç o c u k ç a ' d a Aynca yararlı çizgi romanlar. öyküler. Ve armaganlı yanşmalar!.. bilmerk BİIGİSAYAR EĞTTIM MERKEZİ RIUMII CaAUn V.fl» Hwı 46 K Blok K»t i r Ni*«ııt»4l1ıU ioui Td 1 4 1 0 3 37 • 141 U 17 • USftS \1 GELİŞİM YAYINLARI "Güvenilr Yayıncıhk" "Memurlar yaptıkları ise ve içinde bulunduklan sınıflara göre ek gösterge alırlar. Göstergeler ve ek göstergeler içiçedir. Birini diğerinden ayırmak hemen hemen olanaksızdır. İkisi bir araya gelince bir bütün olurlar. Dikkatli okuyucularımız yaptığımız çizelgede şunu göreceklerdi: Bir ana gösterge var, bir de ek gösterge... Maaşlar ikisinin toplamı ve katsayı ile çarpılması sonucu hesaplanır. Böylece herkes kendi ek göstergesini bilecek ve buna göre maaşını listede bulabilecektir. Eğer sadece ana gösterge üzerinden hesaplasaydık, asıl o zaman listeler yanlış veya eksik olacaktı."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear