26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet TAKVİM 9 Ağustos 1983 Imsak: 5.03 Güneş: 7.02 öğle: 14.19 Sahibi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Müdürü: Hasan Cemal.Müessese Müdürü: Emine Uşaklıgil, Yazı tşleri Mudüru: Okay Gönensln, • Yazı Işleri Müdür Yardımcısı: Ahmet Korulsan, Haber Merkezi Müdürü: Yalçm Bayer, Sayfa Duzeni Yönetmeni: Ali Acar. tkindi: 18.12 Akşam: 21.16 Yatsı: 23.00 Temsilciler: ANKARA: Yalçın Dogan, lZMtR: Hikmet Çetbıkaya, ADANA: Mehmet Mercan, • Servıs Şeflerı: Istanbul Haberlerı: Selahattin Cıiler, Dış Haberler: Ergıın Balcı, Ekonomı: Osman Ulagay, Yurt Haberleri: Barbaros Gençak, Kültür: Aydın Emec, Magazin: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdıilkadir Yücelman, Düzeltme: Konur Ertop, Araştırma: Şahin Alpay. BUrolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehir, Tel: 175825175866, * tdare: 183335, • lzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Atatürk Caddesi, T.H.K. lşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, lst. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Basıldığı Yer. YENt AS1R Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecidiyeköyİst. Memur lojmanı projeleri uzun vadeli plana baglandı 4. Devlet Mahallesi'nin temelini atan Başbakan Ulusu, "Kamu çalışanlannın kiralık konut sorununa bir ölçiide çözüm getirilecek" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Sincan Eryaman'da yapımı planlanan ve devlet memurîarı için lojman projesinin ikinci uygulaması olan Dördüncü Devlet Mahallesinin temeli Başbakan Bülend Ulusu tarafından dün atıldı. Başbakan Ulusu, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, devlet memurları için lojman yapımı projelerinin Ankara dışındaki illerde de uzun vadeli bir plana bağlandığıru söyledi. Inşaat ve özellikle konut yatınmlarının ekonomi ve istihdam yaratmanın sürükleyici bir unsuru olarak kabul edildiğini dile getiren Ulusu, bu nedenle 12 Eylül sonrası bizzat kamunun konut yapım faaliyetlerinin hızlandırılması için gerekli önlemlerin alındığını bildirdi. Ulusu, bu amaçla, Toplu Konut Yasası'nın çıkanldığını ammsatarak, bu yasarnn çıkanlmasından sonra, başla mış ve yarım kalmış kooperatif inşaatlarına 47 milyar lira kredi açılarak, 15 bin konutun bitirilmesinin sağlandığını kaydetti. Başbakan Ulusu, aynı dönem ierisinde 10 bini aşkın sosyal konut inşaatının tamamlanarak, mülk ve kiralık olarak dar gelirli vatandaşların hizmetine sunulduğunu belirterek, kamu görevlilerinin konut gereksinimlerine ilişkin şu görüşlere yer verdi: "Kamu görevlileri, büyiik kentlerde kira bedellerinin yüksek olması, kiiçük kentlerde ve kasabalarda ise kiralık konutun güç bulunması nedeniyle sıkıntıyla karşılaşılmaktadır. Bu ise, devlet hizmeti açısından belli sorunlar yaratmıştır. bugiine kadar, çesitli kamu kurum ve kuruluşlan kendi personeli için münferiden konut satın alma veya yaptırma yoluyla konut sağlamışlardır. Yine bu dönemde, kiralık kamu konutlannın yapımındaki dağınıklığın giderilmesi amacıyla, İmar ve Iskan Bakanhğı'nın koordinatörlüğünde konunun belli bir proje bütünlüğü içinde ele alınmasına ilişkin çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalann bir sonucu olarak, kamuda görev alanlar için kiralık konut mahalleleri yapımı, 1946 yılında yapılan 434 konutluk Saracoğlu mahallesinden sonra ilk olarak hükiimetimizce ele alınmış ve Maliye ve İmar Iskan Bakanlıkları'nca Ankara'da 200 konutun yapılacağı 2. Devlet Mahallesi, 800 konutun yapılacağı 3. Devlet Mahallesi, 3000 konutun yapılacağı 4. Devlet Mahallesi'nin gerçekleşürilmesi için 1983 yılı bütçesinde gerekli ödenekler ayrılmıştır. Devlet memurları için lojman yapımı projeleri Ankara dışındaki illerimizde de uzun vadeli bir plana baglanmış olup yıllık uygulamalan ile bu plan realize edilecektir. Böylece plan kapsamında kiralık kamu konutlannın yapımı, önümuzdeki yıllarda, yurt düzeyinde yaygınlaştınlarak artan bir şekilde devam edecektir. Geçen hafta, bunlardan 800 konutluk 3. Devlet Mahallesi'nin 180 konutluk birinci kısmının temeli İmar ve tskan Bakanımız tarafından atıîmıştı. Bugün ise, burada yapılacak olan 3000 konutluk 4. Devlet Mahallesi'nin 270 konutluk birinci kısmının temelini atmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Ayrıca, yine bu yıl içinde Çukurca Mevkii'nde 200 konutluk 2. Devlet Mahallesi'nin yapımına başlanması da planlanmıştır. Böylece, kamu calışanlarının buyük bir kesin.ınin toplanmış olduğu başkentimizde kiralık konut sorununa bir olçude çöziim getirilecektir." ABD'Yt ÜRKÜTEN DENİZALTITYPHOON NATO'daki adıyla Typhoon 180 metre boyunda, 23 metre eninde ve 30 bin ton. Şimdiye dek yapılan en büyiik denizaltı bu. Aralarında sudan bir yastık bulunan 2 gövdesi var, normal torpiller gövdeyl delemiyor. Arktik yöresinde buzların arasında durup, Kuzey yarımküresinde herhangi bir hedeti vurabiliyor. Fransız uçak gemisi "Clemenceau" Typhoon'la kıyaslandığında yukarıdaki durum ortaya çıkıyor. 1111 1 n Ilk Devlet Mahallesi Beşiktaş'taki Akaretler nıklık ettikleri, İkinci Abdülhamit'in 5 ekim 1888 tarihli vakfi"Beşiktaş'ta KöpriiDaşı tabır yesi'nde kurulacak vakfın gelirolunur cadde ile caddei mezku leri Ertuğrul, Orhaniye ve Hamireden, bir ciheti Ihlamur'a ve di diye camileriyle Şazeli Dergâhığer ciheti Maçka'ya Ihlamur ve nın görevlilerine, bakımonarım Aziziye caddelerinin iki tarafla işlerine bırakılmış. nnda vakıf Evkafı Hümayun Bırkaç örnek vermek ilginç ola Cihatı kaleminden iiç yüz altı cak. Vakfiye'ye göre birinci senesi, seferi hayrinin on ikinci imam ve hatip olarak ayda 600 günü tarihiyle ita olunan... kuruş, ikinci imam ve hatip olaGenç okurlann pek bir şey an rak ayda 400 kuruş, başmüezzilayamayacakları şu satırlar, bu ne 300 kuruş, ikinci müezzine günkü tarihle 5 ekim 1888'de 300, üçüncü ve dördüncü müezPadişah İkinci Abdülhamit'in çı zinlere ikişer yüz kuruş gelir aykardığı bir vakfiye'den alindı. rılmış. Vakfiye'den yani vakıf eseri yapPadişah İkinci Abdülhamit'tırmak için çıkanlması gereken in vakfiyesi 95 yıl sonra neden bir yazılı duyurudan. mi söz konusu oluyor? Yüzler5 ekim 1888 günü mabeyinci cesi arasında bugün bunu ele alıSüreyya Paşa, ikinci kâtibi şeh şımızın nedeni şu. 5 ekim 1888 riyari Kadri Efendi, evkaf nazi tarihli bu vakfiye, bugün tstanri Seyit Mustafa Paşa Padişah' bul'un Beşiktaş semtinde, Şair ın Yıldız Sarayı'ndaki odasında Nedim ve Spor Caddeleri'ne babir araya gelmişler ve söz konu kan mahalleyi, Akaretleri oluşsu vakfiye'nin yazılışında hazır turmuş. Yani bugün dördüncübulunmuşlar. sünün temeli atılan devlet maTüm vakfiyeler gibi, ikinci hallelerinden ilkini. Evet, bu Abdülhamit'in vakfiyesi de topraklar üzerinde devlet mahal"herşeyden münezzeh olan" Al lesi diye niteleyebileceğimiz ilk lah'ın ismiyle başlıyor "Peygam mahalle işte bu Akaretler. ber efendimize salatu selam" Akaretler'deki binalara ne zadenildikten sonra, bu işte çalı man başlandığı ve ne zaman bişanlan, inananları içine alan dua (Arkası 11. Sayfada) faslıyla sürüyor. Daha sonra vakıf kurmanın amaçları anlatılıyor. Bu bölüm de bir hadisi şerifle başhyoT. "Ademoğlıı ölür. Ölünce amel defteri kapanır. Ancak iiç şahsın defteri bundan mtistesnaANKARA, (Cumhuriyet Büdır. Salih evlat bırakanların, rosu) Japonya Dışişleri Bakabaşkasına faydalı olacak ilim yanı Shintaro Abe, "27 saatlik" bir pan ve talebe yetiştirenlerin, bir resmi ziyaret için dün akşam uzede öldükten sonra da başkalanri Ankara'ya geldi. nın faydalanabileceği eserler bıJaponya Dışişleri Bakanı rakanların". Shintaro Abe ile Dışişleri BakaVakfiye'nin mevküfat bölünı llter Türkmen başkanlığında münde, nelerin vakfedildiği (babugün Ankara'da yapılacak olan ğışlandığı) anlatıldıktan sonra, TürkiyeJaponya ikili görüşmelehayır yapılacak yerler ve hayır rinde Iraktran savaşından Anyapmanın koşulları, vakfın nakara'daki hava kirliliğine, uluslasıl yönetileceği konusunda bilgi rarası terörizmden HaliçMn teveriliyor. Vakıf'tan kazamlacak mizlenmesine kadar birçok kogelirin kimlere sarfedileceği çok nunun ele alınacağı belirtiliyor. önemli. Bu konu da açıkhğa kaOnuruna dün akşam verilen vuşturulduktan sonra vakfiye'yemekte bir konuşma yapan konin dayandığı noktalar (kadınlanuk Bakan Abe, iki ülke arasınrın hükmü, mezhep imamlarının daki siyasal ilişkilere paralel olagörüşleri) bildiriliyor. Son börak ekonomik işbirliğinin de gelüm beddua faslı. Bu vakfa inanlişmekte olduğunu belirterek, mayanlara, onu amacından sap"Japonya Ankara'nın hava kirtıranlara ve bozanlara çeşitli liliğini önleme konusunda Türk beddualar edildikten sonra, vakhükümeti ile işbirliğine devam etfiye'nin tarihi, tanıkları yazılıp mekte kararlıdır. Ayrıca daha mühür basılıyor ve vakfiye tasonra yapacağım ikinci özel ziyamamlanıyor. rette görmek istediğim İstanbulKâtip Nuri beyefendi, tbni da Haliç körfezinin kirlenmesiMahmut Sahabetli Faik bey, ni önleme yolunda nasıl bir işbirAhmet oğlu Tevfik bey, oğlu liğinde bulunacağımızı inceleHakkı bey ve Yusuf bey'in ta Füze Atan Nükleer Denizaltı sayısı Nükleer Saldm Denizaltm Dizel Saldm Denizaltm Denizaltı Güçleri ABD SSCB 83 32 Fransa Ingiltere 5 4 1 20 nırsa, hiç su yüzüne çıkmadan uzun süre deniz diplerinde yaşanabilirdi. İlk nükleer denizaltı olan "Nautilus" 1954'de ABD tara fmdan gerçekleştirildi. Ardmdan Ingilizler "Valianf'ı, Fransızlar "Le Redoutable"ı yaptılar. Çinlijer de 12 ekim 1982 günü deniz dibinden ilk füzelerini attılar. Bugün denizaltılar ikiye aynlıyor: Füze atan nükleer denizaltılar, nükleer saldın denizaltılan. Füze atanlar neredeyse yeri saptanamayan denizaltılar sayılıyor ve çok güçlü bir silah oluşturuyorlar. En ufak gürültüde kolayca kaçabiliyorlar. Amı^~ kalılar şimdiye dek atom den.zaltılarıyla yaptıkları 2000'den fazla devTİye gezisinin birinin bile saptanamadığmı belirtiyorlar. Bu denizaltıların taşıdıkları cephane de korkunç. Bir Ohio tipi ABD denizaltısı, 8000 kilometre menzilli 8 bağımsız başhklı 24 Trident I füzesi taşıyor. Buna karşılık Sovyet denizaltısı Typhonn, çok başlı ve 10.000 kilometre menzilli 20 tane SS NX 20 füzesi taşıyabüiyor. Hatta açılabileceği denizler sınırlı olan Sovyetler, son zamanlarda sık sık olaylara yol açan yeni minidenizaltılar bile gerçekleştirdiler. Bunlardan paletli olan biri, Isveç Kralı XVI. Karl Gustav'm sarayının burnunun dibine kadar girmeyi başardı. Bu durumda ABD, Sovyetler tarafından aşılmış görünüyor ve çalışmalar yapıyor. SSCB'NİN ŞAŞIRTICI DENİZALTILARI ABD'yi ürküten en son Sovyet denizaltılannm ilki, NATO'daki adıyla Typhoon, Beyaz Deniz'deki Severodvinsk doklarında yapılan bu dev, 180 metre boyunda, 23 metre eninde, dalışta 30.000 ton. Şimdiye dek yapılar en büyük denizaltı bu. İki nükleer reaktörün harekete getirdiği Typhoon'un bir başka özelliği, aralarında sudan bir yastık olan iki ayrı gövdesinin bulunması. Ahşılmış torpiller bu gövdeyi delemiyor. Ayrıca da denizaltı, buz tabakalarını rahatçî kırıp çıkıyor, aynı anda da yir, mi füze birden atabiliyor. En b " yük avantajı, Arktik yöresinıı buzları arasında durup Kuzej Yanmküresi'ndeki herhangi biı hedefi vurabilmesi. İkinci Sovyet denizaltısı Alfa 700 metreyi aşan derinliklere ine biliyor ve bu sayede bilinen bütün denizaltı silahlarının etki ala nı dışında kalıyor. Bu 80 metre lik denizaltının 75 kilometrelil* büyük bir hızı var ve ABD'lile rin Los Angeleslerini geçebiliyor Torpillerden hızlı olan Alfa'nır kaçış ve müdahale hızına erişe bilen bir başka denizaltı şu an da bulunmuyor. 85 5 105 158 ıı 16 JÜLİDE GÜLtZAR SAMSUNLU: KONUT SORUNU BÜYÜYOR 3 bin konutluk Devlet Mahallesinin 270 konutluk inşaat temel atma törenıne Bayındırlık Bakanı Tahsin Önalp, Ankara Belediye Başkanı Süleyman Önder ile birlikte katılan Imarlskân Bakanı Ahmet Samsunlu, inşaatların 1 ekim 1984 tarihindetamamlanmış olacağım söyledi. Ahmet Samsunlu, dünyada nüfusu hızla artan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de kentleşme ve hızlı nüfus artışına koşut olarak konut sorununun her gün büyüyen ve çözümü zorlaşan bir sorun haline geldiğini, hükümet programında konut yapımının ozendirilmesi ve konut yapımına hız kazandırılmasına ilişkin calışmalara ağırlık verildiğini bildirdi. MİNİ DENİZALTI Ana denizaltıdan ayrılıp dipten tsveç Krallık Sarayı'na kadar gidebilen bir paletli Sovyet mini deniz allısı. Lveçliler deniz dibinde yaptıkları araşlırmalarda bu denizaltılann palet izlerini buldular. Dış Haberler Servisi Amerikalı Robert Fulton, 13 haziran 1800 günü pervanesi kolla çevrilen bakırdan "Nautilus" adlı denizaltısını ilk kez Paris'te Invalides Köprüsü'nün önünde denize daldırdığında herkesin hayranlığını kazanmış, ama Napolyon Bonapart'ı ikna edemediği için yeniden buharlı gemilerle ilgili çalışmalarına dönmüştü. O günden bu yana denizaltı çokgelişti. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra yeni bir dönem başladı. Almanlar 1944 yılında uzun menzilli V2 füzelerini atabilen denizaltılann yapımını kılpayı kaçırmışlardı. Onların yapamadıklarını iki büyük uzman, ABD'li Amiral Hyman G.Rickover ile Sovyet Amiral Sergey Georgeviç Gorchkov yaptı. Neredeyse otuz yıl dır Sovyet donanmasının başında olan 73 yaşındaki Gorchkov, Rus donanmasını bir saldın donanması haline getirdi, nükleer denizaltıların yapımını hızlandırdı. 83 yaşındaki Rickover'se emeklilik çağmı geçeli 20 yıl olduğu halde hâlâ yeni projeler peşindeydi ve ancak 1982'de zorla görevden ayrıldı. Ikisinin de tasarladığı, neredeyse dokunulmazlığı bulunan ve olağanüstü bir vurucu gücü olan nükleer denizaltılar yapabilmekti. Atom enerjisinin yeni ufuklar açtığı yıllardı. Denizaltıların bataryalarını doldurmak için su üstüne çıkma zorunlulukları kalmıyordu. Uranyum denizaltıya sınırsız bir eylem alanı sağlamaktaydı. Tek sorun oıarak Deslenme kalıyordu. Eğer hapla beslenme sağla Sanayileşme için de süt içnıek gerek KENAN MORTAN İZMİR Batı dünyasında refah istatistikleri yayımlanırken artık toplam çelik üretimi veya elektrik tüketimi dikkate ahnmıyor. Kişi başına sut, et tüketimi, 1000 kişiye düşen doktor, 01 yaş grubunda çocuk ölümlerinin oranı daha önemli olan "canlı" istatistikler. Oysa bu alanda Türkiye'de yapılmış olan çalışmalar bir elin 5 parmağı kadar tutmakta. SEK lzmir Müdurluğu Süt Teknoloğu Bülent Tanulkii'nün deyişiyle, "Kişiden kişiye değişen, genellikle olsa olsa metoduyla yapılan tahminlerc göre bir miktar ifade edilebilmektedir." Örneğin, yüzde 41 nüfusu 2040 bin lira arasında aylık gelirli bir lzmir'de açık sokak sütcusünün etkinlik derecesi nedir? Kültür ile kaliteli süt tüketimi arasındaki ilişki nasıl gelişiyor? tşte bu soruların yanıtı şimdi buiunmuş durumda. SEK 3 aylık bir çalışma sonunda, "süt tüketici eğilimleri araştırması" yayımlayarak bu soruların tüm karşılıklarını verdi. SEK lzmir birimi derken, kamu kuruluşları içinde ayrı bir yeri olduğunu kaydetmek gerek. Bu kurum Yurt Ansiklopedisi'nin 78. fasikülünde şöyle yansıtılıyor: "1968'de işletmeye açılan SEK tzmir Müessesesinin kurulu kapasitesi yılda 12.600 tondur. SEK'in 35 süt fabrikası içinde kâr eden tek süt tesisi budur. Türkiye'nin en etkin süt pazarlama örgütunü gerçekleştiren SEK lzmir'de gunde 2000 birime süt ve süt ürünleri dağıtmaktadır." Araştırmanın ortaya çıkardığı temel gerçek, temel gıda mallannın üretiminde kamu ekonomisinin vazgeçilmez zorunluluğu. Kamu maliyesinde "Merit Goods" (değerlenmiş mallar) olarak geçen süt, et vb. gıda ürünlerinde devletin öncülüğü halinde beslenme eğilimlerinde ortaya çıkan ciddi ve anlamlı değişiklikleri hemen görmek olası. 148 binlik bir nüfus alanı esas alınarak yapılan örneklemeye göre, Izmirlilerin yüzde 41'inin 2040 bin lira arasında geliri var. Buna karşılık evlerin yüzde 87'sine süt giriyor. Pazarlanan sütler içinde yüzde 37'si açık süt. Kamu ekonomisinin sübvanse ederek, ancak yine kâr ederek ürettiği sütlerin payı yüzde 36'ya ulaşıyor. Ustelik örneklemeye giren ailelerin yüzde 32'si ilkokul mezunu olduğu halde süt tüketiyor. Süt gereğinin açık olduğu 01 yaş grubunda çocukların yüzde 90'ınm süt tüketiyor olması, ortaya çıkan bir başka sevindirici gerçek. Ama markalara göre tüketim nedir derseniz, semtlerin durumu ciddi değişimler gösteriyor. Pmar sütleri yüksek gelirIilerin oturduğu Alsancak semtinde yüzde 31 ile birinci olurken orta gelir grubunun oturduğu Hatay'da birincilik SEK sütlerinde. Karşıyaka ve onu çevreleyen kondu semtlerinde açık süt önde gitmekte. Esasen 40 bin liraya dek geliri olanlann öncelikle açık süt alması ve bu noktadan sonra pastörize veya kutulu süte geçmesi yukarıdaki bulguyu destekleyen bir başka sonuç. EGİTtM VE SÜT... Türkiye'de ilk kez "süt tüketimi araştırması" yapıldı Japonlar, Ankara ve Haliç'i temizlemeyekararlı mek istiyoruz" dedi. Konuk Bakan Iraklran savaşının bölge barışını tehdit ettiğine dikkatı çekerek Iranlı yöneticilere barış çağnsında bulunduğunu, daha sonra uğrak yeri olacak Bağdat'ta aynı çağrıyı Iraklı yöneticilere de yapacağım bildirdi. Japon Dışişleri Bakanı Uluslararası terörizmi yok etme konusunda Japon hükümetinin kararlı olduğunu belirterek, Ermeni teröristlerin saldırılannda hayatlarını kaybeden Dışişleri Bakanlığı mensupları için başsağlığı diledi. Çevre Yasası önemli değişikliklerle kabul edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danışma Meclisi'nde kabul edildikten sonra MGK'ye gönderilen çevre yasa tasarısının komisyonlarda görüşülerek önemli değişikliklerle son biçimini a,ldığı belirlendi. MGK'ye birinci takdimi yapılan çevre yasa tasarısının bugün ya da en geç yarın yasalaşması ve Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Çevre koruma ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda Ana yasa doğrultusunda alınacak önlemleri ve yeni düzenlemeleri içeren çevre yasa tasarısı haziran ayı başında Danışma Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edilmişti. Tasarıya gore bundan böyle atıklarıyla çevre kirlenmesine yol açan sanayi kuruluşları bu atıklarını belirlenecek standartlara göre arıtmadan suya, toprağa veya havaya veremeyecekler. Yapılan uyanya rağmen bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen kuruluşlar mülki idare amirleri tarafından yarattıkları kirliliğin boyutları oranında kısmen veya tamamen süreli veya süresiz olarak kapatılabilecekler. Yasa, yeni kurulacak işletmelerin gerekli arıtım tesislerini kurup işletmeye hazır hale getirmedikçe işletme izni alamamalarını öngörüyor. Türk karasuları içinde gemilerin çöplerini, balast ve sintine adı verilen pis sulannı denize boşaltmalarmı yasaklıyor. Çalılıklardan yapılma buharlı lokomotif, İngiliz bahçı\n\ii\rr\t\iW\ lOHOmOI 111 , a n a r a s m d a , a m a n , a m l y | a D i r başyapıt olarak dev a n ğerlendiriliyor. Adrian Povvell adlı Bristollu bir bahçıvanın evinin bahaçesinde bulunan bu lokomotif, sahici bir lokomotifle tıpatıp aynı boyutlarda. 13 metre uzunluğundaki bitki lokomotif, 55 yılda yetişmiş olan bir çalılık üzerinden 12 yıl süren bir çalışmanın üriınü... Antihıristiyan Türk Kurtuluş Cephesi: "Papa, ayinde istediklerimizi söylerse Emanuela'yı bırakırız ANSA ajansına yeni bir mektup gönderen örgiit ilk kez Ağca'nın serbest bırakılmasından söz etmedi. Dış Haberier Servisi Kendilerini Antihıristiyan Türk Cephesi olarak tanıtan örgüt dün 1.5 ay önce kaçırılan Emanüela Orlandi konusunda yeni bir mesaj gönderdi. Italyan ANSA ajansının bildirdiğine göre mesajda ilk kez Emanüela'ya karşı Ağca'nın serbest bırakılmasını istenmedi. Antihıristiyan grup sadece Papa'nın önceki günkü ayinde şu sözleri kullanmasını istedi: "Ağca'da Emanüela gibi özgurlüğe sahip olmayan bir insandır ve insan muamelesi görmelidir". Mesajda Papa bu sözleri söylediği takdirde Emanüela'nın serbest bırakılacağından da söz ediliyordu. Ancak cumartesi günü Milano'dan postalanan mektup pazartesi günü ANSA'ya geldiği için Papa'nın bu mesajdan haberi olmadı ve nitekim pazar günkü ayinde Ağca'dan söz etmedi. ANSA'nın bildirdiğine göre mektup gayet kötü bir Italyanca ile yazılmıştı. ANSA örgütün bu mesajın pazartesinden önce gelemeyeceğini bilmeleri gerektiğini belirtiyor. Mesajda garip olan bir başka durum da zarfın üzerinde posta puları ile birlikte damga pulu da yapıştırılmış olması ve mesajın 13.840 liretlik pulla yerine ulaşması. Aynı örgüt geçen hafta da bir başka bildiri göndererek kaybolan Mirella gregori adındaki genç kızı da kaçırdıklarını açıklamıştı. Italyan yetkililer her iki mesajın doğnıluğu konusunda yorumda bulunmayı reddettiler. Kuşkusuz öteden beri söylenen, eğitim ile bu tür maddelerin tüketimi arasında bir ilişki olduğu. Ancak araştırma bu konuda açıkca "evet var" diyecek bir sonuç vermiyor. Gerçi açık sütTAHRAN, (a.a.) Fransa lerin yüzde 53'ünü tüketenler nın Tahran Büyükelçiliğinde ör okuryazar değil, buna karşılık ceki geceyarısından sonra b yüksek tahsillilerin yüzde 60'ı da patlama oldu. Patlamada, elç SEK sütü tüketmekte. Ama yüksek tahsil yapmış olanlann bu likte, Mısır'la ilgili işlere baka eğilime nasıl girdiği yanıtlanması bölümde hasar meydana geldiğ yaralanan ya da ölen olmadıı gerekli bir soru... bildiriliyor. Kamu ekonomisinin ciddi bir Iran ile Mısır arasında dipk üretim ve pazarlama gerçekleş matik ilişki bulunmadığı içv tirmesi halinde insanların düzen Mısır'ın Tahran'daki ilişkik li bir biçimde süt alma alışkan Fransa Büyükelçiliği aracılığr lığı edindiği, araştırmanın ortala düzenleniyor. ya çıkardığı bir başka gerçek. Iran Haber Ajansı İRN/ Semt ayırımı olmaksızın hanelepatlamada binanın, sadece t rin yüzde 61 'i süt almakta. Süt alanların çoğunluğu da evlerine bölümündeki camların kırıldıj 1 kilo süt sokmakta. Sonuçta lz nı kaydetti ve ayrıntılı bilgi ve mir'de hane başına günde 496 medi. Patlamadan bir süre sonr gram süt tüketiliyor. Fransız Haber Ajansı AFP'n Bu arada tüketici eğilimleri ile Tahran Bürosu'nu arayan, kir ilgili biriki renkli saptama var: liği bilinmeyen bir kişi, olay Birincisi, hemen nerdeyse SEK sorumluluğunu, Terörist Erm sütü fiyatına gelen açık sütün ne ni "Orly Grubu"nun üstlendij dan hâlâ yeğlendiği? Bu soru, ni bildirdi. Terörist, Fransa'n hanelere sorulduğunda birinci sıtüm dış ülkelerdeki varlıklann grubun hedefi olduğunu söylec (Arkası 11. Sayfada) Ermeni "Orly Grubu" Tahran'da Fransız Elçiligini de bombaladı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear