26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 AĞUSTOS 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURÎYET/5 Özetle David Niven'in cenazesi Garaudy yazdı: Neden Müslürnanım ralı", yalnızca " b a t d ı " hale geldiğini. 1974 yılında, ilkiyle çelişmeyen, ama dünya çapında boyutları olan bir başka kültürler iyişkisi başlattım. Buna uygarlıkların diyaloğu adını verdim. Sorunlarımız dünya çapında. Ancak dünya boyutlarında çözümlenebilir. Çok uzun yıllar sömürgeleştirilmiş ve Batıhlaştırılmış üç dünyanın bilgeliklerini sorguya çekerek insanın Tanrı'yla, başka insanlarla, doğayla yeni ilişkiler düşünmesi ve yaşaması sağlanabilir. Yine o sıralar, Batılı olmayan kültürleri incelerken Islam'a özgü olanakların farkına vardım. Şeyh Ibrahimi'yle görüşmemden sonra Araplslam Dünyası üzerine ilk denememi 1946'da yazdığım için bu yeni bir keşif değildi benim için. Ama şimdi İslam, yaşamımın sorularına karşılıklar getiriyordu. Bu yüzyılın eleştirel bilincine üç önemli noktada karşılık: 1. Hazreti Muhammed hiçbir zaman yeni bir din yarattığını iddia etmedi, bizi Hazreti İbrahim'in temel inancına çağırdı. Kur'anı Kerim'de Musa ve İsa birer İslam peygamberidir. Dünya Islamlıkta, büyük Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman geleneğinin yüceltici birlikteliğini bulabilir. 2. İslam, bilimi bilgelikten, bilgeliği "Vahiy"den ayırmaz. İslam bilimi Kordoba Üniversitesi yıllarında doruğundayken nedensonuç araştırmalarını birbirinden ayırmazdı. Bu da bilimin yozlaşmasına, tekniğin "teknokrasF'ye dönüşmesine, polikitanın "Makyavelizm" halini almasına engel olurken "nasıl" ve "niçin" sorularının sorulmasını da sağlar. Böylece de bilim ve teknik, isteklerinin gerçekleşmemesinin ya da bazı grupların ve ulusların gücünün verdiği bıkkınhkla insanoğlunun yok olmasının değil, gelişiminin hizmetine giriyordu. "Vahiy"e gelince, bilime ve bilgeliğe karşı çıkmıyor, bilimin ve bilgeliğin , kendi sınırlarının bilincine varmalarına neden oluyor. Duyduk Gördük Biz olsak yüzümüze gözümüze bulaştırırız Geçtiğimiz günlerde Başbckan Bülend Ulusu tarafından açılan Fatih Yetiştirme Yurdu 'nda yapılan tören, lstanbul sosyetesinin "hayırsever" kesiminin buluşma yeri oldu. Tek tip, gri, üniforma benzeri elbiseleriyle, Yetiştirme Yurdu'nda kalan çocuklar, etraflanndaki "cümbüş" karşısında şaşktna döndüler. Açık büfelerin etrafını saran son derece şık ve süslü "hayırseverler" açılışı bir şenlik havasına soktular. Bunca kalabalıktan en çok rahatsız olanlar görevli memurlardı. Başbakan Ulusu'nun girdiği her odayı, geçtiği her koridoru önceden kontrol ctmek durumunda olan görevliler, zaman zaman gazeteci ve davetli kalabalığı önceden belli olmuyordu. Bazen birbirine bağlı mekânlar geziliyor, Başbakan ve beraberindekiler umulmadık bir yerden çıkıveriyorlardı. tşadamı A. Rıza Çarmıklı tarafından 70 milyon harcanarak restore ettirilen ve içi Yetiştirme Yurdu olarak donatılan Fatih Camii Külliyesi'nin Akdeniz Medreseleri'ni Bülend Ulusu çok beğendi. Yurdun neredeyse tümünü gezen Başbakan Ulusu bir ara yurt avlusunda Bayındırlık Bakanı Tahsin özalp ve Ali Rıza Çarmıklı ile konuşurken, beğenisini şöyle ifade etti: "Biz böylesini yapmaya kalksak yüzümüze gözümüze bulaştırırız." Ulusu daha sonra "özel Sektör"ün bu konulardaki başansından söz ederken, Bayındırlık Bakanı özalp, kendisinin de "aynı camiadan" geldiğini belirtti. Alçak sesle sürdürülen sohbete A. Rıza Çarmıklı noktayı koydn: "Tahsin abi de bizdendir." Kültiir Servisi 30 temmuz «rihli " L e Monde" gazetesinin Mrinci sayfasında, ünlü Fransız Cuma günü hviçre 'nin Cha lüşttnUrü Roger Garaudy'nin teau d'Oex kentinde uzun süre iir yazısı yayımlandı. Pek çok dir çektiği kas hastalığı sonucu kişinin merak ettiği bir noktaya ölert, lngiliz kökenli ünlü sinema açıklık getiren, "Pourquoi je suoyuncusu David Niven 'ın cena is MusulmanNeden Müslümaze töreni bugün ya da yarın ya nım" başlığıyla çıkan ve büyük pılacak. Aile adtna açıklama ya yankılar uyandıran yazısmda nan bir sözcü, ölünceye kadar Garaudy, şöyle diyor: ven 'ın sağlığının iyi olduğunu, "20 yaşındayken Hıristiyan ,aşama veda ettiği cuma günü olmayı ve Fransız Komünist sabahı yediye kadar güldüğünü Partisi'ne katılmayı seçtim. 1933 söyledi. Sözcü, Niven'ın cuma yılıydı. Yüzyılın trajik bir anı: sabahına kadar birkaç kez uyan Avnıpa'ya büyük ekonomik kridığım, 6.30'da son kez uyanıp zin çöktüğü, Hitler'in iktidara' güldüğünü ve iyi olduğunu söy geldiği yıl. lediğini belirtti. Niven 'ın iki oğ Bu ikili seçim bana hiç de çelu, David ve Jimmy babalannu lişkili gelmiyor, tam tersine bu öldüğü kente geldiler. lkinci koseçimi gerekli ve tamamlayıcı rısı, Isveçli model Hjrodis Teribuluyordum. Sacmanın ve dehmeden de SaintJeanCap Feşetin dünyasmda Hazreti Ibrarat'daki evinden hvtçre'ye d&ıhim'in inancına, Hıristiyan medü. Roger Moore, Niven 'ın Hsajına bağlanıp yaşamıma ve tadüğü kente koşup aktörün evbtrihe yeni bir anlam vermek istilığı Fiona 'ya üzüntülerini bidiyordum. Aynı zamanda da, karen ilk ünlü sinema oyuncusu olosa karşı savaşma olanağı sağladu. mayan gerçek bir toplumcu Hıristiyan doktrininin ve bir HırisMalatya'da Belediye tiyan politikasının yokluğunda, Marksizmde sistemin öldürücü Konservatuvarı çelişkilerinin üstesinden gelmeyi sağlayabilecek bir tarihsel giri600.000 nüfuslu Maldya'da şim metodolojisi arıyordum. O ilk kez bir Belediye Konsrvatusıralar Komünist Partisi, kapitavarı kurulması için çalnmalara başlandı. Belediye Başkan Yar lizmin ve nazizmin en kararlı dtmcısı Kadir özağa, bijylece var düşmanıydı. olan müzik potansiydine taze Bu ikili seçimi yaptığıma hiç kan aktanlmış olacağnı açıklapişman değilim ve bundan ötüdı. Türk Halk Müziji sanatçısı rü de utanç duymuyorum. YüzUfuk Erbaş başkadığında bir yılın önemli sorunlan karşısında, komite, Malatya Konservatuvabeni gelecek ve umut için savarı 'mn kuruluş hazırtklarını araşanların safına kattı: Münih'e lıksız sürdürüyor. Malatyalı bazı karşı, Ispanya Iç Savaşı'nda cariş adamlan da konservatuvara pışan Cumhuriyetçilerden yana, parasal katkıda bulunacaklar. Hitler'e karşı, (bu da 1940 yılında tutuklanmama, üç yıhmı cezaevlerinde ve kamplarda geçirmeme yol açtı) ve de savaştan sonra Fransa'nın yeniden doğuşuyla sömürge savaşına karşı çıkmama neden oldu. arasındâ telaşa kapuıyorlardı. Çünkü Başbakan Ulusu ve beraberindeki heyetin daracık koridorların hangisine sapacağı, hangi odaya gireceği Sen yine tombalaya devam et Bir günlük gazetenin mektup köşesinden aynen aktarılmıştır: "Askerin isteği. Gelibolu'dan 'Hayaümı kuponlara adadım.' Sakin yazdıklarımı tekrarlamayın ablaağım, sadece cevap bekliyorum. Canım analarm anası, ablalann ablası, dertlilerin devası... Ablaağım. Benim derdime deva bulursan çok sevinirim." "Evladım, tatlı sözlerine çok teşekkür ederim. Bu yanşmalar, kupon toplamalar, numara uymalan, hep şans meselesi. Bütün gazeteler bunu dürüst bir biçimde düzenliyor, her biri noter aracıltğıyla çekiliş yaptığı için bu okuyucuyu aldatmak için asla tertip edilmiyor. Bana lütfen inan. Kesinlikle şans işi bu, nasıl piyango kırk yılda bir birine isabet ediyorsa bu çekilişlerde de aynı. Kimsenin ne günahı var, ne bir art fikri. En son çinko çekilişi de lstanbul 8. Noteri aracılığıyla yapılıyor. Celal özdemir Beye sorsunlar, kuşkusu olanlar. Ama şimdiye kadar ciddiyetiyle tanınmış gazeteler hakkında böyle konuşmanın da doğru olmadığım o kimselere lütfen söyleyiver. Gelelim isteğine. Evet, dediğin gibi bir garip askerin isteği seninki. .... Gazetesi sahibi şimdi seyahatte, gelince kendisine bu dileğini ileteceğim, cevabını da bu sütunda belirtebilirtm. Yalnız kendiüğimden şu kadarını söyleyeyim, o kadar bu şekilde her gencin kendine göre isteği var ki, hangi birine karşılık verebilsinler? Bunu da düşün ve sakin ü'zülme emi yavrum? Hetn ben sana bir şey söyleyeyim mi. Bu derece içten arzu edilen bir şey mutlaka olur. Allah büyük, isteğini gerçekleştirir bir gün, hiç üzülme. Sen çinkoyu tutturmaya bak." KİTAPTA VE İNSANLARIN YÜREĞİNDE "Bu kadar yücelttiğim İslam, yalnızca bir kitapta ve insanların yüreğinde var," diyor Garaudy. "Ama bir Hıristiyan toplum, sosyalist bir iilke de yok." lamsız olduğu sonucuna varmakla yetiniyorlardı: 'Yaşam gereksiz bir tutkudur,' diyen Sartre şunları ekliyordu: 'Cehennem başkalarıdır!'... Hıristiyan olduğum için bu tutkuyu hiç gereksiz saymadım. Komünist olduğum için de, başkaları benim gözümde "cehennem" değildi.. Her şeye karşın, insanoğlunun yüce boyutu soyutlandı mı ne sosyalizm, ne de bir insan topluluğu olabileceğine inandık. Inancın politikayı Sezar'a bırakmasına da karşı çıktık ve Hıristiyanlarla marksistler arasındaki diyaloğu sürdürdük. Ne Althusser gibi "insanoğlunun altyapı tarafından sahneye konan bir kukla" olduğuna inandım, ne de Vahanyan'ın Tanrı ölmüştür" sözlerine katıldım. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin 20. Kongresi'nden Çekoslovakya'nın işgaline kadar, SSCB'nin sosyalist olmadığı; Papa 23. Jean'ın yarattığı umutlara karşın Kilise'nin büyük umudu gerçekleştiremediği ortaya çıktığı halde, bir uçta ben, öbür uçta kardeşim Dom Helder Camarra, ardımızda da çoğu Üçüncü Dünya'dan olan bir avuç Hıristiyan ve militan, zinciri vargücümüzle tuttuk. 1968 yılı, Batı Modeli Ekonomik Gelişmenin, başarısızlıklarıyla değil başarılanyla daha da tehlikeli olduğunun bilincine varmamızı sağladı. tnsancıl amaçlardan yoksun olduğu için, politikayı "teröriin dengesf'ne, kültürü de "teknokrasi"ye, tekniğin egemenliğine dönüştürüyordu. Yılların dostu da lstanbul yolunda Feyyaz Tokar'ın Anadoluhisan 'ndaki yalısında verdiği güzel hazırlanmış davette, bu yalının çok eski dostu Ziya Müezzinoğlu'nu göremediğimizi vurgulamıştık. Feyyaz Tokar, "Yılların dostu yolda, o da geliyor" mesajını verdi ve ilave etti; "Antalya'daki çiftlik çalışmalarım bitirip, şu günlerde Ankara 'ya geçti. Önümüzdeki hafta da lstanbul'a geliyor." Tokar, "Yalnız" dedi, "yılların dostluklarmm sıralanmasında tarih dökümü şöyledir: İlk sıra Nadir Nadi 'nindir (1950); ikinci sırayı Necdet Uğur ahr (1952); llter Türkmen (1954), Kemal Cantürk (1955), Ziya Müezzinoğlu (1956). Ziya ile hem çok sevişip, hem de çok didiştimizden görüntüsü daha seslidir." Başkaları benim "Cehennemim" olmadı Bazı kişiler de yüzyılın kaosu üzerine dUşünüp yaşamın an Yenî bir kttltürler ilişkisi O zaman açıkça gördüm, Hıristiyanlarla marksistler arasındaki umut dolu diyaloğun "taş Thvukların ruhu şad olsun Japonya 'da baş yemeği tavuk olan bir lokantalar dizisi var. Loy Weston adlı bir Amerikalı tarafından kurulan bu lokantacılık şirketinde her yıl kesilen tavuklar için cenaze töreni yapılıyor, ruhlanna dua ediliyor. Bunun da nedeni, IVeston'un şirketinde hepsi Japon olan 9000 işçi çalışttrması. 1969 yılında Japonyada ilk lokantasını açtı açalı her yıl bir Şinto rahibi çağırıyor, dini uyarınca dua ettiriyor. Bu yıl tam 20 milyon tavuğun ruhuna dua ettiren Weston, "Bunu tavukların ruhu huzura kavuşsun diye yapıyoruz" diyor. Eskiden IBM şirketinde çalışan Weston, lokanta açıp Japonya'ya yerleştikten sonra ABD'li iş adamlanna Japonya'yı tanıtmak gibi bir görevi de üstlenmiş. Kentucky eyaletinin resmi görevlisi olarak çalışıyor ve Japonya'da yatınm yapmak isteyenlere ülkenin iyi yanlannı gösteriyor. Buna karşılık da yılda 1 dolar (yaklaşık 230 lira) ücret alıvor. restıval plmlerıne aykırı notlar (2) ZİYA METİN İyi yönetmen, kötü yönetmen yoktur; iyi film, kötü film varSiDiana Rost Konseri dır. John Ford'un ya da Debaca'nın başarılı filmleri kadar şansızları da sayılabilir. Bir filÜnlü zenci sarkıcı Diana mi sadece yönetmenin imzasıyRoss'un New Yltrk'taki Central la değerlendirmek kestirme yolPark 'ta veıdiği konseri 400.000'eyaktı insan iztedi. Şar dur, ama her zaman geçerli olmamalı. Bizce filmlerin temel kıcırim büyükilgi gören şarkısı yapısının artık yazılı bölüm üze"I ivant MısclesKas tstiyorine kurulması gereken dönem rum"u doğ'ularcasına, Brogelmiştir. Çünkü yönetmenin oklyn'den a Bronx'dan gelen kesin egemenliği yanıigıları da 1000 kadar genç zenci, konserbirlikte getiriyor. Örnekse, fesden sonra tabaha kadar Mantival izleyicisinin yönetmen adıhattan soktklanmn altım üstüna bakarak koşuştukları kimi ne getirdİer. Diana Ross'un filmlerde düş kırıklığına uğrahayranlarnı devamh sakin olmaları. maya çağrmasına karşın, çıkan Bir de "simiiltane" çeviri soçatışmalar altı polisin işe karışrunu var. Bu uygulama yararhymasını gtrektirdi. Toplam 80 kidı sanırız. Nedir ki, uluslararası şinin göialtına ahndığı, kırk kiölçütlere göre "anında çevîri" şinin deyaralandığı bu konseri, nin süresi yirmi dakikayı geçgenç veyoksul zenciler için bemezken burada bir kişinin dava vtren Ross, sahneden sesbirbuçukiki saat boyunca çene lenerek kalabalığı yatıştırmaya patlatması kolay değildi. Ikiüç çalıştı ve şöyle dedi: yabancı dili bülbül gibi konuşan "Yclvanrım sakin olun. Yabu insanlardan her alanda tıkaşamım boyunca bu anı beklebasa bilgi dağarcığı umulması dim. Bütün dünya bize bakıfazladır. Nitekim Mısırlı sarkıcı yor." Ümmü Gülsüm'Un adını Ingilizce altyazıların tıpkısı olarak Om Resim ve Heykel Kalsoum diye söylemeleri bağış YAPMACIKSIZ ÜSLUP "Orkestra Şefi"AndrzejWajda'nın yaplüzesi lanabilir bizce. matıksı? üslubuyla doğallaşıp içtenlik kazanıyor. Hele baş kadın ALTIN SAÇLI KIZ: Genç Yu oyuncu Kristine Janda'nın kadın kemancı tipiyle ulaştığı yalın lstanbul Resim ve Heykel Münanlı yönetmen Toni Likurisis'in gerçeklik. zesi DerneğVnin 3. Yaz Resim Çalışmalan 3 ağustos9 eylül ta söyleyecek sözü çok, belli. Topsinde salyangoz salmayı" anımlumuna dipdiri gözlerle bakıyor. yatro sanatçısının duygusal ilişrihleri arasındâ yapılacak. DerNe var ki henüz tiyatro ile sine kilerini, oyunculuk sanatının iyi satıyor. Bu sinemanın Arap halnek Başkanı Profesör tsmail Tukıyla ne ölçüde ilişki kurabildimanın yasalarını birbirinden tam ce hakkını vererek yansıtmış. nalı 'mn açıklamasma göre, bu, ayıracak kıvama gelmemesi, eli Beylik konusu olumsuz eleştiri ği merak edilir. Ama, adamın sanatın yaygınlaştıruması için iki öncü tavrını da küçümsememek ni kolunu bağlamış. Oyuncularla yi gerektirir mi, bilmem? yıldır sürdürülen çalışmaların gerek. üçüncüsü oluyor. lstanbul Re biraz daha uyum sağlamayı da TEK BAŞINA DANSEDİYOR: sim ve Heykel Müzesi'nin deste gerçekleştirirse kuşkusuz önemli Kaliforniya'da bale öğretmenli OBLOMOV'UN YAŞAMINği yapan altmışhk bayan Kyra DA BİRKAÇ GÜN: Bir eski çağ filmler yapacak. ğiyle gerçekleştirilen çaltşma metnini böylesine modern bir siİŞTE EĞLENCE: Ulusal sine Nijinski'nin başlıca özelliği, baprogramında, yetişkinler ve nema diline dökebilen yönetmen gençler için çarşambaperşembe maların henüz gelişmediği yıllar bas'nın, dans öncüsü Vaslav NiNikita Mihalkov'a bravo. Fazve cuma 9.3012.30 arası uygu da Hollyvvood müzikalleri baş jinsky olması. Yönetmen Robert lahktan, abartıdan arınmış, terlıca eğlencemizdi. Onlardan der Dornhelm, dramatik belgeselinlamalı çalışma, çarşambalenen parçalarla oluşturulan bu de sanatla yaşam ilişkilerini se temiz bir çalışma. Taptaze ve perşembe ve cuma günleri okkalı iki oyuncunun, Elena So13.30'da konferans veslaydgös film bir "yeniden yaratma" dü vecenlikle yorumluyor. Fantazi, zeyine yükselemiyor. Sinema sa ruhbilim, plastik ve renk cümbü lovey ile Oleg Tabakov'un özenterileri, çocuklar için de tisiz yorumları oyunculuk dersi lonunu dolduranlar genç izleyi şü... Yer yer bizi Kyra'dan bıkçarşambaperşembe ve cuma günleri 13.3016.00 arasındâ uy ciler olduğu halde, heyecanla tıracak kadar yinelemeye gitme niteliğinde. Nefis doğa betimleseydi, belki daha iyi olurdu. meleri kimi iç sahnelerin tekdünanlar bir avuç yaşlı kişi. Ancak gulamalı çalışmalar yer alıyor. sinema tarihi açısından eğitici ni ORKESTRA ŞEFİ: İnandırıcılı zeliğini unutturuyor. ğıkuşkulu biı olay,AndrzejWajteliği de azımsanmamalı. Akbank YAPIMCILAR: Bir "ilk film" da'nın yapmacksız üslubuyla Çocuk Sineması olarak Mel Brooks'a puan ka doğallaşıp, içtenlik kazanıyor. Akbank Çocuk Sineması'nın zandırıyorsa da asıl " b a b a " Ze Ortamı yansıtmadaki tutarhlık, yaz turnesi Anadolu 'nun çeşitli ro Mostel'in tadına doyulmaz müziğin dengeli kuilanımı, üç kentlerinde sürüyor. Bankanın oyunuyla hedefıni buluyor. Çok önemli karakterin ince gözlemaçıklamasma göre, temmuz so verimli bir gülmece öğesi olan lerle çizilmesi yetkinlik örneği. nuna kadar Bursa Fuarı'nda Hitler parodisinden çarpıcı so Hele o tatsız "Mermer Adam" gösterilerini sürdüren Çocuk Si nuçlara ulaşamaması da kaçırıl filminde ıslak tavuk gibi dolaşan Kristina Janda'nın buradaki kaANKARA (THA) Sanatneması 215 ağustos tarihleri mış bir fırsat. evi Oyuncuları, tiyatro yazarı tsarasındâ Kocaeli Sanayi Fuarı ' TANRISAL EMA: Çekoslovak dın kemancı tipiyle ulaştığı yamet Küntay'ın ölümünün onunnda, 20 ağustos20 eylül arası da sinemasının nasıl sağlam bir en lın gerçeklik... cu yılı dolayısıyla ağustos ayınhmir Uluslararası Fuarı'nda düstri temeline oturduğunun ka NİÇİN İSKENDERİYE ve nıtı. 1910'ların sonunda sanatı BELLEK: Fellini, "Sekiz Bu da onun "403. Kilometre" adlı film gösterileri düzenleyecek. nı icradan yoksun bırakılan kan ç u k " filminde, yönetmenlik oyununu sergileyecek. Gençlik tatris Ema'nın boğuntulu serü mesleğini, "Amorcord'Ma da Parkı Aile Gazinosu'nda oynaBelediye veni destansal boyutlarda sergi çocukluğunu gözden geçirmişti. nacak olan oyunun yönetmeni ^onservatuvarı Yusuf Şahin kardeşimiz benzer Erol Demiröz, oyuncuları; Savaş leniyor. Ruhbilimsel ayrıntılar ustaca değerlendirilmiş. Bozida niyetlerle yola çıkıyor. Sağlıklı Yurttaş, Şener Kökkaya, Erol Sınavı ra Turzonova, bize, sinemada toplumsal tanıklıklar yakaladığı Demiröz, İhsan Sanıvar, Erdogüzel kadından da büyük oyun gibi, yer yer otokritik de yapağan Akduman, Selçuk Uluergülstanbul Belediye Konservatucu olurmuş dedirten bir kusur biliyor. Ancak narsistik eğilimven, Metin Bilgin, Ercan Demivarı smavlarına katumak için suzluk anıtı. Görüntü yönetme leri de bolca. Böylece çok kişili rel ve Nurhan Özenen. başvuru 15 ağustosta başlayacak. Yetkiü'ler, başvuru süresinin ni Miroslav Ondricek'in insanı ve çok mekânlı tasarımlarda büFilm gösterilerini düzenli sürbeğeniden sarhoş eden görüntü tünselliği sağlamak kalifiye ekip 15 eylülde sona ereceği sınavda düren Ankara Sanatevi'nde tiyatbaşarı gösterenlerin kayıtlannın, hazinesi de tükenecek gibi değil. işi. Oysa Şahin'in bu iki filminro kursları da ekim ayında başde çelişkili planlar birbirini izlitahminen ekim ayı başında yalıyor. Atölye çalışmalan için de pılabileceğini belirttiler. Yatılı ve JOSEPHA:Kuruluşunda en kü yor. Güzellikleri yavanlıklar, de kayıtlara devam ediliyor. Miikreyatısız olarak iki bötümde eğitim çük bir aksama olmayan, basit rinlikleri yüzeysellikler, gerçekmin Mungan ve Refik Yurtsever veren lstanbul Belediye Konserliğe düşmeyen bu'film, yeni yö likleri yapaylıklar örtüyor. İkiyönetimindeki resim, heykel, vitvatuvarı'nm kendiiçinde de, eğinetmen Christopher Frank'ın si de bir de "Isa Mesih'li", " P a ray, gravür ve baskı dallarındatim ve profesyonel icracılar olnemayı, senaristlik döneminden sadena Playhouse'h" görüntü ve ki genel ve uzmanhk eğitimleri mak üzere iki bölüm bulunuyor. özümlediğini gösteriyor. tki ti diyaloglar "Müslüman mahallesürüyor. tnançla politika, kilise 3. Isiam, inançla politika arasındaki ilişkiler (insanın iki boyutu arasındaki ilişkinin) sorununu ortaya koymayı da sağlıyor. Bunu da, Avrupa'da ve Fransa'da çok sık görüldüğü gibi iki kurum olan Kilise ve Devlet arasındaki ilişkilerle karıştırmıyor. Bu kadar yücelttiğin islam nerede, sorusu sorulabilir. Hiçbir yerde. Doğru. Bir kitapta ve insanların yüreğinde yalnızca. Bir Hıristiyan toplumu da hiçbir zaman yok, olmadı da. Sosyaîist bir ülke de yok. Ama bu gerçek Hıristiyanhğın ya da sosyalizmin insan yüzlü bir geleceğin yaratılması için kişisel yaşamlarımızın itici gücü olmasını engelliyor mu? İslam'a katılmak, benim için Isa'yı ya da Marx'ı yadsımak değil, sanatsal yaratıcılığın, siyasal eylemin ve inancın bir bütün olduğu, alayların ve gözdağlarının ötesinde en yüce sevince, 70 yaşında 20 yaşımın düşüne bağlı kalmanın sevincine ulaşmak. Hastane ve genelevin telefonu aynı Nevşehir telefon rehberinde, telefon numarası aynı olan bir hastane ve bir genelev var. Devlet Hastanesi yetkilileri, bu yanlışlığın düzeltilmesi için gerekli yerlere başvurduklanm, ancak hâlâ bir karşılık alamadıklarını beltrtlyorlar. Hem genelevin, hem Devlet Hastanesi'nin numarası olarak rehberde yer alan 1077 numara iki kuruluş için de rahatsızuk kaynağu Gerek genelev sahibi, gerekse Devlet Hastanesi yetkilileri durumdan çok şikayetçL Çünkü genelevi arayanlann karşısına zaman zaman hastane, hastaneyi arayanlann karşısına da bazan genelev çıkıyor ve zaman zaman hiç de hoş olmayan konuşmalar geçiyor telefonun iki ucundakiler arasındâ. Neydi üzerindeki madeni eşya? Dursun Kelamoğlu adında bir yurttaşımız Amsterdam'dan uçağa binecekti. Gümrük kontrolu bitti, valizler içeri alındı. Kelamoğlu 'nun dedektör' 'den geçmesi gerekliydi. Üstündeki saat, çakmak, bozuk para, anahtar gibi madeni eşyalan bankoya bıraktı, geçti. Fakat dedektör, hem "düüüf diye ses çıkararak, hem de lambası yanarak sinyalini verdi. Cepler yeniden karıştınldı, bir tek adet madeni para çıktı, o da bankoya bırakıldı. Yeniden geçti dedektörden, yeniden sinyal... Allah Allah!. Ne vardı başka üstünde ki, bu zıkkım ses verip duruyordu? Acaba pantolunun fermuan mı madeniydi, baktı, değildi. Tekrar dedektör, tekrar sinyal.. Beşinci kez de dedektörden geçince mesele anlaşıldı: Kelamoğlu 'nun dişleri modern protezdi, yani maden ağztndaydı adamcağızın. Dişler çıkarıldı, detektör de sustuî.. HAYVANLAR tsmail Gülgeç ,k£ TARİHTE BUGUN Mümtaz Arıkan f334'TB BUGÜN, ALMAN ASKEIZ VE DEVLET ADAMI PAUL VON H/NDENBURG ÖL&Ü. BiRİNCİ DÜNyA SAVAŞI SlgASfNDA J?aS ORDUSUNU TANNENBBISS'OE BÜYÜK BİR YEMİLGİYE U&RAT/P ÜN YAP. Tt(19i4). KA&/M İ3i6 'DA, BAT/ CEPHESİN DE GENEL /CU&MAY BAŞKAN1 OLA&V< BAŞARlLARINA YENİLERİNİM7T/.SAVAŞTAN SONRA, 132STE ALMANyA CUMHURBAŞKANI SEÇİLDİ. 133Z'DE İKİNCİ tCEZ SEÇİLDİ. OSTELİK H/T ' LER1 DEN 6 MİLYON FA2L4 Oy ALARAK.AMA AYA// y/L/A/ SONUNDA HİTLER'İ 6A İ 2 Ağustos 1933 HINDENBURG Sanatevi ağustosta "403. Kilometre"yi sergileyecek 1321'PE BU6ÛN, ÜNLÜ TSNOR ENR/CO CARUSO, NAPOÜ'DE ÖLDÜ.$ARKI SÖYLERKEN G/&TL4ĞINDA MEYOANA G£LEA/ D/)MAf?r KOPMAS/ NEPEN//LE AMEgİKA'DA AMELİYAT EDİLEM CARUSO, DOĞDUĞU K&V7E, A/APOL/'yE G/7Af/Şr/..26 YA^ SfNOAYKEAJ MİLANO'DAKİ SCALA'DA SAHA/EYE Ç/KJ4/V TENOR, SONRA AMERİkÂYA GİDEREK METROPOLtT/iM OPERASMDA f92f'£ DESİN ÇALfŞM/ST/. PLAKLAK/yLA LİA/Ü DÜA/yAYA YAYfLAM C/)#üSO,BUML/)&/N SAr/SlNDAN ÇOK ZENGİN OLMUÇTU. 2 Ağustos Kâzım Paşa Hazretleri bayraklarla süslenmiş ve kordela ile bağlanmış olan kapının önüne gelerek ve "daha birçoklarmı açmak temennisile" diye kordelayı kesmiştir. Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzım Paşa Hazretleri merasimden sonra beşinci Yerli Mallar Sergisi hakkındaki intibalarını soran bir muharririmize demiştir ki: " Beşinci Yerli Mallar Sergisinde geçen senelere nispetle çok mühim terakki CARUSO 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Yerli tnallar sergisi dün merasimle açıldı Beşinci Yerli Mallar Sergisi dün öğleden sonra saat dörtte Galatasaray Lisesinde merasimle açılmıştır. Merasimde Büyük Millet Meclisi Kâzım Paşa Hazretlerile Hakkı Şinasi Paşa, mebuslarımızdan diğer birçok zevat ve ordu müfettişlerinden Fahrettin Paşa, lstanbul Valisi Muhittin, Vali Muavini Ali Rıza, Müddeiumumi Kenan, Polis Müdürü Fehmi, Beyoğlu Kaymakamı Sedat, Fatih Kaymakamı Haluk, Nemlizade Mithad ve Ticaret Odası erkânı, fabrikatör ve davetli bir çok güzide zevat bulunmuştur. Evvela, Deniz mızıkası İsüklâl Marşını çalmış, müteakiben Sanayi Birliği umumi kâtibi ve sergi komiseri Nazmi Nuri Bey büyük kapının önünde evvelce hazırlanan oparlörün önüne gelerek bir nutuk söylemiştir. Nazmi Nuri Beyin hazırun tarafından alkışlanan nutkundan sonra Meclis Reisi 19331983 farkları gördüm. En kısa bir zamanda bu tekamülün haddiazamiyi bulacağına kaniim. Bu münasebetle milli sanayi erbabımızı takdir ve halkımızın nazarı dikkatini celbederim. Sergi ve mallanmız tam manasile mükemmeldir." Davetli heyet paviyonları ziyaret ettikten sonra saat beş buçuğa doğru sergi umuma açılmıştır. Dün akşam gece yarısma kadar beşinci Yerli Mallar Sergisini binlerce kişi ziyaret etmiştir. Sergi 15 ağustosta kapanacaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear