24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet TAKVİM 18 Ağustos 1983 Imsak: 5.15 Guneş: 7.10 Öğle: 14.18 Sahibı: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecılik Turk Anonım Şırketi adına Nadir Madu • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Mudüru: Emine Uşaklıgil, Yaa tşlen Muduru: Okay Gonensin, • Yazı İşleri Mudur Yardımcısı: Ahmel Korulsan, Haber Merkezi Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yonetmenı: Ali Acar. tkindi: 18.07 Akşam: 21.04 Yatsv. 22.45 Temsüaler: ANKARA: Yalçın Doğan, İZMİR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmel Mercan, • Servıs Şeflerı: tstanbul Haberlerı: Selahallin Guler, Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekonomi: Osman Ulagav, Yurt Haberlerı: Barbaros Gençak, Kultür: Aydın Emeç, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yucelman, Araştırma: Şahin Alpay. Burolar: • Ankara: Konur Sokak No: 24/4 Yenişehır, Tel: 175825175866, ldare: 183335, • tzmir. Halu Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Ataturk Caddesi, T.H.K. İşhanı Kat 2/13, Tel: 1455019731 • Basan ve Yoyan: Cumhuriyel Matbaacıhk ve Gazetecılik T.A.Ş. Türk Ocagı Caa. 39/41, Cağaloğlu, Ist. PK: 246lst. Tel: 5209703 Telex: 22246 Basıldığı Yer YENI AS1R Gazete ve Matbaacılık Ltd.Ş. Mecidiyeköytst. SIK1 BİR EĞİTİM F. Almanya'nın Schvvaebisch Gmund kampında sonbahar taarnızuna hazırlanan nukleer silah aleyhtarları sıkı bir eğitimden geçiyor. Eğitimde beden hareketlerinden, çeşitli e>lem provalanna kadar birçok çalışma yapılıyor. POLİS GÖSTKRİCİ OYUNU Kampla en çok lekrarlanan oyunlardan biri de polis ve goslericiler arasında oynanan o>ıın. Bıı oyunda bir grup polis, digcr grup da gosterici oluyor. Bir olurma eylcminde polise nasıl davranılacağı oğreniliyor. Nükleer ftizelere karşı sonbahar hazırlığı Federal Almanya'nın çeşitli yerlerine dağılan 50 kadar "eğitim kampında" yüzlerce nükleer silah aleyhtarı, Amerikan nükleer Pershing füzelerinin yerleştirilmesini engellemek için "gösteri eğitimi" yapıyor. Dış Haberler Servisi Federal Almanya'nın güneyinde, kuçük bir kasaba olan SchwaebischGmünd yakınlarında bir kampta "protesto gösterisi eğitimi" yapılıyor. Nukleer silah aleyhtarı gruplar ulkeye önümüzdeki aralık ayından itibaren yerleştirilmesi öngörülen Amerikan Pershing fuzelerini engellemek için yoğun bir faaliyet içindeler. 1979 yılında imzalanan NATO plan, 572 nukleer Amerikan füzesinin Batı Avrupa'nın çeşitli ülkelerine yerleştirilmesini öngörüyordu. Bu plana gore 464 Cruise füzesi Italya, Hollanda, Belçika ve tngiltere'ye, 108 Pershing ise Federal Almanya'ya yerîeştirilecek. Federal Almanya'da nükleer Mİjplanma aleyhtarları ülkenin Yc>ıtli yerlerine dağılmış 50 "eğitim kampında" fuzelerin yerleştirilmesini onlemek için "sonbahar taamızuna" hazırlanıyorlar. Bu kamplarda çoğu üniversite öğrencisi olan yüzlerce kişi "çeşitli gösteri biçimleri" ve güvenlik kuvvetlerine nasıl direnecekleri konusunda eğitimden geçiyorlar. "Newsweek" dergisi muhabirlerinden Maks Westerman, geçtiğimiz günlerde SchvvaebischGmünd'deki kampa girerek bir süre eğitimlere katılmış. Muhabir kampta yaşadığı bir olayı şöyle anlatıyor: "Grubumuzun lideri herhangi bir sorun çıkmayacağını söylüyordu. Grubumuz 20 kişiydi ve bir de yanımızda iıç giinliik 'ölüm orucundan' zayıf duşenleri taşıyacak bir at bulunuyordu. Ellerimizi birleştirdik ve 'sessizlik çemberini' oluşturduk. ABO'nin Mutlangen fiize üssiine giden karayolunu kapatmıştık. Birden bir Amerikan askeri polis jipi belirdi ve çemberi yardı. Coplu bir MP (askeri polis) araçtan inerek bağırmaya başladı. 'Biz sizin yollannızı kesmiyoruz, siz bizimkini işgal ediyorsunuz' diye bağırdı, kızgın bir gösterici Amerikalıya karşılık verdi. Bağıran polis uzakta duran bir kamyonu çağırdı. Kamyon hızla yaklaştı, yolda oturan göstericiler ezilmemek için kendilerini kenara attılar. Eğitimde ilk günümüz böyle başlamıştı." "Newsweek" muhabiri, anlattığı olayın gerçek olduğunu ve göstericilerin ne gibi tehlikelerle karşılaşabileceklerini görebilmeleri için zaman zaman böyle "gerçek eğitimden" geçtiklerini belirtiyor. Muhabir, kampta 150 kişinin eğitildiğini ve yaşlannın 1630 arasında olduğunu belirtiyor. "Tanıdıklarımdan biri diyor muhabir, "16 yaşında lise öğrencisi bir kızdı, kampta bir de 30 yaşlannda eski bir rahip vardı. Ancak büyiik çoğunluğu üniversite öğrencisiydiler." Bu kamplara katılanlan eğitenler de yaklaşık aynı yaşlardalar. "Protesto egitimi" bir dizi oyundan ve tatbikattan oluşuyor. Bu çahşmaların amacı eylemin "uyum içinde yapılmasını sağlamak." Eğitime katılanlardan biri "birbirimizi iyi tanımak zorundayız" diyor. Kamptakilere "niye buradasınız" diye sorulduğunda farklı cevaplar alınıyor: Biri "Yol kapatma eylemine uygun olup olmadığımı öğrenmeye geldim" derken, bir başkası "polis saldırganlaşınca taş atmak istiyorum" diyor, "buraya bu eğilimimi bastırmaya geldim". Kamplarda guvenlik kuvvetleriyle mucadele konusunda da eğitim yapılıyor. Bu amaçla duzenlenen "oyunlardan" birinde, bir grup gosterici diğer bir grup ta "polis" oluyor. Göstericiler grubu, oturup eylemlerinin stratejisini uzun uzun tartışıyorlar. Her bir karar sert tartışmalardan sonra oybirliğiyie alınıyor. Nasıl oturulacağı, hangi şarkının söyleneceği, guvenlik kuvvetlerine karşı nasıl bir tavır ahnacağı ayrıntılanyla saptanıyor. askeri polisi "yoldan kaldınn bunları" diye bağırıyor. Göstericiler birbiri ardına zorla kaldırıhyor ve " h a p s e " atılıyorlar. Ancak sessiz başlayar, gosteri bir Muhabir, Schvvaebisch sure sonra şiddete donuşuyor. Gmünd kampında sahnelenen Araya giren bir "provakatör"ün bir oyunu şöyle anlatıyor: Bir polise tekme atmay<ı başlamasıygrup çadırların önundeki yola la,polis de sertleşiyor ve ellerinoturuyor ve "sessizlik çemberi" deki "kağıt coplarla" gostericioluşturuyor. Yoldan geçen ada lere vurmaya haşhyor. mı canlandıran biri "hepinizin işsiz olduğuna bahse girerim" Muhabirin anlattığı bu senardiye bağırıyor. Göstericiler ceyonun, onumuzdekı sonbaharda vap vermiyorlar. Ardından gusık sık tekrarlanması bekleniyor. venlik kuvvetlerı geliyor. EllerinAncak bu kez "gerçek göstericide kıvrılmış gazete kağıdından l e r " ve "gerçek polisler" arasında. coplar taşıyorlar. Bir Amerikan "Amaç: Füzelerden arınnuş, özgür bir Avrupa" Kültür Servisi Hollanda'nın Kiliselerarası Barış Konseyi Genel Sekreteri Mient Jan Faber, Batı Avrupa'daki antinükleer hareketin kilit adamlanndan biri. Kırk iki yaşındaki bu eski matematikçi, geçtiğimiz günlerde, Newsweek dergisinin Dış Haberler Şefi Tom Mathews, Paris muhabiri Ron Moreau ve özel muhabir Friso Endt ile bir söyleşi yaptı. Kendisine sorulan soruları yanıtlayan Faber, Batı Avrupa'daki antinükleer hareketin zayıf ve güçlü yanlarını dile getirirken, NATO'nun Pershing II ve Cruise füzelerinin yaygınlaştırılması Önerisine karşı nasıl bir strateji uygulanacağını açıkladı. EKİM,, GÖSTERİ VE YÜRÜYÜŞ AYIOLACAK SORU Barış hareketi bu sonbahar için neler planlıyor? YANIT özellikle ekim aymda Avrupa'da büyük miting ve yürüyüşler düzenlenecek. Federal Almanya'daki Yeşiller, nükleer bölgeleri abluka altına alabilir. îngiltere'de de benzer eylemlere girişilebilir. Ama Hollanda'da değil. Hollanda'daki barış hareketi, ülkedeki büyuk kurumlar, sendikalar, kiliseler ve siyasal partiler üstünde o kadar etkili ki, şimdiden hukümete yeterince baskı yapılabiliyor. Ayrıca biz Hollanda'da halkın yasalara aykırı eylem yapmasını yararlı bir yöntem olarak görmüyoruz. SORU Şiddet uygulanması olası mı? ANKARA (THA) Pasaport Yasası'nın bazı maddelerini değiştiren ve yeni maddeler ekleyen taslak çalışmaları Içişleri Bakanlığı tarafından sürdürülüyor. Taslağın netleşen maddelerine göre, pasaport polisine geniş yetkiler veriliyor. lçişleri Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, pasaport polisi gerekli görülen hallerde, şahısların pasaportlarını süresiz olarak incelemeye alabilecek. Bu inceleme için mahkeme kararı beklenmeyecek. Pasaport yasasında bulunan, "göçmen, vatandaşlık ve yabancılar" konulanyla ilgili bölümlerin ayrı bir yasa olarak hazırlanması ilke olarak benimsendi. Taslağın tartışılan maddelerinden olan "giimrük kapıları ile ilgili bölüm"e Gumrük ve Tekel Bakanlığı'nın muhalefet ettiği oğrenildi. tçişleri Bakanlığı uzmanlarının hazırladığı maddelere göre, gumrük kapılarında ilk sorumlu polis olacak. Hassas bölgeler dışındaki gumrük kapılannın tüm sorumluluğu Emniyet Genel Mudürlüğüne verilecek. Yetkililer, pasaport yasasını değiştiren taslağın önümüzdeki hafta içerisinde tamamlanarak Bakanlar Kurulu'na sevkedileceğini büdırdiler. Yeni pasaport Kanunu ile yapılacak deği^iklıklerin pasaport almak isteyen vatanda^lara bazı kolaylıklar getireceği belirtiliyor. Bu arada buyuk kentlerdeki pasaport şubelerinde işlemlerin bilgisayarlarla yapılacağı ve bu nedenle de vatandaşın pasaport almak için uzun sure kuyruklarda beklemeyeceği soyleniyor. Ilgililer, bilgisayar donanımı için lstanbuI,Anka;a ve Izmir gıbi buyuk kentlerde çalışmaların başladığını, Istanbul'da do Polis, pasaportları süresiz incelemeye alabilecek nanımın kısa sürede tamamlan. cağını belirttiler. İstanbul Emniyet Mudürluğü Pasaport Şubesi yetküileri, "bilgisayarlar devreye girince istenilen bilgiler kısa sürede elimize geçecek. Böylelikle günlerce dosya karıştırıp vakit kaybetmekten kurtulacağız » diyorlar. ADANA (Cumhuriyet Giiney llleri Biirosu) > Ülkemizde iskân edilecek 53 aileye mensup 376 Türk asıllı Afganlı göçmen dun uçakla Adana'ya getirildiler. Sovyetler Birliği'nin işgalinden sonra Afganistan'dan Pakistan'a sığınarak kendilerine aynlan mülteci kamplannda yaşayan Türk asıllı Afganlıları Karaçi havaalanından alan THY'ye ait DC9 tipi uçak, saat 18.15 sıralarıoda Adana'ya geldi. Türkmen, özbek ve Kazak ailelerine mensup 376 kişi, Adana havaalanında törenle karşılandı. Yaklaşık 2 yıldan bu yana Pakistan'da kamplarda kalan Türk asıllı Afganlı göçmenler uçakta sıkı bir sağlık denetiminden geçirildikten sonra indirildiler. Tokat, Urfa, Gaziantep, Hatay, Sivas, Kayseri, Kırşehir ve Diyarbakır'da iskân edilecek olan Afganlılar, dün 10 gün süreyle konuk edilecekleri Imam Hatip Lisesi ve Sadıka Sabanc öğrenci yurtlarma yerleştirildileı Göçmenlere, burada Kızılay tarafından giyecekler verildi ve üzerlerindeki elbiseleri, temizlik için devlet hastanesi ve doğumev çamaşırhanelerine gönderilmek üzere naylon torbalara doldurul du. 376 Afganlı göçmen Adana'da Jan Faber, "Ekim ayındaki gösterilerde Almanya'da ve İngiltere'de işler çok sertleşebilir, eylemlere Almanya''daki Sosyal Demokratlar da katdırsa gosteriler sakin geçer" YANIT Bu biraz da işe karışan kuruluşların tutumuna bağlı, ama Almanya'da ve Îngiltere'de işler çok sertleşebilir, hatta şiddet bile doğabilir. Eğer eylemlere Federal Almanya'daki SosyalDemokratlar da katılırsa, gosteriler daha sakin geçer. Ama protesto yalnızca Yeşillerden, soldan gelirse, işte o zaman sert çatışmalarbekleyin. Ingiltere'ye gelince, orada Thatcher guçlu, lşçi Partisi zayıf. Bu yuzden, barış hareketi guçluklerle karşı karşıya. Ingilizler sıkı bir çatışma olacağı, birçok kişinin tutuklanıp bir sure içeri atılacağı kanısında. Ama füzelerin yaygınlaştırılması sürecek. SORU Peki, değişik iilkelerdeki durumlar arasında nasıl bir bağ var? YANIT Federal Almanya can alıcı önem taşıyor. Başbakan da barış hareketi içinde yer alan birçok kişi, başarılı olamayacağımızı, fuzelerin yaygınlaştırılacağını duşunuyor. Hollanda ıse farklı. Hollanda hükümeti, halkın büyuk çoğunluğunun yaygınlaştırmaya karşı olduğunu biliyor. Hollanda Hıristiyan Demokrat Partiden ve çeşitli kılise gruplarından birçok kişi, Hollanda'da fuzelerin hiçbir biçimde yaygınlaştınlmayacağı kanısında. Ama yaygınlaştırma olursa, Hıristiyan Demokratlar önumuzdeki seçimlerde yara alır. GÜÇLÜ ASKERİ NEDENLER YOK Jon Faber Helmut Kohl'un ne duşunduğunu bilmiyoruz. Almanlar, fuzeleri kabul eden tek ulke olmak istemiyorlar. Bizım hukumetimiz, yaptığı açıklamada, fuzelerin yaygınlaştırılmasına ilişkin kesin kararını gelecek yılın haziran ayına kadar vermeyeceğıni açıkladı. Dolayısıyla, Almanya'da bu konuda Hollanda'nın desteğine dayanamaz. Belki de, daha fazla goruşmelerde bulunulabilmesi için, fuzelerin yaygınlaştırılması bir sure ertelenecektir. Belçikalılar sanırım yaygınlaştırmayı benimseyecek. Ama Italya, yaygınlaştırmanın guçlukle karşılaşmadan gerçekleşeceği tek ulke olabilir. SORU Amerikahlar ve Sovyetler, Cenevre'de hiç de esnek göninmüyor. Sizin protestolarınız bir şey degiştirebilir mi? YANIT Federal Almanya'SORU ABD ve SSCB'nin fiizelerine ilişkin savlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? YANIT NATO yetkilileriyle surekli goruşuyoruz. Bize, fuzelerin yaygınlaştırılmasının siyasal nedenlerden oturu zorunlu olduğunu, bunun guçlu askeri nedenleri bulunmadığını, NATO'nun guçlu olduğunu ve ittıfakın sağlam olduğunu gostermesi gerektiğinı söyluyorlar. Sovyet yetkililerden edindiğim izlenim ise, çok ileri gittiklerini hissediyorlar, geri adım atmak istiyorlar, ama atamıyorlar. Çunku bir super devletin her zaman guçlu görunmesi, en kuçuk bir zaaf belirtısi gostermemesı gerektiğine inanıyorlar. Her iki taraf da kuvvet politikasının kıskacına yakalanmış durumda. SORU Sizce, Avrupa'daki fiize sorununun ideal çozumü nedir? YANIT Nukleer silahlar konusunda ozgur bir Avrupa için çalışmalıyız. Bu bir zorunluluktur. Kanımca, atılacak ilk adımlardan biri, NATO füzelerinin Avrupa'da yaygınlaştırılmasına son verilmesi olmalıdır. Buna uygun olarak, Sovyet tarafında da bir azaltmaya gidilmelidir. Sovyetler şu andaki fuze sayısını olduğu gıbi koruyamaz. Onlar da azaltmalı. SORU Ama, "nükleer silahlardan arındırılmış" bir bölgenin yaratılması, Batı Avrupa'nın Finlandiyalaştırılmasına >ol açmaz mı? YANIT Bence bunun asıl bedeli Batı tarafından değil, Sovyetler Birhği tarafından odenir. Çunku Batı ulkelerinde guçlu bir toplumsal istikrar var. Nukleer silahlar konusunda ozgur bir Avrupa, nukleer silahları olmayan bir Avrupa'dan ote bir şeydir. Detantın şansı olduğu bir Avrupa'dır. Bu da, Doğu ve Batı sınırları arasında duşuncelerin ve insanların daha fazla gidip gelebilmesi demektir. Dolayısıyla, Finlandiyalaşmadan söz edeceksenız Doğu Avrupa'nın ve Varşova Paktı'nın Finlandiyalaştırılmasından soz etmeniz gerekir. Bu konuda Avrupalıların avantajlarının dezavantajlarından çok daha fazla olduğu kanısındayım. Birtakım riskler var kuşkusuz. Ama nukleer silahsızlanma ve detant bir arada tartışılmalıdır. Detantın geliştirilmesı, nukleer silahlara duyulan gereksinmeyi ortadan kaldınr. PARIS'ten MEHMET ALTAN Bir Yaz Sabahı Paris Fransa'nın ve belkı de Avrupa'nın başkenti olan Parıs'in ço göze batan cadde ve sokakları kadar, bir de 350 metro istas yonundan oluşan yeraltı dünyası vardır. Bir yaz sabahı, bu metro ıstasyonlarından birinden, yürüye bir merdıvenle yeryüzüne doğru yavaş yavaş yükselirkenjl! önce, gökyüzüne "avare bir şair" tarafından çizilmiş izlen mını yaratan bulutları, sonra yeryüzündeki binlerce çatı ar; sında hemen seçilebilen Paris'in çatılarını görürsünüz. Örneğin, Luxembourg metrosunda inmişsenız, yürüyen me diven sizı fıskıye ve çıçeklerle bezenmiş Edmond Rostand Me danı'na ulaştıracaktır. Tıpık Paris çatıları, şiirimsi bulutlar v çıçeklerle çevrilı bu alan, ayrıca Fransa'nın kendi yaratıcılaı na vefasının da bir simgesidir. Sağ muhalefetin gıttikçe artan bir dozda uyguladığı "gerili, politikasına", kendını bütün özel yaşamlarda duyuran ekonı mik krıze boş vererek rasgele bir sokağa sapar, bu Paris s bahında amaçsız bir yürüyüşe koyulursunuz. Sokak kenarlarında kendısını hissettirmekten kaçınırmış ç bı duran iddiasız ağaçlar arasında ılerlerken, metronun rut betlı serınlığını, yazın şımdilik rahatsız etmıyen sıcağı almışt Paris'in kendini yalnız hisseden ihtiyar kadınları sabahın i ken saatlerinde başlattıkları alışveriş işini çoktan bitirmişlerd Yaşlılar için sabah alışverişi, alışveriş kavramının ötesinc bir sosyal ihtıyaçtır. Fransa'da ev gezmeleri ve Türkiye'dekı "s bah kahveleri" pek âdetten değildir. Bu nedenle, yaşlı hantt ların sabah alışverişi, bir ölçüde insanın insana olan ihtiyacı ayaküstü laflamalarla gıdermeğe yarar. Rastladığınız, özenli fakat iddiasız gıyımli orta yaşın epey Ü2 rındekı beyler ıse, emeklıliğe henüz pek alışamamış eski rr murlardır. Hiç olmazsa öğle yemeğine kadar, dtşarlarda do şarak, "ışlevsiz yaşama" duygusundan uzaklaşms denemektedirler. Sokak aralarına serpiştirilmiş okul avluları ise güneşin ılıl ğıyla okşanmaktadır. Okullar tatil olduğundan, cıvıltılı çoc seslerinin yerini "öğrencisiz okul avlularının" hüzünlü sessi; ğı almıştır. Aslında Paris turistlerle sarılıdır. Ama onlar, Paris'in d\i kentlere benziyen yüzlerinden ziyade Arc de Triomphe, Eifî Pantheon gıbi tarihı anıtlara üşüşmüşlerdir. Kısa şortları, fotoğraf makineleriyle yaşayan bir kentten yade, uzaklarda kalmış "toplumsal anı" semboller yeğlemışlerdir. Bahçeler ve parklar ise her çeşit ınsanla doludur. Yeryü nün en masum canlıları çocuklar, park ve bahçelerin neşt dir. Tabıi güneşle beraber üstü başı fora ederek "erotik" p larla yanmağa çalışan kızlar ve genç anneler de sizin için > lenceli bir seyirlik olabilir. Hepsi de, şehirlerin ciğerleri o parklan, kendi ciğerlerine yapıştırarak güneşli temiz hav soluklamaktadırlar. İlk başta rahatsız etmeyen bu yaz güneşinden bir süre s ra bunalıp loş ve serin bir yer ararsanız, kıliselerden birine rin. Orda zamanla birlikte mevsımler de pek farkedilmez. He de kutsal bir resimde donmuş gıbıdir. Şansınız yaver gitmiı Bach'ın orgla çalınan dınsel müziği de bu geçici duraklar nıza eşlık eder. Az önceki erotik pozlarda güneşlenen han lar ıçın aklımzdan kötü şeyler geçmişse burda günâh çıke bilırsıniz. Kuşkusuz, kılise papazı sizi anlayışla karşılayacal Eğer vaktinız daha varsa, bir kahveye girip oturun. Yaşar güne daha çok tanık olun. Ya da, karnınız acıktıysa, bir ye re girip bu sade, ama yaşama kıvancıyla yüklü Paris sabah Fransız mutfağının yemekleriyle taçlandırın. Unutmayın ki, etrafı saran sosyal ve ekonomik gelişmı uzayıp gidecek, ancak yarın, sjzin gerı kalan ömrünüzür günü olacaktır. Kaddaji "Kızıl un peşinde 9.. Dış Haberler Servisi Libya Miglerine karşı savaşmak için Çad ordusuna otuz kadar uçaksavar silahı vermekle ABD hukümeti bir tehlikeyi göze aldı. Hissene Habre kuvvetlerinin boz guna uğraması halinde, urkütucü bir etkinüği olan bu silahlar Libyahların eline geçebilir ve Kaddafi'nin desteklediği, dünyanın dört köşesine yayılmış terör grupları tarafından kullanılabilir. Başta Israil olmak üzere, Batılı hükümetlerin bir çoğunu en fazla ürkuten şey bu. "Red Eye" ya da "Kızıl Göz" adlı bu roketatar, teröristlerin sevdikleri silahların başında geliyor. Bir kere küçük (boyu 1,20 metre, namlusu 7 santim çapında) ve tek kişi tarafından rahatlıkla taşınabiliyor. Ayrıca da, kızılötesi güdumlü olduğu için 3 kilometreden bir uçağı rahatlıkla vurabiliyor. Libya hükümeti, yıllardır bu silahı elde etmek için uğraşıyor. Daha 1976 yılında, iki eski CİA ajanı olan Edwin VVilson ve Frank Terpil, El Al uçaklarını düşurmek için bu silahlan edinmeye çalışan Kaddafi hesabına "Red Eye" satın almaya Sendikalar ve tammda çahşanlarla ilgili tasarılar DM'de kabul edildi nam ve hesabına çahşanların sigortalanmasını öngören yasa tasarısı da DM'de kabul edildi. Uygulama en geç 7 yıl içinde tum Tarımda kendi hesabına çalışanlar bütün bölgelerde bölgelerde tamamlanacak. Tasanyla kendi hesabına ta7 yıl içinde sigortalanacak. 22 yaşını doldurmuş er rımsal faaliyette bulunanlarla keklerle, 22 yaşında ve "aile reisi" durumunda olan bunların eş, çocuk, anne ve babalannın malulluk, yaşlılık vc kadınlar yasa kapsamına alındı. ölüm haılerinde sigorta yardımANKARA (Cumhuriyet Biı da sozlerine ekledi. larından yararlanmaları amaçlarosu) Sendikalar Yasası'nda Tasarı uyarınca şube genel kunıyor. Herhangi bir işverene ve değişiklik yapan tasarı ile tarım rullanna katılacak delege üyeler sosyal guvenlik kuruluna bağlı da kendi hesabına çahşanların si tarafından serbest, eşit, gizli oy, olmaksızın zirai faaliyette bulugortalanmasını ongoren yasa ta açık sayım ve dokum esasına, nan 22 yaşını doldurmuş erkeksarısı DM'de kabul edildi. sendika tuzuğundeki hükümlere lerle 22 yaşını doldurmuş olup göre seçilecek. SENDİKALAR TASARISI da aile reisi durumundaki kadınTasarı ile, genel kurullara kalar sigortalı sayılacak. Bu yasa Yeni Sendikalar Tasarısı ile tılacak üye veya delegeleri belirhükumlerinin öncelikle uygulaşube genel kurullanna katılacak leyen listelerin, o yer seçim kurunacağı bölgeler Bakanlar Kurunelegelerin seçiminın yargı gölu başkanı olan hakim dışında lu'nca belirlenecek. Tarım kesizetimindeyapılmayacağı hükme mahalli mulki amire verilmesi de minde kendi hesaplarına çalışanbağlandı. Bu arada kimya işkoöngörülüyor. lar içir. öngörülen sosyal guvenlu, petrol ve lastik işkoluyla birleştirilirken banka ve sigorta işlik hizmetleri Bağkur tarafından Yasada yapılan bir başka dukolu tek bir işkolu biçiminde duuygulanacak. zenleme ile de sendika ve konfezenlendi. Tasarı üzerinde konuTasanya göre sigortahlara derasyonların yonetim organlaşan Mustafa Alpdündar, "Yasarına seçilebilmek için en az 10 malulluk, yaşlılık ve ölum aylının uygulamaya başlanılamadan ğı bağlanacak. Sigortalılardan yıl, şube yönetim kurulunun oruygulanmaz duruma geldiğini" çalışma gücünun en az 3'de ganlarına seçilebilmek için sensöyledi. Sendikalar Yasası'nın 2'sini yitiren,en az 5 tam yıl sidikanın kurulu bulunduğu işkoMilli Guvenlik Konseyi'nin çıgorta primi ödeyenlere gösterge lunda en az bir yıl bilfiil çalışma kardığını belirten Alpdündar, tablosuna göre en son ödediği koşulu da Öngörülüyor. "Ama yasayı MGK'nın hazırlaprime esas göstergenin katsayıyTasarının Milli Guvenlik Kondığını söylemek miimkün değilla çarpımının yüzde 70'i oranınseyi'nde de öncelikle görüşülerek dir. Çalışma Bakanı da aynı enda malulluk aylığı bağlanacak. yayınlanması bekleniyor. dişeleri bizimle paylaşmışür" deKadınlarda 50»erkeklerde 55 di. Alpdündar aceleye getirilen TARIMDA ÇALIŞANLAR yaşını dolduran ve en az 25 yıl çalışmaların üç ay sonra yasanın SİGORTALANIYOR prim ödemiş olanlara ise yaşlılık değiştirilmesine neden olduğunu öte yandan tarımda kendi aylığı bağlanacak. Sendikalar Yasası'nda yapılan değişiklikle kimya, petrol ve lastik işkolları birleştirildi. Mustafa Alpdündar: "Yasa uygulanamaz duruma geldi" dedi. ETKİLt BtR SİLAH "Red Eye" adı verilen bu küçük roketatarlar 3 kilometreden bir uçağı rahatlıkla vurabiliyor. kalkışmışlardı. Kısa süre önce de, 8 temmuzda, İRA hesabına yaklaşık 240 milyon liralık silah almaya çalışan üç lrlandalı ABD'de hapis cezasına çarptırıldılar. Bu silahlar arasında, Kuzey İrlanda'da Ingiliz helikopterlerini düşürmekte kullanılacak olan "Red Eye'Marvardı. İRA'ya mali desteğin Libya'dan geldiğiyse bilinen bir başka gerçek. Ama ABD yetküileri bu konuda kendilerine guveniyorlar. Bugüne dek otuz binden fazla "Red E y e " yapıldığı halde "şimdiye kadar hiçbiri kötii elJere düşmedi" diyor ABD ordusunun bir sözcüsü. TAN ORAL yıllık izne çıktığın dan karikatürlerl bir siln yayınlanmayacaktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear