24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4HURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 4 TEMMUZ 1983 UMHURIYET SORDU BULENT ERKMEN YANITLADI BÜLENT ERKMEN 1947 yılmda doğdu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin Grafik Bölümü'nü bitirdi. Amblem, Logotype, afiş, kitap kapağı, broşür, pul, takvim, ambalaj, resimleme, sureli yayınkitapansiklopedigazete sayfa düzeni, duvar panosu, sergileme tasarımı, çevre grafiğı, basın ve TV reklamı konulannda profesyonel işler üretti. Yapıtları yurt dışı sergilerde sergilendi, uluslararası yaymlarda yayımlandı. Çeşitli odulter kazandı. M.S.O Guzel Sanatlar Fakültesı Grafik Sanatlar Birimt'nde sürdürdüğü öğretim gorevliliğinin yamsıra bir reklam ajansmm da sanat yönetmenliğinı yürütuyor. güzel gösterme süsleme endişesi var. Yalnız gazete tasanmında, çok hassas bir nokta vardır. Göze hoş gelen bir şey yapayım, lüks yapayım derken birden bire gazete pasakh bir gazete olabilir. Şunu da belirtmek isterim, pasakh bir grafik düzeni, içerik olarak da pasakh bir gazeteciliği getirir. StRMEN Yani durumu, güzel görüneyim derken, gereğinden fazla boyanıp güliınç olan kenarın dilberine benzetebilir miyiz? ERKMEN Tabii. Ona benzetebilirsiniz, giderek güzellik kraliçesi seçilen geri zekâlı bir kadına benzetebilirsiniz. Yani insan, kafa yapısının, kişiliğinin, formasyonunun güzelliğini bulabilmeli. Yani gazetede amaç şu olmalr. Amaç iyi bir başlık değildir. Amaç iyi bir kaligrafi, iyi bir bant değildir. Amacımız iyi bir gazetedir. Genellikle bizim gazetelerde ayrıntıda atraksiyon yakalama adına bütün gazete pasaklı bir hale geliyor. StRMEN Sayın Erkmen, siz Cumhuriyet'in yeni şeklinin öncüsii, tasanmcısısınız, bu gerçekler ışıgında Cumhuriyet'in yeni şeklini tasarlarken konuya nasıl yaklaştınız? ERKMEN Birinci ilke ki bizim için çok önemliydi. Cumhuriyet'i değiştirmeden değiştirmekti. Saptanan ana ilke Cumhuriyet'i değiştirmeden yenileştirmekti. Bakın şimdi elimizdeki gazeteye, her yanına dokunuldu. Ama, bıinu yaparken amaç yeni bir gazete yaratmak değil, olanı koruyarak yenileştirmekti. İkincisi "ciddi gazete" denen bir k'avram vardır. Cumhuriyet ile ciddi gazete kavramları yanyana kullanüır genellikle. Hem Cumhuriyet'in özelliklerini korumak, hem de ciddi gazete niteliğini sürdurmek gerekiyordu. Bir boyamak ve altını çizmek gerekli değildir. Bir şeyi göstermenin çok daha ince yollan vardır. Daha iyi göstermenin de ince yolları vardır. Herhangi bir gazeteyi aldığımız zaman herşey karışık ve büyük olduğu için herhangi bir şeyi gösterebilmek için daha da büyuk kullanmak zorunluğu doğuyor. Mesela Cumhuriyet'te çok ufak bir farklılık, bir haberi ya da gösterilmek istenen şeyi hemen öne çıkarmaya yetiyor. Çünkü bu sayfa düzeninde herşeyin belirli bir uyum içinde olmasına özen gösteriliyor. Karmaşa içinde birşeyi göstermek isterseniz, doğalhkla abartmalı bir yol tutmak zorunluğu doğuyor. StRMEN Sayın Erkmen, bütün bu düzenleme sırasında gazetenin boyu da ufaldı. ERKMEN Daha da ufalacak. Ancak şunu belirtmek isterim. Bu ufalma yazıların kapladığı yüzeyin ufalması sonucunu getirmiyor. StRMEN Sayın Erkmen isterseniz, somut olarak değişiklikleri ele alalım: Örneğin, ikinci sayfadaki yazılara bakalım: Gazetenin sürekli koşe yazarlan dısındaki yazarların yazılan yayınlanıyor. Eskiden ikinci sayfanın usl makalesi bir çizgi ile ayrılırdı alttaki yazılardan o kalkmış, sonra bu yazarların imzaları kenara alınmış fazla görunmüyor. Bunlar sayfa duzeniyle ilgili ileri sürulen eleştiriler. Siz ne diyorsunuz bu konuda? ERKMEN Efendim gazetedeki farklı mesajları, birbirlerinden farklı özellikler taşıyan yazıları kalın çizgilerle, yani bu farklıdır diyerek ayırmak yerine, her bir yazının yapısal ozelliklerindeki farklılıklarla ayırma yolunu tuttuk. Yani ilk baktığımız zaman göz, düşünmeden, yapısal farkhlıklar nedeniyle, ayrıları görebilmeli, bunu verebildik sanıyorum. Mesela üçuncu sayfada, 'özetle' değindiğimiz bölümle, sağdaki sutun yazısmın ayrılığının belirtilmesine çalışıldı. Ve her sayfanın da, o sayfayı oluşturan mesajların ozelliği nedeniyle farklı özellikleri olması da doğaldır. Şimdi ikinci sayfada dört özellik var. Sayfanın solunda Oktay Akbal, sağında Ilhan Selçuk var. Sol yukarda bir inceleme yazısı, ortada hergün değişen konuları içeren, daha kısa ve hareketli yazılardan oluşan bölüm altta da küçük ilanlar. Şimdi soldaki ve sağdaki sütunları ayırıyoruz. Ortada kısa mesajlardan oluşan bölümü de soldan blok sağdan serbest olmasıyla ve siyah italik dizilmesiyle olduğu gibi ayrılan bir yapı düşünüldu. Sol yukarda ise genellikle düz ve uzun metinlerden oluşan yani resimsiz ve çlzgisiz metinlerden oluşan bir yapı var. Doğrusu bu yazılar bizi, grafik olarak zorladı. İkinci sayfanın biraz tedirgin etmesi, bu sayfayı oluşturan yazıların resimsiz ve çizgisiz olması altta da beyaz olan küçük ilanların girmesinden oluşan özelliğindendir. Grafik sanatı bir süsleme değil, haberleşmenin bir parçasidır ALİ SİRMEN Sayın Bülent Erkmen, son yıllarda Türk toplutunda grafik grafiker sozcukleri çok kullanılıyor. Ama, grafikeri, rafiğin ne oldugunu sorsak, doğru dürüst tanımını verecek kişi çok z sanırını. Nedir grafiker? BÜLENT ERKMEN İslerseniz, grafikerden önce, grafik neliri ele alalım. Grafik sanatlar, bilgi iletmek, basılmak, kitle iletiim araçlannda kullanılmak amacıyla hazırlanan yazı, çizgi, resime ve bunların duzenlemeleriyle ilgili tasarımları kapsar. Yani, gra"iğin ozunde bir bilgi, bir mesaj üretmek vardır. Bunun için de elinizde uç tane ana eleman vardır: Yazı, çizgi, resim ve bu üçunun iuzenlemesi vardır. Bunların dışında da basılı olma ozelliği vardır. Bu çok onemlidir grafik sanatlarda orijinal yoktur. SİRMEN Sayın Erkmen, yani grafik sanatlar, tıpkı mimarlık gibi, öbür plastik sanatlara ya da tüm sanatlara oranla, işlevsel yönü agır basan bir sanat oluyor diyebilir miyiz? ERKMEN Evet. SİRMEN Sayın Erkmen, grafik sanatın bir çok alanında çalıştınız. Bu arada son zamanlarda gazete grafiğiyle uğraştınız bu IIgi neden kaynaklanıyor? ERKMEN Doğrusunu isterseniz, profesyonel bir grafik sanatçısı meraklarını genellikle, kendisine yöneltilen taleplerden çıkartır. O nedenle son ilginin nedeni de son talebin bu alanda olmasıdır. Bir grafik sanatçısı kendi alanına giren, yani grafik sanatının kapsamına giren herşeyle ilgilenmelidir. Bana göre, iyı bir afiş grafikçisi, ya da iyı bir kitap kapağı grafikçisi yoktur. Grafik sanatçısı hepsini iyi yapmak zorunda. Gerçekte grafik sanatının tum dallarında soruna yaklaşım biçimi ve yöntemler aynıdır. Ama çıkış biçimimiz konuya ozgu farkhlıklar taşıyabilir. SİRMEN Bir grafik sanatçısı olarak, grafik açısından Türk Basınını nasıl buluyorsunuz ? ERKMEN Türkiye'de grafik konulannı içeren alanlarda ilginç bir yanhşlık yapılıyor. Bir endişe, bir çaba var. Birşeyler yapma, ilent Erkmen (sağda) Ali Sirmen'le Cumhuriyet'in yeni grafik düzenlemesi üzerine konuşuyor.. "Profesyonel bir grafik sanatçısı meraklarını genellikle kendisine yöneltilen taleplerden çıkartır. O nedenle son ilginin nedeni de son talebin bu alanda olmastdır." ciddi gazete tasarımı nasıl olmahydı? Bir gazete yazı çizgi ve resimden oîuşuyor. Burada şu noktayı vurgulamak istiyorum: Bir gazetenin sayfa düzeni, onun ambalajı, vitrini değil, gazetenin bir parçasıdır. Vazgeçilmez bir parça&ıdır sayfa düzeni gazetenin, giderek kendisidir diyebiliriz. Işte biz de bu noktadan hareket ettik ve Cumhuriyet'in teknik malzeme imkânları ve eletnanlannın yapısmı ele aldılic. Bu açıdan ilk taslak çok az da olsa değişti. Mesela bazı çizgi anlayışlarım getiriyorduk. Ancak, gazetenin elemanlarının ofsetle ahşmalarının zorlukları, Türk basınmdaki sayfa düzeninin özelliklerini gözönünde tuttuk. Çünk,ü mesela, rapido tutan bir pikajcı yok Türkiye'de, ilk defa Cumhuriyet'te bir kişi var. Işte bu özellikler gözönünde tutuldu ve ilk taslak buna uyarlandı. SİRMEN Peki Sayın Erkmen, ciddi gazete dediniz, ciddi gazetenin görünümttnün özellikleri nelerdir? ERKMEN Efendim, mesela standart yazı karakteri seçilir. Bir ana yazı karakteri saptadık. Bu kendi içinde değişik biçimlerde uygulandı. Bizim başhklarda ve iç metinlerde iki karakterimiz var. Birincisi tüm haberlerin yazıldığı Times dediğimiz karakter. İkincisi Hellios Condens dediğimiz karakter. İkincisi başhklarda iki karekter var birincisi Bodoni, ikincisi Hellios Bold dediğimiz karakter. Bu farkhlıklar mesajlardaki farkhhklarla doğrudan ilgili. Başka gazetelerde hem karakterler çok değişik, hem de büyüklükler çok değişik oluyor. Aslında bu özellik nereden geliyor derseniz, derim ki bu bir gelişmişlik ve kültür sorunudur. Bir şeyi göstermek için illa "Birinci ilke, Cumhuriyet'i değiştirmeden değiştirmekti. Saptanan ana ilke Cumhuriyet'i değiştirmeden yenilemekti" EYET/HAYIR OKTAY AKBAL Halk otobüsleri ve öneriler Özel halk otobüslerinin tETT otobüslerinin îşini paylaşarak ulaşım sorunumuzu az da olsa bir ölçüde hafiflettiğini görüyor ve bunu sağlayanlara teşekkür ediyoruz. Ancak, iki çeşit otobüsün doluluk oranı karşılaştırılınca, büyük bir dengesizlik bulunduğu da ortada. Belediyenin otobüsleri çok dolu, özel halk otobüsleri ise oldukça sıkıntısız, yolculuk edebilecek dolulukta. Çünkü, aybaşmda belirli bir tutan otobüs yolculuğu için ayırarak mavi kart satın alanlar mavi otobüse binmekten haklı olarak kaçınıyorlar. Bir kısım İstanbullu da hem mavi kartı satın alıyor, hem de minibüse, beş kişilik dolmuşa, hatta taksive oara vermek zorunda Af, güncel sorundur... Cezaevlerinden gelen mektuplar günden güne artıyor. Yurdun dört bir yanındaki mahkum okurlar sürekli yakınmalarda bulunuyorlar. Bir yerde zorunlu giysi giymeleri için gençlerin tüm giysileri ellerinden alınmış. Kimi yerde kitap okumak yasak, hatta bazı gazeteler sakıncalı. Kimi yerde ailelerle görüşebilmek bir sorun. Dert pek çok!.. En başta gelen özlem, istek; elbette ki 'af sorunudur. Yeni bir Anayasa yapıldı. Demokratik yaşama geçme kararı alındı, partiler kuruluyor, 6 Kasım'da genel seçimlerin yapılacağı açıkİandı. Türkiye'nin, bir dönemeç yerinde genel bir af, ya da 'kısmî' bir bağışlama evresine girmiş sayılması gerekmez mi? diye soruyorlar. Sık sık anneler, babalar, kardeşler, yakınlar geliyor gazeteye; 'af için imza toplayanlar; 'idam' cezalarının kaldırılmasının 'insanca' bir davranış olacağını ileri sürenler... Hepsi hepsi var. Resmi açıklamalardan biliyoruz; bugün Türkiye'deki bütün cezaevleri, tutukevleri tıklım tıklım doludur. Yeni yeni cezaevlerinin açılacağı da resmi ağızlardan söyleniyor. Her yerde ceza ve tutukevleri hızlı biçimde yapılmakta!.. Bunun sonu nereye varacak? Hiç değilse belirli bir sınıra kadarki cezalarda örneğin bir yıllık bir indirme yapılsa, böylelikle 'idam' cezaları da 'müebbet'e döner, sayısız idam cezaları uygulanmaz, Türkiye'de bağışlama, hoşgörme, anlayış döneminin açıldığı dosta düşmana gösterilmiş olur. Bu 'af, koşullu da yapılabilir, afla özgürlüğe kavuşan kişi, önümüzdeki beş yıl içınde yeni bir suç işleyecek olursa eski cezasını da çeker... Son günlerde ceza ve tutukevlerindeki yurttaşlardan, onların ailelerinden gelen mektuplar böyle dileklerle dolup taşıyor. Balzac'ın bir sözü vardır: "Umudun en güçlü olduğu yer hapishanedir". Hapisteki kişi için tek aydınlık, tek hayal, tek düş, "af'tır. Denecek ki, Türkiye'de 'af olgusu çok sık ve yanlış uygulandı, beklenen yarar sağlanmadı, hatta bundan zarar bile geldi. Ben, bu görüşe katılmıyorum. 12 Mart'taki suçlulardan afla özgürlüğe kavuşanların kaçı 12 Eylül'den sonra 'suçlu' olarak yeniden adalet önüne çıkarılmıştır? Bu sayının önemli bir oran tutacağmı sanmam. 1974 genel affıyle özgürlüğe kavuşan insanların, özellikle gençlerin büyük bölümü bir daha 'suç' çizgisine gelmemişlerdir; kendi alanlarında yaşam kavgasına girişerek yaşamlannı sürdürmüşlerdir ve sürdürmektedirler. Belli sayıyı aşmayan 'istisna'lar 'kaide'yi bozamaz. Hapisligin pek çok kötü yani vardır. Kim ister özgürlüğünden olmayı? Stendhal bir kahramanına şu sözü söyletir: "Hapisliğin en kötü yani kapını kendi elinle kapatamamaktır.". İstediğin zaman kapını kapatabilmek, pencere açabilmek, kalkıp dolaşmak, sokağa çıkmak, kitap okumak, bir dostla konuşmak, sevdiğini görmek, istediğin uğraşa kendini vermek... Hiçbiri yoktur mahpusluktal.. Zor sanattır gerçekten mahpusluk! Bunu çeken bilir. Bir kez mahpusa düşen kişi bir daha oraya dönmemek için yaşam biçimini ister istemez değiştırmek, kendine, davranışına yeni bir anlam ve yön vermek zorunda kalacaktır. Bu, kaçınılmaz bir gerçektir. Türkiye'de çoğulcu demokrasiye yeniden giriyoruz. Daha tam istenen 'demokratik' düzeni kurmuş değiliz. Türlü önlemler, kısıntılar, zorluklar sürüyor. Ama hedef 'demokrasi'dir, Anayasa çizgisinde özgür bir toplum yaratmaktır. Bu amaca hapishaneleri tıklım tıklım dolu bir toplumla; durmadan yeni cezaevleri yaptırarak varabilir miyiz? Buna olanak var mı? Ancak, sevgiyle, anlayışla, dostlukla, güven uyandırarak, barış havası yaratarak kanayan yaraları iyileştirmek ortadan kaldırmak mümkün olabilir. StRMEN Peki efendim. Mesela sol üst köşedeki yazıların altındaki çizgiyi ve imzaların altındaki çizgiyi neden kaldırdınız? ERKMEN Bakın yazının altında çizgi var. Alttaki yazının üst toplatıhr. Orneğin Türk Hava harcanarak yapılan otogar kalıyor. Bu nedenle, şu çizgisi var. Bunun yanısıra bi de üst yazıya alt çizgi koymak gerekönerilerin gözönüne alınmasım Kurumu, Kızılay veya Çocuk yıkılmak üzere. Perişanhk siz. Bakın biz butün çizgileri gerekirse koyuyoruz, butün ayırtmları içerisinde yüzüyor. Yağmurlu gerekirse yapıyoruz. Hiç bir şeyi fazla yapmamaya gereksiz olanlaEsirgeme Kurumu gibi. Bu rica ediyoruz: günlerde neredeyse akan rı koyrnamaya özen gösteriyoruz. İmzaların altındaki çizgiye gelinçok sevdiğimiz ve inanarak Mavi kartlar eskisi gibi tavanın altında dikilecek yer ce: O çizginin fonksiyonunu tespit etmek lazım. 12 punto bir yazıyardım yaptığımız hayır hazırlansm. nın altındaki çizgi ne işe yarıyor? Bu yazıdaki mesajın ve bilginin Bunun yambaşında onun iki kurumlan şöyle yapsalar daha bulamazsımz. Çöpleri, izmaritleri atmak için bir kutu verilmesinde bir katkısı var mı? Biz olmadığına inandık ve o yüzkatı fiyata ikinci çeşit bir kart iyi olmaz mı? Örneğin bir dahi yok. Otogann uzak den kaldırdık. banka adı verseler ve bir de çıkarılarak, bunun her iki köşelerine küften hesap numarası. Bunu da çeşit otobüste geçerli Bu gazete bir tür damıtılmış gazetedir. An bir gazetedir. Yahn farkedilemeyen ezikbüzük TRT'de biriki kez bir gazetedir. tlkellik ile yahnhk arasında çok hassas bir denge varkılınması, duyursalar. Dileyen vatandaş tenekeler konulmuş. dır. Yalınlığı bulmak için bir çok atraksiyondan geçmek gerekmekbu olmazsa, özel halk tedir. O nedenle bu devam edecektir bir süre. Yani gereken şeyler otobüsleri işletmesinin yalmz gidip parayı oraya yatırsa. Kaloriferler hiç çalışmaz eklenecek, gerekmeyenler çıkarılacaktır. Ve biz ekleyerek değil, çıBöylece sanınm hem zarf kendi otobuslerinde geçerli durumdaydı. Elektrik kararak, süsleyerek değil, antarak yöntemini uyguluyoruz. Bir immasrafından, hem de zarf olacak bir başka aylık kart prizlerinin söküldüğü, zanın altına çizgi ekleme •yerine, bazı gereksiz şeyleri atarak o yazıdağıtma ve toplama çıkarılmasımn sağlanması. yerlerinde kalan tellerin yı öne çıkarmaya özen gösteriyoruz. Amaç şu örneğimizde köşe yagiderlerinden kurtulmuş Z. ZÜHRE İLKGELEN "dokunacak adam aradığı" zarının adının okunmasıdır. Ben bu amaca çizgi çizmeden varılaolurlar. Göztepe/tstanbul yer, Kütahya garajı. bildiğine inanıyorum. tLHAMt StRMEN Sayın Erkmen, bir de Türk basının bir ozelliği var. Bu güzelim bina kimbilir ne Zarf yerine HAKVERDÎOĞLU Batı'ya oranla. Bizde gazete herşey. Batıda ise gazete gazete olarak zorluklarla yapıldı, kaç banka hesabı Amasya kalıyor. Edebiyat, sanat dergileri, her alanda uzmanlaşmış yayınmilyona yapıldı. Bu durumu lar vs. var. görecek bir yetkili yok. olmaz mı? Kütahya otogarı Kütahya otogarı yetkililerin .Her yıl Ramazan ayında sahipsiz mi? "Cumhuriyet'te ilgisini bekliyor. hayırsever yurttaşlann fıtre ve y ALİ APÇI çok ufak bir Kütahya ya sık sık gider zekâtlannı vermeleri için gelirim. Milyonlarca lira Eskişehir zarflar dağıtılır ve sonra da farklılık, bir OKURLARDAN noKta HAFTALIK HABER DERGİSİ SODEP Yeni kurucular onaylanacak mı? Veto edilen Muzaffer Saraç: "Değirmen taşını sırtlanırken altında kalmak da var.." tş Bankası, Akbank Vakıflar Bankası Yapı Kredi Bankası, Türk Ticaret Bankası Garanti Bankası ve diğer 18 kuruluşun sandıklarını SSK'ya devredecek ve personelinin ek haklarını geri alan tasan gündemde GERÇEKLERDEN YANA, BAĞIMSIZ, DEMOKRAT haberi ya da gösterilmek istenen şeyi hemen öne çıkarmaya yetiyor" 1. Hamur kâğıt Ofset baskı Kuşe kapak 64 sayfa 100 TL. GUİŞİM YAYINLARI Yayınolık" ACI KAYBIMIZ Türkân Bora'mn kıymetli eşi, Suna, Teoman, Mustafa'nın sevgili babalatı, Belgin ve Hikmet'in değerli kayınpederleri, Suat, Nahide, Attila, Cengiz'in kıymetli ağabeyi, Savaş, Fatih, Barış'ın biricik dedeleri, Sakatlar kendılerine güç verenlere teşekkür eder, Mübatek Ramazan Bayramı dolayısı ile her türlü yardımlarını bekler, saygılar sunarız. Türk Ticaret Bankası Çapa Şubesi : 9743 Zıraat Bankası Şehremini Şubesi: 4228 Garanti Bankası Aksaray Şubesi: 1604721 TEL: 5 21 88 82 ADRES: Vakıf Guraba Cad. 31/33 AKSARAYtSTANBUL SAKATLAR DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESt Emekli Emniyet Müdurü 2.7.1983 günü elim bir kaza neticesinde kaybetmış bulunuyoruz. Cenazesi 4.7.1983 (bugün) Şişli Camiinde kıhnacak öğle namazıni müteakip Zincirlikuyu Mezarhğında toprağa verilecektir. MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI YENİMAHALLE 1. İCRA MEMURLUGUNDAN 982/2294 Tal. Bir borçtan dolayı hacizlı ve aşağıda cins miktar ve kıymeti yazılı vasıta satışa cıkartılmıştır. 1 artırması 25/7/1983 günü saat 12.00'de Demetevler 12. Cad. 22. Sokak No: 22'de yapılacaktır. O günü kıymetinin <%75'ıne talıplı çıkmadığı takdirde 2. açık artırmasının 26/7/1983 günü aynı yer ve saatte yapılarak en çok fıat verene ihalesinın yapılacağı belediye tellalıyesinın ve damga resmınin alıcıya ait olduğu fazlaca bilgi almak isteyenlenn memurluğumuz dosyasına müracaatlan »an olunur. 23.6.1983 Moh.Kıy. 2.000.000 Adel Cins. İ 06/RN/008 plaka sayılı 1971 model yeşil renkli Chevrolet m»rk» Impala tipi 8 siUndirü dort kapılı hususi oto. Bssın 20817 K. NİHÂT BORA'yı AİLESt ERKMEN Bvet naklısınız, Bakın mesela Cumhuriyet'te çok önemli ve başarıh bulduğum kültür yaşam sayfasının biraz daha geliştirilmesi halinde dergi olur. Gazetelere bu işlev yüklenmiş. Bizleı bu ozelliği gözönünde tuttuk. Gazetenin sayfalannı daha dolu hale getirmeye çahştık. Bakın beşinci sayfadaki bantlar, beş sütundu. Bi; bunları dört sütuna indirdik. Curnhuriyet içinde çalışanlar bile "za ten eskiden de böyle değil miydi?" dediler. Demek ki, beş sütuı yapılması gereksizmiş ve alan kaybı oluyormuş. Alan kaybı ile ilgi H olarak şunu söylemek istiyorum: Eski Cumhuriyet bugünkü an layışla dizildi ve elinizde tuttuğunuz gazetenin yalmzca beşte üç doldu. Beşte ikisi boş kaldı. Yani bu gazete daha dolu bir gazet haline gelmiştir. Ama bu doluluğun rahatsız etmemesini sağlaım ya çahştık. Bunu da beyazlıkla yapmayı düşündük. Burada bir noktaya dokunmak istiyorum: Grafik sanatı bir sü leme değildir. Grafik haberleşmenin bir parçasıdır. Eğer belirli b yere bir çizgi atıyorsak, bir haberi belli bir puntoyla veriyorsak, buı lar süsleme değildir haberleşme adına yapılmıştır. Süsleme habe leşmeye yaran olduğu oranda yararhdır. Yoksa zararh olur. StRMEN Sayın Erkmen, bu yeni grafik düzenini tasarlarkı ve gerçekleştirirken, Cumhuriyet'te çalışanların tavrı ne oldu? ERKMEN Daha önce, başka gazetelerde bir iki deneyimim ( du. Bu yaptığıma benzer taieplerle geldiler. O deneylerim nedeni le ve Cumhuriyet'in özelliklerini bilmem nedeniyle, bu işe başli ken çok tedirgin oldum. Tasarlamak bir şeyi ortaya koymak, o < taya konan gerçekleştirildiği zaman bir anlam taşır, yoksa hiçbir \ yapılmamış demektir. Basında böyle bir şey yapabilmek için olaj nüstü bir inanma ve sıkı disiplin ister. Ben bu çalışmaya başlarV bu noktaya erişebileceğimizi tahmin etmiyordum. Bugün elde e len sonuç ancak gazetenin yöneticilerinin, inanışı ve disiplini sa sinde olmuştur. StRMEN Teşekkür ederim Sayın Erkmen. İLÂN Bölgemız tnerkez sahası ıle Kızıltepe Şube Müdürlüğumuz sahasında yapılacak 2'Lı lıp gübre depo ihalesi 20 7.1983 gunü saat 11.00'de yapılacaktır. 1 Dıyarbakır Bölge Mudürlüğumuz sahasında yapılacak 2'Li tip gübre deposunun keşif bedeli: 7.659.002.TL. 2 Dıyaıbakır bölge müdılrlüğu Geçıcı temınatı: 229.770.06 TL. 3 Kı«lıepeŞube Mudürlugu keşıf bedeli: 7.659.002 TL. 4 Kızıltepe Şube Müdürlüğu Geçıcı temınatı: 229.770.06 TL. 5 Bu ış ıçıtı yapılacak müracaatlar 18.7.1983 gunu mesai saatı bitımıne kadar olup, yeterlık belgesı verebılmesı ıçın ış bıtirme belgesı aranacak. Ayrıca P.T.T ıle yapvlan müracaatlar dıkkate alınmayacak. 6 Yeterlik belge isteklerı 19.7.1983 günu saat 14.00'e kadar kabul edilip ıhaleye katılacak müteahhıtlerin aynı gün yeterlik belgesmı almış olmaları gerekmektedır. 7 Dıyarbakır Bölge Merkezi ıle Kızıltepe Şube Müdurlüğumuzun geçıcı temınatı ve teklıf mektubu 20.7 1983 günu saat 10.00'a kadar kabul edilecektir. 8 Bu mşaatla ilgili proje ve teknik şartnameler 18.7.1983 günü mesai saatı bitımıne kadar Dıyarbakır Bölge Müdürlüğu'nde gorülebılir. 9 tnşaatlar ıçın yer görme belgesi alınacaktır 10. Hadde layık olmayan teklıfler nazara alınmayacakt». 11 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabı olmayıp, yeterlik belgesı verip vermemeye veya dılediğine vermeye serbest olduğu gıbı ıhaleyi de yapıp yapmamaya veya diledığine yapmakta serbest olup, nedenlerını açıklamak zorunluğunda da değildır. tlan olunur Basın20509 ACI KAYBIMIZ Pek değerli eşim, babamız, dedemiz ve Türkiye Gıda Sanayii Işçileri Sendikası kurucularından, T.C ŞİŞLt 2. tCRA DAtRESt MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLÂNI Dosya No: 1983/1305 E Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı malla satışa çıkarılmıştır. Birinci artırtna 20/7/1983 gunü saat 14.0014.15 de Güven Yeddi Eminli Müessesesi Perihan Sk. No.73 Şişli/lst. de yapılacak ve o günü kıymetlerini %75'ine istekli bulunmadığı takdirde 21/7/1983 günü aynı yer ve saatte : artırma yapılarak en çok fiaı verene satılacağı ve satış şartnamenin icra do yasından görülebilecegi masrafı verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinı isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak ısteyenlerin yukanda yazılı dosı numarasıyla icra memurluğuna başvurmalan ilân olunur. Muhammen Kıy. Adedi Ciosi (Mnhlyeti ve önemli nitelikleri) Lir» Krş. 25.000.00 15.000.00 20.000.00 150.000.00 1.869.300.00 î 1 2 1 Brother Hesap maklnası Factt Heaap m»kln«sı Tefetrans hesap makinası, Paynır marka Pikap, radyo, teyp Muhıelif çocuk konfeksiyon giyiıo eşyası Basın • "7559) İLANEN 103 DAVET VARAKASININ TEBLtĞt KARTAL l.tCRA MEMURLUĞUNDAN LosyaNo: 1982/3411 Esas Alacakh: tbrahim Gün vekili Av. Sabrı tş Borçlu: Ayla Engın: Ozan Sokak no:15 Rahmanlar adresınde ıken meçhul Takip: 125.635.00 TL.sı Kambiyo senetlerine aıt ıcra takibi. tcra ve Iflas Kanunun 103. maddesine tevfikan yapılan haciz sırasında hazır bulunmadığımzdan işbu kağıdın tebliğ tarihinden ıtıbaıen adı geçen kanunun 103. maddesi gereğince 15 gün ilave ıle 18 gün içinde hacızin tutanağının tetkik ve bir diyeceğiniz varsa bıldırilmesı için icra daıresine baş vurmamz ilanen tebliğ olunur. 7.6.1983. Basın7574 İBRAHİM ATLAS Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 4.7.1983 (bugün) öğlen namazmdan sonra Edirnekapı Camii'nden kaldırılacaktır. k ATLAS AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear