26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 zerinde yaşadığımız yerküre'de genel boyutlarda iki temel çevreden sözede bllirlz. Bunlardan blrinclsi insan ve toplumlanndan oluşan sosyal çevre, îkinctel ise İnsan kanşmasından uzak, ınsan emeğiyle oluşmamıs tüm canlı ve cansız varlıklan içeren dogal çevredir. tnsanoglu varoluşundan günümüze değin dogal çevreyle karmasık ve yoğun blr etkneşim içinde bulunmuştur. Tarlhsel gelisimlne baktıgımızda insandoga ilişkilerinln çeşiül evrelerden ceçtiginl gönnekteylz. önceleri öbür canlı ve cansız varlıklar arasında tam blr ya ban yasam ögesi nitellgl taşıyan lnsanlar, beslenme ve bannma evreslnde dogal çev re flzerinde önemli blr etkenllk gösterememişlerdir. SonraU evtelerde, özelllkle çobanlüc ve tanm evrelerinden basiayarak doğaya egemen olma, ondan en iyl blçlmde yararlanma cabalannı yoğun.lastırmıslar ve ussal yetenekleriyle doğal çevreye egemen olmuşlardır. 19. yüzyıl başlannda Endustri DevrimTyle blrlikte İnsan toplumlannın dogal çevre uzeıinde başlayan özensiz, biUnçsiz kullanım basküan, çagımızda o denli artmıştır ki sonunda hem doğal, hem de sosyal çevrenln geleceğlnl tehdlt eden önemli sorunlar ortaya çıkmıştar. Öncelerl endUstrileşmis ülkelere özgü olan bu sorunlar daha sonralan kalkınmakta olan ve gert kalmış ttlkelere de sıçrayarak evrensel boyutlara ulaşmıştır. Sözü edllen sorunlar İnsan, teknolo]!, endüstrl lşblrllgl sonucu doğal çevrede açılmıs yaralar olup, gOnOmüzde «tÇevre Sonmlan» dlye adlandınlmaktadnlar. Çevre sorunlannın evrensel blr nltellk kazanması üzerlne başta doğayı en çok bozan endustrileşmis Olkeler olmak Ozere pek çok OUcenin glrislmlyle konu ilk kes Isveç'ln baskentl StocUStlm'de yapılan «İnsan ve Çevresb konulu uluslararası konferansta ele alınmıştır. 516 hazlran 1972 tarihleri arasında sürdürülen çalışmalar sonunda, dünya uluslannm karşüastığı çerve sorunlannın çözümün OLAYLAR VE GÖRÜŞLER zengln doğal güzelliklere ve bflyük turizm blrikimine sahip bulunan Merstn Taşucu yöresinde kurulmakta olan Rraft Selfilos ve Kagıt EndüstrLsi'nln oluşturdugu, anılan girlşimler, gelişmls ülkelerin çevre politikalan açısmdan çok doğal ve basarılıdır. Ancak anılan endüstrilen kısa dönem özendirici yardımlara kapılıp kabul eden. sağlıklı blr çevre pollttkasından yoksun fllkeler için, gelecekte olusacak çevre sorunlannın çözümü ve yitlrilen doğal zengtallklerln yerine yenlsinln getlrtlmesi hiç de kolay olmayacak, dahası olanaksızlaşacaktır. Ülkemiz kalkınmakta olan bir ülkedlr. Ve kalkınmakta olan öbür üDcelerde olduğu glbl ülke içinde çevre sorunlannın büyük bölümü çözümlenemeyecek sınırlara ulaşmış değlldir. Çevre sorunlanmızın durdurulması. önlenmesl ve giderilmesi amacıyla gecikmekslzin Anayasanın llgill temel hükümlerine kosut özel blr yasal düzenlemeye gidilmelldir. Böylece, doğal çevreyl daha tutumlu biçlmde kullanacak, doğal çevreyle daha uyumlu ve dengell bir kalkınma süreclnin başlaması sağlanacaktır. Kısacası, ülkemiz için kalkınmanm Uerl aşamalanna ulaşıncaya değln çevresel sorunlaruı blr yana bırakılabileceği, doğal çevre bozulmasının gözardı edileblleceğl savı yanlış, yanlış olduğunca da tehlikeli bir görüştür. Doğal zenginllklerlmlz, güzelliklerimiz yitlrlldikterı, su kaynaklanmız kirletildlkten, orman ve tanm alanlanmız amaç dışı kullanıldıktan sonra çözOm aramak, ulkemlzin karşılayablleceğlnden çok daha yüksek maliyette olacaktır. Çağımızda parasal, teknolojik. kültürel vb. alanlarda pek çok uluslararası işblrllğl, yardımlaşma ve ödünç verme örneklerlne rastlamak olasıdır. Ne var ki, bugüne değln hlç blr ülkenln başka bir ülkeye doğal güzelliklerini, çevreslnl ödünç verdiği görülmemlştir. Bu nedenle, doğal çevre ve doğal güzelUklerimlzin değerlerlni yılda salt bir gfin anmakla koruyamayacağımızın blllncine zaman yitlrmeden varmalıyız. 5 HAZİRAN 1983 O Ulusal Çevre Politikası ÜLKEMtZ İÇtN KALKINMANIN İLERİ AŞAMALARINA ULA. ŞINCAYA DEĞİN ÇEVRESEL SORUNLARIN BİR YANA BIRA. KILABtLECEĞİ, DOĞAL ÇEVRE BOZULMASINTN GÖZARDI EDİLEBÎLECEGİ SAVI YANLIŞ VE TEHLİKELİ BİR GÖRÜŞTÜR İZMİR'DE İMZA GÜNÜ Nadir Nadi 8 haziran çarşamba günü AYDIN KITABEVİ'inde (Kemeraltı, Şan Pasajı) saat 17.0019.00 arasında kitaplannı Imzalayacaktır. Doç. Dr. Aytuğ AKESEN t. Ü. Orman Fakültest öğretim Üyesl de ortak ilkelerln, polltlkalann saptanarak tüm ülkelere önerilmesl kararlaştırıl mıştır. S haziranda kutlanan «Dünya Çev re Guntt de Stockholm Konieransı'nın bir ürünüdür. Sözü edllen konferansın ardından doğal çevrenln korunmasma, çevre sorun larının çözumüne lllşkin pek çek sayıda yeni uluslararası toplantı. sözleşme ve ça lışmanın yapıldığını görmekteytz. örneğln 1718 aralık 1981 tarihleri arasında Strasbourg'ta toplanan Avrupa Konseyl ve AET Komlsyonu llk kez çevrenln ve Avrupa doğal kaynaklaruun korunması, nssal blçlmde yönetllmesınl ele alarak toplu blr stratejinln zonınlulugunu oyblrliği lle kabul etmiştir. Son olarak 28 eklm 1982 tarihlnde BM Genel Ku rulunda «Dilnya Doga Anayasasunın benlmsenmesl bu alandakl etklnllKlere yenl blr boyut kazandırmıştır. açıkta kalmıstır. 1982 Anayasamızda doğal çevre koru masının devlet ve yurttaslar için bir ödev olduğunun vurgulanması, anılan sorunların ülkemizde de daha lyi algılanmaya başladığını. bunun yanısıra arttığını da göstermektedir. Gerçekten geçmlşe baktıgımızda, doğal çevrenln korunması ve çevre sorunlannın uluslararası boyutlara ulaştığı 1972 yılından günümuze değln uzun bir süre geçmesine karşın. ülkemizde somut bir çevre politikasının oluşturulamadığını görmekteyiz. Bugtin için doğal çevrenln korunmasına yönelik özel bir yasanın bulunmayısı, geçen devlet yönetimlerinde konuya gerekll önemin verilmedlğini vurgulamaktadır. Oysâ insan kanşmalannın doğal çev re üzerindeki olumsuz ve tehllkeli sonuç larını gören pekçok devlet, doğal çevre bozulmasmın durdurlmas», önlenmesl, giderllmesl zorunluluğunu çok önceleri kavrayarak çevre sorunlan dlye tanımladığımız sorunlara ilişkin çok boyutlu yasal düzenlemelere gitmislerdir. öte yandan özelllkle geUşmlş ülkeler, doğal çevreyl konımaya yönelik uluslararası etkinliklere önderliklerinin yanısıra, doğayı en çok bozan ve kirleten kâğıt endüstrlsinin bazı yöntem ve türlerini özendirici parasal yardımlarla blrlikte gellşmemlş ve kalkınmakta olan ülkelere geçirmeyi amaçlayan blr çevre politikası lzlemişlerdlr. Ne yazık kl, blr örneğini de yaşar kemal (DEL DUCA ÖDÜLÜ1982) Yanlış Görüş Ülkemizde Ülkemlzdekl doğal çevrenln korunmasına lllşkin çalısmalar İse Cumhuriyet Döneml başlangıcından tm yana süregelmektedir. Doğal çevrenln korunmasına ilis kin görev ve yetkilerin önemli bir bölOmü çeşitll yasalarla ormancüık örgütüne verllmlş bulunmaktadır. AncaK, sözü edtlen yasal dayanaklar konuyu bütOn olarak değll de belirll noktalardan ele almıs tır. Bunun sonucu, karmaşık bir yapıya sahip çevre sorunlan ve doğal çevre koru masının pek çok etmeni, yasal yönden bütün hikayeler ^îfe Toros Yayınlan Nuruosmaniye Cad. Atasaray 206 Cağaloğlulstanbul sıcak CVCT Hftvın OKTAY AKBAL Hep önünden geçiyonnn. Yirmi yaşunın kisisi de benimle beraber geçiyor. Sokakta hlç bir degişme yok. Ikı yeni han yapümış. Lise o Lise. Yuksek duvarü. kuçuk pencereli. Arka kapısı ya hiç açümaz, ya da arada bir aralanır. Sınıflardaki kızlan görmek için yüksek pencerelerden bakmak gerek.... Bunu da yapardık. basımevinin üst kai pencerelerinden kızlann başlan az bucuk görulurdü. Ama akşamustu arka kapı alabildigine açılır, siyah önlüklü beyaz yakah kızlar dagılıverirlerdi sesler gülüşler yayarak cevrelerine... O loş odayı bir daha gorebilmekt. O kadar zor mu? lşt« kapı, gir. İ2ln iste. kendinl tanıt, T>en burda yasadım. çalıştım bir süre, gençligimln en tatlı «nlan burada yasamakta' de... Otmaz mı diyecekler? O gökyüzu aydanlıgmın, günes parcacıklannın giremedigi arka bölümü blr daha gor. O tahta masa, dolaptaki eski kâgıtlar, eşyalar, o eski lamba durur mu yerinde? Ahmet Aga'mız, Dizmen'imlz, Edmon efendimiz, Rukiye ablanuz... O günlerin genç şairieri, yazarlan... Nerdeler şimdl? «Serveüfunun Uyanış» dergislnln yönettm yerlydi bu I05 arka oda. Yıl 194044 arası... Gaysiier. Cavifler, Suavi'ler, Cahlt'ler, OrhonTar, Ühan'lar. daha sonraki gençler, özdemir, Kenan, Naim... Her hafta yeni bir dergi çıkarmak, her gün o odada cay içerok tartmnak. jiirler öyküler okumak Onceki kusakla çatısmaya hanrlanmak, Tasfiye' gurültüleri koparmak, Manlfestler yayınlamak Bir zaman makinesi olsa da o l»43'den bir ilkyaz gününü bana yenlden yaşatsa Bir nisan günüdür Fatih'ten yola çıkmış agır agır yürüyerek, Şehzadebt»51, Beyaztt, Kapalıçarşı, Nuriosmanlye yoluyla An. met İhsan Basımevine gelmişündir. Yas on dokuz ylrmi... Yanımda kumral bir genç kız. Yolda covirmiş, adımı söyleyip 'siz misiniz?' demiş. Daha Lisemn ikinci sınrfında, saçları gozlerine düsen... O loş odanın havasuu bir kez tatmış, bir daha aynlmak Istememiş... Derken bir şair arkadas Karadeniz kıyüanndan gelivermi^. Kızı gorüvermis. Koca kentte yalnızdır, arkadaşsızdır, bir kadın yüzüne, eliııe sesine özlemle doludur. Bırakmışım ikisini büiikte gitmeye, birlikta dolaşmaya... Amlarda yaşayanlar hiç ölmezmiş! Ne var ki, anılar bile öiüyor. Her çağımızda baska türlu anım sıyoruz o anılan. Klmi zaman istedigimiz biçimi, rengi veriyoruz. İnmek, bellekta daha daha derinlere inmek... Bir şai r arkadaş gBcenlerde 'Kırk yıl önceye kadar inmeyı başardun demişü. Acaba lndi güniz yer o kırk yıl önce bıraktıgunız "yer'mi, yoksa bugünkü kişillgimızle yenlden kurdufumuz bambaska bir yer mi? Loş sokaga güneş hiç girmez mi? Bol aydınlık içinde yıkanırken hiç görmedim burasını. Hep loş, hep kasvetlidir. 1944 günlerini gel de canlandırma! Gözünün önünde bir bir görme o çoşkulu anlan!... Servetifunun'un yenl sayısı koltuk altlanmızda Cavit, Fahir, Özdemir ve ben... Cagaloglu'ndaki tütüncüden başlayıp; Eminönu, Sirkeci. Karaköy; ora dan Yüksekkaldınm'dan Beyoğlu'na, Taksün'e kadar dergıleri üçer beşer dagıtarak çıkısumz. Eski satümayan sayılan ahp, yerlerine yenilerini verlsimiz Kiml zaman camda sararmış eski bir dergiyi gormeyen saücıdan o derginin parasını alışımız. Sonra Çiçek Pasaj'mda, toplanan paralan bir kaç duble bira ve bol leblebiyle tüketlş... Yaş yirmi dolaylan. Fahir'le Özdemir'in I944teki coskulan, tartışmalan... Cavifin agabeyce davraruslan, konuşmalan... Bir Cavit Yamaç var. bir de ben... O günler, o geceler uçtu gitti. Cavit İzmir*de yerleşti. Otekiler bu dunyamn uzaklannda. Geçen lerde îzmir'de bir dost sofrasmda buluştuk. Her yerimiz degisiyor, bi r gözler değişmiyor. .ölür de hor yanımız. Sag kalır neden gözler?» Biz miydik o günlerdeki insanlar, biz miydik 1043lerde. l»44' lsrdeki genç şairler, yazarlar? L09 sokaktan bir daha geçtim. OtomobU kornalancdan ürkerek, bir o yana bir bu yana kaçarak... Anılar da ürktü mü nedir yanıma yakiaşamadı. Anladım ki geçmişe dalmak aldaücı bir şey dir. Kişi. içinde bulundugu anin insanı olmalı Ne gelecek, ne geçmiş, oyalamamah onu. Gide <Ânı yaşa» derken bunu mu söylemiş, bilmem. Kapının önünde biraz durdum Aralıktı. şöyle bir göz attım, işçiler girip çıkıyor, kâgıt taşınıyor. Bir iki adım daha, sonra loş odanın önünde olacagım. Soluk bir masa lambasının alünda yazan. provalan düzelten, Ozdemirin, Kenanın, Anburnu'nun o 1943 lelerin şair dostlannm şiirlerini dinleyen ben... Sonra da 'artık bir yere gidelim' diyen ben.. (iç basın MİLLİYET Mehmet Barlas, 2 Raziren günlü yansmda Cumhurbaşkaıu Kenan Evren' In Uderllğinde başanlan «12 EyHJ»ün meşnılyetlni ikl ana kaynaktan aldığv nı, bunlardan birinto 12 Eylül 1960 öncesinde, TUrklye'nin bir iç savaş tehHkesi ile karşı karşıya olması, lkincisinln de, amacmm, kalıcı bir askert rejimi yerleştirmek degil, çok partili ve serbest seçtrrüi özgür demokratik sistemi yenlden lşlerllge ka.vuşturmîdt oldugunu belirtiyor. Barlas sayın Evren'in 12 Eylül'ün llk gününden başlayarak. demokrasiye dönüş amacmı, Milli Güvenlik Konseyinln de iktidannı sınırlayan bir hukukl bedef olarak verdieini belirUyor ve cBu, çmtdsş devtet antayıçmm kornmnaa konosumU, bütün dflnyamn örnek alması Rcreken davranıytır» diyor. Barlas yazısını şöyle sonluyor: «12 Eylül, meşrulyetinln dayanağı olmn birlncl sorunu başan ile çözümlenüştir. Artık Türklye. «narşl v e terör tebdldl altmd» buhnrm»ymn, Trttt&nlfljü sagUnmı? bir fllkedlr. tklnd ıııejruiyet dayana|\ oUn, serbcst aeçime dmyalı çok partili demokratik anayasal dazenln yenlden tfterUk fc«»«nm.M hepimlzin re 12 Eylül'un acQ bedtfidlr. Bu hedefe, knrrslluv uyarak, bes fSrfl De ve gecUnntden Tarmahyıu GECİKMEDEN... Erdal Inönfi, İsmet Paşa'nm oghı olmasaydı, henfiz parti Uderi olmak İçin ortaya çıkar çüonaz, eski partOllerin bal şişestni saran sinekler Kİbl etrafına üşâmeleri mümkün mü idl? Üniversitelerimizdc Erdal lnönü glbi nice şöhretll llim adamtan var. Bun lardan herhangi blri parti knrmak fise re ortaya çıksa etrafmda kaç kişi bulur?.. Işte sevgih dostumuz Prof. Aydon Yalçm'm durumu ortada.» Selçuk Irdem ise «Gflndem» adlı kö şeslnde, en büyük dileğinu) sağsız solsuz degil, kavgasız, gürültüsüz bir parlamenter rejimin tesis edilmesi olduğunu belirtiyor ve Erdal Inönü'nün partisine deginerek şöyle dlyor: «Dileğtmiz, basın semnolfi olan Zeytln Dalı'nı amblem seçen Sosyal Demokrasi Psrtisi'nin, bütün endişeterimize rağmen, banştan yana bbnaodır. Endişelertmizln çok hablı sebepleri bnlnnmaauıa rağnıen, aldannuş oknaktan fılltrmlı ve rejbnbnls adma mnttaluk dnyaruu» Başkent Ankara'da bir de Uasik so ru var: «Peki bundan sonra ne olur?» Cumhurbaşkanı Saym Kenan Evren, «gerekirse seçimlen erteleyebiliriz» demlşti. O nyanmn ışığmda, samnz «bundan sonra ne olur?» sorusunun cevabını aramak yerine, aklın yolu seçim lerln ertelenmemesl için neler yapüması gerektiğini görtbilmektir. Ya da nelerin yapümaması gerekü^lni sezebilnıek»» Bakırköy 2, icra Memurluğundan Gayrimenkul Açık Artırma llânı t 9«2/9«l TaUmat Hacizli olup paraya çevrilmesine karar verüen Bakırköy, Kocastaan köyU. Bahçelievler mevkiinde kaln 14 pafta, 2190 parsel sayüı 255. m2. mlktarh arsa ttarine inşa edilmekte olan kargir apartmanın zemin v^iftytn (1) no.iu depolu dükkana ayrılan 24/300 arsa payı ile 6"ncı katta (13) no.lu meskene ayrılan 18/300 arsa payı Bakırköy 2. İcra Memurlugu'nda açık artınna suratlyle Bablarak paraya çevrilecekttr. lmar Dnrnmn: îstanbul Beledlyesl Imar MUdUrlügü'niln 113.1983 tarih ve bila sayüı imar durum belgesinde: Bina yuksekligi 18.50.m. 6 kat, bina dermllti azami 20. m. kroki gibi, ön bahçe mesafesi 3.00. m. teşekkflle uyulacak, yan bahçe mesafesi 3.00 m. arka bahce mesafesi 3.00. m. ve ikiz blok şeklinde inşaata müsaade edll mektedir. Gayrlmenkiılfln evsaf ve kıymetl: Tukarda bahl^ konusu gayrimenkul, Bakırköy, Kocasinan köyü, Bahçeüevler mevkiinde kain E. Edirne Îstanbul yolu Userinde 11 pafta, 2190 parsel sayüı ve 255. m2. yüzölçUmlU arsa dahilinde E. kapı no.'su 109, Y. kapı no.'su 123/B ve ötkan lsimli B. A. kargir apartmanın zemin fcatmda 24/300 arsa paylı (1) noiu depolu dükkan Ue 6"ncı katta 18/300 arsa payü (13) no.lu meskendir. Zemin katta 24/300 arsa paylı (1) no.lu depoln dükkan: Zemini beyaı çimentolu, karomozayik döşeli, L şeklindedir. İçinde alaturka blr tuvaleti mevcut, doğrama aksamı alUmlnyum, kepenkleri kafes şeklinde demirden imal edilmiş, kalorifer, elektrik ve suyu bulunan l.'ncl s T f ve l.'ncl sınıf bir işçilikle inşa edilmiş olup, sahaa rfben 55. m2. civarmda bulunmaktadır. Altmdaki suna haricten ve sol tarartan bir merdivenle ve depoya girilmektedlr. Evsaf itfbariyle zemin dükkanin aynı evsafında ohıp sahası dukkandan tf ça büyUktUr. Yaklaşık olarak 80. m2. civannda bulunmaktadn. 6."ncı katta 18/300 arsa paylı (13) no.lu dairede: Girişte bir antre, önünde balkonu bulunan (L) şeklinde ve asfalt yola cepheli gayet buyUk bir saloa, Ur mutfak bir koridor, alaturka blr tuvalet, bir banyo ve Uç odadan ibaret olup, nafl sahası 92. m2. insaat •ahası ise 110. m2. civannda bulunmaktadır. Dalrede: SakOB zemini ahşap parke, oda zeminleri marley, diger büumum zemlnler ise karomozayik doşelidir. Banyoda: Ter. mostatlı bir kazan, gömme bir küvet, bir lavabo, bir kloset mevcut olup duvarları klrtş altma kadar yeşil renkte fayans kaplıdır. Mutfakta: Sablt beton tezgah, ü»rt ve cephesi 4 sıra renkli fayans kaph, altında ve cephesinde muntazam fonnika dolaplan mevcuttur. tntrnttta ktülanılan malzeme l.'nci mıf olup bütün duvarlar kagttla kaplıdır. Apartmanda asansor, kalorifer, elektrik ve su mevcuttur. Sonuç olarak: Apartmanın mevkii, imar durumu, tam inşası kullanılan malzemenin <•« ve kıy * "< mete müessir butün hususlar gozönünde tutularak bugunkü emsal alım satım rayiçleriae göre zemin katta 24/300 arsa paylı (1) noiu depolu dtflckamn (9.750.000.) TL. DokuzmllyonyedlyUaelUbin lira, katta 18/300 arsa paylı (13) no.lu meskenin * (4.950.000.) TL. DörtmilyondokuzyüzeUibln lira kıymet takdir edllmistir. S»b» Şartlan: 1 Satış. 11.7X3 pazartesi gUna saat 10.0010^0 arasında (1) no.lu depolu dükkan, sast 11.00llJo arasında (13) no.lu mesken Bakırköy a. İcra Memurlugu'nda açık artırma suretiyle yapüacaktır. Bu artırma^!» tahmin edilen krvmetin yüâd» T51nl ve rüçhanlı alacaklüar var ise alacaklan mecmunu ve satış masraflarmı geçmesi şartı ile ihale olımur. Böyle Ur masraflannı geçmesi şartı ile ibale olunur. Böyle Ur bedelle alıcı çıkmazsa en çok artnanın taahhUdU baU kalmak şartı ile 21.7.983 tarihinde aynı yer vfe saaUerde ikinci açık arbrmaya çıkarüacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklılarm alacağinı ve satış masraOannı geçmesi sartı ile en cok artırara ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edenlerin tahmin edilen kıymetin yUzde 10"u nisbetinde pey akçesl veya bu mlktar kadar milli bir hnnkamn teminat mektubunu venneleri lazımdır. Satış, peşln para iledir. Alıcı istediglnde 20 gunü geçmemek Uzere mehil verilebilir. DeUallye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya attUr. Btrikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 Ipotek sahibi alacaklılarla diger ilgilüertn (Ugililer tabirtne irtifak haldn s&hlpleri de dahUdlr) bu gayrimenkul Uzermdeki haklarmı hususiyle tais ve maı rafa dahil olan iddialannı dayanagı belgeler ile blrlikte 15 gün içinde memurlugumuza blldlnseleri iı^™v<"* Aksi halde haklan tapu sicili Ue ssbit olmadıkca paylaşnıadan bariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen süre içinde ödenmezse î.tJC'nun 133. maddesi gereğlnce ihale feshe dilir. tki ihale arasındaki farktan ve yUzde 10 ftt<«^»« alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hlçblr hüfcme hacot vaimmign kendilerinden tahsil edileoektir. 5 Şartname ilan tarihlnden itibaren dalrede açık olup masrafı verildigi takdirde isteyen alıcıya tAr ömegi gönderilebilir. 6 Snt'sa istirak edenlerin şartnameyi RörmUş ve mUnderecatını kabul etmiş sayüacaklan, başkaca bilgl' almak isteyenlerin 981/961 Talimat sayüı dosya numarası ile memurlugumuza basvurmalan ilan olunur. 31.5563 Basm: «MS TERCÜMAN Nazlı Ilıcak, 2 Haziran günlü yansında Necip Fazıl KısakUrek'in Sedat Simavl'ye aH bir anısma deglniyor ve Sttnavi'nin «Fikrl idam edecetim» söz lerinden yola çücarak «Flkri, ancak flklrle yenebUlrsinfat Güç, doğru flklr karşısında dabna iflas eder» dlyor. Sedat Simavi'nin, maeazin eazeteciliginl biraz renkli blr üslupla tarif edebilmek için, hernalde «flkrin idamı»ndan ve «portakahn posasundan bahsettiğini, yoksa onunda ua her gaseteci gibi, tOcre tıüyük saygı duyduğunu belirten Nazlı Ihc&K yansında şöyle diyor. «Lbnon gibi sıkılsa bue, flklr kflçolmez, büyür. Eğer o flkir dofrnysa, baklıysa, lazer ışmlan gibi en aert cisimleri deler de gecer. Mana ve düşünce dünymsı, knvret RÖsterüerl için çok kaygan blr ıcmlndir. Flkri ancak flkirte yenebllireiııl». Gfiç, doğra flkir karşısnıda daima iflas eder. FUdr adamı, derler. Adam ölür ama, fildr yaşar. O ftkre, başklan sahip çıkar ve yaşatır. fildr, uçsoz bucaksa Mr denize benzer. Can alan dell dalgalan yoktor. Hakuhğın verdifi dertn sfikfinet içinde, belki zaman zaman btra» firpereıek, büyük kltlesinl tabiatın tnıcafında dlnlendlrir. Onn blr sn birikintlsi gibi nfak görecek kadar ufkunuı darsa, tasla, toprakla doldnrmağa çabsırsmız. Aman dikkat.. tşte o »»!««« köpfik kfipfik olur. DeU dell itiftîat sAÜe vontr da, şasar kakrsmız. Flftrfia Mcesmden korkuhırj» FİKRİN İDAMI GÜNEŞ SEZEBİLMEK... 3 Haziran günlü GUneş'teki «Seıebilmefc» baslıklı «Ankara Notlanında, Ankara'da Çanakkale yolculannın ardm dan yeni sorulann gündeme geldiği ve şimdi bu sorulara yamt arandıgı bellrtillyor. Yanda, Profesör Aldıkaçü, bir ilginç îstanbullu gazeted. Profesör Aydm Yalçın, eski bir partirün Udnci nes 11, Odalar Blrliğl Başkanı Mehmet Yazar'm durumlannın ne olabilecegi konusunda sorular sonüduktan sonra şöyle deniliyor «Sayın BUend Utasu'mm «di flzertne yapılan spekülasyonlant gellnce.. Sayın Ulusu ile yapfafı eoruşmeden çıktıktan sonra Saym Şunalp'ın «Sytedikleri habrlanmabdır. «Eaşbakanımızı, partimlzde görmek ten şeref duyacağız.» Silahh KuvveUerin en üst Kademesine kadar gebniş ikl devlet adamı arasmda bir görüş birhgi olmaksızm o sozler soylenebillr mi?.. SON HAVADİS Tekln Erer 3 Hazinn gUnlti yassında Erdal Inönü'den söz ediyor ve «lsmet Paşa'nm oğln olmasaydı, eski parUlflerüı bal şlşesinl saran stnekler gl U etrafın* üşuşmeleri mümkun mfl Idl?» diye soruyor. Italyan mizah yazarlanndan Pltigrilli'nln «AktTn adam kendlsi dogmadan babasmı çalıştmp, hazıra konaa adamdır» sozlerinden yola çıkan Tekin Erer «Nerde böyle akıllı adamlan cSr se, Pitigrllll'yi hatırladığmı» ekli;or ve şöyle dlyor: Işte böyle akıDı »ıiaınlardan Mri de ftalkçi Erdal tnönO. AKILLI ADAM... (dıs basın RHEINISCHE POST Âlman Başbakanı kim? Pederal Almanya'nın Dılsseldorf kentinde yayınlanan muhafazakâr «Ehelnlsche Post» gazetesl, Federal Alman Iktldar koallsyonu içlndeki çeklşmenln Hırlstiyan Demokrat Partl (CDÜ) kongresinde yeniden ortaya çıkmasına değiniyor. Bavyera Başbakanı Struuss'un par tlsi Hıristiy£Vı Sosyal Birlik (CSU) in «şlmdllik ıhmlu davrandığını ileri sürüyor, ancak CSü llderinden de kendinl Federal Almanya Başbakanı sanmaktan vazgeçmesini Istiyor. Yorum uzetle şöyle: «CSU Genel Sekreteri Wieshe« ve parlementodaki CSU sozcusü Rosenberg'in tepkileri ıhmlı sayüabilir. Bundan CSU liderinin çevresinde Kohl'dan gelen sert çıkısın anlaşıldığı sonucu çıkanlabilir. Hele Başbakan Kohl'un sözlerinin gerlsinde kararhlığın yattıgı gözönttne alımrsa. Ama kimse Bavyeralılann dırdınndan kurtuldugunu ke sinlikle söyleyemez. BayervKorier'in (CSU'nun yayın organı) önümfizdeki sayısı tüm iyimserliklert kolayhkla yok edebillr çUnkü. Son kavgagürültünun tozu dumanı yatıştırdığında CDU ile CSU arasındaki ilişkinin değişmediği görulecek. Çünku taraflardan hiçbiri Ittifakın dagılmasını istemez. Ama artık Sosyal Demokratlar Kohl'un Strauss'un başbakanlıktaki vekili oldugunu iddia etmekten vazgeçm»>n. PSU »Hcri Strauss da kendi yarattıgı görüntUyü terk etmelij Kohl: Başbakanlık gü. zel şey... (F. Alman TZ Gazetesi) oynamaya nlyetll oldugunu söylüyor. Japon Basbakanının savunma konusunda ABD ve NATO ülkelerinin açıklamasına katüdığmı iıelirten gazete, Japonya'nın böylece ilk kez «nükleer karşıtı ve paslf» politikasından ayrüdığını belirtlyor. Yazı özetle şöyle devam edi£or: «Nakasone'nin DoguBatı savunması konusunda ABD ve NATO nun görüşlerine katılması, ülkede muhalefet ve basın tarafından NATO lttlfakına bafhlık şeklinde yorumlandı. Japonya bu yenl politikayla, daha öncekl resml politikasından önemli ölçüde ajrümış oldu. Eski politikası, Japonya'nın ancak kendi savunmasını sağlayabilecek bir silahlanma politikası gtttmesini öngörüyordu. Ancak bn kendi savunma politikası, son yıllarda zayıflıyor. 1981 yılından itibaren, ülkenln daha geniş bir savıtnma ittifakına katılması görtişu güçleniyordu. Bu eğilim, güçlü savunma yanlısı Nakasone'nin Başbakanlıga gehnesiyle daha da güçlendi. Nakasone'nin Washington'a geçtifimiz ocak ayında yaptığı ziyaret sırasında bu politikanın temelleri atıldı. Bu ılyarette, Nakasone, Japonya'nın bölgede Sovyetler Birliği karşısında engelleyici bir güç oluşturmak istediglni belirtmişti. Japonya'nın Sovyet uçak larının ve donanmasının gflneye inmesini engellemeye çaUşma Istegi, ülke savunmasından çok, daha, geniş stratejik sonuçlara yol açacak bir istektL» WASHİNGTON POST Japonya'mn rolü Wüliamsburg doruğuna katılan Japon Başbakanı Nakasone'nin açıklamalarını değerlendiren «The Washington Posı» gazetesi. Tokyo Hükümeti'nin dünya polltlkasında daha bellrleylci bir rol
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear