26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Ozetle L'sayda çiçek açtı TASS Ajansı, vatışi bir bitki olan Arabidopsisin uzayda çiçek açtığmı ve ilk tohumlannı verdiğini bildirdi. Sovyet botanikçiler, yer çekimi etkisinin olmadığı bir ortamda bitkilerin gelişip gelişmeyeceklerini görmek için bu bitkiyi seçmişlerdi. Böylece 1982 yazından beri "Salyut7" uıay istasyonunda yetiştirilmeye çaltşılan bitki ilk ürününü verdi. Genel grev, kamyoncıdamneylemiyle başladı DÜNYADA BUGUN Şili'nin en önemli limanında ulaşım tümüyle durdu; hükümet ohğanüstü önlem aldı ki en önemli limanı. AP ajansı, Şili'lilerin birçoğunun evlerinden çıkmadığını bildirdi. Başkent Santiago ve diğer önemli kentIer3e, öğrenciler dersleri boykot etti, protesto gösterileri yaptı. Polis öğrencileri gözyaşartıcı bomba ve coplarla dağıttı. Madenlerde ise, güvenlik kuvvetlerinin aldığı olağanüstü önlemler sonucu, greve katılma oranınm yüksek olmadığı belirtildi. Grev çağrısında bulunan Ulusal İşçi Sendikaları grevlerin ve gösterilerin tutuklanan sendika lıderleri serbest bırakıhncaya kadar süreceeini açıkladılar. Sendika liderlerinin açıklamasına göre, grev önceden planlandığı gıbi başladı. Liderler greve önce kamyoncuların başlayacağını, ardından bakır ve kömür madenlerinde çalışan işçilerinde grevlere katılacaklarını belirtiyorlar. Ulusal İşçi Sendikaları Konfederasyonu, yaklaşık bir haftadır iş ilere telefonlarla, bildirilerle uiaşmaya ve genel grevi haber vermeye çalışıyordu. Hükümet yetkilileri ise, genel grevi katılımı en aza indirebilmek amacıyla sürekli uyanlar yayınlıyorlar ve grevcilerin sert biçimde cezalandırılacağını belirtiyorlar. Siyasi gözlemciler, önceki gün üç sendika liderinin tutuklanmasını eylemİere karşı bir ihtar niteliği taşıdığını belirtiyorlar. Hükumet ayrıca, daha önce tutukladığı altı işçi lideri içinde ülke guvenliğini tehlikeye düşürmek suçuyla dava açmış bulunuyor General Augusto Pinochet Başkanhğındaki askeri yönetim, önceki hafta başlayan protesto gösterileri üzerine işçilere baskılannı yoğunlaştırmıştı. Protesto gösterisi çağrısı yapan sendika lideri Rudolfo Seguel tutuklanmış ve gösterilerde ölenlerden sorumlu tutulmuştu. Ardından ulkenin en büyük beş işçi sendikası liderlerinin tutuklanması uzerine grev kararı almışlardı. Hükümet grevin onüne geçebilmek amacıyla, bakır madenlerinden ikisine el koymuş 1800 işçiyi işten atmıştı. Ardından ulke ekonomisindeki önemli rol oynayan Kamyoncular Sendikasıda hükümet aleyhindeki gösterilere katılacağını ALİ SİRMEN Bomba bulıındu Amsterdam 'da Sovyetler Birliği'ne ait bir ticaret bürosunun dışında bomba bulunduğu ve bombayı etkisiz halegetirme çahşmalarmın başanlı olamadığı bildirildi. Hollanda polis yetkilileri, 60 santim uzunluğunda silindir şeklindeki bombamn bir profesyonel tarafından yapıldığını belirttiler. JSükleer Savaş Nükleer savaşm önlenmesi için Uluslararası Fizikçiler Birliği, Amerika Başkam Ronald Reagan ve Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Yuri Andropov'a bir çağrıda bulunarak, nükleer bombalann patlatüması halinde yaralanacak kişilere etkili bir tıbbi bakım sağlayacak kişilerin ortada kalmayacağmı hatırlattılar. Pinochet için geriye sayma Dış Haberler Servisi Toplumun hemen tum kesimlerinin kendisine karşı ayaklanmaya başladığı Şili Devlet Başkanı General Augusto Pinochet, 10 yıllık iktidarının en zor gunlerini yaşıyor. 1970'li yıllarda hızlı bir ekonomik buyume gerçekleştiren Şili'de bugun yoğun işsizliğin yüzde 30'un uzerine çıkması sonucunda açlık kol gezmeye başladı. Alman Stern dergisine göre başkent Santiago'nun işçi mahallelerinde çocukların üçte biri tehlikeli olçüde yetersiz besleniyor. Santiago'nun kenar mahallelerinden Santa Adriana'da kadınlar tencerelerini bırleştirerek en kotu durumdaki çocuklar için makarna. mısır ve dilenerek topladıkları kabaktan bir yemek hazırlıyor. Bu şekilde 54 aç çocuğu yeniden sağlıklı birer insan haline getirmeye çalışıyorlar. "BESLENME KOMÜNÜ" Santa Adriana'ya bitişik San Jose Pescador mahallesinde 150 insan bir "Beslenme Komiinü" kurmuşlar. 150 kişi adına her gün beş kişilik bir heyet mahalle pazarlannı, carşılan dolaşarak gıda maddeleri dileniyor. Akşamları toplanan patatesler, kabaklar, havuç, pirinç, Iahana, daha ne bulunduysa bol suyla birlikte eski bir gaz variline konup toplama çalı çırpı ve odunla pişiriliyor. Her gün nöbetleşe bir kişi aşçılık yapıyor. Şili güvenlik kuvvetleri bu tur \emek gruplarına hoşgörüyle davranmıyor. Aynı kazandan karnını doyurmaya çalışan kalabalığın siyasal eylemler planlamasından korkan Şili polısi, birçok yerde bu tur yemek kazanlarına rastladığında kazanı devirip toplanan kalabalığı dağıtıyor. ' ARAMALAR Dergi başkent Santiago'nun yoksul rnahallelerinde her hafta en az bir toplu arama operasyonunun düzenlendiğini belirtiyor. Bu aramalarda bir mahalle geceleyin askeri birlikler ve polis tarafından sanlıyor, sayıları bin ile ikibin arasındaki mahalle halkı boş arsalarda toplanarak butün evler tek tek aranıyor. Geçtiğimiz yıl bu tür aramalar sırasında gözaltına alınanların 1789 u tutuklandı. Şili katolik kilisesi, bu tutukluiann birçoğuna işkence yapıldığını, bunlardan 32'sinin mahkeme önünde kanıtlandığını belirnyor. Ülkedeki işsizliğin çığ gibi artmasının nedeni son beş yılda tam 3 bin fabrikanın ekonomik bunalım nedeniyle kapanması. Son birkaç yılda toplu sozleşmelerle işçi ucretlerine zam değıl, eksiltme oranı göruşülüyor. Geçen yıl toplu sozleşme yuzde 20 ucret indirimi ile sonuçlandı. Enflasyon yüzde 2728 dolayında seyrederken işçi ucretleri hızla duşüyor. Karşılığında alabileceği mal itibarıyla, vani gerçek işçi ucretlerinin 1973 yılına oranla yüzde 15 daha duşük olduğu belirtilivor. 1980 yılında bir inşaat işçisının gündeliği yaklaşık 2.500 lirayken şimdi 650 liraya düşmuş durumda. Şili ekonomisı genelde çökuş aşamasında. 1976'da 1,3 milyon hektar arazide tanm yapılabilirken şimdi 0.9 milyon hektar ekiliyor. Bunun nedeni gümruk vergilerinin tumuyle kaldırılmış olması ve Şili pazannı ABD devletince subvanse edilen Amerikan buğdavının, Israil şarabının, AET tereyağı, sutü \e sebzelerinın doluşması. Ülke yedi yıl once tarımsal ithalata 322 milyon dolar harcıyordu, bu yıl bu miktarın iki katından daha fazlası gerekiyor. Bu durum karşısında siyasal muhalefet de giderek artıyor. Ortanın solundan ıiımlı sağa kadar yelpazede yer alar partiler " P r o d e n " adlı ittifakı oluşturmuş durumdalar. Proden'in tek umudu, Şili silahlı kuvvetlerinin Pinochet'yi "emekliye ayırması". Bu nedenle de ittifakın en buyuk eylemi, subaylara Pinochet'yi devirme çağırısını içeren bir bildiri oldu şimdiye kadar. Ayrıca "Multipartidaria" adlı bir merkezsağ partiler ittifakı var. Bu iki ittifak, Pinochet rejiminin daha fazla uluslararası kredi alamayacağına inanıyor. Bu politikacılardan biri kendinden emin bir şekilde yabancı gazetecilere şu sözleri söyluyor: "Bunu Silahlı Kuvvetler de fark etligi an Pnochet'yi sürgünde bilin." Dış Haberler Servisi Şili'nin en büyük işçi sendikalarmın çağrısıyla dun başlayan genel grev nedeniyle ülkedeki gerginlik doruğuna ulaştı. Kamyonlar ulkenin iki ana limanında ulaşımı felce uğratırken, universitelerde boykotla ve gösteriler yapıldı, madenLrde çalışan birçok işçi işbaşı yapmadı. Ülkenin en önemli kentleri olan Santiago, Concepcion ve Valparaiso'da olağanüstü onlemlere rağmen yer yer gösteriler yapılırken, hukümetin üç sendika liderini daha tutukladığı bildirildi. Başkent Santiago ve Concepcion lıman kentlerinde, kamyoncular araçlarıyla barikat kurarak nakliyatı engellediler. iki kent ulkenin Büyük Okyanus kıyısında açıklamıştı. Askeri yönetim ise, bu önemli gelişme karşısında, baskının dozunu biraz daha artırarak, Kamyoncular Sendikası lideri Adolfo Quinteros'u tutuklamıştı. Hükümet bir yandan sendikalara karşı sert tutumunu surdurürken, ote yandan da halkın dikkatini başka yerlere çekmek için sürgünde bulunan 150 kadar muhalif politikacının ülkeye geri dönebileceğini açıklıyordu. Şili'de askeri yönetimmuhalefet ilişkilerı, kamyoncuların başlattığı genel grevle yeni bir aşamaya ulaşmış bulunuyor. Gözlemciler, işçilerin eylemlerinin, General Pinochet'nin iktidarda kalıp kalmayacağmı belirle>eceğini söylüyorlar. Ege'de Tehlike Kol geziyor Türkiye'den dış dünyaya bakan bir gözlemcinin son zamanlarda Ege, ya da bu denizin kuzey kıyılarını aşarak daha ötelerle ilgilenmesi veya bakışlarını başka bir yöne çevirmesi olanaksızlaştı. Çünkü Ege'de tehlike sürekli kol geziyor. Hafta içinde Ege'de Türkiye ile Yunanistan'ı gerginlik sınınnı aşıp, çatışmanın eşiğine getiren olaylar yaşandı. Olay Piri Reis araştırma gemisinin Ege'nin uluslararası sulannda her yıl yapılan ve çevre kirliliğiyle ilgili olan araştırmasını sürdürdüğü bir sırada meydana geldi. Piri Reis'in araştırma çalışmalarına başlaması üzerine, Yunanistan Deniz Kuvvetleri teyakkuz durumuna geçiriliyor, Hava Kuvvetleri uçakları da, pist başında her an kalkışa hazır bir bekleyiş içine sokuluyordu. Atina bir yandan bu önlemleri alır, bir yandan ikisi kendi ülkesindeki Türk Büyükelçiliği, biri de Ankara'daki kendi elçiliği aracılığıyla Ankara'ya üç protesto notası gönderirken, Yunan Deniz Kuvvetlen'ne aıt gemiler de, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nazmi Akıman'ın deyimiyle gemimizi" taciz etmişlerdir." Bütün bu çlaylar Atina'da iktidar basınında sekiz sütun manşet halinde veriliyordu. Olay, Ankara'nın Atina'ya Piri Reis'in bilimsel çalışmalarının niteliğini açıklaması ve Yunanıstan'ın olayı ele alış biçimindeki yanlışlığı anlayıp, önlemleri kaldırmasıyla son bulmuştur. Olayın yol açabileceği büyük tehlıkelere değinmeden önce, bir noktayı vurgulamak istiyoruz. Son olaylar Atina'da iktidar basını tarafından sekiz sütun manşette verilirken, muhalif gazeteler tarafından yalnızca iki sütun üzerınden verilmiştir. Milliyet Gazetesı'nın bildırdiğıne göre, Atina'da görevlı bir yabancı diplomat, Papandreu yanlısı basının üs görüşmelerinin hemen ertesinde dikkatleri Başbakan için başarısız geçen bu görüşmelerden başka yöne çekebilmek için bu yolu tuttuğunu ileri sürmüştür. Anılardadır, üs göruşmelerine değinen yazılarda bu sütunlarda, Papandreu'nun şu sıralarda dıkkatleri Turkiye ile ilişkilere çekmeye çalışacağı belirtilmişti. Kısacası Papandreu'nun şu kritik günlerde bir kez daha Turk kartını açıp, kamuoyunu oyalamasında şaşılacak bir yön yoktur. Taktik.Andreas Papandreu'nun yıllardır uyguladığı, artık kendi politikası açısından klasikleşmiş olan bir taktiktır. işin asıl şaşılacak yönü, Papandreu'nun bu taktiği böylesine fütursuzcasına sürdurmesindeki bilinçsiz cürettir. Gerçekten Ege'de meydana gelebilecek en ufak bir sürtüşme, barut fıçısını ateşleyen kıvılcım rolünü oynayacak, belki de Yunan Başbakanının hiç ds düşunmediği ve öngörmediği sonuçlara yolaçabilecektir. Ege'nin coğrafı yapısı, iki kıyı ülkenin güçlerinin burada birbirlerıne son derece yakın konumlara girmeleri ve bu iki ülke arasındaki olası bir savaşın ilk hedefi olacak olan birbirlerinin havaalanlarına ve bazı stratejik noktalarına, karşılıklı olarak çok büyük bir çabuklukla varacak durumda bulunmaları, herhangi bir kaza çatışması halinde taraflara durumu düzeltmek olanağını fazla tanımamaktadır. Başka bir deyîşle, Yunanistan ile Türkiye arasında Ege'de meydana gelecek bir blöf, istenmeyen bazı öyle durumlar olabilir ki, o anda görülmemesi olanaksız hale gelebılır." Böyle bir durumda gövde gösterisinin düpedüz çatışmaya dönüşmesi kaçınılmazlaşır. işte bu yüzdendir ki, Papandreu'nun son çıkışı salt bir gövde gösterisi, iç tüketime yönelik bir girişim bile olsa, Ege'de iki gün için tehlikenin kol gezrnesine neden olmuştur. Bu tür politikaların hiç yarar getırmeyeceğini tarih göstermtştir ve aklıbaşında kişiler de sürekli olarak bu olguyu yinelemektedırler. Umarız ki, Papandreu da gerceği eskilerin "Bir musibet bin nasihattan iyidir" deyimine hak verdırecek bir duruma düşmeden görür anlar da, bir çok kötü gelişmeye yol açmadan sorunlar çözülür. Helmut Kohl Feferıl Almanya Başbakanı Hehru, Kohl ülke halkının anavatumınnın bölünmesine hiçbir zaman izin vermeyeceğini söyledi. Parlamentoda "ikiye bölünen Almanya'da insan sorunu" konusunda bir konuşma yapan Helmut Kohl, Almanya'lnın 33 yıldır DoğuBatı olarak bölünmüş olmasmın "değiştirilemez bir karar olmadığını" soyledi. şılı mııcızesı nın oykusu Şili'de birkaç yıl öncesine kadar bir "ekonomik mucize''den soz ediliyordu. "Şili mucizesi"nin yaratıcısı, Amerikan iktisatçısı Milton Friedman'ın sadık izleyicisi iki iş adamı oldu. Birbiriyle akraba olan Javier Vial ile Manuel Cruzat, Friedman'ın tezleri uyarınca bir ülkenin piyasa ekonomisinin kuralları tam bir şekilde işleyeceği bir organizasyona kavuşması halinde her sorunun kendiliğinden çözüleceğini savunuyorlardı. Bu politika 1973'de Sosyalist Devlet Başkanı Salvador Allende'yi kanlı bir darbeyle deviren Pinochet'de uygulayıcısını buldu. Yüksek faiz politikasıyla bankerlik kurumu teşvik edilirken, serbest piyasa kuralları gereği ithalata uygulanan kısıtlamalar ve gümruk vergileri kaldırıldı, ücret artışları sınırlandı. Buna karşıhk gümruk engellerinin kalkmasıyla ülkeye ithal mallar akın edince, iç pazar daraldı. kendi ülkelerinde devletten yoğun destek gören yabancı ureticiler Şili pazarını ele gecirdi. Çok sayıda özel şirket iflâs etti. Vial ile Cruzat iflâs eden kuruluşlan ucuza kapatarak büyümeye devam ettiler. Ama artık üretim yapan kuruiuşlar yerine emlâka, mağaza zincirlerıne, tüketim mallarının ithalatını yapan şirketlere yatırım yapıyorlardı. Hükümet pesonun dolar karşısındaki değerini dondurunca, bu yatırımların bilânçolardaki değeri hızla arttı. Pinochci: şapka.M onune ko\up düşünmesinin zamanıdır. Petrole zam Sovyetler Birliği'nin 1 Temmuz tarihinden itibaren ihraç ettiği ham petrolun fiyatmı varil başına 50 sent arttırarak, 29 dolara çıkardığı bildirildi. Sovyetler Birliği ile petrol alımı konusunda irtibat kuran A vrupalı ithalatçılann bu yeni artış konusunda Çarşamba günü haberdar edildikleri bildirildi. Bir ttalyan sanayi kaynağı, bu artışın petrol piyasasmda, \fısır'm da ham petrol fiyatını arttırabileceği kuşkusunu doğurduğunu söyledi. Vogerin uyarısı Batı Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) Parlamento Grubu Başkanı HansJochen Yogel, parlamentoda yaptığı konuşmada, Almanya yı Cenevre'1de Sovyetler Birliği ile Birleşik Amerika arasında surmekte olan orta menzili nukleer silahların sınırlandırılması göruşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması olasılığına karşı uyardı. Vogel, söz konusu gorüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde, bunun "kaçınılmaz olarak" doğu ile batı arasında yeni bir silahlanma yarışma yolaçacağmı kaydetti. Ariel Şaron, Time dergisinden 50 milyon dolar tazminat istiyor NEW YORK (a.a) Israil'ın eski Savunma Bakanı olan ve halen kabinede sandalyesiz Bakan olarak çalışan Ariel Şaron, kendisine iftira edildiği gerekçesiyle haftalık Amerikan dergisi "Time" hakkında 50 milyon dolarlık dava açtı. Şaron'un avukatı tarafından New York'ta yapılan açıklamaya gore, Ariel Şaron, geçen eylul ayında, Israil'in kontrolü altında bulunan Sabra ve Şatila Filistin mülteci kamplarında yapılan katliamla ilgili olarak yapılan soruşturma konusunda yayımlanan bir yazıda, " T i m e " dergisini kendisine iftira etmekle suçladı. " T i m e " , İsrail Soruşturma Komisyonunun bir boliimii açıklanma>an raporunda, Ariel Şaron'un, Lübnan Devlet Başkanı seçildikten bir siire sonra öldiıriilen Beşîr Cema>el'in ocunun Falanjistler tarafından alınması gereği uzerinde durduğu sonucuna vardığını yazmıştı. " T i m e " dergisi sözcüsü, derginin tutumunu surdüreceğini ve davaya itiraz edeceğinı soyledi. Bilindiği gibi, .Şaron İsraıl'in geçtiğimiz yıl Lübnan'a duzenledıği saldırının baş mimarı idi. Şaron Beyrut kuşatması sırasında, bu kente de saldırmak istemişti. Ariel Şaron'un bu isteği Israil hukumetinde Beyrufun kuşatma altındaki Müsluman Batı kesimine girip girmeme konusundaki tartışmaların bir turlu sonuç vermemesi nedeniyle uzun süre \erine gelmemişti. Ancak, FKÖ kuvvetleri Beyrut'u boşalttıktan yaklaşık 15 gün sonra Lubnan Cumhurbaşkanlığına seçilen Beşir Cemayel'in bir suikast sonucu öldürulmesini bahane eden Şaron, Israil kuvvetlerine Batı Beyrut'a girme emrini vermişti. Sabra ve Şatila katliamlan da Israil kuvvetlerinin Batı Beyrut'u işgal ettikleri günlerde meydana gelmişti. Şaron'a duyulan uluslararası tepkiler sadece Sabra ve Şatila katliamı ile sınırlı kalmamıştı. 6 haziranda Israil'in Lubnan'ı işgaliyle başlayan 1982 yazındaki savaş süresince İsrail kuvvetlerinin muazzam bir ateş gucuyle sivil hedeflere de yönelen ve çok sayıda can ve mal kaybına yol açan saldırılarından Şaron sorumlu tutulmuştu. Şaron, çoğu kez, hukümete danışma gereği bile duymadan savaşın yurütülmesinden doğrudan doğruya sorumlu olmuştu. Filmlerdeki çibi Fransa 'nın Mice kentinde, beş yaşındaki bir çocuk sakız yüzünden yedi yaşındaki arkadaşını tabancayla ağır yaraladı. Babasının tabancasını televizyondaki fdmlerde gördüğü gibi doldurduğunu soyleyen beş yaşındaki çocuk, arkadaşından sakız istediğini, ilk sakızın balkondan duşmesi üzerine ikinci sakız isteğinin geri çevrildiğini bunun üzerine ateş ettiğini belirtti. ŞARON Time üergisini iftira* la suçluyor. Dış Haberler Servisi ABD'li komutanlar, kamuoyu ve 7 Kongrenin onayı olmadan, Orta Amerika'ya bir askeri murtahalenin kesinlikle karşısında olduklarını bildirdiler. "New York Times" gazetesinin haberine göre, göruşlerine başvurulan generallerin tumu Orta Amerika'ya bir ABD askeri mudahalesine karşı çıktılar. Yakında emekliye aynlacak olan Genel Kurmay Başkanı General John Vessey, bu görüşünu kısa süre once kamuya açıklamıştı. ABD'nin Orta Amerika Kuvvetleri'nin eski komutanı General Wallece Nutting, NATO Genel Komutanı General Bernard Rogers ve Vietnam savaşında ABD birliklerine komuta eden General William Westmoreland, aynı görüşu paylaşıyorlar. "New York Times" gazetesine göre adlarmın açıklanmasını istemeyen daha bir dizi general, Orta Amerika'ya askeri müdahalelenin kesinlikle karşısında olduklarını bildirdiler. Gazete bu generallerinin çoğunun Vietnam savaşında gorev yaptıklarını belirtiyor. Generallere göre kong ABD'li generaller Orta Amerika^ya askeri müdalıalenin karşısında re ve kamuoyu açıkça onaylamadığı takdirde, Orta Amerika'ya ABD birliklerinin gondenlmesı, Amerikan ordusunun yıpranmasından başka sonuç sağlamaz. Tüm generaller, El Salvador'da solcu gerillalann zafer kazanmasını ya da Nikaragua'mn bolgede askeri etkinliğini arttırmasını tehlikeli gelişmeler olarak göruyorlar. Genel Kurmay Başkanı General Wessey şöyle diyor: "Orta \merika ile Karaiplerde Sovv tler tarafından desteklenen birçok Komünist hükümet var. Daha fazlasına ihti>acımız >ok." Ancak General Vessev, Washıngton'un soruna askeri çozum bulmak için ABD birlikleri kullanmasına da karşı olduğunu belirtiyor. Generallere gore, Orta Amerika'dakı durum sadece askeri nitelikli bir sorun değil, bölgenin önemli ekonomik, siyasal \e sosyal sorunları var. Orneğin, El Salvador'da hukumet birliklerinin bir turlu başarı sağlayamaması, ülkedeki ekonomik ve sosyal sorunların ciddiyetini ortaya koyuyon. Japonyn senato seçimleri Başbakan \asuhiro Nakasone'nin îlk önemli sınavı Dış Haberier Senisi Japonya'da yarın yapılacak Senato yenileme seçimleri, muhafazakâr Başbakan Yauhiro Nakasone için önemli bir sınav niteliğinde. Senato uyelerinin yarısının yeniden belirleneceği seçimlerde, Nakasone'nın Liberal Demokratik Partisi'nin oyların çoğunu alması bekleniyor. AP ajansının haberine gore, Japonya'da yapılan kamuoyu yoklamaları, ana muhalefet partisı olan Sosyalist Parti'nin oy ka>bına uğrayacağını gösteriyor. Sosyalistler Nakasone başkanhğındaki muhafazakârların silahFanmaya ağırlık vermelerini ve ozellikle son zamanlarda ABD">e vakınlaşmasını eleştirivor. Sosyalis:ler tarafsızlık vanlısı olduklarını belirtiyorlar. Guçlu bir savunma yanlısı olduğu bilinen Nakasone, bu vılın başlarında ABD'ye yaptığı zi\aret sırasında Japonya'nın "bıi >uk bir ucak gemisi" olması halinde, Sovyetler Birliği'nin yayılmasını durdurabileceğini soylemişti. Siyasal gözlemciler, Nakasone'nin bu sozlerinin, itibannı sarstığını belirtiyorlar. Nitekim Başbakan, seçim kampanyasında bu guçlü savunma öngoren politikayı yumuşattığını gosteren açıklamalarda bulundu. Nakasone ayrıca, muhalefetin saldırılarını savuşturmak amacıyla, gelir vergilerinin azaltılacağını, eğitim sisteminde de reformlara gidileceğini ve burokrasinin işler hale getirileceğini kaydett.. Sosyalistlerin başını çektiği muhalefet, Senato seçimlerinin Nakasone'nin yedi aylık hükümeti için önemli bir sınav niteliğı taşıdığını belirtiyor ve seçim sonuçlarının Nakasone'nin iktidarda kalıp kalmayacağmı belirleyeceğini one surüyor. Kampanya sona erdi, seçmenler kararsız NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA İtalya'da yarın başlayacak ve öbürgun de surecek olan seçimlerin kampanyası gergin bir hava içinde sona eriyor. Kampanyanın son günlerinde en önemli gelişme, Hıristıyan Demokratların partiler arasındaki gerginliği azaltmak için büyük bir çaba sarfetmesi oldu. Hıristiyan Demokrat Parti lideri Ciriaco de Mita, özellikle sosyalistlerle aralannı düzeltmeye çalışıyor. De Mita, Hıristiyan Demokratların ve Sosyalistlerin parti programlarının gerek ekonomik gerekse kurumsal alanda farklı olmadığını söylüyor. Seçim günunün gelip çatmasına rağmen, İtalyan seçmenierin büyük çoğunluğunun hâlâ kararsız olması karşısında, ne hıristiyan demokratlar ne de sosyalistler bir zafer bekleyemiyor. Ancak, tüm yorumlar, bu iki partinin aralanndaki şiddetli söz duellosuna rağmen, gelecek hükümetin belkemiğini oluşturacağı konusunda birleşiyor. Hıristiyan Demokratların lideri de Mita başarısızlığa uğraması halinde istifa edeceğini açıklayan Sosyahsı Fartı lideri Bettino Craxi'yi yatıştırmak amacıyla, merkezdeki küçük partilerden oluşan 5'li bir koalisyona gidileceğini açıklamış bulunuyor. "Oylamadan hemen sonra, sözdüelosu dönemini arkada bıraktığımızda, son hükümetle işbirliği yapmış olan 5 partiye koalisyon önenneyi düşüniiyoruz" diyen de Mita, söylentilere göre, yeni seçilecek hükümette bir ara başkanlık koltuğunu Craxi'ye bırakmayı duşünüyor. Seçim kampanyasında ekonomik sorunlara pek fazla değinilmemiş olmasına rağmen, kurulacak hükumetin rengi ne olursa olsun, bu alanda da önemli sorunlarla karşılaşılacağı anlaşılıyor. Nitekim, İtalya, Wasington'da yaymlanan yıllık IMF raporuna göre, sanayileşmiş ülkeler arasında en yüksek enflasyon oranına sahip. 1983 yılı için yapılan tahminler, eneflasyon oranının yüzde 14.5 olacağını gösteriyor. Oysa bu oran, F.Almanya'da yüzde 3.5, Ingiltere'de yüzde 6, Fransa'da yüzde 10 dolayında. Bu oran Italya'nın sanayileşmiş ülkeler arasında rekabet RÜcünu azaltırken, İtalyan liretinin de yıl sonuna dek dolar karşısında % 5,9 oranında değer kaybedeceği anlaşılıyor. Raporda enflasyonun yanısıra İtalya ekonomisinin 1982 ve 1983 yıllarında en önemli sorunlarının >iıksek faiz hadleri, büyüyen kamu sektöru açıklan ve gitgide hızlanan işsizlik oranlan olduğu açıklanıyor. Geleneksel olarak İtalya'da hükümetler kamu harcamalanndaki hızlı artışı frenliyemiyorlar. Hükumetlerin fiyat artışlarına paralel olarak memur maaşlarına yaptıkları zamlar kamu sektöru açıklarının artmasında büyük bir rol oynuyor. Seçimlerden sonra kurulması beklenen yeni hükümet kontrol dışma çıkan bu açıkları azaltmak için ciddi bir onlem almazsa, kamu sektöru açıklarının İtalyan ekonomisine getirdiği yükün önumüzdeki yıl GSMH'nın % 15'ine varacağı tahmin ediliyor. İtalya'nın diğer sanayileşmiş ülkelerle arasındaki farkı açan faktörler tüm istatistiklere yansıyor. Son IMF raporunda ortaya konan tahminlere göre İtalyan sanayi üretiminin bu yıl "?a 1 oranında düşmesi, sabit yatırımların % 3,5 oranında bir duşus kaydetmesi ve bunlara bağlı olarak da milli gelirde % 0,1 'lik bir düşus olması bekleniyor. Ancak şimdiye dek İtalyan ekonomisıni ayakta tutan ve ekonomik raporlara yansımıyan çok zengin bir "paralel ekonomi' nin varlığı ülke yoneticilerinin karamsarlığa kapılmasını engelliyor. GSMH'nın % 2530'unu oluşturduğu tahmin edilen bu ekonominin "paralel ekonomi''nin varlığı özel sektorde olduğu kadar kamu sektörunde de gorülüyor ve vergiden kaçarak tamamen yasadışı uygulamalarla besleniyor. Örneğin yapılan bir araştırmaya gore her 4 devlet memurundan 3'u resmi gorevinden başka bir işte de çalışarak çift maaş alıyor. Bir diğer araştırma ise 19711981 yılları arasında ülkede kayıtlara girmeyen 2 milyon evin yapıldığını gösteriyor. Sürekli hükümet krizleri ve skandallarla uğraşan devletin yarattığı boşluklar, İtalya'da genel bir "gemisini kurtaran kaptand ı r " anlayışına yol açıyor. İtalyan devletinin zayıflığı, paralel ekonomi duzeninin her geçen gun dalbudak sarmasına meydan veriyor. Italyan seçimleri 2 a\ hapis Dubai şeriat mahkemesi ramazan aymda oruç vakti halk içinde yemek yiyip içki içen 32 yaşındaki bir müslümana 40 kamçı cezası vererek, ikiay hapse mahkum etti. Yetkililer bu yıl İslam ülkelerinin çoğunun ramazanda alman önlemleri arttırdıklarını söylediler. Birleşik Arap emirliklerinde yurt dışın4an bu ülkeye gelen yabancı işçilerin Ramazan ayının dışında bile başkalarının önünde yemek yemeleri ve herhangi bir içecek içmeleri yasaklanmış bulunmakta. GEBZE n T.C. İZALEYİ ŞUYU SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ Sa>ı: 982/12 Gebze Sulh Hukuk Mahkemesı'nin 26.11.979 tarih 976760 Esas 979564 karar No'lu ılamı ile Gebze Akse Kö\u Eski mezarlık meikıınde 16 pafta 244 Parsel No'da ka>ıth 18400 Metre karemiktarlı tarlanın 1.104 000 00 Lıra muhammen bedel uzennden 2.8.983 salı gunu saat 15.00'den 16.00>a kadar bırıncı arttırma ile r n 75'ine balığ olacak sekılde ruçhanlı alacakları ve masrafı geçmek şartıyle talıp v'ikmadığı lakdirde 12.8 983 cuma gunu yıne Gebze ıcra Daıresınde a>nı saatlerde ıkıncı artıırma ile ençok fiat >erene saıışın yapılacağı hususu hissedarlardan Erzurum Çoruhpalas Oteli sahibı Fe\zı Demırel ve Ankara Ufuktepe Sanatoryoım Caddesı Demırcıler Sokak No 16 kaı 2 de mukımTe>nk Vıldırım'a ke\fı>et ılanen teblığ olunur. 22.6.1983 Basın 7205 İLANEN TEBLİGAT SUNGURLU ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN SAVI: 1982 504 Davacı Şukru Ormekıran larafından Sungurlu llçesı Yoruklu Ko>u hane 42de kayıth eşı Husne Ormekıran aleyhıne ıkame eıtıgı şıddellı geçımsulık nedeni ile boşanma davasının yapılan >argılaması sırasında Sungurlu \oruklu koyunden olup halen Ihlamur Caddesı Bekır Ağa Sokak No 112'de olduğu behmlen Mehmet kızı 1340 D.lu Husne Ormekıranın (Katar) adresıne leblıgal >apılamadı|ı ve zabııaca da adresınm tesbıı edılemedığinden ve dava dılekçesı de ılânen teblig edıldığınden gıyap kararının da ılânen teblığıne karar verıldığınden duruşmanın bıraKildıgı 12 9 1983 saat 10'da adı geçen Husne Ormekıranın duruşmada hazır bulunması veya kendısını bir vekılle lemsıl ettırmesi gıyap kararı yerine kaım olmak uzere ılânen ıcblı| olunur 6.6.1983 Basm 2025'. T.C. PukisHın'da çatışma AfganistanPakistan sınırı yakmlanndaki Paraçınar bölgesinde Şii ve Sünni iki aşiret arasında çıkan çatışmada 34 kişi öldü, M kişi de ağır yaralandı. Peşaver'in 100 km. güneybatısmdaki Sadda koyünde iki kişi arasında çıkan kavga, daha sonra giderek bııyuk bir catısmaya dönüştü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear