26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuri 1983'ün ilk 5 ayında İstanbul'da aranan 560 kişi yakalandı tstanbnl Haber Servisi tstanbul'da 1983 yılının ilk 5 ayında gerçekleştirilen seri operasyonlar sonucu. çeşltli suçlardan aranan 560 kişi yakalandı. Asayiş Şubesi tnfaz Masa sı dedektifleri, adam öldürme, ırza geçme, yaralama, toplu kaçakçılık, silah taşıma, soygun, öldürmeye tam teşebbus, dolandıncılık ve siyasl eylemlerde bulunan sanıklan, gizlendikleri yerlere ani baskın düzenleyerek ele geçirdi. Adliye'den veEmniyet Müdürlüğü'nün diğer kademelerinden gelen, aranan kişilere ait dosyalar doğrultusunda çalışmalarmı yürüten lnfaz Masası dedektifleri, 1 Ocaktan 31 Mayısa kadar haklarında gıyabi tutuklama kararı bulunan 219, hüküm verildikten sonra kaçan 301, Sıkıydnetim Komutanhğı'nca aranan 23. asker kaçağı 7 klşi ile çeşitli cezaevlerinden kaçan 10 sanığı yakaladı Sahıbı Cumhuriyef Malbaactlık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadır fsadı, 0 Genel Yayın Muduru Hasan Ccroal, Muessese Muduru Kmine Uşaklıgil, Yazı işlerı Muduru Okay Gonensin, 0 \azı Işlerı Vludur Yardımcısı Ahmet Koralsan, Haber Merkezı Muduru Yalcın Bayer, Sayfa Duzenı Yonelmenı Ali Acar. TAKVİM 17 Haziran 1983 Imsak: 3.03 Guneş: 5.2* Tmsilcılrr: ANKARA Yalcın Doftan. IZMIR Hikme< Çetinkaya, ADANA Mehmel Mercan. • Servu Şe/lerı: htanbul Haberlerı Sdahallın Guler, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı Osman tlaga», Yurt Haberlerı Barbaros Gencak. Kultur Aydın Emec, Magazın Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucelman. Duzeltme Konur'Ertop, Arastırma S«h>n Alpay. Ikındi: 17.15 Akşam: 20.43 Yatsı 22.46 Burolar: • Ankara: Konur Sokak N o 24/4 Yenışehır. Tel 175825175866, ldare 1 8 3 3 3 5 . » Izmır .Halıl Zıya Bulvarı No 6 5 / ' . Tel 254709131230 • Adana: Alaturk Caddesı. T H K işhanı Kaı l, 13. Tel 1455OI973I • Basan ve Vayan: Cambunytl Maıbaacılık ve Gazeiecılık T A Ş Turk Ocağı Cad 39/41, Cağaloglu, Ist PK 246lsl Tel 209703 Telex 22246 • Basıldıftı Yer: YEN1 ASIR Gazeıe ve Malbaacılık Ltd Ş Mecıdıyeköylst. ö ğ k : 13.14 Kıbrıs'ta sorunu Rum yöneticiler çıkardı KTFD Meclisine bugün sunulması beklenen karar tasarısında, Kıbrıs Türklerinin adada iki top. lumlu, iki kesimli, bağımsız ve bağlantısız bir fe. deral devlet laırulması için yapıcı ve içten çabalar gösterdiği sırada Rum yöneticilerinin sorunu Türk toplumunun söz hakkının bulunmadığı uluslararası forumlara kaydırmaları vurgulanıyor İzzet Rıza YALIN IJEFKOŞE Kıbns Türk Federe Meclisine bugün sunulması befclenen «Self . Determtnasyon Karar Tasansı»nda, Kıbns sorununu 1974'te ger çekleşen Türk Banş Harekâtı nm değil, Rum yöneticilerin tu tumunun yarattığı belirüliyor Karar tasansında, sorunun ilk nedeni olarak, Turk toplumunun temel haklannın ve güvencelerinin Kıbns Rum yöneticilerince yok edilmeye çalışü ması gösteriliyor. 8 maddelik «gerekçe» ise bulunan karar tasansının birincı maddesinde. «Kıbns Türk halkı, l96Tta kurnlmuş olan iki toplnmln Kıbns Cummıriyeti' nin kurncn ortaklarmdan biridh> dendikten sonra, «Kıbrıs" ta sömürge yönetlmi sona erer. ken. egemenligin adadaki iki topltımdan birlne değfl, ortaklasa ber Udsine devredildiğH anlatılıyor «Batnnsnhkla Ugili bütün belgelerde imzası bnlunan Kıbns Türk halkının, bn bağımsızlıkta ve egemenlikte eşii hak sahibi olduğu» vurgu lanıyor. RUMIARIN YÖNETİMİNE GtRME KABUL EDtlMÎYECEK «Bağımsulık ve egemenlikteki hailannı kornmaya kararh olan Kıbns Türk halkının, bir sömürge yönetiminden kurtulup bir başka sömürge yönetimine girmeği asla kabul etmedlği» belırtılen «gerçekler»in ıkinci maddesinde. «hağımsuhğı yok etmek isteyen Enosisci lere ve EOKA terörüne karşı sayısız şehitler verilerek, bağım <aı vaşama hakkıyla özgürlüğünün kafaramanca savnnuldağu* anlatılıyor ve şoyle deniyor: «Bütün dünya bllmelldir ki, her insamn doğuştan hür oldu guna ve hür yaşamaya hakkı bulunduğuna inanan Kıbns Türk halkı, Yunanistan'ın veya Kıbns Rumlaruun yönetimin* Kirmeyi hiçbir zaman kabul et memiştir ve etmeyecektir. Kıbns hiçbir zaman Yunanistan'm olmamıstır ve olmayacaktır. Kıbns Türkü hiçbir zaman Rum tahakkümüne boynn efmemiştir ve eğmeyecektir. Ktb ns Rum yönetimi hiçbir z» man Kıbns Türk halkı adına da konuşma hakkına sahip ol mamıştır ve olmayacaktır.» SORCNTJN NEDENLERt «Kıbns Rum yöneticilerinin, Kıbns sornnnnnn banş harekâtı'ndan doğdoğunu ileri süre rek perçeklrri çarpıtmayı sfirdürdükleri» belırtılen gerekçenin dördüncü maddesinde ıse. «Kıbns sornnnnu ortaya çıkaran nedenler» şöyle sıralanı yor«Türk toplumnnun temel hak lannın ve füvencelerinin. Kıbns Rnm \öneticilerince yok ediımeye kalkışıiması, imha planları hazırlanması, sUahlı saldınlara girişilmesi, giıüce ve meşru olmayan yollardan. adaya 20 bin Yunan askeri gt tirilerek zorla ve silahla Enosis'in perçeklestirflmeye çalışılması, ninayet Tunanistan'da. ki yönetimle Kıbnstaki cinayet SrEÜtlertaün elele vermeleri snretiyle bfezat Makarioa tarafından «Yunan istüan» dlye adlandınlan bir darbe yspılması * TÜRK HALKINA HAKSIZLIKLAR Karar gerekçelen'nin 5'inci maddesinde, «Kıbns Türk hal. kma yapılmış büyük halraııhk. lar» şoyle sıralanıyor«• Kıbns Türk halkının. Kıbns'ta, iki toplurrüu. iki keslmli. bağımsız, bağlantısız bir federal devlet kurulması yolun da yapıcı ve içten çabalar fös trrdlğl bir sırada, Ynnan ve Kıbns Rum yöneticilerinin, • Tophımlararası ifSriişmele rt baltalaytcı ve karsılıkh R Ü veni yok edici tutum ve davramşlara girmeleri ve bunlar dan bazilannm Enosis hayalini diriltmeye kalkısması, • Rum yöneticilerinin görüs me masasını terkedip konuyu Kıbns Türk toplumunun söz hakkını saspettikleri fonımlara KÖtürmelerl. • tki kesimli, iki toplumiu rederasyon nkrini daha önce resmen kabul ettikleri baMe, bununla asla hağdaşmayan görüsler ilerl sünneleri, • Eşlt haklara sahip olan Kıbns Türk halkının görüsme lere eşit şartlarla katıldığını . eörmezlikten gelerek. Kıbns sorununu, federasyon fikrine temelden ters düsecek şekilde, bir 'çoğunlukazınbk' sorunu gtbi göstermeve kalkışmalan, KIBRIs TÜRKÜNUN GU\ ENLİĞ1 • Kıbns Türk halkının güvenüğlnin tam olarak korunması toplumlararası görüsmele rin temel ilke ve amaçlan ara smda ver aldığı halde, Kıbns Türkluğünün RÜven'iğlni ve varlığını hiçe sayan bir tutum içine girmeleri, • tki top'umun liderleri ara smda BM Genel Sekreterinin huzurunda yapılan rtoruk toplanülarmda varüan anlaşmalan hiçe sjyarak. görü~melerin sonuca ulaşnıasını engelleyecek hareketiere girişmeleri. • tki kesimli federal bir Cumhuriyet çat'sı altında iki ulusal toplumun uzlzşmasım sağlayabilecek 'iyl niyet' firişimlerini engellemeleri, • 1963'ten beri iki toplumun da temsii edildifi ortak bir meclise sahip bu'unmad ğ^ Iç'n Kıbns'ın 19 yıldan beri Vatlmadıfı Avmpa Konseyi Parla. menter asamb'.esine, top'nmlararast görüsme^er sürerken. fiilen \e hukuken Kıbns Türk halkını hiçbir şekilde temsii etmesi kabil olmayan K bns Rum CVleclisi Başkan'nı. bütün Kıbns'ın temsilcisi gibi göndeı meleri > SCRECEK KTFD'de SelfDeterminasyon Karar Tasarısı1 Amerikalı milyonerîn ııçan şatosu AMERİKALI MtLYONER: Amerikalı zenginler. zenginllklerini çesitli çılgınlıklarla sergilemeyi çok se\ erler. Klmisi yüzme havuzunu doldurmak için Fransa'dan damaoanalarla su getirir, kimisi İse milyonlar tutan mlrasfnı kedisine bırakacığını ilan eder. Amerikalı milyarderMalcolm Forhe'nin çılgınuğı isebambaşka. Hayatta ençok şatosnnu ve balonla uçmayı srvdiginl söyleyen Forthe şatosuna tıpatıp benzeten dev bir balon yaptırdı. Amerikalı milyarderin nçan şatosu için tam 4,5 kilometre uzunluğunda naylon kumaş kuUanıldı. Malcolra Forbe uçan şatonun altına asdı sepete arkadaslannı doldurnp. sahici şatosunnn oçsuz bucaksa arazisi fiserinde keyif yapıyor. Şatosımun öuünde sönmuş balonnn üzertne otnran Forbe: «Ba tfir egienceler de ohnasa hayat tatsK tutsuı olacak» drror. Polonyalılann çoğu farkında olmadan Sosyalisttir. Sadece isçiler değil aydınlar, bilimadamları ve sanatçılar da Sosyalisttir. Biz Sosyalizmi yıkmak istemiyoruz Almanya'dan otobüsle dönen işçîlerin yarıdan çoğu işsîz Kapıkule'den giren otobüste, «Hiç değilse emekli olabilscm» diyenler, «Alman polisi ülkeyi terket diye boyuna yazı gönderiyor» diye sızlananlar, «Elime 10 bin tnark tutuşturup kapının önüne koydular,» diye yakınanlar dolu... Asiye UYSAL Almanya'dan Turkiye'ye oto. büsle dönen Türk Isçilerinin yansına yakın bir bölumU, issiz olduklanru söyluyorlar Ikı yıldır ışsız gezdi£ini beurten Yusuf Ünal adlı bir işçi. Almanya'da sürekli iş aradujını kaydederek. «Ama fabrika kapılanndaki görevliler daha yöz metreden nein! neJn! dlyerek is araysn Türk isçOerinl kspıya bü> yaklastunuyoriar> dedl. Almanya'dan Turkiye'ye «yaprak dökümfi» bjzlanırken Kapıkuie eümrUğunde, kapısı açılan her otobüste dalguı, yorgun ve umutsuz yuzlerle karşılaşılıyor. Her dtirt ışcıden ıkısı ya Isten çıkanldıgını ya da aylar. dır ış aradıguu soylüyor. Frankfurt Istanbul seferi yapan Omer Dalgalı ve tmit Meşe adlı kaptan şoförlerın yönetimindeki. Alman Devlet Demlryollan'na tıatlı Tounng Şır ketlnln FDT252 plakaü iki katlı otobusune Kapıkule gümruk kapısından binerek 50 dolaymdakl isçi ile birlikte tstanbul'a geliyoruz. Yolculardan ilk konustugumuz Yu$ul Ünal (45) 13 yüdır Almanya'da olduğunu. 1981 yıluıda işten çıKanldıktan sonra bir daha iş bulamadığını anlatıyor. Onal, «Şimdi memleketime kamımı doyurmaya geliyornm. Ama yine döDeccgtm» diyor ve düşUncell bir şekilde ekliyon «Ama dönünce ne yapacagun. biüniyorum^ EMEKLİ OLABtLSEM •Bir yıldır i«fft«nir parasıyla idare etmeye çalısan Bursall Mehmet Topaloğhı'nun (50) Almanya'da tukettigi 30 yıllık emegi karşüıSında tek beklentisi emekli olabilmek. Bir yıl önce «eline 10 bin nıark tntustorularak» isten çıkanldıgını anlatan ve şimdi kimsenin ken disine iş vermeditinden yakı nan Topaloglu, «Peki ne ymfm. csksınız?» sorusunu şoyle yanıtlıyor: «GeUrken Almanya'dan güael bir olta aldım. Marmara DeniSiiıde hem baiık avlayacağnn, hcm de emekli olmanın yollannı düsüneceğim.» 40INI GEÇMİŞ OLANA tŞ YOK Konyalı Meviüt Güner de (50), yıllarca ıssizngin acısuu çeken işçUenmizden biri. Almanyarda ts ve işçi Bulma Kurumu'na gktiklerinde, «önce Ahnanlar, sonra Ortak Paıar ülkelerinin iaçileri, sonra sb» yanıtını aldıklaruu belirten Gtiner, «Hele 40*ındao sonra issiı kalanlara hiç iş yok» diyor ve kendi kendine konuşurcasına ekliyor: «Bari blzi emekli yapsalar.» Meviüt Günerle konuşurken, «Bu arabanın yansı işsiı galiba» dediğimızde, GUner tepki gostenyor: «İsslz olmasak bu otobüste işimiz ne? 4 ıröndür yoldayn. Sıcak bir yandan. uykusualuk bir yandan, « ™ " « çiktı. Çabsıyor olsafc uoakla geürdlk.» KIDEMLt İŞSİZ 14 yıldır Almanya'da bulunan Mevlut Yırtık'ın issizUğı 3 yıla yaklaşıyor. Kıdemh işsiz, kenriisıne her ay verüen işsızlik. parasuun 300 marka düştügunu, yakmda bu paranın da kesüeceğini soylüyor. Alman polisınin sürekli ülkeyi terketmesi için kendisine yazı gönderdigmi belirten Yırtık şoyle konuşuyor: «önce 13 ay süreyle ayda n o 9Oo mark dolaymda işsizlik yardmu veriyorlardı. Ar rtmH.n çocuk vardjnum kestiler. aldığun parm Mrden 300 marka düştü. Sonra, polis sık sık çağınnava başladı. Bu parsyla peçinebiliyor mnsun, geçtnemiyar mnsun diye. Geçine miyorum desem su güne kadar ülkeyi terket dlyecekler. Ben demiyorum. Ama geçinemedigimi Alman poUsi de biliyor. Ülkeyi terketmem için şimdi sürekli yan gönderiyorlar.» Walesa: Sosyalizmî yıkmak değil, onıın bize hizmet etmesîni istiyoruz Oış Haberler Servisi Newsweek dergisi Papa II Jfean Paul'on Polonya'yı ziyaretinden birkaç gün önce yasa dışı Dayanışma Sendikası Başkanı Lech Walesa ile bir görüşme yap tı. Polonya'nın yine güncelleştigi şu günlerde yapılan görüşmeyi okurlarımıza sunuyoruz. Newsweek Tekrar Lenin tersanesindeki eski işinizde çalışıyorsunuz. 1983 yıluıda işçi arkadaşlarınız ne düşünüyor? Sizin işinizden aynlmanızdan bu yana göruşlerinde bir değişiklik var mı? Waiesa 1976'da faal sendtkacı olarak sadece birkaç kişiydik. Şimdi ise çoğunluk blzim yarmnızda. Sadece ufak b4r azınlık bize karşı. Dayanışma döneminde, işçilerln görüs ve tutumlarında bUyük dejisiklik oldu. Dayanışma, ışçl sınıfına özgerçeklerimiz ve tarihimiz hakkmda, şimdiye kadar kamuoyuna duyurulmamış birçok şey söyledl. Newsweek Bazı parti ve hükümet yetkllilerine gdre, muhalefet dlrenişi sürdürmekle, sertlik yanlılarının ekmeğıne yağ sürüyor Bu çevreler muhalefeti bahane ederek daha da sert önlem ler aünmasını istiyor Ne dersiniz? Walesa Bu şarkıyı çok dinledim Benim için hıçbır anlam taşımıyor. Ben verdığım söze sadık kalmak zorundayun. Newsweek Yedi çocuğunuz var. 1982 yıhnı tutuklu olarak geçirdiniz. Serbest bırakıldıtmızdan bu yana da sizi sürekli rahatsız ediyorlar Mucadeleyi bırakıp «Vatandaş Walesa» olarak sakin biçimde yaşasanız, sizi hiç kimse suçlamaz. Neden mucadeleyi bırakmıyorsunuz? Walesa Hayatımın büyük bolümü sosyal mücadele içınde geçti. Bu bakımdan dinlenmek lstiyorum ve bir gun çekileceğim. Ama once kay bettiklerimizi geri almaüyım. Doğal olarak 31 Araük 1981 gibi olmayacak. Bizden birçok şeyi alacaklar Bazı haklarımızdan da biz gonüllü olarak vazgeçeceğiz. Ama bazı haklan da alacağız. Newsweek Kendınizi blr sosyalist olarak görüyor musunuz? Walesa Ben eylem adamıyım. Gkjzaltında Iken bir General'le konuşurken ona şöyle demiştım : «Ben sizdeo daha fazla sosyalistim.» Polonyalılann çoğu, farkında olmamalarına rağmen, sosyalisttir özellikle işçi sınıfı Ama sadece işçiler değil, aydınlar, bilimadamları ve sanatçılar. Sosyalizmi yıkmak istemediğlmızl her zaman soyledim. Sosyalizmi yıkmak değil, Sosyalizmin bize hızmet etmesîni istiyoruz Eğer bu sistem ekonomik ve sosyal açıdan sağlıklı bir yapıya sahıp olmak istiyorsa, Dayanış ma gıbi bir sendikanın varlığı zorunludur. En basit mantık kuralları bunu gerektirır Newsweek Dayamşma'nın başında 16 ay bulundunuz. Bu donemde yaptığınız ya da soyledıgıniz bir şeyden otürU üzüntü duyuyor rausunuz? Walesa Gerıye baktığımda. izlediğim çlzginin, mümkün olan tek çizgı olduğunu gorüyorum Bu çizgı, diyalog ve anlaşma çizgisi idi. Ama resmi yetkililer beni hiçbir zaman desteklemediler Sendikalar da, aşın heyecanh bazı işçıleri lkna edebilmem içln bana hıç yardımda bulunmadılar. Bydgoszcz olayı bunun en somut orneğidir (Bu olayda bazı sendika liderlerinin polis tarafından dövülmesi, işçilerde sert tepki yaratmıştır). Bu olay, beni mahvetme yolunda ilk adımdı Benim savunduğum diyalog ve anlaşma, bu olayla kapanmaya başlamıştı. Bu türden düzinelerle olay oldu. Newsweek Ama 1981 yılında Badon kentinde yapılan Dayanışma toplantısında, «hükttmetle çatışma kaçımlmaz oldu» demıştiniz. Walesa Evet, ama ne tür bir çatışma? Tanklara tekme atarak çatışma mı? Bu gülunçtür. Ben o konuşmamda, tartışma düzeyınde çatışmayı kastetmıştim. Kamuoyuna çağrıda bulunarak. yonetıme bu yollardan baskı yapmamızı önermıştım Belki serinkanlılığımızı biraz yitirmıştık Ama hepimiz insanız, melek değil Fakat her durumda, resmi otoriteler Dayanışma'ya karşı hıçbir zaman ıyi niyet beslemedıler Newsweek Dayanışma donemı ile sıkı ybnet'mden ne dersler aldmız? Walesa Vardığım sonuç şu özgür düşünceden hiçbir zaman vazgecmeyeceğız ve mücadeleyı bürdureceğız Aslında bu bir sonuç değil. zorunluluk. TMMOB: ikinci Boğaz köprüsü yerine toplu taşımacılıgı teşvik etmek gerekli Tapu ve Kadastro 15. ve 16. asır Osmanlı belgelerini tercüme ettirecek uzman arıyor ANKARA, (ANKAl Tapu ve Kadastro Genel Mudurluğu arşıvlerınde bulunan ve deger bıçılemeyen 15 ve 16. asıra aıt Osmanlı Imparatorlufu donemı ne aıt belgeler gun ışığma çıkartılıjor Tapu ve Kadastro Genel MU. durluğu Arşıv Daıresı yetkilılen ellerınde bulunan bılgı ve belge lerm tercume ettırüecesfcmı belırterek bu konuda uzman kışıler aradıklannı soyledıler Yetkililer Tapu ve Mulk Yasası'nın ilk çıkartıldıgı 1847 ve 1850 yıllanndan brc:kı doneme aıt ellennde tapu ve tahr r belgelerının bulunduğunu. bu yuzj'illara aıt te ge erın uz manlarca ıncelenıp tasnıf ve tercumesının yaptırılacagını bil dirdıler. İki kişi yıldırımdan öldü Haber Merkezl Bursa ve Büecık'te yagışlarla bırukte du şen yüdınmlardan 2 kışı oldu, 1 kışı yaralandı Bursa'nuı Soğukpınar bucagına baglı Güneybayu koyünde bayvan otlatmakta olan tbrahim Aslan ve Irfan Oğuz, yağmurdan korunmak ıçuı kıraz agacının altına sıgındıkian sıra da dusen yıldırmun uzerlenne ısabec etmesi sonucu, Ibrahim Aslan oldu, Irfan Oğuz yaraian di Bilecik'ın Golpazan ılçesuıe bağlı Gumbet koyunde Halıl Or demir (19ı. Podralar çeşmesı mevkunde yıldırun duşmesı so nucu olay yerınde hayaııru vn tırcu. ANKARA, (THA) Türk Mü hendıs ve Mimar Odalan Birlifa (TMMOB) Başkanı Bülen< Tanık. «Zaman kaybını ve «inirliliği teşvik edeeek ikinci Bo ğaz Köpnısünü degü, etkin bir fizıki ptanlama İle kentiçi toplu tasunacıiığını teşvik etmek gereklidir.» dedi. Bülent Tanık. T H A muhabin nın bu konuya ilışkin sorusunu yamtlarken, 10 yıllık ulaştırma ana planının da, yeni bir köprt; yapınunı değil, İstanbul'da bir metro yapımını bngördugunü beurttı. Bulent Tanık şoyle ko. nuştu. «Bugün Boğaz Köprüsünden günde yaklaşık 100 bin taşıtm geçtiği bUdirUmekte. 1982 yılında, İstanbul'da Edirne tarafmdan giren günlük tasıt sayisının ise 6 bin 500 civannda oldu gu öne sürülüyor. Bu rakamı 10 bin olarak düşunsek bile, köprünün onda dokuzunun, tstanbul'un kendi iç trafiğine hixmet ettlği kestiriiebilir. Bu şu demektir, mevcut ve yapüacak köprü esas iübariyle ulusiararası veya şehirlerarası ulaşınun defil, ağırlıkla ve dofru. dan Istanbul şehrinin konusudur.» Tanık, Boğaz Köprüsünden ge çen araçların ytzde 80'ının ozel otolardan oluştuğunu belirterek, yapay bu ulaşım talebı oluşturan ve trafiğı sıkıştıran bu taşıma aJışkanlıgının toplu taşunacıbkla değıştırılmesı gerektıgını soyledı. Bülent Tanıİ aynca, yenı köprünün otomobıl taşımacuıguu v e benzine bagımlüığı artıracağını, ülkemizin kıt kaynaklarıyla bir koprü nun değil, bir metronun yapılması gerektigıni soyledi. Türkmen, Kahi lire'ye gidiyc ror ANKABA, (a.a.) Dışişlerı Bakanı llter Türkmen, Mısır Dışışlerı Bakan Kemal Hasan Ali'nin davetlls olarak resmi bir ziyaret içln onumUzdeki hafta içinde Kahıre'ye gidecek. Tükmen'ın Mısır ziyareti 2529 hazıran tarihleri arasında gerçekleşecek. Dışışleri Bakanı tlter Turkpıen'ın Mısır ziyaIlter Turkmen'in Mısır zlya retı sırasında Dışişlerı Bakanügı'na, Mıili Savunma Bakanı Ümit Haluk Bayülkea'ın \ekaıxt edeceğı ögre nildı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear