24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 i nsanoğlunun varoluşuyla birlikte Ana I dolumuz çeşitli uygarlıklara kucak ' açmış, onları doğurup, köklendirip. fi lizlenmesini sağlamıştır. Bu yüzdendir ki Anadolunun dünya üzerinde ayrı bir yeri ve değeri olmalıdır. Çünkü dünyamn başka yerlerinde henüz yaşam yokken Anadoluda IV. jeolojik zamanının başlannda başlayan hayat ve ona bağlı olarak yaratılan uygarhklar günümüze kadar kesintisiz olarak gelebilmiştir. Bugün müzelerimizde yer alan ve mağara kazılannda bulunan el baltalan. ok ve mızrak uçları ile mağara duvarlannda görü len resimler ilk insanın Anadolu'da var oluşunun bir kanıtıdır. Gelişim süreci içinde mağarasından çıkan insan; köyler, kentler kurarak Ana dolu'da Neolitik, Kalkoliük ve Eski Tunc çağlarını bir bir asıp Anadolu'ya has o bereketli uygarlıkları kesintisiz yaçamı*tır. Bu dönem uygarlıklarını biz Çatalhöyük, Canhasan, Hacılar, Troya, Alacahöyük, Alişar ve Pazarlı gibi Anadolu'nun çeşitli yerlerinde görüyor ve onları inceleyebiliyoruz. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lan Kfe> Arlenıis Taıımı^ı ISı.ıiriım"dakı Mousoleum f irızleri. Miletos ım Agora kapısı, Knidos Demetler'i. Xanlhos ITarpy anıtı, Nereidler anıtı ve Limyra Ileronu kacırıian eserlerden acı orneklerdir. Bılı>urıı/ ne y.tp.s;ık pcidonleri geri gtr lirmek .oianaüi yok. hu; deuilse geride ka ianları iyi koruyabilsek ve «Bu eserier bi zim öz malımızdır, onları bizden önce Anadolu'da yaşamış insanlar bizlere arma£an etmiş» diyprek sahip çıkabilsek. tçte Anadolu yağmasına bizler de böylesine katılmışı?;. Bütün bunlardan sonra dünkü insanların bize bıraktıkları eserlere sahip eıkıp onları koruyahm, dün vada saygınlıgımızm artmasını istiyorşai önce insanlığın varoluşundan giinümüze degin gelen geçmişe sahip çıkalım. Böylece herr. tarihi mirasımızı korumuş olacağız. hem de dünyadaki saygınlığımız artmış olacaktır. Ama ne yazık ki bu eserlerin kaçırılmasına bizler de yardımcı olmuşuz. 1845 yılında tstanbulda bulunan tngiliz Büyükelçısi Lord Stratford Canning'in karı sma yazmış olduğu mektuptan bir kaç sa tır bize bunu çok güzel açıklayacaktır. Büyükelçi mektubunda beklediği fermanı nihayet aldığını belirterek şöyle diyor«Sanatın en üstiin çağında en iyi hey keltraşlann elinden çıkma Heredot'un sö xünü ettiği paha biçilmez defrerde on üç mermer blok... Ya dnvardan çıkarılmazsa? Ya kırılıverirse? Hayırlısı ile bir tngiltere'ye ulassalar, ya yolda kınhrsa diye odüm kopuyor. Düşün bir kere bütün masraflar ben dendi. Sonradan Sultan bütün masraflan son meteligine kadar ödeyecegini söyle meı mi? Hiç sorma benim Artemisia Londra' ya ulaşınca yeni hububai kanunları filan hep unutulacak, herkes onlardan bahse baslayacaktır.» Ayrıca eserler Avrupa'ya taşınırken bir başkası tuttuğu işçilere para vermeye kalktığmda «Bizi gavur malından kurtarıyorsun para istemez» diyerek gerl çevlr diklerini de hayretle anlatmaktadır 12 HAZIRAN 1983 Anadolu Uygarlıkları NE YAZIK Kİ «ANADOLU UYGARLIKLARI SERGİSİNDE HAY RANLJKLA SEYRETTİĞİMİZ ESERLERİN YAN1NDA, NİCELE. Rİ DE AVRUPA MÜZELERİNİ SÜSLEMEKTE. BARİ ŞU ANDA ELİMİZDEKİLERE TAM SAHİP ÇIKALJM. Cumhuriyet Yıllığı 12 Eylül 80 3T Aralık 82 841 günün olayları haberleri, yorumları İlhan AKŞİT Arkeolog kültür etkisinde bulunamamıslar. Anado luda eski örf ve adetler devam etmiştir. Yine M ö 9. ytizyridan başlayarak Av rupa'nın yukarı kısımlarından inen ka«mlerin zoruyla Yunanistan'dan Anadolu'ya göçler olmuş, bu yeni gelenler Milet, Priene, Efes gibi Anadolu kentlerine sığınmışlar, Anadolu'nun yüksek kültürüne sahip Anadolu insanı, bu yenl gelen leri kendi kültürleri içinde eritmesini bil mlştir. Kiminin haksız olarak Yunan tariV çisi dediği, oysa özün özü Anadolulu olan. Halikarnassos'ta bir isyana katıldığı lçin kaçıp kendini dünyayı tanımaya veren ve sonunda gördüklerini duyduklarını ın sanlara yaran olur diye kaleme alan. son ra yurduna dönüp tekrar eksik bıraktığı yerleri görmek için geziye çıkan ve ttalya'da ölen «tarihin bahası» sanıyla nite leyebileceğimiz Heredot'un ctonya uygar lığı ancak dünyamn bu en güzel gökyüzü ve yeryiiıünde dogmuştur» dediği gibi bu uygarlık Batı Anadolu'da doğmuş. onu do ğuran ve yaratan Anadolu ve onun üzerindeki insanlar olmustur. Ne yazık ki bu uygarlığı herkes Yunanistan'a bağlamakta, o ve ondan önce Anadolu'da var olan yüksek uygarlık ları gözden kaçınnaktadırlar. Büyük tskender'in gelişi. Romanın Anadoluya egemen oluşuyla Anadolu insanı bir yere gitmemlş, yine Anadolu'da yaşantısını sürdürmüs, yaratıcı gücüyle bugün gördüğümüz ölümsüz eserleri yaratmıştır. Serglde ve müzelerde gördüğümüz bu nefis eserlerin yaratıcısı. ören yerlerinde hayranlıkla seyrettigimiz eserler işte bu insanların elinden çıkmıştır. Çok doğaldır ki döneminin özelliğini eserlerinde yansı tacaktır. Bu nedenledir ki biz bu eserlere özelliklerinden dolayı Hellenistik ya da Roma dönemi eserleri diyebiliyoruz Selçuk ve Osmanlılann Anadolu'ya gelmesiyle de yine Anadolu insanı, bu yeni gelenlerin içinde erimiş sonunda bu güne gelinmiçtir. tşte kısaca geçmişini verdiglmiz Ana dolu arka arkaya bir çok uygarlıkları bağ rından çıkarmış. onlara bir «ana kucafcı» gibi kucak açmış, büyüyüp serpilmesini sağlamıştır. Çok doğaldır ki bu denli derin tarlhi olan. üzerinde bir çok uygarlıklar kurulan Anadolu'da eskid«n kalan eserlerin bir çoğu gün ışığına çıkarılamamıs. bir kısmı ise kazılarda bulunmuştur. Bunlar bugün müzelerimizde, onlnrm seçkin örnekleri de «Anadolu Uygarlıklan Sergisbnde sergilenip sunulmuştur. Ne yazık ki sergide hayranlıkla seyrettlğimiz eserlerin yanında nice güzel eserler de Avrupa müzelerini süslemekte dlr. 18. Avrupa Sanat Sergisi dolayısıyle bu müzelerden de eserler lstenmlş, ancak ıkinci sınıf eserlerden 21 adet gönderilmiştir. Oysa geçen yüzyılda Anadolu' nun her yanı karıştırılarak en güzel eser ler sandıklarla gemiler dolusu kaçınlmış tır. tste Troya hazlneleri, Bergama sunağı, dünyamn «Tedl Harikasıandan biri o Türklükle Kucaklaşış 25002000 yılları arasında yasanılan Eski Tunç Çağı dediğimiz çağda Anadolu da Hatti denilen yerli bir budun (kavlm) bulunmaktadır. Bugün müzelerimizl süsleyen madeni günes kursları. altın iğne, kupa ve kadeh gibi nefis eserlerden bu budunun ne kadar 1leri bir küllüre sahlp olduğu kolayca anlaşılabilmektedir. M ö 2000lerde doğudan Anadoluya gelen Hitltler. Hattilerle kaynaşarak Anadoluda 600 yıl sürecek yüksek Anadolu uygarhğı nı meydana getirmişlerdir. Hltit tmparatorluğu Ise M ö 12001er de ardı arkası kesilmeyen denlz kavlmleri göçüy'.e yıkılmış ancak örf ve adetler M ö 750'ye değin Geç Hltit şehir devletlerinde sürmüştür. Bundan sonra Anadolu'da Ftig ve Lid ya devletlerinin kurulduğunu, Lidyalıların M ö 585'de Perslere yenilmesiyle Anadolu'da Pers istilasını görürüz. Ancak Persler bu lstilaları sırasında Anadoluya Anadolu'nun Eritip Özümsedikleri Onemli günlerin Cumhuriyet'lerinin tıpkı basımları 2cilt 2OOO lira Isteme ades' Tukocağ Cad 3? i CTGalcqlj ı^tşntı ı 1 BAGKUR Genel Müdürlüğünden İLAN 1 Kurumumuz Baş Hukuk Müşavirliğinin ihtiyacı için 300.000 adet iki nüshalı 200.000 adet tek nüshah ContForm bastınlması işi BAĞKUB thale Yönetmeliginin 34. maddesi grreğince TeklLf İsteme Usulü ile ihale edilecekür. i Işin muhammen bedeli: 5.737.500. TL'dır. 3 İşin geçici teminatı: 189.625, TL'dır 4 İhale 27.8.1963 Pazartesi saat 15.30'da Atatürk Bulvan Devres Han No: 74'd^ci BAĞKUR Genel Müdüriügü thale Komisyonu Baskanlığın da yapılacaktu*. 3 thaleye iştirak etmak istoyenlerde aranacak belgeler: a) Yukanda belirülen geçid teminat (geçici teminatm Kurum veznesine yatınlması makbuzun zarfa konubnası) b) Ticaret ve Sanayi Odasından alınmış "belge, belgede iştigal mevzuunun yazılması şart olup, aynca 1983 yılı tasdikli olacaktır. 8 İsteklilerin Kurumumuz thale Yönetmeliğinin 25. maddesine göre hazırlıyacaklan teklif mektuplannı 5. maddede sayılan belgelerle birlikte en geç ihale saatinden bir saat evveline kadar thale Komisyonu Baskanlıgına vermeleri veya iadelitaahhüUü olarak postalamalan gerekir î>ostadaki geclkmeler ve telgrafla yapılan müracaatlar kabul edilmez. 7 Bu lşe ait şartname ve ekleri mesai saatleri içinde thale Komisyonu Başkanlığında görülebllir. 8 Kurumumuz 2400 sayılı Kanuna tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta serbesttir. tlan olunur. (Basın: 19558) CVtST OKTAV AKBAL (Içbasın Oda İçinde Gezi TERCÜMAN Ahmet K&b&kk. 9 haziran jUnlü ya zısında SODEF Genel aaşttaıu Erdal Inönü'nün «nlsbeten az uydnrnKcalı bir Türkçe» konusmasının kendisine fer&hlık verdigini bellrtiyor v» «bu (...) kendislnin bu konnd», yuurlu, k&rarh oldufuna 4* (InşalUh) cöstertyor» diyor. Kabaklı bu konuda ferahladığım •öylüyor ama hemen ardından da «tyl ho« da, millet, Törkçe'de nydnnnacılık Te lorlamacılik caraftan oUn re dlllmlai bozmakta sabıkası buhman ban kfanaeleri parüsine neden aldıfmı soracaklardır.» şeklinde ekliyür. Sonra d» şöyle diyor Kabaklı: «Erdml Bey, solun zfippelik. tkfkmhk, «orlmmacılık, övgücfilfik, yıkıeJık gldifmtı içiade, *ulu' bir »ahsiyet f 8 c ierdi£l Slçflde mlllete yakUşMiaktır. Bu takdirde onu ilk önce, btadbn eller alkiflayacaktn. «Çönkfl Umaeırin boynn» •oyuns hsyran otanadığnniı riM, berkeain şabmu, flkrine, partisine dufmaalık A* Iıizden uıafctır.» Ahmet Kabaklı daha sonra Erdal Inönü'nün basın toplantısında «Bmbam başk», ben baştaynn. dediginl oelirUyor ve şöyle Âliyor. «Hem "tnöırü' aoyadım Tvmbe Köşk'te poUtlkaym fetlrip hem de "Reddi mirast» bulunmak, Hhtcftrlı hs vada meydan okuyuştur. «Benzeytp bemememek bahıi açıl. tmşken, kendiai hmkkuıda cnBn d» teederlz: «Erdal Beyin parti b«fiTMİ«lri w< l tty*tntumUn, profesörifik nı'"'iın «f tutumlann» hiç bensemeaio. Ortadofu'daJd cinnetler u n u tekrarlannusın. Devtete saygı, niuaı ve kanunda ısrar edilsin.» Hflvın NİSBETEN AZ UYDURUKÇALI... •Dokuz ay sonra sizin ve dostiann yuzunü yine göreceğim' diye yazmış kitabın basına... Bir uzak geziye çıkar gibi! Oysa bu gezi. bir odanın içindeki gezidir. Dokuz ay sürecek zorunlu bir Kapatılma 'gezi' sayılabilir mi? diyeceksiniz. Öyledir, bir çeşit gezidir, bilene, anlayana. tadını çıkarabilene... '•'Odamm İçinde Gezi. 1785te Xavier de Maistr»' in yayınladıgı kısa bir ronvan. Kırk ikl gunluk bir hapsedilmenin öykusünü anlatır yazar... Cerçi onu, kendi odasında 42 gün oturmaya, dışan çıkmamaya mahkum etmişlerdir, bildigimiz mahkumluga benzemez. Ama kapatılma, kapatılmahdır. Ister cezaevinin bir hücresinde. ister evinin belli bir odasında... De Maistre'in bu romanı uzun yıllar önce Dun ya Klasikleri dizisinde çıktı. Az sayfalı. ama derin anlam taşıyan bir öykudür. Yazar. kapatıldıgı oda nın eşyalanm tek tek inceler, bir bir uyanan eski arulan canlandınr; bir sevgilinin resminden VVerther romanına atlar, düşlerden hüzünlere gec«r, sonunda da insanoğlunun hayal yoluyla kapatılmalann üstesinden gelebileceğini vurgular. Namık Kemal'in Magosa'daki zindan' adı veri len odasını görmüstüm. Hiç de zindana benzemiyordu. Bursa cezaevind© Nazım Hikmefin yıllarc* yattıgı hucreyi de gezmiştim Tutuklanan yazar arkadaşlan görmeye gittigimde çeşitli cezaevlerini de tanımış oldum. Bir yazımda da belirtügim gibi Turk yazınının Türk Basınının belli başiı önemli yazarlarının pek çogu hapisle, mahkumlukla yakından tanışmış kişilerdir. E&kilerden, Hüseyin Cahit, Ahmet Emin Yalman. Falih Rıfkı Atay, Halikanıas Balıkçısı. Ahmet Mithat. Ziya Paşa, daha yakın tarihtekilerden Kemal Tahir, Orhan Kemal. Necip Fazıl, Nazım Hikmet... Yaşayan şair ve yazarlanmızdan Dağlarca'dan Kadire, Ilgaz'dan Attila llhana, Sa bahattin Ali'den Kocagöze. Mümtaz Soysaldan Uğur Mumcu'ya, İlhan Selçuk'tan Ali Sirmen'e. Mehmet Kemal'e, Çetin Altan'dan İlhami Soysal'a kadar... Bir yazar, bir şair ne yapar ki hapse mahkum edilir. cezaevine girer? Bunun yanıtı kısadu. İçinde yaşadıgı toplumu daha iyi, daha güzel bir dünyada yaşatmak amacını taşıyan yazılar yazdıgı ıçin... Bilim adamlan da bu amaçla yaratır, araştınrlar. Yerleşmiş beğenilere. alışılagelmiş kurallara bağlı toplumlarda bu tur girişimler ters tepkiler yaratır. Bu yuzden yaratıcı nittlikteki insanların, bilimde, sanatta, düşuncede aşmak istedikleri gerilikler, ilkellikler onların karşısına dikilir. Hugo, bu yüzden yirmi yıl surgun yaşamı sürmüştür. Zola, bu yüzden divam harplerde yargılanmış, yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştır. Galilieo'nun acıklı serüvenini herkes bilir. Yakılan, asılan, öldürülen zekâ ve düşünce öncülerinin tayısı pek çoktur. Osman Şahin'in yeni çıkan kitabı «i4cı Dumari'i okurken bu tür düşüncelere dalıp gittim. Şahin, bir ögretmendi, görevinden uzaklaşmak zorunda bırakıldı. Yazardı, yazdıklanndan hesap soruldu. Şündi de belirli bir süre özgürlügunden yoksun kalacak. Bir kapatılmışlık sürecinde kendini, düşlerinı, kalemini güçlendirecek; okuyarak, düşünerek. yazaraK... Bir yazarm. yazmasını önlemek olanaksızdır. Osman Şahin'in. içinde taşıdığı sayısız öykü, bu kapatılma sürecinde bir bir dirilip ak kağıtlarda yaşayacak, daha sonra da okurlann dünyalanna ka rışacak. 'Acı Dumanda. birbirinden etkiü yazılar okudum. En çok dikkatimi çeken kadın lan oldu bu Oykülerin. Gevri kadın, Yörük ana, Kör Gülüşan, Ana. Zeli gibi... Kadını erkeğiyle Anadolunun yüzyıılardır yaşayan insanlan var. Kaç bin yıllık bir gecikmenin altında kalan' analar, kızlar, gelinler.. Şahin de, zaten, kitabını Ana'sına sunmuş. su sözlerle 'Karnı çocuk yorgunu Anam. Dokuz oğlanıa dört kızın kaynağı. Sayısız torunun pınarbaşı, soyacağı O boylarımız, yüzümüz. o renk renk gözlerimiz senin rahminin bağışıydı bizlere. semn kanınm bir yorumuydu dünyaya Bu kitabım, senın için'. Osman Şahin'den daha nice yapıtlar bekleyerek... vaşcı» frieeek ytiUn ds hâlâ etUleyebfiecek sucü seTfilemektedlr. «Bayar Olayı'nı hir yöıyılı açan raşamın yoğun birikiml ve bugünlerden başlayarak yannlara ozanan etkin Ufi Oe tarih değerlendiracek. «Bugün şu köşeden yapılabllecek «ey, gayın Bavar"ın •bugüntcü yönetim Jdml gösterirse, ona yardımcı olacağım» soılerirün nedenleri nıerinde durmaktır. Hem de spekülasyonlarla deJU, yine Saym Bayar'a. O'nun eski si yaset arkadaflanna ait eörfişieri yar.sıtarak. «Sayın Baymr ve ynktn çerresl. onlan izleyen bir sonnüd «iyâeei kadrokm felec*ti yornmlayan ügi çeldcl f6 rnşler ortaya nı ile nörüşmeterinde 12 ETIÜI'Ü ve ya ki universitelerde bu kadar kan dftk&lmez, ülkemizin terö r ve arvarşi içine duşmesi bu kadar çeniş çapta obnazdı. «Hâlâ halırlaru da. Orta Doğn Teknik Üniversitesi'nde Deniz Gecndş'e 201202 numaralı Iki odanın ünfversitenin gllah deposn haline rilişini. solcu Srjrütlerin cüvenlik kmvetleriyle saatlerce gJIahh çattşmad» bulunduğu halde, iş süah aramann* geldiği zaman bütün silahlann kaçtnldığı için bulunamayışını esefle karşılarrl. «Mahiyetl artık bertus tarafından bUinen Türk soln hâlâ o (unlerln öıleıni lçindedir. 'Atı dövemeyen egerini döver' diye bir deyim vardır. Prtrf. Doframacı'y» teveccâh eden husumeUn ash buradan MİLLİYET EĞER NİYETLERİ.. Mehmet Barlas. 7 haziran günlü yazısmda slvil politik kadrolarm gbrdügü kaoanyla, Türk demokrasisirn 30 yıl içinde üç defa killtlenmeye sokan ctkenleri dikkate almadıgmı ileri sflruyor ve «yuvarlak masa rirveterlni, politikacı adaylan şhndiden kendi aralanndı gerçekleştlnneUdir» diyor. Aksi dujumda. örnegini 1960 ve 19701i yıllarda gördUgümüz ve ileride Çankaya'da y&pılacak bu tür toplantılann, kamuoyu önürtde zorla yaptınlnuş havasma büründügünü beıırtlyor. VİI.LA VlUa Lalc Burhaniye ören'de yazkıs hlzmet vtren dtvamlı ncak «uyu. kalorlferi olan ve retUurant hlzmttleri nınan bir dlnlenmt teaitldir. 1 Kl«i Tam panılyon 3000 TL. 1 Klfi Tarım pazuiyon 1800 TL. S Kl«l Tam pansljon 9800 TL. Yaa aylannda VtLLA LALB'dc Utü geclrmek UteycDİer, Utll Ocretlerlnl mayıs ve baslran aylannda öderlerse kendllerlne % 20 lndlrün uygulanaeakUr. Banka naaap no: tş Bankaıı Baüketlr Şub. 4000 R»»rvaayon İçin tatanbul Tel.: (13187. BaukMİr: 8814 Burhanlye: S4S SON HAVADİS HUSUMETİN ASLI Tektn Erer 10 hasiran gunlU yaa sında YÖK Baskaru Prof. Dr. thsan Doframacrrun reden bu kadar hUcuma maruz kaldıgıru, neden bütün sosyalist ve solculann onu dilim dilim dogramak istediklerini soruyor Gerçekte hedefln Anayasamn 130 ve 131. madtîeleri oldugunu belirten Erer şöyle diyor: «Ç&nkfl bu maddeler Yuksek öfre tfan Kunımlanıun teşkillnl luzumln kd nuftır. Bahusus bu maddelenn şumuM İçinde öyle hususlar vardır ki Mark•MleTin M U ifine (ebnes. Mesel» şa eflmle: "Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, devletin gözetimi ve deaetimi altında olup, güvenllk hianetleri devletçe sağlanır.' «Eğer daha öncekl 1961 Anayasau' nda böyle bir hüküm bulunsaydı, bel GÜNEŞ Güneri Clvaoflu, 8 haziran günlü yazısmda Celal Bajar'ın «Bugfinku yO netim kimi pösterlrae, oam ymrdımcı ataeagıın» şeklır.deki sözlerlne deginıyoT ve herkesin Celal Bayar'ın «ağırhkiı kifilitinl» tesUm ettifiru büdiriyor. «Sayın Celal Bayar'nt jmnıada olanlar vardır, karşuuıds obuılaf var^ dır..» diye yazasına başlayan Civaofthı şöyie devam ediyor: «Ama, herfcesin teslbn ettiti gerçek, O'nun ağiTİıldı kişfllğMir. Bir yÛ2 yılı oırıuzlannda taşnnış, «yorgun. « . AĞIRUKLI... Daha önoeki dönemlerde, Oevletın ve toplumun bütuniağünü gerçekleçörecek tedbirleri almak üzerinde aniasmayan kodrolar ve partilerln, sivU «lyasetin yaşatılmasım da saglayamadıklaıını bildlren Barlas şöyle diyor «Yenl siviı politik kadrol&nn, feçmi^in hatasından annmalan aarttır. «leni partiler, hem kendüerini, hem de raJdplerini, abarteıah ideoloJik tammlar içine sokma/nabdır. ( ) Turk siyasetlnin, önceUkU ve arm zamanda uzun \adeli bedeflnin, poütikayı sivüleştinnek olduğu ksvranmalıdır. «Daha partiler kuruhırken ortaya çıkan csağsol» kamplaşması, bu bakzmdan hemen bırakılmabdır. ( ) Sunalp, lnönü, öıal, Galp ve « U ferleri . Bnnlar blrbirleri ile flmdiden tanışıp, anlaşıp. ortak gflven ve uzlaşjna ortamı yaratmabdır. «Tabii eğer hepsfnin amacı, slya seti Kivfllestinnek ve çok partUİ demokrasiyl yaşatmak ise.. » Doctlar BOre Molı«m«l«ri Sonoyii v« Ticor«t mmmmLlmited Jlrketi • Kiektruıuk v« aıttanık yao Mtap makineian « ü | i 8) iSlektronık ve mekanlM ran beaap maklnelerl tamirl # Yazar kasalar tatısı ve tamirl 4dre* . iCemaniceş Cad No: ü KARAKÜY (DroHcillk Bankaaı ammi UOdUriOfU Uerdanı CitlHn aıtfuan) İ'Sİ n (dıs basın The New York Times: : 44 79 83 «ssın REAGANLA ANDROPOV BULUŞMALI «The New York Times» gazetesinde çıkan bir yorumda ulusıararası geıgin liğin giderek arttığından söz edüerek, bu ortamda. Başkan Reaeaula Genel Sekreter Yuri Andropov*un buluşmalannyı çok yaririı olacagı belirtilıyor. Yaza şöyle devam ediyor: «Başkan Reagan, Andropov'a do ruk konusunda, bu top,antırun «önce den iyi hazırlanmış olması gerektigini» söylemişti. Diğer bir deyişle, Reacan önemli anlaşmalar için önceden hazırük yapümasını istenüşti. Ne var M, Washington Sovyctierie MiiMm«ir için fa>U çabs harcamıyor. Belli k», Beyas Sa ray Moskova ile diyaloğun nmant» masuiı iç polltika besapUnna jöre ayarlamayı planlıyor. Bu koauda seçlm yılında yapılacak bir atdım Rea fan'a puan kazandırabllir. Ancak bu tutum tchlikeUdir. WUliamsburc doru fundan önce bir dizi Batüı müttefik, Beagaa'a AndrepovTa buluşmasını 6nerdi. Böylece dunya, iki s&per devle tln hiç olmazsa birblri ile konuşabüe ceğlni görecektl. Ne var ki, Beyas Sa ray bu önerileri dinlemlyor. Ama bu arada dunya yeni jerglnlildere gebe fü rünüyor. •n bu ortamda eski KGB Baçkaııı Andropov ile buluşması çok sor olacak. Bu bakımdan iç politlka hesaplan bir yana bırakılarak, .Yuri Andropov' la en kısa zamanda bir doruk toplantı sı düzenlenmesine çalışılmalıdır. KONKOCIDATO KffiHİSERLlÛİNDEN Merci Esaa No. «3/1067 Kar»r No: »83/93» Istanbul Barbaros Bulvan Kışla önü Ganue Ap. 46/14 Beşiktaş adresinde boya ve boya hammaddesi imalatı ile iştigal «den KOBUSAN YAPI VE ENDÜSTBt KOBUMA MAMÜLLEBİ SANAYİ A.Ş. tarafmdan talep edilen konkordato muvafık görulerek, tstanbul 4 lcra Tetkik Mercii Hakimligınce 26.5.983 tarih ve 963/1067 esa, ve 983/938 karar sayüı kararıa İKÎ AY mehil veriimjş v» konkordato komiseri olarak Avukat Ertaç Şesen tayin efilmis olmakla, borçludan alacaklı olan hakiki ve hUkrnj şahıslann is bu ilan tanhinden lUbaren YtRMİ GÜN içıode alacaklanru gosterir Delgelerin asıl veya suretlerini bir dilekçeye eKleyerek imza sirkUteri veya vekaletnameleri ile birlikte mesai günlerinde saat 1315 arasında Sultanahmet Klodfarer cad. No: 31 Aksoy Han kat 4 D 6 Ist. Adresinde komi•er Ertaç Şesen'e muracaatla alacaklannı kaydettirmeterl. bu muddet içinde muracaat etmeyen alacaklılarm konkordato muzakereaine kabul edilmeyeceklen, ala caklılar toplantuının 19.7.1983 gunü saat 15^0'da îstanbul Adliye Sarayı 4 lcra Tetkik Mercii duruşma salonunda icra kuınacagı, alacaklarıru müddeti içinde kaydettıren alacaklılann bizzat veya vekilleri mariletiyle toplantıda hazir bulunmaları, toplaatıdan on gtin evveiinden itibaren yukarıdaki adreste saat 1315 arasında vesaikin tetkik olunabilecegi ilan olunur. Konkordato Komiseri Av. Ertaç Şeşen (Basın: 6543) Le Monde ARAFAT ZOR DURUMDA Fransız «Le Monde» gazetesi FKÖ yü oluşturan gerilla örgütlerinin en büyüğü Cı Petih içinde Arafat'a karsı çıkan isyanın gerilla lideri için ağır bir darbe cldugu belirtiyor. Gazetedeki yorum söylc dev&m edJyor: «FKO içindeki bunaum, Srg&tün çekirdefi için ağır bir darbe. Aynca Filistinlilerin Lübnanda ufranuş oldu ğu yenilfinin bir sonucu olduğu için vok ciddi. Arafat şimdiye kadar deaâeç yagmurUrı.rta Lflbnan'dakl yenllglrtn sonuçlannı olâoğonaan önemsU (#•• teımeyı başardı. Ancak yeailgi FKÖ"yü içeride oldukça yıpratmif dunonda. Arafat esklden beri, FUİstinnleriıı p»iitikalannda söz sahibi olma iddlasınrtaki Sunye'den ve difer Arap devletle linden cıak durmaya çalışıyordu. Lubnan'da yarattıfı «minl devletıi kBjbettikten sonra FKÖ Uderi simdl İster Istcmez Suriyc'den selen baakryı necata katraak zorunda. Yenilgi sadeoe FKO' nün defil, Yaser Arafat'm Mjisel preatijini de yıprattıfından FKÖ llderi aalkarçı daha guçsüz dommdaj» 1 Papa'nın riyaretinden sonra Polonya'da yeni olaylar çıkabllir. Papa' jra karşı suikastl Inceleyen Italyftn sav cı llario Martella Ise, aonifturma sonuçlan.u gelecek yıl bafinda açıkUyacak. MarteUa'mn açiklamasuıda BulcarisUn'dan söz etmesi, dlkkatleri KGB'ye çevlrecek ve Baskan Beacan'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear