26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 ALÎ SİRMEN Anadolu LUtUH v# yobaıu» diÜ9 «ğitim yapan ohultara gösterilen buyüJ» Ugl uzerine, Milli Eğltim Bahanlığı orta *ğitimde dil öğrentminin kapsamını genifUttmeh ve bu öğretimi ilkokuldan başlatmah uzer» harekete geçmiş bulunuyor. Bu hampanyan m içeriğine girmed«n önce bugün Türklye' de orta eğitimde uygülanan dil tğretlminin yeterliliği konmuna değinmeh (sttyorum. Acaba sizce bu eğlttm hangi amaea yöneUktir ve yeterli midir? ALEV ALATLI Şimdi efendım, konuyu biraz açmak gerekiyor. Milll Eğitim Bakanı Hasan Sağlam'm bu eğitimin kapsamıra genişletmek ve ilkokuldan başlatmak lsteğl de zımnen bu eğitimî yeterli görmediğinl ortaya (koymaktadır. Ortaokullardaki dil öğretiminin llkokullara yayguüaştınlmasma geltneden Önoe, TBrldye'de dil öğretimi olaymm bir polittkaaj olup olmadığım tsrtışmak gerekır sanıyorum. Nedense Türkiye'de bir dil öğrenmenııı kişiye ya da topluma ne getireceğinin bllincinöe olan Jüşi pek az. Şöyle söyleyeyim: Sanınm ilk yanlışırnuı dilin doğru dürüst bir tanımını yapmamaktan kaynaklamyor. Tabancı dil bilgisi kendi içinde bir bilgi birikimi «Jeğildir. Bir tarih bir kimya bir matematık gıbi ele almmaması gerekir. Dil kişinin kendi bilgi birikimini bir başka ses ve yazı düzenine aktarması, ya da başka bir ses ve yazı disâsinde anlatılaıv bilgi birfkimmi anlaması veya kendi diline aktarması becerisidlr Bu durumda önce dıli ne için öğreneceksiniz ki, o kişi bu dil vasıtasıyla hangi bilgi birikimini edineeek? önce buna karar vermek gerek. Müli Eğitim Bakanlığı'nda Jtonunun ştmdiye defc bu yanıyla ele almdığıra sanmıyorum. SİRMEN Saym Alath, Türhiye'de dil öğreniliyor? ne için OLAYLAR VE GÖRÖŞLER 18 NtSAN 1983 ( C u m h u r i y e t sordu A»evALATH Alev Alath kimdir? 1943 yıhnda lzmir'âe doğdu. İlh ve ortaokıılu Türkiye'nin çeşitli kentlerinde ohudu. Liseyi Ja ponya'da American School in Japon'da bitirdi ODTU İdari Bilimler Fofeültesini bitirdi. ABD' de Vanderbit Üniversitesi'nde master yaptı. Dortmonth'da felsefe dok torası çalışmalan ve University Ot California Berkeley'de dılbilimi çalışmalan Turkiye bölümü görevlisi oldu. Bizim English dergisini yönetti. yanitladı j daha kolay ögrenmelerinl aağlamak. Zatan aoa MMiriarda dB blllmcilerin arasında da bir hayll tartışma konugu olan Wr ol8y. Gerçekten anladığımız anlamda klaslk gramer» Ihtiyaç va* nudır, yok mudur türünde bir tartışma sOzkonnsu. Bu &arumda öğrenciler sözü edilen metodla 2000 kelimenin altmda, içinde gramerci olmayan bir yığınla karşı karşıya. Yalnız bu metodun öğretmenler için hazırlanmış olan kitabına bakarıanız, kursun kesinlikle, slayt, teyp büyük aüş ve fişlerle dew teklenmesi gerektiğini görürsünüz. Milli Eğitim Bakanlığı'iHB kıtaplann okundugu tütn okullarda bu araç gereçlerl bulundnrma olanağı da yok. O halde ne yapıyorsunuz? Bir metod fcoyuyorsunuB ortaya, metod iskelet halinde teslim edffiyor 6ğreb> mene ve çocukiar için bir karmaşadan başka hiç bir şey olm»> sına ltnkan kalmıyor. Kflldı ki, dediğim gibl, tam başan «4* layıp, 2100 kelimeyi Içlerindeki özel isımlerle blrlikt» öğret»». niz bile bir anlamı yok, Çünkü yetersiz. SIRMEN Saym Alath bir de yabancı dffU> eğitim yapan ohullann torurilan var. Btn bunlardan birinde, ilkokuldan başlayarah ohudum. Biz Fransızcayı okuma va yazmayîa birükte ilhokul birde öğrenmeye başladıh. lkinci sınıfa geçince de, bize Frannz ükohul ifeinci sınıf kitaplanndan gramer öğrettiler. Ne var ki, o kitapları ofeuyon Fransız çoouğunun anadiliydl Fransızca, biz daha dlii doğru durüst öğrenmeden. hayat bilgisi, gramer gibi konülan Vransız çocuhlarınm öfrrendikleri yöntem ve kitaplardan öğrendih. ,Tobi» çoğumuz bir şey anlamıyorduh ve zorunlu olarah ezberliyorduk. Ama »onuçta bu okullarda yabancı dil öğrenilmiyor muydu? Oğreniliyordu kuşkusuz. Ne var hi, harcanan zaman, emefe ve paranın harşılığı tam olarak otmmıyordu. Bir de öğrencide yabancı dile karşı reaksiyon doğuyordu. ALATLI ~ Bombardıman lmkara bol olduğu saman. TTanl öğrenclyi sürekli c dille bombardıman ettiğiniz zaman ySntem sorununun acilliği ve önemi ortadan kalkar, Ama bu söylediklerinia doğru. Yani harcanan emeğe, zamana ve paraya eşdeğerdo blrşey öğrenilmiyor. Şüphesiz blr şey öğreniliyor ama bombardıman usulü olduğu için. Eninde sonunda birşeyleri kapıp götürüyorsunuz .. Bngfün hiç kimse «ben normal bir lise de oku. dum ve dil öğrendim» diyemez. Ders saatlerinin az olduğu bir gerçek. Dil kendi başına bir kültür değil, bllgl blrtklminfn »ktarılma aracıdır. ALATLI TUrkiye'de bugün nerhangl bir kiçiye neden dil ögrenmck istiyorsunuz dıye sorulduğunda aldığınız yamt çokJukla «Kültürümü artırmak istîyorum» olacaktır. Bu amaçsız, daha doğru deytmıylo aınaçla aracı birbirine kanştıran bir tutumdur. Bu görüşe göre, dil bilmek kişiye ekstradan birşeyler kazandırnıaktadır, ki bu doğru değildir doğal olarak • önemlt olan kişinln o dill bılip onunla neler yaptığı, asıl bu önemll ilkokuldan başlatınca çocuğu bezdiriyorsunua ve pek bir sonuç oluyor. da almıyorsunuz. Tabii dokunduğunuz nokta doğrudur. Yani SİRMEN Efendim, Türkiye'de « I öğrenms şöyle bir durum düşüneUm: Türkiye'de Öyle bir çeviri bürosu konusundaki bu tuthunun bir nedeni, belhi var ki, bir anda dünyanin herhangi bir yerinde çıkan temel kide biîim dallarında önemli temel yapıtlarm taplan hemen Türkçeye çeviriyorlar. Bu durumda 111a yabancı dJl öğreneceğim diye tutturmaz kimse. Nitekim ABD'de insanhepsinin telif ya da çeviri olarak bizde bu lann yabancı dile fazla ilgl göstermeme nedenlerinin başında lunmaması yüzünden oluyor. Yalnız burada gelen bu. Çünkü bu Ülke tüm biîgi blrikimlerini ya kendi ttreda şu sorunla karşılaşıyoruz sanıyorum: Ya tiyor ya da başka yerde Uretilmiş olaıu hemen kendi dilina bancı dille eğitim yapan liselerin birinden çcvıriyor. çıhmış olan bir öğrenci. üniversiteye gittiğl SIRMEN Peki Saym Alath, bugün hizim zaman da bu dilden yetertnce yararlanamıyor. orta öğretimde uygülanan dil öğretimint yeÇünkü bildiği dildeki haynaklara ulaşamvterll buluyor musunuz? Bulmuyorsanız neyor. Bu açıdan bakıhnca öğrenilen dili kulden? Acaba süre mi az? lanma olanağı da ayrc bir sorun olarah çıkvALATLI Durum gün glbi ortada. BugUn biç kimae «ben yor karşımıza. normal bir lisede okudum ve dil öğrendim» diyemez. Ders saALATLI Elbette, işte bu yüzdendlr ki, ben tersten git atlerinin az olduğu bir gerçek. Araa dil öğretiminin basarüı olmekten yanaytm. Yenl klmin dill kullamnaya acilen ihtiyacı mamasmın nedeni sadece saatlerin az olması değildir. örnek: varsa ondan başlayalım. Önce şu Boruyu soralım: Kimin ya Matematüs de daha çok saatte öğretilmiyor, fizik de... Ama pebancı dili kullanmaya acilen ihtiyacı var? Bu sorunun yanıtım kala fizik ve matemaük öğreniliyor okullarımızda. Ama dJl eğiverince, o kişilerden başlayalım dili öğretmeye. Bunu alttan ve timinde aynı basan gösterilnüyor. Neden? Bir kere besto da Yabancı dili önce kime neden öğreteceğimizi saptamalıyız söylediğim gibl düin hangi amaçla öğreüldiği bilinmediği Jçin başanlı olunamıyor, çünkü yöntem yetersiz ve kanşık. îngilizceyi ele alalım ele, bugün Ingıiizce'de 657 000 civarında sözcük var. Bu haliyle günümüzün en zengin dili îngilızce. Dilbüimcıler derler ki, bir dilus lül olabilmesi için 4000 kelimeye ihtiyaç var. Yine mukayese içln yararh olabilecek bir örnek: Blr Ingıliii lise mezunu ortalama olarak 11 000 kehmeyi tanır. Kulİamr demiyorum, gördüŞünde tanır. Şimdi bızim şu anda karma komisyon tarafından hazırlanan «An Ençlish Course ot Torks» adlı Milli Eğitim Bakanhğı'nın kullandıgı yöntemdekl kellmelerf sayarsamz 2100 kelime çıtayor. Yani 6 yıl lçinde çocuklarm 2100 kelime öğretlliyor. Ama bu kelimeler İçinde ö«el lsimler var. Mesela Cristhma Barnard var. Vezüv Dağı'ran inglUaoe a<b var. Bunlan da düşmeniz gerek. Aynca blr de show armound sözcüğü var Bğretilenler B r * i smda. Een Websters'm 1980 baskısında Orford 1980 sözlüğünde armound diye bir kelime bulmuş değllim. Allah çocuklara kolaylık versin. Bu durumda kime ne için öğretildiğl belü olmayan ikt binden az kelime yığınıyla karşı karşıya kalıyor Bgrenci. Bu bir. tkmcisl bu kitaplarda gramerden kaçmılmıstır. Bunun da nedeni Byle sanıyorum M, ^rencîlert zor ve tatsn olan gramerden kurtanp İnglllzcevl veya başka bir yabancı dill Devlet yabancı dil öğretimiyle ilgili yatmmlan yaparken, bu yatmm ile kendi ekonotnik ihtî. yaçları ve kalkınma plânlarındaki öncelikler arasında paralellik kurmalıdır. SIRMEN Ondan sonra kişlnin kendi ilgîaU ne kalıyor iş... A1ATU Evet kişinin kendi ilgisine kalıyor. Kolej mezunu olup Ingilizcesini unutan kişi görmediniz mi hiç? Çünkü ondan sonra bilgi birikiml asaması devreye giriyor. Gırmeyince de dil kayboluyor. StRMEN Bir de bu gibi okullarda okuyan hifiler hendi kavramlanna yabancı kalma tehükesiyle karsı feor?ıyolor, eger bunu özel bir çaba ile gidermezlerse. ALATtl Tamamen hemfikirim sizinle. Bu okulların ithal ettlklerl yalnız yabancının dili değil, aynı zamanda kültürüdür. Bunu hiç unutmamak gerek. Ded'ğim gibl çünkü Türkiye'dea ka^naklanan metod kullanılmamıştır şimdiye kadar. Bu durumda tondra'da oturan dil uzmanımn Türkiye'nin koşullanm bilmeslne olanak yok. Bu adamm emperyalist amaçlan olmasından lalan kaynaklanmıyor. Düpeöüz, konuyu, Türkiye'nin koftzllsrmı bilmiyor. SIRMEN Saym Alath siz Bizim English Der* gtsi'ni yönettiniz. Burada hangi amaca yönelmistiniz? ALATLI Hemen beUrteytaı. Bizim English bir yöntem değü. Blr îngilizce öğrenme yöntemi değil. O yuzden dü bilmeyon, tngOizca bilmeyen bir kişi Bizim English'i tngüiece öğreoeceğim diye alıyorsa aman bu düşüncesinden vaz geçsin. Bömrn Bizim English'to yapmaya çalıştığun şu: Derglnin çıktığı zamanı da besaba katarsanız, bır parça îngilizce bilen yani gramarine aşağı yukarı hakım olan kışilere okuyabilecek maln m 8ağlamaktı. Ve bu okuyacak malzemenin de, sağlamak ne demek, bir terim ve deyim sözlüğü türünden bir şeylere sahip olmamamızdı. Buna sahlp olmak zaten çok zor. Yani Türkiye «ahip değil d» başkalan sahip diye bir şey yok. Çünkü bihyorsunuz deylmler ve terimler kullanıldıkları yere göre metnin içinde şekil değiştlrirler. Dolayısıyla diyelım kı lise sevıyesmde bir Iııgillzceniz var, gramer kurallarına aşağı yukarı hakımsinlz, bunun Türkiye'de tek yolu okumaktır. Ben kesinlikle buna inanıyorum. Dolayısıyla ben bu tür oğrencılere okullara, bir malzeme vermek İhtiyacı ile ortaya çıktım. Ama bu malzemeyl verirken bir başka yoğunluğum vardı. Dil ile kültür bırbinne kanştınldığı için eğer bu malzemeyı seçerken dikkat et> mezseniz yabana dil öğrettiğmiz kişinin her turlü terminolo Jlsini yurt dışından ıthal etmek zorunda kalıyorsunuz. Yani Türk öğrencismi okurunu deplasmanda oynatıyorsunuz sürek11. Diyelım yabancı dil bilen bır öğrenci onun eline verilen malEeme lcabı üzerinde konuşabileceği konular, tngilizlere alt konular olmak zorunda oluyor. Benım «Bızim English» diye. bu işe başlamamdan kastım, Türk çocuğuna kendi kültürü İle ilgili bir şeyler anlatmaya kalktığı zaırıan, onun termınolojisinı öğretmekti. Ve bunun örneklermi çok gördüm. Mesela tnsanın kendi terminolojisi o gün ilgilendiği konulardan kaynaklanır, Şimdi bakarsımz, Milli Eğitim Bakanhğı'nın bu kıtaplarmın hiç birinde ay ve yıldız lafmm îngilizcesi geçmez. Bu moon ve star değildir. Star ve crescent'dır. Çok basıt bir örnek olarak veriyorum 8İze. Kendinize ait bir şeyi anlatabilecek kelimeniz yok. Pekt dil ne işe yarar? Kendi birikiminizi bir başka ses düzenine döndürmek d e p mi? O halde önce kendi birikiırinlain kelimelerinl öğrenmek zorundasmız. Bıleceksiniz ki kendinis hakkında konuşabilesiniz, CVCT OKTAY :AKBAL Zamanla Yarışa Gîrmekmil t LA N SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İSTANBUL SATINALMA BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNDEN 1 ~ Kurumumuz Sağlık Tesislerl'nin ihtiyacı agağıda cins ve miktarları belirtilen enijektörler teklif alma usulü ile satın ahnacaktır. 2 Ihaleye işttiak etmek. lsteyen firmaların îdari Şartname esaslan dahilinde hazırlayacaklan teklif mektuplarmın ve numünelerin en geç 11.5.1983 çarşamba günü mesai saati sonuna kadar Beyoğlu Kalyoncu KuUuk Cad. MaUı Han'daki Müdürlüğümüze vermelerl veya aynı gün ve saatte bulundurmak üzeıe posta ile göndermelerl gerekir. 3 Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. 4 Bu işe alt îdari Şartname 1 No.lu Satmalma Komisyonu'muzda mesal saatleri dahilinde görülebllir. 8 Kurumumuz Artırma Bksiltme ve thale Kanuna tabl olmadığından lhaleyl yapıp yapmamakta veya dilediğlne yapmakta serbesttlr. 20000 Adet Enjektör Rekor Tipl 2 ccJlk 25000 > > » > S > 25000 > > > > 10 » 8000 > > > > 20 > 100 » Enjektör Rekor Tipl Luverlok başlıklı 5 ccJik 50 » Enjektör » » » » 10 cc.llk 50» > >> > » 20 > 500 » Şınnga Tüberkülln Aesc. SF. 21 benzerl 1500 > Şırınga ensülin Aesc. SF. 81 benzeri. (Basın: 16190 2224) GAYRtMENKULÜN AÇIKARTIEMA İLANI ALTINTAŞ İCRA MEMURLUĞCNDAN Dosra No: 1981/33 T. Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Altıntaş tapusunun cilt: 33/3 sahife: 71 sıra: 1 tarihi 21.3.1967 köyü: Kürt Mevkli Köyiçi olan ve tapuda 205 M2 yüzölçümlü olarak kayıtlı, cinsi: Bir hane, bir ahır, bir samanuktan ibaret gayrimenkulün halihazır durumda yUzölçUmU 400 M2 kadardır. Üzerinde iki hane vardır. Bir samanlık ve aynca bir de ahır vardır. Besicilik yapılmak üzere yapümış gayrimenkuldür. Hanenin biri yeni inşa edilmiştir. Üzeri klremitle örtüludür. Elektrik ve su mevcuttur. Her üd evuı ve samanlığın etrafı taş duvarla çevriUdlr. Mahallinda 1.500.000 (Bumilyonbeşyüzbin) lira muhammen bedelle takdirl yapümıştır. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 6/5/1983 cuma gUnU saat 14.00'den 15.00'« kadar Altıntaş lcra Dairesinde açık artırma suretiyle yapüacaktır. Bu artırmada tahnün edilen kıymetin °/b75' ni ve rüçhanlı alacaklüar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıramn taahhüdU baki kalmak şartiyle 16/5/1983 pazartesi günü saat 14.00 15.00'de ikincı artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklüarın alacağını ve satış masraflaruu geçmesi şartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Arürmaya lştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %10'u nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanm temınat mektubunu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledır, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil venlebıür. DaUâliye resmı ihale pulu, tapu harç ve masralları alıcıya aittir. Blrikmiş vergiler satış bedelinden ödenir 3 îpotek sahıbi alacaklılarla diğer llgllilerm ( + ) bu gayrimenkul üzerindekı haklarmı hususıyle faiz ve masrafa dair olan iddıalarnı dayanağı belgeler ile onbeş gün içmde dairemize bildirmeleri lâzımdır; aksi taikdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mtihlet içinde ödenmezse lcra ve îflâs Kanununun 133. maddesi gereğince ihale feshedilır. İki ihale arasmdaki iaıktan ve %1O taiaden alıcı ve keülleri mesul tutulacak ve hiç bir hükme hacet kalmadan kendılerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilân taıiîıinden itibaren herkesin gö rebilmesi için dairede açık olup masralı verildiği tak dirde isteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerm şartnameyi görmüs ve münderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bügı almak istiyenlerin 1981/33 T. sayılı dosya numarasiyle memurlugumuza başvurmalan ilân olunur 16/3/1983 ( + ) llgililer tabirine lrtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 16530) Gerçeklerden Yana, Ba^ımsız, Demokrat HAPIALIK HABERDERGİSİ Amerikan yardımı azaltılıyor Yeni bir ambargo mu? llter Türkmen'in özel demeci: Çok boyutlu dış politika Yumurtlamayan tavuk: Turizm • Muhtemel "suçlular" fişlenecek • Sosyalist Enternasyonal toplantısında neler oldu? Bülent Ecevit'in toplantıdaki kortuşması • Orhan Gencebay: Benim yaptığım müzik arabesk değil • Dünya haberleri» Toplumsal olaylar • Spor • Sinema • Tiyatro 'Daha zamanı değil' diyorum soranlara... Daha zamanı değil! Zaman hızh bir koşucudur. Biz d u r desek de alır başuu gider. însanoğlunun hiç b i r yasası 'zaman' adını verdiğimiz gucü durduramaz, hızmı bile kesemez. Şair 'Nedir zaman nedir Bir su mu bir huş mu Iniş mi yohuş mu?' diye sormuş. Yanıtım bulamamış!.. Türklye durmadan yeni yeni dönemlerden geçiyor. Bir donemden çıkıp, öbürüne giriyor. Haydl bizler de '.. Tam kendımizi alıştırmışken, bir de bakıyoruz koşullar baştanbaşa değişmiş. Dün suç sayumayan birden ağır b i r suç oltıvermlş. Dftn övülmeyen, ağza alınmayan konular, herkesin diline duşmuş'.. Hep bir değişme, başkalaşma, kendimlzl, çevremizi tanıyamama, ya da yeni baştan tanunaya çalışma çabası içinde sürekli bir didinme, bir arayış... Dostum Selâmi Akpınar geçen gun bir t a ğ ı t tom a n getirip verdi Bunlar geçmlş yıllarda gazetelerde yayınlanmış yazılanm... Akpınar'la uzun yıllar 'Voton'da birlikte çahştık. Gece sekreteriydi, yazı işleri müduruydü, ben onun yardımcısıydım. O zamanlar geceleri görev yapardık, akşamın. sekizindo işe başlar, sabahın ikisinde, üçünde kimi zaman d a dördunde işi bitirirdik. Ne zaman Akpınar'la karşılaşsam kendimi o 1952 60 yıllannın gecelerinde, geceyanlannda bulurum... Votan'da çıkmış yazılanm d a vardı b u soluk kağıt tomarında... Ben 1956'da köşe yazarlığına toaşladıtn. Ne yaiik ki tüm yazılanmı saklamaaım. Ney se ki dost okurlar var, bunları güzeı cilüer içinde saklıyor. yeri geldiğlnde bana getiriyorlar.» 'Vatan' da çıkmış eski yazılanmı yeniden okudum, 1957,1961, 1968 69. sonra 'Cumhuriyet'tekiler, 1969'dan, 1972' den daha sonra bugüne dek uzanan bir zincir... Kimi zaman kopukluklar olmuş, kimi zaman beiirli bir düşünce surdurulmüş, kimi zaman susmuşuz, kimi zaman bağırmışız, kimi zaman ikisi ortası bir tonla yazmışız... Bu eski yazılardan alıntılar yapsam mı? Sizlerl de o günlere gotursem mi? İşte 'Vatan'd&n 24 Temmuz 1962'den bir yazı 'İnsanları Tanımah.' Jean Giraudoux'nun 'Electra'smda bir sözle başhyor: «flen bilgisiz bir kışiyim, insanlann sözlerini anlamam, ama insanları anlanm.» Sözlere inanmanın çaresizliğınden söz etmişim, çoğu kez aldandığımız için sözlerı gerçeğin tek yankısı saymanm da tehlikeli olduğunu belirtmişim 4lkin. politika alamnda çofe konuşanlardan korhmah. Politikacüar çok konuşkan olurlar, ama dıkkat edin kötü politikacılardır çok konu$kan olanlar... İyi politihacılar az konu?ur. her zaman değil, gerektiği zaman feonujur...» İnsanları bir daha bir daha denemek gerekir, demişim Vaktiyle ne demiş, şimdi ne yapmış «Vurun birbirine, o kişiyi tanıyın böylece...» 9 Ocak 1962'den bir yazı: «Umutsudufe bulutlan çofe. Günden güne tepemize yığıhyor» diye başlamışun. 27 Mayıs 1960'dan iki yıl sonra yeniden bir garip karanlık çökmeye başlanuş. Bir 'umuV aramak gerek. Nerdedir o. bilinçli halk yığınlannda. •Karanlıh, çote güçlü, çok dayanıMı, ama bilinçli yığınlann gücüne kim dayanabilir, kim dayanabümiş Bütün meselemiz, yığınların aydınlanması, bilince ermesi değil mi? Açlik da, lııtlih do, susuıluR da, şerilik de, bilinçli yığınların gücü karşısmda ezilir gider.Geçıniş zaman olur ki hayall cihan değermiş öyle derler. Kimileri de geçmiş zaman olur ki haya li beş para etmez diye karşı çıkar... Geçmiş zaman, adı üstünde geçip gitmiş zamandır. «Dünle birlikte gitti herçey Şimdi yeni şeyler söylemelt gerek» demiş Mevlana... Hep aynı kısır döngüde dolaşmak hiç de güzel değil! Eski yazılan mı okur ken bu üzuntulü duyguyu yaşıyorum ben de... Za manla birlikte yürümeli, çagınuzm insanı olmalı Ataturk de 'çağdaş uygarlik düzeyinin üstüne ç^ kacağız' derken b u gerçeğl belirtmecu mi? BUGÜN ÇIKTH Genelkurmay Başkanlığından Duyuru Gülhane Askeri Tıp Akademisi Sağlık Astsubay Hazırlama Okulu'na 19831984 öğretim yılı için sivil kaynaktan erkek öğrenci ahnacaktır 1. Sağlık Astsubay Hazırlama Okulunun l'ncl sımfma Sağlık Astsubayı yetiştirilmek üzere Milli Eğitlm Bakanlığma bağlı ortaokullarm gündüz bölümlerinl bütünlemeye kalmadan bitlren.ler ile Liselerin (mesleğe yönelik olmayan) l'nci ve 2'nci sınıflanndan sınıfmı doğrudan geçlp öğrenlmlne ara vermemiş olanlardan smavla erkek öğrenci ahnacaktır. 2. Sağlık Astsubay Hazırlama Okulu Komutan lığma (ANKARA) müracaat 13 Haziran 1983 11 Temmuz 1983 tarihlerl arasıdır. Şahsen veya pos tadaki gecikmeler nedenlyle de olsa 11 Temmuz 1983 tarihinden sonra Komutanlığa intlkal eden müracaat belgelerine lşlem yapılmaz. 3. Müracaat edecekler. Okula girlş koşullanm içeren kılavuzu 30 Nisan 1983 tarihinden itibaren Sağlık Astsubay Hazırlama Okulu Komutanlığı veya tüm Askerlik Daire ve Şubelerinden temin edebtlirler. 4. Başvuruda bulunacak adaylann, giriş kılavuzunda belirtilen koşulları tasımalan ve müracaat için gerekll belgelerl glriş koşulları kılavuzundaki örneklere uygun tanzim etmeleri zorunludur. (Basm: 16170) 2228 İlkokullardan başlayarak yabancı dil öğretmenin bir yararı yok. Yabancı dil Öğrencinin hangi da. la yöneleceği saptandıktan sonra öğretiuneli. SIRMEN Siz dil öğrenimi konusunda ne oneriyorsunuz"> AIATLI Herşeyden önce, devlet kime ve hangi amaçla dil öğreteceğini iyi saptamalı. Bır ev kadımnın Milano'da çarşıda satıcıyla konuşamamasındpn duyduğu ezıklik devleti ilgilendirmez. öğrenciye neden dil öğreteceksiniz? Pop şarkıcısı mı olacak? Bu âurumda öğreneceğı kelimeler farklıdır. Sultanahmet'te bır turıst'e yol gösterecekse yine farklı kelimeler öğrenecektir. Mesela bır dıplomatın the sözcüğünü doğru dürüst telaffuz etmesi gerekli. Ama meslek teknik okulunda okuyan bir öğrenci için bu zoıunlu değil. O da yivli vidanm ne olduğunu öğrenmek durumunda. Görülclüğit grfbi yabancı dil kime ve neden öğretılecek sorusuna vanıt vermek gerek. Bir de daha önemlısi, Türkiye'de deviet, kalkınma planları çerçeveslnde önce kime yabancı dıli öğretmek ihtıyacmdadır? Buna yanıt vermek gerek. Dîl konusu Tnrkiye'nin genel ekonomik kalkınma politikası dışmda düşünulemez. Türkıve'nin genel kalkınma politikasıyla paraîelliği kurduktan sonra bu alanda yatınm yapmak gerek. StRMEN Yani, o zaman deği$ik Uselere göre, değişik ohullara göre değişih yöntemler r uygulamaktan \anasmız > ALATLI Evet tamamtyle öyle. Ben liseyi ve tlniversiteyi biraraya katsyorum. Halta bu öğretimin Üniversiteden başlamasından, ya da meslek lisesiyse orada başlamasmdan yanayım. Çünkü, normal liseyi bitıren bır çocuğun gerfekte sonra nereye yöneleceği kestirilemivor. Ama bir kez Ünıversıte'ye glrdl ml nereye yöneleceği bellı olmuş demektir. Meslek liselerinde de öyle. SIHMEN Uerhalde ükohuldan başîamannı desteklemiyorsunuz Gerçekten Türkiye'de her Hkokul öğrencısine, yabancı dil öğretmek neye yarar? ALATLI Kesinlikle taraftar öeğılim. llkokul öğrencilerine yabancı dil öğretmek bırşeye yaramaz Aynca dilin kte» ne kadar sürede hangi yöntemle öğreteceğinîzi saptamanız için de, neden öğreteceğinîzi bilmeniz gerek. Demek ki, bütün bu olgulan gözönünde bulundurunca vapılması gereken, dili Irime neden öğreteceğimizi saptamak ekonomik önceliklerimizle paralelliği kurmaktır. Bence dil öğretimini Üniversite ve meslek okulu düzeyinde başlatmah ve aynı zamanda eldeki olanaklann en rasyonel şekilde değerlendınlmesini saŞlamak için bunlan yaygmlaştıracak yerde 200300 ya da olanağınız varsa daha 1 fazla merkezde toplayıp gerçekten gerekli olan araç gereç .i bu merkezlere koymak gerek. Yoksa heryerde herkese «kfilifi. riinü »rtırsm» diye dil öğretmenin gereğj yok. Aynca böyle bir girişimin başarıya ulaşması da olanaksız. SIRMEN Tesekkür ederim Sayın Alath. MENKTJLtîN AÇIK ABTIRMA t h ANI Dosya No: 9S2/3029 Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda eins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birincl artırma 21/4/983 günü saat 15.30 15.45'de Üsküdar Hayrettin Çavuş Mah. Ferah Sok. No: 54'de yapılacak ve o günü kıymetlerinin "ATS.ine istekli bulunmadığı takdirde 22/4/983 günü aynı yer ve saatte 2. artuçma yapıliral en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamenin iora dosyasmöan gbrıilebileceği, masrafı verildıği takairde şartnamenin bır örneğinin isteyene gönderilebilpceği, îazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazüı dosya numarssıyla icra memurluğuna başvurmaları ilân olunur. Mufaammen kıymetl Adedl <3nsi (Mahlyeti ve önemll lira Krş. nitelikleri) 40.000 00 1 75.000 00 1 Vartburg marka 10 kg.Tık ibreli terazl Pakbuz marka bakltal bua dolatn (Basın 3989/2228)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear