26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ŞUBAT 1983 KÜLTÜR Y A Ş A M A.B.D/nin üç dev TV isfasyonu haber program yarışında Küitür Servisi Birleşik Amerika'da üç büyük televizyon istasyonunun giriştiklcri haber yarışı çok pahahj a mal ola>;ak gibi görünüyor Bir istasyonun 24 sa&t devamh yayın yapması üzerine, CBS, geceleri gösterdiği filmlerin yerine dört saat haber prograrnı koydu. NBC. sabah 1.30 ile 2.30 arasında yino benzer bir prog:am yayımlayacak. ABC de s;eco yansmdan baslayarak bir saat sürejle haber programı verecek. CBS'nin bu iş îçin öngörduğü yatırım 200 dolar. Cumhuriyet 5 Sanat 9 Kurumu nda Odüller ve Mevieri tartısıldı ANKARA, (ANKA) Anka ] ra Sanat Kurumu'nun JüJide j Giilicar'ın yönettiüi. Doçent, Dr. j Emre Kıınjyar, Sanat Eleştinne ( n1 Kaya ıtespzfîn ve Türkiye îş Bankası Küitiir VB Sanat Müşaviri tbrahiın Cüceoğln'nun konuşmacı olarak katıldığı «Ödüller vft Işlerleri» konulu nçıte oturum yapıldı. Açık otunımcta konuşan Doç. Dr. Emre Kong&r, «Türkiye'de sanat, edebiyat ve bllfmle «graşanlar htı meslcğl seçtifcîeri için zaten celalamtırıinu.ş oluyorlaro dodi. Sutıat eleştirmeni Kaya İ'ftsez j gin cle (îdül enflasyonımdan söledenlere katılmadığını belirteTfk, «Bn ölkerle öriüllcjıdirüepek insanlar var» diye konuştıt. Özsezçin, ödîll çokluğundan yakınılamayaeagmj, ancak ödüî lerin birtakım aksaklıklanndan sözeöilebiIeceJŞinl söylecîi. Açık oturumda konuşan Türkiye tş Bankası Ktiltür ve Sanat Müşaviri İbrahinı Cüceoğlu ria «CJdülIere başvurusuz aday nlunahîlmrli» dlyerek. «Beğenil. nıefc insaıi):ı rtosasmdan gelir. tidiiltenlen ya?<ınmak nıümkün dejül. tireten jnsan beğeni kastanjıutyu çahşır.» dedi. 'Ambulans,, Rock fopluluğunun sarkıcısı Asım Can Gündüz: 18 Ocak 19S3 Cumartosi günü Fitaş Sineması'nda gençîer «Içlerindekl şeytan'ı attılar». «Ambulans» adlı Rock müziği grubunıuı konserinde salt şarkı söyleyip. dans edilmedi. Toplulugun şarkıcısı Asım Can Gündüz konaerden sonra gitannı yaktı, yere vurup par•;aladı ve gençlerin büyüît hayranhgmı topladı. Asım Can Gündüz 3 ya şmda gittiği ABD'aen 14 ay kadar önce döndü ve kendi deyişiyle «gençler arasında yeni bi r ae9 yaktı». Bu ateşin ne oldu ğunu yagı 16'dan vukan olanlara açıklamak için bu hafta rock çarkîcısıyla konuştuk. Rock'n roll şarkıcıhğmız nasıl başladı? Üc yaşımda Eivia'i gördüğüm zaman televiz vonda 7.ıp zıp zıplarmışım. On onbir yasında deliriyordum eitarist olacağım diye. Gitar aldılar annem bnbi'.m. Kendi ken dime oarendin?. Jfmwy Hendrîx'in parcalanna hayrandım. Ca'.ıyordum onlan. Zaten hep rock'n rcll csldım Nota falan biliyor muydunuz? Nota falan yok. Nota okuyamıyorum. Ama parçayı hemen öğreni Pekî notasız olabîlir ınl? Besteler yapıyorsuuuz. Biz Anıerika'da kon sen7atuar mezunlanna «hıyar» diyoruz. Burada nasıl deniyor hıyar yerine.. Burada da hıyar ye nne nvnı laf k»'Ianılıvor. Meyse... Onlar bîiiyor arra oalamıyor.. «Yak» de yakamaz... Neyi yakamaz... Rock'n rolî'da biz «vak» deri? tngilizce •burn» yani. Tam argo... Tîağıtampz yani ortahği. Tü5'lerini kaldıramaz însştnın. Rock'da o var. Rock i')ZS'h V\SA.Vir GÜSrrillSTKN UZAK t n l ü çelist Rostroponç'lt; birlifete görülen Lutoslavvski, tiael yaşamında silik ve sessfs kalmaya özen gösterir. Çağdaş müziğm foüyük adı Witold Lutoslawski 70 vasında Fİlîz AIİ LASLO olonyah besteci Wîtold Lutoslawki. 25 ocak 1933'de 70 yaşına bastı. Bu olayı dünya basını aylardır enine bovuna yansıta dursun, bia «Kim bu adam?» sorusuna yanıt arayalnn. Efendim, Lu toslawkî, diyebiliriz ki Polon ya'nm Adnan Saygun'udur. Hemen hemen aynı çağlarm Jnsanlarıdır ikisi de, Lutos lavrski, 1913'de Varşova'da dogmuştur. Bu hesaba göre Adnan Saygun'dan (1907) altı yaş küçüktür. Tarih boyunca çok çekmiş ve çekmek te olan bir ulusun cocugu olarak, onun da ynşamı, baş ka uluslann insanının kafcianamıyacağı terslikler, aolarla doludur. Küçük yaşta piyano ve keman dersleri alarak. Rimski . Korsakof'un öerencisi Witold Malizewskı'yle bestecilik çahşarak, m'i7iği meslek seçmiştir. Savaîj ve işgal yılianm yîne müzikle iç iça. ama kendi ni tanıtmadan seçiren Lutos Iawskf, okui arkadası Andrff Panufrik'Ie kshvehanclcr de hafif müzik niyetine piyano düetleri çalar. Alman »şgal lcuvvetlerl yalnızca eğleace müziğine izin vermektedir çünkü. Bssteci, bu insan özgürlüğünü kısıtlayıcı yasaktan bi le ders almasmı bilmiş, günümüzdo artık iki piyano edebiyatı klasikleri arasında anılan «Paganini ÇoşitlemeIcri»ni işgal sırasmda besteSemişti, Bu eseri ülkemizde ilk kez. îstanbul'da Güher ve Süher Pekinel Kardeşîer piyano ikilisi seslendinni$ti. .Snijınm «Paganîni Çeşitlereelerî», Lutoslawski'nin ülke mizde seslendirilen tek yapıtı. Savaşm bitimîndo ne yazık k; bütün acılar sona ermedi. Bestecinin o güne kadar bestelediği tüm eserlerin partisyonlan Varşova yıkımı ve yançtınında kül olrnuştu. Lutoslavvski, 1950'lere kadar süron başka tür bir baskı îçinda besteciliğini ne redeysse gizlice sürdürdü. Çünkü yeni küitür politikasma gcöre «istcntr.eyen. eserler besteliyordu. Polonya'dakl yumuşatna ve di^ginlerîn gevşetilmes' eyle iTii 194555 vıllannda ba$!adı. tutoslavrski, kei'dinden Ct>k genc bestscüerle, ön saflarda «yenl müzîk» savaşımı vennekteydi. Polonya Besteciler Sendikası kuruldu. Bu sendikanm i!k ve en önemü etkinliği «Varşova Sonbaharı» Festivallerini yaratması oldu. Varçova Sonbahan, s:ı vaş sonrası Avrupa'sında yepyeni bir riizgar estirdi, «Polonya Okulu» diys anılan akımm öncülüğünü üstlendl ve en az bir kuşak Avrupah besteciyi etkiledi. VVitoid Lutoslaıvski, bugüıı artJk dünyanm sayılı birkaç bsstecisi arasında anılırsa da. özel yaşamında sessiz ve ffilik kalmaya özen gösterir. Son derece alçakgönüllüdür. Orkestra eserlerini yönet.irken orkestra üyelerine karşı k'barhğıyla dikkati çeker. Yeni düşüncelera yeni akım lara daima açıkrır. Kendindcn genç bestecilere destelc vo yarö'mcı olınnktan kaçın rnaz. 1960'h yıllann bestecîlik tekniğine setirdiei yeniIiklerden biri olan Aleaforik yani Rasfîamsal olaymı bulmuş ve geliştirmiştir. Alesto rîk ya7.ıya geçisini John Caşe'in Piyano KonçertosH'nu diniemesins baglsr vani bir başka besteciden fikir aldığî nı saklamaz. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası bu akşam Kenan Evren onuruna çalacak ANKARA, (a.a.) Cnnıhurbaşkanhğı Senfonî Orkestrası, Cumhurbaskam Kenan Evren onuruna, bu akşam bir konser veriyor. Devlet sanatçılan şef Hikmet Şimşek ve Gürer Aykal'm yönetece&l ozc! konssre, Bas AyIıan Baran vo Soprano Funa Korad'm yanısıra Konüermays ter Oktay Dalaysel Ksmsn, Bateri Crııp şefi Haşîm Yedlean d3 Ksilifon ile soüst ola. rak katılacaklar. Hikmet Şimşek'in yöneteceğ! bîrinci böHimcle Nevit Kodallı' nm «TelH Turua»sı, Ferit TöKÖn'ün «Ças'da Çıra»sı, Ahrnet Adnan Saygnn'un MavilimBozlak ve Köroğlu adlı «Üç Halk Türküsfi:», Dvorak'm «Sekiz N'o !ıı Shîv Dansı» ve Lalo'nun «fspanyol Scnfonlsi» seslendirilecek. Bu bölümde Bas Aylıan Baran vs orksstranm birincî Konzerrnayster'i Oktay Dıîaysel solist olarak yer alacak. Şaf Giircr Aykal^n yöneteoepi iVinci bölüınds. Soprs.no Pnra KoracT ve K^iüfoncla HE«îm Tcdican soüst. Protrramda Wv! Cı'.mal Erîrfn'in «Köçi"kçc»si. ; I :itz Kroı;'!cr';n «PMT POITT»'.!, Kültür Servisi îrving Sto. ne'ıın «Ciarence DaiTow for Defenc*» ad!ı romanmdan Davîd W. Rintels tarafmdan uyarJanan iinlü Amerikah ceza avukatı Clarence Darrow'ıın yaşan tısı. Miişfik Kenter taraftndan oanlandınlpeak. 1857 1938 yıl lan arasında vaşayan ve yürekli çıkıslarıvla çağmm öncü kısıleri arasmda yer alan Oarrow'un ypsam övkiteünü Muaz zez MeneiTtpncio5In dillmizo t;evirdi. Müsfik Kptiter oyıınun yönetmenl ve tek süriikleyicisi. Dekor ve eiysiier Osrnan Şenjrraer'in Oyıtn Kent Oyuncuia. rı'nd» 25 şubat grtinü başlıyor. Müsfik • Kenfrer bir ceza avukatını canlandırscak Asıırı Can Gündüz, kendisîni çöyle tanıtıyor: «üsman lı usul ve terbiyesini muhafaza etmiş New Yorkiu sokak köpeği...» öpüyor. Bu iş sadece rock'n roll konserîerinde olmuyor benim bildiğim. Amr>. öyie değil. Kon serde bir kıza baktığı zaman homen «araklayayım eve götürsyim* demiyor. Sevgiyig öpüyor. Kardeşlikle. ' Asım Can. egitimînizî sormak istiyorum. Amerikt.'da tahsil yaptınız mı? Yaptım. tahsilim var d;r yani. Ne okudıınuz? Saykoloji (Psikoloji) ve beslenme tahsili. Fakat bitirmedfm. Okurken unlü oldum çünkü. Amfrika'da üne kavvsmak bu kadar kolay mı? Koîay değil tabii. Ama biz Amerika'nın en iyî yerlerinde yaşamadık. Benzin istasyonunda cnlı^tım. Bir gün baktım öy !e büyük bir araba geldi. vat ses düzenl var bizde. Bu da çok fazîa galiba. Ne diyorsun abi. Radyo 30 vattır. En babj stereo 300 vattır. îki bin vatı anla. Kulaklan sa ğır eder. Bu biziıı içinize mi geüyor? Yanî kulakiar.sağır olııoca sizi nasıî dinleyecekîer. Köklemeyiz abi. Ku iaklan :ncit3Cek frekans la r belii. Hafif sarhoş eder. iki üç gün kulaklaıi çmlar. Biz Amerika'da buna «K'briti havada tut î'anar» deriz. Yani havn öyîe eîektrikli ki... Psikoloji tahsili Dinlcıı Heîfefz'in «Horastoîratr.vısu, Eva DcU'?.f;ı;"'iın «Villanele» Sarkısı ile .Tohsnn Sf.ran«:s'nn «tmparrfcr Vaisî», «İikbahar Seslcri». «Mavî Tuna Valsi» ve «Kayzer Valsl» çalınacak. En taze bafağı en ucuza yîyebîleceğiniz yer: Rumelîkavağı lokantaları 10 15 km. yapıp büyük kentten uzak bir «balıkçı köyü»ne gelmenin ve sahilde ucuza balık yemenin keyfine doyum olmuyor. arıyer'i, Yeni Mahaîle'yı gende bırakıp Telli Baba' yı da aştınız mı. Boğiuiçi birdon önünüzo çikıvoriyor. Bir süredır gözdcn yitip gidan, kıy; hoyunca sıralfinmış düzen s'z biçimsiz bir yapılanmanın sakladığı güzeüm donizi yeniden bulmanın keyfine doyum yok.. Orhan Voü buralardan geçti ıni? Geçseydi. belkj do •Kavağa doğru / Denizi gfirecelsHİn / Sakm şaşır nıa..» deıdi... Ve evet. b'rden beliren RumeJikavagı... Önce zamana meydan okuyan. zs rnanın. insanın ve Karadeniz'den gelen ıiemin y kıcı etkiler'ne dirençle dayanan eski ahşap evIer... Sonra yeni yapılan zcvksiz. ıri birkaç betonarrno binanm bile bozamadığı tipik, kuçük bir Boen? balıkçı köyü atmos feri... Denize doğnı yasal olmayan biçinıde u zanmış bazı lokantalar. bolediyece hir süre önce yıkılmıg. Ama yasal izne SHlıip olan bazılan yino kıyı boyunca uzanıyor. Ve özellikle haftasonla ıinda İstanbul'dan gelen büyük bir kalabalığın işgaline uğruyor. Istanbui' dan gelen, lafın gelişi... Aslında burası da İstanbul... Ama kentin göbeginden başka bir tempodsı yaşıyora benzeyen insaniarı, balıkçı köyünün kendine özgü havası ve o fiyatlar... Bu ke? yüksekI'ğinden değii düşüklüğünden insanın basını dön düren fiyatlar... Yalnızca 10 . 15 küometre yaptıktan sonra büyük kent almosferinden kurtulup öylesino ırakmsş gibi duran bir köye gelebilmek herhalde İstanbul'a özgü bir oîay... Bu başdöndürücü Kentin. değerini bilmediğimiz niınetlerinden... Ve bu nimetlerî. belk! de 'taşralılar' bizden iyî tailiyor. değe^lendiriyor. Dalia haftalar önce Ankara'dayken Emre Kongar dostum, «İstanbul'a gelînre illâ da Rumelikavağı» diye boşuna tutturmamış. Ben buralara gelmeyelı yıüar olmuş. oysa, Emro Kongar, Rumeîikavağı'nda balık yeme projelerini daha aylar öncesinden yapıyor. Böylece bir pazar gunü, yol gözümüzde büyüdüğu için yaptığımız çe şitli «cazip öner!>lere karşın Kongar'lar diretiyor ve biz, çoluk çocuk, Kavağa bahk yemeye gidiyo ruz. Hiç de pişman olma dığımızı hemen beürteyim... Kıyıdald tskele Balık Lo kantası, 3 bölümden oluşan büyük, temiz. feraiı bir mekân... İlk bölüm dolmuş, biz ikinci bölüme oturuyoruz. pencere kena rma.. Ve zaınan ilerledikro hayrettir. • burası da doluyor, bizim herhalde kapalıdır diye baktığımız liçuncü bölüm de açılıyor. Bir pazar günü buralara gelenlerin haddi hesabı yok.. Bu rağbetin ve de Kongar'ın ısrarınm nedeni ye mek ilerledikçe, özellikle yemek sonrasmda fatura gelince anlaşılıyor. İskelc Balık Lokantası, buradaki tüm lokantalar gibi, değişik, zengin. incelikli yemekler değil, hemen yalnızca taz© ve ucuz balık sunuyor. Salata, fasulye pilaki ve midye tava yiyoruz önce. Midyenin tazeli ği bulamncın lçinden bile belii oluyor. Ve sonra ortaya, Süfere yeğlediğimiz koca bir tabak kalkan ge liyor. Tek bir kalkan. ama na kalkan... Emre Kongar'iar ve biz, çolukçocuk tam 10 kişiyi doyuru yor. Lezzetini Avrupa mut fağmdaki gibi karışık sos lardan filan değil. son dereco taze bir balığın usta<.a kızartılıp tam kıvammda ateşten çekümesinden alan bir yemek... Uzun za mandır ilk kez bu denli bol. doya doya kalkan yiyoruz. Arada salatayla, pi lakiyle takviye sürüyor. Yemek sonrası, herkes tahin helvasıyla ağız tadlan dırıyor (ben sevmediğim için bu zevkten uzak kalıyorum: Buranın tek 'tatlı' sı bu çünkü).. Ve asıl tatlı sürprlz fatura gelince oluyor... Çoğu cocuk da ol sa 10 kişi, bol balıklı. mid yeli, salatah. tahin helvah bir şişe rakıh ve bol meyvesulu bu ycmeğe 6C00 lirayı biraz aşan bir fiyat ödüyoruz. «Vehbi'nin kerrakesi» o zaman meydana çıkıyor, nıiiletin üşeruneden hafta sonları buraya üşüşmesinin nedenini, hele Boğaz lokantalannin kolay yannıa yaklaşılmaz hale gelen fiyatîarını düşününce. bir kez daha anhyoruz... îşte böyle... Bol, taze, ucuz bahk yemek ve arada balıkçı köyü atmosferine girip Boğaz havası al raak istiyorsanız, Rumelikavak seçeneğini de aklınızdan çıkarmayın... Tam 40 yıllık îskele Bahk Lokantası'nm genç şefi Mah mut bey. size de günün en taze bahğmı tavsiyede ku sur etmiyecektir, eminim.. Bu!?aristan Foto^raf Sanatı Sergisi bugün acıhyor Küitür Servisi îstanbul Fotoğraf ve Sinerrm Amatör ıeri Dernegi İFSAK tarafından düzenlfcnen «Bulgaristan Fotoğraf Sanatı Sprgifi* buPün îstanbul Atatürk Kültür Merkezi'ndo açıhyor. 5 Mart 1983 tarihine kadar sü recek olan sergiye yetmiş üc Bulgar fotoğrrafçı yüz otuz f yapıtla ka ılıyor. Hanım toprak Bu eîektrikli hava da söyleniğîniz şarkıîar konusunda da biraz hiigi edinrnek istiyorum. Mese la bîr ;arkınin sözlerin: yazdırabiür misiniz? Merhaoa'yı söyleycyim... *Marhaba... Nas'isin / Beni hatırlar mısm / Yı'!?rdir U7aktaydım / Bcni tekrar kucakîar m<sm / Senin hasrolinfe çok yandım / Şimdî bas dinle / Yett: artık bu çi le / S°vgî doisun içirn'ze / r>?ipr*üm sana artık / Bır?.kmam seni / Öpıi1 yorum saçianndan hinnttoprak...» Aşk şarkısı sribî ama sonımcîa hanım to,' rak ne oluyor? Aşk şarkısı ama vatan aşkı. En sonunda «Tıa mm foprak» diyorum. Va tana hasretim yani. Neder hanım topra'a dîyorsunuz? Amerika'da herşeyr> güzeline «she» derlor. Yani ktıdm... Herşeym güzeline... Ben de toprv ğımıza onun için «hanın* toprak» diyorum. Şirndj anhyomnı Türkçeye çevril'nco biro/ tubaf oli'yor ama înrriliz ceda normal herhalde. Ben Türkçe söylüyp rnva. Çünkü ben Türkün Her ycrde bunu söylüyc rum. Brna bir gazetoı.; sordu. Kendini nasıl w nıtırsın diye. Şöyle de dim... Cok srüzeldir b> laf.. «Osmanlı ıısul v tprbiyosini mırhsfaza P ! m ş New Yorkiu sokak köpeği.» Sıkıntı tedavisi Bunu tam aniayama dım. Ne var Rock'da? Abi Rork bir müzik değil. Rock bir tedavi.. Sı kıntınin tedavisi.. Onu Günsr Sanoğlu'nun belgese! fs!m!eri Batı Berlin'de gösterüecek ANKARA, (a.a.) Film yönetmenleriKiizden Güner Sarıoğlu'nr.n beîgesel yapıtları 17 Mayıs 1983 tarihinde Batı Berlin'de toplu olarak gösterüecek. Türk Alman Küitür Programı çerçevesinde düzenlenecek toplu film gösterisinde, Güner Sanoğlu'nun 1980 Tampero Film Senliğı'rde ödüî kazanan «Göcer ler Beritanlı» belgeselinin yam sıra öteki belgeselleri «Kapadokya» ^Keçe» vo «Eş ref Üren» yer alacak. «îlock'n Roll müziğindeki hız, gençleri sj>rhoş eder. O^ın îçhı bizim müzikte içki îazım değil. İki bin watlık ses düzeninde seyircilorin kula'<l?n 5kî üc rrün çxn!ar. Hava öyîe eîektrikli oîur ki (kibriti çıkar, yanar) deriz.» konservatuarda öğretemczler. Sıkılmış bir insanın cıyak cıyak bağırmasıdır rock. Gençlerin sıkmtısı yani.. Rock bir kül türdür, müzik değil. Ben gençleri rahatlatıyorum.. Neler yapıyorsunuz bu ruhatliğı sağlamak îçin?. Gitan yakıyorum, kınyoram. dişlerimle çalıyorum. Bana «gitan yiyor» diyorlar. Ayağımla çahyonim pabucumla ça liyorum. Çıldınyorlar. Neden yapıyorsunuz bunlan. Elle çalsanız olrauyor mu? Olmaz. Rock'n roll budur. Bağınş çağınş... Müzik değil ki... Cıyak cı yak bağıracak seyirci... Rock budur... Bizim gençligimîz de • giriyor mu bu havaya? Giriyor.. Herkes bir birine sanlıp öpüyor. Kız erkeği öpüyor, erkek kızt Bilrîim bu müzik büzinis. Yani müzik işi vapıyor ki öyîe büyük arabası var. Çok zengin müzik işi ya.pan.lar. Rica ettim beni dinledi. Bu Barry Singrer'miş. Çok meşhur menecer. Adam benim çalışıraı görünce aklını oynatfı «Sen, dedi, bir numara olacaksm». Hemen menecerim oldu. Saniyede 24 nota Neydi sizin özelliğjnîz? Ben sanîyede 24 rıo ta basıyorum abi. Temiz hem de.... Bu çok hızlı raı sayıhyor? Rock'da bundan hızlısı yoktur. Amerika'da en hızlı ben basıyorum. Sarhoş eder bu hız. Gnun îç^n bizim müzik',3 içki lazım değil. Bizim müzigimiz o kadar sarhoş ediyor ki içki lazım olmuyor. Sonra iki bin îsmail Gülgeç'in «Hayvanlar»ı ile Behiç Ak' m «Kim Kime Dum Duma»sı pazartesiye yîne bu sayfada. Cumhuriyet 19 ŞUBAT 1933 TARİHTE BUGÜM 1405 ': t. MÛĞOL. !ÜRK SO'y'UNDAN GCLME ÜSJLÜ HÜKÜMIMR TIMUR ÖLDÛ, BİR AYAĞHim SAK4TLIĞ/ nLE AK&AK TİMLHİ VBYA TİMURLENK DE DiSNİRDİ. 36 YILLlK İKTİOARINDA ÇİNDEN AK OENİ2'E UZA.NAN BİR İASPARA TO/SLUK KUROU.(BÜYÜK TİMUR İMPARATORWĞU).TMUR 'UN YILDlRIM BAVEZİT'LE YAPTIĞI ANKARA SAVAŞIN! KAMNMASt TARİHİMİZİN ÖNEMÜ SAYFALA RrNDAN BİRtNİ OLUŞTURUR. ÇJOKKAN DÖKÜCÜ VE YIKIOYur ( 19 Şubat j Mümtaz T/MUR'UN ÖLÜMÜ KDUNYASAVAŞI TB4UKESI GEÇTIL KÜSA'PAKİ KUVVErL&RİNİ ÇSKMEYİ KASUL ETTİ. 1360 ' TAKİ "POMUZIAH KÖRFBZİ" ÇIKARTMASIKÜBAULAZ! . TEDİR&İN ETMİ$,SOVYETL£I?. LE ANIAŞIP APAY4 SAVAŞ • ' MALZeMESÎ YIĞMAYA SAÇLA. MIŞLARfrt.AUERİKA BA$KANl JÛMN KENNEDY, KÜEA'DA Kİ' NÜKLEER SİLAHLARA C.'kZ KATI ÇEfiîP OONANMAYLA AEAYIASLUkAYA ALD/fS&f. SOVYETLERİ ADAYtBOSALr. MAYA ZORlADum. DÜNYA SAVAŞt KDRKU&UYLA SEÇİti GÜNLER.SONUNOA S0:/Y£T ÜDEZİ KRUŞÇBV SİLAHLARt ÇBKMEY/kABUL ETTİ. BOŞÜN BU KARAR. KESİNL£$MİŞrI. Dünya deiiliğe doğru mi! gidiyor? Son çslen Londra postalanndan alman bir habere nazaran İngiltere'mn en meşhur büyük doktor ve operatörlerinden Sir Henry Gray Kanada'nm rnerkezi olan Montreal şehrinde Royal Tupire Cı.:niyetinde verdiği bir konîeransta demiştir ki: «însanlar akıliarına tahammüllerinden fazla yük yüklediklerinden dür.ya deiiliğe doğru gitmektedir. Asri adamın dimağ kabiliyeti V3 tahammülü yanlış hesap edilmektedır ve bugünku cihan buhranına ve mali inhitata bu ytizden şahit olduk. Çünkü hayatın dimağlara yüklediği yük lnsaniyet bünyesinin kudretinden tazîadır.n Doktor bu tezi müdafaa îçin Montreal beledlyes'nln sıhh! raporlannı tetkik ettirmiştir. Bu istatlstiklere nazaran yalnız Montreal'da 462 kanser vak'ası bir senede BOS'o çıkmıştır. Bu vak'a ile âlım vücudü beşerdekl ensacın hastalık tevllt eden âmil lere karşı mukavemeti azaldığuu isbat etnijştir. (günün ilani) 2'inci keşide 11 Mart 1933tedir. Büyük ikrarnlye: 35,000 llradır. Dünyamn en zengin ve en büyük piyangosudur. Büyük Tayyare Piyangosu GİRDİĞÎ ÜLKELEdi ÇOK TAHRIP EOERDİ. 69 YA$INO ÖLDÜĞüN. OE ÇİN'E SEFEZ YAPMAYA HAZ/RLAMMKTA VOI...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear