02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 jilkemizde son zamanlarda özellikle IBgençleriraiz arasında eroin esrar " g i b l uyuşturucu madde kullanımınm giderek artmakta olduğunu üzülerek basınclan izlemekteyiz. Bir gencimizin akut eroin zehirlenmesi sonucu hayatını yltirmesi üzerine yoğunlaşan yayınların. ilgiJileri uyarmak bakımından son derece yararlı oîduğu bir gerçektir. Bütün ıımut ve beklentimiz ise. sorunu bilimsel yönden ele aîıp insanlık için korkunç bir afet olan bu salgınm gellşmesinin önlenmesi ve halkımızı bu tehlikeden uzak tııtabilmek için gereken önlemlerin gecikmeden alınmasıdır. OLAYLAR VE G Ö R Ü S L ER ne bağımh olan klşl, gereksinim duyduğu bu maddeyi elde edemediği zaman bir başkasmı kuUanarak fiziksel bağımhhğını bir an için giderebilir. Bu kullana cagı madde ruhsath bir ilaç da olabilir. Bugı'in için halkımız srasmcia uyuşturucu kullannnlann gerçek sayısal mik tarı da bilinememektedir. Çünkü eldeki rakamsal verüer polis kayıtlsrma ve akıl hastahkları kliniklerinin istatistik verilerine dayanmaktadır ki, sadece uyuşturucu kuliarvarak sııç işlemiş olan kimselsıie, tedavl için hastaneye başvuranlar dikkate alırıarck gerçek uyuşturucu mad de kuüannnlnrın sayısmı bllmek mümkün degildir. O.vsa bugünkü teknolojlk geüşmeler bu maddeleri kullanan kimseİRrin vücut mayüerinde kullandığı ntaddo!eıin çok î'fak miktarlarını tayin etmek olr.naçjni saglamaktadır. Bu gibi teknik olanaklardan yararlanıp toplu yerlerde tararoa yapılması gerçeğe yakm sayısal deâerleri ortaya çıkarır ki. bu sonuçlar. alınacak önlemlere ışık tutması bakımınson dereco yararlı olur. 19 ŞUBAT İS33 iağımlılık Yapan İlaçlar GENÇLERİMİZ ARASINDA EROİN. ESRAR GİBİ UYUŞTURUCU MADDELERİN KULLANIMININ ARTTIĞINI ÜZÜLEREK BELİRTİRKEN, BUNUN YANI SIRA BAĞIMLILIK YAPAN RUHSATLI İLÂÇLAR KONUSU ÜSTÜNDE DE DURMALIYIZ Prof. Dr. R. Kazîm TÜRKER A.Ü. Tıp Fakültesi Farrcskoloji Ana Bilim Dah den dinlemiş ve bu ilaçlann orijinal ambalajlannı ekranda görmüştük. 1981 yıh başlannda da bir ilimizde tıpta kullanılan ruhsath ilaçlann halkımız arasında «san kız. alakanat. san bomba» gibi anlamlı adlarla anıldıgmı ve bu ilaçlann sıradan bir tüketim maddesi gibi misafirliklerde dahi ikram edildiğini ve bu ilirnizin nasıl bir toksikomanl kliniği haline geldiğini, (Bu arada 1974 yılmda ruhsatı iptal edilmiş ve mev cudu toplatılmış olan propilamin adiı mustahzarın da bu ilimizde «yedek şoför krizi» adı ile yaygın bir şekiide kullanıldığı öğrenilmiştir ki, bu madde kuv vetli bağımlılık yapması nedeniyle en az morfin, eroin. esrar kadar tehlikelidir.) mahallinde yetkili ve ilgllileıie yapılan röportajları Cumhuriyet gazetesinin 27 şnbat 1981 tarihinden itibaren bir kaç gün süren dizi yaymlannda görmüştük. ya çahşmışlardı. Ancak Î981 yıh sonlarına doğru Sağlık ve Sosyal Yardım Bak3n lığı konu üzerinde hassasiyetle durarak bazı ruhsatları iptal etmiş, formül değişiklikleri yapmış ve piyasa öenetimlerini artırmış. 1982 yılınm Sağlık Haftası'nın konusunu da «Billnçr.iz İlaç Kullanımına» ayırmak suretiyle kamuoyunu aydırı latmaya çaUşmışUr. Öyleyse, ülkemizdfi uyuşturucu madde kullanımının önlenebilrnesi için bağımlıhk yapan ilaçJann da gözden uzak tutulmaması, bunların üretlm ve tüketiminin etkili bir denctim aitında bulundurulması gerekir. Çünkü son günlerde basında gürüldüğü gibi, uzun süredir kaçak ilâç üreten imalathanenin dahi ortaya çıkarıldı ğı ülkemizde. bu denetimin önemi daha da artmaktadır. Esasen. kiasik fannakoloji kitaplarında «İlac. Bağımhhğı, İlaç Suiistimali = Drug Addiction Drug Abuse^ başlışı altında bütün bağımlılık yapan (morfin, esrar. barb'.türatlar, amfetamin. kokain gibi) maddelerin özelliklerı ve doğurduğu tehlikeler birlikte incelenir.Kaldı ki. bu maddelerden birisi İlâç Tuîkunksğu da... Ancak ülkemizde bu maddelerin yanı sıra yine bağımlıhk yapan ruhsath ilaçların da hekim bilgisi dışmda kullanımı oldukça yaygındır. Bağımlılık yapan bu ilaçlar en az morfin, eroin, esrar kadar tehlikeli olmasına karşm, basınımızda son gtinlerde uzmanlarla yapılan söyleşiler, demeç ve yorumlar büyük ölçüde raor fin. esrar. eroin gibi uyuşturucular üzerinde yoğunlaşmakta ve ilaç tutkunluğuna ise değinilmemektedir. Bu nedenle îlaçlara bağımı olan kişilerin de toplumdan uzaklaşarak kendilerine ve çevrelerine nasıl zararh kimseler haline geldilcleri gözden uzak kalmaktadır. Sayın Uğur Dündar'm evvelce uyuşturucu maddeîer ile ilgili TV'de yayınlanan bir araştırma programında (istek üzerine TVde iki kez yaymlanmıştı. Günümüzde bir kez daha yaymlanmasında yarar vardır.) bağımlı kişilerin dramatik görünümlerini ve uyuşturucu madde bula madıkları zamnn kuüandıkları ilaçlann neler olduğunu kendi seslerlnilaç.lann neler oiduğuntı kendi seslerin Unutmayahm... Unutmamak gorekir ki. bir toplumu yozlaştırmak (dejeneve etmek) icin en etkili araçlardan birisi de hiç kuşkusuz bağımlılık yapan uyuşturucu maddelerdir. Clkemizi bu afetten koruyabilmek için çok dikkatli ve uyanık olmamız, gereken önlemlerl vakit geçirmeden alıp uygulamaya başlamamız serekmektedir. Alınacak önlemlerde konunun bilimsel, eâitsel ve polisiye yönlerinm oldupcu gözden uzak tutulmamah ve bu nedenle Sag lık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, İçişleri Bakanlıgı ve Milli Eğitim Bakanlığının isbirüfti kesin olarak sağlanmahdır. Bir aya yakm süredir Cumhuriyet kapalı kaldı. Ne var ki «yayın yasağı» kuşkusuz «çalışma yasağı» değildir. Gazetenin emekçileri çalışmalarım siirdürdüler. İşte böylesine yaçadığımvz giinlerden bir gün, Yazıişleri Müdür Yardımcısı Ahmet Korulsan sakallı yüzüyle odamm kapısında beiirdi: Abi, bir «Pencerc» yazar mısm? Elimizöe bulunsun, bakarsın bugün yarm yayın yasagı kalkıverir. Korulsan'ın düzenli sakalına baktım; Babıâli'de olduğumu ammsadım. Kendi kondime sordum: Kapatılmış bir gazetenin açüışında ilk yazımı yazaçaktıın; bu kaçıncı ilk yazıydı? Cumhuriyefe girdiğim zaman yazdığım ilk yazıyı ammsadım: gazetenin her kapanışından sonra açıJdığı günler yazdığım ilk yazıları anımsadım: hapishanelerden çıktıktan sonra yazdığım ilk yazıları anımsadım: yıllık dînlencelerdcn ya da yurtdışı gezilcrden sonra yazdığım ilk yazıları ammsadım. Demek ki yazacagım 'dlk yazı» ilk yazı değildi; ama, neydi özelliği? Bir süre ayn kalan iki dost. arkadaş, akraba ya da sevgili kavuştuklarında bir süre ne diyeceklerini bilemezler; söze nereden başlıyacaklarmı kestiremezler; ısınma süresini beylik laflarla atlatmaya çabalaıiar... Nasılsm j'ahu? lyiyim, sen nasılsm? Ben de iyiyim.. Eee daha daha nasılsm? îyiyim, ya sen? Etkili Denetîm Bu durum üzerine çok az sayıda da olsa bilim adamları yayınladıklan makalelerle kamuoyunu ve yetkilileri uyarma \ eııi Baştan AKBAL Bunca gün gcçti. Kimine yıj kadar uzun gelen; kimine daha çok. Kişinhı sevdigi gazote yaltuı bir dost gibidir. Her sabaia ksrşınızda, yıllaroır yanmızda... Nerde olursaniz olun, ister ülkenin uzak bir köşesindc, ister yurt dışında, ge'ir sizi bulur. Dertleşirsiniz, söyleşirsiniz onunla... O gazetenin yazadan bir çeşit dert ortağmjzdır. Güvendiğiıjiz, anlaştığiDiz biri. Öylo biri ki, yıllar boyu yanıbaşınızdadır, elinizin uzandığı yerdedir. • Cumhuriyet» on binlerce okurun en yakm arkadaşıdır. Hep söylenir, «Cumhuriyet.in bir aile oluşturdugu... Gerçekten öyledir. hem de günden güne çoğalan, yoğunlaşan, p.nlam kazanan, derinleşen, kökieşen bir aile... Altmış yıldır sürüp g!den bir bütünleşme, bir kaynaşma... Zaman zaman okurlardan azıcık öfkeli mektuplar gelir, nice övgulü seslenişin yanı sıra okurlar niye daha güzel. daha çekici, daha çok sayfah bir gazote çıkaramayışımızı kınarlar. Şu konuda bu konuda niye daha yoğun, daha güçlü «muhalefet» yapmadığımızı, bir takım güncel sorunlan niye daha derinliğine deşmediğimizi falan... Böyleleri bir süre eonra «anlıyoruz durumunuzu diye özür dilayici mektuplar da göndermişlerdir. Bilirler ki, «Cumhuriyet» altmış yıllık yaşamı boyunca nice engellerden, nice güçlüklerden geçerek bu günlere gelebilmiştir. Her zaman düriist gazetecilik çizgisinde, her zarnan Atatürk devrimciliğinin ve demokrasinin baş savaşımcısı oiarak... «Evet, sevüen bir dosttan uzuııca bir zaman ayn kalmak acıdır. üzücüdür. Okurlar anyorlar, yazıyorlar. diyorlar ki «Cumhuriyetfin tadı başka, gazeteniz kapanınca başlıa bir gazete aimak zorunda kaldık, ama olmadı, sarmadı tutmadı bizi. Her gazetenin kendi okuru var, biz 'Cumhuriyet' ciyiz, onsuz olamıyoruz, bekliyoruz.» Altmış yıl bu, dile kolay; yarım yüzyıh tam on yıl aşmış bir gazetenin değişmez bir doğrultuda yayınım sürdürmesi; her dönemdo Atatürk devriminin çizgisinden şaşmaması önemli bir olgudur. «Cumhuriyet» gibi belirli bir kişiliği, bir niteliği altmış yıl boyunca yaşatmış. sürdürmüş, olcurlarıyle büyük bir aile oluşturmuş gazeteler dünyada da say:lıdır. «Cumhuriyet»! bugünden Kmra 40 liraya alacaksınız. Buna şaştığınızı niç sanmam. Zaten bir süre sonra bütün gazeteler 40 liraya satılacak. Herşeydo olduğu gibi, bunda da öncülük bizo düşüyor! Ku.fkusuz tatsız, üzücü bir durum bu. Ama bütün okurlp.nnıız bu on liralık av'ırımın bir çaresizliğin sonucu olduğunu bilmektedirlsr, Birbirlerine sevgisi, saygısı olanlar belirli bir aynlıktan sonra daha büyük 33vgiyle. faygıyla kaynaşırlu, bağlamrlar. Acılar, dostlukları perçinler. Geıçek dostlar böyle zamanlarda belli oluı. lyi günlerdo herkes dcsttur size, yakmdır. Türlü çıkar hesapları türlü ahşveriş olanaklan etkindir. Dostsa, kötü günde yanmızda olandır, sizden umudunu kesmeyen, yardımını, ilgisini esirgemeyendir. «Cumhuriyet». onbinlerce dost okura aahip olmak mutluluğuna eriçmiş bir gazetedir ;şte... öyieyse hepinize merhaoa!... r bilimteknik Hava kirliliginin somut örneği yöneten Resît CANBEYLİ it artısı Atmosferde şu anda yaklaşık 700 miîyar ton karbondioksit bulunuyor. Bu miktarda karbondioksit atmosferde bir çeşit tek yöıılü perde görevi yapıyor; giineşten gelen enerjinin yeryüzünü ısıtmasına izin verirken diinyadaki ısı kaybmı büyük ölçüde engelliyor. line çıkması hallnde İklim değlşikliği ve ekolojik dengesizlik konularında krltik bir düzeye vanlmış olacaktır. Bu düzeye ise, bugünkü karbondioksit artış hızının sürmesi durumunda yaklaşık gelecek yüzyılın ortalarında vanlacak. Ayrıca karbondioksit artışının en önemli ve etkili yanını oluş turan dünyadakl genel sıcaklık artışı konusunda 1990 yıhndan başlayarak daha sağlıkh verüer elde edilebilecek. sıcaklık 50°C dılayındadır. Atmosferdeki karbondiok slt oranını birçok etken saptıyor. örneğin bitkiler büyüme mevsiminde karbondioksit tüketîr. Buna karşılık bltkilerin oksidasyonuyla atmosfere karbondioksit katıhr. Milyonlarca yıllık bir süre İçinde yanardağlar atmosfere büyük miktarlarda karbondioksit kazandırmıştır. Bu tür doğal etkenlerin yanısıra son yüzyılda hızla gelişen endüstrinin bacaları da atmos ferdeki karbondioksit miktarınm giderek artmasına yol açmış bulunuyor. Bu yüzden geçen yüzyılın ortasındaki atmosferik karbondioksit miktarı, temel ve hava temizllği bakımından kabul edilir düzey olarak ele alınmakta ve o gün den beri gerçekleşen artışın hızı dikkatle incelenmekte. Yapılan araştırmalara göre 1980 yılında atmosferdekl karbondioksit oranı bir yüzyıl öncekl ölçümlere göre yaklaşık yüzde 15 artmıs bulunuyor. Bu artışın yiizde lflO'lük düzeye kritik düzeye bu gidişle 21. yüzyılın ortalarmda varacağı sanıltyor. Do ğal olarak alınacak önlemlerle bu süre geriye do&ru itilebileceği gibi, özelltkle endüstrinin olumsuz katkılarının artmasıyla kritîk düzeye daha önee de varılnbiiir. Petrol tüketiminin artan fiyatlar ve daralan rezervler yttzünden azalma sı ve buna koşut olarak kömür kullanımında hızlı bir artışın atmosferdekl karbon dioksit bir'kimîni hızlandıracağı söylenebilir. Gözlerindeki ışıltılarla, bakışlanndaki merakla, yüreklerindek! soruiarJa yaklaşım çabalan arasında bir duvar örülmüştür. Birbirlerinin omuzlarım okşayarak, sırtlannı yıımruklayarak, elleriyle, kollarıyla dillerine yardım etmeye çalışarak ısınma sürecini ça'ouklaştırmak isterler. Kolay mı? Araya ayrılık girmiştir. Her aynlıktan sonra iki ayn yaşam parçasmı bütünleştirmek gerekir. Ruhlann yeniden buluşması sürecî sözkonusudur ve her kavuşma bir buluşma an'.amı taşımaz. Kimi zaman iki inssn arasındakl aynlık, kavuştuktan sonra da geçeıii kalır: çünkü ayrılık süresince ikisi de öylesine değişnıişlerdir kl eski sevginin tazelenmesi olanaksızdır. Değlşim doğanın güçlü yasasıdır. însan değişir.. Kimi zaman olumluya doğru.. Kimi zaman olumsuza.. Ben okurlanmdan sıksık uzak kaldım: ama yeniden yazıya başladığımda daha sıcaklaşmıs bir dostluğun bağlammda buluştum. înanıyorum ki bu, benim kişiliğimden çok Cumhuriyet okurunun billnelnden doğuyor. Yaşamın her biçîml gibi aynlık da bir deneyimdir ve bilinçli insanı . olumluya yönelten bir aşamadır. Hayatın kötü koşullar ortasmda bile tachna ulaşabilmek için insanın insan olması gerekir. Çünkü yaşam insanca yorumlanamazsa, insan yaşadığı çağdan dışlanır. uzaklaşır... îster yazar olsun ister okur, artık ölüler dünyasının bir üyesidir o. Oysa bizler yaşıyoruz soluk soluğa: ve hayatın göstermelik pınltılarıyla. yapay yaldızlarmın gözlerimizi kamaştıramıyacağı kadar gerçekçiyiz. Herkes ölecek... Ancak ölmeden diri diri gömülmek de var: bu işlem insan bilincinin ışıdığı zamanda olanaksızdır: körsüdü'erinin ve hırslarının kazdıgı gömütlerin karanlıgına düşenler daha yaşarken gömülenlerdir. Yüreğimde en küçük bir ikircik tohumu taşımadan ve «nasılsmız» diye sormadan dostlanına sesleniyorum: Merhaba!.. H ava kirliliğinin ve endüstrinin artık maddelerinin yarattığı çevre sorunlarmın ileride insanlık için ciddi ve belki de uzun bir süre düzeltilemeyecek tehlikeler yarattığı bir gerçek. Bu köşede yakın bir gelecekte dünyayı fazlasıyla ug raştırması olası bir tehlike üzerinde durulmuştu: Asitli yağmur («Çevre Kirllliğl: Kükürt Bulutu ve Asit yağmuru,3> 3 Kasım 1982.) Kısaca dünyada tüten fabrika bacalarının sayıları arttıkça; pahalı ve göreli olarak daha temiz yakıtlardan ucuz. yaygın olarak bulunan, takat kirli yakıtlara doğru geçiş hızlandıkça havaya püskürtülen zararh maddelerde önemli artışlar oluyor. Başta kükürt olmak üzere bir çok zararh maddenin ve gazm, havayı ve çevreyi kirletmenin yanısıra yağan yağmurun da nlteliğini desiştirmeğe başladığı görülüyor. Bunun kadar öremli bir olgu Ise hava kirliliğinin kaynafcı ile etküediği alan arasmdaki farkın artması, bir başka deyişle yoğun bir hava kirlîliği bulunan endüstriyel bir bölsenin şenis halkalar şeklinde girîerek daha uzak lan etküemesl. ahnabilir. Doğada zaten yay gm olarak bulıınması bakımından hava kirliliğine yol açan birçok gazdan ve maddeden daha «doğal» olan karbondioksltin b!le üretimindeki artışın uzun sürede önemli iklim değişikliklerine yol açacağı ve insanlarm yaşam biçimleri ni değiştirebileceği bilim adamlarmca kabul ediliyor. Bu alanda halen tartışma konusu olan noktalar. atmosferdeki karbondioksitin artış hi7,v ve buna baglı olarak. iklim değişikliklerinin zaman içindeki gelişme süreci. 700 miîyar ton karbondioksit Atmosferde şu anda yaKlaşık 700 miiyar ton kavbondioksit bulunuyor. Bu miktarda karbondioksit atmosferde bir çeşit tek yön !ü perde pürevi yapıyor: gü neşten gelen ve çoğunlukla görülebilir dalea uzunluğundaki enerjinin yeryüzünü ısıtmasına izin verirken dünyadaki ısı kaybmı büyük ölçüde engelliyor. Bunun nedeni, karbondiok sitin yeryüzünden uzun dal galı kızılötesi radyasyonun önemli bir kısmını tutması veya yeryüzüne seri yansıtması. Böylece karbondioksitin yeryüzünü belirli bir ısıda tutan bir «ser» etkisl var. Atmosferdeki karbondioksit miktarımn değişmesine koşut olarak yeryüzü ortalama sıcaklıSında da bir değişme olacaktır. Bunun ilfinç örneklerini Venüs ve Mars't.a görmek olanaklı. Venüs'te atmosfer. daha çok karbnndioksit ga zırıdan oluştuğun'inn yüzeydekl sıcaklık 400°C'ı bulurken çok daha az yogun bir atmosferi olan Mars'ta, Karbondioksit sorunu Atmosferdekl karbondiok sltin artması yeryüzünde önemli iklim değişikllklerine ve bunun bir sonucu olarak belki de uzun süreli ekolojik dengesizliklere yol açacak. Şu anda bHim adam lan, ne kadar bir karbondioksit artışmm iklim degişikliği için kritik bir düzey oluşturacağı ve bu düzeye bugünkü karbondioksit artış hızıyla ne zaman vanlacağı sorularına gerçek çl yanıtlar bulabilme çabasmdalar. Bu alanda önemli tartışmalar ve görüş ayrıhklan olmasına karşm uz manların çoğunun görflşünü şöyle özetlemek olası: Havadaki karbondioksit artışmm geçen yüzyılın ortalanndakl düzeyin hlr mls Çevre kirliligi ve önlemîer Özellikle asltll yağmur üzerinde yapılan incelemeler, çevrenin korunması, yer yüzündeki ekosistemln radikal bir değişikliğe uğramasım önleme çabalan güdenlere önemli bazı dersler vermiş bulunuyor. Artık ekonomik gerekçelerin ağır basmasıyla alınmış bazı ka rarlann ve önlemlerin, endüstriyi korurken insan sağ lığını ve geleceğinl önceden kestirilemeyecek bir şe kilde etkilemekte olduğu bir gerçek. Bu durumda koruyucu önlemlerin çimdiden düşünülmeye başlanması ge rekli. Hava klrliliği ve endüstri yel gelişmenin getirdigi çev re sorunlan kişi İçin şu anda ve dar bir çevre içinde ne kadar somut bir gerçek ise. global düzeyde ve uzun sürelerde o kadar soyut ve uzak olgulardır. Bir başka deyişle kişi kendi çevresin ^ deki bugünkü durumu bilip rahatsız olmasına karşın bu sorunların ileride kendisinl nasıl etkileyecegi ve çö züme nasıl varılacaği konusunda yeterli bilgiye sahip değildir. Belki de bunun başka türltt olması beklenemez, çünkü bu alanda uzmanlar da kendi aralarmda anlaşabilmiş değiller. Aynca görüş birll^ine varılsa bile alınabilecek önlemlere hemen işlerlik kazandırmak oldukça güç Bu alanda karşılaşılan hlHmsel sorunların boyutlannı gösterebilmek. doğaya yapılan mürtahalenin zaman!a ne pibi yayeın ve derin değişikliklere yol açahileceğini sergilemek amacıyla karbondioksit sorunu ele Karbondioksit artışının gelecek için yaratacağı sorunlar tmosferdeki karbondioksit artışımn uzmanları kötümserliğe iten iki önemli nede1 ni var. Birincisi, fazla üretim bugün durdurulsa bile, atmosferdeki yüksek karbondioksit düzeyinin ancak uzun bir süre içinde azalacağı gerçeşi. Bu azalış karbondioksltin büyük ölçüde okyanuslar taranndan soğurulmasıyla gerçekleşecek. Araştırmalar ise soğurulma sürecinin yalnızca denizlerin üst 80 metrelik bir tabakasmda yo.Şun olduğunu ve dolayısıyla fazia karbondioksitin oldukça yavaş bir tempoyla giderilebileeeğini gösteriyor. îklnci bir sorun ise, karbondioksit düzeyinin geçen yüzyılınkinin bir misli düzeyine çıkmasıyla yaklaşık milyonda 600'lük bir oran yeryüzünde ortalama sıcsklıgın İki derecelik bir hata payıyla 2.8°C artacağının hesaplanmış olması. Boyle bir sıcaklık artışı ise tümüyie olumsuz olmasa bile sonuçları şimdidcn öngörüle meyecek köklü değişikliklere yol açacak. Yeryüzünde ortalama sıcakhğın yalnızca bir kaç derecelik artışıyla, tarımdan dünya haritasmdaki olası değişikliklere kadar çeşitll konularda ortaya çıkacak sorunlar da bir başka yazının l:onusu olacak. Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. adına NADİR NADİ Cenel Y.ıvın Müdürü Müeşsese Miidürü Y.ızı i^leri Müdürü HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLiGİL OKAY CÖNENSİN AHMET KORUÎ.SAN YALÇİN BAYtR A I İ ACAR Maliye JtsaKanııgı Uzman Muavinli| Giriş Sınavı Maliye Bakanüğı Hesap Uzmanları Kurulunca 18 nisan 1933 pazartesl günü saat 9.30'da Ankara, İstanbul ve İzmir'de Hesap Uzman Muavinliği giriş sınavı açılaeaktır. Sınava katılabilmek için; a) Devlet Memurları Kanununun 48'inçi maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak, b) 1.1.1983 tarihinde 35 yaşmı doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bllgiler. İktisat, Hukuk, İşletme ve tdari İlimler Pakülteleri ile İktisadi ve Ticari îlimler Fakülte, Akademi ve Ytiksek Okulları veya bunlara eşitliği Milli Egitim Bakanlığı'nca kabul olunan benzeri Yabancı Fakülte veya Ytiksek Okulların birinden mezun olmak gerekir. Sınavlara giriş şartlarını ve sınav konularını gösteren broşür, yukarıda isimleri geçen Öğretim Kurumlarından ve Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlıgı ile Ankara. İstanbul ve İzmir Grup Başkanhk'anndan sağlanabilir. tsteldüerin 1 nisan 1983 günü akşamma kadar Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlıği ANKARA adresine belgeleri ile birlikte yazılı olarak başvurmaları gerekir. (Basm: 12978) « Vd/ı İşlpri Müdiir Y.irdımcısı Haber Merkezi Müdürü Mizanpaj Yönetmeni TEMSİLCİLER • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : SERVİS ŞEFLERİ • YALÇİN DOĞAN HİKMEîÇOTİNKAYA MEHMEÎ MERCAN • Utiinbııl Haberleri: Sebhafün GÜLER Dı< Habrrleı: Ergun BALCI Ekoııonn: Osman (JLAGAY Yurt Haberlori : Barbaros GENÇAK Külüiı : Avdın F.MfÇ Mrıuazin : Yalçın PEKŞEN Üüzeltmv: Konııt ERTOP Araştırma: Şahin ALPAY Yeter BtLGİN ile Mustafa KIUÇ Nişanlandılar. Ailesi Perşembe Pazar Cuma • Paıar Pazar • Perşembe CumartesiPazar 14.900 TL 10.900 TL 16.500TL. 8 90ÛTL. BÜROLAR • KonurSokak No. 24/4 Yenişehir ANKARA Tel: 17 58 2517 58 56idare:18 33 35 Tel: 25 47 0 9 1 3 1 2 30 Halit Ziya Bulvarı No: 65/3 İZMİR 23.1.198S Istanbul Atatürk Caddesi. î H.K İşhanı K a l 2 / 1 3 A D A N A T e l : 14 5 5 0 1 9 731 Basan ve Yayan: Perşembe • Pazar CumaPazar Pazar • Perşembe ABANTOTELt . TURBAN . 17.900 TL. 13.900 TL. ,17.900 TL. Ö2el otobüs, tüm yemekler Ortur Ikramları, servis ve vergiler fiyaîlarımsza dahüdir. • BARBAROS BULVAR! 35/5 BEŞIKTAŞ Tet:6122 81 61 82 2661 10 74 Kadıköy:37 31 07 T«lex: 26105 9 Beykoz Askeıiik Şubesi Başkanhgından aldığım Tiirk Silahlı Kuvvetler sağlık fişimi yitirdim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Ferik Şevk! Pasa kızı Nilüfer LÜÎ CUMHURİYET Matbaacılık ve Gazeîecilik T.A.Ş. Türfcocağı Cad. 39/41, CağaloğluİSTANBUL P.K.: 246 istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) TA^tvt İMSAK 6.12 GÜNEŞ 7.48 ÖĞLE 13.28 İKİNDİ 16.25 ı 9 ŞUBAT 1983 AKŞAM 18.48 YATSI 20.19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear