02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 ARALIK 1983 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/11 Sil Baştan halkla ilişkilerinızi hicbir zaman kesmeyeceksinız. larla kültür arasında kopukluk meydana gelSayın Palme'nin dediğı gibi, demokrasiyi yamesi çaresiz donmuşluğa, tıkanıklığa yol açar. şatmak uğruna cağımız devlet adamlan ınToplumun ilertemesı için tehlike yaratır. Ama sanüstü bir caba harcamak zorundadırlar. aynı zamanda tabanla da sıkı ilişkiyi korumak Eğer demokrasıye gerçekten ınanıyorlarsa!" gerekmektedir. Sosyal Demokrat Partisı İsveç'te sekizer, onar kişilik gruplar halinde üçAradan 11 yıl geçmiş, ama Başyazarımıdort bin kadar çalışma ekipleri kurmuştur. zın bu satırlan güncelliğını olduğu gıbi Bunlara gerekli belgeleri de ekleyerek çözükoruyabilmiştir. münü beklediğimiz çeşitli sorular yöneltiyor, Üstelık bugün "demokrasiyiyasatmak'tan yanıtını alıyoruz. Sonra bunları programımızı çok, bir bakıma, "demokrasiyi yenıden ınşa uygulamak bakımından değerlendiriyoruz. etmek" görevi gündemdedır. Bu gorevın ne Okuduğunuz satırlan Isveç Başbakant Oiof denli çetın, ciddi ve basarılması güç bir ış olPalme'nin "Le Monde" gazetesi yazarfartndan duğu açıktır Ve sağ'da, sol'da siyasete soClaude Julien'e verdiği demeçten aldım. Çayunmuş herkesın bu durumun bılincine varğımız kosullan altında devlet adamlığı görevi masında yarar vardır... ne denlı guçtür, açık seçik göstermesi bakı* mından sız de önernli bulmuyor musunuz SaNadır Nadi'nin başyazısını köşemıze alıryın Palme'nin söyledıklerini? ken, özellikle sosyal demokratlar ya da "sosyal demokraf iddiasını taşıyanlar aklımızdayHükümet sorumunu taşıyan bir kişi olarak dı. Bunda belki de, "Demokrasinin yaşamabın bir çeşit derdin ortasında, çok kez bunası için ne gerekli?" sorusuna muhatap olan lımlar geçirerek, dertlere çare arayacaksınız. Yardımcılarınızın sayısı elbette sınırlı olacak. Olof Palme'nın bugün de İsveç'te Başbakanlık görevini yürüten sosyal demokrat bir lider Onlara da körukörüne bağlanmayacağınıza olması rol oynamıştır. Ya da ülkemizde çok kuşku yok. Bir toplantıdan bir toplantıya koşpartili parlamenter düzenin demokratik içeturup dururken. aynı zamanda parti grubunu riğıne kavuşturulmasında sosyal demokratza söz anlatmak, parlamentoya hesap verlara düşen ağırlıklı rol... mek, yabancı devlet temsılcileriyle pazarlığa Laf değil. çözüm üretmek... Öfke değil, segirişmek, bakanlıklarla ılgili surekli ya da gerinkanlılık... Çatışma değıl. ilkeli uzlaşma... çicı sorunlara çözüm yolu aramak, protokolün gerektiği törenlere katılmak, arada bir (ze Akkara benzeri yaklaşımlar değil, esneklık. . Bireycilik değil, takım oyunu... Uygarca tarmin ve zamana uygun) nutuklar çekmek tışmayı öğrenebilmek... Karşıt düşüncelerde zorundasınız de doğru yanlar bulunabileceği olasılığını Butun bunları yaparken okumaya da vakıt baştan kabul edebilmek .. Ve "dediğim deayıracak, çağınızın gerisınde kalmamaya dik dik" saplantısından kurtulabilmek... kat edeceksiniz. İsveç'in Başbakanı Sayın PalSosyal demokratların veya demokratik solme, demokrasinin yaşaması ıçin bunu şart cuların, haylı temel nitelıktekı bu demokrasaymaktadır. Dünya nereye gıdiyor, toplum sotik ılkeleri belledikleri soylenebıiır. Ne var kı. runlarının gittikçe yoğun bir hal alan karmageçmiş tecrübeler bu kavramların sıyasal yaşıklığı onünde kültür cevrelerı ne düşünüyor? şantının pratiğinde genellıkle unutuluverdiBunları tzleyeceksınız ğini gostermektedir Artık yeterlı deneyıme sahıp olunduğu bir olgudur. Ama bunca yıÇoğu kez birbırıne ters düşen çeşitli duşün lın tecrübesınden yeterince ders çıkarıldığı ve çözüm yollan arasında hangilerınin daha da varsayılabılır mi?.. uygun olduğunu, partinız ılkelen acısından araştıracaksınız. Sız bilgi edinmezden once Bu sorunun karşılığını bıraz da zaman vekamuoyuna yayılmış. kamuoyu tarafından be recektır. Daha yolun başındayız. Büyuk sonımsenmıs dusünceler varsa, ki Isveç Başluk isteyen bir maraton var önümüzde. Tebakanı olabılir diyor, bunları vaktinde değer menni edelım, Başyazarımız Nadir Nadi'nin deyımiyle, "sıl baştan ' olmasın yıne.. lendıreceksınız. Bunun için de tabanla, yanı (Baştarafı 1. Sayfada) îlk paketten yüksek faiz çıktı (Baştarafı 1. Sayfada) öngören yasa tasarısının yasalaşması halinde, halen yüzde 20 (hamiline de yüzde 30) olan Gelir Vergisi kesintisi tüm mevduat turleri için yuzde 10'a inecek. Meclis'e sevkedilen yasa tasırısı kabul edildiği takdirde. "üç av ihbarlı vadesiz mevduata" ödenen net faız yüzde 44.1 'e yükselecek 6 aylık mevduatın net faizi yuzde 42.3; 1 yıllık mevduann net faizi ise yuzde 40.5 olacak'. Üç aylık faiz odemesi olan, 6ay \adeli mevduata ödenen faiz, stopajın yuzde 10'adüşurulmesiyle net yuzde 37.8; 1 yıl vadeli uç aylık faiz odemeli mevduatın net faizi 34.2 olacak. Bu arada vadesiz mevduatın yuzde 20 olan brüt faiz oranı ise yuzde 5'e duşürulüyor. Yeni u\gulama ticari mevduatın da, vadesine göre faiz almasını ongöı uyor. Yeni düzenleme. bankaların peşin faiz vermesini yasaklarken isme ya da hamiline yazılı me\ duat sertifikalarının yeniden ıhracına imkân veriyor. Doviz bozdurarak açılan vadeli mevduat hesapları için ise dort puan fazla faiz verilmesi öngörulüyor. Bu fark daha önce beş puandı. Bakanlar Kurulu Türkiye'de faizsiz olarak Tınansman işlemleri yapılmasına olanak sağlayan ve özellikle Arap sermavesıne yonelik bir düzenlemeyi de kabul etti. Ozel finansman kuruluşlarının faaliyetine olanak sağlayan yeni düzenleme Türkiye'de İslami esaslara göre bankacılık yapılabileceği ve yeni tür bankerlik kuruluşlannın faaliyet gosterebileceği şeklinde yorumlanıvor. Kredi faizlerinde uygulanan banka ve sigorta muameleleri vergisi TolS'den To3'e duşürulerek müşteriye kredi maliyetlerinin duşurülmesi amaçlanırken kredi faizlerinın belırlenmesı de yeni esaslara bağlandı. Yeni düzenleme, kredilerden alınacak faiz oranlarının. vade ve turlerine göre belirlenmesini bankalara bırakıyor. Buna karşılık belirli bir tavanın aşılmaması ıçın Merkez Bankası'nın, bankalarla olan reeskont ve avans işlemlerinde uyguladığı faiz oranları yeniden düzenlendi. Buna gore, reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak olan faiz oranlan kısa vadeli kredilerde yüzde 28'den yüzde 48'e yukseliildi. Teşvik belgeli orta vadeli kredilerde yuzde 29.5 olan faı/ oranı yüzde 50.5'e çıkartılırken, yatınm kredilerindeki yuzde 1028.75 arasında değişen faiz oranlan tek kalemde toplanarak. yüzde 30'a yükseltildi. Yatırım kredilerindeki düzenlemeyle de yüzde 1928 75 arasında değişen faiz oranları yuzde 19.5'e indirildi. Tarım kredilennın reeskont ve a\ans kredi oranları ise yuzde 17.75'ten yuzde 26.25'e çıkartıldı. Tahvil üzerine avans işlemlerinde, "Tahvil uzerinde yazılı faizin iki puan fazlası", biçımindekı huküm konurken, Merkez Bankası'nın altın üzerine avans verme uygulaması kaldırıldı, bu reeskont oranları, bankalarca kısa vadeli kredilerde genel olarak yuzde 50. ihracat kredilerınde yuzde 35, gemi inşaat kredilerı ile kalkınmada onceliklı yorelerde kullandırılan yatırım kredilerinde yuzde 20, diğer yatırım kredilerinde yüzde 30 olan faiz oranlarının uygulanması halinde geçerli olacak. Kredi faiz oranlarının bankalarca, belirtilen bu oranlar uzerinde uygulanması halinde her bir puan fazlalık için reeskont avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranlarının iki puan arttırılması ongöruluyor. FAİZ FARKI İADESİ FONL Resmi Gazete'nin dunku mükerrer sayısında yayınlanan Merkez Bankası'nın uçuncü tebliğıyle de faiz farkı iadesi fonuna ilı>kın uvgulama yeniden düzenlendi. Yeni uygulamada, özellikle yatırım kredi maliyetıni ucuzlatmak, ihracatı ozendirmek araacıyla uygulanan faiz farkı konusunda fondan bankaya yapılan iadelerin azaltıldığı gözlendi. Kısa vadeli ihracat kredilerinde fondan bankaya yapılan iade oranları yuzde 8 e düşurülurken. daha once yuzde 8 olan ve tarım kredilerinde uvgulanan faiz farkı ise yuzde 7"ye duşuruldu. Orta ve uzun vadeli kredilerde ise teşvik belgeli yatırım kredileri için yeni bir uygulama getinldi. Buna gore, teşvikli yatırım kredisi verecek olan bankalara Merkez Bankasf nda oluşturulan faiz farkı fonundan 8 puanlık geri ödeme yapılacak. Aynı şekilde konut ve yapı tasarrufu kredilerini ozendirmek ıçin, Emlak Kredi Bankası'nca kullandırılan kredilerde de bankaya iade oranı 9 puan olacak. Bu arada, dovize bağlı tasarrufların teşviki hükmu de yeni tebliğde yer aldı. Ancak, eskiden yüzde 5 olan faiz farkı iadesi, Türk ışçilerinin yeni açacakları vadeli tasarruf mevduatı hesaplarında yuzde 4 olacak. MEVDUAT MUNZAM KARŞILIKLARI Resmi Gazete'nin dunkü mukerrer sayısında yayınlanan dorduncu tebliğ ile de "munzam karşılık" uygulaması değiştirildi. Bankaların toplam mevduatlarından, bankalar mevduatının duşmesinden sonra kalan tutar üzerinden Merkez Bankasf nda açtıkları munzam karşılık hesabının oranları yeniden düzenlendi. Eski uygulamaya göre vadesiz mevduat için yuzde 35, vadeli mevduat için yuzde 30 olan munzam karşılık oranı, vadeli, vadesiz ayrımı kaldırılarak, yüzde 25'e indirildi. Bankalar 1 ocak 1984tarihinden itibaren yaptıkları kredi sözleşmeleri ıçin, kalkınma planları ve yıllık programlarda teşviki ongorulen krediler karşılığı mevduat için yüzde 15, ihracat kredileri karşılığı mevduat için ise yüzde 20 oranında munzam karşılık yatırabilecekler. Turkiye ile IMF arasında yapılan StandBy anlaşmasına gore yıf fonuna kadar munzam karşılık uygulamasında herhangi bir değişikliğin yapılamayacağı hükme bağlanmış olduğundan, mevduat munzam karşılıkları ile ilgili Merkez Bankası tebliği yılbaşından itibaren yürurluğe girecek. BANKALARIN KARŞILIK AYIRMALARI "Genel disponibilite" adı verilen, bankaların taahhutlerine karşılık olarak bulundurmakla yukumlü oldukları karşılıklar da yılbaşından itibaren geçerli olmak uzere yeniden belirlendi. Bundan once toplam mevduatları 2 milyardan az olan bankalarda yüzde 10, 25 milyar arası mevduatı olan bankalarda yüzde 12.5, 5 milyan aşkın mevduatsahibi bankalarda yüzde 15 olarak uygulanan disponibilite oranları, yeni uygulamayla aynm gozetmeksizin yuzde 10 olacak. MALtYETİ DÜŞÜRME Bankaların maliyet yükunü hafifletici dığer kararların yanısıra, yeni yılla birlikıe geçerli olmak uzere. banka ve sigorta işlemleri vergi oranlan. yuzde 15'den yüzde 3"e indirildi. FAİZSİZ BANKACILIK Bakanlar Kurulu Türkiye'de faizsiz olarak finansman işlemleri yapılmasına olanak sağlayacak bir düzenlemeyi de kabul etti. Bu kararnameye göre faaliyet gosteren özel finans kurumları Türkiye'de kurulmuş olabilecekleri gıbi, yabancı ülkelerde kurulmuş olup Türkiye'de faaliyet gosterebilecekler. Ozel finansman kurumları sermayelerine ek olarak, yurt dışından ve içınden, ozel cari hesaplar ile kâr ve zarara katılma hakkı veren hesaplar yoluyla fon toplayıp ekonomiye fon tahsis etmek amacıyla faaliyet gosterecekler. UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Son yıllarda kamu kesıminde bir "burokraterozyonuna" tanık olunmaktadır. Ozel kesimde bırçok nitelikli eski bürokratlara rastlanmasının bir nedeni de budur. Devlet, bu aylık ve ücret politıkası ile elinde nıtelıklı memur bulundurma olanağını gün geçtıkçe yıtırmektedir. Kamu kesimınden ozel sektöre geçen bürokratların bir kısmı siyasete atılmışlardır Bu da doğaldır Siyaset herkes ıçindir ve herkese açık olmalıdır. Liberal ekonomının uygulandığı bir ulkede özel sektörün siyasete ağırlığını koyması ve partılere kendı kadrolarını yollaması "eşyanın tabıatına uygun' bir oluşumdur Kımse bunu yadırgamaz. Demokrası. çeşitli sınıf, sosyal tabaka ve gruplar arasında bir çeşıt denge rejimidır Özel sektör kadrolarına alabildığine açık olan siyasal sahnelenn ışci kuruluşlarına ve sendıkalara da aynı olcüde açılmış olması gerekır. Bu, demokrasinin "olmayınca olmaz" koşullarından bırıdır. Yeni anayaşa, ışçı ve ışveren sendıkalarını partılerden uzak tutuyor. İşveren tek başına güçlü olduğu için bu engellerı aşıp, siyaset sahnesıne tek başına ya da yanında çalıştırdığı kadroları görevlendirerek etkin oluyor. İşcı ıçin boyie bir etkıleme yolu söz konusu değıldır. Çünku ışçı tek başına değıl ancak sendikası ile güç ve etkınlık kazanabilıyor Anayasa, sendikalar ile partıler arasında kalın duvarlar çektiğı ıçin ışcı sendıkaları, sıyasal partılerı, ozel sektor ve işveren kuruluşları gıbi etkıleyemiyor. Görünüş budur. Türkiye'de Fnedmanıst modelı benimseyen ANAP'ın ıçinde özel sektör temsılcilerinın bulunması çok doğaldır. Böyle olması yaşanan koşullara uygun düşmektedir. Sorun bundan sonra başhyor. "Sorun " dedığimız de şu: Bir kısım Bakanlar Kurulu'na gıren mılletvekıllerınin seçilmeden önce çalıştıkları buyuk holdınglerin ve şırketlerın bundan sonra devletle ilışkileri olacaktır. Bu sayın bakanlar ve milletvekılleri. bir zamanlar gorev yaptıkları holdınglere ve şırketlere karşı nasıl davranacaklardır?. Geçmiş örnekler, üzülerek ıfade edelım, pek ıç açıcı değıldır. Yeni mılletvekilı ve bakanlarm, geçmışteki bu örnekleri de göz önüne almaları gerekır Hıç şüphesız, sayın bakanlar ve milletvekılleri bu duyarlığı göstereceklerdır. Göstermemelerı halinde gerek Özal'ın gerekse bu sayın bakan ve mılletvekıllerınin başları çok ağrır Şımdıden söyleyelım. llkelı ve uygar muhalefet anlayışı, bu holdıng ve şırketlerın devlet katındakı ışlerinı izleyecek, eğer herhangı bir ayrıcalığa ve kayırma girışimlerine tanık olursa, bunları kamuoyuna sunacaktır. Basının denetım gorevı de bu demek değıl mıdir? Anımsatmakta herhalde yarar var: Bir eski Başbakan, yeğenı yüzünden az çekmedı. Bir holdıng devlet bankalarından aldığı krediler ve çalıştırdığı eski burokratlar yüzünden az dile duşmedi. Bir bakan, damadının calıştığı şırket nedeniyle Yüce Dıvan onünde sanık sandalyesıne oturdu. Örnekleri çoğaltmak ıstemıyoruz, örnek çok. Aman dıkkat. ne olur, ne olmaz! 288 sanıkh Ankara TKP davasında savunmalar başhyor ANKARA (THA) Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemelerinde devam eden ve çok sayıda sanığın yargılandığı Devnmci Yol TKP (Türkiye Komunist Partisi) ve MHP ve yan kuruluşları davalanndan yalnız TKP davası sonuca yaklaştı. Sıkıyönetim (2) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 22 aydır devam eden TKP davasında sanıklar bugün son savunmalarını yapmaya başlayacak. TKP davası Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemeleri yeni salonunda 14 şubat 1982 tarihinde 205 sanıkla başladı. Başlangıçta 205 olan sanık sayısı daha sonra birleştirilen davalar ve yeni yakalanan sanıklar nedeniyle 288'e yükseldi. Askeri Savcı iddianamesinde, "1920 yılında kurulan TKP'nin Hucre, Parti Grubu, Semt Komitesi, fl Komitesi, Politbüro ve Merkez Komitesi şeklinde faaliyet gösterdiğini, Merkez Komite üyelerinin biijuk kısmının yurt dışında olduğunu" belirterek sanıkların 515 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmalannı ve verilecek cezaların Sıkıyönetim Yasası uyannca 1/3 oranında arttınlmasını istedi. 58'i tutuklu 288 sanığın yargılandığı Ankara TKP Davasının bugunkü duruşmasında sanıklar ve sanık avukatlan savunmalarını yapmaya başlayacak. Mahkeme heyetinin aldığı karar uyarınca savunmalar iddianame sırasına göre yapılacak. Bu durumdaki tutuksuz sanıkların TRT yoluyla ilan edilerek duruşmalarda hazır bulunmalan istendi. Savunma sırası geldiğinde duruşmada bulunmayan tutuksuz sanıklara bir daha sözlü savunma yapma hakkı verilmeyecek. Bu durumdaki sanıklar ancak yazılı oiarak savunmalarını yapabilecekler. Türklerin izini taşıyan kent: Baf (Baştarafı 1. Sayfada) cumleleri duyunca, ister istemez, irkildik. Yine,"Vanlışzamanda. yalnış yerde miydik?" Pazar günu akşamüstü Noel ahşverişi ya da bahar ılıklığındaki hava nedeniyle Lefkoşe kaldırımlannda salınan insanlarda, BBC'nin belirttiği gibi bir gerilim sezilmiyordu. Bizim için pâzaı gununün unutulmaz görüntüleri Bıf'a aıtti. Baf, Kıbrıs Rum kesiminin en uç noktalanndan biri. Lefkoşe'ye oldukça hızlı giden Mercedes dolmuş taksilerle bile. ikiiki buçuk saat çekiyor. Bir pazar gunü, gun ortası bir Anadolu kasabası neye benziyorsa Baf da ona benziyordu. Şokaklarda tek tük insanlar. Kapalı dukkânlar, derin bir sessizlik, ikiuç kilometre ötede mavinın çeşitli tonlarını sergileyen Akdeniz, kentin sessizliğine katılırcasına kımıldamıyor. Durgun. Kent merkezindeki meydanda Baf haritasına goz gezdirirken, "Musluman mezarlığı" dikkatimizi çekiyor. Denize doğru yuruyoruz. Yarım saat kadar sonra, çe\resi tellerle çevrili, 60 metrekarelik bir yabani ot yığını ile karşılaşıyoruz. İçinde gelişiguzel yayılmış bir düzine kadar taş. Galiba Müslüman mezarlığı burası. Evet, zaten yazılı tek bir mezar taşı, bu otlu, taşlı yol kenarının Musluman mezarlığı olduğunu kanıtlıyor. "Kasap Raif oglu Mustafavım / Motor sebep oldu / Duttum başıma / Daş koydum / Geldi 1924 / Gitti 27.1.1949." Aynen böyle yazıyor. Çeyrek yüzyıl önce bir trafik kazasında ölduğü anlaşılan "Kasap Raif oglu Mustafa"nın mezar taşı, Baf'ta bir zamanlar çok sayıda Türk'ün yaşadığını anlatıyor. Kafamızı kaldırıp kasabaya doğru bir bakınca bir minare goruyoruz. Bu kez minareye doğru yürüyoruz. Ve evet, "agoraçarşı" bölümüne gelince, eski Türk mahallelerine geldiğimizi hemen anlıyoruz. Ev biçimleri, sokakların darlığından herhangi bir İslam ülkesinin eski kentinde dolaşır gibiyiz. Sokak levhalan aynen duruyor. Rumların mavi üzerine beyaz yazılı sokak levhalannın aksine, Türk sokak levhaları beyaz üzerine siyah yazılı. "Afrodit Yolu, Namık Kemal Sokağı, Ziya Bey Sokagı, Şinasi Bey Sokağı, Mehraet Emin Bey Sokağı, Kiiçiik Mehmet. Fellahoğlu Sokağı.." Namık KemalSokağı'ndayürürken bir tabela: "Foto Çiçek". Başımızı uzatıp içeri bakıyoruz. Besbelli ki, burası artık "Foto Çiçek" değil. lşte camin önüne geldik. Kapısına kilit vurulmuş. Minaresi yer yer harap, şerefede kocaman bir delik. Minarenin ayyıldızlı alemi bükülmuş, yere sarkıyor. Cami avlusunu çevreleyen bir bına cephesinde büyükçe bir "Denktaş" yazısı. Üzerine Rumca bir tabeia oturtmuşlar. Ortadaki ikiuç harfi kapatmış, ama nedense silmemişler. Türk mahallesinde kimi evler metruk. Kimi evlerde Rumlar yaşıyor. Mahallenin dışına çıkar çıkmaz bir duvara kazınmış "EOKA" harfleri gozümüzu alıyor. Şu terk edilmiş ve harapgözüken dukkânlar acaba hangi acılara kaynak olmuştu? Dışsatımiarı yılda ortalama yüzde 24 artıyor. Doviz rezervleri 210 milyon Kıbrıs lirasına (100 dolar= 55 Kıbrıs lirası) yükseldi. Altı aylık dışalımı rahat rahat karşılayabilecek durumda. Dış ticaret 1982'de iki misline çıkıp 160 milyon Kıbrıs lirası değerine ulaşmış. Ödemeler dengesi artı veriyor. Büyüme hızı yılda ortalama yüzde 5.4. Enflasyon ise sadece yüzde 11.2. Turizm gelirleri 1977'de 23.8 milyondan 1982'de 140 milyon Kıbns lirasına fırlamış. Yatak kapasitesindeki artışın bunu etkilediği görüluyor. 1974'te tüm Ada'da yatak kapasitesi 14.796 iken, (bu rakamın önemli bölümünü Magosa ve Girne oluşturuyordu) 1981'de kendi bölgelerinde 15.253'eçıkarılmış. Bu iktisadi göstergeler, Rumlar için bir kendine güven, onur ve propaganda vesilesi. 4 sendika (Baştarafı 12. Sayfada) Turklş bünyiesinde Tez KoopIş Sendikasında birleşmelerinin gerçekleştiği büdirildi. İki bağımsız sendikanın yeni yapılan genel kurullarına Türkîş'e bağlı Tez KoopIş'e katılma kararı aldıkları, daha önce kayyım yönetiminde olduğu için Türkİş içinde gerçekleşmesi geciken Tez Burotş, Kooplş sendikalarımn birleşmelerinin de çözüme bağlandığı onceki gün sonuçlanan TezKoopİş Genel Kurulu'nda ilan edildi. • Yolİş Federasyonu, yasa gereği milli tip sendikaya dönuşurken, yonetim çatışması nedeni ile Yollş'ten kopan Koy YolIş 15 gün kadar önce Türkİş'te yapılan protokole uyarak hafta sonu yaptığı genel kurulunda Yolİş'e katılma kararı aldı. Protokole göre Koy Yolİş yönetimi, yeni açılan şubeler yonetim kadroları olarak YolIş yönetimi içinde yer alacaklar. Ancak Yolİş genel kurulu daha önce yapılıp Turkİş delegeleri bu genel kurulda seçildiğinden, yaklasık 40 bin üyesi olduğu bildirilenKoy Yolİş kadroları, Türkİş genel kurulunda delegeleri ile temsil edilemevecekler. Dr. Bühler (Baştarafı 1. Sayfada) gellemeler var. Bu durumda kredinin tekrar açüacağını sanmıyorum." Dr. Buhler, AET içindeTurkıye i leyhindeki baskıların YunariiMdn'la "bazı kuzey ülkelerinden" geldiğini soyledi, ancak bu ulkelerın adını vermedi. Dr. Buhler, Kıbrıs'ta bağımsızlık ilanının, AET içinde Turkiye aleytarlarına fırsat verdiğini soyleyerek, "Bu çevreler şimdiye dek, Türkiye'de askeri yönetimi, serl tutumlarına gerekçe olarak gösterivorlardı. Türkiye'de seçimler yapıldıktan sonra, bu kez Kıbns'ı gerekçe olarak kullamvorlar" dedi. CUMHURİYET YILLIGI Önemli günlerin Cumburiyet'lerinin tıpkı basımlan a*nh TirtMcati Cal " 'Hılıjlı lılı^rt 2 cilt 2000 lıra HİÇBİR KAPAKBU KADAR BÜYÜMEDİ Bugün Türkiyemizde Efes Pilsen diğer tüm markalann toplammm iki katı daha fazla satıhyor Gidin bu yurdun köyüne/kentine, en ücra köşesine, çalın kapısmı evinın/lokantasmm, her yerde, bu ünlü kapağın altmdakini tercih "biracılar'i göreceksiniz. Cöreceksmız ki 2.5 cm çapmdaki bu kapak, artık bu ülkede "bira"nm sımgesıdir. Ve bu ülkede, Efes Pilsen'den başka Efes Pilsen yoktur. 2.5 cm'den 776.000 km ye... 2> Tmkiye'de Efes Pilsen'den başka Efes Pilsen yok.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear