28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 7 EKİM 1983 TELEVIZYON 20.00 Vikingler Son seferlerinde kızılderili köyüne giden Vikingler, köylerine dönmek üzere yola çıkarlar. Rüzgarsız kalan yelkenlerini indirmek zorunda kalırlar. Fakat sonuçla şanslan uçtlırçıkan akıntıyla köylerine dönerler. Yoksul terzinin oğlunu başbakanlar uğurladı Kültiir Servisi Paris'in unlü Madeleine Kilisesi'nin papazı, birkaç gecedir uykusuz kalmanın yol açtığı mahmurlukla gözlerini kırpıştırarak kalabalığı gözlüyordu. Yirmi yıl önce Edith Piaf'ın, birkaç yıl önce de Josephine Baker'in cenazesinin kaldınldığı kilise, bu kez de Tino Rossi'nin hayranlarıyla tıka basa dolmuştu çünkii. Neyse ki Emniyet Müdürlüğü geniş önlemler almıştı ve olaylara meydan verilmeyeceği belliydi. Korsikalı şarkıcının cenazesinde, hayranlarının oluşturduğu büyük kalabalıktan başka, Fransa'nın belli başlı politikacılarıyla sanatçılan da vardı. Tino Rossi'nin yakın dostu, ünlü yazar Marcel Pagnol'un karısı Jacqueline ve şarkıa Mireilk Mathieu, Devlet Bakanı Joseph Francescdı ve Tino Rossi'nin cenazesi özel bir Boeing'le Korsika Adası'nın Ajaccio kentine götürülmek üzere yola çıkarıldı. 20.30 Haberler 20.55 Hava Durumu 21.05 Kiiçiik Konser Roumanian Potpouri (Vural Doğu Çigan Ork.J Bir terzinin ogluydu "Korsika Adası'nın en büyük özelliği, Fransa'ya Napolyon'u ve Tino Rossi'yi veraıiş olmasıdır" cümlesi ünlü şarkıcı için yıllar boyu söylenmişti. Gerçekten de, 76 yıl önce orta halli bir terzinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelen Tino, küçük yaştan beri şarkıdan başka şey düşünmezdi. P'üt Louis adında bir emprezaryo ondaki cevheri keşfetti ve ilk taşra turnelerine çıkardı. 1932 yılının aralık ayındaysa, büyük bir üne ermesini sağlayan ilk plağına iki ünlü şarkısı "O'ciuciarella" ve "Ninni Film belki bugün unutulmuşluğun derin mahzenlerinde yatıyor, ama Tino Rossi hayranları onun "Ave Maria"sını hâlâ anımsıyorlar. 21.15 Magnum (Renkli) Dizinin "Bir Köpek Uğruna" adlı bölümünde, köpeği kaçınlmak istenen bir kadın Magnum 'dan köpeğini korumasını ister. Köpek karantinadayken kaçınlmak istenirse de Magnum engel olur. Ve köpeği kaçırmak isteyen üç kişiyi de alt eder. Köpeğin asıt önemi, üstünde bulunan numaradır ve onumarada bir İsviçre bankasmm hesap numarasıdır. SiyasetçiJer övgü yağdırmakta yarıştı EIIi yıl süreyle tahtından inmeyen ve sonunda pankreas kanserine yenik düşen Tino Rossi'nin ardından övgüde yarışanlann başında da ülkenin en büyük siyaset adamları geliyordu. Başkan Mitterrand onu şu sözlerle uğurladı: "Sanalına ve kişiliğfne hayran olan tüm Fransızlar Tino Rossi'nin ölümüne ağlıyorlar." Bir açıklama yapan Kültür Bakanı Jack Lang da, "Sağlığında şarkının mitolojisine aît olan Tino Rossi, btından böyle şarkının tarihine aittir," diyordu. Eski Başbakan ve Paris Belediye Başkanı Jacques Chirac, Parisliler adına duyduğu büyük üzüntüyü dile getirirken, Fransız Komünist Partisi lideri Georges Marchais. şarkıcının ününü Korsika Adası'na ve aşıklara bağlılığıyla açıklıyordu. Yoksul terzinin bülbül sesli oğlu, başta en ünlüleri olmak üzere, çoğu Fransız'ı adının çevresinde birleştirmişti. Garaudy ve Yunanlı ozan Vrettakos Türkiye'ye geliyor Kültür Servisi Geçtiğimiz günlerde Müslüman olan Komünist Partisi eski üyesi, Fransız düşünür Roger Garaudy ve ülkesinde çok okunan bir ozan olan Yunanlı Nikiforos Vrettakos, kasım ayında İstanbul'da açılacak İkinci Kitap Fuarı'na katılmak üzere ülkemize gelecekler. Kitap Fuarı'nın düzenleyicisi TÜYAP'ın çağrısını kabul ederek 25 kasım günü İstanbul'a gelecek olan Garaudy ve Vrettakos, 26 kasım günü açılacak İkinci Istanbul Kitap Fuarı'na katılarak kitapiannı imzalayacak, söyleşiler yapacaklar. 25 kasımda yurdumuza gelecek Yunanlı ozan Nikiforos Vrettakos, özel kuruluşlarda işçi ve memur olarak çalıştıktan sonra bir süre gazetecilik yaptı. İlk şiir kitabı "Gölgelerin ve Işıklann Altında"yı 1929'da yayımlayan ozan, İkinci Dünya Savaşı'nda Arnavutluk cephesinde savaştı, ardından Ulusal Direniş Hareketi'ne katıldı. Şiir kitaplannın yanı sıra Nikos Kazancakis üstüne bir incelemesi, çeşitli deneme ve inceleme kitapları da bulunan Vrettakos 1940, 1956, 1982 yıllannda Devlet Büyük Şiir Ödülünü, 1976'da Atina Akademisi Ödülü'nü, Uluslararası ASLA Ödülü'nü kazandı. Yapıtları hemen bütün dillere çevrilen Vreltakos'un "Yabanıl ve Uragan" adlı kitabı ve şiirlerinden seçmeler A.Kadir'in Türkçesiyle önümüzdeki günlerde ülkemizde yayımlanacak. Vrettakos, aym zamanda Abdi İpekçi Barış Ödülü'nün Yunanistan Seçici Kurul Başkanlığı görevini yürütüyor. SATRANC NEVZAT SüER Birinci Ödül ü kaF.M. ŞJMCHOVVITSCH zanmış bu kurguda, öğl'inci Ödül retici yön bugün için " Ş a h m a t n i " , 1926 çok güçlü değil. Çünku, karşılaşma olasıîığı az. Ama, buluş ve beceri açısından değeri çok yüksek. Küçük bir inceleme sonunda h3 Er'inin Vezir'e gidip Siyah'a kazandıracağı hemen anlaşılıyor. 0 halde, bu Er'i durduramayınca Beyaz ne yapabilir? Bir tek fikir kalıyor: f5 f6 sürüp, Şah'ını g8 Eşitlik (55) karesinegetirmek. Böylece oluşacak çember içinde eşitliği sağlayabilirse sağlar. Sağlayamazsa, doğal ki kaybeder. Bu fikirden hareket eden kurucunun, benzetme yerindeyse "Kirpi Savunması"na girip eşitliği buyük bir beceriyle nasıl sağladı ğını şimdi görelim: 1 Ff«! Şd6 (I... h2? 2 Fe5 + ) 2 Fe7 + Şe5 3 Fd8! Şd6 Fe7 + Şc6 5 f6! h2 6 Ff8!,... Eğer 6 Şf8? hıV 7 Şg7 Şd7 8 Ff8 Vcıî'den sonra siyah Şah, f5 karesine gelip Vxg5 ile kazanır. 6 ...hıV 7 Fh6 ve beyaz Şah daha sonra g7 karesine gelip eşitliği başarır. Kurgunun ilginç yönlerinden biri de, Beyaz'ın 1 f5f6? ile başlayıp başlıyamıyacağıdır. Ama o zaman kaybediyor: 1 f6? h2 2 Şf8 hıV 3 Şg7 (3 Şg8 Vg2 4 Ff8 Va8 5 Şg7 Şd7 6,Şg8 Şe6 7 Şg7 Şf5 8 Şg8 Fb3! 9 Şg7 Vhı!) 3 .., Şd7 4 Fb4 Şe6 5 Fd2 Şf5 6 Fe3 Vf3 7 Fd2 Vd3 8 Fcı Vc3 ve siyah kazanır. • * * GÜNCEL "Sicilya Savunması" HAKKINDA: Yugoslav Büyükusta Svetozar Gligoriç, bir kitabının önsözünde şöyle der: 1 e2e4 çok iyi bir Açılış'tır ama, 1 ...c7c5 (yani Sicilya Savunması) olmasaydı. Ve ekler: Beyaz, eğer girişken bir oyun istiyorsa c5 Er'ini d2d4 ile degiştirmekten başka çaresi yoktur. Gerçekten de Beyaz, 1 e4 e5 ile Merkez'in oluştuğu ve d4 ile hemen yıkmaya alıştığı rahat oyun yerine, 1 e4 e6 2 d4 d5 Fransız Savunması'nda ya da 1 e4 c6 2 d4 d5 CaroKann Savunması'ndaki gibi değişik merkez durumları karşısmda hafifçe hissettiği hoşnutsuzluğu, 1 e4 c5'ten sonra çok daha güçlü bir şekilde duyar. Artık, tam anlamda bir baskı karşısındadır. Güncel oyunlarda olduğu gibi 1 e4 c5 2 Af3 Ac6 ve hemen 3 d4 oynayıp alan avantajı sağlayacak, ama buna karşılık Merkez'de bitişik Er olanağından (1 e4 e5 2 c2c3 ve d2d4 ile Siyah'ın değişmeye zorlanmasıyla e5xd4 c3xd4 ile oluşan bitişik Merkez Erleri fikrinden) vazgeçecek, ya da d4 yapmayıp uysal ve kapalı bir oyuna razı olacaktır. İşte! Sicilya Savunması'nda Beyaz'ın bugüne dek çözemediği sorun budur. I e4 c5'e karşı 2 c3 ya da 2 Ac3 (d4'ü çok daha ileriye, oyunortası'na bırakmak koşuluyla) yapılan bugünkü uygulamalar ise, bir bakıma Beyaz'ın, yani ilk hamle avantajının kanıtlanması için yapılan araştırmalardan başka bir şey değildir. 21.25 Hedef 90 Müdrıke Şensezgin ve Barlas Gökova'mn sunduğu yarışma programına; Cülsen Kut (Memur) ve Metin Sarıyar (Memur) yarışmacı olarak katılıyor. Ayrıca, konuk sanatçı, Yüksel Bozbey: Gecenin matemini, Bir peri masalı kulaklanna adlı şarkıları söylüyor. 22.50 Haberler 23.00 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE Zeki Müren'e teşekkür Kurban Bayramı'nda TRT'nin saygıya değer sanatçı Zeki Müren 'e karşı yapmış olduğu açık saygısızlığt. sanatçı soylu hoşgörüsüyie bağışlayarak, doyumsuz bir konser armağın etmiştir biz izleyicilere. Gazetemiz araalığı ile Zeki Müren beyefendiye teşekkür ederiz. Olumlu bir iş üretmemek için adeta özel gayret gösteren TR T, Zeki Müren'in bu davranışı karşısında ne yapabilir? Bizce ciddi bir program görüntü'leyerek sanatçıdan özür dileyebilir. Bunu yapmalıdır. Değerli sanatçının o tür bir çekimle halkın karşısına çıkmaya izin vermesi, sanatçının deyimiyle bir "tevazu" değil, halkına karşı yıltardır beslediği sevginin sonucudur. Anlayana Zeki Müren iyi bir ders vermiştir. Stra sizde sayın TRT'ciler! Biz izleyiciler iyi yapılanı takdir edip teşekkür etmesini de biliriz. Bu "deniz"/i halk konseri için teşekkür eder, devamını dileriz. ALt AŞ1K / Kayseri Doktorları da şaşırtan bîr Hes Oysa, Tino Rossi'nin sesi için uzmanların söyledikleri bir şey vardı. En ufak bir "krvnmı",bir "inişi ve çıkışı" olmayan bir sesti bu. Hatta, grip geçirdiği bir gün ses tellerini doktora gösterdiğinde adam şaşırmış ve şöyle demişti: "Hayret doğrusu. Bu tellerden ses çıkmaması gerek. Soldaki uzun ve dar. Sağdakiyse kısa, egik ve geniş. Nasıl şarkı soylediginize şaşıyonım dogrusu." Aslında buna, Tino Rossi'den başka herkes şaşıyordu. Üstelik, saçları briyantinle arkaya yatınlmış olan bu adamın ne görünüşünde, ne de şarkılannda en ufak bir cinsellik yoktu. Tino, ömrü boyunca en ufak bir çalkantıyı yansıtmadı. Her şeye değip geçti. Oysa onun döneminÇAĞININ YILDIZIYLA 28 fılmin de başrolune çıkan Tino Rossi. " N a p o t i " filminde 1930ların ünlü > ıldızı Mirctlle Balin'le baş de Fransa, Halk Cephesi hükümetini, savaşı, savaş sonrasını, rolü paylaşmıştı. Vietnam ve Cezayir felaketlerihi, eski bakanlardan Nice Beleni geçirmiş, ama Tino bütün Nanna"yı okudu. Bu iki Korsidiye Başkanı Jacques Medecin, bunlann kıyısından dolanıp geçka ninnisi ona zenginliğin ve sinema yıldızı MarieJose Nat, mişti. Büyük bir inatla mutluluk ünun kapılannı açtı. 1934 yılınmüzikholler kraliçesi Anny şarkılan söylemeyi sürdürmüştü. da Casino de Paris'deki konserCordy, TV'nin en ünlü yapımcı Öyle ki, savaştan sonra yazar leriyle herkes tarafından tanınve sunuculanndan Gıi) L«ıx. arMontherlant, "Küçük düşmiiş dı. O günden baslayıp ölünceye kalarından eski Başbakan ve Pabir ulusun neredeyse göçecek kadar ününden hiçbir şey yitirris Beyediye Başkanı Jacgues olan yarı ölu bedeni üzerinde, medi. Yarım yüzyılda 1300 şarChirac gibi. Son gelenler, sanatFransa yeniden belote (bir iskıyı plağa okuyan, 200 milyon çının gözü yaşlı meslektaşlanykambiİ oyunu) ve Tino Rossi plağı satılan, ünlü Noel şarkısı dı: Beyaz beresiyle Dalida, Entutkusuna dönecek." Bir başka " P e ü t Papa Noel" her yıl en az rico Macias, Herve Vilar, Georünlü yazar olan George Berna300 bin alıcı bulan Tino, ayrıca ges Moustaki. yaşları sekseni nos da benzeri sözler söylemekfilm de çevirmişti. Evet, aslında çoktan geçmiş bulunan Rellys ve ten kendini alamazken, yazar, kötü bir oyuncu olduğu halde Licienne Boyer. Yukarda sözü şarkıcı, trompetçi ve caz eleştirtam 28 filmin başrolüne çıknuşedilenler dışında, kilisedeki töremeni Boris Vian onun savunmatı. Ama bunlann içinde en yadırne son anda yetişenlerin başınsını üstleniyordu: " O herseyden gatıcı olanı da, Franz Schubert da Kültür Bakanı Jack Lang önce bir ses, şarkı sozlerinin rolüydü. geliyordu. Son duanın ardmdan, önem taşıraadığı bir dal üzerinSavaşı izleyen 1946 yılı Frandünyanın en ünlü trompet sanatde çalışan bülbüllerden biri." Bir sa'nın yeniden iyimserliğe ayak çısı Maurice Andre, bir zamanbaşka ünlü de (Pierre Desgraubastığı yıllardı. Ve ünlü yazar, lar Tino Rossi'nin de söylediği, sinemacı Marcel Pagnol, çok pes) Tino'yu şöyle tanımlıyordu: besteci Franz Schubert'in "Ave " O bandonun çaldıgı bir marş sevdiği Tino Rossi'yi besteci Maria"sını çaldı. Saat on ikiyi gibidir, insan önce güler, ama Franz Schubert rolünde oynatyirmi geçe kilisenin kapılan açılsonra peşine lakılıp gider." ma yürekliliğini o yıl gösterdi. RADYO TRT1 05.00 Açılış program ve kısa haberler 05.05 Ezgi Kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Koye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Cuma sabahı. 07.20 Özel tarutıcı reklam programr. 07.30 Haberler. 07.40 Günun ıçınden. 10.00 Arkası yarın. 10.20 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okul radyosu. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar. 12.10 Ögle uzeri. 12.55 Reklamlar ve Radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Fasıl. 18.00 Çocuk bahçesi.18.15 Çocuklar şarkı söylüyor. 18.25 Çocuklarlabaşbasa. 19.0001.00 TRT2 ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Oyun havalan. 19.45 Çok sesli koro. 20.00 Köyiimüz köylümüz. 20.20 Şarkılar. 20.40 Türkçe sözlü hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Yurttan sesler. 21.30 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Türküler ve oyun havalan. 22.30 Çağdaş Türk sanat müziği. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Guniın haberlerinden özeıler. 01.00 Program ve kapanış. 01.05 05.00 Gece yarısı. zardan hikâyeler. 14.00 Iki solisıten şarkılar. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.15 Şarkılar. 15.30 Küçuk konser. 16.00 Türküler geçidi. 16.20Arkası yann. 16.40 Şarkılar 17.00Olaylann içinden. 17.30 Yurttan sesler. 18.00 Solistlerden seçmeler. 18.30 Çeşitli müzik. 18.45 Türküler. 19.0001.00 TRT I ile ortak yayın. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok muzik. 09.30 VV'eather Report Topluluğu. 10.00 Türk yorumculan. 10.30 Dunyadan müzik. 11.00 öğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğimizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klasik Türk muziği korosu. 15.00 MUzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sızler için. 18.00 PopCaz. 19.00 Haberler. 19.12 Hafif müzik 19.30 Besteler besteciler. 20.30 Caz dunyası. 21.00 Ünlu konçertolar. 22.00 Haberler.22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Cuma konseri. 24.00 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanış. TRT III Ayşegül Sarıca'nın Pekin konseri övgüyle karşılandı PEKİN (AP) Çıktığı Uzakdoğu turnesinde daha önce Avustralya'da Sydney Yüksek Müzik Okulu'nda başanlı bir konser veren piyanist Ayşegül Sanca, geçtiğimiz salı günü de Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin'de verdiği konserle Çinli müzikseverlerin ve müzikçilerin övgüsünü kazandı. Sarıca'nın Ulvi Cemal Erkin, Bacb, Schubert, Debussy ve Rahmaninov'un yapıtlannı yorumladığı konser sonrasında, Çin Müzikçiler Birliği yöneticilerinden Wu Yongyi, yaptığı açıklamada, "Ayşegül Sanca, farklı dönemlerin farklı bestecilerini sağlam bir duyarlıkla ve kavrayısla yorumladı" dedi. Ayşegül Sarıca, Çin Halk Cumnuriyeti'nde ikinci konserini Şanghay kentinde verecek. YARATIM için ârafikcr. • Orijinal pikajında titiz ve deneyimli, • Erkek ise, askerlik görevini tamamlamış adayların aşağıdaki adrese özgeçmişlerini içeren bir mektupla başvurmaları... MtRAfM REKLAM HİZMETLERİ VE TİC. A.Ş. Piyerloti Cad. Dostluk Yurdu Sok. No: 2 Azim Han Kat 34 Cağaloğlu, İstanbul TRTII 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Eski başkentler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Folklorurnuz ve türkülerimiz. 10.40 Tarihin dönum noktasj. 11.00 Solisılergeçidi. 12.00 Erkekler topluluğu. 12.30 Acıklamalı klasik koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzik. 13.30 Türküler. 13.45 Bir roman/bir ya 19.00 Açılış ve program. 19.01 BEETHOVEN'ın Piyano Şonatlan... "Apposionata". "Path«ique", "Ay Işıgı" ve "Pastorale"... W. Kempff, A. Foldes, W. Kempff ve G. Sandor (Piyano). 20.22 BACH: Keman Koncertosu, No. 1, La Minör... I. Oistrakh (Keman) ve Moskova Philharmonıc Orkestrası Solisiler Toplulugu. 20.45 SHOSTAKOVICH: Senfoni, No. 15, La Majör. Op. 141... Maksim Shostakovich yön. Moskova Radyo Senfoni Ork. 21.30 Hava durumu, enesi günün programı ve kapanış İTÜ Deneme Yayını BULMACA DÜŞ EKMEGİ 17 Film yıldızlartyla serüvenler yasamış, yakışıklı bir delikanlı, gözleri görmez olmuş sonunda. "Herşey beni ona bağlar" diyor şarkıcı kadın. O, Hale'dir. Bugün yarın her zaman. Her zaman? Ne kadar bir zaman acaba? On yedi yaşında bir delikanlı için zaman kavramı olabilir mi? Kendimi birden kırk yaşında duyuyorum. Kişi bir yaştan başka bir yaşa gidip gelebilir mi bir an içinde. Çok duyarhysa, çok coşkuluysa, çok zengin bir iç dünyası varsa... Neye olmasın? Ben kendimi çok yaşamış, çok görmüş duyuyorum böyle anlarda. Herşeyi tatmış, öğrenmiş, arkasında bırakmış yaşlı biri. Birden vazgeçiyorum Haie'nin evini aramaktan. Hatta bulduğumu mu bile bilmek istemiyorum. Yenikapı o kadar yakın, gitmeli bir kahvede oturmalı. Gerçi yağmur yağdı yağacak, ama kapalı yerleri de var. Tren köprüsünün altından geçiyorum. Bir köşede duran leblebiciden dolduruyorum kese kâğıdmı. Yaz gelmeli, burası tıklım tıklım olmalı, sandallar birbiri ardına kalkmalı. Geçen yazdı, Hale'yi ağabeyi ile birlikte bir sandalda görmüştüm. Biz de bir sandalla açılmıştık denize. Fuat vardı, iki de bizim mahalleden kız. Denize girdi Fuat'la Necla, biz kürekte kaldık Perihan'la. Bu sırada yanımızdan geçti Haleler'in sandalı. Başımı öte yana çevirdim, istemedim ağabeyinin beni tanımasını. Kürekleri hızlı hızh çekerek oradan uzaklaştım. Fuat bağınyordu 'Bizi burda unuttun mu oğlum?' diye. Hale, eski bir düşmanlık varmış gibi bir daha bakmadı bu yana. O sandal kalabalığında yittiler gözden, biz de az sonra kıyıya çıktık. Şimdi ufak bir içkili gazinodayım. Şarap getirttim. Çantamdan bir kitap çıkardım. Hep taşıdığım Fransızca bir roman, 'Le Grand Meaulne'... Ne zaman başlasam okumaya ayrı bir evrene giderim. Seurel'le dost olduk, Matmazei de Galais'ye tutkunum onun gibi, Meaulne gibi... Seurel de onu seviyor, ama belli etmiyor. Meyhane boş, bir ben vardım, bir de yaşlı bir balıkçı. Eski bir balıkçı demek daha doğru. Bu haliyle balıklar korkmaz ondan! İkinci şişeyi açtırdı. En ucuz şarap. Konuşacak adam arıyor. Kitap okuyor gibi yapıp onu izliyorum. İnsanlar da bir kitap. Yazılmamış bir kitap. Yalnız bizler keşfederiz onları. Ben konuşmadan anlamaya çalışırım insanoğlunu. Sözler dağıtır gerçeği, saptırır, değiştirir. Sallanarak kalktı yerinden, bana doğru geliyor. Geldi çöktü bir sandalyeye. 'Merhaba evlât' dedi. 'Merhaba' Bakışıyoruz. 'Haydi şerefine, sağlığına' 'Sizin de' Şarap içiyoruz karşılıklı. Kitabıma bakıyor. Şaşıyorum, Fransızca okuyor, hem de yanhşsız... 'Ben Fransa'da yaşadım bir zamanlar' diyor. Belki de balıkçı da değil. Peki ne öyleyse? Neci, kim, neyin nesi? 'Konuşmayı sevmiyorsun. Ben de pek sevmem. Susmak, gerekli gereksiz konuşmaktan iyidir, bilirim. Ama kimi zaman..." Bu adam konuşsa, anlatsa hep. Sabaha kadar dinleyebilirim. Ama susmasını daha çok seviyor. İç konuşmalar yapıyor kendi kendine. İkinci bir kişiye gereksinimi yok. "Bu kitabı sevdim" diyor. "Böyle kitaplar eskimez." "Ben ortasma geldim" diyorum. "Aşk öyküsü. Hep aşk, Hep aşk. Sanki başka şey yok. Ama aşk derken küçümsememeli. Bir yasam vardır gerçekten aşklarda." Birden kaJktı. Elini salladı çıktı dışan. Kimdi? Nereye gider? Bir bilmece insanoğlu. Daha yaşamın eşiğindeyken bunu duyuyorum. Gelecekten korkuyorum. Gelecek, uzakta. Bana çok uzakta geliyor gelecek. Geçmiş de öyle. Bugün ise tatsız, anlamsız, renksiz. Hep böyle mi olacak. On yedi yaşın bunalımı. Yirmi yedi, otuz yedi, kırk yedi, eli yedi yaşın bunalımları da olacak. Bir meyhane köşesinde, bir öğle sonrasında düşün düsün dur. Bir çocuğun aklından geçmeyecek şeyler bunlar. Öyle sanılır. Oysa neler düşünmez ki o çocuk! Defterimi çıkardım, her zaman cebimdeki o küçük yeşil not defteri. "Nihayet onu gördüm. Yanımdan geçti. Yanında arkadaşı var. Sık sık bana baktı. Sonra Yenikapı'ya inerken onu yine o sokakta gördüm. Onu çok sevdiğimi anlıyorum. Onsuz yaşayamayacağım". Bunun gibi neler yazmamışım. Bugün de bu kadar. 28 Mart Perşembe 1940. Bir gün gelecek tarih gibi birşey olacak bu defter. Benim özel tarihim. Yaş elliye, akmışa varınca bir anlam taşır mı bu anılar? Neler geçiyor kafamdan. Neden ben yaşımın insanı olamıyorum. Lise onuncu sınıf öğrencisisin. Yaşın on yedi. Sana ne gelecekten, geçmişten! Sen gündelik yaşama sarıl. Tadını çıkar bu yaşın. Bir daha eline geçmeyecek bu çağın... Şarap bardaklan çoğaldıkça dağılıyor insan. Çantamdaki sabah gazetesini çıkardım. Adıma baktım. Koca harflerle dizilmiş. Bir çeviri, yarısı yanna kalmış. Kaç kişi okudu acaba? Kim bu OKTAY AKBAL genç yazar diye düşünen var mıdır? Hale gördü mü? Sanmam. Bu gazete az satışlı. Ağabeyleri başka gazete okur. Bunu almazlar. Y'ine de okuyanlar vardır. Beğenenler de. Bir gün Hale de görür yazılanmı. Belki de radyoda benim yazdığım tangoyu duyar. 'Hatıralar arasında Bir hayal göruyorum Kalbimin aynasında Seni yaşatıyorum" Ben yazdım bu şiiri. Adil besteledi piyanoda uzun uzun çalışarak. Okulun konferans salonunda çaldı geçen akşam üstü. Ben mınldandım içimden "Dört yanımı çevirdiHatıralar duvarı Ve ben kaldım ortada Başbaşa bir hayalle." Notasını yazacak, sözleriyle, Ankara Radyosu'na göndereceğiz sonra. Hale bunu duyunca, benim adımla birlikte, anlayacak duygulanmı. Tıpkı romantik filmlerdeki gibi. Başkasını seviyorsa da vazgeçecek ondan. Yok, yok sapıtıyorum. Parayı ödeyip çıkmalı, karanlık basıyor. Yalnızlık en yakın dostum. Bunca arkadaş var, ama biri bile yakın değil. Hepsi uzakta, dışında, başka bir evrenin insanları. Bir evren kurmuşum, orada yalnız başıma yaşıyorum. Aksaray'ın daracık sokaklarına daldım. Kestinneden Fatih'e çıkmalı. Kenan'a bir uğrasam mı? Cebir çahşalım demişti. Hiç değilse ödevlerime yardım eder. Ne gereği var cebirin, hendesenin, kimyanın, fiziğin, diyorum içimden. Ne zaman yararlanacağım onlardan. Hiçbir zaman. Boşuna vakit yitirilmesi... Ama not almalı, sınıfı geçmeli, liseyi bitirmeli. Bir yıl daha sık dişini. Bir yıl daha. Hem bu savaş dünyasında yarın ne olacağız belli mi? Belki son sınıfta askere alacakiar. turizm sunar ortur ALANYA ALÂADDİN OTEL 16900 MARMARL3 HOTEI/^27900 A 1001 10 GUN 9 GECE HER CUMA KESIN HAREKET SOLDAN SAGA 1/ Basa gelen olay, bir işin sonu. 2/ Bir şe>in elden elegeçmesi.3/ "... almadık müsaferetinden bu âlemin / Cânanla meyle son günü ey mevı sendeyiz"... Ruslarm ulusal içkisi. 4/ Duadan sonra söylenir... Yetmeyen. 5/ İstek... fnandırma. 6/ Bir çesit temizlik tozu. 7/ Siirt'te bir dağ... Eskiden alınan bir çeşil gümrük vergisi. 8/ Birmanya'rnn bağımsıziığına kavuşmasında önemli rol oynamış bir devlet adamı... Yabanpancarı diye de bilinen bir bitki. 9/ Bir tatlı su balığı. YL'KARIDAN AŞAĞIYA 1/ Serçegillerden uzun kuyruklu bir kuş. 2/ Bir goz rengi... Papaz. 3/ Kamerî takvımde bir ay. 4/ Hane... Yılanbalığina benzer yırlıcı bir balık. 5/ Cins... Duman lekesi. 6/ "Şâhika" ve "Yeşil Yıllar"ın yaza rı olan lngiliz romancısı... Ayak. 7/ EEC... Bir şeyi toptan ve goıürü alma. 8/ Ünlu bir kadın kemancımız... Bir diş. 9/ Kahramanmaraş'ın bir ilçesi. T.MT OTEL vp19900 Özel otobüs, tüm yemekler, ORTUR ikramları servis ve vergi fiyatlanmıza dahildir. Sarbaros Bulvarı, 35/5 Beşlktaş Tel: 161 10 74 337 61 07 161 82 26 161 22 81 DİŞ TABİBİ ORHAN TÜZÜN KİRALIK Çiftehavuzlar Cemil Topuzlu caddesinde bir yıllığına eşyasıyla kiralık daire: 147 78 05 SÜRECEK Levenı, Güvercin Duragı, üazcteciler Yapı Koopcratifı C/3 Blok. D. 7 Saat: 913 Tel:164 57 25 Raııdevü alınması rıca olunur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear