24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 14 3 OCAK 1983 Siyasi partilere iliskin yeni sınırlamalar düsünülmüyor Komisyon, parti içi oligarsiyi azaltacak somut karar alamadı I Anayasa Komisyonu siyasi partilerin genel lan tartışmalarda oligarsiyi azaltacak somut kararlar akongrelerini îki yılda bir yapmalannı benim Imamadığı belirtiliyor. Partisemiş durumda. Siyasi partilerin milletvekili lerin küçük kurultaylarmda seçilme yeterliğine sahip en az 15 Türk va aldığı kararlann tavsiye nite liginde olduğu, genel mertandaş tarafından kurulabileceği de belirgin kezin buna uymayabileceğl leşti görüşünün yanında, küçük Bettil UNCULAR ANKABA Siyasal Parti ler Yasasını hazırlayan Ana yasa Komisyonu'nda yasayla ilgili olarak herhangi bir somut JJJce karannın henüz alınmadığı öğrenildi. Yasada. anayasa ile getiri len sınırlamalann dışında sı nırlama getirilmesinin şimdi lik düşünülmediği belirtillyor. Yasaya konulacak geçici maddelerie ilgili olarak da bugüno dek hiçbir çalışma yapılmadığı edinilen bilgiler arasında, Bu arada, Bakarüar Kuru lu karan ile Adalet Bakanh ğı'nın bir siyasi partinin ka patılması için Cumhuriyet Başsavcısma emir vermesi eğilimi agırlık kazandı. Anayasa Komisyonu'nda, kasım ayından bu vana yapı lan toplantılar sonucunda si yasi partıler yasasında yer alacak hükümlere ilişkin ilke kararlan almmamış olmakla birlikte eğilimler büyük ölçüde belirginleştı. Yasa tekniğine uygun olarak tasannm amaç ve kapsam başlıkh maddeleri ilk sı raları alacak. Bu maddelerin Anayasa'nın ilkeleri doğ rultusunda yazılacağı. maddelerde 12 Eylul'le ilgili her hangi bir hükmo yer verilıneyeceği belirtiliyor. Siyasi partilerin örgütlenmesi konusundaki alt komis yon raporu üzerinde halen tartışmalar sürüyor. Komisyon raporunun 2. tur görüşmesinde siyasi partilerin U ve ilçeler dışında ocak düzeyinde de örgütlenmeleri eğilimi ağır basıyor. Komisyonun 30 aralık gunü yaptığı toplantıda bu konudaki alt komisyon raporu ele alındı. Üç üyeden kurulu alt komisyonun raporunu bizzat Prof. Orhan Aldıkaçtı'niu hazırladığı ve örgütlenme konusun da; 648 sayıh Siyasi Partiler Yasası'nm ilgili maddelerinde pek fazla değişiklik getir mediği bildirildi. Hatta raporda, Cumhuriyet Senatosu ile ilgili hükümlere bile yer verildiği, yapılan küçük değişiklikler sonucu küçük kongre ile ocak bucak örgütlenmesine yer verildiği öğrenildi. Alt komlsyonun sözcülüğünü yapan Azmi Eryılmaz'm, üyelerin «raporla yeni hükümler geürilmedi ğl> eleştirilerini karşılıksız bıraktığı «Prof. Aldıkaçtı yok ben yanıt veremem» dediği edinilen bilgiler arasında... Önceki günkü toplantının öğleden sonraki bölümü Prof. Orhan Aldıkaçtı'nın tstanbul'a gidişi nedeniyle yapılamadı. Aldıkaçtı'nın üyelere «Siz toplamn» dediği, ancak Eryıl maz'ın «Ben eleştirileri yanıtlayamıyorum, savunanııyorum» demesi üzerine Ana yasa Komisyonu toplantısının 4 ocak salı günü saut 10.00'a bırakıldığı bildirildi. Parti içi oligarsiyi azaltmak için bugüne dek yapıkurultaylann yararh olduğu görüşleri ortaya konuldu ve sonunda siyasi partilerin «küçük kongre» veya «küçük kurultay» yapmaları eğilimi ağırlık kazandı. Komisyon üyeleri kongre dönemleri arasındaki sürede, parti İçi sorunlann genel kongrede belirlenmesj ve parti programı çerçevesinde aluıacak kararlarda tabandan görüş istenmesi gerektiğini dile getirdiler. Bu arada partilerin verdlk leri ihraç kararlarmın genel kongreye yapılacak itirazdan sonra kesinleşmesi eğili mi de ortaya çıktı. Ihraç işIeminin genel kongrede kesinleşmesinden sonra ihraç edilen üyenin kongreye yapacağı itirazm reddi halinde mahkemeye başurabileceği hükmünün yasada yer alınası bekleniyor. Anayasa Komisyonu siyasi partilerin genel kongrelerini iki yılda bir yapmalannı da benimsemiş durumda. Komisyonda aynca siyasi partilerin milletvekili seçilme yeterliliğine sahip en az 15 Türk vatandaşi tarafından kurulabileceği, partilerin kuruluş dilekçesi ile tüzüğünün Cumhuriyet Başsav cılıklarına verileblleceği eğilimleri belirginleşti. Dilekçe ve tüzüğün verilmesiyle bir• likte parti kurulmuş sayılarak hukmi şahsiyet kazana cak. Cumhurivet Başsavcılığı siyasi partilerin tüzüğünü bir hafta içinde incele»ecek ve uygun gördüğü halde Resmi Gazete il© yayınlan(Arkası 9. Sayfada) 1însanoğlu devamlı arayışlar içinde olageldi «gerekslnme, yaratmanın mayasıdır» ilkesinin sonucu olarak yaratmaya, keşfetmeye, ilk ınsandan bu yana cisvam etti. İki çubuk parçasını birbirine sürterek «ateşsi buldu. Yontarak yaptığı oklarla avladığı hayvanları «a. teş»te kızartarak, yiyebilme kolayhğı yanısıra tad alma zevkini geüştirdi. Ağır şeyieri yerinden kaldırabilmek için «Kaldıraç»! buldu. Sonra bu ağu şeyieri bir yerden bir yere götürebılmelE için «Tekerlekni yaptı. Oerken «Düşünme ve yaratma» yeteneklerini daha da geliştirdi, kuşları inceleyerek «Uçak» yaptı. Buhanıı tepkisini bularak «Tren»i geliştirdi. Balığm yüzüşünü inceleyerek «Denizaltı»yı bul du. Insanoğlunun teknığmi geliştirmesiyle, kentler de gelişmeye başladı. Işyerlerıyle konutlar arasına kilometreler girdi. Böyle olunca da ulaşım sorunu kendiliğinden doğuverdi. Bu sorunun giderilebilmesı, yeni «icat»lara bağımlıydı. Insanoğlu bunun da çözü münü getirdi: Motorlu kara taşıtlan... Otomobüler yapü dı, kamyonlar, otobüsler, mı nibüsler, traktörler giderek geUştirildi. Motorlu kara taşıtlannm giderek yenileştirilmesi, rnodernleştirilmesi, lüksleştirilmesi, yeni bir sorun meyda na getirdi bu da yedek parça sorunu îdı. Otomobüler icin 15 değişik kapı kolıı var Türkiye'de otomobil montajı 60'h yıllarm ortalarında başladı. Ancak parça kuilanımmda standardizasyon yoktu. lıyordu. Ancak acemı alıcılar da vardı ve ucuz dıye kendılerine Avrupa taklıdı ambalaj içinde sunuları, as lında Türkiye'de yapııan ku tulardaki parçaları satın alıjcrlardı. Aslında bir yedek parça tüketicisı olarak bütün bun lan bilıyorduk. Belkı de ka nıksamıştık. Ancak gazetemizin şofdrü Zeki Özkaya, yana yakıla anlatıyordu: Bir yerli arabaya kapıkolu arıyorduuı. Bir iki dük kâıı gezeyim dedim. 15 türlü kapı kolu buldum.. Değişik... Bir yerde sordum, «100 Iira» dediler. Başka bir yerde sordum «400 lıra» dedilcr... Bu nasü iştir? Evet, Özellikle Istanbul'da yoğunlaşan «Yedek parça» piyasasında, türlü • çeşjtll parça vardı. Yerli otomobıllerimizde bir standardizasyon olmadığı tçin, aynı yer3ı otonıobılde ılsı cins «E'ektrik malzemesi» kullanıl rnıştı. Standardizasyon Neden böyle değişik parçalar kullamlıyordu: Aslmda bu sorunun yanıtı çok kı sa idi: Standardizasyon yok luğu... Yerli otomobıllerımızden birisini örnek olarak alalım: Türkiye'de ilk olarak üretilen bu yerli otomobiliraizin 1971 yılmda üretilen iki mo delı arasında daglar kadar fark vardır: Şubat ayında trafığe çıkartılan iki ayrı ki şiye ait. bu otomobillerden birisinde yaf flltresi «Atom», diğerinde is3 «Kâğıt...» Yine bu otomobillerden birisinde elektrik aksamı «Lucas», bir diğerinde ise yerli üretim olan «Mako.» Aslmda piyasada yapüan bir araştırmada «Mako» elektrik malzemesinin tutulduğu görülüyor. DAA, Vergi Usul Yasasında degisiklik öngören tasarıyı 5 ocakta görüsecek ANKARA (Cumhuriyet Bü rosu) Danışma Meclisi 5 ocak çarşamba günü toplanarak vergi usül yasasında değişiklik öngören yasa tasarısını görüsecek. Tasarıyla, işletmelere ger çek varlıklarmm Uazandırılması öngorülüyor, amor tisman sisteminde değişik lik yapılarak yeniden değerlemeye olanak tanınıyor. Vergi usül yasasında ya pılan değişiklik ile. bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi yükümlüleri bilançolarına dahil amortismana tabl iktisadi kıymetleri ve bu değerler üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifin {Arkası 9. Sayfada) \r Yan sanayi Türkiye'nm yedek parça gereksinmesi onceleri tamamen yurt dışından karşılanıyordu. Ancak 60'h yıllann ortalarında yerlı otomobıl üretilmeye başlanuıca, ış «yan sanayi»ye de düşmeye başladı Yerjj otoıriDbıllenr) bazı parçaları bu «sanayi dah» tarafından üretilmeye başlandı. Ama yıne de motor parçalarının tümü yurt dışından getiriliyor ve yedek parça tüketicisine sunuluyordu. İnsanoğlu zamanla yine «Düşünme ve yaratma» yeteneğini gelişMrerek bu parçala^dan bazılarını yurtiçin* de üretmeye yöneldi. Türkiye'de zaten varolan 'yedek parça' piyasasında yeni ydntemler gelaştirildi. Avrupa' dan gfstirtilraekte lann «Yerli»leri yedek parça «Avrupa» diye başlandı. olan parça üretilmeye, tüketicisine sunulmaya 15 tür kapı kolu Ancak, dikkatU bır çift göz, «Avrupa» ile «Yerti» yedek parçayı gözüyle ayırabi YARIN: Dışahmı yasak, fakat Avrupa korna satıhyor Danısma Meclisi'nde geçen hafta Yasam standardı tasarısını Kafaoglu kurtardı ANKAKA, (Cumhuriyet Bürosu) Donışma Meclısı yeni yıla, 1 ocak'ta yürürlüğe gırmesi fereksn yasaları çıkarma zorunluğu neöenıyle yoğun bır çahşmayla adınunı attı. 1982 yılının son birleşıminde görü şülen yaşam standardı tasansı nı reddedilmekteıı Maliye Bakanı Kaîaoğlu'mın eürili konus ması kurtardı. DM'de serbest çalışaniardan vergi alınmasıns karşı çıkan isimler şaşırtıcı ol ınadı. Tasannm tümünün gö rüşülmesi sırasında Velid Koran yakın çevresindeta üyelere «tümtine red» diye seslice ptopaganda yapmaktan çekinmecîı. Olumsuz hava sürerken kürsüye gelen Maliye Bakam Meclisin «vergi almmaması» görüntüsünü örnekler vererek sergıledi. Tartışmalar sonunda tasarı az farkla da olsa reddedilmek ten kurtuldu, ancak yaşaoı standardı oldukça tırpan yedi... Anayasa'nm Danışma Mec" • si'nde görüşUlmesi sırasında Anayasa komisyonu müşavirla rinin ne büjük görevler üstien râkleri belleklerdeki tazeliğ'M koruyor. Bu müşavirlerden Ço rum üyesi Avni Şahin Anayasa Komisyonu'nun hemen her toD lantısmda hazır bulunuyov. Bazen komısyonun dağılmasına yakm zaman geliyor vs (Arkası 9. Sayfada) Damar sertliğine henüz kesin tedaviyöntemi Damar sertliğinde tehlike kanın pıhtılaşması ile başlıyor. Pıhtılasma kanla beslenen hiicre, lerin hızla ölümüne yol açıyor. Damar Sertliğinin kesin tedavi yöntemleri olmamasına karşın hastalık kısmen önlenebiliyor, ya da geciktirilebiliyor. Asiye UYSAL însan vücudunun kalp da hil bazı organlannın yapaylannm yapılabihue aşaması na gelinmesine karşm, çagın hastahklarmdan biri olarak nitelendirilen damar sertliği konusunda iyileştirici bir yöntem bulunamadı. Felç, enfarktüs gibi ölümle sona erebilen bastalıklarr. ya da sakathğa neden olan damar sertliğinin neden meydana dildiğlni söyledi. Aynı fakültenin öğretim üyelerinden Prof. Dr. Refik Kayahan yüksek tansiyon, şişmanhk, kandaki kolestrolün yükselmesi, sigara, aşırı ve gereksiz beslenmenin da mar sertliğini kolaylaşüncı unsurlar olduğunu belirtiyor. ği belirtiliyor. Diğer çağunız lutın. Cerrahpaşa Tıp Fakülhastalıkları gibi, Arherosik tesi, Hematoloji (Kan hastalerozun da nasıl olduğu ko lıkları) laboratuvarında yanusunda çok sayıda bilinme pılan hayvan deneylerinden bu gorüşu destekleyen sağyen nokta var. Kan hastalık lan bılımcileri, bu konuda lam kanıtlar elde edildiğini çok değişik yorumlar ve gö bildiriyor. rüşler ortaya sürüyorlar. £ Denge nasıl Prof. Dr. Ulutin ile Prof. bozuluyor? Dr. Kayahan'dan edinilen bilgiye göre ve son bulgula Dengeyi önce Trombositlerm ışığında damar serthği rin mi, yoksa Endotellerin nin nedeni ve oluşumu ozet mi ya da diğer ifadesiyle da le şöyle: mar duvannm mı, yoksa kanın mı bozduğu konusu Hastalığın ilk başlangıcı, henüz tartışma aşamasınkanda bulunan «Trombosit» da. Bugünkü bulgulara goadı verilen 3'üncü hücreler ile damann iç yüzünde bu re ya Endotel hücrelerinin lunan «Endotel» adı verilen işlevî azalıyor, va Trombohücrelerin değişime uğrama sitler aşırı çalışmaya başsı ve karşılıkh dengenin bo lıyor ya da herikisi birlikzuhnasıyla başlıyor. Prof. U te bozuluyor. Hangisi önce bulunamadı dan kangren yani kanla beslenen hücrelerin hızla ölümü meydana geliyor. Doktorlar, bugünkü verilerle hastalanan damarlann iyileşmesinin veya sertleşen damann yeniden yumuşatılmasının mümkün olmadığını, buna karşın hastalığı kıs men de olsa önleyecek ya da geciktirecek çeşitli tedavi yöntemlerinin geliştirildiğini bildlriyorlar. Tedavi, özellikle trombositlerin aşın çalışmasını ve kanın pıhtılaşmasını önleyici ilaçlarla gerçekleştiriliyor. Aspirinin de, Trombositlerin aşın çahşmasmı önleyici ilaçlar arasında yer aldığı bildîrilîyor. Toplu konut fonu'na islerlik kazandırılması halinde 6 yılda 350 bin konut üretilebilecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Devlet butçesıade her yıl yüzde 5'lik bir Jsaynağın Toplu Konut Fonu' na aktanlması halinde, 1989 yıhna kadar, Türkiye'de 350 bin konut üretılecek. Konuya ilişkin araştırma yapan Dr. Müh. Erhan Karaesmen, Toplu Konut Fonu'nun işletilmesiyle 1982'de 42 bin, 1983'de 43 bin, 1084! de 44 bin konutun yapılacağı sonucuna vardı. Araştırmaya gore, 1985 yıhnda ise bütçenın yüzde 5'ınin Toplu Konut Fonu'na tam olarak aktanmı gerçekleşirse 50 bin konut daha üretilecek. Toplu Konut Yasasmm çıkmasından 7 yıl sonra, 1989 yılında ise yıllık konut üretiminin 58 bine ulaşması beklenıyor. Buna göre kooperatifler aracıhğıyla Toplu Konut Fonu'ndan yararlanılarak 1989 yılına kadar 350 bin konut üretilebilecek. Ote yandan, 85 metrekarelik bir sosyal konutun 7 yıl sonraki maliyetinin ise 6 mil yon 200 bin Iira ila 7 mılyon 300 bin liraya çıkması bekleniyor. Buna karşm, maliyetlerdeki hızlı artışa karşm, Toplu Konut Fonu'na aktanlacak kaynaklarda da büyüme görüleceği tahmin ediliyor. Buna göre. 1989 yılmda Toplu Konut Fonuna devlet bütçesinden 350 mılyar Iira, daha önceki yıllarda konut edinmiş yurttaşların faiz ödemelerinden de 25 milyar Iira kaynak aktanlacak. Ayrıca bankaların yapı tasarrufu hesaplannda biriken fonlardan da 110120 milyar lirayı Toplu Konut Fonu'na devretmeleri söz konusu. Buna karşılık Kamu Konut Fonu'ndan. bankalara faiz farkı iadesi olarak geri ödenecek paranın iso 1989 yilmda 22 milyar liraya ulaşaca£ı tahmin ediUyer geldiği tıp alanında halen bir tartışma konusu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Damar sertliği olan 70 yaöğretim üyelerinden Prof. şındaki kişıye doktorlar «Yaş Dr. Orhan Ulutin, damar lılıktan» yanıtını verirken, sertliğinin nedenlerinin sap 30 yaşmdaki kişiyi «hasta» tanması için yoğun çahşma kabul ediyorlar. Yaşı 50'nin ların surdürülduğünt kay uzerindeki kimselerde başladederek bu çalışmalara pa yan damar sertliği, yaşlılıralel bazı tedavi yöntemle ğin doğal sonucu olarak gö rinin geliştirildiğini bildirdı. rülüyor. Çok değişik damar Prof. Dr. Ulutin özellikle ba sertlikleri olduğu. insan hacaktaki hastalıklı damarlar yatı için en tehlikelisine da olumlu sonuçlar elde e «Arherosikleroz» adı verildi bozulursa bozulsun sonuçta, Trombositler aşırı çalışmaya, damann endotel hücreleri azalmaya ve ışlevini yıtirmeye başlıyor. Ardından, Trombositler damann iç yüzeyine yapışarak çeşitli maddeler salgıhyoriar ve yü zeyin iyice bozulmasına yol açıyorlar. Böylece damann iç duvarında «KolestroU, «Li pid» ve Kalsiyum»dan oluşan odacıklar, tümsekler meydana geliyor ve damar iyice daraldığından kanm normal akışı aksıyor. Asıl tehlike kanın pıhtılaşmasıyla başlıyor ki, pıhtılaşmayla birlikte o damarm beslediği organa gerekli kan ulaşmıyor ve enfarktüs adı verilen hastalık, ardın Hades füzeleri, Hiroşima'ya atılan bombanın 3 katı gücünde Dış Haberler servisi Ad:nı Yunan mitolojismdskı Ceheıınem Taıirısmdan alan Hades füzelerı, yarı balistik sayıhyor. 1500 2000 kg. ağırlığmdi» ikişer ikişpr, bu1 fırlatıcıya j6rleştirüiyor. Hades'lerı taşıyan araç, bugünkü Pluton füzelermı taşıyan fırlatıcılardan daha hareketli. Daha önceden 300 Iım'ys gönderilebileceği düşünülen füzenin menzüı 3o(: km'ye çıkartıldı. Hadesicr 20 ile 60 kıloton ara smda değışen patlayıcılaıla donatjlabilecek, (Hiroşima'ya atılan bombanın gücü 18 kilotondu). Füzenin. müttefik topraklannda, nüfus yoğunlugu fazla oîan bolgelere yakın yerlerde kolaylıkla kullanılabilmesı açısmdan, sınır lı sayıda nükleer silahla donatılması bekleniyor. 1382 yjlınm ekonomik ito şullarında, 200 adet füze ta şıyacak 100 fırlatının yapımının 8 ile 10 milyar fraıı ga (yak'aşık 600 ile 750 mil yar Iira) tnalolacağı hesap landı. Bır füzenin maliyetinin 17 milyon frank (yaklaşık 1 milyar 300 milyon lıraya) olacağı tahmin edi liyor. Bronz heykel bırakıldığı havuzda bes aydır üstü örtülü duruyor ADANA Adana'nın turıstik ılçesı Karataş kıyılarında bulunan bronz heykel. su altından çıkanlmasmdan bu yana 5 ay geçmesıne kargın, Adana Müze Müdurlüğü'nün havuzunda ustü örtulü olarak duruyor. Geçtıgımız ağustos ayı ba%.la rmda Karataş ılçesınm tanhı Kalepınan sahılinın 400 metre açıklarında ve 4,5 metre derınlıkte amator balıkcı ve dalgıç, öğretmen Ircan lşık tarafından sonra, Bodrum Sualtı Muzesı' KALD1RILIYOR Pluton füzelerl, yerlerini daha kullanışh v e etkili Hades'Iere bırakınden gelen uzman arkeoiogiaryor. Bu değişiklik, Fransız Kara Kuvvetleri'ndeki toplu bir düzenleme ile birlikte yürüca çıkarılan yaklaşık 1.80 metrülüyor,. re boyunda ve 250 kılo ngırlığındakı bronz heykelin havuz daki durumu, tarihı eseriere ilgi duyanların, önem verenlerın yüreğinı sızîatacak kadar ıçler acısı.. Kupkuru havuzda üzerine ör tülen yırtık, sımsıyah örtünim fazla destek % Yeni düzenleme, 1983'ten itiba sa'nın müttefiklerine dahaolacak. askeriolgu ıkı altmdaki heykel, çörenlere, sağiaması gerçekleşmış Bu «Denizin altında rahat uyuyorren Almanya'nm doğu sınırlaalanda kendini gösterecek: dıını, burada insanoelunıın elin 1) VJ91 yılından ıtıbaren Pluton füzelerı jc de her geçen gün biraz daha rında özerk antitank helikoprine yeni, Hades nükleer füzeleri gündeme ge çürüyorum, ölüyorum» der terlerinin görev yapmalannı lecek. Böylelikle, Fıansız 1. ordusuna Orta Av Kibi yatıyor adeta... rupa'da destek olması amacıyia Federal Alda öngörüyor. Neden temızlenmemış bugüman topraklarına yerleştirilmiş olan Pluton ne kadar? Neden eski eserlerfüzelerine ilıtiyaç kalmayacak. le ilgilenenlerın görmesı için Dış Haberler Servisî Fransa Kara Kuv2) Bu yıldan itibaren, tanklara karşı sava müzedeki yerini almamış? Bu vetlerı, bir çatışma halinde Avrupalı müttefikşacak, ör^rk helikopter kuvvetleri oluşturula soruların yanıtını bırkaç görev lenyle birlikte daha etkin bir biçimde çalışacak. Bu ^likopterler hareketliliği ve hızlıhğı liden almaya cahştık. Onlara gö bılnıesi amacıyla yeniden düzenlenıyor. sayesinde, bir bunalım anında Federal Alman re duıum şu: Fransız Le Monde gazetesinde bu konuda va'nın doğu sınırlarında görev yapabılecekler « Tuzlu deniz suyundan ayıkan iıaber yoruma göre, yeni düzeniemeden Hades nükJeer lüzeleri, Ren nehri berisın rınınası icin heybeli uzun süsonra Fransız birlikleri daha çabuk ve daha de kalabilecekleri için, nehrin öte tarafında kla re bu havuzda tatlı suva vatıretkili olarak, müttefik birlikleriyle ortaK saisıic zııhlı bırliklerden daha hızlı hareKet yete dık. Şinıdi iyicp tuzdan temiz larda yerlerini alabılecekler. neğme sahip bir kuvvet yerleştlrmefe önem lenmiş durumdadır. Burada Fransız hükümeti tarafından Kara Kuvvetkazamyor. Bu kuvvet, olası bir çatışmamn üb vaptifpmız incelemelerde heyleri Yüksek Konseyi'ne sunulan yeni düzenleanlannda Fransa'nın müttefiklerinin sınırla kelin M.S. 2. viizyıla ait oldume önerisi ülke topraklanmn korunmasıyla nndaki savunmaya katkıda bulunmasım sağla ğu belirlend). Ancak. bu tam Batı'nm savunrnasına katümayı aynı kefeye yacak. ve kesin bir tarih degildir. Yayerlestiriyor. Yeni düzenlemeyle birlikte Fran(Arkası 9. Sayfada) kında Istanbul'dan eelecek olap bir heyet heykelin mekanik temizliğini yapacak. Bundan sonra asıl belirleme calışmalarına başlanacak ve hevkelin ger çek değeri saptanacaktır. Roma devrine ait olduğu sanılan heykelin ayaklarının büyiik bir bölümü ile sırtının bazı bölüm lerinde çüriimeler ve dökülme ler vardır. Diğer kısımları sağ lam vazivettedir.» Ancak, tüm bu çaiışmalardan önce yapılacak bir sey yok mu? Vardı elbette. tlkönce o görkemli, değerli heykel kupkuru havuzdaki «Sahipsiz ceset» görünümünden kurtarüabilirdi. Ardından bir an önce temizlenebilir ve Adana Bölge Müzesi'nde değerine uysun bir yere konabilirdi herhalde... Fransa yeni Hades füzelerîni F.Alman topraklarma yerleştîrmeyî planlıyor «âahlpslz Ceset»: M.S. Z. yüzyUa ait olduğu bellrlendL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear