26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 1983 Flkrl SOmne* tahUye olduktan soara düktonııu devrimcüeria bır ugrait yeri ve büinçlendlrme çaüşmaiannın yapıldıgı yer haline sokınayı başararak iş bu davada örgütün önde gelenleri oiarak yargüanan Yusu£ Atasoy, Celal Asıan ve Fanret^ tia Bahar'ı çeşitll tarihlerde çırak olarak yamnda çaüştırnuş ve bu şahıslarm £ikri yöndea yetişmelerinde yarduncı olmustur. (...) Patsa'da DEVYOL düsüncesinin örgütlenmesinde TÖBDER ve Fatsa Halkevinin başrolleri oynadığı ileri sürüldü. 7.İ0.1974 ile 1.4.1975 tarihleri arasında Ordu Milli Eğittra Müdürlügü yapan Gültekin Gazioglu'nun badrolasmaya önem vererek, dava sanıklanndan birçok ögretmenin Fatsa'ya tayinini yaptıgı iddia edilcli. Fatsa Halkevi'nin yayınladıgı biidirilerde halkın ajits düşüncesinin Fikrt Sönmez'in Belediye Başkanlıgma seçilmesine kadarki dönem söyle anlatıldı: «Fatsa Halkevl ve TÖBDEB subeleri öncelikle THKP/C siyasetinin takipçileri olan DEVGENC ve DevrimciYol düşüncelerinin ldeoio.jik tebanını oluşturmak için Körev almışlar, ileri aşamalarda ise her iki şııbe de DevrimclYoVıjm ey lem kp.rarlannın alındıgı yerler olmuşîardır. Cumhuriyet 7 "Fatsa dramının kökeni 1964lere kadar geriye gölürülebilir,, 2AMASTA, (Cumhuriyet) 759 samklı 268, ölüm cezası istemli Patsa Devrımciyol davası iddianamesinde, Fatsa'daki devrimci hareketin başlangıç tarlhinin 1970T yıllardan çok öncelerde aranması gerektigi kaydedildl. Fatsa'da DEVYOL örgütlenmeslnin baslaması konusunda iddianamede, $u iddialara yer verildi: «Baglangıç kısmında belirtilen coğrafisosyal ekonomik çartlar sebebi ile bevnelminel terör odaklan ve komünizm tarafmdan Eflatun'un ütopyası, 187l'!erin Paris Komünü Rİbl bir model oluşturulmak lçin uygun yer seçüen Fa'sa dramı mn kökeni 1964'lere kadar ge riye götürülebilir ve TUrkiye'yi paylaşma. bölme planında is rar eden bir emperyalist dev letin 1943 yıllarında ctzdiği biı plan da dikkate alınırsa bağım sız ve örnek bir komün olarak düşllnülen Fatsa dramı belki de bu '•arihlerde sahne ye konmus veya oyunun hazır hgına baslanmış demektir». «Sanık Yusul Atasoy'un be lirttigl gibi 1971 THKP/C hareketinin lider'.erinden olan üç Fatsa'lı Ahmet Atasoy, Ertan Saruhan ve Ziya Yılmaz, Kızıldere operasyonuna neden olan da bu partiden milletveklli adayı olarak seçimlere katılmıştır. Kızıldere olaylan sebebiyle tstanbuı Sıkıyönetim Kamutanlığı As. Mahkemesmde yargılanan sanıklardan önce ve henüz 16 yaşmda bulunan Yusuf Atasoy tahliye edilmiş, buEsasen siyasal terclh olarak daima orta sol ve sol partile RU 1974 af vasasıyla tahliye rine daha çok oy veren Fatsa olan Fikri Sönmez izlemiştir. üçesinde 12 Mart Hareketin 1970'li yıllardan itibaren Fatden önce de TİP'in temsil et sa halkına kendisini sömürti tifti ve bir tıayli kuvvetli so) ve soyguna karşı müeadsle vegrup oluşmuştur. ren bir kişi olarak tamtmayı Nitekim Kızıldere operasyo basaran ve bıı yıllnrda dü?ennunda ölen Ziya Yılmaz da lencn tUrrı (Fmdıkta sömürü1968 yılmda TİP'in Fatsa Teş ye son) miting ve yürüvüşlerin kilatı Başkanı olup, 1969 yüm de idareci olarak uörcv alan eylemlerinden önce saıuklar Pikri Sönmez ve Yusuf Atasoy üe lrtibat kurmuşlar. bu olaylar sebebi üe yarsnlanan her iki sanık da bir müddet îstanbul Maltepe Askeri Cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmişlerdir. • Mı inemalar,tryatrola i:*.ç:::SriBs?..^İ!t.:^!..:'jii ZBO ALAS\A METtM AKPNAR All PO/RAZOGLU/KORHAN ABAY TIYATROSU TÎYftlBOSÜ .«JFERKAN ŞENSOY İNSANLIĞIN LOZUMUYOK Çarşamba hariç her gece 21 OO'de Matinetercts.pz 18 0 0 d e sıraseMler cad. no. 91 tel 44 46 75 AZtZNESİN'in MÜZÎKU GÜLDÜRUSÜ Narin. hisli ve mn/.ik!i şüîthırii Konıık HALİT AKÇATEPE ANKAHA ÇOCKENgUK îfeöSü Pazartesidışıncla heı gece 2! İS ıe Cumanesi l î 30 v« 2 ! ISt» 15.30 VB 19.00'cfo ( r n Sokafı)TeS.224112 bizimtsyatro OskOdar sunar tiyatrosu halkcad 37 /tH3306l8 YEDİTEPE OYUNCUIARL HAE)İCAMAN kükreyenfare muzikti guldünî / cuma 20.30 c.teapu 14.30 ve 17.30 yazınyon ı.dîper/ nvjiik n.gtiktürt h yenge gtgın Sadık Sendirin fönsten, Metîn Serezli CIN NOKTA V1RG0L TÎYATROSU j oSwoi:FÜSUN KONUK çekiminden 3yılsonraŞ YALNIZ I HAFfA iCiN nasreddîn hoca ctesı par 11.00 ÖNM § VBnetmenHALDtHM DC«VSa\l KtOKCNHHK E&7N MCRKEÎI IEL İ « 0 0 HİKAYİSİ I FIKRET HAKAN NİZAMETTİN ARİC NURSÜRERŞERİFSEZERİ ANTAIYA Fılm >1982en r i bos Itadın Şenlğı oyıjncu r » ,1982Uluitarofası HYf.RES Film| nlıqı en ryı film odul'j •Dııyçjusni bır ciram, roplınnsal gerçekçılık ıcmde ustaiıkla anlatilnns. nuıtlaka görulnıesı nereken b i f f i l m . MARIELVERNON/VAR M A T I N . 14 Eylul'82 ©BİR GUNUN HIKAYESI bıze Turkiye'de Yılmaz Gııney dışında da önenıli bir sinema potansiyelı olduğunu gosierivor."JACQUES SICLIER/LE MONDE, 18 KasınV82 #BIR GUNUN HIKAYESİ harıka bir fılm Sadece sosyal gerceği ortaya koymuyor, yoğun bir şekilde kardesliği ve aşkı ifade edıyor. ." CINECRlTIC.Eylu!'82 ( B u festıvalde Turkiye sürpriz yaptı. BİR GUNUN HIKAYESI beni çarpan ve etkileyen bir film..." SAMUEL LACHIZE L'HUMANITE ekim'82 Şişiı SITE (47 69 4?),B.oğiu SİNEPOP(437071) ve Ç.taşiPEK(222513) sınemalannda.O O O Ol fe^'isdöızgentlirk'Un 1 fifin SİNAN CETİN Yoneîmen: NİSA SERE2Ü TOLGA ASKINER j i kaldınm serçesı Pr»Cu. 21.00 Cl».ia 002130 PJ.15 0O1&3O tiyMro Akbanktan AKBANK ÇOCUK SİNEMASI Tom and Jerry ve Konulu ÇocuK Filmlerî Emek Beyoğlu Cumartcsı saat 9 30 Sırıerr,;ı 74 BakırKov Cunıartesı s^ıat 9 20 Sureyya Ksdıkoy Cunıartesı saa! 9 30 Surid! Üskuciar pazaı saat 9 3Q AKBANK ÇOCUK TIYATROSU Karagozun Gozu Nejat Uygur Tiyatrosu Pangaltı Cum.ırte.vıPnzar Oynayar.iar saat 11 00 Gulen Andak Yaz:'.n Yo?.e;en Aylb ^^;;d:^c=ı^^ Eıol Gundydın tîısan Bilsev Munık Yuk.se! Gocen Kcı(•."; Yılrridzer Fatoş Gund'/dın Dekor Alpay lzeı Renızı Iren bulfcrı! Kdyatjuş Koreoqrafı Goksel Kurtay Culen Aiiüji; Rana özcarı Zeynep Tedll Keıerrı Yıimaze» AKBANK KABAGO2 VE KUKtA TIYATROSU Suridn 'Irjcedciın Dıkeı Ytir cjırncı.*:! üf.ıi.'uıuın E'etıer Z'Û Ocak Cumdrtfsı qununclerı ıubdft.'a .s.ıdt 11 (J0 de Kddıkoyltdhdrıyt t n i i Fosfüioğlu Tıyatrosunda Sanık Yusuf Atasoy. Kemal Atasoy ve Merkez Yüıiitme Kuruiu üyesi Sedat Göçmen'in birbirierini tamamlayan anlatımlanna göre Haikevi ve TÖBDER bünyesinde ayrıca terzi Fikrl Sönmez'in terzihanesinde yapılan çaSısmalardan sonra 1977 yılı sonlarında ve Yusuf Atasoy'un liderliğinde Fatsa DevrimciYol Örgütii oluşmuş, 1978 yılmda Ordu İl Komitesi vasıtasıyla Karadeniz bölge sorumiusu oian Sedat Gögmen'e baglanımştır. Ayrıca Karadeniz bölge solumlusu Sedat Göçmen'in örgütün hıyerarşik baSlantısı yapılmadan önce de Devrimci Yol blldirgesinin yayınlanma sından sonra bildiri dağıtma, korsan rniting ve eösterilerle ajitasyon yapmak, kadro oluşturmak gaycsi üe ve 1977 yıîlarında faaliyette bulunduğu, faaliyetini Fatsa ve diğer 1 ve 1 Uçelerin TÖBDER ve Halkevl çubelerinde sürdürdüSü, Fatsa DevrimciYol örgütünün kuru'masından sonra Yusuf Atasoy, Evren Karagöz, Kof Mustafa ve Kamil Genç'ls birlikte Dogu Karadeniz DEV YOL komitesini oluşturdugu va bilahare de Yusuf Atasoy'un liderliginde Yaşar Durmuş, İhsan Ünal, Yaşar Erkoç ve Adnan Keskin ile birlikte Ordu tl Komitesini faaliyete geçirdigl anlaşılmıştır. önce Fatsa'nm icinden olan militanlara g'drev veren örgüt, bilahare Fa*sa dışmdan devrimci deneyimi fazla militanlan getirerek bıınlara çeşitli sorumluluklar vermis ve örgütlenmede bu kişilerin tecrtibeIerinden faydalanmıstır. DEVYOL Merkez Yürütme Kuruiu Uyeleri Oguzhan MÜftüoftlu, Ali Alfatlı, Mehmet Ali Yılmaz, Nasuh Mitao, Mehmet Akm Dirik, Melih Pekdemir ve Sedat Göçmen'in anlatımlanna ve bunlan destekleyen diger delillere göre Fatsa DEVYOL Örgiltü örRütlenmesini tam olarak 1979 yılı baslannda tamamlamış ve 1979 vılı ekiminde yp.pılnn Belediye Başkanlığı seçiminde geniş halk kesiminin destegini aimak için 1965'lerden beri devıimci çalışmalar yapan terzi Fikri Sönmez'i Belediye Başkanı artayı olarak göstermiştir. (Sanık Fikri Sönmez'in DevrimciYol örgütünün adayı oldugu dava dosyasmda mevcut fotoğrafiann. bildiri ve pankartların lncelenmesinden snlaşılabileceği gibi esasen ekim 1979 tarih va 31 sayılı, 1 kasım 1979 tarih ve 32 sayılı DevrimciYol Örgütünün Belediye Baskanı adayı olduğu ve seçimierin DevrimciYol örgütünün yogun çaiışması sonucu zaferle blttiğ! belirtilmektedir). Fikri Sönmez'in ve onun başkanhğmı yaptığı Fatsa Belediyesinln kişiliğinde görür.aşte legallte kazanan ve bu andan itibaren DevrimciYol siyasetini pervasızca uygulatan örgütün Fikri Sönmez'in başkanlıgından sonraki gelişmesini incelemeden önce kunılmasıyla Beîediyeyl ele geçirmesl aşaması arasındaki laallyetlerinin kısaca serplenmesinin faydah oiacağı kamsmdayız. Fatsa DEVYOL örgütü örsütlenmenin yeni saglandığı 1977 yılı sonlan ve 1978 yılı başlarında siyasetini geni? kitlelere yaymak için daha çok ortad3 ve tarafsız Börünen halk kesimleri üzerine propaîranda ve bilinçlendirme çahşmalarında bulunmus. halkın tepkisini çekecek eylem ve dav ranışîardan kaçınmaya çahşılmıştır Örneğin çevre halkımn geleneklerino baftlı olmasını dikkate alarak militanlar arasında içki ve kumar yasağı konmuş, kadmlarla olan ilişkiîerde de militanlann ciddl bir tutum lçinde buîunması istenmiştir.» 4^ Örgütün oluşurau 1978'de tamamlandı "Kavıkhane,, ütün Istanbullular Levent'te de1 niz olmadığını bl lirler. Arna bir çok Istanbuilu bu denlzsiz semtte bir kayıkhane olduğunu bilmiyor. İçin de sekizon tane kayık, biriki tane yelkenli, bir kaç denlz motoru ve (sıkı durun) orta boy bir yat bulunan bir kayıkhane... «Kayıkhanesye Levent'te, Etiler kavşağında bulunan bir apartmanın gösterişsiz bodrum kapısmdan giriliyor. Kahverengi demir kapının üzerinde hiç bir yazı ve işaret olmadığı için açılan kapıdan söz konusu yatın tam ortasına düşenler şaşkınlıklarını glzleyemlj'orlar. Allahtan yatın hemen yamnda bulunan bir kokoreççl ile bir lakerdacı insana, deniz üzerinde olnıadıgı yolunda bir işa ret veriyor. Işte burası Hasan Kazankaya'nm yeni lokantası «kayıkhane»dir. mahalle dekoru İle karşüaşılıyordu. Dünyaüa bir eşinirı daha bulunmayışının nedeni, içi <ta rihi» olan bu lokantanın dışının da blraz «askeri» oluguydu. Gümüşkapı iki yıl kadar faaliyette bulunduktan sonra yanlışlıkla askeri bir bölgede kurulduğu anlaşıldı ve kapatıldı. Fakat Kazankaya yılmadı ve sonunda yine, «dünyada bir eşi daha bulunmayan» üçüncü lo kantasını açtı. «Kayıkhane»nin dünyada bir eşinin daha bulunmayı51nın nedeni bu kez kaçak olması veya askeri bölgede kurulması değil di. Terslne sahiblnin alışık olmadığı gekilde her şeyi yasaldı. Belki de Hasan Kazankaya bu yüzden «lokantasının bir eşi daha bulunmadığını» sanıyordu. Çünkü Hazret'in aklı bir lokantanın yasalara uygun olrriasını pek alrnıyordu. Lokantanın hemen gl rlşinde bulunan yat dekor falan değildi. Gerçek bir yattı ve iklbuçuk milyon liraya mal olmuştu. tçine motor konmamıştı sadece. Buna karşıhk yelkenlerl, seren direği ve her türlü ayrıntısı tamamdı. Yatın içinden yürüyün ce geniş bir aperatlf salonuna geçiliyordu. Her tarafta cankurtaran slmitleri (herhalde hesabı öderken müşterllere iâzım oluyor) gemi pencereleri (lombozlar), kır mızı gemicl fenerlerl ve havada yüzen lastik glysili balık adamlar vardı. Salonlardaki kayık, de niz motoru ve yelkenlilerln sayısı 14'e ulaşıyordu. Bunların aralarına masalar serpiştlrilmiçti. Hasan Kazankaya'nın söylediğlne göre lokantada bulunan bütün cam eşyalar kristal ve bütün madeni eşyalar gümüştendi. Bir sigara tablası 7 bln llraydı örneğin. Ka yıkların tanesl «su Içindc» 200 bin llra ediyordu. Teknelerin tümü 910 milyon Uraya mal olmuştu. Blz diğerlerinl tahmln etmeye çalışırken Kazankaya, «tüm lokantaya 80 mtlyon llra harcadım dersem ne «Kayıkhane>nln assl görüiecek yerleri tuvaletieri idi. Hasan Kazan kaya dünyada llk kez tu valetleri «klasik» döşemişti. Klasik sözcüğünün anlamını tuvaletler deki 15. Lui stili koltukl«n gördüğümüz zaman anladık. Bunlar tuvalette yorulanların (!) dinlenmesi için konulmuştu herhalde. Kapalı bölümlerdeki oturma yerleri ceviz kaplama, musIuklar altın kaplama, tu valet masalar: mermerdendi. Bu masa!?.rm Üzerinde her türlü gereksinlmi karşılayacak aksesuar eksiksizdi. Kadın lar tuvaletinde her marka parfüın, saç spre^i, saç kurutma nıakineier:.. pamuk, fırça ve çoraplar, erkekler tuvaletinde tarak vs. dışında traş sonrası losyonları bulunuyordu. Hasan Kazankaya konuşmaktan hoşlanmayan bir kişiydi. Bunu her fır satta yineliyor. siyah gömlegi, beyaz gravatı ve 150 santimi biraz aşan boyuyla «ben hastayım» diyordu sadece. Anlaşıldığına göre lüks hastalığma tutulmuştu. «Böyle blr şey yok dün yada» diye sürdürüyordu konuşmasını, «Waldorf Astoria Oteli'nde bile bulamazsınız. Otuzbeş senedir ben bu işin hastasıyım. Bu konu çok derin.. Bu İş yaratmhk lster.» Yaratîcılıgım da bir örnekle ortaya koyuyordu: «Tuvaletlere direk telefon koydurdum. Neden? Çünkü kadın bııraya gelir sevgilisinin yanmdan kocasıyla, kocasmın yanından sevçilislyle konu.şamaz. Ne yapar? Gider tuvaletten cder telefonunu? Bu hizmetler için hesap toptan ödeniyordu Yemek, içmek serbestti. Buna karşıhk hesap derIi toplu tutulmuştu. Dört stfırlı yuvarlak bir para ödeniyor ve her tarafta bol bol bulunan cankurtaran simitlerinden birine tutunarak «Kayıkhanesden çıkıhyordu. 0) Klasik tuvalct dersiniz?» dlye sovdu. İçinnzden geçiLdigimiz üç harfli yaıııtı ayıp olmasm ciiye söylemedik. A 80 milyon lira O «Eşi yok» Kendi sözlerine göre Hasan Kazankaj'a'nm özelliği «dünyanın hiç bir yerinde eşi olnıavan» türden lokantalar kurmak. Bilindiğl gibi önce Sheraton Oteli'nin karşîsmda, toprağm altmda Tahtasaray'ı kurdu. Gerçekten bu lokantanın (Türkiye dışında, dünyamn hiç blr yerinde) bir eşi daha yoktu. Çünkü kentin tam ortasında olmakla birlikte kaçak bir yapıydı. Buna karşıhk her türlü belediye hizmetinden faydalamyordu. Örneğin elektrikleri yanıyor, suyu akı yor ve telefonları işliyordu. Adı da blr garipti: «Eski Eserleri Sevenler Dernegi». Dernek üye lerl eski eserleri seyretmekten «sarhoş» olan tiplerdl. Bu yüzden yalpalaya yalpalaya girip çıkıyorlardı kapıdan. ^ Gümüşkapı 12 Eylülden sonra Tah tasaray yıkılmca Hasan Kazankaya «Gümüşkapı»yı açtı. Bu lokantanm da «dünyanm hlç bir yerinde» bir eşi yoktu. Ayazağa'da ylne gösterişsiz bir binanın «gtiınüş kapıssmdan glrillyor, içeride tarihl blr '\ ^ İçki. kumar yasağı Davetive/pr ucrcıst~âır Cıvar Akbank şııbek'rtnden remtn edılcbilir. YARIN: orgütlenme birimleri... Kayıkhane'yo gerçek blr yatın içinden flrUiyor SANAT GALOdSİ GÖRDÜK KONUŞTUK HüseyinCDerman \»Q ÜO'A RFflM SEKO9 21OCAK^SSLJ&AT ":J& I j RESİM SERGİSİ 627 OCAK 1983 TAMOIJt BaiidatGad.Ma.256 588788 fotograf sergisl BatdatCaıl.H^M 588738 KRISTIN S&LER! I Arkadaşımız Yalçın Pekşen bir yurtiçi gezisinde bulunduğundan bu hafta «Gördük Konuştuk> yazısım yayınlayamıyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear