23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumrturiyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 24 EYLÜL 1982 10 eylul 1982 tarihli burada çıkan «Evet'in, Hayır'ın Anlamları» başlıklı yazımda, «Sandık basma gitmeyecek olanlann para ve hapis cezasına çarptırılacaklannm dnynrulmasısm, özgürluğe (Türkçesi «hürriyet») aykın bulduğumu belirfcmiştim. Yanlışımı düzeltenler oldu: Meğer pazar günkü yoklamada adı yazümayanlar, muhtarlıklara başvurup seçlm karnelerini almazlarsa para ve hapis cezası yiyeceklermiş, yoksa seçlme katılmayanlara ceza verümesi sözkonusu değümiş. 19 eylül 1982 tarihli gazetemizde, Anayasa taslağındaki geçici maddelerin tam metninl okuyunca, benim yanlışımı düzeltenlerln de yanıldığını gördüm. Anayasa taslağının geçici 5. maddesinde şöyle deniyor: «Anayasanın halk oylaması içtn seçmen kfitüklerine yazıldığı ve seçmen kartını aldığı halde sandık basına gidip oy kaüanmasına bukukî veya fiilî herhangi bir engeli bulunmayan seçmenler Anayasa oylamasım takip eden ilk genel ve yerel seçimlere katılamazlar. Seçimlerde aday olamaılarj» Anayasa taslağının bu 5. geçici maddesi, görüyoruz ki. «hukukî veya fiill bir engeli» bulunmayanlan, halk oylamasına katılmazlarsa, cezalandırmaktadır. Bu ce za, Anayasa oylamasım izleyen İlk genel ve yerel seçimlere katılamamak ve aday olamamaktır. Para ve hapls cezası cezadır da, genel ve yerel seçimlere katılamamak, aday olamamak ceza değil mldlr? Halk oylamasına katılmamanın, ondan sonra gelecek İlk genel ve yerel seçimlere katılma, aday olma hakkını yurttaşm elln den almaya hangl gerekçe lle neden sayıldığını anlamak güçtür. Bu cezanın yalnızca halk oylamasım İzleyen İlk genel ve yerel seçimlerde uygulanması da öyle. De Halk Oylaması mı, Seçim mî? Melih Cevdet ANDAY mek' bu geçld madde, ancak kendl süresini tamamlayacağı gtine degin ceza yaptırımı niteliğini taşıyacaktır. îmdi ceza sözkonusu olduğuna göre, bu cezaya karşılık düşecek suç, İlk genel ve yerel seçimlerden sonra ortadan kalkacak. Böyle düşünüldüğüne göre, seçlm karnelerini almayanlardan kesllecek paranın o tarlhte geri verilmesi gerekmez mi? Ya bu yuzden hapis yatanlar. geçici madde ortadan kalk tıktan sonra aklanmayacaklar mı? Hapis yatmış olma. yurttaşm kimi haklannı zedeleyicl nlteliğlni sürdürmeyecek mi? Anlaşüdığına göre, bu ceza yaptınmlarının amacı, halkı korkutarak halk oylamasına katılmağa zorlamaktır. Ama burada başka blr sorun çıkıyor ortaya. Geçici maddelerde gösterilen cezalan çağıracak suç, «halk oylamasnna mı, yoksa «seçinue ml katılmamakla oluşacaktır? Geçici maddelerin klmi yerinde «halk oylaması», kimi yerinde «seçim» denUdiğine göre, bu sorunun yanıtım bulmak, hiç olmazsa başlangıçta, oldukça güçtür. Halkımız o gün halk oylamasına mı. yoksa seçime mi çağrüıyor? Yanılmıyorsam, geçici maddeler ortaya çıkmcaya dek, sözkonusu olan, yenl Anayasa tasansına halkm «evet» ya da «hayır» demesi ldi, bu yanıtların bir seçlmi de gerçekleştlreceği bilinmiyordu. Oysa Anayasanın geçici lkincl maddesinde, «Bo Anmyasanın halk oylaması sonnca TC Anayasaa olarak kabol edildiginin usolance flanı ile birUkte halk oylaması tarihfndeki Milli Güvenlik Konseyi Baskanı ve Devlet Başkanı, Cnmhurbaşkanı sıfatı kazanarak 7 yılhk bir dönem için Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkilerl kullanır» denildiğine göre, Anayasa için halk oylaması Ue Cumhurbaşkanı seçiml blrarada yapılacaktır. Nasıl olur? Yurttaşm Anayasa tasansını beğenip beğenmediğini bellrtmesi, şimdiki devlet başkanını Cumhurbaşkanı olarak seçlp seçmediğini de lçerlrse, evetlenecek ya da hayırlanacak yenl bir hukuksal kurumla, blr kişi, somut blr varük, şlmdlkl Devlet Başkanı özdeşleştirlliyor demektir. Iklsinin birarada oylanmasında, bunların birblrlerine karşılıklı destek olacağı düşflnüldü lse, tam tersl de sözkonusu edilebiHr; başka blr deylsle, Iki kurum da bundan zarar göreblllr. Çünkü yurttaşa Anayasa taslağını ayrı. yenl Cumhurbaşkanını ayrı duşünme olanağı bırakılmamaktadır. Bu durumda, yenl Anayasa tasansına «hayır» diyecek olan yurttaşm, şimdiki Devlet Başkanına Cumhurbaşkanı nitemlnl uygun bulmadığı sonucu ortaya çıkacaktır. Üstellk yurttaş bundan rahatsız olmakla kalmayacak, tkl lşi blrarada görmeği doğru bulmadığı tçin sandığa gitmezse cezalandınlacaktır: bu cezaya hem Anayasayı oylamadığı, hem de şlmdlkl Devlet Başkanını Cumhurbaşkanı seçmedlğinden çarptınlmış duruma düşecektlr. Bir Anayasa, devletl oluşturur, devlet lse hiç blr ölümlü kişl lle özdesleştirüemez. «Ben devletin» diyen XIV. Louls ölell üçyüz yıl oldu. (Oysa o blle böyle blr söz söylememlş, o sözü uyduran Voltalre'dlr.) Anayasa tasarısının geçici 11. maddesinl okuyunca ise, bu maddeye «geçici» niteminin nasıl olup da verileblldiglni anlamak olanaksızdır. Şöyle deniyor: «12 eylül 1980 tarihinden ilk genel seçbnler sonucu toplanacak TBMM'nin başkanhk divanını oluşturnncaya kadar geçecek stire içinde yasama ve yüriitme yetkilerini Türk milleti adına kullanan, 2356 sayüı knrucu meclis hakkındaki kanunla görev ifa eden Danışma MecUsi'nin her türlü karar ve tasarrnflarmdan ve bunlarm idarece veya yetkili kılınmış organ, merci ve görevlilerce uygulanmasından dolayı karar alan lar, tasarrnfta bulunanlar ve uygulayanlar hakkında cezai, tnali veya traknki sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bn maksatla herhangi bir yargı mercüne başvnrnlamaz.» Bu maddeyl okuyunca, gerçl sının bellrtilen bu süre içinde, yasama, yürütme, uygulama alanlannda hiç blr yanlış işlem yapümadığını öğrenlp mutluluk duymamak elde değildir. ama tarlhte eşl görülmemlş böylesi bir yetkin dönemin neden blr geçici madde lle ölümsüzleştirilmek istendlgini anlamak da olanaksızdır. Üstelik bu madde, 12 eylül 1980 tarihinden bu yana olan lşlemlerl değlL TBMM'nin Başkanlık Divanım oluşturuncaya kadar geçecek süre içlndekl İşlemleri de kapsadığı İçin. deyira yerinde ise, peygamberce blr öngörü ile yazılmış, demektir. TBMM'nin başkanlık divanı kuruluncaya kadar yönetlcilerin bütün uygulamalan doğru ve yerlndedlr. Halk oylamasına işte böyle blr gönül rahatlığı içinde gideceğlz. Cici ile Lüks 1960lardan sonra Türkiye'de geçerll rejim» «sdzde demokrasi, göstermelik demokrasi, FUİpfatcl demokrasi, biçimsel demokrasi, cici demokrasi» gibi adlar taktık. Bunların içinde en çok tutan «cici demokrasi» oldu. Neydi «cici demokrasi?» Yanıt: FUcir özgürlüğüne dayanmıyan çok partUl rejimdi. 1961 Anayasası bir aşamaydı, ama uygulanmıyordu, tekerine çomak sokuluyordu. Çünkü 1961 Anayasasının «lüks» olduğunu söyUyenler az değildiler ve etkindiler. Ülkenin «ilericbleri özgttrlükleri az bularak «cici demokrasi» deyimini yinelerlerken. tutucuları ve gericUeri de bağırıyorlardı: « Bu Anayasayla devlet yönetUmex» Ortada şaşılası bir durum yoktu. Bizim ülkemizde de toplumsal yelpazede ilericiler (emekten yana olanlar) ve tutucular (sermayeden yana olanlar) politikayı oluşturuyorlardı. Emekçlden yana kişi «daha çok özgürlük, daha az sömflrtt» dlyordu, sermayeden yana kişi «daha az özrürlttk, daha çok sömürü» diyordu. Demokratik gelişim bu tartışmada biçimlenirken kapışma sertleştl. terör ve anarşi baskınına uğradık, «cici demokrasi»y» de paydos borusu çaldık. Olur böyle şeyler... Batı'da fikir özgürlüğü, işçi haklan ve demokratik rejlm kolay mı gercekleşti sanıyoruz? • Bu kez 1961 Anayasasını beğenmediğimiz için yenisini yapmaya yöneldUî. Şimdi gelişmelerl ilglyle izliyorum ve bakıyorum hiç kimse yeni Anayasa tasansını beğenmiyor. Bu nedenle yükleniyoruz hepimiz Prof. Aldıkaçtı'ya... Aldıkaçtı'ya ben de (çok değil) arada sırada bir fiske vuruyorum, ama niçin? Aldıkaçtı, Doğramacı. özal gibl kişiler gerçekte belirli bir görevl üstlenmişlerdir. Bunlar istenenl yapan kişllerdir. Benim eleştirlm bir yönde yoğunlaşıyor: Bu üç adamm üçü de becerisiz çıktılar. sapı samanı birbirine kanştırdılar. Sözgellmi Aldıkaçtı «beUrli yönde, saptanmış amaca uyırun, kendi içinde tutarb» bir tasan hazırlayabilirdi. Ne yapalım ki işi yüzüne gözüne bulaştırdı. Şimdi 1961 Anayasasına «cici» diyen de «lüks» diyen de yenl tasanyı kiltm gibi silklp, hah gibl dövüyor. Kimi akıl hocaları da (telaşa düştüklerinden) «bn işi neresinden dfizeltiriz?» diye yenl formüller anyorlar. Doğrusu epey zorlanıyonız. Yazılanlara ve söylenenlere bakılırsa Tflrkiye için öngörülen temel plan on yıllıkmış, 1990'a ulaşıyortnuş. blr «ararejhn» sözkonusuymuş, falan, filan; OlablUr. Ne var ki bana kalırsa gazete sayfalanna yansıyan bu söylentiler fasafisodur. Çünkü Türkiye'ye 1990'a değln yön vermek isteyenlerln «istlhbaratı» sanınm (ve inşallal») dddidir. îç ve dış toplumsal dinamiklere şu sırada halk kesiminde elle tutulurcasma belirglnleşen eğillmler katı kalıpiarla yapılacak planlara elverişll görHlnmüyor: aldatıcı desteklerle değlşken koşuUarda uzun sürell lktldar placiamasına girmek akıllıca bir tutum olmasa eerektlr. * Dlyecekslnlz kl: Yani senln «istlhbaratın» mı sağlıklı? Yok canım... Bir yazarm «istihbarat» ne capta olabülr kl? Ben şöylece ortalığa bir göz atıyorum Anayasa konusunda «cici» ile «lüks» arasında kurulan salmcağa kolan vuranlara bakıyorum... Cici ile lüks bir araya geldi ml, ya «clcl Itik» olur, ya da «lüks cici» olur. Bu kez lş moda defl. leslne döner. bizim «ciddiyet» sayfasma yakışır. BUiyorum ülkemiz gerlllmli ve zor günler yaşıyor, ama evvelallah bu isin içinden elbirliglyle çıkacağız, Bir Cağdaş Halkla Ilişkiler Salim KADIBEŞEGİL Ege Sanayi Odası Basın ve Halkla llişkiler Müşaviri yüzyıl halkla llişkiler adına pek yabancı değildir. Insanoğlu kendlnl büdiğl • andan itibaren çevresl lle llişkl kurma becerlslni göstermis. tarlh boyunca da bu süregelmiştir. Konuyu halkla ilişkiler açısından lncelediğimizde, bu olgunun kendi benliğini ancak 20. yüzyılda bulduğunu, bellrll kural ve llkelere bağlandığını söyleyebillriz. Gerçekten 1914'lerde Amerlka Blrlesik Devletlerlnde Ivy Ledbetter Lee Ue başlayan gellsim b sa blr süre lçersinde büyük blr sıçrama yapmıs ve her alanda tüm dünyayı sarmıstır. 1960'lar başında adı Olkemlze giren ancak 1970'lere kadar reklâmcılık. propaganda ve loblclllk gibL kavramlarla kançtınlan halkla lîlşkller, günümüzde, bilinmemesine karşın yaygın blr işleve sahlptir. Bu yaygın lşleve karşın. kavram. blr çoğumuz İçin sorn işareti lle ozdeşttr. Günümüzde sosyal yapı, billnçll olsun, bülnçslz olsun tüm kurum ve kuruluşlan halkla ilişkiler çalışmasının lçine ltmektedlr. Çünkü, cevre 1llşkllerl olmaksızın kurum ve kuruluslann ve bunları yönetenlerln başanya ulaşmalan sös konusu değildir. Vanlmak lstenen amaç; sosyal yapıyı zedelemeden kamuoyuna yönelme ve hedeflenen duyarlı kitlelerde olumlu bir görünüm yaratmadır. Son 50 yüdır halkla iUşklleri inceleyen ve uygulayan uzmanlar istenen amaca; dogruluk, dürüstlük ve inandıncılık llkeleri içinde vanlablleceğini belirtmektedirler. Yani kamuoyunu yanıltmadan olaylan, gerçeklerl saptırmadan, gelişmelerl perde arkasına atmadan kamuoyuna yönelme uğraşısını oluşturmamn «halkla lliskller> olduğunu saptamışlardır. Durum böyle olunca halkla ilişklleri, reklâmcılık, propaganda ve lobiclllk kavramlanndan daha a y n blr yere oturtmak gerekmektedir. Halkla Ulskller nerede başlar, naal nygulamr, nasıl biter v.b. sorulann yanıtlannı aramak bos bir uğraştır. Çttnkü konu tamamen halkla llişkiler uzmanlanmn bilgl, becerl ve deneylmlerinln sınırlan ile çizilldlr. Bazen bir kurumdakl santral görevlisinin ahizeyl kaldurışı lle başlar ve kurumdakl bürokratik yapı içinde bocalayan bireylerln güleryüzle kurumdan aynlmalan ile sonuçlanır. bazense, blr seminer, basın toplantısı, basın bülteni, gezl, kokteyl veya blr video gösterlslne bürünür. Halkla ilişkiler çaüsmasında değişmeyen tek nokta, yapılacak her faaliyetin bir <mesaj» taşımasıdır. Ancak bu mesajm reklâmcılıktan, lobicillkten ve propagandadan farklı yanı, çlft yönlü oluşudur. Kurum ve kuruluşlar, halkla llişkiler programlan çerçeveslnde yürüttükleri faaliyetlerle blr yandan kamuoyunda olumlu blr görünüm kazanmaya çalışırlarken, bir yandan da araştınnalar Ue kamuoyunun bu faaliyetler karşısmdaki tepkisinl ölçerek kendllerlne cekidüzen vermeye çahşırlar. kendileri açısından duyarlı olan kitielerln kurumdan ne beklediklerini halkla ilişkiler yöntemleri ile saptarlar. (Ki bu yöntemlerln başında araştnrma değerlendirme gelmektedir) Söz konusu mesajlarda görünen ikinci önemll nokta lse, içerlklerinin do*ruluk. güvenilirlik ve dürüstlük ögelerinl tasımasıdır. Günümüzde büyük olsun. küçük olsun her kurum ve kuruluşun halkla illşkilere gerekslnmesi rardır. Kurumlar ve kuruluşlar kamuoyunda saygın blr şekilde kendllerinden söz edilmesinl istiyorlarsa, kamuoyunu oluşturucu çalışmalarda düşçü değil gerçekçi olmayı yeğ tutuyorlarsa, tüketid kitlelerle ekonomlk çıkarlan karşılıklı olarak geliştirme uğraşısı veriyorlarsa, güçleri oramnda halkla ilişkiler çalışmasına girmek durumundadırlar. Aksi halde. raslantısal gellşmelerln dıgında ne uzarlar, ne de kısalırlar. M enl Anayasa. özellikle yargıyı, hukuk devletl kavrammın dışına çıkarcasına güçlendlrmek ls tedlğl yürütme gücünün baskısı altına koyma eğilimindedlr. Taslak, hele idarl yargı alanını kıyasıya daraltmakta ve Anayasanın yönetsel eylem ve lşlemlerln yargı denetlmine bağlı tutma ilkeslne aykın olarak ldari yargıyı lşleyemez duruma sokmaktadır. Bugün genel olarak 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Yasası, yapısı bakımından bu kurulu yürütme gücünün egemenllği altına koymaktadır. İlk bakışta bu kurulun başkanı, yürütmenln içinde olan Adalet Bakanı ve üyelerlnden blrlsl de onun müsteşandır. Kurulun. iklçer asü, Udşer yedek üyesl de yürütmenin başı olan Devlet Başkanınca Yargıtay ve Danıstay üyeleri arasından atanır. Kurul bu yapısı lle Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemeleri üyelerini seçer. Bunların dışında kalan yargıç ve savcılann da özlük lşlerini yürütür. Bu yasa, böylece Anayasa Taslağında yer almıştır. Bu duruma göre îdarl ve Adll yargıç ve savcılann tümü özlük lşleri yönünden 1960 Sncesl dö nemln düzenine ve geriye Itümlşlerdlr. Danıştayın bu tür görevlUerlnln sicil dosyalan da, sankl çok llgi ve bağlantısı varmış gibi, Adalet Bakanlığı'nın dolaplanna taşınmıştır. Kısacası, İdarl ve adll yargıç ve savcılann siyasal amaç ve partl çıkarlan düşüncesiyle atanmalan, yer değiştirmelerl ve haklannda ceza kovuşturmasının yoğunlaştığı o dönemin oluşturdugu sürtüsme ve toplumsal çalkantılardan alınan ders, 1961 Anayasasını yürürlüğe koymustu. Şimdl yine o döneme dönüyoruz ne yazık! Y Taslaktakî Yargı ^ Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, yürütme gücünün bir üyesi olan Adalet Bakanının başkanlığında kuruluyor. Müsteşan da kurulda üye. Kısacası yürütme gücü bu kurula egemen. Ahmet ERDOĞDU Anayasa Mahkemesi Emekll Oyesl görevlerl yönünden Adalet Bakanlığına bağlanmışlardır. Buradaki <tdari Görev> deyimi yok mu, yargıç bağunsızlığını, yargıç güven cesinl süründüren, tepeleyen blr terimdir. Bu deyim her yana çekUebilen ve yargıcı sorumlu tutabllmek, suçlayabUmek İçin enine boyuna çekilebllen ve yoromlanabilen çok esnek blr kavram dır. Görülüyor ki yargıç güvencesi de kolaylıkla çökertilebilecek bir duruma sokul rnuştur. 1961 Anayasasının 1488 sayılı yasa ile değlştirtlen 114. maddeslne göre ldarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır. Bu kural bugün, yeni Anayasa taslagma göre daraltılmış ve kimi alanlarda lşlemez duruma sokulmustur. örneğin: a) Devlet Baş kanının doğrudan doğruya yaptığı lşlemler (Merkez Bankası Başkanının, TRT Genel MüdUrünün atanması vb., işler) b) Idare Mahkemeleri bugün artak yerln deîlk de'nefîmT yâpâmazlar." Bundan başka bu mahkeme Türk basınının seçkin imzalan «ıyımıı GAZETESI'nde Sayramda Istanbul BAYRAM Gazetesi'nT almayı urtutmaymız. İSTANBUL KAYSERİ HAVA İKMAL BAKIM MERKEZİ SATINALMA KOMİSYON BAŞKANLIĞ1NDAN 1 Dört kalem muhtelif Havalı El Aleti. 1801 sayılı yasaya göre satın alınacaktır. 2 Şartnameler KİBM Satınalma Komlsyonu'ndaa alınabilir. 3 Tahmini bedeU 1.480.0OO. TL'ft olttp kat'l teminatı 88.800. TL'dır. i Şartnamelerin isteklerine uygun olarak hazırlanacak teklifler ile faaliyet belgesl, kafi teminat makbuzu veya limit dahili banka kafl teminat mektubu en geç 14 EKtM 1982 PERr ŞEMBE günü saat 11 oo'e kadar Komisyon Sekreterliğine teslim edilecektir. 5 Komisyon ihaleyi yapıp yapmamakta serbestttr. (Basın: 21880) 6328 YARGIÇ GÜVENCESt 1960 öncesi çok tartışüan bu ilke, sık sık yürütmenin güçlendlrilmesl amacıyla çırmalanmış ve ldarenin yol suz islemlerinln gözönünde ve göz göre göre hukuk dışına çıkmakta yoğunluk kazanmasma yol açmıştır. Yar gıç güvencesi, eskl politlkacıların baş kakıncı yaptık lan gibl yargıcın kendlsine tanınmış blr ayncaük değildir. Yargıç güvencesi halk İçin kamu içindir. Bundaki amaç. yargıç yürütme gücünden korkmadan, çekinmeden görevini yansız olarak yapabilmesinl sağlamaktır. Yansızuk yargının değişmez tlkesl ve kuralıdır. Yargıcın korkusunun, yılgın lığuıın, çekingenliğinln olmamasını sağlamak ve yargıç güvencesini vurgulamak için kimi değişmez kuralların saptanması ve onlann uygulanması zorunludur. tg te, 1960 öncesi yürütmeyl el lerine geçlrenler, siyasal amaçlan, parti çıkarlan gö rüşü ve düşünüşü lle yargıç ve saveüara hoyratça kıydıklan ve bu yüzden çok lstlfalara ve yolsuzluklara neden oldukları için 1961 Ana yasası 133. maddesiyle Yargıçlık Güvencesini getlrmigtl. Buradakl kurallara göre yargıçlar azlolunamaz, kendllerl lstemedlkçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekllye aynlamazlar. Bun dan bf ska yargıçlar blr mah kemenin ya da kadronun kaldınlman nedeniyle de olsa aylıklanndan yoksun edllemez. Bu kurallar bugün artık askıda kalmıştır. Çünkü 13 mayıs 1981 günü yayınlanan 2462 sayılı yasanm 4. ek maddeslne göre tüm Zonguldak Valiliğinden (Yapı İşleri Genel Miidürlüğü) 1 05 034.000. Lira kesif bedelli Zonguidak Karabük Jandarma Subay ve Assubay Lojman inşaatı işi 2490 sayüı kanun hükümleri dahilinde kapalı zarf usulü Ue eksiltmeye konulmuştur. 2 Eksiltme 11 ekim 1982 pazartesi günü sîiat 10.00'da Bayındırlık Müdürlüğü Eksiltme Komisyonunda yapılacaktır. 3 Eksiltme şartnamesi ve dlğer evraklar Ü Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir. 4 Eksiltmeye girebilmek için isteklllerin, a) Zonguldak Valüiği adına 2.852.520. TL. tutarh geçici teminat mektup veya nakit alındı makbuzlanm, b) 1982 yıhna ait Tlcaret Odası Belgesinl, c) Müracaat dilekçeleri lle birlütte vereceklerl eksiltme şartnamesinde bellrtilen ve Yapı Tesis Onanm tşleri îhalelerine Katılma Yönetmeliğine göre hazırlanmış olan (kamtlayıcı belgeli) Yapı Araç Bildlrisi, sermaye ve kredl imkânlaruu acıklayan Mali Durum Bildirisl, Banka Referansı, Teknik Personel Bildirisi. Taahhüt Bildirisi, Bayındırlık Bakanlıgı'ndan almış olduklan (B) grubundan keşif bedeli kadar işin eksiltmeslne glrebileceklerini gösterir müteahhitlik karne aslım Ibraz suretlyle (Baymdırlık Mödürlüğü Belge Komisyonu'ndan) alacakları Yeterlik Belgesi Ue birlürte zarfa koymalan lazımdır. 5 Istekliler teklif mektuplannı Ihale saaünden bir saat evvel makbuz karşılığında Ihale komis yonuna vereceklerdlr. 6 Eksiltmeye girme belgesi almması İçin «on müracaat tarihi 8 ekim 1982 cuma günü mesal saati sonuna kadardır. 7 Telgraf ile müracaatlar ve postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Keyflyet ilan olunur. (Basıni 21902) 6331 ler, yönetsel eylem ve İşlem lerin hukuka uygunluğunun denetimini de yapamazlar ve bu mahkemeler bundan böyle yürütme görevinin ya salarda gösterilen blçim ve esaslara uygun olarak yerine getlrilmesini kısıtlayacak ve yönetsel eylem ve İşlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak boyutta yargı karan veremezler (ldari Yargılama Usulü Yasası Madde 2, bölümce 2 ve 3). Bu konularda idare yetkisini saptırırsa. yanl yetkisinin dışına çıkarak yasaya aykın işlem ler yaparsa bu işlemlere kar şı yurttaş eü kolu bağlı kalacak, hiç bir yere başvurma olanağı bulunmadığı için hak arayamayacak yut kunup duracaktır. Bundan başka savaş halinde ve Sıkıyönetlm bölgelerinde görevlendirilen kamu görevlilerl için ve olaganüstü hal ilan edilen bölgelerde grev ve lokavt, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin ertelenmesi, dernek ve kuruluşların kapatılması ve cahşmalarının yasaklanması karar larına kargı da yürütmenin durdurulmasına karar verilemez. 12 eylül 1980 gününden sonra çıkarüan ve çıkanlacak olan Bakanlar Ku rulu kararlannın ve üçlü kararnamelerin yürütülmesinin durdurulması ve iptaU istenemez. Bunun glbl bakanlar Ue bakanlarm yetki verdiği görevlilerce kamu personeli hakkında uygulanan ve uygulanacak olan tüm lşlemler ve alınan kararlann da yürütütaıesinin durdurulması istenemez. MUli GüvenUk Konseyi'nin bildiri ve kararlan için de aynı kural uygulanır. MUli GüvenUk. Kamu Düzeni, Sı Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik kıyönetim zorunlukları doT.A.Ş. adına NADİR NADİ layısiyle de yürütmenin dur durulması karan verilemeGenel Yayın Müdürıi HASANCEMAL yeceği ilkesi getiriunekteMüessese Müdürü EMİNE UŞAKLICİL dir. Bunlardan Kamu DüzeYazı İşleri Müdürü OKAYGÖNENSİN ni, Milli Güvenlik kavram• larının kapsamma sokulma Yazı fşleri MüdürYardımcısı AHMET KORULSAN yacak olay pek azdır. öyle Haber Merkezi Müdürü „ YALÇIN BAYER olunca bundan sonra yürütMizanpaj Yönetmeni ^ ALİACAR me gücünü elinde tutanlar bu kavramlan istedlkleri es TEMSİLCİLER • nekliği Ue genişletir ve uy• ANKARA : , YALÇIN DOGAN gularlar. Bütün bu açıkla• İZMİR : ™ HİKMET ÇETİNKAYA malar, yargı denetiminin . ADANA : MEHMET MERCAN nasıl sözde ve kâğıtlar arasında kaıdığını, slndüildlğlni belirlemekte yeterUdir. SERVİS ŞEFU£Rİ * Yargının böyleslne güçsüz Istanbul HaberlerirSelahattin CÜLERDış Haberfer î duruma konmasından çok Ergun BALCI Ekonomi: Osman ULACAYYıtrt uzak değil yakın bir geleHaberleri Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ . cekte hepimiz ve hele bu ku Magazin ; Yalçın PEKSEN Düzeltme; Konur ERTOP ralları Anayasaya ve yasaAraştırma; ŞahinALPAY lara yerleştirmek isteyenler ve toplum çok zarar göreBÜROLAR cektir. KomırSokak No. 24/4Yenl?ehlrANKARA Hakimler ve Savcılar Y. Te!: 17 58 25 17 58 66 İdare. 18 33 35 Kurulu, yürütme gücünün HalilZiya Butvan No: 6 5 / 3 İZMİR bir üyesi olan Adalet BakaTel:2547091J1230 nının başkanlığında kuruluyor. Müsteşan da kurulda Atalürk Caddesi, T. H. K Ijhanı Kat 2/13 ADANA üye. Bu kurulun ötekl üyeTe!:1455019731 lerini de Devlet Başkanı seBasan v« Yayan: çiyor. Kısacası bu kuruluş CUMHURİYET Matbaacılık ve Ga?e«ecilik T.A.Ş. yürütme gücünün egemenTurkoet^ı Cad. 39/41, CafialoflluİSTANBUI. llği altında görev yapıyor. P.K.: 246 Istanbul, Tel: 20 97 03 (5hat) Yargıçlan, Yargıtay ve Danıştay üyelerini de bu kural TAKVİM 24 EYLÜL 1982 seçecek ve atayacak. Bu yaİMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI pıdaki bir kurul yargıcın masası ve görev yaptığı yerin tavanında blr değirmen 5.05 6.47 13.06 16.30 19.30 20.34 taşı gibi askıda iken yürütme gücünün yargısal denetimlnden söz edilebUir ml? ııır ıriur tnur unur çrtur Orfur ertur orfur crfur artur vtur çrtnr anar Bu durumda blr soru akla geliyor: Acaba yargı mı yürütmeyi denetliyor, yoksa Nefu bu pkj<U lll/lll Mllbll yürütme ml yargıyı? Eğer Otmıt pmck x»amm yargı, ldareyl «yargısal denetimle> görevlendirllmişse bu çellşkl nedlr? Açıkçası Tam P .s.yon 13.900 T L bu durumu Ue yargı göreJttıtr mfrfctîtne rr»6e$1|ik mlmınnT rıdi Rnrsran vtnl yapamaz. Ülkenln 1960 Baf" GDn*jtmme jjs.Roo* Bar.ÇifT AsnıörO (• Al yüı önceslndekl demokrasi U^J'ran fiıanl remekM, dcnlı lAfcnbjnyo duj WC dışı çalkantılara düşmesi ia HOSoda H«r jecr mflıik DISCO TROPİCAL tenmediğine göre bu eksUcnAUMOA ı Ot* **V» lkf»»kı «W>c*ıli « « < •• tvtor» lalran IV» » • * • 'ln.T»L 61 I H t H H H «I « İ I « »< » liğln Yargı Bagımsızlıgı 11Tda.HIMOROII'nL Kjd*6y Irt»* U o h ı t o Tt* 1» ( I 0T kelerlne göre düzeltümesln Cumhuriyet tur ALANYA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear