23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 4 KÜLTÜRYAŞAM 14 EYLÜL 1B82 televizyon 19.50 SAĞLIK Bayılma ve yanıklarda llk yardumn anlatıldıgı progr*ma Doç. Dr. Dikmen Anbal konujmacı olarak katihyor. Denjz fili, Wawa ile kralı magradan kurtanr. Bunun karşıkğmda Kraldan Urmel'i avlamak istemlyeceğine dair söz alır. Urmel kurtulur. Ünlü yazar Marquez çeviri sorumına değiniyor ilk gözağrılarım «Bizim kuşak, çoğunlukla Çallı. Hikmet Onat, Feyhaman'ın ve Mehmet Ruhilerin civcivleri, Andre Lhote'un piliçleridir.» Eşref ÜREN nceden şunu söyîeyelim ki, insan neyi sevdiğim, neyi »svmediğinl rahathkla söyleyebilmeli, içtenük ııiçsin hareminde kalmamalı, «dış»ın selamlığına çücmalı. Eskisi gibi bir kaç göç kaldı mı? îkiyüzlülüge gerek var mı? Dün sevdiğimi bugün sevmeyeblUrim, sırtımda yumurta sepeti yok ya! Zaman her değeri olduğu gibi korumuyor ki! Zamanın aş'nUsuîa, sürtüşmesine her deger dayanamıyor, ppranıyor. Beğeni, sınırlı olmasına karşın, gene de çok kansak ve yanütıcı olabiüyor. Ben burada beğenimi büuin sevabı ve hatasıyla getirebilirsem ne mutlu bana! Sanayii Neîisa öğrenciliğim sırasında, o zamanın Oonanma Cemiysti'nin bir salonunda bir öğrenci resim sergisi seyretmistim, bundan aşağı yukan altrms küsur yıl önce. Önünde mıhlar.ıp kalmış, büyülenmiştira Şeref Akdiklfi Saira özeren'in peyza.jlannın. Gene o sergide Turgut Zaim'in bir enteriör içinda duvara asılı bir viyolonsel tablosu, şahsından Önce tanıtmıştı onu bana, o günkü beğ?uime hiç su kaüşmadı. Galatasaray sergîlerinden birinde, Saira Cemil'in (Büyük Saimiin) «Bir Sabah Kahvaltısı Tepsisi» adlı natürmortu benim gözdelerimden biridir. Kaç kez gördUmse bu eserl Beşiktaş'taki Hesim ve Heykel Müzesi'nde, bana yaptığı ilk etkisinden bir serresıni yitirmediğini gördünı. Bümem muzede yerinde duruyor mu? Bazı yapıt lar vardır ki, hiçbir nedenle teşhirden kaldınlamaz. îşte o, böylelerinden biridir. Müzecilik ne eskiler alayjmcılı|a, ne de yenilik budalacılığına yer vermemeli. Galatasaray sergilerinden birinde, ada kıyılanndan denıze eğilmiş bir çam agaa peyzajını gormuştum. Cevat Dereli çam ağacının kütüğunU boyarken yaldıs kuUanmıstı! O güne dek, eskı çağlar mustesna, böyie bir olayla karşüasmamıstım Şimdi, yerli yersiz önüne gelen çiğniyor bu çürük saki2i! Akademi'de pehlivan konulu bir eskiz yanşmasi yapılmıstı sade füzenle. Kırkpınar'da kapışan iki güreşçi... Bu dtnamik konu Cevat Dereîl'nindi, blrlncl gelmlsü. Bu rentaiz eslris tsalak ne denli renkliydi! Sergilerden birindeydl, şimdi anımsayatmyorum. Reflk Epücman'ın «Marmara'da Bir AfcşftTti,ı tablosu kafama takılan peyzajlardan biriydi. Neydi güneşin mahmurluğu, baygınlığı! Yü» Refik'in altına bir türlü etiketi konamayan Başkent Reslm vs Heykel MUzesi'ndekl «Cami Avlusu» tablosu, zor yapüır japltl Gene Epikman'm «Eğri Minareli Cami»si. Bu kadar iji resia 3"apan bu sanatçı ağabeyimiz bir aralık nonfigüratif de çalıştı. Bence Reük Epikman'ı yansıtan figüratif yönüdür aslında, Genç yaşta yitirdiğimij Ali Sermet'in «Bir Sahibi ve Sabih'in Çukurbostan'dan yaptığı «Alaimisemali Peyzajları» unutulur gibi değil. Muhittin Sebati Ataman'm tümü çarçur olan Alayköşkü*rKtekl sergisi rUyalanma girecelt nitelikteyoi. Mahmut Ragıp'm portresiyle Hale Asaf'ın kaybolan yapıtlarının tümü. Hamit Göre!e"nln, kaybolan «Oalgalı Denlzde Kotralar» adlı tablosu... Münih dönüşü. Zeki Kocamemi, Ali A\ni Çelebi'nin Türîc resminin düdli tası diyecegim iki natürmortuyla «Maskeli Balo» su kıvanç duyduğumua yapıtlar. Şefik Bursalı. Akademi'de erken olgunlaşan bir arkadaştı. tmrendlk onun bu turfanda kabiliyetine. Şu anda kaybolmuş olan Mahmut Cuda'nuı «Kırk HaramilerD kompozisyonu ciddiyetini hiçbir laman yitirmeyecek yapıtlardandır. Zeki Faik Izer' in müzisyenleri, Cemal Tollu'nun Erenköy peyzajları ve Büyük Tiyatro'daki freskosu, Turgut Zaim'in «Orta Oyıînu», «Topkapı' ya Hüeum» tablolan gençliğimde beni resme iteleyen neden olmuştur. Gslelim bizi yetiştlrenlere. Başları sıkmalı, ada sefasma çıkmış İstanbul Hanımlan serisl Hoca Ibrahim Çalu'nın, Mehmet Ruhi Bej'in «Taşçılarsı, hele portreleri, İbrahim Feyhaman'ın Pmdıklı ve Kabatas sahilleri, bilhassa Arap Mavnaları Hikmet Onatfın, Namık tsmaU'in Venedik peyzajları, Avni Liîij'in İstanbul peyzajları. Bizde su kaülmamış izlenimci resunier Nazmi Ziya Gurses'in «Bülübülderesi'nden Bir Yatırın Türbesi» serisi. Sami Yetik'in «Luksemburg Bançesinden Bir Poşadsını hâlâ bugün görmüş gibi anunsıyorum. Bizim kuşak, çogtmlukla Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman'»» ve Mehmet Rufcilerin civdvleri, Andre Lhote'ım piliçleridir... Ceviriye önce zevk icin baslanır... Gabriel Garcia MARQUEZ eviri yapmanın en iyi okuma biçimi olduğu söylenir. Bense bunun en güç. en nankör, en verimsiz yol olduğuna inanıyorum. Her çevirinm bir ihanet olduğu anlarmna gelen «Traduttore. trahitore» diye bir İtalyan özdeyişl vardır. Fran sa'nın en akıllı, en usta çevirmenlerinden Maurice Edgar Coindreau, anılarmda, mesleğin inceliklerine değinirken bunun tam tersini kanıtlayacak itiraflarda bulunur. Mauriac'ı açımlarken, çevinnenin, hoşuna gitse de gitmese de yazann mimiklerini taklit etmesi ve onun tavırlannın aynmı benimsemesi gerektiğini söyler. O dönemde henüz tanınmayan ve epey genç olan Amerikan romancılanndan VVilliam Faulkner. John Dos Passos. Ernest Hemingway, John Stembeck. yaptığı çeviriler yalnızca eşsiz bir yeniden yaratma olmamış, aynı zamanda da, Sartre ve Camus gibi Avrupah meslektaşları üzerindeki etkileri açık olan bir yazar kuşağtnı da dünyaya tanıtmıştır. Bu nedenle Coindreau bir hain değil, aslında dahi bir suç ortağıdır. 20.15 URMEL Yabancı dilde bir yazarı okursamz, onu çevirme isteği belirir içînizde... Çünkü okumanm verdiği bir zevk de, dostlarla paylasma isteği uyandırmasıdır.. cegini bile bile. ender boş anlarunda Giacomo Leopardi'nin «Şarkıcılar»ını azar azar çeviriyorura. Cizvit papazlarının yalnız zevkler diye tanımladıkları türden. sağhklı bir vakit geçirme yoludur bu benim için yalnızca. Ancak bu tek girişimim, profesyonel çevirmenie rin alanına el atmaya yelter.e ceklerin karşılaşacakları güç lüklerin ve bulunmak zorunda kalacaklan özverilerin bi lincine varmamı sağladı. Bir yazann. yapıtlarının G. GARCİA MARQUEZ Bir yazann yapıtlarının çevirisinden hoşnut kalması uzak olasüıktır. mini alıncaya dek Valery Larbaud ve Joyce'un kendisiyle çalışmıştır. Elde edilen sonuç. uzmanlara göre, be!ki Brezilyalı Antonio Honaiss tarafmdan yapılan aynı kiva bın Portekizce çevirisi tarafından aşılabilmiş bir başyapıtür. Buna karşılık, tek Ispanyolca çevirisi yanlışlar ve eksiklerle doludur. Ama çevirinin öyküsü bilinirse belki bu bağışlanabilir. Sigortacı olan J. Salas Subirats, k'tabı sırf vakit geçirmek için çevirmişti. Ne 2L00 HAVA DÜRUMÜ 21.05 ANAYASA OLUSMA YOLTJNDA 21.20 HALK EZGİLERİ 21.30. TVT)E SİNEMA: «BÜYÜK ÇILGINLIK» 22.55 HABERLER 23.00 KAPANIŞ Ç Lutfi Baykan kemençe ile Sürmene <m.ıiA.TnaitiTiı ve Sık sara horonunu çahyor. •(FHmle ilgili aynntılı bilgiyi yandaM sütunlarda bulabillrsiniz.) radyo TRTI 05.00 Açüış, 05.05 Türlc Halk Mitaigi, 05.30 Şarkılar, 06.00 Kısa Haberler, 06.02 Bölgesel Yayın, 06.30 Köye Haberler, 06.40 Günaydın, 07.30 Haberler, 07.40 Günün îçinden, 10.00 Kısa Haberler, 10.02 Arkası Yann, 10. 22 Bölgesel Yayın, 11.00 Kısa Haberler, 11.05 Türküler, 1U5 MiiTiir 11,45 Şarküar, 12.80 Kısa Haberler, 12.10 Ögle Üzeri, 13.00 Haberler, 13.15 Saz Eserleri, 13.30 Böl gesel Yaym, 14.45 ögleden Sonra, 16i» Kısa Haberler, 16.05 Şarkılar, 16.25 Müzik, 16.40 Türküler. 17i» Olaylann Içinden, 17.30 Erkekler Fasu, 18.00 Kısa Haberler, 18i» Çocuk Babçesi, 1820 Haftanın Çocuk Şarkm, 18. 23 Bölgesel Yaym, 19.00 Ha berler, 1950 Şarkılar, 20.00 Köyümüz Köylürnüz, 20.20 Solistler Geçidi, 20.40 Müaik, 21.00 Kısa Haberler, 21. 05 Türk Sanat Müzlği, 21.35 Türk Halk Müzifi, 22.00 Kıea Haberler, 22.05 Küçük Konser, 22.25 Şarkılar, 22.45 Türküler, 23.00 Haberler, 23.15 Gecenln îçinden, 01.00 Program ve Kapanıs, rumuzdan Mottftor, 09.30 Sa bah Konseri, 10.00 Şarkılar, 10.20 Türküler, 10.40 Ekonoml Derglsi. 11.00 Hoş Seda, 11.30 Türküler, 11.45 Müzik, 12.00 Kadınlar Toplulugu, 12.30 Küçük Koro, 1 X 0 Ha3> berler, 13.15 Müzik, 13.30 TUrküler Geçidl, 14.00 Şarkılar 14.30 Yabancı DU öğrenelim, 1530 Müzik, 16.00 TUrkUlerlyle Ege, 16.20 Arka sı Yann, 16.40 Şarkılar, 17. 00 Olaylann İçinden, 17.30 Yurttan Sesler. 18.00 Çağdas TUrk Sanat Müzigi, 18. 30 Hukuk v« Sorunlanmız, 19.00 01.00 TRT lTe Ortak Yaym, TRTIII 07.00 Açılış, 07.02 Gün'e Başlarken, 08.00 Sabah Kon seri, 09.00 Türkçe Haberler, 08.03 ÇeşiUi Sololar, 09.30 Moody Blues Topluluğu Çalıyor, 10.00 Caz, 10.30 Hafif Batı Müziğinden Seçmeler, 11.00 Ögleye Dogru, 12.00 Ha berler, 12,12 Diskotegimizden. 13.00 Konser Saati, 14. 30 TUrkülerlralzin Dünü Bu günü, 15.00 Müzikli Dakikalar, 16.00 Günün Konseri, 17. 00 Haberler, 1742 SMer Için 18.00 Gençlerle Beraber, 19. 00 Haberler, 19.13 Oda Müzl ği, 20.00 MUzüc, 20.30 Ca», 21.00 Solo'dan Orkestraya, 22.00 Haberler, 22.12 Gecenin Getirdikleri, 23.00 Ses Ustalan, 24.00 MUzik, 01.00 Program ve Kapanıa, TRTII 07.00 Açılış, 07.02 Türk Sa nat Müzigi, 07.30 Haberler, 07.40 TUrküler, 08.00 Müzifc, 09.00 Şarkılar, 09.15 Fblklo Yabancı dilde bir yazan okursanız, doğal olarak onu çevirme isteği belirir içinizde. Bu da çok anlaaılabilir bir şeydir, çünkü okumanm verdiği zevklerden biri müzik gibi. elden geldiğince dostlarla paylasma isteği uyandırmasıdır, Kuşkusuz bu, Marcel Proust'un. kendisinden çok uzak bir yazar olan John Ruskin'in tum yapıtlarım Ingilizceden Fransızcaya çevirmek gibi en inatçı tutkulanndan birini gerçekleştiremeden ölmesini açıklar. Sırf zevkim için çevirmek istediğim ikl yazar, söz aramızda, bugün yurttaşlan nin pek saygı göstermedikleri Andre Malraux ve Antotae de Saint Exupery'dir. Ama bu tasanyı hiç uygulamaya koyamadım. Buna kar şıhk. Ikimizi de yüceltmeye Beckett aynı metni önce İngilizce, sonra Fran sızca yazar. Ama birinin öbürünün çevirisi olmadığını, apayn ild kitapla karşı karşıya bulunulduğunu savunur. çeviriIerinden hoşnut kalma sı uzak olasıhktır. Bir romanda, her sözcük, her cüm le, her diretme, değişmez biçimde yazann gizli bir niyetini örter. Bu nedenle yazann. elinden geldiğince yakm dan çeviri çalışmasma katılması doğru olur. Bu işbirliginin en üginç örneklerinden birt de, James Joyce'un «Ulysses»inin Fransızca çevi risiyle sonuçlananıdır. Önce Auguste Morel tek başına bir müsvedde hazırlamayı üstlennuş çeviri kesin biçlyazık ki, 1940'ların sonunda çeviri Buenos Airesli yayıncı Santiago Bueda tarafmdan keşfedildi ve yayımlandı. Daha sonra, nerdeys e ezbere bildiği İngiliz yazarlarından konuştuğurauz kişiliksiz bir sigortacı yazıhanesinde rastladım Salats Subirats'a Venezüella'nın başkenti Caracas'ta. Unutulmaz çeviriler arasmda, G. Jean Aubry'nin ve Philippe Noel'in Joseph Conrad'dan Fransızcaya ç» virdikleri romanlar vardır. Polonya kökenli olan Conrad, anadilinden başka çocukken öğreadiği Fransızcayı ve Ingilizceyi de çok iyi biliyordu. Kendininkiyle eşdeğerde bir yetkinlik isteyerek çevirmenlerinin canına okuduğu söylenir hâlâ, ama romanlannı çevirmeye hiç yanaşmamıştır. Bu konuda en iyi bildiğimiz örnek. aynı başanyla hem İspanyolca. hem de Fransızca yazan. ama hazırladığı her kitap için bu iki dilden birini seçen Jorge Semprun'dur. Kendi kitaplarmdan hiç birini çevirmemiştir. Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibl, Irlandalı Samuel Beckett'in durumu daha da şsşırtıcıdır. Aynı metni iki dilde. önce ingilizce. sonra da Fransızca yazar. iki ayn dilde yazılmış aynı yapıttır bu, ama yazar birinin öbürünün çevirisi olmadığım. apayn iki kitapla karşı karşıya bulunduğunu savunuyor. Benim yönümden, anlayabildiğim üç dilde yayımlanmış kitaplanmı okumak kadar sıkıcı bir merak yoktur. Kendimi bir tek Ispanyolcada tanınm. Ancak. Gregory Rabassa'nm çevirisinden okuduğum kitaplanmın bazı bölümleri. itiraf etmeliyim ki. kendi yazdıklanmdan daha çok hoşuma gitti. Rabassa"nın çevirileri. önce kitabın İspanyolcasmın ezberlendiği, sonra da baştan sona İngilizce yazıldığı izlenimi bırakır insanda. Ozgün metne olan bağhlıgı. kellme si kelimesirje yazara sadık bir çeviriden çok daha büyük incelikler taşır Kötü çevirmenlerin, ne yazık kl sık sık ve başansız biçimde başvurduklan dipnotlanna hiç itibar etmez. Bu yön temin en acınası örneklerinden biri. Brezilyalı çevirmen lerimden birinin astromella» sözcüğfine bulduğu karşılıktır. «Garcia Marquez tarafmdan bulunmuş düşsel bir çiçek.» Işin acı yanı, çeviri yayımlandıktan sonra «*stroTnelia»larm yalnızca. var olduklan değil (Karayiplerde mmu herkes bilir), üstüne üstlük bu s6zcü&un Portekizce olduğunu öğrenmem olmustur. ÎLAN Fabrikalar Merkez Müdürlüğünder ORÜS Genel Müdürlüğü Tanm ve Orman Bakanuğı Orman Ürünleri Sanayii Genel Müdürlügümüze bağU Arhavi Çimentolu Yonga Levha Pabnkası"nrn ıhtiyacına karşılık maklne, ekipman, yedek parça, mühendısli'tc .eğitim ve montaj hizmetlerl ithalen yurt dışından kapalı zarf tekiu" alnıak suretiyle satın alınacaktır. 1 Satın aimacak maJdne .ekipman, yedek parça, mühendislik, montaj ve eğıtlm hizmetlerine ait ldari, teknik şartoame ve mimari p'.an İle vaziyet planı Orman Ürünleri Sanayii Genel Müdürlügü Fabrikalar Merkes Müdürlüğü Atatürk Bulvan 115/4 Kızüay Ankara adresinden mesaı saatleri igerisinde temin edilebiîir. 2 Teklif mektupian ve proforma faturalan satıcı tırma taraf ından USA Doları veya Konvertibl Avrupa Para Anlaşmasına Dahil Memleketler Parası üzerinden tngilizce veya Almanca olarak 6 nüsha tanzim edilmesl vo aynca 6 nüsha rürkçe tercümesinin eklenmesi şarttır. 3 Istekliler öıel şartnameye göre düzenleyecekleri teklü mektup ve eklerini 22.1ı.1982 pazartesi günü saat 16.0O"ya kadar Müdürlutümüz Satınalma Komisyonu Başkanlığına versceklerdir. * Kurumumuz 2490 sayUı kanuna tabl olmayıp üaleyl yapıp yBpmamakta veya dllediğine vermekte «erbesttir. 5 Telgrafla mUracaatlar ve postadaM gecikmeler katul edilmez. Ilan olunur. (Basm: 31375) • 6071 Sanat Danışma Kurulu calısmalarını bitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devletin sanat politikasmın oluşturulmasına, geliştirilmesine yön vermek amacıyla kurulan «Sanat Danışma Kurulu» toplantısı sonuçlandı. Son ana kadar bir temsüci göndermesi beklenen TRT «Sanat Danışma Kurulu»na katılmadı. TRT'nin bu tutumu toplantıya katılan üyelerin eleştirilerine neden oldu. Turizm ve Kültür Bakanlığı'nın doğal iki üyesl dışında ancak sekiz üyenin katıldığı bu ilk toplantıda «Sanat Danışma Kurulu Yönergesi» incelen<U. Yapılan tartısmalardan sonra yönerge kabul edlldl. Toplantıdan sonra kendialyle konuştuğumuz Kültür ve Turizm Müsteşan Kemal Gökçe, bu ilk toplantımn tanışma ve BakanUk teşkilatınm Kurul üyelerine tanıtılması niteliğinde olduğunu, aynca Bakanlıkta ha zırlanan yönergenin üyeler tarafmdan incelendiği ve kabul edildiğini, bundan sonraki toplantının kasun ayı içinde daha sonra belirlenecek bir tarihte yapılaca ğını ve yönerge doğrultusunda calısmalarını &ürdüreceğini açıkladı. Edebiyat dünyasında yeni bir skandal mı? 0 Amerikalı kitaplaruu Imzasıyla yazmadığı iki gazeteci, Jerzy Kosinski'nin başkalanna yazdırdığını ileri sürdü. çıkan kitapların tek satırını bile söyleniyor... Derleyen: Sefanin GÜNEL «Emile Ajar olayı.Rdan sonra edebiyat dünyası yeni bir skandala hazırlanıyor. New Yorklu iki gazeteci. 1957 yıhnda Polonya'dan (tellp ABD'ye yerleşen, Boyau Knş adlı 1 romanın yazan Jerzy Kosinski nin kendlsinin tek bir satır bile yazmadıgım ileri sürdüler. Yeni tartışmalara yoı açan bu iddianın sahipleri. village Voiee gaıetesinden Eliot Fremont • Smith ile Geoifroy Stokes adlı iki gazeteci. Bu gazeteciler Kosinski'nin kitaplarını, aylıklannı ödediği birçok kişiye yazdırdığım öne sürüyor ve bunlarm adlanm ve hangi kita ba katkıda bulunduklarını sıralıyorlar. Gazetecüer. üslup ve dil açısmdan yola çjkarak, Bir Yerde'nin finalini Rocco Landesman'm, Şeytaa Agacı'nı Barbare Mackey'in. «Bilinmeyen Arkada*»ı Faith Sale'nin ve «thtlrss Oynmnnu Richard Hayes'in yazdıgım ortaya atıyorlar. ABDTE GELDtĞtNDE CEBİVDE 2 DOLAR 80 SENT VARDI. Fransız Le Matin eazetesine göre, Jerzy Korsinski 1957 yılında, 24 yaşmda, ABiyye geldiği zaman cebinde sadeca 2 dolar 80 sent bulunuyordu. önceleri Joseph Novak takma ad] ile am kitabı yayımladı. Daha sonra roman plspina geçti ve 1965'de Boyalı Kns kitabıyla herkesi büyüledi. Bunu birçok Mtabı üaedi. Bugtto bunlarm sayısı sekizi roman, iMsi deneme olmak üzere onu bulmus dıırumda. ABD*ye yerlestigi zaman ««»yrf bir tngiUzce'ye» sahip olan Kosinski, ileri sürulen bu savlara karsı, tüm Utattlannı dogrudan dogruya tngilizce yazdıgı m ve hiçbir yardım jrönnedlgini söylüyor. «Kitap yazmak, hayatmı k»zanmaası bir ba$k» biçlmldir. önemll olan yaşamaktır» felsetesini savunan Kosinski'nin, maceracı ve James Bond, Bobin Hood ile Marguis de Sade kanşımı bir insan olduğu söyleniyor Eleştirmen John Leonard şöyle diyor Polonya asıllı yazar hakkmda: «Eeer Kosinski kadın'ara savm eöstorrhilspvdl, iyi bir romancı olacak. tı.» MARTHA RAYE Bir döncmin unlü oyuncasu, Charlie Chaplinle oynadığı, slnem» bftşyapıtUnndan sayılan MONSİEUR VERDOUX fllmlnde. tarlhinln TV'de Sn m BÜyÜk ie a ÇllglFlllk ve Eddle Cantor"un fiimlerinin senaryocusu Nat Psrrin'in filme katkısı, orta halli bir yönetmen olan H.C. Potter'mkinden daha önerali. Film asu kökenlerini Amerikan müzikbolünden ve vodvil sanatmdan ahyor. Zaten oj"uncuların aemen tümü de sahnsden gelme. Hellza Poppin, güldürü sinema sı içinde belll bir yere oturtulamayan son derece kendine özgü bir îilm, benzeri olmayan bir donık. ümanz ki, iyi bif seslendirme bu filmin çjlgm temposunu seyirciye gereği gibi aktarabilsin. Enstitunıüz Üniversite Sonrası lanndaa ISTANBUL ÜNİVERSİTESİ, IŞLETME FAKÜLTESİ MUHASEBE ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Eğitim Orijinal adı: Hellza Poppin / Yönetmen: H. C. Potter / Oyuncular: Ole Olsen, Chic Johnson, Martha Raye, Hugh Herbert, Mischa Auer / Yapım Ydı: 1942 / Süresi 84 dakika. Ye'eneksiz iki güldürü sanatçısı bir film çevirmeyi üenerl«r. Sahnede uyguladıklan çeşitli komik numaraları filmin çekiminde yinelemeye çalı şırlar. Bu arada işe romantik bir ilişki de karışır. Özfün adiyla Hellza Poppin, güldürü sinemasının baş yapıtlarından sayılan bir filmdir. KSaçma • absurd» ve «lufok» denen güldürü anlayışlannın, tümüyle harekete, görsel buluşlara dayandığı «burleskı güldürüyle üginç bir birleşim olusturdugu film, manükh bir konudan çok, büyük hızla birbirini izleyen olaylara, esprilere, «gag*lara dajanıyor. Ünlü konükler Manc Kardeşler Program «MUHASEBE DENETİCİLİĞİ UZMANLIK PROGRAMI» 2. Dönem aday kayıtlan devam etmektedir. Programın Amacı. Konuları • Programda işletmelerde muhasebe deneticüiği îş levîni görecek elemanlann. kamu ile Ğzel kesim lşletme ve kuruluşlannm gereksinme duydufcu iç deneticilerin ve muhasebe alanında yönetici ve kurmaylarm yetiştirilmesi. konuya ilişkin çağdaş yetenek ve niteliklerle donatılması amaçlanmaktadır. Bu nedenle kuramsal bilgiler agırlıkta olmak üzere uygulamaya yönelik çalışmalara yer veriltnekte. Finansal Muhasbe. Maliyet Muhasebesi, Yönetim Muhasebesi ve bu dallarla ügili Kantitatif Yöntemler. vergi yasalan ve sosyal yasalar üzerinde durulmakta, özellikle MUHASEBE DENETİMt konusu ve muhasebe ile ilgili diğer yasalar incelenmektedir. Programın Süresl. Ders Saatleri, Yeri: İS kasım 1982 tarihinde 2. Dönetn ögrettmlne başlayacak olan program, bir akademik yıl surmekte (Kasım 1982 Mayıs 1983) ve dersler haftamn 5 günü 16.30 20.00 saatleri arasmda İ.Ü. tşletmo Fakültesinde yapümaktadır. Kimler Katılabilir? 4 yı] süreli isletme. lktlsat ve benzerl konularda eğitim veren Fakulte, Alrademi ve Yüksek Okul mezunlan programa adav kaydı yaptırabilecektir. Başvuru Süresi : Belirli sayıda eleman kabul edileceğinden programa katılmak lsteyenlerln en geç 20 ekim 1S82 tarihine kadar aday kaydı yaptırmak üzere tstanbul Üniversltesi Muhaaebe Enstitüsü'ne bizzat başrurmalan gerekmektedir Aynntılı bilgi. t.O tşlettne FakOltesi Muhaaebe Enstitüsü Müdürlüğü Beyazıt tSTANBUL adresinden veya 20 85 00 numarah telofnrtdan "»lmahilir (Basın: 19708) 6073 KOSLNSKİ: Beş parasızUktan, sosyete partilerine... Kosinski'nin ilginc bir hayat yaşadığı söylenebilir. Geeeleri Manhattan caddelerinde serserilik yapıyor. 23 gizli cepli pardösüsü, en az 10 sahte kimlitc kartı, bir tabanca, bir satır ve bir göz yasartıcı bomba ile birlikte... Nedeni, tehlikeli hayatı sevmesi. Bu tehlikeli hayatına yülar önce mUyardet bir kadın, Mary Weir de katıldı. Onunla evlendi. Weir*in ölmesi kendisini bir anda sengin etti. Geçmişinde. kendisinde kötü izler bırakan Nazi deh şeti var, Sovyetler Birliği'ne ka çışı, ardmdan Batı'va gldişi var.. Bu kaçışın arkasında CIA nu*vardı sorusuna verdiği yanıt sadece bir eülümseme. Kendini «soykınm çocotn» olarak tamtan Kosinskl'yi bugün bu anlamda oek ciddiye alan yok. Kendisini sürekll olarak, Kissinger'lann. Time'm yöneticisi Grundwald'm, War. ren Beatty'nin verd^i partilerde görmek mümkün. New York sosyetesinin bu aranan yazan şimdi hakkındaki bu iddialardan ne ölcüde etkilenecek. Yazar gerçek bir «yazar» mı, yoksa kendisinin belki hiç yazamavacağı bir draırnn kurbanı mı? Bunu venl edshJ'Bt skpn'iihnın ulaşara^ı bo'i'tiar belirleyecek hiç ku& kusuz. bulmaca 123456789 SOLDAN SAGA: 1 Bir makinenin görevinl istenilen ayarda tutmaya yarayan aygıt. 2 Halk dilinde kurnaz, açıkgöz... Belirti, ipucu. 3 Giden, yüriiyen. 4 Gögün yedinci katında bir makam... Vücutta tüylerin dökülmesine yol açan bir mantann oluşturduğu bulaşıcı bir hastalık. 5 Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan beyaz, billur su toa... Kimyada sodyumun simge sı... Bir nota. 6 Su samuru kür kü... Kara Kuvvetleri'nin kısa yazılışı. 7 Su... Araç. 8 Anımsanması gereken bir şey için, bir yere kısaca yazılan yazı... İstek, arzu. 9 Zambakgillerden sıcak bölgelerde yetişen bir süs bitkisi. YUKARDAN AŞAĞIYA: 1 Bir slgorta ortaKlığınm, sigorta ettiği paramn bir bilümünü, olabilecek zarara karşı başka bir ortakhga yeniden sigorta ettirmesi. 2 İlave... Kimyada iridyuraun simgesi... Kadınların boyunlanna al dıklan dar ve uzun kürk atkı. 3 Ağaç ya da köseladen yapümış kova... Türkiye'nin plaka işareti. 4 Erken... İşe yatkın, bcceriili. 5 Deruz eri... Akıl. 6 Japonya'da Buda rahiplerirıe verilen ad... Taharri. 7 Demir samıç... Eskl <U 1> de oyun, oyuncak. 8 Çit, perde... Eir cisim tarafından taşınrp iş çıkarmaya yarayan güç. 9 Işığı ya da ısıyı yansıtmaya yarar ayna, yan sıtaç. 8 9 2 3 A 4 }L 5 8 6 B. 7L6 Ü JJ A c 12 3 4 5 6 7 8 9 A. fi A t B A K A . I P A T E H A L 5 A T A U L 1 A b E. E p • 1 1 • 1• • 1K 1 [7 1 A. Ta 7 • • o T I \L.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear