Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
huriyet 2 Cum OLAYLAR VE 1 ETLÜL TBMM ^yny<«n seçümesine ve Cumhurbaskamnıa serbest iradesıyle azlediimesine olanak veren 126. maddenin ikind fıkrasıdır. Parlamenter sistemin özüne kesinlikle aykın olan bu düzenleme, Başbakanı parlamentoya yaoancılastarmakta, buna karşılık onu devlet baskanına bağımlı hale getirmektedlr. Yine 126. maddenin üçüncıi fıkrasına gcire bakanlann da TBMM dışuıdan seçilebilmesi, ikinci fıkra hükmü ile birleşince, yürütme organının yasamaya karşı yabancılaşması olasılığını daha da pokiştirmektedir. Taeanya, C3umhurbaskanına yüklenen görevler ve tanınan yetiuler açısından baKıldığıııda, yine parlamenter sistemle uyuşması olanakSJZ düzenlemeler yapılmış olduğu kolaylıkla görüleüllir. Tasanmn bu açıdan en sajcat hükmü, İU. m&ddenin İkinci (ıkrasıd.r Bu hükme göre, Cumhurbaşkanına, yalnızca Anayas* tarafından deJU, ama yasalar tar&fmdan oa tek imalı kararname çıkarma yetkisi verileDilecekUr. Yani tasan, iieride çıkanlabııecek bir takım yssalarla cumhurbaşlîanına yeni ylîrütrae görevleri verilmesine olanak açmış^ ^durumdadır. Bu tür yasslann İse, TBMM karşısında s i y a s e t e n sorumlu olmayan cumhurbaskanını, parlamenter slsteme taruBnien aykın bir konuma düşüreceklerl açıktır. Ote yandan, ftükümdeki idfiianın aisıre, Anayasada (tasar.da). Cumhurbaşkanınııı hangı yetkileri tek ımzayla kullanabilecegi konusunda çok kez açıklık yoktur. ömeğin, Cumhurbaşkanının gorev ve yetkilerl kecar başlığını tasıyan 113. maddenin İkinci ve üçüncü fıkralarında sayılan gb'revlerin büyük çogunlugu yüriitrne ile ilglll gorevlerdir. Bunlarm tek imtalı kararname ile kullamlıp kullanüamayacag; konusunda ise herhacgi bir açıklık getirilmemiştir. Burada. bir hususu büyük blr açıklıkla bellrtmekte yarar vardır. Sonın, Cumhurbaşkanına u veya çok yetld verllmlş olması değildir. Cumhurbaşkan;, devletin başı olarak çok yetkiii kılınmış olabilir ve durumu yine de parlamenter sistemle hiç çelişmeyebiiir. Sorun, Cumhurbaşkflnına yürütme ile ilgili yetkilerin verilmiş yîup olmamasıdır. Cumhurbaîkanı bu ikinci tur yetbtlsri tek başına kullanabiliyorsa, işte o zaman parlamenter sistemle açık bir çelişü doğar. Yani bnemlı olan, yetkilerin milrtarı değil niteliğidir. Örnek vermek gerekirse, Cumhurbaşkanına, bırçok yargı Organının üyelerinl seçme, iptal davası açma, mecllsl feshetms, suçlan bağışlama gibl birçok yetkinin verilmesi, parlamenter sistemle çelişmez. Bun3 karşılık, cumnurbaşkanmm, mecllf açış konuşmasını başbakanın onayı dlşında hazırlaması, hsr gerekll gördügunde bakan!sr kurulunı topl2ntıya çağırması, bakanlar kup.ılunun gündemir.e hakim olması, kimi halde D3kanlar kuruluna «uyulması gerenen tavflyeler» verebilecei Milli Güvenlik Kurulu'na baskan olması gibi yetkiler, parlamenter sistemle kesinlikle bağdaşmaz. Denebilir ki «Bir sistemin mantığına uyulnıaüa ne olur? Her ülke, her sistemi, kendi kosullanna lstedıği gibi uydurur.» Oysa, bu gdrils yanlışUr. Çünkü, her sîstemin düzenlt işleyebllmesi İçin, onun asgari kosullanna uyulması »orunludur. Aksi halde, ııygulamada boyuna buna!ımlar çıkar. Buna dikkat etmemek, Anayasa yapımcılığının bir ae teknilc yönü olduğuna gözleri kapamak demektir. Anayasacüık tekniğine gözleri kapamanın ne gibl sonuçlar yaratabilecegini anlaroak içın de uzaklara gitmeye gerek yok: Tasannm kendisine bakmak yeter. Ömekse, karar yeter sayılan bakımmdan birblrlyle tamamen çe'nçen nükUmlerin arka arkaya sıralandığı 102. maddeye veya bir hükmünde koyduğu süreyi onu izleyen hükümde süresia hale getiren 109. mad dedekl llgınç dOzenlemeye bakılablllr. R C T Y glnneden önce, b«m terael haklaHOA ra iHsfcln olarak Cumhurlyet'te daha önce yayımlanan bir söyleşim, hem de bugün •Syleyecekierim için geçerli olan bir gene] kayıtlamanm varhğinı ammsatmak yennde olacfu O da şndur: Yaklaşık sekiz ay süren bir mesaiden sonıa, Anayasa Komisyonu, ortaya, genel gerekçesi, madde gerekçeleri, başlangıç bsrru bulunmayan, maddelere yspılan göndermelerde ise yer yer yanlışlar veya boşluislar lçeren bir metın çıkarmıştır. Dolayısıyla, bu metin hakkıntîa yapılaa bütün değerlendirmelerin de, ancak bu ciddiyet sınırları içinde geçerli olabileceklerini unutmamak gerekir. Siyasal Rejîm ve Sistem Anlayışı Doç. Dr. Cem EROĞUL Siyasal Bilgiler Fakültesi Anayasa Hukuku Bilim Dalı gürlükler snlayısiyla ortaya çıkmaktadır. Yukanda sozünü ettiğim söyleşide, bu konudaki düşüncelenml aynntılanyla bellrtmlştim. Onun içın burada, yalnızca birkaç genellemeyle yetuıe ceğim. Tasan, temel haidara, esas olarak. sınırlayıcı ve yasaklayıcı bir anlayısla yaklaşmaktadır. Bir kere bu bakımdan, özgürlükçü ve çogulcu diye nitelendirümesine olanak yoktur. tkmcisi, tasan, günüzn\iz batı uluslannın genellüüe ulaşhklan, birttn ue 1961 AaavBaa. sı'ndan itib3ren benlrnsediğimla sosyal devlet anlayışma sırt çevinnektsdir. Tasan, ekonoınUt ve sosyal haklar alanmda soyut bir eşitçilîk benimseyerek, toplumsal yaşarartaki fiili esltsfrlikleri hukuken de koruma yolunu seçmlstlr. Bu bakımdan, getirdiği bir dizl yenl sosyal hakka rağmen, temel zihniyeti itlbariyle çagtn gerisindedir. Üçüncüsü, tasan, katılmact siyaset anlayısına kesinlikle karsıdır. Tasanya göre, yurttasm devlet yönetiralne katılmasnm tek meşru yolu, bes yılda bir yapılacak genel seçimlerde oy vermektcn, aday olmakt&n ve siyasal partiiere ginnekten ibare:tir. Bunun dışında. dernelcler, sendlkalar, meslek kuruhışlan gibl çesitlt toplumsal örgütlerle slyasete katılmsk yasaktır. Kısacası, siyacet yalrrzca siyasetçilers bırakılmalı, seçisı za> manı dtşında yurttaş devlet yönetimine bulaşttnlmamalıdır. Oyse, çağımızm geliştirdigi denıokrasi anlayışı bunun tam zıddıdır. Çağınuz, kaülrca çagıdır. Insanlar artık kendüerlni ügilendlren her sorunda söz sahibl otoıak, seslerlni duyurabJlmek istemektedlrler. Slyasetln İse, yurttaslan ancak beş yılda blr llgilendtren bir konu oldugunu herhüde klmse söyleyemez. Kanımca, rejim acısmdan, yeni tasanmn en sakat yönü işte budur. Katümaya sırtınj çevıraif olan tasan, çagımıza da sırtını çevirmis bulunmaktadır. Tasanda, bu sOylsnectorin dısmda, rejlm açısından sakıncalı başka yönler de bulundugu kuskusuîdur. Bunlardan blrl, (rençllkle ilgill olarak tasanda sergılenen kuşkucu ve vesayetçi tunandur. Ancak bu konuya yukanda sözünü ettigim söyleşide glrdiğlm için, burada tekrar Uzferinde durmavacağım. Rejbnle ilgill başka bir konu, tasarmın, kamu narcamalannm finansmanı ve Merkez Bankası baş. }ığı alt'nda getirdiğl dUzenleaıelerdir. Burada, belll blr iktisadi strateji Anayasa hükmü haJine getirilerek, gelscekte kurulacak hükümetlerln hareket özgürlüğü asın blr biçimde losılmaktadır. Böyle bir yaklaçrmm çogulculuk ılkeslj'le bafidasamayacafı bir yana, bunun devlet güvenliğini bile tthllkeyo düsürebüece*l göKİen kaçınımamalıdır. ömegln. ileride ivedl savunma gereksinmeleri İçin Merkee BankaM'n dan borc almak istevecefc blr hükümetin karsısına, tasandakl bu hüktlmlerin dikilmesi olasJığı düsünübneüdir îktisatçı olmadjgım için bu konuda daha fazla birsey söylemek istemiyorom ama, izlenimim çudur ki, tasandaki maIf htlkümlerin bir çoğunun Anayasaya girmesi pelecek içir. tehlikeU olacaktrr. Rejlmle ilpiii olarak, üzerlnde durulmast gereken bir başka sonın da, tasannın. sistem konusunda öngb'rdüğü tutarsız ve güvenceete düıenlemeler yü sünden yaratt^ı, asm otorlter blr refirne »min hazıriama, tehllkesldlr. Ancak. bvi konu siyasal sistemle de yakından iHşkill bulundufundan, buna taannnın gettrdl?l sisteml tartışırkpn değinmek belki daha yetinâe oîacaktır. önca şımu beUrtevim kı, her rejlm glbl Anayasa Tasansına tepkiler, elestlriler yogun bir biçdmde süruyor. Turk toplumunun yaşanu ile temelden llişkili tüm yasalarda böyle bir degerlendirme ve tartışma, hem dogal hem de yararlıdır. Anayasa hakkındaki tartışmaların yogun olması ise yalnız nnayasanm öneml açısından degil, yurur1ü|re konma biçimi açısından da son derecede ge reküdir. her sistemde belll tarth kosullan lçtode yojrulur ama, yine de, her sistemin varlıgını yitlrmeden vazgeçemeyecegi bazı temel özelllklsri de vardır. Ülke kosullan gerektiriyor diye bunlara dokunuldu nıu. artık başka bir sisteme gjrilmiş olur. Kanunca, ulkemizin deneyiznleri, parlamenter sistemin szüne dokunmaJc bir yana, aksine bu üzun korunarak renginlestlrilmesl yör.ündedir. Dolayısıyla, taaanyı değerlendirirken, parlamenter sistemin temel illcelertne saygılı bir anlayışın kendl tarlhimi. «m eenel doğrultusuna da en uygun anlayış olduğuna inandığrmı, hemen belirtmek isterim. Bilindiğl gibi, parlamenter sistemin vazeeçilmez temtl özelliği, yasama yetkisinin seçimden çikmış bir parlamento tarafmdan kullanılması, yürtltme görevinin ise. yasalar çerçevesinde davranan ve parlamentoya karşı siyasettea sonunlu olao bir hükümet tarafındao yertne getirilmesidir. Sistemin özü, yürütme yetklsini kullanan organın parlamentoya karşı sıyaseten sorumlu olmasıdır. Parlftmenter sistemin bllinen diğer özelliklert, özdeki bu ilkenın mantıkl sonuçlandır. YUrtltme organını parlamentoya karşı sorumlu tutmanın en saglam yolu, onu parîamentonun içlnden dogurmaleur. Yürütme organı parlamentodan kaynaklanınca, nükümetin, parlamentodaki çogunlukla aynı sıyasal görüşü paylaşması dogaldır. Yine hükümet parlamentodan kaynaklandıgma göre, nükümeti güçlenöirmenin esas yolu, parlamentcyu güçlendirmektir Ker sistemde, Deviet Başfcam lklll blr nitellge sahıptir: Hsm devletin bası, hem de yürütmenin basıdır. Devletin bası olma sılatı nedeniyle, hernangi bir organa ksrsı siyaseten sorumiu tutuîması dUşünülemez. Onun için,, hem baskanlık sistemi, nem de parlamenter sistem böyle bir sorumluluğu reddeder. Ne var ki, parlamenter sistemde yürütme organının mutıaka parlamentoya. karşı sorumlu olması gerekir. Işte bu çelisldyi çözmek içindir kı, parlamenter 6istem, devlet baskaamın yürütmenın bası olarak sahip olduğu yetkflertn sımgesel, yani göstermelik olarak tutulmasını zorunlu kümıstır. Bu kısa kuramsal açıklamayı yapmak to. runda kaldığım İçin Ozür dilenm. Ne V&T kl, bizcSe, parlamenter sistem çok zaman parlaroentolu sistem Diçiminde anlaşümakta, daha da vshımi, Cumhurbaşkftnınm, devletin bası re yürütm«nin bası olaraic sahip oldufu yetkilertn birblrinden tamamen ayn nitelikte olduğu farkedilmemektedlr. Başkanhk sistemınde bu ikl tür yeUrinin kanştınlması, önemll Dir sonuc yaratmaz. Parlamenter sistemde ise. bunun hayatl Önemı V8rdır. Bu sistemde, Cumhurbaskanma, devletin başı olarak önemh yetkiler verllmesi sakmca yaratmaz. Buna karşıliK. Cum hurbaşkanına, yürütmenln ba?ı olarak yetkiler vermak, sistemi temelinden zedeler. bir nokta. dan sonra da ortadan kaMırır. Öte yandan, parlamenter sistemde vürütme yetkilennin bir bölumünün devlet baskamna verilmesi, sanıianın aksine, yürütmeyi güçlendirmez, kesiniikle zayıfjatır. Emekciler ve Üretim... Sennaye çevrelerinin en büyük savlanndan fiddialarından) biri 12 Eylül öncesinde grevlerfn ekonomiyi çökerttiği noktasında odaklaşıyordu. Bu nedenle yeni Anayasa Tasan sında sendikal haklarm kısılması, daha doğrusu yok edilmesi yoluna gidilmişür. 12 Eylül 1980'den •onra grevler askıya almmıştır. O günden bu yana iki yıl geçmesine karşm a c v ba ekonomi düzelmiş ve üretim yükselmij mldir? • Bu soruya yanıtı biz vermeyelim. Işte belgeleri• Istanbul Sanayi Odası'nın yayınladıgı «1982 yılının ilk üç aymda imalat sanayii sektörü araştırmasına göre: 1. Fabrikalann 2/3'ü üretiml arttfamamaktadır. 2. Sanayide ortalama kapasite kullanımı yüzde 59'da kalmışhr. 3. Sanayicilere göre üretimdeki durgunlugun yüzde SO'si talepteki yetersizlikten, yüzde 25'i kredl ve faiz sorunlarmdan, yüzde 47'si hanunadde yetersizliginden kaynaklanmaktadır. (Güneş, 8 agustos 982). • ISO Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah G«zgin'e göre, 1982'nin ilk altı ayındaki üretimler, 8l1n aynı dönemine göre inşaatta yüzde 51'den yüzde 45e. dayanıklı tuketim malları üreten sanayide ise yüzde S2'den yüzde 41'e düşmüştür. (Milliyet, 19 agustos 1962) • Tekstü sanayii tam bir bunalım içindedir. Dokuma işkolundaki buhran 415000 iğ'i devre dışı bırakmıştır. Hah fabrikalan peşpeşe kapanmaktadu. Sezak, Bozöyük, Sultan. Yünsa. Sermest ve Atlas hah fabrikalan ile Uşak Iplik. Aksel Sarayköy ve Kula Mensucat (Adana), AkIş ve Akdeniz Iplik Fabrikalan kapanmıştır. (Milliyet. 15 temmuz 1982). • Bunun yanısıra 11 önemli kamu kuruluşunda Orettoı durmuştur. Bunlann arasında Etlbank'a aıt Kayseri Çinko, Izmir Perlit, SEK'e ait Devrek ve Siirt Süt. Süraerback Kayseri Tekstil. Azot Sanayi Sam»un Gübre. Yanmca Gübre ve Çukoblrlik'e bağlı Adana Iplik Fabrikalan bulunmaktadır. (Cumhuriyet. 10 ağustos 1982). • Belli temel mallarda 1631 yümda gerçekleşen üretim 1978 ve 1979 yıllanndaki üretim düzeylnin altında kalmıştır. Orneğin. ham petrol, llnyit, taşkömürü. ham demir, şeker, pamuk ipliği, yün ipliği. pamuklu dokuma, yünlü dokuma, elektrik ve çiraento bunlann arasında sayılabilir. (Cumhuriyet, 18 mart 1982). • Türkiye Odalar Birliği raporuna göre, 1981 yıbnda 101 önemli firma iflas etmiştir. Aynı rapora göre 1980de sadec e 3 firmanın konkordato istemine karşılık 1961'de bu sayı yüzde 22'ye çıkmıstır. (Güneş. 20 temmuz 1982). • Ote yandan isverenlerin iddia ettiği gibi, maliyet eaflaeyonunun nedeni sendikalar değildir. DPT açıklamalanna göre ücretlerin maliyet içindeki yeri jüzde 10 15'tir. Lassa fırmasınm son açıklamasına göre personel ve idari giderlerin tümü, giderlerin tümü içinde yuzde 11 gibi bir yer tutmaktadır. • 1981 yılmda bankalarin bir önceki yıla oranla kârlan ortalama yüzde 130 artarken. şirketlerin brüt kârlan yüzde 62 oranında artmıştır. (Günaydın, 2 nlsan 1982). • Buna karşılık 1081 yılmdaki gerçek öcreüer, 1963 yılmdaki gerçek ücretten daha düşüktür. 1963 yılmda 17.91 TL. olan gerçek ücret. 1981 yılında 13.91 TL'ye düşmüştür. (Cumhuriyet, 2 ocak 1981). • 1963 yılmda 1 kg. ekmek için 44 dakika çahfilırken, ocak 1982'de bu ls İçin 73 dakika çalısmak gerekmektedlr. . • ISO'nun raporuna göre; en yogun grevlerln olduğu 1980 yılmda kimya, petrol. çlmento ve gübre sanayiinde faallyet gösteren şirketler yüzde 300 kâr etmiştir. Yine İSO'ya göre işçi başına kar şfty* le gerçekleşmistir. Gıda 434.000 TL. Tekstil 151.000 TL. Otomotiv 357.000 TL Madenl Eşya 405.000 TL. Kimya 1.126.000 TL. Kagıt basım 1.049 000 TL. • 1980 yılmda grevlerde 7 700.000 işgünü kaybolmuştur. 8 ayda yaklaşık 200 işgunünün varoldugunu, Türkiye'deki sigortah işci sayısını da 2 milyon kabul edersek. bu süre içinde toplam 400 milyon işgunu olduğu ortaya çıkar. Grevlerin Türkiye tarihinde en yaygın olduğu iddia edilen 1980 yılmdaki grevlerde kaybolan işgünü oranı yuzde 2 (Arkası 11. Sayfada) Bu noktayı böylece belirttikten sonra, rejim ve sistem konusundaki genel değerlendirmeye geliyorum. Kanımcs tasanyı bu sçüardan değerlsndirebllmek için, öncelikle, kullantlacak ölçütler konusunda açıkJığa kavusrauş oîmak gerekir. Bu ölçütler için tek saglam dayanak, ülkenin tarlht ve bugün ulastığı asamamn nesneı bir değerlendirmesi olabilir. Ulkemizln son ikl yüzyıllık tarihine ve bugün ulaştığı toplumsal, siyasal ve ldeolojik gelişme duzeyine baktığımızda, TUrklye'nln rejlm konusundald kesin tercihJnln, özğüriükçu ve çojfulcu bir demokratlk rejlm yönünde olduğunu, siBtem konusundaM terclhintn de, bu rejimln bir türü olan parlamenter siatem dogrultusunda yer aldığını rahatlıkla söyleyeblllrlz. O hat de, yenl tasanyı degerlendirmek İçin kuUaaacağımus ölçütler de belirli demektir. îşte bu ölÇÜUerle tasanya genel olarak bakıldığmda, b\ı tasannın III. Sellm'in meşveret kaygısıyla baslayan, meşrutiyetlerle gelisen, ulusal kurtulus sav&sı ve çok partiU dttcene geçişle birlürte önemll asâmalar kaydeden, son olarak da 1961 Anayasası'yla olgttniısan rejim anlayısına: öte yandan da, n . Mesrutl. yetla baslayan ve sözü edilen rejlm gelismeleri içinde türlü deneylmlerle glderek senginleşen sistem anlayısma bırçok noktada ters düştügü söylenebllir. Rejim ve sistemin ölçütü Tas&nnın getlrdigl rejimln ozgürltUtçü ve çoğulcu demokratlk rejlmle bagdaşmadıgı yönlere glrmeden önce, rejlmin de temell olan egemenUk konusuna değlnmek lsterlm. Aslında, TUrldye'de yapılacak Anayasa tartısmalitrında, arük bu konuya hlç girmemek gerekir. di. Çünkü, büindigi gibı, ulusal kurtulus savaşımmn Anayasa hukukumuza getirdiğl en temel ve vazgeçilmez ilke, egemenllğln kayıtsız şartsıa ulusa a't olduğu ilkesidir. Ne yazık ki, tasan, bu konuda bile bir tartışma açılmasını kaçınıtaaz ktlmaktadır. Gerçekten de, tasanrun 5. maddeslnln son fıkrasında, rejimln ve devlet yasamımınn tetneU olan egemenlilc 11kesine bir istisna geürllmls bulunmaktadır. Bu fıkra hUkmune göre, uluslararası yetkilerl bulunan kuruluslara Uyellği öngören antlaamalar; egemenllgln kayıtsız şartsız TUrk ülusut» aıt olacağı, bunıtr. ancak TUrk Anayasası'nın yetkill taldiğı organlar eUyle kullamlabileceğl, egemenliğin kullarunmun biçbir klsl, zümro veya sın.fa bırakılaırjyacağı. nihayet. hiç kimBenin kaynağını TiiTk Anayesası'ndan almayan bir devlet yetkisl kullanamayacağı yoltmdakl hükümler karşısında, bir genel istisna oluşturmaktadır. Bbyîe bir kayıtlamanın, gelecekte, ulus egemenliği, devlet bagımsızlığ:, özellikle de Atatürk u!usculuğu açısından ne gibi tehlikelere gebe oldugunu gönnemek olanaksırdır. Kısacası, venl tasan, siyasal rejlm ve üstemin de ötesinde, devletln temeli olan egefflenlik ve bağımsızlık konusunda bile önemll kaygılar yaratacak nitellktedir. Işe yalruzca rejim açısından bakaraak, taearınuı esas rengı, getirdîği temel hak ve öz Özgürlükçü ve çoğulcu rejime terslik Anayasacılık tekniği Bu apklamalar ısıgında tasanya bakıldıgmda. getinlen sistemm parlamenter sistem'e açıkca çelişen jönleri bulundugu hemen görülür. Buıüann içinde en önemltsi, Basbakanuı Parlamenter sistem karşısında HflVIR OKTAY AKBAL Âtatürk'e Ters Düsmek... «Ozgürlük» yerine •hürriyet, «içerir» yerine •ihtiva eder> demekle 'Yasayan Türkçe'yl mı savunmuş oluyorlar? Bay Atalay Peköz'e eorsak sözlük kanştırmadan 'ihtiva sözcüğü nerden gelir. ne anlam taşır?' diye, ne der acaba? «Içermek» denilince bunun hangi anlama geldigku bütün Türk halkı bilir, 'ıçıne almak', ama ihtiva etmek' diye sorsak sokaktan geçen birine. ne der? Dil yobaziığını. Osmanlıca tutkusu olarak çeliştiriyor'ar. Ille Arapçası, Farsçası, Fransızcası, Ingilizcesi olacak ki birtakım sayın baylara yakışsın! Halkın anladığı. kullandığı, sevdi^ sözcükleri Anayasa cijşı etmekle basan kazanacaklannı mı sanıyorlar? Oldu olacak 1951'de yapıldığı gibi 'Anayasa'yı da Teşkilâtı Esasiye Kanunu'na çevirseıerl 'Genelkurmay Başkanı" yerine, 'Erkanı Harbiyei Umunrye Reisi'. 'Cumhurbaşkanı' yerine 'Relsi Cumhur desekl Yasayan Turkçe» adına 'Osman.lıcayı dinltnıe' tutkunları. Tercüman' yazan Bay AidkaçU'ya en büyük madalyayı verseler yeridir! Gcrçekte bu 'dil savaşı' değil, 'devrimlere karşı çıianlarm' direnişı... Dil devrimi, doğrusu ya en yerleşnaiş, en benimsenmiş Atatürk aylemidir. Osmanlıca'nm kökü kazındı. Arapça, Farsça sözcukler zaten balk katında bilmmez. kullanılmazdı. Bu vüzden Turkçe sözcukler kolayca egemenlik kurdu, büyükten küçüğe dek yurttaşların severek, aniayarak benimsedtkleri bir Türk dili oluştu. Şlmdi. bu de\Timcl eylemi gerisin geri götünnek Istiyorlar. Anayasa Taslağına bile 'Dil Akademlsi kurulmasının gerektiği konusunda özel madde koyd^urtacak kadar işı ileri göturdüklerine göre, oldukça eUün durumdaJar. DM üyeleri ikide bir 'şu sözcuk kaldınlsın, fatanca sözlük konsun' diyorlarmış, Bay Aldıkaçtı bıkıp usanmış bu sürekli isteklerden, der ki: «Herkes bir liste yapsın, hangi sözcüklerin degiştiriltnesini uygun göruyorsa, yazsın. bize versin, inceleyelim. biz de katılırsak istekleri yerine getırelim.» Şimdi Turkçe düşmanlarına gun doğdu, berkes Turkçe sözcükleri tek tek tarayıp taslaktaa çıkartacak. yerine Arapçasmı, Farsçasını, Fransizcasmı koyacak. Oldu mu size «Yaşayan Türkçe blr Anayasa!.. Ya da niye olmasın Teşkilâtı Esasiye Kanunu! Dil gericileri Atatürk"ün uygarlık alanında attığı ileri adımların karşısındadırlar. Atatürk devrimi bir bütünü oluşturduguna, o bütünün amaa da Türk ulusunu gerçek benligine, kişiligino kavuşturmak olduğuna göre. bu göruşlere. Ukeiere karşı çıkmak Âtatürk'e ve O'nun yarattığı devrtme inanmamak değil midir? Atatürkçülük, Atatürk'üa bütün davrimci eylemlerine katılmakla, O'nun yapıtını korumakla, yüceltmekle eş anlaınlıdır. Atatürk'un tüm gelirini bıraktığı DÜ Kururnunu yıkmaya çalış, onun yerine gericUerden kurularak bir Dil Akademisl tasarla, bunu da Anayasaya özel bir madde olarak yerleştir. sonra da «Biz Atatürkçüyüz. Atatürk'un 'inkılaplannı' koruyoruz de, kim inanır buna? Atatürk'ön yarattıgi Cumhuriyet'in Uk Anaya•sası'nda Cumhurbaşkanına tanınmayan haklari ve yetkiler* seçilecek yeni Cumhurbaşkanına veren 1982 Anayasa Taslagı. en başta Atatürk'un anısma, Atatürkçü düşönceye bir ters düşme değllse nedlr? Bu Anayasa Taslagı. bu durumuyla. elbetteki halkın önune çıkanlamayacaktır. MGK'nden b«klenen bu taslagı geri çevirmek. yeni bir kurula başka bir tasan hazırlatmak olmahdır. parken yalnızca kendini değil toplumun tümünü gözönünde tutması, kendinln ve kendine gore toplumun te mel değer yargılarmdan bir fedokârhkta. bulunmaması vatandaslık görevidir. Kişisel değer yargılan önemlidir ama kişisel çıkar1 a nn gözetilmesi haline gel memek koçuluyla. Anayasa Tasansı üzerinde yapılacak değerlendirme sait tasarmın içerigi açısından # ANAYASA İLE İLGİSt OLMAYAN yapılmalıdır. Anayasa İle 1 1 1982 Anayasasi halkoyuna BİRTAKIM KAYGILAR YA DA KIgisi olmayan birtakım kaysunulacaktır. Türk toplumu SA DÖNEMDE YARARLI OLABİLEgılar ya da kısa dönemde ya EVET ya da HAYIR oyunu CEĞt DÜŞÜNÜLEN BEKLENTİLER rarlı olabileceği düşünülen kullanacağı tasanyı ayrıntı beklentiler oylann rengini lı olarak ögrenmeli, karşı OYLARIN RENGİNİ KESİNLİKLE kesinlikle etkilememelidir. olanlarla taraftar olanlann ETKİLEMEMELtDİR. Anayasa oylamasma her görüşleriai eksiksiz bir bivatandaş katılacaktır. Ve çimde okumalı, dinlemelldir. ber vatandaşm blr değerlen Çünkü sonunda bir dcgerdirme yapması gerek eceklendirme /apacak ve cylan ile tasanyı red ya da kabul rafsız bir Devlet kuruluîu sm tarih önündeki sorum tir. Bu değerlendirmenin ya edecektir. Bir başka deyim olarak TRTnin Anayasa ta lulugu klmsenin alUndan pılmasmda Anayasa tasanle halk oylaması yapılacagı sansının yanında ya da kar kalkamayacagı oranda agır sı bütünü ile ele alınraalıdır ama vatandaşı dogrudan güne kadar ülkemiz bir par sıaında bir tavır takınması dır. ne kadar sakıncalı ise. taAnayasa konusunda ka dogruya ilgılendiren ve çag lamento gibi çalışacaktır. Türk ulusu Anayasa konu sarıyı öven ya da yeren gö muoyunun aydınlatılması ge daş demokrasilerin temeli sunda kendi seçtigi vekilleri rüşlert aynen duyunnaması reken çok önemll bir nokta olan kişi hak ve özgürlükleeliyle değil doğrudan dog aynı derecede sakıncalı o da. bir yasanın halkoyuna rl. sosyal ve ekonomik hak ruya iradesini belirleyecek lacaktır. TRTnin tarafsız ol sunulmasmın niteligi ve 6 lar kanımca agır basmalıdır. tlr. Bu konuda herkesin na madıgı. devletten tarafta ol zellikleridir. Toplumun ya Gerek tasan bakkında halksıl oy hakkı varsa, söz hak dugu bu kuruluşu yöneten sama yetklsinl vekilleri eliy oyu aydınlatıhrken, gerek ekı da vardır. Milletvekilleri lerce çok söylenmiştir. Şu le degil dogrudan dogruya leştirl ve değerlendirmeler nin söz hakkı nasıl kutsal unutulmamalıdır ki, bugün kullanmasının birtakım uy açıklanırken bu denge daisa, vatandaşm söz hakkı da Devlet de Anayasa tasansia gulama zorluklan ve özellik ma g&zönünde tutulmalıdır. bu konuda kutsaldır. Ulusal dan yana ya da ona karsı leri vardır. örnegln, parla Vatandaşa «serserilik» neiradeyi baurleyecek parla bir tutum içinde olamaz. ol mentolarda olduğu gibi, va deniyle yakalanabileceği, eneden mento üyeleri Meclisteki ko mamahdır. Anayasa tasansı tandaşın degişiklik önergele konomik gelişme nuşmalanndan nasıl sorum için oy kullanacak vatan ri sunmaga ve bunun oylan gösterilerek istediği yerde okuma masım talep etmeğe olana oturmasma engel olunabile lu tutulamıyorlarsa, Anaya daslar arasındaki sa konusunda aynı koruma, yazma bilmeyen oranı göz ğı yoktur. Yapabilecegi tek cegi, gecikmesinde sakmca oy sahibi vatandaslar açı önunde tutuldugunda TRT şey elinden geldigince sesi olduğu gerekçesi ile yargıç sından da söz konusu olma nln görevinin ne kadar ha ni duyurmağa çalışmak ve karan olmadan mektuplanyatl olduğu acıkça anlaşı yetkiii organlann halk oyla nın açılabileceği, calıştıgı hdır. lır. Anayasa tasansı uzerin masma sunulacak son me yerde 5 kişiden az işçl var Ulkemizin bir iç savaşın deki karşıt göruşleri genlş tinde değişiklilt yapmalannı sa toplu sözleşme ve grev eşiğinden döndüğünü ve ha bir biçimde ve aynen ka ummaktır. hakkınin olmayacagı ve len olağanüstü bir dönem muoyuna aktarmayan bir Anayasa metni balk oyla bunlara benzer düzenlemegeçirmekte oldugunu bili TRT. Türk toplumu için en masma sunulacak son ha îer somut örneklerle açıkyoruz. Ancak, Anayasanın temel konuda ulusal irade linl aldıktan sonra da kişi ça enlaülmalıdır. Daha son gelecektekl olagan döne nin oluşumunu engelliyor ler genel bir değerlendirms ra da bu düzenlemelere tamin temel düzenlemesi ol ya da saptırmaga çalışıyor yapmak mecburiyetindedir raftar olanlarla karçı olan dugu hiç bir zaman unutul demektir. Böyle bir davranı ler. Bu değerlendirmeyi ya larin fikirleri özgürce tarmamaltdır. Olagan dönemde tışılmalıdır. ki Turk tcplumunun temel Oylan ile kendi geleceğihukuksal yapısmı oluşturani belirleyecek olan Türk cak olan bir raetnin olagantoplumunun üyelerine düşen üstü dönemin oldubittlleriy görev de kanımca böyle be le degil. yapılan eleştirilere Çanakkale Eşraîından lirlenmiş oluyon Dinlemek. kulak vermesi ve degerlenokumak düşünmek, fikirleri dirmesiyle hazarlanması ge ni açıkça ve korkmadan söy rekir. lemek, sonunda da hiçbir zorlama altında kalmaksıAnayasa Tasansımn halk 28.8.1982 cumartesi gecesi hakkın rahmetine zın £üvenle ve biîînçîi olaoyuna sunulmasına kadar kavuşmuş ve 29.8.1982 pazar gilnü Çanakiale'de rak EVET ya da HAYIR deDevlete düşen en önemli gö toprağa verilmiştir. mek. rev vatandaşm fikrini özgur itahatsızlığı süresioce yakın ilgi ve şefkatlerice açıklayabilmesini mutni esirgemeyen Cerrahpaşa Tip Fakültesl Dekan lak olarak saglamak ve bu Yardımcısı Sayın Prof. hakkuı önündekl fiili ya da ES İST hukukl tum engelleri ortaÜMİT dan kaldırmaktır. Başta huve Dr. Cengiz ATtLLA. Dr. Mehmet DANACI. Dr. kukçular olmak uzere, tüm SCHATZCHEN Güner BtRBEN, Dr. Yıldırun CAN, Dr. Metin aydmlara, basın organlarıWİRD 50 JAHR! ÇULCU, Dr. îbranim SAVAŞ ve gafkat, yardun ve na ve en önemltsi TRTye alâkalannı esirgemeyen yardımcılarına, eş, dost HERZLİCHEN düşen görev de Anayasa Ta ve akrabaya sonsuz şOkran ve tesekkUrlerimizi sarisı hakkında toplumu ay GLÜCKWÜNSCH sunanz. nntılı biçimde aydınlatmak AUS DEM OĞLU DÜNDAR DİKMENER ve bu konudaki karşıt fikir KÜHLEN NORDEN lerin tümunü kamuoyuna du yurmaktır. Bn dönemde ta Anayasa Tasarısı Halk Oylaması Doç. Dr. Nurkut İNAN Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Garetecllik T.A.Ş. adına NADİR NADl Cenel Yayın MüdürU .., MüesseseMüdürü Yazı Işleri Müdürü Yazı Işieri MüdürYardımcısı HaberMerkezi Müdürü MizanpajYönetmeni TEM8İLCİUR • ANKARA : • İZMİR : • ADANA : • YALÇIN DOĞAN HİKMET ÇETİNKAYA MEHMET MERCAN HASANCEMAL EMİNEUŞAKUGİL . OKAYGÖSENSİN AHMET KORLLSAV YALÇIN BAYER ALİACAR Vefat ve Teşekkür Abdülkadir Dikmener SERVİS ŞCFLERİ * İstanbuiHaberlerirSelahattinGULER Dış Haberîer : Ergun BALCI Ekonomı: Osman ULAGAYYurt Haberleri: Barbaros GENÇAK Kültür: Aydın EMEÇ Magazin: Yalçın PEKSEN Spor: Mehmet TEZKAN Araştırma: ŞahinALPAY Düzeltme: Konur ERTOP BÜROLAR KonurSokak No. 24/4 Yenişehir ANKARA Te!:17582517 58 66ldare:1833 35 Halit Ziya Bulvan No: 65/3 İZMİR Tel: 254709131230 Atatürk Caddesl. T.H.K I§hanıKal2/13ADANA. Tel; 14 55019 731 Basan veYayan: TUrkocafı Cad. No: 39 • 41, Cağalofln . ÎSTANBCL 246 Istanbul, TeU 20 97 03 (5 hat) TAKVİM İMSAK GÖNEŞ 6.22 ÖĞLE 13.14 E Î X Ü L Nurettin SÖZEN Y^ IKİND! AKŞAM YATSf 16.57 19.16