23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bir amacım elbette olamazdı. Bununla birJikte kendilerini, istemeyerek de olsa, uzmüş olduğum için mektup sahibinden ve aralannda birçok eski öğrencimın de bulunduğu avukat arkadaşlanmdan özür dilerim. Kişisel olarak tanımadığım mektup sahibi: «Hukuk Fakültesi'nde bizler gökyüzünde dolaştıniırız. Hukuk kurallarını ögreniriz. ( ) Sonra avukatlığa başlayınca ayagımız yere basar^ tümcesiyle, sanırun «Slz profesörler bize nazari hukuk bilgileri verirsiniz. Ama bunlann toplumsal yaşamda çoğunca uygulamasız kaldığını düşünmezsiniz» demek istiyor. Dogrudan dogruya benim sınıfımm ögrencısı olmadıgı anla^ılan O mektup sahibine. kendi hesab'ıma şunu söylemek isterim ki, Istanbul Hukuk Fakültesi'nde tam kırk yıl ve dort ay süren hocalık yaşamımda öğrencılerime hep şunu ttşılamışımdır «Ben dört yıl boyunca sizlere medeni hukuk kurallarındaki llkelerl ve yorumcuların düşüncelerinl figrettim. Ama "îunu hiçbir zaman unutmayınız ki yaşamın gerçekleri bambaşkadır. Uygulamada anlayışsızlık ve kurnazlıklarla karşılaşabilirsiniz ve haksızhklar dışında bunlarla da savaşmak zorunda kalırsınız. Sizlore düşen, yılmamak ve doğruluktan ayrılmamaktır.» Şımdi gorevde olsam yine boyle konuşurdum On yıl önce kesinleşmış mahkeme kararı ile icraya verdigim 35 bin liralık bir «telif hakki alacağımı borçlunun türlü oyun ve hukuksal kurnazlıklan ue hala alamamış (şımdj alsam bugünkü para değeriyle ne anlamı olur?!.) bir hukuk adamı olarak. yaşamın gerçekleıini kendim de bütün çıplakhğıyla görmüşümdür Ama bu çırkin tutum ve daha önce ve sonra karşılaştığım bazı haksızlıklar beni «hukuk ve onun üstünlüğü yolunda savaşmak» ülküsunden ahkoyvnadı. ••• Tanımadığımı soylediğim sayın Izmirll avukatın mektubunda hukuksal bakımdan bonce en önemlı nokta «Taşımacılıkta yüksek tavanlı ve zorunlu sigorta sisteminin kurulması» önerisidir. Bizim de can ve yürekten katıldıgımız bu önenyi. trafikten •zarar gören yurttaşlar sorununu ilk kez ciddiyetle ele alan Sayın tçişleri Bakanı'nm dikkatine sunanz. (•) Fakültede d6rt yıl okutulan Medeni Hukuk dersinl birincl sınıfta hangi kürsü hocası okutmaga başlamışsa o sınıfın öğrencllerf mezun oluncaya dek hep ayni ögretlm üyesinden ders görürler. «Benim sınıfımın ögrencisi» devirni bu nedenlp kuliamlmıstır 18 TEMMUZ 1982 Bir anda birçok yurttasımran ölumüne neden olarak nice ocaklar söndüren otobüs kazalannm gittikçe artıp süregenleşmesi üzerine, 13 ve 20 haziran 1982 günlerinde yayınlaınış olduğum yazılarda bu kazalara karşı almmasmı gerekli gördüğüm önlemler arasında şu öneri de vardi: «Inceleme sonunda suçlu bulunan otobüs firmasının radyo, TV ve gazete haberlerinde açıklanması.» Bundan sonra îçişleri Bakanı'nın verdiği bir demeçte: «Kazada sorumlu olan otobüs firmasınm adı açıklanmahdır. Gerekirse bu konuda bir yasa çıkarılacaktır» demesi yüreğimizi ferahlattı. Böylece otobüs işletmeciliği yapanlar, firmalannm adının kötüye çıkıp yolcu kaybetmemesi için araçlann bakımı, özellikle yetenekli şoför kullanımı konularında daha dikkatli olacaklardır. Bu önlemin ahnması için kim bilir kaç on bininci kaza kurbanınin beklenmesi nedenine akü erdinnek gerçekten güctür. Yine de «Zarann nereslnden dönülürse kârdır» deyip bu işe ciddiyetle el koyan Sayın Içişlerı Bakanı'nı yürekten kutlarız. 20 haziran tarihli ve «Hak Arama İsteksizliği» başhklı yazımızda bir de, Anayasa'mızın «Hak arama özgürlüğü» ilkesini dile getiren onuncu maddesıni anımsatarak şöyle demiştik: «Otobüs kazalan dolayısiyle zarar gdren halkımız bir avukata başvurarah duru munu ve kanıtlarını bildirtp otobüs şirketıne veya sahibine karşı tazminat davası açma hakkını kullanmaltdır. Biliyorum, ülkemizde dava açmah masrafh ve zor bir iş~ tir. Bununla birlihte avuhathh ucretini, hiç değilse bunun bir bölümünü, dava kazantlınca elde edilecek tazminattan almağa razı olacah namuslu ve gözu tok avukat buU ma olanağı da vardır.Bu satırlar, yaşamını 28 yıldır avukatlıkla kazanan (adı ve adresi bende saklı) bir hukukçu meslekdaşıma dokunmuş. Bana yolladığı, çok dikkate değer oneriler Içeren mektubunu, on iki satın dışında olduğu gibi aşağıya geçiriyorum: ••• Değerli Hocamız; Cumhuriyet Gazetesl' nin 20.6.1B82 günlu saymnda yaymlanan hak arama konusundaki yazımzın bana düşündürdüklerini size duyurmadan edeme yeceğim. 28 yılı aşkın bir süre boyunca avu katlıh yapmış ve yapmakta olan bir hukukçu olarah ilgisiz kalamadım. Önce, yazımzda geçen bir cümleye de ğinmek isterim. Hak arama konusunda yurttaşlarımıza haklartm aramalannı tahk verirken ödence davalarını yürütmen için 'vekâlet ucretini ileride elde edilecek tazminattan almayı kabul edeceh namuslu ve Hak Arama ve Alma Güçlüğü Hıfzı Veldet VELİDEDEOGLU 4 Borçlu 180 km. uzakta bir hentgözü tok avukatlar bulunabileceğinu ifade ediyorsunuz. Bu cümleniz beni ve birçok te bulunduğundan. orada bir arkadaşı goarhadaşımı hem şaşırttı. hem de uzdu. revlendirdik. İhtiyati lıaczı uygulamaya Siz, kuşkusuz, cümlenizle bu mesleği ku gırıştık. Borçlunun bu orada otomobilmi çültücü bir anlam kast etmis degilsiniz bir başka şehirde uçüncü kişiye saup tesdir. Ne var ki, cümleniz sıradan yurttaşta lim ettiği öğrenildi. Evine gidildiğinde ışe hiç de istemedigmiz izler ve yorumlar b> yarar ve haczi kabil eşyası da bulunamarakaeaktır. Turkçe'yi çok iyi kullanan bir dı. Ödeme emri gönderildi. ama neye yakalemden böyle bir cümlenin çıfeışı bizleri rar... üzdü. 5 Başka bir yanı daha var. bu öden Hukuk Fakültesi'nde bizler gökyüzün ceyi tahsil etseh bile yular öncesi gerçekde dolaştıniırız; hukuk kurallarını öğreni leşmiş olan zarara hiç uymayan bir mikriz. Belirli koşullar gerçekleştiğinde doğa tar para ele geçecek. Bu 50.000 lira artık a cak huhuksal soniicun ne olabileceğini bsl zamankının dortte biri değil. Davacı. ehlerız. Sonra, avukatlığa başlayınca ayagı ne para geçmeyınce, bana dava sonunda mız yere basar; bu soyut hukuk kurallan ödeyeceğı ucret kısmını ödemek istemıyor. nm saptadığı hukuksal sonuçlara ne ölçü İçımden hakk da buluyorum. Onun istedi de varabileceğimızi acı ve de acıklı dens ği somut bir sonuç. Hukukun kağıt üzenn yimlenmizle öğrenıriz. Hukuk kurallarının de tecellisi onun neyine yarar... belirli koşullar bulunduğunda doğurmam Bir noktaya daha değınerek yazımı bt gereken hukuksal sonuçlann çoğu kez el tireyım. Yazımzda buyurduğunuz üzera, de edilemiyeceğini; huhuhun amacına ulaş taşıyıcının ve araç işletenlerin sorumlulukmasının soyut hukuk kurumlarınm yanıba larını tehlike sorumluluğu halîne getiren şında daha birçok toplumsal kurumların yasa değisikliği gerçekleşse bile, yurttaşm işleyeşine, koşulların bulunup bulunmayı uğradığı türlü zararları elde etmesi güven sına bağlı olduğunu gorurüz. Bu genel ve ceye bağlanmadıkça, sonuçta büyüh değisoyut sözlerimi deneyimlerim arasından şiklik olmayacaktır. Trahkte yüksek tarasgele seçilmis bir dosyamı özetleyerek ö> vanh ve zorunlu sigorta sıstemıne gidilneklemeh isterimmedikçe bu güvenceye ulaşılamaz. Buyük 1 Şubat 1980 içinde bir trafik ka buyuk firmalar, aslında bir telefoa, birkaç zasında müvekkilimin kamyonu ağır hasa sandalye ve masadan ibaret kuruluflardf. ra uğradı. Hasar saptamasında büirkişiye Otobüslerin çoğu çeşitli hişüerin malıdır göre 80.000 TL. dolaylarında zarar belirlen ve daha önceden danışıklı haclzlerle ilerideki alacaklılara karşı önlemler alınrnıştır. di. 2 Odence davası açıldı. Çarpan $o İşletenlerin malvarhklariyle büyüh trafih för yüzde yüz kusurlu bulundü. Delil sao kazalannm sonuçlanm karşılamak olanağı tama raporuna borçlu itiraz ettiğinden, ye yoktur. Cerçekler böyledir. Bu gerçekler karşısıhda yazınızı bir kez daha gözden niden değerleme yapıîdi; zarar bu kez (başka bir bilirkişi tarafından) 50.000 TL. geçirirseniz, sanırım ıçeriği bambaşka bir dolayında biçildi. Keşifler, tanıklar... da yazı yazmak gereğini duyacaksınız. Sayva şubat 1982 içinde sonuçlandı. Çok dolu gılarımı sunartm. *•• olan hâkim. kararı ancak mayısta yazabildi ve karan 18 mayısta tebliğ ettirebildim. Teşekkurle karşıladığım bu mektup ko3 İcra takibi ile haciz arasında. daha nusunda şunu belirtmeliyim: 20 haziran önce alınmış ihtiyati tedbirin kalkmasını gunlü yazımdaki o birkaç satır, bugunku önlemek için ihtiyati haciz istemek gerek kıt yaşam koşullan ortammda geçvm eıti. (Şunu yazmayı unuttum, dava başlan kmtısı Içinde bulunan yoksul kazazedeler gıcında davahmn otomobilinin temlikinin gozönüne ahnarak yazılmıştı. Türkiye'de önlenmesi için trafik kaydına serh feonui •hak arama> ve «hak savunma» gibf çok ması sağlanmıştı). Teminat karşıhğmda ih guc, ama o oranda da şerefli bir meslek tiyati haciz kararı verildi. (...) avukathgı küçük düşürmeğe yönelfk Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıltk ve Gazetecilik T.A.Ş. adına '. NADİR NADİ Cenel Yaym Müdürü: HASAN CEMAL Mü««se Müdürü: EMİNE UŞAKUCİL Yazı Ijlerı MüdürüOKAYGÖNENSİN iasan vc Yayan Cumhuriyet Matfcaacılık vs Gazetecjük T.A.Ş. Posta Kutusu: 246 IStanbul Tol: 20 97 03 (5 Hall BÜROLAR • ANKAM:KonurSok«kno. 24/4 Yeni««hlr Ttl: 17 53 25 • 17 58 66 Idare: 1 a W 35 • İZMİR: HilltZly» Bulvarı No:6S 3 Tel: 25 47 091312 30 . ,; . , • ADANA: AUtürk CaddMİ. Türk Hava Kurumu Iffitnı Kıt İJ% Ttl; 14 550 19 731 18 9S İMSAK S2S GÜNEŞ 5.41 ÖftLE 13.20 İKİNDİ ı7.18 AK<?AM M.3B YATSF. 22.34 (5OYLOnCE) (Cumhuriyet (Cumhuriyet neaa/ıeagj 18 TEMMUZ 1932 .BUGÜN MERASÎMLE CEMÎYETt AKVAMA GtRİYORUZ Cenevre 11 (a.a.) Cemlyeti Akvam büyük mecllsi pazarteslgünU ögleden sonra Türklye'mn Cemlyete Akvama kabulü merasiminln lcrası için fevkalade bir toplantı ya pacaktır. Türlciye Cumhurlyetl nln Milletier Mecllsine davet edilmesl Vlyana' da yaşayan TUrkler arasında da derin bir memnuniyet uyandırdı. Avusturya slyasl çev relerl Ttirkıye glbt fltlen sulperver, dost bir mllletln Akvam mecllslne glrmeslnl tsmet Paşa hükümetinln büyük bir rauvaffakiyeti olarak görmekte ve bu nunla Merkezl Avrupa ve cihan sulhu natnına yeni ve taze bir kuvvet kazanılmıs olduğu kan stlnı OKTAY AKBAL Al Bastan Sü Bastan., basın... ÖZAL, TKP VE SANAYİCİLER., TERCÜMAN Nazlı Ihcak, 18 Teınım» günlti TercUman'dakl yazısmda özal'm istifasına deginiyor ve «İUtisadi poütikanuı oluınlu sonuçlan iç ve dış çevrelerde geniş takdir toplarken, Iki grubun husumetlnln devarn ettlğlnl, bunlann da sosyaltstler yani TKp ve kolay kazanmaya alışmış ve ekonotnldeki yapı ılcğişlkllgine ayak uydurmakta güçlük çeken sanayiciler» olduğunu ve «muhtclif yönlerden atüan oklann nihayet hcdefe tam isabet ettiğlni» bildiriyor. Tüıkıye Komünist Partisi'nm yaymlarında dauna Turgut Özal için en ağır sıfatları kullandığını, bu politikanın Türkıye'yi çıkmaza soKtuğunu belirten IUcak yazısmı şöyle sonıuyor: «... Kafaoğlu'nun Mallye Bakanlığına gelmesi ile özal Istifaya zorlanmıştır. Başbakan Llusu'nun, aynı poiitikanın devam etttrileceğinl söylenıes) sevlndiricldlr. Lakin Turgut Özal'm tecrübPsinden mahrum olarak yürülüJecek, flstellk Maliye Bakanlığruın tutucu ve yavas Işleyen bürokratfk çarklarına tata'acak yeni dSnemdeki uygulamaların aynı ba?anyı «ağlayacağı oldukça şüphelldlr. 12 EylUI'de kurulan hokfimetin büyük şansı. 34 Ocak kararlannın hazır bulması ve aynı ekonomJ pslitikayt, ba^ka bir anyış içlne sirmeden surdürmesi olmutu. 12 Eylül hükümeti, ekonomik basarıyı paylaşırken, işier iyi Kitmeseydi, sorumluluğu üzerlnden atacak bir imkaos da «ahipti: Hatadsn özal sorumlu tutulabilirdj. Bugün mesuliyet doğradan doğrııya hiikümrtin, hatta konseyin omuzlanna yüklenmlştir. Bundan böyle. bütün muvaffaldyetsiztik fatıırası onlara çıkanlacaktır.» kanın sorumlulannın lflas edeıek ROrevden topluca ayrılmalan iyi oltnuşttır» diyor ve «Bu öyle bir bit<9 oldu ki, lurgut bey, bir devlet adanıı olarak kendi arkadaşlannın bile gerisinde kaidı» dıye elcliyor. Turgut Özal'm istlfasıyla «ta^ıınası güç agırhğından, kendisi dahi herke•i kurtardığıuı» da belirten Ere) daha sonra şoyle diyor«Kctenlcre bafarılar diliyuruz \e «sigtpmın manuguıa» sanaytin ve giderek tüm ekonomiıün feda edilmesl anlayışı yerine, tüm sorunlann üzerinde yurtsever ve mantıklı bir politika üe yiirünrcesin! düiyoruz. (.. ) Artık (...) körün değneğmi bellediği gibi tek bir hedef tayin ediltnesinden vazseçilmelldir. «Canavar» adı takılan cnilasyonun kontrol altına alınmHSi tedbirleriyle birlikte ekonominın ve sosyal hayatın diğer önenıiı ve kıitik gellşmeleri de dikkatle ızlenmeiı ve dengeli bir tutum benjnısenmelidlr. Çünkii artan işslzlik. ekonomik durgunluk ve cöküntü. gelir dağıJımınm hızla kötüye gitmesl, ıılusiararaHi flnans kuruluşlarına fszlac» güvenlp «a> nayileşme hedeflnden vazgeçmenin ııo. nuçları ve henzeri sorunlar da ayrı ayrı bir canavanlır.» raçıııen. U Ocak'la yürürlüğe konan ekonomi ve maliye poiitikasmın aeğistirllmesl, korkanz ki daha hUyflK problenılere yol açacaktır. Bu Sil demektlr ki Türkl.ve, yenı bir ekonomik ve tnall polltikaya değil eski politikanm daha sorumlu bir hlçtmde uygulanmasına llitlvaç duvmaktadır. ' Niteklm kamuoyu, kablneüe yapüan bu değişiküün, poiltika değiikllğl anlamına gelîp gelmediğini öğrenmck için bu nedenle beklemektcdlr...» 1 CJGünün HanıC UŞAK'TA 22 TEMMUZ 1932 CUMA GÜNÜ BÜYÜK GÜRES ) Yeni Osmanİılann lideri Mustafa Fazü Pa«a 1867'de Padiah Abdülhamit'e gönderdigi mektupta şunları yazmıştu «Her gellşmenin ve ilerlemenln temeHnde özgürlük yatar. özgürlüğün olmadıgı toplumlarda reformlar gerçekleşürilemez. özgürlüftün olmaması Avrupa ülkelerinin Osmanh Devleti'nin 1lertne kansmasmı adeta teşvik etmektedir. Din, kişinin mancvi yönünü ilgilendirir, bir ülkenin yasalarını din kuralları bellrlemez. Dinin dünya işjemiyle karıştırılması onun halka karşı kullanılması olanaklarını arttırır. Her ülke için meşru devlet düzeni anayasalı bir devlet düzenidir. Zülum ve Istfbdat karşısında tek çıkar yoi sorumlulugu ve eylemleri kontrol edebllen bir yönetimin kurulmasıdır.» O yıllarda Şinasi de gazetesl Tasviri Efkâr'da 'ulus', 'özgürlük', 'kamuoyu' gib) kavramlan ilk kez ortaya atıyor. halkın, ülke sorunlan konusunda soz söyleme, çözüm getirme, düşünme, araştırma hakkının varlığından söz ediyordu: «Halk ancak gazete aracılıgıyle ltendisini llgllendiren konularda düşüncelerinl belirtebilir. Bunun için de gazete her kültürlü ulus için gereküdir.» Şinasi'ye göre «Devlet. ulusun temsilcisi olarak işleri yönetir, ulusun rautluluğu İçin çahşır. Ulus da söz ve yazı yardımıyle kendi esenliği konusunda görüşlerini açıklama hakkına sablptir.» Tevfık Çavdar'ın «özgürlük Kavgagmda Yaşayan Gcçmlş: 1860 1918 adlı kitabından aldım bu parçaları... Çavdaf, Türk halkının, Türk aydınmm demokrasi, özgürlük savaşıımnm aşamalaruu, başlangıcını kalın çızgüerle veriyor. Halk içlo, toplum için savaş verenlerin 'yalnızhk' içinde çırpındığını belırtiyor: •Şinaaİ'nitı tüm savaşımlarında Içine kapanık bir yalnızlığı sürdürdügünü görmekteyiz. Alıngan, sürekli olarak kuşkucu bir yapısı vardı. Sonraları Türk aydınlannda da görülen bir tabana ya da kitleye dayanmama bunalımını bütün yönleriyle blnast'de bulmaktayız. Bir savaşımda yalnız kalmanın yılgınlığı bir çoklarının kullandığ» bir deyimle yorgunluğu, Şinasi'yi bir karabasan gibi sarmıştı.» Zaman zaman eski günlere, geçmişin gerçeklerine, o yılllarda yapılmış düşünce savaşımlaruu anmakta, hepsıni bir bir anımsamakta yarar var. Dönup dolaşıp aynı yollardan geçmek zorunda kalıyoruz. Yenıden bir Anayasa yapmakla karşı karşıya bulunan bir toplumda yaijamaktayız Ytrmi iki yıl once benimsenen. ama bir takım maksatlı politikacılarca geri ıtilen Anayasa'mızı 'lüks' bularak yeni bir Anayasa hazırlama çabası içindeylz. Hem, bu kez, yirmt iki yıl önce edlndiğimız haklan, özgurlükleri lyice kısan maddelerle dolu bir Anayasa'nın hazırlanmasını isteyenler, özleyenler önemli bir sayı tutuyor. Yenı Osmanİılann 'Her gelişmenin ve ilerlemenln temelinde dzgürlük yatar" ilkeslnt, gerçeğinı 1982 yılında, yani 1867'den tam yüz on beş yıl sonra tersine çevırmek. tersme uygulamak düslerini kuranlar duruma egemen olmuş gibi görünüyorlar. Geçen gün Sayın Devlet Başkanı Ankara'da gazete sahıplerini, gazetelerin başında bulunan kişileri topladı, bir yemek verdi. Orada neler konuşuldu, bılmiyoruz. Herhalde bu toplantı belli bir amaca yonelıkti. Yeni Anayasa taslağının ortaya çıkanlmasının, çok partili döneme geçilmesınin beklendlği bir dönemde. basmımızın sorumlularını bir araya getırerek bir takım yurt ve ulus sorunlannı görüşmek önemli bir olaydır. Beni acı acı düşündüren bu toplantıya katüanlarin kimler olduğu, Burada ad vermek istemem. ama basın temsilcisi olarak Devlet Başkam'mn sofrasına oturan. görüş ve düşünüşlerini açıklayan kimseler arasında başyazanmız dışında gerçek anlamıy(Arkası 11. Sayfada) AT GÖZLÜĞÜ... GÜNEŞ Güneri Cıvaoğlu, 16 Temmuz gunlü aüneş'tetcl yazısında «Bu «ütuuaa hep aynı kaygıyı sergllemifizdir... Ozal' ın patronlugundaki Türkiye ekoııomisi, tek kürekli bir sandal, tek ıckerlekli bisiklet gibiydı..» diyor ve ekliyor: «Ekonomiytj böyle bir at göziütfüle bakılamazılı.» Başkentten gelen bılgilerın, «ekonominin ye.n) patroııu Adnan Baser Kafaoğlu'nun, scrçekçi yaklasunları oldugu yoiunda» olduğunu da belirten Cıvaoğlu, 24 Ocak kararlannın blrınci aşamasının yerine getirlldigini arıcak bunlarm yeterli olmadı|ını da bellrtıyor ve yazısmı şöyle surdüruyor: «Işstzlik yenllmeli. yatırımlar canlanmalı, üreten, satan, kazanan dlpdlrl bir ekonomik doku oluşmalıydı. Ama, Türkiye ekonomisj 31 aydır ilk ajamada kireçlenmişti. tlk a#amaya demlr atmıstı. Bir türlü ikinciye geçümiyorda Uörebildigtmız kadarıyia Kafaoğlu bu atıunu amaçlanıakta. Bu, gerçekçi bir tesblttir, ihtıyaçlarımıza, arayışlarunıza tevap verecek tutarlı vsklaşımdır Ancak amaca ulaşmak için araylar da önemlidir. Pazartesl gününfl, nsngi araçlann seçildiğüıl de gbrmek amaca ulaşma yolunda ne denll sağlam baaacağıınızı ^örmek İçin bekliyoruz. Oilegimiz basandır. Kan âeğişlminln, nöbet değlşimlnin yurda yararü oLmasıdırj» Kurtderelinin nezaret ve haüemligi al tında gençler blrllği yararına. Başa gallp gelen pehlivan 120 lira Başa maglup olan » 30 ı Başaltı galip gelen > 60 ı 2(1 t Başaltı maglup olan » Büyük orta galip gelen » 4a 15 < Büyük orta mağlup olan » 30 > Küçük orta gallp gelen » Küçük orta mağlup olan » 10 ı Arzu buyuran pehlivan ların gelmcleri rıca olunur. BAŞSAĞLKİI Görele'nin tanınmış ailesinden olup yaşarnı süresince çok sevdlgi iyilik ve yardım olanaklarını ıhtimamla sürdürerek çevresinln takdir ve teveccuhlerini kazanan ve sevilen Belediye Başk^nlanmızdan kıymetlı ağabevim YEGANE İNSAN.. HÜRKİYET Oktay Ekşı, 15 Temmuz gunlü Hürrıyet'teki yazısında «Turgut Ozal'a yazık oldu...» diyor ve «Turgut Özal, ^kjjn ne derse desln «enflasyon hızıru düşüreceğiz» diyerek ortaya çıkan sorunuular içinde, sözünü bir ölçüde gerçekleştirebllen yegane insandır.» dıye ekliyor... «Bunu, askeri bir jönetün devrlnde yapmısttf... Doğrudur... Muhatefetsiz ve hatta sendlkasiî! bir ortamın özal'a sağladığı nareket serbestisi alınan »onucta önemli btrer etkendir .. Bu da dojruciur. «Ama aluıan sonuç da doğrudur.» diyen Ekşi, yazısun daha sonra şöyle •onluyor: O nedenle özal'm ve Erdemln gitmetlnl zorunkı kıUn ötekl (ahMrlen Dr. Nabi KandazoğSu'nun anı vefatıdan duyduğum derin teessür içindeyitn. Merliuma Tann'dan nihai rahmetler nıyazı ile kederli aılesi mensuplarına ve tum yakınlanna sonsuz sabır ve başBağlıgı dileklerimi iceren en derin taziyetlerimi iletirim. KAPTAN ŞEVKET DEMİR {Cumhunyet 5156) • HERKESİ KURTARDI.. MİLLtYET Teoman Erel, 16 Temmuz günlü Millıyet'tekl yazısında «Ekonoml türauyle ttlas etmeden, ekonomik polltt. DUYURU Odamııın »vhk yayın on;jııı MllHLNDIb VE MVKINA IKrçısinl »dre« dl'Ul^lklıyt tietltmyle aldlluyjıı ü\(t(.'nııu/lıı yrııı j»|r>tı ııııl ı1^» ıtl' kn ^e odj >ıcıl tiunıuul>ıı• <K (^nitkır MLIHEM>IS Vf MAUM V OtııiM Suım'r S.ık.ık )l)'2 Kı/ıl.ıv v\KV«* dış basın... LE MONDE İRAN'DA İSLAM BONAPARTİZMS'NE DOĞRU MU? 23 aydır süren Iranlrak savaşı gaç tiğimız gunlerde yeni bir boyut kazandı. Iran bırlılüerı Saddaro Hüseyln rejunini devlrmek amacıyla sınırj geçerei, Irak topraklannda ilerlemeye başladılar. Savasm yeni bir seyir lzlemeye baslaması haliyle, gözlerin bu iki komsu üüceye çevrilmesine yolaçtı. Fransız Le Monde Gazetesl'nm konu haklunâa yayınladıgı başyazıda özet la şu görlişlere yer verUdı. «tran, Irak harekatını «IraK halta01 Baas ••ejimlnden kurtartnak» amacıyla yaptığını açıklamıştır. Ancak Irak halk] hükümetlerine karşı hangi duygulan beslerse beslesln, halkın çoğunluğu yabancı bir ordunun gellp kendUerlnl «kurtarmasuu» takdir edecek değildir. Irak saldınsından sonra tran halkının bütünleşmesine benzer biçlmde, tran'ın bu harekatı Irak'da milUyetçl doygulan ayaga kaldırabilecek, Saddam Hüsevin rejimlni fniçlendirebilecektir. Her stlahlı safer, ardından tetîh harekâtuıa girişmeyi getirmiştir. Eğer Iran orduıu bu konuda istisna değilse Islam Bonapartizmi, Humeynict devrimln yerüri hızla alabUecektıri FRANKFURTER ALLGEMEtNE THE TtMES «üımnt bılıfinnehMint ncu eılt*ri£ TMMO» MAR IN * MIJHHMHSLfBI ODVSI M | « M / VOM I l\l KOKI'IU DOĞAL GAZ ÇEKİŞMESi Federal Almanya'da yayınlanan, «Frankfurter AUgemelne» Razetesınlrı eltonomı elunde yayınlanan bir yorumda, Başkan Eeagan'ın Sovyetler'e karşı uyguladığı ambargoyu gemşletmesıyle Batı Avrupa Sovyet dofal gaz bo> ru hattımn ıki süper güç arasında bir güç denemesi haüne geldigl belirtillyor. Yorum şöyle devam ediyor: «Moskova'nın şimaı başlattığı propaganda saldınsı. Sovyetler'in ekonomik açıdan nassas bir yara aldığını gösteriyor. Ayrıca Reagan'ın Sovyeller Birliği'nin dünyadak) itibarını zcctelediği de anlaşılıyot. Klmi yurttay, bn çekişmeden Federal Ahnanya'aın zarar göı%bileceğinden kaygılanıyor. Ancak, katamızın kanşmasma izin vermeyellnı. KRALİÇENIN YATAK ODASI Londra'da yayınlanan «The Times» başyazısında lngiltere'mn bir ha£tadır en onemlı Ronularından bırı olan, kraüçerun yatak odasına bir yabancının gırmesl olayını ele alıyor. Kraliçenm uyandıgında yatağında oturan bir yabajjoıyla karşılaştığını yazan Daily Exp^•ess'in haberi olmasaydı, olayın Kamuoyuna açıklanacağının kuştulu gorundüğunu belirten yorum özetle şöyle: «Olayın olmuş olması bile yeterince kötü bir durum.... Krallçenln olayı gtzlenıek ıstemls olmasi bÛyük UUInıal. VaLak odasına sadece bir yabancının girnıekle kalmayıp, bunun duyulmaaı kraliçe için daha da sevlmslz gelml? ounalı.» Bu oiayın baskalannda takllt etme isteğini doğurmasından daba onemll bir konu. Saray'da daha sıkı güvenük önlemierinin alınnıası... Kraliçe uluaal güvenliğimizin ve bükümranJığımızın simgesidir. Eğer kraiiçenin bile evine böyle bir tecavüz sözkonusu olablUyorsa, bütün ülkenin huzurunun sağlanması naeıl mürakün olacak?.... Bir yabancının kraiiçenin yatak odasına glrmesl gibi olaylar anında ve aynnttlanyla açıklanmalı ve böylelikle baUon kaygısı haline gelmelldirj» ANAYASA komisyöncu?idzirlana(f taslak • degerlendirme Düzen/eyenr Prof. YaşarGüffaiKt • Azdavay Nüfus Memut luğundan aldığım nüfus cüudanımı yitırdim. Hükümsüzdür. Halil CEBECt 1 KİTAPCItARDA* Oogal gaı boru nattı anlasman Amerikaulann muhalefetlne rafmen imtalandı. âvnpaular siyasal açıdan bu işe uzun vadell bakmadılar. Kagın Amerifcalılar Avrupalı mütteflklerine öfke yağdırdılar. Bu da akülıca değildi. Bu yüzden en Onemllsl serlnkanlüıfı elde tutmak. Ekonomik rararlardan çok daha kotttsü, Batı İttlfakı'mn aynlıkJarla onanlamayacak bir zarar görmesi olaniUr., . , hirliksan HÜRÛ MAKtNALARI TAMİIİ MKRKJEZt • Her marka yazı hes>ap teksır kasa ve elekronik hesap makinaları tamir ve bakımı. • Abone kabul edilir, 0 Kullanılmış makına alınır. Yüksekkaldırım Cad. Olıva Han No: 30 Kat 3 No: 15 KARAKÖY 43 72 59
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear