23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN 1982 **** Cumhuriyet 11 Falkland yenilgisi Arjantinlileri (Baştarafı 1. Sayfada) «Genç erkekler öldü, liderler onları sattı» şarkısmı söylediler. a.a.'ya göre bazı gostericiler cunta liderlerine «o... çocukları» ve «askeri diktatörlük sona ersin» diye bağırdı. Yaşlan 35'ln altında bulunan kadın,lıerkekli kızgm topluluk akşama doğru alanda toplanmaya başladı ve polisin mu kavemeti lle karşılaştılar. Daha sonra î çişlerl Bakanlığından çıkan Bakan Menendez, polisten kalabalığın toplanmasına izln vermeslnl istedi. Ancak daha sonra kalabalığın, polisin ve bazı gazetecilerin üzerine taş ve demlr parçaları lle saldırmalan üzerine polls de gösterlcilerin üzerine göz yaşartıcı bombalar attı. Bu arada bazı polisler de gazeteclleri dövdüler. General Galtieri, Arjantin radyo ve televizyonundan yaptığı konuşmada Ingiliz Kuvvetlerine karşı Güney Atlantik adaları için verilen 74 günlük savaşta Arjantin'ln yenilgiye uğramasmdan Blrleşik Amerika'yı sorumlu tuttu. General Galtieri, Arjantin askerlerlnln anlden Arjantln'ln düsmanı olan Birleşik Amerika'mn askeri teknolojlsl 1le desteklenen bir güce karşı silahlardan çok cesaretle savaştıklarını ileri sürdü. Arjantin'de öncekl gün sokak lambalarını kıran ve araçları ateşe veren hükümet aleyhtarlarınm gösterilerine de değinen Galtieri, «bozgunculuğun vatana ihanet» olduğuna dair uyarıda bulundu. Arjantin'ln sonuçta demokrasiye döneceğini de kaydeden Galtieri, ülkede bir değişme olduğunu bellrterek dış ve iç politikada gerekli olan değişiklikleri yapacaklannı sözlprine ekledi. «ARJANTİN'Lİ TUTSAKLAR ÖLEBİLİR» Öte yandan Falkland adalanndaki Ingiliz birliklerinln Komutanı John Wood ward, Arjantin'in düşmanca tutumuna kesin olarak son vermemesl durumunda adalardaki tutsak Arjantinlilerden yüzlercesinin kötü beslenme, soğuk ve hastalık yüzünden ölebileceğini söyledi. İNGİLİZ BİRLİKLERt HÂL ALAEMDA Falkland savaşı, Arjantin'in beyaz bayrak çekmesinden sonra bitmiş gibi gö züküyorsa da Arjantin'den, savaşm resmen bittiğine ilişkin bir açıklama bekleyen îngiliz birliklerinin Falkland adalannm çevresinde hâlâ alarm halinde bulundukları bildirildi. Ingiltere Savunma Bakanı John Nott, önceki gece yaptığı blr televizyon konuşmasında teslim olan 15.000 Arjantin askerinin savaşın bittiğinl ima etmelerine karşın Arjantin'uen Dir yanıt alıncaya ka dar savaşın bittiğinden emin olamayacağını söyledi. Londra hükümettae yakın kaynaklar Falkland adalannda önceye göre daha ba ğımsız bir hükümetin kurulabileceğini ümit ettiklerini belirtirken, Bayan Thatcher Avam Kamarasında yaptığı konuşmada gerekirse Ingiltere'nin adaları koruyacağını söyledi, ancak adaların yönetiml ve güvenliği ile ilgili olarak diğer ülkelerle işbirliği yapma olasılığıru da vurguladı. Thatcher, adalarda Amerika'mn da dahil olacağı bir Barış Gücü'nün kurulmasını isterken, Amerikan yetklllleri, özel likle ABD Dışişlerl Bakanı Alexander Haig Arjantin ile diğer Güney Amerika ülkelerinin isteğl olmazsa bu adalara asker gön dermeyeceklerini söylüyorlar. 2 MİLYAR DOLAR Falkland adaları savaşınm Ingiltereye yaklaşık 2.16 milyar dolara mal olduğu, ancak bu miktann ülke ekonomisine çok az etkl edeceği ekonomistlerce bildirildi. Faiz yarışında (Baştarafı 1, Sayfada) varmakta ne denlı başarılı olacagını anlamak için belkj henuz erken. Bir bankarun genel müdür muavini bu konuda pek iyim ser değil. Kredi bulamayan ya da pahalı kredı kullanmaktansa uretımi smırlamayı tercih edecek olan firma lann bu davranışlan sonu cunda daralacak olan mal arzının enflasyonu aşağjya değil yukarıya doğru çeke bileceğmi belirtiyor. Bu kararlann ikinci ama ca, yani bankalar arasında ki faiz yarışını durdurma amacına erişmekte en azından şimdilik son derecede başa rısız olduğu ise meydanda. Kararlardan bu yana yaşanan gelişmeler. daha önce centilmenlik anlaşmalannı hiçe sayarak brüt %50'nm üstünde faiz veren banka lann yanısıra bu son karar lara dek anlaşmaya uygun davranan bankalann ve bu arada en büyük kamu bankasının da %50 sınınnı aşmaya başladıklannı gösteri yor Fa:zi özellikle büyük jnevduat «aHpleri karşıs'nda açık pazarlık konusu ya pau \e brüt %50 sınınnı çok tan aşrnş bulunan bazı ban kalann ise bu kez net %60'a varan astronomik faizlerle para toplamaya başladıkJa rı çö'ülüyor. Konuyu geleceğe yönelik olarak değerlendiren çeşitli bankalann üst düzey yetki lileri alınan kararlann tam olarak uygulanması halinde faizlerin aşagı değil yukan doğru gitmesinin daha muhtemel olduğunu da belırtiyorlar. Olaya daha önceki bölümlerde özetlemeye çalıştığımız çerçeve içinde ba kıldığmda da bu sonuca var mak kaçınılmaz oluyor ve önce kredl kullanan firma lan daha sonra da bankala n sıkıştıran temel nedenle re ve sorunlara eğilip bunlara çözüm aramadan bankalara getirilecek bir takım japtmmlarla ve serbest pi yasa esprisi içinde faizleri sınırlamamn hiç de kolay ol madığı ortaya çıkıyor. Bu yargıya varmak için alınan önlemlerin muhtemel bonuçlanna şöyle bir bakmak yeterlı. Parakredi mus luklan bıraz daha sıkıhnca ne olacak?.. Iç talep büaz daha daralacak, iç pazara yo nelik iirmalann bunalımı ağırlaşacak bu firmalar daha once almış olduklan kre dileri v e bunlann yüksek faizlerini ödeyemezken bu kez daha yüksek faizlerle ye nıden borçlanmak isteyecekler ve bankalan bu yönde sı kıştırmaya başlayacaklar. Bu durumda bankalann kredi faizlerini aşağı doğru çekmeleri yönünde bir zor lama da olmayacak. Ûte yandan mevduat mun zam karşılıklannı geciktirmeden ödeme yükümlülüğü ve getirilen diğer yaptınmIar bankalan toplam olarak 100 milyar lira dolayında bir kaynak çıkışı sorunuyla kar şı karşıya getirecek. Nakit girişçıkışları zaten nazik bir dengede olan bankalar bir bölümü kasalanna taze para girmeden yapay olarak oluşan mevduatın kar şıhklarmı da yatırmaya baş layınca kuşkusuz daha çok zorlanacaklar ve bir can simidi olarak mevduat toplama çabalanru yoğunlaştıracaklar. Toplam mevduat havuzunun smınna varmakta olduğu bir noktada bankalan n mevduat toplama yanşını hızlandırmalan ne so nuç verecek?.. Mevduat fa izlerinln kırıa rekabet altında yukan doğru çfckilme si sonucunu verecek. Bu arada vadeli mevduatın ya nısıra vadesiz tasarruf mev duatı ve ticari mevduat da bu yanşm dışmda kalamayacak ve çeşîtli yöntemler le bu tür mevduata da bu günkünün üstünde faizler verilecek. Bankalann pa çal fon maliyetlerini daha da yükseltecek olan bu uygulamanuı bir süreden berl başlamış bulunduğunu ve büyüğünden kuçuğune oek çok bankanın çeşitli vontemlerle vadesiz mevduatlarda bilînen faiz sınırlannı aştıklannı duyduğumuzu da kaydetmeden geçmeyeBu senaryonun gerçekleşmesi halinde bankalann ön ceki yıllara göre zaten yukselmiş bulunan fon malıyetlerinin daha da yükselmesi ve bir banka genel müdürü nün israrla vurguladığı gibi bankalann toplam faiz gi derlerinin toplam faiz gelir lerinin altında kalması kaçınılmaz olacak. Bu açığı kambiyo karlan ve diğer körlanyla kapatabilip kâra geçebilen banka sayısı da her halde hlç de fazla olmayacak. Bankalar arasmdaki maliyet yapısı ve verimlilik fark lannm yanısıra likidite imkanlanndaki farklıhklar da işte bu noktada belirleyicl rol oynamaya başlayacak ve özellikle nakit glrişçıkışım dengelemekte zorluk çeken bankalar. çılgınca faiz artırdıktan sonra çok ciddi sorunlarla karşı karşıya gele bilecekler. Türkiyeden lim. • Yurt dışında bulunan ses sanatçısı Cem Karaca, 15 temmuza kadar Turkiye'ye dönmediği takdirde mallan Hazineca tasıiye edilecek. • «Yurda d5n» çagınsına uymayarak Türklve'ye dönmeyen ve vatandaşüktan çıkartılan Kemal Burkay ve 13 kişinln mallv rma Hadnece el bonulma işlemlerl sürüyor. • Turizm ve KUltUr Bakanı Ilhan Bvüyaoğlu, DUnya Kültür Bakanlan toplantısına katılmak üzere temmuz ayı içinde Meksika'va gidecek. • Türkiye ile Federal Almanya arasmdaki vize ve konsolog. luk g&rUşmelen AnKara'da devam edlyor. • Sinema ve ses sanatçısı tbrahim Tatlıses'in Şişli Halaskar gazi'deki yazıhanesinden televizyon kol saati künye ve altınkelebek ödülünü çalan Yakup Avcu (18) ile Yavuz Kamışçı (19) Bakırköy Emniyet Amirliği ekipleri tarafından yakalandı, Tatlısea, bunun üzerine çalınan televizyonunu Emniyet Amirliğine bağışladı. t GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Tasarıya göre, hükümet, kamu hizmetlerinin Bakanlıklar arasmdaki bölünüşüne, hizmet birimlerinin dağılunına, hiyerarşik ilişkilerine, yeniden Bakanlık kurmaya, Bakanlıklann taşra ve yurt dışında örgütlenmelerine kadar hemen hemen bütün konularda gerekli her türlü düzenlemeyi yapmaya yetkili kılınmaktadır. Bütün bu yetkiler, genel nitelikte bir yetki yasası ile yasama organından yürütme organına devredilmiş bulunmaktadır. Tasarının l'inci maddesi, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu niteliğindeki meslek kuruluşlarımn yasa gücünde kararname ile düzenlenecegini belirtmektedir. Bununla, örneğin KÎT'ler hakkında yeni düzenlemelere gldilecektir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları lle tarım satış kooperatifleri ve birlikleri «her kademedeki» yönetim ve denetim kurullarının yeniden saptanması yetkisi de hükümete tanınmaktadır. Bu tasarı, eşl Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yetkileri hükümete veren görülmemiş bir düzenleme niteliğindedir. Bürokrasinin yeniden düzenlenmesi için yıllardır toplantüar yapılır, projeler oluşturulur ama yine de sonuç alınamaz. Çünkü bu konu, bir acıdan devletin yeniden örgütlenmesi sorunudur. Acele yargılar ve çözüm yolları, bu gibi konularda çok ters sonuçlar verebilir. Örneğin, bu yetki tasarısı, 13 ay için verilmektedir. Bu 18 ay içinde KÎT'lerin yeni baştan örgütlenmeleri, Bakanlıklar arasmdaki ilişkilerin saptanması pek kolay değildir. Eğer amaç KÎT'lerin yeni baştan düzenlemesi ise, bunun için bir ayrı yasanm getirilmesi çok daha yararli olurdu. Çünkü, her KİT, kendine özgü özellikler taşır. Çözüm yolu da bu kendine özgü özellikler içindedir. Genel nitelikteki bir yetki tasarısı ile KÎT sorununu çözmek, hem zaman hem de konu açısmdan, olanaksızdır. Ticaret ve sanayl odalan, mimar, mühendis ve tabip odalan ve barolar gibi «kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları» da bu yetki tasarısı kapsamı içine alınmıştır. Tasarıya göre, «kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin her kademedeki yönetim ve denetim kurullarınm yeniden tesbiti, bunlann seçilme esasları, toplantı nisabı» yasa gücünde karamamelerle belirlenecektir. Yasa gücündeki kararnamelerin yürütülmesi Ue bazı bakanlar, özellikle Başbakan Yardımcılan llgileneceklerdir. öyle sanıyoruz ki, Maliye, Ticaret, Sanayl ve Teknoloji Bakanlıklan ile Devlet Planlama Teşkllatı ve Merkez Bankasının bu kararnameler kapsamı içinde görülecek görev ve yetkileri, doğrudan doğruya. Turgut özal tarafından devraunacaktır. Böylesine «tek adam yönetiminln» ekonomide bellrtileri şimdiden görülen çok «acı sürprîzlerle» karşılaşması kaçınılmaz değildir. îşsizliği ortadan kaldırmayı amaçlan arasma almayan bir «monetarist politika» ile bu yetkilerin beraber yürümesl, umarız ilerde büyiik sorunlara yolaçmaz. Biz, bir bakıma bu yetkilerin Turgut özal'a hemen verllmesinden yanayız. Verilsin ki, bunca iflasa karşın yeterince değerlendirilmeyen bu «24 ocak miman», yarm «bana programum uygulamak Içln olanak vermediler» gibi özürlerin ardma gizlenmesin!.. îşte meydan, buyurun... YARIN: KOLAT ÇÖZÜM VAB MI?... Ulusu (Baştarafı 1. Sayfada) vetimi lutfedip kabul ettiler, teşekkur ederim.» KTFD Başbakanı Mustafa Çağatay da Başbakan Ulusu'yu cevaplarken ziyaretin çok yararli olacagını belirterek şöyle devam etti: «Başbakan Ulusu, geliş amacımızı belirtmiş bulunmaktadır. Bu amaca yönelik temaslara başlamış bulunuyoruz, KTFD alarak iki grup halinde sayın Başbakan'ın davetini gerçekleştirme olanağını bulduk. llk grupta gördüğünüz gibi Yürütme Kurulunu temsilen ve meclisten üç arkadaşımla bizler bulunuyoruz.» Çağatay ikinci KTFD heye tinin 29 Haziran günü Türkiye'ye geleceğini bildirerek şunlan söyledi: •Temaslanmızda Türkiye'nin ekonomik ve sosyal durumunu daha yakmdan inceleme fırsatını bulacağız. Türkiye ile KTFD arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğindea eminiz.» İstanbul'da yeni bir ((Baştarafı 1. Sayfade) «TKF'nın ner sıkıyönetim bölgeslnüe ayrı soruşiurmaya tabi tutulması tarzınıiaki usuU uygulama muvabecesinde Ulegal Tüje • İKF / İşçinin Sesı, TK"* / Devrimci Kanat şeklinde üç Unltenin 'stanbul bölgesi taaliyetleri olarak suurlan tlırılmış ve ele alınmış, iş bu TKP davası ıie l'ürkıye'deki Marksist • Lenınist akımiarın teşkilatlanarak bünyesinde kıristaıize ulduğu IKf'nin başlan gıcından bugüne kadarki oluşum ve gelişım seyri, zaman , lçindekı iç böliinme ve anlaşmaziıkları, örgütün yakın ve uzak amaçları, çeşitü Marksist teşekkuilerie cepbesel üişkileri, örgütsel teşkilatlantna, (alış «na ve faaliyet yöntemlerl ortaya konulmaktadır.» Askeri Savcı Takkecı'nin yap tığı açıklamada daha sonra . TKP'nın tarınsel geiışunı anlatıldı. Takicecı, açıkiamasını şoy le sürdürdü: «iürkiye'de Ule, gal ve kriklü Marksist • Leuin, 1 1 ist örgüt olması /e silahu mü ! cadeleye girmeyeceği telkininl yayması, TKP'nin genişçe bir yandaş kitlesi olusturabiimesine imkan ve zemin bazırlamışı tır. Nitekiın, IKP'ye yönelen j son operasyon öncesinde, Par; U*nin yurt dışında toplam 156 ' dernek, muhteliı yayınlar ve radyoya sahip olduğu, yurt içinde de çeşitli Ulerde bulunan Ulegal parti örgütlenmesı yanında yonetimlerını değişik ölçüierde etkileyebUdıği n dernek, UİSK başta olmak üzere muhtelif sendika] örgütler, kooperatit ve bazı legal görünüşlü siyasi partilere nütuz ettiği ve kontrole aldığı müşabede edilmiştir» dedı. Açıklamanın son bölümünde TKP tüzuğunden alıntılar ya' pan Askeri Savo Suleyman Takkecı TKP'yı «uluslararası komünist hareketin kopmaz bir parçası» olarak nıteledı. TKP' nın amacının «komünizm lle idare olunan ve Sovyetler'e bagımlı, bir fürk devleti oluş. turmak» şeklınde dile getirilebüeceğınl belırten savcı açıklattasının sonunda şöyle dedi: «Işte TKP, bu oedeflne ulaşıncaya kadar elindeki her tiirlü imkanı Sovyet Sosyaüst Cumhuriyetler Birllğl istikame tinde kullanmaya çalışacaktır.» Haklannda 5 15 yıi arasında hapisle cezaiandırıiması tstemlyle dava açüan sanıklar arasmda, Barış Dernegı davasında yargılanacait olan Sınema Sanatçısı 8emra Ozdamar ile Konuk Yayınları sahibi Gün doğan Görsev de bulunuyor. 85 ÎDAJVIL1 DEVSOL DAVASI AÇ1LD1 Istanbul Sıtayonetım Komutanlığı Askeri Savcısı Kıdemli Hakım Albay Suleyman Takkeci, ayrıca 386'sının cezalandınlması ıstenen 559 sanıklı Devrimci Sol III davasının da 2 Nolu Asken Mankemede görüleceğini açıkladı. Asken Savcı açıklamasında 21 mayıs 1982 tarihli iddıaname ile açılan davada sanıklardan 85'lnm ölüm cezası, 199 sanığın TCK'nın 146/3. maddesı uyarınca, 20 sanığın da çeşıtli hapıs cezası ile cezalandırümaJan istemıyle yargılanacaklannı bıldirdi. Askeri Savcrnın yaptığı açıklamada, sanıklann 39 dldürme, 24 öldürmeye tesebbüs, 68 gasp, 55 bombalama, kurşunlama ve 64 diğer eylemlennden yargılanacağını bildirdi. Savcı 173 samk hakkmda kovuşturmaya yer olraadığı karannın verildiğıni söyledi. TDKP DAVASI Bu arada Savcı Takked, yasadışı Türkiye Devrimci Komünıst Partisı (TDKP) örgütüne Uye olduklan ve eylemlerde bulundukJan sasıyla 215 sanık haklannda dava açma nazırlığında bulunulduğunu da söyledi. Savcı dava iddianamesınin basılnıakta olduğunu bildirdi. AYD1N ÜGD VE ÜYü DAVASI tZMİR Aralarmda yasadıÎB Aydıri ÜGD ve ÜYD'nin başkanlannın da Ouiunduğu sanıklann yargılanmalanna 2 numa ralı Askeri Mahkemesinde 24 haziranda başlanacak. 30 sanıktan 13'U İçin ldam lsteminde bulunuldu TİKB DAVASINDA 1 İDAM tSTENDİ • Sıkıyönetim Komutanlığı 1 nolu Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan yasa dışı Tiir kiye İhtilalci Komünistler BirUği (TIKB) örgüt davasmda esas hakkuıdakı görüşünü bildi ren Askeri Savcı yedi sanığın ölüm cezası ile cezalandırılına lannı istedi. Asken Savcüık goruşunde idamla cezaiandırıiması istenen sanıklar şunlar: Fatlb öktülmüş, Buket öktülnıüş, Remzi Küçükertan, Gü ler Küçükemre, Adll Özbek, Rı za Doğan ve Bektaç Karakaya. Bu davada yargılanan 19 sanı ğın 215 yıl arasında hapisle ce zalandınlması, 12 sanığın da be raati yönünde karar verümesi savcılık göruşunde yer aldu larından bıri müvekkıli ile 6 aya yakın süredir gorüşemedığini belirterek «bunun değişik ne denlerle olduğu süyJenmektedir. Kez» sanıkların vekiUeri Ue görüşmek istememesi. cezaevi ida resince bunun engellendlğl çek lindedir. Her ne şekilde olursa olsun mahkemenin savunmaya ilişkin olan bu bususu da temi nant altına alması zorunludur» Savunma avukatı şunları ek ledı: «Diğer yandan müvekkilim kentlisine yapılan muameleden dolayı açlık grevine geçmiştir, cezaevi yöneticileri hakkıuda suç duyurusunda bulunulması nı isterim.» Samklardan Fatih öktülmüş ve Remzi Küçükertan söz alarak cezaevinde gördukleri baskıdan öturü Haydarpaşa Askeri Has tanesinden rapor aldıklarını ve bu raporların mahkemeye geti rılip dosyaya konmasım ve ce zaevi yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını is tediler. Öktülmüş ayrıca ceza evinde elinden alınan iddiana me ile dosyadaki kendisi ile il gili bölümlerin fotokopilerinin geri verilmesini istediğini bildirdi. Mahkeme daha sonra Öktül müş ve Küçükertan'a ilişkin ra porların getirılmesini ve gere ğinln ifası için komutanlığa mu zekkere yazılmasına karar ver di, kararda cezaevi idaresince her ne maksatla olursa olsun geri alınan evraklann savunma hazırlayacak sanıklara geri verilmesi gerektiğı belırtildı ve bu konuda cezaevi mudurlüğü ne yazı yazılması kararlastırıl dı mahkeme aynca cezaevi îda resinin avukatların müvekkilleri ile görüşmelerini sağlama sını, sanıkların avukatlan ile görüşmek istemedıkleri takdır de durumun mahkemeye tuta nakla bildırümesini de istedi, duruşma 17 temmuza ertelendi. ANKARA'DA AÇILAN DAVALAR ANKARA Sıkıyönetim Askeri Savcılığı, Hacettepe Ünıversıtesı Kimya Fakültesi öğre tım üyesi Dr. Ramazan Gök'ün 12 yıla kadar hapsmi istedi. 3 Numaralı Asken Mahkemede a çılan davada Gok yasadışı «Kur tuluş» örgütüne üye olmakla suçlanıyor. • Kırıkkale Imam Hatip Lisesi öğretmeni Mikail Korkmaz hakkmda şeriat düzeni istediğı gerekçesiyle dava açıldı. Savcı sanığın 5 yıl hapis istedi. • MGK'nın karar ve bildirı lerine aykırı olarak işçi çıkardı ğı gerekçesiyle bakkında dava a çılan «Şehrazat» gazinosu işve ren vekili «Nahlt Soydan 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasasının 16. maddesi gereğmce 3 ay hapis cezası istemiyle yargılanacak. • Mamak özel askeri ceza ve tutukevinde açlık grevi sırasın da cezaevi yöneticilerine karşı koymaktan yargılanan 91 bayan sanığın duruşmasma dün devam edildi. 2 numaralı mahke mede daha önce sorgulan yapı lamayan sanıklar dinlendi, Mu hibe özçelik sorgusunda, görev lilere karşı koymadığuu öne sürdü. Mağdur erlerden Adil Onur ile Osman Çepik, Askeri Savcılıktaki ifadelerinin doğru olduğunu söylediler. ADANA TKP DAVASINDA 13 TAHLİYE ADANA Adana TKP davasında yargılanan 86 sanıktan bugüne kadar tutuklu kalan 13 kişi de dün tahlıye edildi. Kısa süren duruşmada tahliye istemlerini göruşen mahkeme heyeti, Haşmet Keslmci, Kazım Sorlu, Hüseyin Avni Bllgin, Elife Kızılçay, Nuri Ucar, Refet Sevgi, Ahmet Serdar Çetinka la, AI1 Uğuz Çapanoğlu, Muhit tinn Kiriş, Mustafa MersinUoğ lu, Sevgi Güzel, Önder Koçkal, Hamdullah Gnzel'in tahliyesme karar verdi. '•' stj fıv> ,f*srU poat ffl Belgemiz! vfetantmt SADI IRMAK (Baştarafı 14. Sayfada) şı çok önemli ve şerefli bir görev üstlendiği, tek amacının mllli şuur, sorumluluk biünci ve dayanışma içinde görevini başarıyla tamamlamak olduğu kayde dildi. Danışma Meclisinin yasama görevinin yerine ge tlrilmesinde, kaynağını Atatürk ilkelerinden alan httr düşunce ortanynda, her türlü fikrln açıkca tartışılması gereğinin demokratik sistemin tabii bir sonucu ve vazgeçilmez bir ge reği sayıldığı belirtllen açıklamada daha sonra şöy le denildl: «Milli dayanışmayı ön plana alan demokratik ve laik bir hukuk devletinin kuruluşu hür fikirlerle ve bu fikirlere karşüıkh saygı Ue gerçekleşecektir. Şüphe yok ki, yeni anayasanın ge çirdiğimiz deneylerin ışığın da tüm düşünce ve fikirlerin en özgürce tartışılması sonucunda bir sentez olarak ortaya çıkacaktır. Başkanlık Uivanımız bu özgür tartışma ortamının şartlarını hazırlamaya kararlıdır. Ancak Danışma Meclisi Başkanlık Divanı bu fikir tartışmaları dışındakl siyasai gruplaşmalar veya gruplaşma söylentilerine neden olabilecek her türlü davranışı hiç bir şekilde tas vip etmediğini ve etmeyeceğini belirtmeyi milli bir görev saymaktadır.» Bazı üyelerin Anayasa görüşmelerinin iki aylık sü rede tamamlanması konusunda endişeleri olduğu şeklindeki soruyu ise Başkanvekili Fenni tslimyeli ya nıtladı. tslimyeli 1961 Ana yasasının, Genel Kurulda 28 birleşimde görüşüldüğü nü iki ay içinde daha fazla blrleşim yapılmasının imkan dahilinde bulunduğunu belirterek, referandu mun kasımda yapılacağı inancmda olduklarını söyledi. Döviz getirmede Türkiye'de birinciyiz. Türk Hava Yolları 1981 yılında 244.6 milyon dolar döviz kazandırdı. 1982 yıh hedefimiz 300 milyon dolar'dır. ^ DM de Milli (Baştarafı 14. Sayfada) maktadır.» Danışma Meclisinde gündem dışı ikinci konuşmayı yapan Rahmi Karahasanoğlu yurt dışından dönüş yapacak işçiler için gereken hazırlıklarm yapıl madığmı belirterek, işçiler için 20 yıl önce anonim şirketler ku rulması önerisinin dikkate alın mayarak konunun kendi haline bırakıldığını söyledi. Kurulacak anoim şirketlerin dış Ulke lerdeki işçilerimize açık olması m, kurulacak fabrikalara lşçile rin hissedar yapılmalarını ve buralarda çalısma önceliği ta niTflnflmm da isteyen Karahasanoğlu şöyle dedi: «20 yıl önceH öneriler bugün de geçerUliğbü aynen muhafa za etmektedir. Sayın Başbakan Bttlend Uluus'dan isteğimiz şu dun Başkaru bulunduğu tşçl Sorunlan YUksek Koordinasyon Kurulunu hemen toplaya rafc bu konulan karara bağlamasıdırj» Türk Hava Yolları gişelerinden bilet ahrken ŞMmîÇek'inizi kullanabilirsiniz. Otobüs (Baştarafı 1. Sayfada) pıştı. Kazada, otobus yolcularından Hatice Erdem, Meh met Ali Erdem, Şükriye Özen, Gülten Özen, Hayri Baykal ve Zeynep Baykal öldüler. Kazada, Tuncay Baykaloğlu. Recep Bilcan, Kadir Demirkol, Nuri Aslıhan, Vusuf Uysal ile kımükleri behrlenemeyen iki kişi yaralandı. ve Balıkesir Devlet Hastanesi'nde tedavi altına TORK HAVAYOLLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear