Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 8 13 HAZÎRAN 1982 8 £ M Y kaca alınmış, Saar bölgesinin lerini tamamlamak fırsatı bile savunulmasıydı. Rusya'nın mag vermeden Hitler, vurdum duynezyum madenleri söz konusu mazlıkla sırtını dönüverdi. Bu olduğunda bir kez yaptığı gibi arada, Keitel emirnameyi yazHitler, yine destek ararcasına mıştı; Hitler, konuyu şu sözler bana dönerek: «Saar bölgesinin sle kapattığında: «Bundan böykaybı sizce ne anlam taşunak le halkla uğraşmaya vaktfanlz tadır, açıklayınız» dedi. kalmamıştır» kimse ağzını aBoş bulunup ağzımdan kaçır çamadı. dım: «Saar bölgesinin kaybt Bormann'ın irtibat subayı çöküşümüzü çabuklaştıracak Zanderie odadan çıktım. Zantır» dedim. Hepinıiz afallıya der, umudsuzluk içinde şöyle rak birbirimize baktık. Ben söyleniyordu: «Ama, bu olanakde Hitler kadar şaşırmıştım. sız! Bu tam anlamıyla bir felâSıkıntıl: bir sessizlikten sonra ket demektir. Hiç bir hazırlık Hitler konuyu değiştirdi. yapılmamış.» Aynı gün Batı bölgesi Baş îçimden gelen bir dürtUyle Komutanı Feld Mareşal Kessel bu gece Könisberg'e gitmekten ring, verdiği raporda, yaklaşan vazgeçtiğimi, elimden gelebllen Amerikan kuvvetlerine karşı sa yardımı yapmak için otomobi vaşımda yerli halkın olumsuz limle Batı'ya gideceğimi söylebir rol oynadığını belirtiyordu. dim. Gittikçe direncini artıran halk, bizim askerlerimizin köye gırmesine izin vermiyormuş. Su.# Hitler'e veda # Yaş günümde baylara delegeler giderek bölge etmeyi nin savunma amacıyla haraimzalı beye dönmesine neden olmamadüşündüm ları için yalvanyorlarmış. Bir fotoğrafını çok olayda askerler bu umudveriyor ine de içim rahat de suzca yalvarmalara boyun eğğildi. Muhtıramı aldık miş. Bir an bile kendi vicdanıyla tan sonra bana hemen oplantı bitmiş ve saerişemiyeceği bir uzak hesaplaşmaya girmeden Hitat geceyansını geçtılıkta bulunmak için tedbirli ler, dönüp Keitel'e başkomuğinden ben artık kırk davranmalıydun. O geceden te tanlara ve Gauleiterlere bir eyaşına basmıştım. Bir zi yok, Sovyet ordulannın teh mirname göndermesini söyle an için Hitler'i görmek istodidi altmda bulunan Könis di. Tehdit altında bulunan böl dim. Emir erini çağırdı: «İmberg'e uçakla gitmeyl planla gelerin ahalisi yurtlarından zor zaladığım fotoğrafı getir» dedi dım. Orada, yardımcılanmla la atılacakmış. Keitel, hemen Kırkıncı yaşıma değin candan boyun kırıp emirnameyi yaz dileklerde bulunarak Führer'toplantım vardı ve yine boşuna yıkımları önlemeye çalısa mak için köşedeki bir masaıun lik amblemini taşıyan kırmızı caktım. Bu arada, Hitler'e ve başma geçti. deri mahtazayı bana uzattı. da etmeyi düşündüm. Toplantıdaki generallerden bi Her zaman gümüş çerçeveli fo.... 18 mart akşamı toplanta ri Hitler'e, yüzbinlerce insanı toğrafını hediye ettıği kutularya kaderimi belirleyecek belge yurtlarından boşaltmanın ola dan biriydi bu. Teşekkürlerimi lerle gittim. Son zamanlarda naksızhğını anlatarak onu kan bildirip muhtırana uzatmak itoplantılar, benim yedi yıl ön dırmaya çahştı. Artık, tren bi çm kutuyu masanm ustüne bıce planını hazırladığım Hitler' le sağlanamazdı, nakliyat çok raktım. Hitler, dedi ki: «Elimin gözahcı bürosunda yapılmı tan durmuştu. Hitler, yumuşa. le bir kaç kelime yazmak bile bana son zamanlarda çok zor yordu. Hitler, çalışma odasını mıyor: «O halde yürüsünler» sığmaktaki küçük bir odaya ta diye yanıtlıyor. General, yürü gellyor. Nasıl titriyor biliyorşıtmıştı. Üzüntü içinde bana: melerinin bile donatım yoklu sunuz. Çoğu zaman imzanu blle doğru dürüst tamamlıyamı«Görüyorsunuz Herr Speer, ar ğundan örgütlenemeyeceğini bıl tık toplantılanmız sizin güzel dirdi. İnsan selleri daha ıssız yornm. Sizin için fotoğrafuna yapıtımzın dekoro İçinde yapü bölgelere akıtılacaktı ama, yü yazdıklarım nerdeyse okunmarümek için de ayakkabı gerek yacak gibi.» Bu sözler üzerine mıyor» dedi. bana yazdıklannı okumak için 18 mart konferansının konu liydi. Oysa hiç kimsenin doğru su, Patton'un ordularıyla kıs dürüst ayakkabısı yoktu. S6>. kutuyu açtım. Gerçekten de uhtıramın hepsini okuması için Hitler'in gönlünü yapmak istiyerek ilk sahifede, alışılmış bir dille kömür üretimimizden soz etmiştim. Ikinci sahifedeyse, sılah fabrikalarının sonuncu sıraya düştügü görülüyordu. Ve sıvil halkın gereksınmelerının, yiyecek gibi, gaz gibi, elekt rik gıbi on plana geçtığini belirtiyor ve şöyle dıyordum: «Alman halkının kaderini kendi kaderiyle bağlı saymak gibi bir görüş ileri sürmeye kimsenin hakkı yoktur... Savaşın bu evresinde ulusun yaşantısun darbeleyecek yıkınüara kalkışttıak bizim için anlamsızdır... Vcniden inşası yıllar alacak bir nakliyat ağımn, onca köprünün savaş sonrası evrede sıkışıkbk yaratabilmek İçin yıktırılması, anavatanda sürdürülen bir savaşın amacı olamaz... Köprülerin attınlması, Alman halkının bundan böyle yaşama olanağını ortadan kaldıracaktır.» Kendimi hazırlamadan bu muhtıramı Hitler'e vermek yüreklıhğim gosteremedım. Ne yapacağı bılinmediğinden, he men vereceği bir emirle benı vurdurması olanaksız değildi. Bundan ötürü yirmi iki sahifelik belgeyl, karargâhtaki irtibat subayım albay Von Below'a teslim ederken, uygun bir zamanmda Hitler'e özetlemesini tenbıh ettım. Bu arada, Hitler'in emir subaylanndan Schaub'a da, bir kaç gün içinde kırk yaşıma gireceğimden adıma sunacağı bir fotoğrafı be nim tarafımdan Hitter'den istemesini söyledim. On iki yıl yakınında bulunduğum halde, kendlsinden fotoğrafını istemenüş tek insan bendim. Şimdi egemenliği sona geldiğinde özel dostluğumuza güvenerek, bUmssini istiyordum ki, kendisine karşı gelmekle ve yenilgiyle yüzyüze kaldığımiz şu sırada hâlâ kendisini saymakta ve bana elyazısıyla vereceği bir fotoğrafın değerini bilmekteyim. Hitler muhtıraım aIıpokuduktan sonra bana şöyle dedi: «Savaş kaybedilirse, halk da birlikte kaybolacaktır. Bundan ötürü Alman halkının yaşayabilmesi için, bazı ana maddelere gerek du yulacağım düşünerek üzülmek anlamsızdır. Aksine bu ana maddeleri yok etmek daha yerinde bir harekettir. Bu ulus güçsüz olduğunu kanıtlamıştır. Ge lecek yalnızca daha güçlü Batılı nîuslarındır. Herhaldebu savaştan arta kalacak olanlar, alt düzeydekilerdir. Değer liler çoktan ölmüş, öldürühnüş olacak.» Hitler'e muhtıra veriyorum ımparatortugumm kmden Hitler in Siiahtandirma . Ncuı BakanıAibed SPEER anîatoyor Çevuen Nihai KARAMAĞARAU Hitler Reichstag'ta, Goering'in konuşmasını dinliyor. Führer'in yüzünde güç okunuyordu yazısı. Bilinen içten terimlerle hizmetlerim için bana teşekkür ediyor, dost luğumuzun sürekli olmasını diliyordu. Bu durumda, hediyeye karşı, bütün meslek hayatının çöküşünü ortaya seren muhtıramı vermek çok zor oldu. Hitler tek kelime söylemeden aldı. Bu tatsız anlan çelebilmek içuı, bu gece Könisberg'e gidscek yerde otomobilimle Batı'ya gideceğimi anlattun. Sığınaktan aynlmadan otomo bilimi getirmesi için şoförüme telefon ettim. Hitler, yeniden çağırdı yanına: «Düşündüm bir kez daha benim otomobiliml almanız daha uygun olacak. Kemptka (şoförfi) sizi götürflr» dedi. Bir çok bakımdan buna razı olmadım. Sonunda Hitl,r, kendi arabamla gitmemi onayladı ama, Kemptka'nm beni götürmesi için ısrar etti. İçim pek rahat değildi, fotoğrafını verirken gösterdiği o sıcak ilgi ki, nerdeyse kapılacaktım havasına, hiç bir iz bırakmadan dağümıştı. Gitmemi söylerken, iyice bozuk çaldığını seziyordum. Kapıya varmıştım ki, herhangi bir yamt olasılığım önlemek ister gibi: «Bu kez muhtıramza yazdı yamt alacaksınız» dedi. Ve kısa bir duruklamadan sonra buz gibi bir sesle ekledi: «Savaş kaybedilirse, halk da birlikte kaybolacaktır. Bundan ötürü Alman halkının yaşayabilmesi için, bazı ana maddelere gerek duyulacağım düşünerek üzülmek anlamsızdır. Aksine bu ana maddeleri yok etmek daha yerinde bir harekettir. Bu clus güçsüz olduğunu kanıtlamıştır. Gelecek yalnızca daha güçlü Batılı ulııslanndır. Herhalde bu savaştan arta kalacak olanlar, alt düzeydekilerdir. De ğerliler çoktan, ölmüş, öldürülmüş olacaktır.» .... Köyün haranda General Modelie karşüıklı oturmuş, Ruhr bölgeslndeki demiryollan kuruluşlanmn korunmasma değin Siegburg'da başlayan konuşmalarımızı sürdürüyorduk. Bu arada bir subay elinde bir mesajla içeri girdi. Model, hem bozguna uğramış gibi hem şaşkın, mesajı bana uzattı: «Bu sizi ilgilendirir» dedi. Kötü bir haber olduğunu anladım. berg'i bir açık şehir olarak savaş vermeden teslim etmesini isbadim. Şafakta, son saatlerimi birlikte geçirdiğim anamla babamla vedalaştım. Bütün acı çeken insanlar gibi onlar da sessiz ve durgundu. Ben arabaya binerken, kapıda durmuş ardımdan bakıyorlardı. Babam, hızlı adımlarla arabaya yaklaştı ve ellerimi tutarken, son kez sessizce gözlerimin içine baktı. Birbirimizi bir daha göremiyeceğimizi ikimiz de sezmiştik. ... Hitler'in sığmağında, yerin dibindeki çalışma odasına giderken çok endişeliydim. Yal nızdı ve beni çok soğuk kabul yenilginin üzüntüsü var. ni söylemişsiniz. Bu harekettnizin sonucu neye vanr biliyoı musunuz?» etti. El sıkışmadık benim selâmıma baştan savma bir yamt verip yavaş ve kesin bir sesle: «Ruhr bölgesi Gauleiterleriyle yaptığınız toplantılarm raporunu Bormann bana verdi» dedi. «Benim emirlerimi yerina getirmemeleri için onlara baskı yapmış ve savaşm sona erdiği YARIN: Hitler ısrarla savaşı kazanacağımıza inandığımı söylememi istiyordu... Kralın yetkilerinin sıralandığı Belçika Anayasası'nda «Kralın şahsmın dokunulmaz niteUkte olduğu, bakanlanmn ise sorumlu olduklan belirtiliyor. Kralın tasarruflanmn geçerli sayılması için ayrıca^bir bakanın imzası gerekiyor. Belçika Anayasası'nda Kraliyet ailesinden hiç bir kimsenin bakan olamayacağı hükmü yer alıyor. NfilO tomsatan T Belçika Anayasasına göre; mallara el koyma cezası verilemez nan 131 maddeden oluşu siyaset ve basm suçları yor. Belçikalıların haklarını anlatan ikinci bölüm için .ittri kurulması» öngÖ ederal Alman Ade yer alan bazıtnadde rülüyor. Tiayasâsı ' vatanler şöyle: Fransız daşlık hakkını «• Devlet içinde hiçbir şöyle düzenliyor: sınıf ayırımı yoktur. Cumhuriyet «• Alman uyruğu geri • Belçlkalılar yasalar alınamaz. Vatandaşlığın ve Birlik önünde eşittirler ve kişikaybı ilgilinin arzusu hila # Hakların sel özgürlük güvence alAnayasası fına ancak bir yasaya dagüvencesinde tındadır. Hiçbir ceza kayanarak ve bu nedenle 1 1 nuna dayanmaksızın vekısıtlama gilinin vatansız kalmama rilemez. ransız Cumhurisı halinde mümkündür. yet ve Birlik Ana • Konut dokunulmaz • Hiçbir Alman suçluzgürlüğün kısıtyasası'nm başlan ların geri verilmesi yoluy lanmasında hak niteliktedir. bölümünde, • Mallara el koyma ce Fransız gıç la yabancı devlete teslim ları güvence altıhalkının «1789 edilemez. Siyasi sebebna alan Alman A zası verilemez. Beyannamesi ile tarif ve lerle takip olunanlar, sı nayasası «Tutuklanan ki• Basm htirdür; hiçbir 1946 Anayasası ile doğruğmma hakkından yarar şilere ruhsal ve bedensel zaman sansür konamaz. landığı biçimde, insan lanırlar.» kötü muamele yapılama Yazar, yayıncıdan te haklarına ve ulusal eçeyacağını» belirtiyor. Ce minat akçesi istenemez. DİRENME HAKKI menlik ilkelerine bağlılıAlman Anayasası'nda, zayı gerektiren bir fiil• Belçika'da konuşulan ğını resmen ilan ettiği» Federal Almanya Cumhu den şüphe nedeniyle geçl dillerin kullamlması ihti belirtilerek şöyle deniliriyeti'nin «Sosyal ve de ci olarak yakalanan her yarldir. Yalnız kamu ma yor: mokratik federal bir dev kes. «en geç yakalanışmı kamı işlemleri ve yargı «Bu ilkeler ve halklalet» olduğu belirtildikten izleyen gün» kendisine ya işleri için dil konusu ya nn kaderlerinl hür olarak kalanma sebepleri bildiri sayla düzenlenir.» sonra şöyle deniliyor: belirleme ilkesi gereğince, «Yasama, anayasal dü lerek yargıç önüne çıkarı cumhuriyet, kendisine illır. Yargıç derhal ya seANAYASATA GÖRE zene, yürütme ve yargı tihak etmek isteyen deYETKtLER erkleri kanun ve hukuku beplerini gösterir yazılı nizaşırı topraklara tnüşte bir tutuklama müzekkere na bağlıdırlar. Yasama yetklsinin rek bir özgürlük, eşitlik ve si çıkarır veya serbest bı Bu düzeni ortadan kal«Kral, Temsilciler Mecli kardeşlik ülktisü üzerine dırmak isteyen herkese rakılmayı emreder. si ve Senato tarafmdan kurulmıış ve bunlann dekarşı, başka bir olanağın Tutuklananın ailesin topluca kullanılacagı» be mokratik evrimleri İçin bulunmaması durumun den birine veya güvendi lirtilen Belçika Anayasa dtişünülmüş yeni knromda, bütün Almanların di ği birine derhal haber ve smda, kanun önerme yet lar sunar.» renme hakları vardır.» rilmesi ilkesl de yer alı kisinin de yasama kuvveFransa'nın «Bölflnmez, Halkın politik iradesi yor. tinin bu üç dalına ait ol layik, demokratik ve sosnin oluşumuna katılımını yal bir cumhuriyet» oldu sağlayan siyasi partilerin ğu belirtilen Anayasa'da, kurulmasmı izne bağlaya Fransız Cumhuriyeti'nin mayan Alman Anayasası F. Alman Anayasası «halkın halk tarafmdan bu konuda şu ilkeleri geve halk için yönetilmesi» tiriyor: özgürlüğün kısıtlanması ilkesi benimsendiği belirtiliyor. . «Amaçlanna ve tarafhalinde hakların güvence tarlannm tutumuna göre, hür demokratik temel • Siyasi partiler altına almmasını öngbrüyor düzeni zedelemek veya or tadan kaldırmak veya Fe iyasi partiler koderal Almanya Cumhurinusundaki Franyeti'nin varlığını tehlike sız Anayasası'nFederal Almanya Cum dugu belirtiliyor. Yürütme ye atmak eğiliminde olan huriyeti Anayasası'nın son yetkisi, Anayasa ile düdaki hüküm şöypartiler, Anayasaya aykı hükümetlerinden biri de zenlendiği biçimde «Kra le: «Siyasi parti ve grupndırlar. Anayasaya aykı 1933 ve 1945 tarihleri ile la aittir». Yargı yetkisi i laşmalar seçim oylanmn rılık sorunu hakkında Fe ilgili madde aynen şöyle: se Yüksek Mahkemeler ifadesinl bulmasmda yaderal Anayasa Mahkeme«30 Ocak 1933 8 Mayıs ve Mahkemeler tarafın rışırlar. Kendilerini örsi karar verir. gütlerler ve özgür olarak 1945 tarihleri arasında $ 1 dan kullanılır. Taarruz savaşını yasak yasi, ırki, dini nedenlerle icra ederler. Ulusal egelayan Alman Anayasası. vatandaşlıktan çıkarılanBelçika Anayasası'na menlik ve demokrasi ilke «Kamu görevinden doğan larla, bunlann kan akra göre. Temsilciler Meclisi lerine saygılı olmak xoyükümlülüklerin iblalinde baları istem üzerine tek ne üye seçilebllmek için rundadırlar.» teminat verme zorunlu rar vatandaşlığa alınır 21 yaşını bitirmek yeterli. Ulusal bağımsızlığm. gu» getiriyor. ., ' lar. 8 Mayıs 1945'ten sonSenatör seçilmek için toprak bütünlüğünün, bir Seçmen yaşını 18 ola ra Almanya'da yerleştikle İse 40 yaşında olmak ge lik anlaşmalarının sozrak belirleyen Alman Ana ri ve aksine bir istekte rekiyor. leşmelerine uyulmasının yasası, Federal Millet Mec bulunmadıkları güvencesi olan Cumhurtakdirde Kralın yetkilerinin sıra başkanı'nın görevleri salisi Milletvekiller'i için, vatandaşlıktan çıkarılmış landığı Belçika Anayasa yılan Anayasa'da «Cum«Bütün halkın temsilcisi sayılmazlar.» sı'nda «Kralın şahsmın hurbaskarifnın, Başbakan olup, kendilerine verilen dokunulmaz nitelikte ol ve Meclislerin Başkanlan vekalet ve emirlere bağb duğu, bakanlannın ise so ile görüstükten sonra Mil değildirler, yalnız vicdan • Belçika rumlu oldukları» belirtili let Meclisini feshetme yet larına karşı sorumludurAnayasası yor. Kralın tasarrufları kisi» olduŞu belirtiliyor. lar» tanımını getiriyor. 131maddeden nın geçerli sayılması İçin Alman Anayasası'na gö ayrıca bir Bakanın imzare «Kendisine güven oyu YARIN: İtalyan oluşuyor sı gerekiyor. verilmesini isteyen FedeAnayasasına göre ral Başbakan», üyelerin o nayasa'nın «kısBelçika Anayasası'nda yunun çoğunluğu alamamen veya tama Kraliyet ailesinden hiçbir siyasi sucîardan dığı zaman, Federal Başmen askıya alma kimsenin Bakan olamaya dolayı yabancuun kan, Federal Başbakan'ın nıayacağı» hük cağı hükmü yer alıyor. iadesi kabul önerlsl üzerine Federal münü içeren Belçika Ana Yargı yetkisi bölümün edilemez... Meclisi'ni feshedebilir. yasası 7 kısımda topla de «Bütün ağır suçlar ile 3 F Federal Alman Anayasası, «Kanunlarm Anayasa' ya aykırıhgı savının Fede ral Anayasa Mahkemesi'n de karara bağlanacağıru hükme bağlıyor. ölüm cezasını kaldıran POLFÎİKA Ö F W Mehmed KEMAL Besiktaslılar «Abl, elll llraya versek, bu kral mahallede kimseler almaz ki!.. Sen yeni geldin galiba?..» Bir şey diyemedim, yürüdüm, raconu bozmadım. Ama bizim biraz öte miz Karanfil köyü, onun çevresi gecekondu mahalleleri... Marulu yüzden al mazlar da, alamazlar da... Hani, bazı sorunlan açıklarken çelişki diye bastırırlar ya, çelişkiyi gel de bizim buralarda gör!.. Bizim semt yönetim bakımmdan Beşiktaş ilçesine bağlı... Yönetimle bir işimiz oldu mu, vergi algı, alım satım, nüfus kağıdı, şu bu, Beşiktaş'a ineriz. Bu açıdan bakarsanız Beşiktaş h sayılınz. Beşiktaş Abdülhamit dönemlnde ayncalıklı semtlerden biriymiş... Sarayda kazan kaynarken, kaymyan ka zandan birazı da yoksul olsun, olmasın. burada oturanlara uzamrmış... «Padişahım çok yaşa!..» dönemlnden kalma bazı tanıdıklanm bu kazandan yediklerini anımsarlar... «Yemekler hep altıdan çıkardı, çok lezzetliydi.» derler. Abdülhamit, seçimli yöntemi denese herhalde adaylığım Beşiktaş'tan koyardı. Böylesi yedirip içirdiği seçmenleri oylarını ondan esirgemezlerdi. Beşiktaş'da oturup da takım olarak Beşiktaş'ı tutmamak olmaz. Biz de Fener'in iyice su koyvermesinden sonra istifa edince Beşiktaş'a gönül verdik. Henüz tam Beşiktaşlı değiliz ama, ortalık yerde dolandığımıza göre, günün birinde oluruz. Şampiyonluk da bu yıl fena gitmiyecek hani? Benim bildiğim koyu Beşiktaşlı Nehar Tüblek'tir. Fakat daha koyusu varmış, Avukat Erdal!.. Geçende beni Yenimahalle'ye götürdü, mahalle ve çocukluk arkadaşları ile tanıştır dı. Evleri yıkılmış apartman olmuş, mezarlıklan kalkmış park olmuş ama, hala gelenek, görenek, törelerinl koruyorlar. Bir kahve gösterdiler: cCahit Sıtkı burada oturur, şiirlerini burada yazardı» dediler. «Burası yeni apartman...» dedim. «Apartman dikildikten sonra da burayı gene kahve yaptılar.» Bir şey demedim. Avukat Erdal'la bir gün Beşiktaş'ın kalan eski sokakla rım, köşelerlni gezeceğiz. Onları da ya • Semtln admı koyan bir tarih meraklısı olacak.. İlkin Etiler demiş, ardın. dan Akatlar... Sonunu, Kalde, Elam, Asur diye getirememiş, sonu kendlliğin den gelmiş... Narln Sitesi, Levazun Sitesl, Oyak Sitesi, Ulus Mahallesl, Basm Sitesi, Profesörler Sitesi, Hlsarüstü falan filan... Levent Abdülhamifin çlftliğl lmiş.. Herhalde Levent'ln lçine buralar da girlyordu, bilemiyorum. Abdülhamit'ln bir çok merakları var: Marangozluk, çiftçilik, bankerlik... Padişahhktan son ra ya da önce acaba hangisini daha çok ciddiye alıyordu? Padışahlıktan gönül rızasıyla ayrılsa acaba hangi mesleğl ağır basardı? Derler ki, Levent çiftliğinin hesabını kendi tutar. kahyayı acımasızca denetlermiş... Ne kadar süt, yoğurt, yağ, kaymak üretildi? Ne kadar sebze, zerzevat yetiştirildi, hepsini bilirmiş. Herhalde tahıl, mahıl da ekerdl. Ya bankerliği? Banker Zarifl Efendiye kök söktürürmüş. Esham, tahvil, altın, gümüş, günü gününe izlermiş. Bankerlikte oturaklı bir örgüt kurabilseydl, şimdi Banker Kastelli fılan yanında ya ya kalırdı. Belki de ortak olurlardı kim bilir!.. Abdülhamit güvercln de beslenniş. Mahallede bir otobüs durağının adı Gü vercin'dlr. Güverclnllği yıkıldı mı, yoksa uçurduğunda buralara kadar gelir miydi? Kendi gitti, adı kalmış yadigarSolcu arkadaşlardan 52 tutuklanmasında bazılarının Abdülhamifin güver cinliğinde yattıklarım çok işitmişimdir. Sabahattin anlatırdı: «Gttvercinlerin donmuş dışkıları dnvarlarda yapışıktı.» Hatıra gelir ml, bir gün Abdülhamifin gözü gibi baktığı güvercinlerinln barınağı solcuların tutanağı olacaktır? Balmumcu'da da Abdülhamifin bazı kalıntılarının bulunduğu söylenlr. Yas sıada duruşmalan sırasmda, siyasilerden arta kalan parababası sanıklan buralarda tutmuşlardı. Bunlann gözetünl de Erkanlı'daydı... Acı, tatlı bir çok anıları vardır. Etiler ve çevresi için «Istanbnl'nn en kral semtl...» derler. Katlar pahalı kiralar keseleri darlar için dayanılmazdır. Bir gün marul alıyordum, ma rulcu: «Tüz lira...» dedi. Kızdım: «Yahu, Beşiktaş'da elll llraya verlyorlar.» dlyesi oldum. Bu kez marul cu kızdı:! Bütün kaynakların yok edilmesini istiyor H itler'in mesajıydı bu, benim 18 Mart'ta verdiğim muhtırada yazüanlann her noktada tam tersinin yapumasını emrediyor du: Bütün askeri nakliyat, haberleşme, sanayi* ve ikmal yolları, anavatanın sınırları içinde ki bütün kaynaklar yokedilecekti. Bu mesaj, Alman halkının ölüm ilamı demekti. Topraklarmda amansız bir afet estirüecek silinip süprülecekti. Bu emirname benim bütün yet kUsrimi de elimden alıyordu; sanayiin korunması için verdiğim emirlerin hepsinin uygulan ması yasaklanmış ve şimdi yıkım programınm yürülmesiyle Gauleiterler görevlendirümişti. .... Aldığı son iki kararla Hitler'in bundan böyle son aşamada acımasız bir politika izliyeceği kamsına vardım. 18 Mart'ta orduya gönderdiği bir tebliği okudum. Ramagen'deki köprüyü zamanında atmadıklan için dört subaym idamını istiyordu. Kısa zaman önce General Model bana, onlann suçsuz olduğunu söylemiştl. «Ranıagen Şoku» diye adlandırılan bu olay, savaşın bitimine dek bütün sorumlu mevkilerde bulunan kişileri terör havasında yaşattı. Aldığı ikinci karar da General Fromm'un idamıydı. S Babam, son kez sessizce gözlerime baktı A zarım. merikalılar Manbsim'ı almış aşağı yukan yirmi kilometre uzaklıktaki Heidelberg'e doğru yavaş yavaş ilerliyordu. Geceleyin Heidelberg Belediye Başkanıyla bir toplantı yaptıktan sonra, büyüdüğüm, yetiştiğim bu şehre son bir iyilikte bulunmak için, Saar bölgesindeki ça balanmı bilen SS Generali Hau A sser'e.blr yaza yazarak, Heidel