23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 8 12 MAY1S 1982 3azeteci, yazar Ulunay'm babası Muhit tin Paşa, ülusal Kur tuluş Savaşı sırasında Padişaha bağlı Ankara Va11si idi. Valiliği sırasında direniş kuvvetlerinl kırıp. padişaha bağlı kuvvetler ko tarmaya çalışıyordu. 20. Ko lordu Komutanhğına atanan All Fuat (Cebesoy) Paşa, Muhlttin Paşa üstünde etken olamayınca, onu tutuklatıp Sivas'a gönderdi. Direniş kuvvetleri ancak. onun tutuklanmasından sonra güçlendller. Slvas'ta plşman olduğunu söyledl, böylece bağışlanarak Istanbul'a gitmeslne lzln verdiler. Vall vekili Halet Bey, görevinl bırakıp Istanbul'a gldlnce. yerine Ankara Defterdarı Yahya Oalip getlrlldi. Bu değişimle Ankara padlşahçı kuvvetlerden arındırılmış oldu. Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'ya gelebllmesl böylece sağlandı. Mustafa Kemal Paşa, Ankara'da aralık aymın 24'Un de bekleniyor. Haymana Kaymakamı Cemal Bardakçı'nın anlattığma göre Tem sll Heyetl üyelerinden Hak kı Behlç Beyin Kayseri'de hastalanmasından ötürü üç gün geclkiliyor, ayın 27'slnde geleblliyorlar. 1 Mustafa Kemal Paşa nanl karşılanacak? Atlılar ve seymenler bulmak gerekiyor. Seymenlerln gönüllu olarak bulunduğu kabul edllse blle atlıları, o gttnlerde sağlamak, oldukça zor görünüyor. Hakan dlye tanınan Ankara Vallsl (Yahya Gallp Bey) Haymana Kaymakamı Cemal'den atlı bulmasını lstiyor. Gönüllü Alay G GiRiyppuM ÇEKI DÜZEM EH.'/ECINI DE VERİBSE KIDEMİM & BlZ OÜZEN PLAN VEBDIK YOL VE ' AyKABABA ouc UEBŞE/T BURCüBASİSI OLUP \ HAVAŞININ .SUVUMUN OTOBÛS DUHAĞÜOIN CVETOTDBÛS DUBAÖ ASLA AfiKA ABKA/A DÜÜMAZ., XAN JONA O \ŞTE BU QA 0UR4K BÜR0KBASJ6İDİB.. DURUS CUN . . ft^OHT MJDUfiU ı ÖELELIM GECEKON0U AMKB i ? ArMDOUJNUN EM ÜO2A Ö Bt^ 5ÂDP YERUEBB EV >&PlLMAZ K ANICAB4yi tiNiyiNCA ANKAEA'U GBSONDUCU Kfc APl UVMU5 . EH BÜOÛKRAT CEMEK D E W "k£MDİİNE<S>ÖBE.UyUPUMSUUXM>) OE&l Ml. AÜ DIKICcB 6 K E K 0 N D U DAN.GELEN HŞKf Bftt BE.. g i y E f i l ÜNLTTAAAMİŞ. BU yUZDpM DE M E M ÇOK Ö/ÜLAAÜŞ MEMDE ÇOK y E İ İ Para gecikince söylentiler yoğunlaştı Komutanı olarak billnen Ankara Müftüsü Rifat Efen dl'nln karargahında klmse clkler yok. MUftü Efendl ak şama değln sinek avlıyor. Adı var, kendl yok olan bu olaydan yararlanmak olası değll. Atlılar Gölbaşı'nda birikiyor i l ç e l e r e telgraflar çeI kilerek atlı lsteniyor, ^ B l r a z atlı bulunuyor ama, yetmez. Kargahlı Mustafa Efendl ve Jandarma subayı Hallt Beyin desteğl lle ytlzü aşkın atlı toplanablllyor. Atlılar onar, onbeser gruplar hallnde şeh re 20 km. uzaklıkta Gölbaşı'nda blrlklyorlar. Yakındaki köylere yerleştlrillyorlar. Ancak Mustafa Kemal'in bir türlü geldiğl yok. Bir gün geçiyor, İkl gün geçlyor. Atlılar arasında olumsuz bir söylentl dolaşmaya baçlıyor: «Mustafa Kemal'ln de, aı kadaşlarının da gelecegl yok. Sizl cepheye gönderecekler, bu oyunu icat ettller.» Bu söylentl üzerlne atlılar blrer, lkişer sıvışıp köylerine kaçıyorlar. Kaymakam Cemal, atüların ilerl gelenlerinl topluyor, cepheye gitmek gibl biı Bey olmadıgmı anlatıyor. Mustafa Kemal Paşa'nın, bir arkadaşı hastalandıgı lçln geclktlğinl, blrkaç güne kadar geleceğinl söylüyor. Yemlnler edillyor, kitaba el basıüyor, kaçacaklarm kaçmalan önlenlyor. Pekl, atlıları nasıl oyalayacaklar? Gölbaşı'ndan Ankara'ya götürüyorlar. Atların arpaları ve samanları blnlcilerlnln ylyecek lçecekleri verlllyor. Hergün kentin içinde bir aşağı, bir yukarı gösterl yapıyorlar. Bu gösteriler lşgal kuvvetlerlnin de gözuntt yıldırıyor. lşgal kuvvetlerlne göre Ankara Mustafa Kemal Paça ve arkadaşlannı kabule pek niyetll değil... Bu kadar çok atlıyı görünce ya ruldıklarmı anlıyorlar. Hatta Mustafa Kemal Paşa'nm Ankara'da uzun kalacağı kanısına vanyorlar, kendl ustlerine bu yolda bllgller veriyorlar. Göstericiler, işgal kuvvetlerînî yıldırıyor lşgal subayı, at üzerinde yer almıştı. Birden kalabalıkta bir kımıldama oldu. Başlar öne doğru uzandı. Mustafa Kemal Paşa ve ar kadaşları blzim bulunduğu muz yerden epeyce uzakta ototnobllden Inmişler, yürü yerek geliyorlardı. Yanında kilerden yalnız Rauf Beyi resimlerlnden tanıyordum. Zaten trö/leriml Mustafa Kemal Paşa'dan ve Rauf Bey'den ayırarak Mustafa EKMEKCİ M Kel Mahmut,,un Hoşgörüsü... azetede yereizllkten olacak, •Anhara Afotfan» nm bazı bölümleri, özellikle ©n sona gelenleri zaman zaman kıyıma ugruyor. Son •Dilsizler» yazısının da, yersizlikten düşen bölümü şöyle; Adalet Ağaoğlu'nun Evrenael'deki imza günü. •Mahşer< gibiydi. Beş daklka uğrayıp oturdum. Kitap imzalatanlann gözlerine bakıyorum. Adalet, im zaya bazen ara veriyor, parmaklannı ogustnruyordu. Genç bir kadın elinde bir çamaşır paketlyle gelmişti. Mamah'tan geliyomm! dedl. Kocam sekiz oydır içerde. Oradan hosa koaa buraya geldim. kitap imzalatmaya... Pazar anneler günüydü, pazartesl sakatlar gunü. İçime bir karamsarlık mı çöktü ne? İstatistlklere göre, dünya nüfusunun binde iklel kör, binde altısı sağırmiî, Cumhuriyet'tekl «Duyduk Gördük'ü anımsatan bir karlkatür gördüm: Üç adam var: Karikatürdekl sayılara göre dünyada yetmiş milyon kör, yüz aJtmış mllyon sagır varmış. Karikatürde üçüncu adaaun agzı külül. altında da şu yazı van Ve ülkesinin hoşullarma gör» taymz dilsiz... S ı Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun anılanndan Ankara'ya geliş: Mustafa Kemal Paşa üç beş adımda bir etrafına bakıp sağ elini başına götürerek selam veriyor ve böy lece yol kenanna dizilmiş halkın alkışlanna cevap veriyordu. Başında gri kalpak, sırtında açık renkli belinden kemerli bir palto vardı. onlara bakamıyordum blle. Yaşa, varol sesleri ve alkış tufanı devam ediyordu. Bir ara soluma dönerek Fransız subaylarına hınçla baktım: Kılıçlarını omuzlarına doğru kaldırmışlar selam vaziyeti almışlardı. Mustafa Kemal Paşa üç beş adım da bir etrafına bakıp sağ elinl başına götürerek selam verlyor ve böylece yol kenanna dizilmiş halkın alkışlarına cevap verlyordu. Başında gri bir kalpak, sırtında açık renkli belinden kemerli bir palto vardı. Rauf Bey alçak bir fes ve daha koyuca renkli uzun bir palto giymlşti.» Ahiler ve töreleri... r.karalı ahılenn guçlu oluşu, ahiligin sait bır esnai' orgutü gibı bir gorunume burunmüş olmasındandır. Belki sadece Ankara ahıüğine bır esnaf orgutu denobilir. Esnaf arasında çok yaygınlaşmış olması da bunu saglamıştır. Izzettın Keykavus'un ahıiığı benımsemesi. örgüt yanhlannın kolluk kuvvetl, düzeni sağlayıcı gıbi ortaya koymastur. XIV. yüzyılda, Ankara'da otorite boşluğu başgösterince kalo kapılannı kapatmışlar. özerkliklerinl ilan etmişler. önemli bir guç olmuşlardır. Ahler futııvvet ilkelerinı de kabul etmiş lcrdir Ahiler. lon:a yöntemlerini benımsemışlerdır Bunn gore ahılerde bir sanat sahibi olan bir genç. kalfalıktan ustahga geçtifti 7aman peştamal kuşanırdı. Bunun an!amı yeterınce ustalaştiftı ve dükkân açacak yetenokle bulunduğudur. Bugün bile bir ^üjckân vejje l?ir işyeri ahnırken peştemallık kullanılır. o günden kalmadır. Lonca töresinde her esnaf kesimınin bir şevhi, yiğitbaşısı, duacısı, çavuşu, kethüda'îi vardır. Fütüvvet chli. yani her ahi içki içemez. yasaktır Bir çok dürya zevkleri de yasaklar arasina girer Ankara'da son zamanlara kadar, Samanpa/an, Koyunpazarı. Atrazarı gıbi esnaf birikimi olan yerlerde yemenicila'. saraçlar. semerciler bakırcılar çarşısında ahilik toıesınin geçerll oldugu izlenir Camilerı vnrdır. Ahi Elvan camisi çevresinde öbeklenmişleni"". Hâlâ bu cami çevrosi esnaf çarşısıdır. A Rauf Beyin tarihsel gerçeği esirgenmiş essam Salp'in 1933 yılında yaptıftı tem slll yağlı boya bir tablo var, müze olan Birinci Meclis duvarın da asılı... Burada Mustafa Kemal Paşa arkadaşlannın Kızılyokuş'ta karşılanışı Rösteriliyor. Bu resimde Mustafa Kemal Pa§a'nın karşısında ellerinde bayraklar yaya ve atlı seymen ler, ardında müftü Rıfat Hoca, Yahya Galip ve bazı Körevliler, seymenlerin içln de Yağcının Fehml Efe ve adlannı bilemiyecegim bfizı efeler görünüyor. Ancak Ra uf Bey yok. Tablo 1933 yılında yapıldığına göre, demek ressam Rauf Bey'in ta rihsel gerçefeini esirgemlş. Mustafa Kemal Paşa lle birlikte gelen kurulda (Tem sil heyetinde). 20. Kolordu Komutanı All F'uat Paşa. Rauf Bey, Alfret Rüstem, Yüzbaşı Cevat Abbas, Maz har Müflt. Hakkı Behiç. 1brahlm Süreyya, Blnbaşı Refik (Saydam), Blnbaşı Hüs rev (Gerede) vardı. Kurul üyelerinden çoğu gelememişlerdl. Ankara'nm ilerl gelenlerlyle tanıştıktan sonra Mus tafa Kemal Paşa, Kalaba köyünün üst başında, bir tepenln tistünde bulunan Ziraat Mektebini karargâh olarak seçtl ve oraya yerleşti. Bugün bu okul, Me R Hıfn Veldet Velldedeo^ln Bir suredir «Kel MahmuUtan söz ©tmek lstlyordum. Kel MahmuU Rıfat Ilgaz'm •Hdbabam Smv/ındakı sertligi içinde, tnce, bir yürek taşıyan müdür yardımcısı. Çocuklann Kel Mahmuftan ödlerl kopar, oysa o öğrencilerini içten sever. Bollegimde böyle bir tip kalmış... Roman kahramanlannın gerçekte klm oldugu, bir kişi ml birden fazla klşl ml oldugunu romancıdan başkası kolay kolay bilemez. Herkes, bir romanda bir kişiye kendini benzeteblldlgi gibl. kahraman romancının kendiai de olabilir. Rıfat Ilgaz'a göre. 'Kel MahmuU bir klşl değil, hatta ikl kişidir. birini, yıllar önce Kastaınonu'da çıkan bir gazetey* açıklamış. Kel Mahmut, Kastamonu Muallim Mektebi öğretmenlerinden Nihat Dicla'dir... demiş. Bu sonra, Cumhuriyet'te de yayunlanmış. Nihat Dicle'nin ba^ı kel değil. saçları var gur. îkinci bir kişi Ilgaz'm imdadına yetişmiş: Hamit Öir meneh, Köy Enstitüleri'nde ögretmenlik yapmış bu değerli egitimcinin ise başında sao yoktu. Artık, ro mancı kahramanını yavaş yavaş çizebilir. ortaya çıkarabilirdi. Hababam Sınıfı çok tuttu. Romanın senaryoeu yazıldı, filmi yapıldı, • sansüre gittL Sansürden dönuş nedenleri arasında, «Kel MahmuU sozcüğu d« vardı. Sansüre Mılli Egitim'den giden Melahat Hanım, «Btr öğretmene (kel) demek doğru değildirdedi. Senaryoya, filme karşı çıktı. Gide gele film sonunda sansürden çıktı. TV'ye d« çekitn yapıldL Rıfat Ilgaz, bir gün emekli ögretmen Nihat Dicle*den bir mektup aldı. 83 yasmdaki Nihat Dicle mek tubunda özetle şöyle diyordu: Çofe muhterem ve kıymetli Rıfat bey kardeşimt ... Çoktan bert size mektup yazmah UUdiğim halda buna sıhhatim ve bazı sebepler mani oldu... Gelelim size mektup yazmah Utememdehi *ebebe: Memleket çapında yazdığınız eserlerinizin takdirle ve hayranhhla karşilanmaaından dolayı benim de duyduğum manevi zevki size iletmekti. Anhara'ya geldiğinizde bana uğrarsanız çok memnun olur ve sevinirim Ben ögrencilerimi çofe sever ve onların nerede olduklarım duyarsam, ziyaret etmeh suretiyle gurur duyar ve iftihar ederim. Yalnız yegane üzüldüğüm bir şey varsa, o da çofe hıymetli öğrencilerimin bir kısmım genç yasta haybettiğimi görmeh olmuştur. Hatta beraber çalıstığımız öğretmenler bile rahmett rahmana havusmuşlardır. Bu mektubumu yazmaktaki sebep TV'de çok hıymetli eseriniz olan •Hababam Sınıfı ftlmini seyretmek olmuştur. Daha evv*l tüm akrabalanm ve bloh komşularımız bu filmi seyrettiler. Bana verdiğiniz .Kel MahmuU rolünden dolayı size minnettarhğımı, takdirlerimi ve gurur, iftihar duygulanmı üetmektir. Ne yazacağımı bilemiyorum. Sağ olunuz var olunuz. Duygulanmı takdlrlerinize bırahıyorum. Ailece sizlere sağhh, huzur, nese. üstun, daima üstün başanlar diler, hurmetlertmi sunar, hasretle gözlerinden öperim. Benim biridk hıymetU hardeşlm efendim...» Ankara padişahçı kuvvetlerden arındırılınca Mustafa Kemal Paşa'nın kente gelmesi sağlanabildi. Toplanan yüzü aşkın atlı, Mustafa Kemal Paşa'nın gelmesi gecikince paniğe kapılıyor. Kaymakam paniği güç önlüyor. I Ali Fuat Paşa Anka ra'yı seçmelerini şöy le anlatıyor: «...Biitün siyasal eylemlerimizin ağırlık merkezinin Doğudan Batı'ya kayışı Tcmsil Heyeti'nin de daha Batı'daki kentlerimizden birine yerleşmesini zo runlu kılmıştı. Görüşmelere katılan arkadaşlann çoğunluğu Ankara'yı uygun görmüşlerdi.» All Fuat Yaşa varol sesleri ve alkıs tufanı teorolojl Genel Mildürlü stnl zoruniu kılmıştı. Gögüdür. Tepesinde uzunca rüşmelere katılan arkadaşlann cnSunlugıı Ankara'yı bır kule vardır. kl kararuygun Körmüşlerdi. Ankara gâh oldugu yıllarda yokve çevresinde ulusal ürpiitu. Kapısında bir plaket atiin giiçlü olması, Batı ARilır ve Mustafa Kemal'ln nadolu'da yurtseverlerln gü burayı karargâh olarak kul venll bir dayanak görevi landığı yazılıdır. yapması, bu kentin Sivastan sonra Temsil Heyetlne merkez olabilereğl kanısı Ankara neden üzerinde bütün arkadaşlar birleşmişlerdi. Yalnız ben seçiliyor? Sivas'tan dönerken Temsil heyetlnln Izliyeccğl yolu ve konak yerlerini seçerek. An nkara'nın neden se çlldiğini, o günler kara'da oturma durumunu de o bölgeye ege çözümlpdiktpn sonra veremen olan 20. Ko ce&inı rapora cörc, Temsil heyetinin hareketl kararlaş lordu Komutanı All Fuat tırılacaktı.» Paşa şöyle anlatır: «... BUtün siyasal eylemlerlmizln ağırlık merkezinin Doğudan Batıya kayışı, Ternsil heye YARIN: VALİ tinln de daha batıdaki kent SÜRGÜN EDİLİYOR lerimlzden birine yerleşme A M ustafa Kemal Paşa yola dUzulmuş gellyordu. Ayın 27'sl olmuştu. O günlerde Ankara Sultanlsinde bir 11se öğrenclsl olan ve gellş törenine katılan Hıfzı Veldet Velldedeoğlu, karçılamayı şöyle anlatıyor: «... büyük bir telaş, sevlnç ve heyecanla hazırdık; aşagı lıolde toplanarak sıraya glrdik. Tren lstasyonu taraflarına dogru, Mustafa Kemal Paşa'nın gelecegi yo la kadar gidlp, arka arkaya Iki saf hallnde kenara dilildik. ön sıraya düştüğüm lçln ne kadar sevlnmlştlm. Köylerden ve yakın llçelerden gelenler de içinde olmak ilzere on blnlerce klşlden oluşmuş 'mahşerl' bir ka labalık vardı. Faya ve atlı Ankara seymenleri mllll kı yatetlerl ile dlkkatl çeklyor, btr kısmı dilzenl sağlıyor, yanl polis vazifesl görüyordu. Bizim okul safının sol yanında birkaç gün sonra Ankara'dan kaçtıklarını ögrendigiıniz ikl Atatürk ve arkadaşlannın seymenler tarafından karşılanışı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear